15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2012 PERŞEMBE 8 İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak B Sinop B Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara B 29 34 31 29 31 34 37 24 26 27 27 30 33 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B A A A A B B B 35 32 31 34 36 33 38 40 36 39 31 27 27 Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra B AmsterdamB Brüksel B Paris PB Bonn B Münih PB Berlin PB BudapeştePB Madrid B Viyana PB HABERLER 14 15 13 21 19 18 22 21 21 19 27 32 19 Belgrad Y 28 Sofya Y 28 Roma B 27 Atina B 32 Zürih Y 21 Moskova Y 18 Aşkabat B 33 Taşkent B 30 Baku PB 24 Bişkek B 30 Tiflis B 29 Kahire B 34 Şam A 37 Ülke genelinde yağış beklenmiyor. Ülkemizin kuzeydoğu kesimlerinin parçalı bulutlu, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığında yarın önemli bir değişiklik beklenmiyor. Cuma günü kuzeybatı kesimlerinde, hafta sonunda kuzey ve iç bölgelerde 3 ila 5 derece azalacağı tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Eylül GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Yaz tatilinde Yalçın Doğan, gezdiği dolaştığı yörelerde insanların artık yana yakıla bu soruya yanıt aradığını yazıyor. Oysa, sorun, bir başka soru ile yanıtlanabilir: “RTE ve AKP ile nereye gidiyor bu ülke?” Biraz gazete okuyan, TV’deki haberleri biraz olsun izleyen bir kişi, bu soruyu kolaylıkla yanıtlayabilir. Kendine güveni fazla abartan RTE’nin aynaya baktığında eski günlerden eser kalmayan bir yüzle karşılaşacağını da saptayabilir. 2002’de iktidara geldiğinde sıfır noktasındaki terör 2012’de ülkeyi bölme aşamasına geldi. Kanlı eylemlerini kurtarılmış iller ve ilçeler diye propaganda ediyor.. ABD’nin sürekli Arap Baharı’nın lideri diye yağlayıp yıkadığı RTE, böyyük devlet adamı olayım derken büyük devlet ABD’nin ustaca yönettiği diplomatik manevraların taşeronu oldu. Tunus, Libya hatta Mısır’da, Körfez’deki Arap ülkelerindeki ayaklanmalara öncülük ettiğine “inandırılan” RTE; Obama’dan “dostu” Esad’ı iktidarı bırakmaya ikna etmesi “ricası” üzerine sonu karanlık bir yola koyuldu. Başımıza birbirine bağlı bir zincirin halkaları gibi birçok büyük bela açtı. Esad düşmanlığı, Esad’ı, PKK’nin daha palazlanmasına, silahlanmasına yöneltti. Esad, Kuzey Suriye sınırlarını PKK’nin denetiminde olan Kürt örgütlerine terk ediverdi. PKK’yi destekleyenleri Avrupa’da ararken yanı başımızda bulduk: Suriye, İran, Irak! ??? Toplu şehit haberleri gelince; RTE ile bakanları, Genelkurmay Başkanı, Suriye politikalarının yönlendirilmesinde önemli rolü olan MİT Müsteşarı, Başbakanlık’ta toplanıyor ve Akşam’da dün manşetten verilen habere göre: “Türkiye’de tırmanan terör olaylarının arkasında İran mı var? Suriye gerilimi nedeniyle Tahran yönetimi yeniden PKK kartını açtı mı? Ankara bu soruların yanıtını arıyor.” Her şehit haberinden sonra kukumav kuşu gibi ne yapacağını hâlâ kestiremeyen bu hükümet; iktidara yakınlığı bilinen Sabah’a göre terör bölgelerine terör uzmanı olan komutanlar gönderecekmiş! Bir dizi görüşme yaptığı Türkiye’ye günübirlik gelip giden CIA Başkanı’nın “tavsiyelerinin” neler olduğunu, hükümetin uygulamalarından sonra öğreneceğiz. Halktan gizlenen kimi hükümet yaptırımlarını ise İngiliz gazeteci Robert Fisk’ten öğreniyoruz. “Şu anda isyancılar (Esad’a muhalifler) arasındaki çeşitli gruplar edindikleri silahları şimdilik gömmekteler. Esad düştükten sonra gömdüklerini çıkarıp kendi savaşlarını çıkaracaklar... Suriye ordusu bana Halep’te buldukları (Suudi Arabistan ve Katar’dan gelen) silahları gösterdi. Belli ki o silahlar Türkiye’den gelmişti...” diyor. SünniAlevi kargaşasını kışkırtan, Hatay’da toplumsal rahatsızlığa neden olan sığınmacılara ülkelerine dönmeleri söylendiğinde; “Hatay bizim” diye baba Esad’dan beri Suriye’nin politik sloganı ile karşılık verdiklerini Fisk’in açıklamalarına ekleyebiliriz. ??? Hükümetin terör ve dış politika başarısızlığı Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemiş iken siyaset dünyamız; hâlâ senben kavgasında. Gün boyu TV haberlerinde ilk sıradaki şu olaya bakınız: AKP Hâkkari İl Başkanı’nı PKK kaçırmış. Kardeşi, Kılıçdaroğlu’nu arayarak yardım istemiş. Oysa Başbakan, daha önce aileyi arayarak il başkanını PKK’nin elinden kurtaracak her şeyi yapacaklarını vaat etmiş. AKP Genel Merkezi’nin sözcüsü Hüseyin Çelik; “Kardeş sizi aradı diye, yani PKK’nin sizin hatırınızı daha çok sayacağını mı ima ediyorsunuz?” diye Kılıçdaroğlu’na saldırıyor. Bu denli basit sorunlarla çatışan siyaset dünyamızın; demokratik kurallar içerisinde teröre çare üretemeyeceği ayan beyan ortada. Hâlâ Meclis’te oluşturulacak bir komisyonla birlikte çalışacak “Akil Adamlar”ın derde deva olacağını savunan bir muhalefet ve TBMM’de sorunu tartışmaktan, olan biteni halkın gözleri önüne sergilemekten kaçınan bir iktidar ile ulusal soruna çare üretilebilir mi acaba? Siyaset adamları dışında üretilebilir diyen varsa lütfen parmak kaldırsın! Artık iyice belli, gereği gibi aydınlanmamış toplumlarda etkin olan, partiler değil, liderlerdir. DP’nin, Menderes, AP’nin Demirel, ANAP’ın Özal, CHP’nin bir süre Ecevit, daha sonra Baykal, MHP’nin Türkeş ve ardından Bahçeli, İşçi Partisi’nin Perinçek... Liderdir toplumları alıp sürükleyen. Şu parti bu parti diye oy verdiğimizde biliriz ki o partinin bir lideri vardır, onadır verdiğimiz oy... Bugün CHP de MHP de bocalamakta. Biri yüzde 19, öbürü yüzde 16’yı aşamıyor. Oysa adı ne olursa olsun DP’ler, AKP’ler yüzde kırklarda dolaşmakta. AKP’de bir lider mi var diyeceksiniz. Sizin gözünüz tutmaz ama geri bırakılmış halkımızın büyük bölümü Tayyip’leri vazgeçilmez lider biliyor... Karşısında kendisi kadar güçlü biri yok da ondan!.. Siyasal dünyamızdan güçlü bir öncü çıkmıyor, çıkamıyor. Yolunu kesiyorlar, hem de en yakınları. Baksanıza CHP’nin il, ilçe kongrelerindeki başkan olmak yolundaki çirkin kavgalara. Yıllardır sürüp gitmekte... Bu yüzden CHP’de gerçek bir Emekçi Partisine Sahip Çıkmalı! lider bir türlü ortaya çıkamamakta, bu yüzden de halkımız ona güvenememekte... Oysa CHP’nin Bülent Ecevit’in başkanlığında yüzde kırk üç oy aldığını unutmuyoruz. CHP ilk kez bu kadar yüksek bir düzeye çıkabilmişti. Bir türlü yüzde otuzları aşamamıştı, ama Ecevit’e halkın güveni, toplumun onu Karaoğlan diye bağrına basması o büyük başarıyı kazandırmıştı. CHP yeni bir liderde şimdi! Ama CHP’nin altı oklu niteliği gitgide yok olmakta! Bu yüzden de her seçimde yüzde on beşlerde, yirmilerde dolaşmakta, bu gidişle iktidarın yüzünü göremeyecek. En kötü günlerinde bile en az yüzde otuz beş oy alabiliyordu, şimdi o da yok... Boyuna oynadılar, CHP şöyle olacak, böyle olacak diye yorumlar yaptılar. Bir türlü CHP’yi gerçek çizgisine oturtamadılar. Oy almak için partinin devrimci niteliğini yadsıdılar. Gele gele işte CHP kendi kişiliğinden çıkıp YCHP oldu. İktidarın karşısında silik mi silik... Toplumda bir direniş yaratacağı yok. Oysa tek umut CHP’dedir. Bir işçi partimiz var, ama işçi sınıfı bir türlü kendi olumlu çizgisine ulaşamadı. Sendikacılık bir çeşit çıkar hesaplarına döndü. İşçinin, emekçinin gücü yok. Her engeli yener, kurduğu parti ile iktidara yürür ve er geç sağlam bir güç olabilirdi... Ama nerde? Solda sen ben kavgası bitmek bilmedi. Kişisel hesaplarla gerçekleştirmek olası değildir bir sosyal reformu... Bu yüzden sağdır hep üstün olacak, sol bir türlü etkili olamayacak. Bunu yazmak ayıp belki, ama ne yapalım ki gerçek!.. ‘EVET’ OYU VERMEDİ Teröre lanet metni AKP’lileri rahatsız etti EMRE DÖKER İZMİR İzmir İl Genel Meclisi’nde terörü lanetlemek için hazırlanan metin AKP’lileri rahatsız etti. CHP İzmir İl Genel Meclis Grubu, son dönemde artan terör saldırılarını kınamak amacıyla 7 maddelik metin hazırlayarak meclise sundu. CHP’li üye Onur Koçanalı, hükümetin terör politikalarını eleştirerek hazırladığı 7 maddelik metni okudu. TBMM’yi göreve çağıran ve terörü kınayan metinde yer alan “Hükümet terörü bitirmekle sorumlu ve yetkilidir” sözüne AKP’liler tepki gösterdi. AKP’li üye Ali Fuat Yakın, terörün hükümetin değil devletin sorunu olduğunu savunarak tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Hüseyin Mumcuoğlu, 7 maddelik metne katkı beklediklerini, ancak AKP’nin bunu yapmadığını da vurguladı. AKP’li üyelerin salonu terk etmesinin ardından terörü kınayan 7 maddelik metin CHP ve MHP’li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Uludere’nin eski kaymakamı Yavuz, saldırıya uğradığında kelimei şahadet getirirken kendinden geçtiğini anlattı ‘Yaşadığım en güzel dakikalardı’ İLHAN TAŞCI ANKARA Geçen yıl aralık ayında düzenlenen hava harekâtında 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği Uludere’de taziye ziyareti sırasında saldırıya uğrayan dönemin kaymakamı Naif Yavuz, o anlarda yaşadığı ilginç dakikaları kaleme aldı. İdarecinin Sesi dergisindeki yazısında, benzinliğe götürüldüğü anları “Yarı baygın bir şekilde sandalyeye oturttular. Benzinden, yakmadan, ateşten bahsediliyordu. Şoka girmek üzereydim, kelimei şahadet getirmeye başlarken tarifi imkânsız, dünyada daha önceden tatmadığım bir hazla kendimden geçtim. O dakikalar bugüne kadar yaşadığım en güzel dakikalardı” sözleriyle anlattı. Dönemin Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, Uludere’de yaşanılanlarla ilgili çok şeyin yazıldığını belirterek “Yaşadıklarımı ve duygularımı yazıya dökme konusunda pek mahir değilim, ancak olay sonrası meslek bü 34 kişinin yaşamını yitirdiği Uludere’de taziye ziyareti sırasında saldırıya uğrayan dönemin kaymakamı Naif Yavuz, o anlarda yaşadığı ilginç dakikaları kaleme aldı. yüklerimden aldığım desteğe teşekkür etme amacı ile bu yazıyı kaleme aldım” dedi. Saldırı sırasında kendisinin benzinliğe götürüldüğünü anımsatan Yavuz, “Yarı baygın bir şekilde sandalyeye oturttular. Çok büyük bir kargaşanın olduğunu içerde olan insanların bağrışmalarından ve bir an ön ce odayı terk etmek istemeleri ve bazı vatandaşların da buna engel olmak için kapıyı açmak istemelerinden anlayabiliyordum” değerlendirmesini yaptı. Naif Yavuz sonrasında ise yaşadığı ilginç olay ve hissettiklerini şöyle kaleme aldı: “Kendi kendime bu iş bitti, buraya ka darmış her şey dedim. Çünkü içerdeki herkes bana bakıp donakalıyordu. Benzinden, yakmadan, ateşten bahsediliyordu. Şoka girmek üzereydim, kelimei şahadet getirmeye başlarken tarifi imkânsız, dünyada daha önceden tatmadığım bir hazla kendimden geçtim. O an bir dakika mı, iki dakika mı sürdü bilemiyorum. Ama o dakikalar bugüne kadar yaşadığım en güzel dakikalardı. O dakikalar beni hayata bağlayan dakikalardı. Beni şoktan kurtarmıştı. Sonra sağ olsunlar sağduyulu vatandaşlar ve Cizre Kaymakamı Mehmet Ali Sağlam ve Vali Yardımcısı Yasin Tikdağ ağabeylerim sayesinde o cehennemden kurtuldum. Mehmet ve Yasin ağabeylerimin gerek benzinlikte ve gerekse ambulanstaki o gözyaşlarını asla ama asla unutmayacağım. Bu gözyaşları bana birilerinin çocuklarıma sahip çıkacağının işaretiydi. O gözyaşları bana huzur ve rahatlık sağlıyordu. Binlerce kez teşekkürler size.” GÜNGÖREN SALDIRISI MEMUR OLARAK ATANDI GÖREVE BAŞLAYAMADI Orman Bakanı Veysel Eroğlu, yangına sabah havadan müdahale edilebileceğini söyledi. 4 yıl sonra ‘gizli tanık’ dinlenecek İstanbul Haber Servisi Güngören’de, 2008’de biri hamile toplam 18 kişinin ölümü, 154 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan bombalı saldırıya ilişkin davada, mahkeme 4 yıl sonra “gizli tanığın” dinlenmesine karar verdi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 8 tutuklu sanık getirilirken tutuksuz sanık Şaban Güneş ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, savcının esas hakkındaki görüşüne karşı savunmaları sorulan avukatlar, davada toplanacak deliller olduğunu ve bu hususların araştırılmasını istediler. Müdahil avukatlardan Yusuf Şenel, “Biz sanıkların, bombalı eylem suçu kapsamında cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. Sanık avukatlarından Gülizar Tuncer, gizli tanığın dinlenmesini istedi. Sanık avukatları ayrıca müvekkillerinin tahliyesini istedi. Duruşmaya ara verilirken olayda yaşamını yitiren kişilerin yakınları, tahliye isteyen avukatlara tepki gösterdi. Mahkeme heyetine, “Bunların talebini kabul ederseniz, bizim de talebimizi kabul edin. En ağır şekilde cezalandırın” diye bağıran aileler salondan çıkarıldı. Salonunun kapısında bekleyen aileler de, sanık avukatlarına saldırmak istedi. Güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu, tartışmanın daha fazla büyümesi engellendi. Mahkeme heyeti “Olayın gizli tanığı durumunda olan ve soruşturma sırasında beyanı bulunan gizli tanığın” dinlenmesine hükmetti. Gizli tanığın hazır edilmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına karar veren mahkeme, tahliye taleplerini reddederek duruşmayı 2 Kasım’a erteledi. Atamaya ‘slogan’ engeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşletme mezunu Emin Murat Uysal, Temmuz 2011’de KPSS ile Diyarbakır Gümrük Müdürlüğü’ne atandı, ancak slogan atmaktan hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu gerekçesiyle işe başlatılmadı. Manisa’da yaşayan ve eylem için başkente gelen Murat Uysal, başından geçenleri anlattı. DTP Edirne İl Kongresi’nde slogan atarak “suç ve suçluyu övmek”ten 25 günlük hapis cezası aldığını, bunun da para cezasına çevrildiğini dile getiren Uysal, 2011 Temmuz’unda KPSS ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Diyarbakır İl Müdürlüğü’ne memur olarak atandığını söyledi. Atamadan sonra evrakları gönderdiğini, adli sicil kaydında aldığı cezanın görülmesi üzerine, kurumun kendisinden mahkemenin gerekçeli kararını istediğini kaydeden Uysal, şöyle devam etti: “58 Ağustos 2011 tarihlerinde mülakatlara katıldım. Mülakatta bu durumu izah Emin M.Uysal etti. Bana çıkarken dediler ki ‘Sen göreve başladıktan sonra biz seni takip edeceğiz.’ 24 Kasım 2011’de güvenlik soruşturma sonucum, Manisa Emniyet Müdürlüğü tarafından Ankara’ya gönderildi. Bunun üzerine bakanlığı tekrar aradım. Bana, ‘Sen bunları yapmadan önce düşünseydin’ dediler. Ancak halen dosyama ilişkin bir karar verilmedi. Bu arada bakanlıktaki komisyon değerlendirmesini yaparak, bana 25 Haziran 2012’de ‘Göreve başlamanızda hukuki engel ve fiili sakınca olduğundan göreve başlayamazsınız’ dediler. Gerekçesini sordum. Bana; her tarafa dilekçe yazmasını biliyorsunuz. Yazılı dilekçe ile başvurursanız, kararı size göndeririz yanıtını verdiler.” Kışlada tasnif yapılırken el bombaları art arda infilak etti Kato’da 1 asker şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Geçen pazar gecesi 10 askerin şehit olduğu saldırının ardından Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesindeki Kato Dağı’nda başlatılan operasyonda 1 asker şehit olurken 1 asker de yaralandı. Şırnak bölgesinde görev yapan seçkin birliklerden oluşan askerler, helikopterlerle PKK’lilerin olabileceği dağlara havadan indirildi. Kumtik ve Küçük Kato dağlarını kapsayan operasyonda 1 asker şehit olurken 1 asker de yaralandı. Terör örgütü PKK tarafından saldırı öncesi tahrip edilen Hisarkapı Köprüsü’nün onarımına başlanırken köprünün yanında Karayolları ve yurttaşların yardımıyla bir köprü oluşturuldu ve karayolu trafiğe açıldı. Şırnak’ın İdil ilçesinde de AKP İlçe Başkanı Rıdvan Özel’in aracı yakıldı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi kırsalında hava destekli operasyonlar yoğun olarak sürerken Karşıyaka Mahallesi’nde polis ekiplerinin önceki akşam saatlerinde devriye görevi yaptıkları sırada Hayal Köprüsü yakınlarında yola döşenmiş patlayıcı bulundu. Şemdinli’nin Zorgeçit köprüsü yakınlarında ise terör örgütü PKK üyeleri yol kesti. Cephanelikte patlama AFYONKARAHİSAR (Cumhuriyet) Afyonkarahisar’da askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 4’ü asker 7 kişi yaralandı. Olay bölgesinde 1520 asker bulunduğu, çevreye saçılan el bombaları nedeniyle bazı askerlere ulaşılamadığı bildirildi. Ataköy’deki 500. İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda, el bombalarının tasnifi yapıldığı sırasında patlama meydana geldi. Patlamanın ardından yangın çıkarken, kısa süre sonra bir patlama sesi daha duyuldu. Patlamanın ardından olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve sivil savunma ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri, olay sonrası çevreye saçılan el bombalarının patlama tehlikesi nedeniyle uzun süre yangına müdahale edemedi. El bombalarının etkisiz hale getirilmesi için olay yerine bomba uzmanları gönderildi. Patlamanın etkisiyle çevredeki binaların camları kırıldı. Kırılan camlar nedeniyle bazı yurttaşların yaralandığı kaydedildi. Patlamanın ardından yaklaşık bin 500 kişi kan ihtiyacı olabileceği düşüncesiyle hastaneye akın etti. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, patlama nedeniyle bazı askerlerin şehit olabileceğini söyledi. Çoban şu bilgileri verdi: “Patlamayla birlikte cephanelerin büyük bir kısmı patlıyor. Malesef şehitlerimiz olabilir. Astsubay ve rütbeli askerlerimizin olduğunu biliyoruz. Burası tamamen şehrin kenarında. Dışardan bir insanın girmesine olanak olmayan korunaklı bölge, bu nedenle sabotaj ihtimali yok. El bombalarının sağa sola saçılma tehlikesi var. Yetkililer bu nedenle olay mahalline giremedi. Sabaha kadar da sanıyorum, buraya kimse sokulmayacak” dedi. Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Güzbey ise içeride 30 asker bulunduğunu söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle