Katalog

23 OCAK 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Tarihi bina alevlere teslim İstanbul Haber Servisi Galatasaray Üniversitesi’nin (GSÜ) Ortaköy sahilinde bulunan 142 yıllık tarihi ahşap binasında dün akşam çıkan yangın büyük hasara neden oldu. Binanın 3. katında bulunan bir öğretim görevlisinin odasında elektrik kontağından çıktığı sanılan yangına ilk müdahaleyi güvenlik görevlileri yaptı. Müdahaleye rağmen yangının büyümesi üzerine görevliler binayı tahliye etti. Binanın 3. katını saran yangın çatıya sıçradı. İtfaiye ekiplerinin karadan kıyı emniyetinin de denizden müdahale ettiği yangın saatler sonra kontrol altına alındı. Yangın devam ederken haberi alan çok sayıda üniversite öğrencisi bölgeye geldi. Yangın sırasında binada bulunan Doç Dr. Özlem Yüce, “Dumanları görünce binayı tahliye ettik. 56 dakika içerisinde itfaiye ekipleri geldi. Soğutma çalışmaları yaptıklarını düşünürken bina birden alev aldı” dedi. Resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı olan bina, Sultan Abdülaziz döneminde 1871 yılında inşa edildi. Uzun yıllar Galatasaray Lisesi’nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu’na tahsis edilen bina, 1992 yılından bu yana Galatasaray Üniversitesi’ne ev sahipliği yapıyordu. Binada İlber Ortaylı Kütüphanesi’nin de bulunduğu belirtildi. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Cağaloğlu’ndaki Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait tarihi binanın da geçen ay yandığını anımsatarak “Boğaz’daki bu tarihi binaların, okul olanlarının böyle ardı ardına yanması çok düşündürüyor. Bunların tekrardan okul olması lazım” dedi. Anne... Bir sabah annelerini alıp götürdüler... İki bebeğinden Mirhat epilepsi hastası, durup durup düşüyor... Solin ise kan kanseri oldu... ? Anne tutuklu... Hanım Onur, Cizre Belediyesi’nde, bir gizli tanığın ifadesi ile iki seneye yakındır hapiste... Terör örgütü sempatizanı iddiası var... Birlikte anayasa yapmaya kalkmadıysa bile... Ya da o terör örgütünün başına plazma televizyon göndermediyse dahi... Elebaşının posterini astı demek... Mahkemenin ne zaman karar vereceği belli değil... Bildiğiniz hikâye... ? Beni ilgilendiren ise; bir şarkı söyledi küçük hasta kız: “Yalan, her şey yalan...” ? Dünkü Cumhuriyet’te Esra Açıkgöz’ün haberini okuyunca, gazetelerdeki, televizyonlardaki, aklımızdaki ya da dilimizdeki diğer tüm haberlerin anlamsız olduğunu düşündüm... Manşetler, resimler, yorumlar... Onca söz... Siyaset... Döviz kurları... TBMM... Araba modelleri... Yeni anayasa... Yatırımlar... Kafanıza çalın, hasta çocukları öldürüp ne yapacaksınız?.. ? Ben bu yazıyı yazarken (salı saat 12.30) Başbakan televizyonda konuşuyordu... Kardeşlikten, barıştan, sarılmaktan söz ediyor... “Allah” diyor... “İnanç” diyor... “Samimiyet” diyor... “Vicdanın sesi” diyor... ? Şarkısını söylüyor sayfada küçük kız... ? Haberi okuyunca kalkıp dağ bayır dümdüz yürümek istedim... Tüm değerler, ideolojiler, kavramlar, kavgalar, olanlar, olacaklar, tartışmalar, düşünceler silindi beynimden... Tüm yargılarımı yitirdim... Çırılçıplak kaldım... Sadece, her krizden sonra kara gözlerini açtığında, etrafına bakıp annesini arayan küçük oğlan var aklımda... Küçük kız, kolunda serumlarla o şarkıyı durmadan söylüyor: “Yalan, her şey yalan...” Fotoğraf: AA METİN PALA Vişnelik Tesisleri de ODTÜ içinde kalıyor, içki ruhsatının yenileneceği şüpheli Yasak yayılacak Trans bireyler için ilk misafirhane şubat ayında açılıyor Kayıp Şehir adlı televizyon dizisi toplum dışına itilen insanları anlatıyor. Dizi karakterleri arasında bir trans birey de yer alıyor. SİNAN TARTANOĞLU Örnek MELTEM YILMAZ ANKARA Üniversite kampusları içindeki mekânlarda alkol satışını yasaklayan 8 Ağustos 2012 tarihli YÖK yazısının, kampus dışındaki mekânları da kapsadığı ve ilk uygulamasının ODTÜ arazisi üzerinde bulunan ancak eğitim öğretim faaliyetinin yapılmadığı Eymir Gölü’nde yaşama geçirildiği belirtildi. Birçok sosyal etkinliğin yapıldığı ODTÜ Mezunlar Derneği’nin Vişnelik Tesisleri’nin de ODTÜ arazisi üzerinde bulunduğunu belirten ODTÜ Mezunlar Derneği’nin Genel Başkanı Himmet Şahin, “Bu mantıkla alkol yasağı üniversite arazisi olan her yere yayılabilir. Vişnelik’in alkol ruhsatının şubat ayında yenilenmesi gerekiyor. Yani yasak bize de gelebilir. Mahkeme yolumuz da açıktır” dedi. YÖK’ün 8 Ağustos 2012’de üniversite rektörlüklerine gönderdiği ve alkol yasağına uyulmasını istediği yazıda, “Kurulumuza, yükseköğretim kurumlarına ait kampus içi ve dışındaki mekânlarda alkollü içki tüketimi ve sigara yasağına ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı uygulamalar yapıldığı yönünde haber ve bilgiler intikal etmiştir” ifadeleri kullanılmıştı. Böylece kampus içindeki mekânlarda alkol satışını yasaklayan YÖK, daha önce gelen ihbarlar üzerine kampus dışındaki mekânları da yasak kapsamına almıştı. İlk uygulama da ODTÜ arazisi üzerinde bulunan ancak eğitim öğretimin verilmediği Eymir Gölü Sosyal Tesisleri’ndeki mekânların alkol ruhsatlarının Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) tarafından yenilenmemesi ile hayata geçmiş oldu. TAPDK, ruhsat yenilememe kararını “Her türlü öğretim ve eğitim kurumları yerleşkeleri dahilinde kalan işyerlerinde alkollü içki satışı yapılması mümkün değildir. Haberlere konu olay YÖK’ün, bahsi geçen mevzuatı uygulamasından kaynaklanan bir sonuçtur” açıklaması ile savundu. olsun Transseksüel bireyler için Türkiye’nin ilk misafirhanesi, şubat ayında Beyoğlu’nda açılıyor. İs? ŞefkatDer Başkanı tanbul LGBTT’den Ebru Hayrettin Bulan ise projenin Kırancı, Türkiye’de ilk kez atılan neredeyse 10 yıldır planlandıbu önemli adımın, Aile ve Sosyal ğını, ancak maddi olanaksızPolitikalar Bakanlığı’na örnek ollıklar nedeniyle şu ana kadar masını beklediklerini belirtiyor. bir türlü hayata geçemediğini İstanbul LGBTT ile Şefkatsöylüyor. “İnsanların ve Der’in ortaklaşa emlakçilerin trans bihayata geçirdiği reylerin kalacağı bir ev proje, devletin ve vermek istememesi toplumun ötekileşbaşka bir sorun olarak tirdiği, hayati tehlikarşımıza çıktı” diyen ke altındaki, evsiz, Bulan, sözlerini şöyle hasta, yaşlı trans sürdürüyor: “Bugüne bireylere hizmet kadar bize trans bireyvermeyi amaçlıyor. lerden bir hayli başvuŞubat ayında haru olmuştu. Translara yata geçecek miait bir misafirhane olsafirhane, ilk etapmaması Türkiye için ta 10 kişilik olacak, Ebru Kırancı büyük bir eksiklikti anardından sayı gicak bütçemiz yeterli değilderek artırılacak. Konuyla ilgili di.” Misafirhanede süre kısıtsorularımızı yanıtlayan İstanbul laması olmayacağına dikkat LGBTT’den Ebru Kırancı, “Biz çeken Bulan, Aile ve Sosyal de bu ülkenin vatandaşlarıPolitikalar Bakanlığı tarafınyız” diyerek söze başlayıp şöydan, toplum genelinde oldule devam ediyor: “Devletin asli ğu kadar savcı, emniyet, hâgörevlerinden biri de, trans kim aşamasında da translara bireyleri anayasanın 10. madolan ayrımın giderilmesi için desine eklemek ancak bu gerekli adımların bir an önce adım ne yazık ki atılmıyor. Ayatılmasını beklediklerini belirrıca devlet, bize iş de vermitip sözlerini şöyle noktalıyor: yor. Hiçbir sosyal güvence“Biz bu adımın örnek olamiz yok, sokaklarda evsiz cağı yönünde bir ümit taşıbarksız yaşıyoruz ve sokakyoruz. Bakanlığa daha önlarda ölüyoruz. Biz de kendi ce bu yönde taleplerimizi çabalarımızla bir misafirhane iletmiştik, ‘yapılmalı, edilmekurmaya karar verdik.” Kıranli’ gibi net olmayan yanıtlar cı, misafirhanenin öncelikle soalmıştık ve üstüne gidilmekakta yaşayan transları kabul di. Gördük ki devlet kurumedeceğini ve bu adımın devlete larının kapıları bu insanlara de topluma da örnek olacağına kapalı. Bundan sonra soinandığını söylüyor. mut bir adım bekliyoruz.” Kör talihten kurtulamadı ? Cinayetin ardından ise başka bir dram çıktı: Seda Duran, 1999 Marmara Depremi’nde Gölcük’te enkaz altında kaldı. Depremde annesini, babasını, kardeşini ve anneannesini kaybeden Duran, kendi çabalarıyla 5 katlı apartmanın enkazından çıkmayı başardı. Babaannesiyle yaşamaya başlayan Duran, 2004’te evlendi. Balayında, tatil yapacakları otele varmalarından birkaç saat sonra fenalaşan eşini hastaneye yetiştiren Duran, aldığı ölüm haberiyle bir kez daha yıkıldı. Defalarca işten çıkarılan Duran, bir süre Sermaye Piyasası Kurulu’nda çalıştı. Bir bankanın Sincan Cezaevi Kampusu’ndaki şubesine atanan Duran, 12 Aralık 2009’da gardiyan Ali Duran ile evlendi. Ali Duran ile Seda Duran’ın bir süredir çalıştıkları kurumları değiştirmek istedikleri öğrenildi. ‘Ev vermek istemiyorlar’ Ali Duran öldü, eşi Seda Duran ağır yaralandı. Duran’ın yakınları hastane önünde... (BARIŞ GÜNDOĞAN AA) Mesai arkadaşlarını öldürdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sincan Cezaevi gardiyanlarından Emre Ençok, sabah işe giderken personel servisindeki gardiyan arkadaşlarına “Benim hayatımı kararttınız” diyerek ateş etti. Gardiyanlar Çelebi Algül, Mustafa Alıcı ve Ali Duran yaşamını yitirirken, Duran’ın bir bankanın Sincan Cezaevi şubesinde çalışan eşi Seda Duran ağır yaraladı. Saldırıdan sonra kaçan gardiyan Emre Ençok kısa sürede yakalandı. Serviste korkulu anlar BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da 12 anaokulu öğrencisini taşıyan servis minibüsünün sürücüsü Mustafa D., geç kaldığı için kestirme yol olarak Mihraplı Deresi’nden karşıya geçmek isterken miniklere kâbus dolu yarım saat yaşattı. Lastikleri suya gömülecek kadar suyun içinde kalınca arızalanan minibüs, itfaiye aracının yardımıyla kenara çekildi. Öğrenciler bir başka servis ile okula gönderilirken polis sürücüye 77 TL para cezası kesti. Coşkun’a onur ödülü İstanbul Haber Servisi Kabataşlılar Derneği Yönetim Kurulu, “Onur Ödülleri” ve Kabataşlılara göre “Yılın En İyileri” belirlendi. Gazetemiz yazarlarından Bekir Coşkun, Hasan Pulur “Gazetecilik” Onur Ödülü’ne layık görüldü. Ahmet Taner Kışlalı “Aydın İnsan” Onur Ödülü’nü Soner Yalçın, Adnan Kahveci “Devlet Adamı” Onur Ödülü’nü ise ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar kazandı. Ödüller, bugün saat 13.00’da Feriye Kültür Merkezi Hamdi Saver Salonu’nda yapılacak törenle sahiplerine sunulacak. Yaşamak için iş bıraktılar Yurt Haberleri Servisi Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında kömür üretimi için hazırlık çalışması yapan taşeron firma işçileri, geçen 7 Ocak’ta meydana gelen ve 8 kişinin öldüğü kazadan sonra şirketin bugün ilk kez ocakta işbaşı yapma talebine karşı iş bırakma eylemi başlattı. Madenciler iş güvenliği önlemlerinin yeterli olmadığını söyledi. Madenciler adına konuşan 35 yaşındaki Ayhan Gökgöz ocakta emniyet önlemlerinin yeterli olmadığını, metre sistemiyle çalışıp para aldıklarını, performansa dayalı çalışma sisteminin riskleri bulunduğunu söyledi.