Katalog

3 OCAK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiçek, anayasa turunda CHP ve BDP’den ‘dayatma ve süre baskısı olmasın’ yanıtı aldı 5 bulunuyor savcıların elinde... Tüm bunlar bugüne değin gün ışığına çıkarılmadı, kimi dosyalar kapatıldı, o yöredeki JİTEM yapılanması hiç önemsenmedi. ‘Şeytan Üçgeni’nde yaşananlar, devlet içinde silahlı çeteler, onların siyasilerle sıkı ilişkileri, devlet tarafından korunup kollandığı Susurluk’ta apaçık ortaya çıktı... O dönem İzmit, Sapanca, Hendek, Düzce’de görev yapan savcılar neden bu kanlı ve karanlık olayların üzerine gitmedi, gidemedi? O savcıların çoğu şimdilerde ya emekli oldular ya da emekliliklerini bekliyorlar... Aslında herkes bir şeyler biliyor bilmesine, ama birileri onları engelliyor. Yani toplum olarak yüzleşmekten korkuyoruz... ??? Milletvekili Mehmet Sincar, bilim insanı Necip Hablemitoğlu ve gazeteci Hrant Dink cinayetleri birbirine çok benzer... Muammer Aksoy, Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayetleri de... Silahla öldürülmüşlerdir... Hrant Dink, gündüz İstanbul’un en işlek, hareketli semtinde, Sincar Batman’da... Çetin Emeç ve şoförü sabah evinin önünde. Ötekiler gece evlerinin girişinde, bahçesinde... Benzerlikler neyi gösterir sizce? Aynı derin gücü! Türk, Kürt, Ermeni hiç fark etmez! Hedef şaşmaz... Hiram Abas ve bir başkası da! Hedef seçilmiştir, kurşun sapmaz! ??? Kanlı yakın tarihimizle yüzleşmek zorundayız... PKK’nin arkasındaki iç ve dış güçleri görmek zorundayız. Türkiye, PKK sorununu çözmek zorundadır. Emperyal güçler Türkiye’de akan kanın durmasını istemez. Çünkü o kan onların işine gelir. Onun için önce yüzleşmemiz gerekir yakın tarihimizle... Hiçbir şeyi gizlemeden! Tüm faili meçhul cinayetleri aydınlatmalıyız! Doğru yöntemlerle doğru adımlar atarak! Masadayız ama... ? AKP’nin “Başkanlık sistemi” önerisi nedeniyle tıkanan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki tıkanıklığı aşmak için siyasi parti liderleriyle görüşen Cemil Çiçek, “komisyona süre baskısı olmaması” koşuluyla, muhalefet partilerinin liderlerinden de destek aldı. AYŞE SAYIN ANKARA AKP’nin “Başkanlık sistemi” önerisi nedeniyle tıkanan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki tıkanıklığı aşmak için siyasi parti liderleriyle görüşen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “komisyona süre baskısı olmasın” şartıyla destek aldı. CHP ve BDP liderleriyle görüşen Çiçek, “makul süre” olarak 3 ay gibi bir sü TBMM Başkanı Cemil Çiçek, dün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüştü. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) renin telaffuz edildiğini ve bunun da martnisan olarak göründüğünü belirterek “Yerel seçim sürecine girmeden bu iş tamamlanmalı” mesajı verdi. Çiçek, yeni yıl öncesinde Başbakan Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ardından dün de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile görüştü. İlk olarak Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden Çiçek, çalışmaların “makul süre”de tamamlanmasını arzuladıklarını ifade etti. CHP lideri ise kendilerinin anayasa masasından kalkmak gibi bir niyetleri olmadığını, belirtirken Başbakan Erdoğan’ın “süre baskısını” eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Yürütmenin başı olan Başbakan’ın yasamaya karışmaması müdahale etmemesi gerekiyor. Dışarıdan dayatma olmamalı” dedi. ‘Makul süre’ 3 ay Edinilen bilgiye göre, görüşmede Çiçek, “makul sü CHP MYK TOPLANDI ‘AKP’nin kozu genel af’ AYŞE SAYIN rede”nin kamuoyunda genel olarak 3 ay olarak ifade edildiğini belirterek “Hızlanırsak 3 ay gibi bir sürede bitebilir. Çünkü arkasından seçim takvimi başlayacak” görüşünü dile getirdi. CHP lideri, tutuklu vekiller konusunu da gündeme getirerek Meclis’in bu konuda adım atması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, darbe döneminin yasalarının değiştirilmesi için bir komisyon kurulmasını da önerdi. Çiçek’in daha sonra ziyaret ettiği BDP Eşbaşkanı Demirtaş ise kendilerinin de anayasa çalışmalarının devamından yana olduğunu ancak “zaman dayatmasını” doğru bulmadıklarını ifade etti. Demirtaş, “Zaman baskısıyla zorlayarak komisyon dağılmasın” diye konuştu. Cemil Çiçek de görüşmeleri tamamlamasının ardından yaptığı basın toplantısında genel başkanların anayasa çalışmalarının devamı konusunda irade ve desteklerinin olduğunu belirterek şimdi komisyonun daha yoğun bir çalışma yapması gerektiğini vurguladı. Katliam Dosyası... Yüzleşmekten neden korkuyor ya da çekiniyoruz... Saydamlık, insani duyguların içeriğinin, kaybolan hayatların su yüzüne çıkmasını sağlar... Yüzleşmek, insanlık tarihinin sayfalarında yer alır... Karanlık günlerin aydınlanması gerekmez mi? Nedense bu yapılmıyor, salt gazete sayfalarında çıkan, TBMM’nin hazırladığı raporlarla yetiniliyor... Peki, sonuç?.. Sonuç yok!.. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre Türkiye neredeyse başı çekiyor. Gazeteler neredeyse 20 yıl önce işlenmiş faili meçhul cinayetleri, Abdullah Çatlı ve ekibinin üzerine atıyor ama kadroda kimler olduğuna, dönemin başbakanının o süreçte söylediklerine hiç değinilmiyor. Ortada bir “Çiller Özel Örgütü” olduğunu zaten yıllar önceden biliyoruz... Sorun şu: O örgütün öteki ayakları, devlet içindeki silahlı güçleri ortadan kaldırıldı mı? ??? Susurluk raporunun tarihin küflü raflarında kaldığını düşünüyorum. Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e, Savaş Buldan’dan Bahriye Üçok’a, Çetin Emeç’ten Behçet Cantürk’e, Muammer Aksoy’dan Tarık Ümit’e, Mehmet Sincar’dan Gaffar Okkan’a, Vedat Aydın’dan Cem Ersever’e dek pek çok cinayetin, devlet içindeki derin güçlerin tetikçileri tarafından öldürüldüğüne inanıyorum. 1990’lı yılların ilk ayında başlayan ve ivme kazanan bu cinayetlerin aydınlanması çok önemlidir. 19931996 yılları Türkiye için çok önemlidir... Uğur Mumcu’nun alçakça katledilmesinin ardından işlenen cinayetler, Sivas katliamı, Gazi Mahallesi kıyımı... İzmit Sapanca Hendek üçgenindeki ölümler... Sanırım 1314 faili meçhul cinayet, 90 suç dosyası Optalidon önerisi ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile yaptığı görüşmenin ardından yeni anayasa sürecini Meclis grubu ve MYK’de parti kurmaylarıyla değerlendirdi. AKP’nin “CHP’siz anayasa” planını da değerlendiren bazı CHP kurmaylarının “AKP, süreci BDP’nin desteğiyle anayasa paketini referanduma götürmek istiyor” değerlendirmesine Kılıçdaroğlu’nun, “AKP, BDP ile referanduma giderse kaybeder, bunu göze almaz” yorumu yaptığı öğrenildi. Kılıçdaroğlu, önce Meclis grubu, ardından da MYK’de parti yöneticileriyle anayasa sürecini değerlendirdi. Edinilen bilgiye bazı yöneticiler AKP’nin BDP ile anlaşarak başkanlık sistemini referanduma götürmek isteyebileceğini, Abdullah Öcalan’la yürütülen görüşmelerin de bu planın bir parçası olabileceğin söyledi. Bazı CHP kurmayları, “Anayasa süreci referandumla sonuçlanıp CHP dışlanmak isteniyor. Bu referandumun ardından da BDP’nin beklentisi genel af gündeme getirilecek. Bu genel aftan kamuoyunun tepkisini almamak için Ergenekon ve Balyoz gibi dava süreçlerinde hüküm giyenler de yararlandırılabilir” yorumunu yaptı. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise AKP’nin “BDP ile yan yana görüntü vermekten kaçınacağı”na işaret ederek “AKP, BDP ile referanduma giderse bu büyük risk olur. Referandumda istediği sonucu alamaz, kaybeder” değerlendirmesini yaptı. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, MYK toplantısı sonrası İmralı görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine “Koşulsuz silah bırakma noktasında atılacak adımların yanındayız” dedi. Gül’den ‘3 kuvvete’ yemek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yıl dolayısıyla yasama, yürütme ve yargı organlarının başkanlarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi. Çankaya Köşkü’nde basına kapalı gerçekleşen yemek, yaklaşık 1.5 saat sürdü. Yemeğe, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı Sadullah Ergin, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Serdar Özgüldür, Askeri Yargıtay Başkanı Tuğgeneral Hasan Dengiz, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Tuğgeneral Abdullah Arslan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Koray Ertaş katıldı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada da toplantıda yasama, yürütme ve yargı ile ilgili temel konuların ele alındığı ve karşılıklı olarak görüşlerin paylaşıldığına işaret edildi. Açıklamada, “Bu çerçevede hukuk sistemimizle ilgili meseleler üzerinde de durulmuş ve anayasa çalışmaları ile devlet organlarının daha etkin bir şekilde görev yapması konusunda değerlendirmelerde bulunulmuştur” denildi. (Fotoğraf: AAİRFAN YILDIZ) Daha sonra Anayasa Uzlaşma Komisyonu, Çiçek’in başkanlığında toplandı. CHP’li Kart, AKP’nin “başkanlık sistemi” konusundaki önerisinin görüşmeleri tıkadığına işaret ederek “Biz ‘başkanlık sistemi’ önerisini kabul etmiyoruz. Müzakereler parlamenter sistem üzerinden yürütülmelidir” dedi. AKP’li komisyon üyesi Ahmet İyimaya ise komisyonun yoğun bir çalışma içine girmesi gerektiğini belirtirken çok alındığında “uyuşturucu” etkisi de yapan bir çeşit ağrı kesici olan “Optalidon hapı” alıp komisyonun 1415 saat çalışmasını önerdi. Toplantıda Çiçek, çalışmaların tamamlanması için süre öngörmezken AKP’li Mehmet Ali Şahin, “Nisan ayında da çalışmalar tamamlanamazsa ne olacak” sorusunu yöneltti ancak bu soruya kimseden yanıt gelmedi. Komisyonun hafta içi her gün saat 11.00’den gündemin tamamlanmasına kadar çalışması kararlaştırıldı. TBMM’den Menderes’in yargılamasının yenilenmesine yeşil ışık ‘Meclis idamı iptal edemez’ ERDEM GÜL ANKARA TBMM, idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes’in yargılamasının yenilenmesine vize verdi. TBMM Hukuk İşleri Başkanlığı, idam kararının TBMM tarafından iptal edilemeyeceği ancak Menderes ve arkadaşlarının yeniden yargılamalarının yapılabileceği yönünde görüş bildirdi. Menderes’in yargılamasının yenilenmesi Meclis Dilekçe Komisyonu’na dilekçe veren Menderes’in avukatı Burhan Apaydın’ın girişimiyle komisyon idam dosyası üzerinde incele me yapmıştı. Bu sürede Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Dilekçe Komisyonu’na mahkeme kararını gönderdi. Dilekçe Komisyonu, incelemelerinin ardından, TBMM’nin Menderes’le ilgili ne yapabileceği konusunda TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’ndan görüş istedi. Verilen yanıtta, “27 Mayıs askeri darbesinin ardından hükümetten düşürülen eski başbakanlardan Menderes, Milli Birlik Komitesi tarafından kabul edilen Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanmış, Yüksek Adalet Divanı, 1960 askeri darbesinin ardından dü şürülen cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri ile iktidar partisi milletvekillerini yargılamak üzere kurulmuş özel bir mahkemedir” denildi. Yüksek Adalet Divanı kararları ile bunu tasdik eden Milli Birlik Komitesi kararlarının TBMM tarafından iptal edilmesinin mümkün olmadığı belirtilen yanıtta, “Kanunda sayılan nedenlerin bulunması halinde yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verildi. Meclis Dilekçe Komisyonu’nun önümüzdeki hafta değerlendirme yapması bekleniyor. ‘Son 15 yılın en olumsuzu’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, 2012 yılının, son 15 yıl baz alındığında, Türkiye’de ekonomik anlamda en çok olumsuzlukların yaşandığı yıl olduğunu söyledi. Tekin, partisine üye Fatih Belediye Meclisi üyeleriyle, Kapalıçarşı’da esnafı ziyaret etti. İstanbul Kapalıçarşı Esnafları Derneği’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tekin “Umut ediyoruz ki, 2012’de yaşadığımız olumsuzlukları, 2013’te yaşamayız. Ancak ne yazık ki, daha dün, sıcağı sıcağına çok acımasızca zamları ve vergileri, iktidarın deyimiyle fiyat ayarlamalarını, bir gece yarısında Türkiye ile buluşturdular” diye konuştu. KILIÇDAROĞLU’NDAN AKP’LİLERİN ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ: TTB: Kınayanlar liyakatı hiçe saydı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2. Başkanı Prof. Gülriz Erişgen, ODTÜ’de yaşananlar sonrası ODTÜ yönetimini kınayan üniversite yönetimlerinin birçoğunun ortak özelliğinin “üniversite değerleri ve liyakatı hiçe saymaları” olduğunu açıkladı. Erişgen, TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, ATO Başkanı Prof. Özden Şener, düzenledikleri basın toplantısında ODTÜ’yü kınayan üniversite yönetimlerine ilişkin bilgiler verdiler. Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün, üniversite kadroları yerine Sağlık Bakanlığı’ndan atamalar yaptığını anımsatan Erişgen, “Yıldırım Beyazıt Üniversitesi rektörü hiç uğramadığı Sakarya Üniversitesi’nden önce profesör, 2 ay sonra da rektör olmuştur. Şimdi, ODTÜ gibi saygın bir üniversitenin rektörünü kınayanlar arasında” dedi. ‘Kürt vekilleri tehditten vazgeçin’ MAHMUT ORAL Atatürk’e karşı olmak vatan hainliği Haber Merkezi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümet kanadından Atatürk’e yapılan eleştirileri değerlendirirken “Atatürk’e karşı çıkmak vatan hainliğidir. Ben böyle biliyorum, böyle öğrendim, böyle okudum” dedi. CNNTÜRK televizyonunda katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan CHP lideri hükümetin icraatlarını ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Hükümetin dış politikaları yüzünden Türkiye’nin saygınlığını yitirdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Devlet gerçeklikle yönetilir. Türkiye’nin artık dünyada ve Ortadoğu’da güvenilirliği yok” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, üslubunun sertleştiği yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine “Sert söylem eleştirilerinde insanlar haklılar. Bir başka tabanımız daha var ‘neden daha sert yapmıyorsunuz’ diyor. Onu dengelemeye çalışıyorum. Erdoğan’ın anlayacağı dille ona yanıt verdim. Üslubu belirlemesi gereken başbakandır” diye konuştu. DİYARBAKIR BDP, ESP, EMEP, ÖSP, KADEP, DDKD ve DTK, yaptıkları ortak açıklamayla KCK operasyonlarını ve BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması talebini eleştirdi. Yayımlanan ortak deklarasyonda “AKP’nin her sıkıştığında Kürtlere siyaset yapmayı yasaklayarak tutuklama terörü yarattığı” bildirildi. Açıklamada “Erdoğan ve kurmayları dokunulmazlıkların kaldırılmasını bir kırbaç gibi Kürt vekillerimizin sırtında tehdit unsuru olarak kullanabileceğini zannediyor. Kürt seçilmişlerini vekil yapan Meclis koltukları değil Kürt halkının iradesidir. Kürt vekillerini Meclis’ten uzaklaştırmak Kürtleri Meclis’ten çıkarmak anlamına gelir” denildi.