19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2013 SALI CUMHURİYET [email protected] SAYFA Zeliha Berksoy, Nâzım Hikmet’in doğumunun 111’inci, ölümünün 50’nci yıldönümünde ‘Jokond ile SiYaU’yu sahneliyor KÜLTÜR 15 u Zeliha Berksoy, her çarşamba Ortaoyuncular sahnesinde oynadığı “Jokond ile SiYaU” için, “Sanki bugün yazılmış gibi, çünkü Nâzım sistemi eleştiriyor” diyor. CEREN ÇIPLAK “Ülkemin büyük bir şairi, faşizme karşı büyük bir mücadele veren düşünce adamı... İnsanın ümitli olmasını kutsamış, ümidini asla kaybetmemek için mücadele eden, başı hep dumanlı bir sevdalı... ‘Alev dolu bir tas gibi yanıyor beynimin içi’ diyor Nâzım. İşte Nâzım bu!” Nâzım Hikmet’in 111. doğum yılı ve ölümünün 50. yıldönümü anısına “Jokond ile SiYaU”yu yeniden sahneleyen Zeliha Berksoy, böyle tanımlıyor “isim babası”nı. Nâzım Hikmet’in 84 yıl önce yazdığı oyunu Berksoy, 48. sanat yılında hem yönetip hem oynuyor. Gerici güçlerin Leonardo’nun “Mona Lisa”sını, başka bir deyişle Jokond’u, bir sanat yapıtını gözlerini kırpmadan yakmasını anlatan oyun, her çarşamba saat 20.00’de Ortaoyuncular’da sahneleniyor. Berksoy, Nâzım Hikmet’in yapıtı kaleme alışını ise şöyle özetliyor: “Şanghaylı SiYaU, Paris’te, Nâzım’a hayatının aşkının ‘Mona Lisa’ olduğunu, onu görmek için sürekli Louvre’a gittiğini anlatır. SiYaU, 1 Mayıs’ta tutuklanıp ülkesine dönmek zorunda kalınca, Nâzım Hikmet bir süre ondan haber alamaz. Sonra da Çin’deki gerici güçler tarafından başının kesildiğini öğrenir. Bu haberle büyük bir acı çeker... Bunun üzerine de bu eseri kaleme alır.” Özellikle annesi Semiha Berksoy’un kütüphanesinden yeniden okuduğu Nâzım Hikmet kitaplarına uzun bir zaman ayırmış Zeliha Berksoy. Hüzünlü bir heyecan içinde, faşit bir döneme odaklanan oyun için “Sanki bugün yazılmış gibi” diyor Berksoy: “Çünkü Nâzım, sistemi eleştiriyor ve sistemin yanlış işleyen çarkları değişmedikçe Nâzım hep haklı çıkacak. İstismar, sömürü, emperyalizm bugün yaşadığımız, dorukta bir gerçek artık. Faşizm bitmeyen çile...” Berksoy hayatı yaşadıkça, takip ettikçe, izledikçe gözünün önüne “Jokond ile SiYaU”nun geldiğini vurguluyor: “67 aydır sahnelemeyi düşünüyordum. Çok sevdiğim bir oyun, bugünü de anlatan denk bir oyun olarak düşündüm. Nâzım Hikmet, sanat meselesini Jokond’la sembolleştirmiş, ayrıca öyle fantastik bir kurgu yapıyor ki, faşizm sanatı cayır cayır yakıyor.” Yıllardır Brecht şarkıcısı ve oyuncusu olarak da tanıdığımız Zeliha Berksoy, onca zamandır Nâzım sahnelemediği için bir mahcubiyet yaşadığını da belirtiyor: “Nâzım Brecht’ten daha büyük bir şair. Şiirlerindeki anlatım ve senfonik müzik Brecht’te yok. Brecht’i de bıracak değilim. Nâzım her zaman gözbebeğimdi. Genco Erkal’ın sahnelemesi bir teselliydi benim için, ama sanatçının kendisine ait sorumlulukları ve mahcubiyeti oluyor. Bundan sonra da Nâzım sahnelemeye devam edeceğim. ‘Kurtuluş Savaşı Destanı’nı haziran ayına hazırlamak istiyorum.” “Jokond ile SiYaU”yu daha önce 2008’de Uluslararası İstanbul Festivali’nde sahneleyen, 1978’de Ergin Orbey’in Şehir Tiyatroları’nda sahnelediği oyunda oynayan Berksoy, eserin en ayrıcalıklı tarafının kurgusu olduğunu, kurgunun da bir konçertoya benzediğini söylüyor: “Bu bir tek kişilik kadın gösterisi” diyor: “Asya ve Türk tiyatrosu karışımı, epik bir gösteri. Fantastik, lirik temalar da var. Nâzım’ın eserlerinde bunu pek göremeyiz. Bu eser Nâzım’ın bütün şiirleri ve destanları içinde en ayrıcalıklısı. Bu yüzden sahnede, rejide hep Nâzım’ı takip ettim.” İsmet Kür yaşamını yitirdi Kültür Servisi Eğitimci yazar İsmet Kür, 97 yaşında İstanbul’daki evinde hayatını kaybetti. Kür, Cumhuriyetin ilk kadın öğretmen, şair ve yazarlarından Halide Nusret Zorlutuna’nın kardeşi, yazar Pınar Kür ve heykeltıraş Işılar Kür’ün de annesiydi. Yazarın cenazesi yarın Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verilecek. “Hangi yaşta olursa olsun insanın annesini kaybetmesi başka türlü bir şey. Çocukken kaybetmek kadar acı bir şey...” diyerek duygularını ifade eden Pınar Kür, İsmet Kür’ün eylül ayında beyin enfarktüsü geçirdiğini, o günden beri yatakta olduğunu belirtti. Pınar Kür, “Fakat son ana kadar bilinci yerindeydi. Hareketsizdi, konuşmakta zorluk çekiyordu ama kafası çalışıyordu. Acı çekmeden öldü. Umuyorum ki şimdi huzura kavuşmuştur” diye konuştu. Çocuk kitapları yazarı Mavisel Yener ise yazarın ardından şunları söyledi: “Araştırmainceleme kitapları ile yetişkinler için farklı türlerde yazdığı kitaplarının yanı sıra gençler ve çocuklar için yapıtlar kaleme almış yürekli Cumhuriyet kadını yazar, şair, eğitimci İsmet Kür’ü tanımış olmanın onuru, yitirmiş olmanın hüznüyle bakıyorum masamdaki kitaplarına. Onun çocuk ve gençlik kitapları, çocuklara ve edebiyata duyduğu saygının anıtı olarak yazın tarihimizde yerini çoktan aldı. Kitaplarıyla yaşayacak.” 29 Eylül 1916 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen İsmet Kür, Edirne Kız Öğretmen Okulu ve Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü mezunuydu. Kür, öğretmenliğin yanı sıra inceleme, araştırma, öykü, şiir, roman, anı türlerinde kitaplar, radyo oyunları ve tiyatro oyunları yazdı. Kür’ün eserleri arasında “Anılarla Mustafa Kemal Atatürk”, “Anneler Sizin İçin”, “Çiçekler Sevgiyle Büyür”, “Onuncu Sigara”, “Kocaman Bir Örümcektir Zaman”, “99. Kat Şiirleri”, “Bilinmeyene Yolculuk”, “Mavi, Sokak Köpeği”, “Mavi, Yeni Dostlar Arasında”, “Yıllara mı Çarptı Hızımız” ve “Yarısı Roman” da bulunuyordu. Yazarın son olarak daha önce kaleme aldığı “Kardan Çocuk” isimli kitabı, iPad uygulamasıyla Apple Store’da İngilizce ve Türkçe olarak satışa sunulmuştu. Terörün hem mağduru hem faili AN ÇAMURD UN ’N TİYATRO U N İLK OYU İ’ V ‘ISLAH E Kenan Ece ve Mustafa Üstündağ tarafından kurulan Çamurdan Tiyatro, ilk oyunu “Islah Evi” ile perde diyor. Türkiye’de ilk kez Çamurdan Tiyatro’nun sahneye koyduğu, yönetmen koltuğunda Engin Alkan’ın oturduğu “Islah Evi” 27 Ocak Pazar saat 18.30 ve 1 Şubat Salı saat 20.30’da Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak. Norman Lock’un eserinden Kenan Ece tarafından dilimize çevrilen oyun, 21. yüzyıl insanının güvenli yaşam ve sosyal duyarlılık balonunu patlatıyor ve “terör”ün mağduru ve faili olmayı farklı bir bakışla sorgulatıyor. Oyunda, Didem Balçın, Kenan Ece ve Mustafa Üstündağ rol alıyor. LE MONDE, TÜRKİYE’DE 2000 YAYININ SANSÜRÜNÜN KALDIRILMASINI HABERLEŞTİRDİ ‘Marx’a sansürün yerini muhafazakâr ahlak aldı’ Kültür Servisi Fransa’nın önde gelen saygın gazetelerinden Le Monde, Türkiye’de ocak ayı başında “Üçüncü Yargı Reformu” kapsamında 2 bin kadar yayını etkileyen sansürün kaldırılmasını değerlendirdi. Le Monde’un “İstanbul’da Artık Marx Sansürlenmiyor” başlıklı haberinde, Türkiye’de 2 bin kadar yayını etkileyen sansürün kaldırılması üzerine, aralarında Marx, Engels ve Nâzım Hikmet’in de bulunduğu yazarların eserlerinin yeniden yayımlanabileceğine dikkat çekildi. Buna karşın sansürün Türk yargı alanında devam ettiğini belirten gazete, “Komünizmle mücadelenin yerini püriten (muhafazakâr, tutucu) ahlakın aldığını” vurguladı. Haberde ayrıca son birkaç yıldır haklarında soruşturma ve davalar açılan kitap ve yayınlardan örnekler verildi. Haberde, ABD’li yazar John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” adlı eserinin aralık ayında bir soruşturmaya konu olması ise “dikkat çekici” olarak nitelendirildi. Gazete, “Bütün bunlar şaşırtıcı değil” derken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kitaplara ilişkin “Öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir” sözlerini anımsattı. Bu yılın başlarında bazı PEN üyeleri hakkında soruşturma açıldığına işaret eden Le Monde, AİHM’nin de kısa bir süre önce bir internet sitesine konulan yasak nedeniyle Türkiye’yi mahkum ettiğini, yargı kararı ile binlerce siteye erişimin de yasaklandığını kaydetti. ÇUKUROVA KİTAP FUARI SONA ERDİ 192 bin kitapsever fuardaydı Kültür Servisi TÜYAP Adana Fuarcılık AŞ ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Altın Koza’nın katkılarıyla bu yıl 6.’sı düzenlenen Çukurova 6. Kitap Fuarı, önceki akşam sona erdi. 205 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen Çukurova 6. Kitap Fuarı kapsamında panel, söyleşi, şiir dinletisi ve çocuk etkinlikleri gibi 60 kültür etkinliğinde ve imza günlerinde 300 yazar, 192 bin kitapseverle buluştu. Fuar kapsamında, aralarında Enver Seçinti, Şeref Kocakaya, Cemal Ünal’ın bulunduğu “Çukurova’dan Şiirler” başlıklı dinleti, ziyaretçilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Edebiyat öğretmeni ve yazar Mehmet Hayati Özkaya’nın ikinci romanı “Kıssai Aşk” da Çukurova 6. Kitap Fuarı kapsamında, okuyucuyla ilk kez buluşan eserler arasındaydı. Festival genç solistini arıyor n Kültür Servisi İstanbul Müzik Festivali’nin 40. yılında başlattığı “İstanbul Müzik Festivali Genç Solistini Arıyor” projesi, 2013’te viyolonsel için gerçekleştirilecek ve seçmeler martta İstanbul’da yapılacak. Jüri tarafından belirlenecek bir genç viyolonselcinin, şef Ramiz Malik Aslanov yönetimindeki İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası eşliğinde, 41. İstanbul Müzik Festivali’nde konser vermeye hak kazanacağı proje için son başvuru tarihi ise 15 Şubat. Fotoğraf: ERHAN ARIK ‘Nâzım hep haklı çıkacak’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle