19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2013 SALI HABERLER CUMHURİYET SAYFA 3 Duyarsızlığın AHMET KURT KOCAELİ Boşanma davası açtığı Volkan C. tarafından başından silahla vurulan Mehtap C. yaşamını yitirdi. Eşini vurduktan sonra özel bir hastanenin önüne bırakarak kaçmaya çalışan Volkan C. hastanenin güvenlik görevlileri tarafından yakalandı. Mehtap C’nin ailesi kızlarının organlarını bağışlama kararı alırken abla Meryem Bülbül, Mehtap C’nin mahkemeye başvurup koruma kararı aldığını belirterek kardeşinin son olarak 17 Ocak’ta annesini arayıp “Beni götürüyor, ne olur kurtarın beni” diye yalvardığını anlattı. Ümraniye Polis Merkezi’nden yardım istediklerini anlatan Bülbül, polislerin “Siz Arka Sokaklar dizisini fazla izliyorsunuz” diyerek kendileriyle ilgilenmediğini söyledi. Bülbül, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi. son kurbanı ‘Deprem dede’ artık yok İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda ‘‘Deprem Dede” olarak bilinen jeofizikçi Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara (71), çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi. Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Işıkara, solunum yetmezliği nedeniyle bir süredir Medical Park Göztepe Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Dün saat 13.25 ve 13.45’te iki kez kalbi duran Işıkara, müdahalelere rağmen 18.50’de hayatını kaybetti. Son olarak 8 Aralık’ta hastaneye yatan Işıkara’nın, 44 günlük tedavi süresince 4 kez yoğun bakım servisinde kaldığı belirtildi. Işıkara’nın son zamanlarında, konuşamadığı ancak doktoruyla yazışarak anlaştığı ve Ege’deki depremleri sorduğu öğrenildi. Işıkara Türkiye’de vatandaşları depreme karşı bilinçlendiren çalışmalarda başı çeken isim olmuştu. 1999 Marmara depremi sırasında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü müdürü olan Işıkara, depremden sonra yaşanan kayıpların ardından riskli konutlara dikkat çekmişti. “Deprem değil binalar öldürür” sözleriyle toplumda deprem bilincinin oluşmasında büyük emek veren Işıkara, bu çalışmaları nedeniyle dönemin çocuklarının bilincine “deprem dede”, “deprem amca” gibi isimlerle yerleşti. Sorun, Dengeli Kalkınma ve Demokrasi Sorunudur! Adına ister “Terör sorunu” deyin, ister “Kürt sorunu”, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunun temelinde dengeli kalkınma ve demokrasi sorunu yatmaktadır: Çünkü esas olarak çağımızdaki bütün sosyo ekonomik ve siyasal sorunlar gibi bu sorun da temel hak ve özgürlüklerin sınırlı ve kısıtlı olmasından ve bölgeler, kesimler, sınıflar arasındaki gelir adaletsizliğinden, hatta uçurumundan kaynaklanır. Elbette: 1) Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi… 2) Kalkınmanın, dengeli ve adil bir paylaşım da gerçekleştirilerek sağlanması… Tek başına sosyo ekonomik ve siyasal sorunları çözmez, çözemez… Sadece bu sorunların çözümü için uygun bir ortam yaratır… Ama her ikisinin de yokluğu, her türlü sorunun ortaya çıkmasında, ortaya çıkan sorunların büyümesinde ve hatta çözüm için hukuk dışı, şiddet içeren yollara başvurulmasında önemli bir etken olur. ??? Tarım, sanayi ve hizmet üretiminin çok düşük düzeyde gerçekleştiği… İş olanaklarının son derece sınırlı olduğu… Dağa çıkmanın ciddi bir kariyer seçeneği olarak sunulduğu… Eğitim, sağlık, konut olanaklarının yetersiz kaldığı… Pazar ekonomisi ile bütünleşmenin gerçekleşemediği… Feodal ilişkilerin, her türlü sosyo ekonomik, kültürel ve siyasal çağdaşlaşmanın önünü kestiği… Bir coğrafi bölgenin, adına ne derseniz deyin, ülke çapında büyük sorunlar üretmesi kaçınılmazdır. ??? Hukukun en önemli önkoşullarından biri olan adil yargılanmaya ilişkin usul kurallarının ihlâl edildiği… İnsanların yıllarca tutuklu olarak yargılandığı… Yargıya olan güvenin gittikçe erozyona uğradığı… Belli düşünce ve inanca sahip olduğu düşünülen, iktidarın siyasal ve ideolojik çizgisine ters düşen, şu veya bu mesleğe, gruba veya siyasal akıma, dine, mezhebe, ırka mensup insanların, toptancı bir yaklaşımla, bir anlamda damgalanmış (stigmatize edilmiş) bir biçimde suçlandığı, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü, hukuksuzluklara, haksızlıklara uğradığı… Demokratik temsil sistemi sınırlı ve kısıtlı olduğu için, toplumdaki farklı siyasal tercihlerin şeffaf ve adil bir biçimde parlamentoya yansımasının engellendiği… İktidarın kendisine muhalif çizgide gördüğü politikacıları, yazarları, sivil ve asker memurları, gazetecileri, öğrencileri ve hatta hukukçuları ve sanatçıları tutuklattığı… İktidarın, halkın sadece kamu alanındaki tutum ve davranışlarını düzenlemekle yetinmeyip, aile içindeki en mahrem yaşama bile açıkça müdahale ettiği… Mali denetimlerin siyasal baskı için kullanıldığı, aile içinde, karıkoca ve çocuklar arasındaki bütçe ve gelir bütünlüğüne bile vergi almak için müdahale edildiği… İnsanların en mahrem sağlık bilgilerinin bile kayıt altına alınıp kullanıldığı… Bir ülkede, sosyo ekonomik ve siyasal sorunların çözümü çok ama çok zordur. ??? Bir de yukardaki bölge coğrafyasını, yukardaki ülkenin içine yerleştirin… Bölge ile ülkenin etnik kimliklerini farklılaştırın. Üstüne üstlük bu ülkeyi, BalkanlarKafkaslarOrtadoğu’da n oluşan uluslararası şeytan üçgeninin içine koyun… Ondan sonra da o coğrafi bölgeden kaynaklanan bir sorunun, şeytan üçgeninde yer alan o ülkedeki çözüm sürecini değerlendirin! Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Tekel fabrikası bölgesi sit alanı olmaktan çıkarıldı Hemşireyi komalık ettiler MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü Yoğun Bakım Servisi’nde tedavi gören Kazım U’yu (82) ziyarete gelen yakınları Berfin A, Sibel S, Kemal A. ve Osman U, ziyaret saatinin bittiğini belirten görevli hemşireler Rabia Yeşim Önal, Gülay Ateş, Emrullah Sevim ve personel Veysi İlhan ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine hasta yakınları, sağlık çalışanlarını darp etti. Saçından çekilerek yerde sürüklenen astım hastası hemşire Rabia Yeşim Önal, aldığı darbelerle ağır yaralandı. Önal, beyin cerrahi servisinde tedavi altına alındı. Hemşire Önal’ın kardeşi Gülen Önal, saldırıyı gerçekleştirenlerden birinin polis, birinin de uzman çavuş olarak görev yaptıklarını öğrendiklerini söyledi. Tarihi yıkıma onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlığı’nın yıkarak yerine “eğitim, arşiv ve kongre merkezi” yapmayı planladığı tarihi Tekel fabrikasının bulunduğu bölge, “1. derece sit alanı” olmaktan çıkarıldı. Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, tarihi fabrika yerine yapılacak kongre merkezinin “kamu yararına” olacağını savunarak yıkım yolunu açan kararı aldı. Atatürk’ün direktifiyle Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) içinde tarımsal endüstriye örnek olması amacıyla yapılan ve müze değeri taşıyan Tekel fabrikasının yıkımı önünde engel kalmadı. Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun, TBMM Başkanlığı’nca hazırlanan projeye olur vermesinin ardından Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu devreye girdi. Komisyon; tarihi şarap, rakı, bira imalathaneleri ve laboratuvar binasının yer aldığı bölgeyi “1. derece sit alanı” olmaktan çıkararak “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” satüsüne aldı. Kararla, AOÇ’nin “tarihi çekirdek alanı”nda yer alan Tekel fabrikasının yıkımı önünde engel kalmamış oldu. Kürtçe sınav soruları çalındı TEV’den 70 gence ‘Üstün Başarı Bursu’ Eğitim Servisi Türk Eğitim Vakfı’ndan Üstün Başarı Bursu’nu almaya hak kazanan 70 bursiyer, dün Kuruçeşme Divan’da düzenlenen basın toplantısında tanıtıldı. TEV, 20122013 öğretim yılında, bursu devam eden 146 öğrenciye ek olarak 70 yeni öğrenciyle birlikte 216 öğrenciye, aylık ortalama 1000 lira olmak üzere toplam 2 milyon 52 bin liralık Üstün Başarı Bursu verecek. TEV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, toplantıda yaptığı konuşmada, vakfın, kuruluşundan bugüne kadar Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan yurtiçinde 200 bin, yurtdışında ise yüksek lisans öğrenimi için 1.441 üstün başarılı gence burs verdiklerini söyledi. TEV’in en önemli projelerinden birinin de Kız Öğrenci Yurtları olduğunu vurgulayan Koç, “Hedeflerimizden biri de kız öğrencilerimizin barınma ihtiyacını gidermek üzere vakfımızın işleteceği Kız Öğrenci Yurtları’nı hayata geçirmektir. bu amaçla İzmir Balçova’da ve Trabzon’da iki kız öğrenci yurdumuzu hizmete açtık” diye konuştu. ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ne (DÜ) tezsiz yüksek lisans düzeyinde alınacak 150 lisans mezununun seçileceği sınav öncesinde Kürtçe soruların çalındığı iddiası üzerine sınav iptal edildi. Sınava girmek için üniversiteye gelen öğrenciler olayı protesto etmek için rektörlüğe yürümek istedi ancak öğrencilere izin verilmedi. Sınavın yarın (bugün) saat 10.00’da yapılması planlanıyor. Öğretmene taciz suçlaması KARABÜK (Cumhuriyet) Ertuğrul Gazi Ortaokulu’nda açıköğretim lisesi sınavlarına giren A.S. (16), sınav çıkışında aynı okulda sınav görevlisi ve ortaokuldan öğretmeni T.C. ile karşılaştı. Öğretmeninin evine bırakma teklifini kabul eden A.S, T.C’nin aracına bindi. Bir süre dolaşan öğretmen ve öğrencisi Yenişehir Mahallesi Şahin Tepesi mevkisinde durdu. Yurttaşlar, bir kişinin yaşı küçük bir çocukla aracın içinde uygunsuz vaziyette bulunduğunu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, öğretmen ve öğrencisini gözaltına aldı. A.S, T.C’nin kendisine tacizde bulunduğu iddiasıyla şikâyetçi oldu. Polisteki işlemlerin ardından mahkemeye çıkarılan T.C. tutuklandı. Annesini iple boğdu ? DENİZLİ (Cumhuriyet) Denizli’de K.H. (14), geçen cumartesi günü komşularına gidip annesinin bayıldığını söyledi. Eve giden komşuları, anne Zahide Çarıklı’nın öldüğünü belirleyerek polisi aradı. Çelişkili ifadeler veren K.H, annesi ile başka erkeklerle birlikte olduğu için tartıştıklarını, gece de uyurken iple boğarak öldürdüğünü söyledi. K.H’nin olayın ardından 2 kardeşini uyandırarak komşularına götürdüğü, evden çıkmadan önce de hırsızlık görüntüsü verdiği anlaşıldı. Yeni MOKKA ZOR BEıENENLER ÇOK BEıENECEK. Göster kendini. www.opel.com.tr facebook.com/OpelTurkiye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle