15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2012 PERŞEMBE [email protected] 14 KÜLTÜR Suriye’de antik kentler ve ortaçağ kaleleri yan yana... UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Halep ve kalesi. Halepli muhalif militanlar tarihin içinde. Önce, Kültür Bakanlığı’nın eski Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Kenan Yurttagül’ü dinleyelim. Ağustos başlarında gazetelerde de yer alan çağrısında “Afganistan, Körfez ve Irak savaşlarında müzelerin yağmalanması ve kültürel miras tahribatı karşısında ‘hükümetlerarası kuruluşlar’ın etkisiz kaldığı”nı anımsatarak dedi ki; “Şimdi Suriye’de benzer durum yaşanıyor. Halep ve Şam müzeleri ile kültürel miras alanları silahlı çatışma yıkımının tehdidi altında.” Yurttagül, Türkiye’nin de imzaladığı 1954 tarihli “Silahlı Çatışma Halinde Kültürel Varlığın KorunmasıLahey Sözleşmesi”nin Suriye’de çatışan taraflara hatırlatılması gerektiğini; savaşlarda yaşanan aymazlığın da önüne geçilmesi dileğini kamuoyu ile paylaşıyor... Bunun için önerisi ise “çatışmalar şiddetlenmeden ‘Suriye’nin Kültürel Mirasının Korunması İçin Sivil Girişim’ oluşturmak ve harekete geçmek...” (CumhuriyetBilim Teknik/17 Ağustos) Bu çağrıya koşut bir açıklamayı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla eşgüdüm içinde çalışan “UNESCO Türkiye Milli Komisyonu” da yaptı. Komisyon Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz’un imzasını taşıyan “Kültürel Mirasın Koruması Sözleşmeleri ve Suriye” başlığı altında; “Lahey Sözleşmesi”nin yanı sıra 1975 tarihli “Dünya Doğal ve Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi”ni de, aralarında Türkiye ve Suriye’nin olduğu 100’den fazla devletin imzaladığı anımsatılarak özetle şunlar vurgulandı: “Suriye’nin Dünya Miras Listesi’nde Şam, Halep, Bosra tarihi şehirleri ve Selahattin Kalesi ile birlikte 6 kültürel mirası bulunuyor. Uluslararası sözleşmeler egemenlik alanlarındaki kültürel mirası insanlık adına da korumaya karar vermiştir. Ya Tarih ateş altında Sömürgeci siyasetin Suriye’de yarattığı savaş ‘insanlık mirası’nı da tahrip ediyor Bütün bu dilek ve umutlara katılmamak elbette ki olanaksız ama sonuçta insanlarla birlikte kentlere ve tarihi eserlere karşı da “acımasızlığın doruğu”nu sergileyen çatışmalara karşı dünya kültür çevrelerinin “kınama” dışında yapabilecekleri de olmalı!.. Sömürgeci çıkarlar uğruna gerçekleşen bu çatışmalarda kültürel mirasa karşı dikkatli olunması nasıl sağlanabilir? şanan son durum ise uluslararası toplumun duyarlılığını da gerekli kılmaktadır. Otorite boşluğundan yararlananların müzeleri yağmalamaları ve sınırlarımızdan tarihi eser kaçakçılığı girişimlerinin ortaya çıkması muhtemeldir; güvenlik tedbirlerinin artırılması yararlı görülmektedir. Suriye’de çatışmaların bir an önce sona ermesini diliyor, uluslararası toplumun kültürel mirasların korunmasına yönelik tedbir ve duyarlılıklarını arttırmalarını ümit ediyoruz..” ötürü ağır hasar görme tehlikesiyle karşı karşıya.. Mimar Sinan’ın da 2’si Şam’da 2’si de Halep’te olmak üzere 4 önemli eseri var. Şam’daki Süleymaniye Külliyesi, Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran seferi sırasında yeniçerilerin çadır kurdukları yerde inşa edilmiş. Beylerbeyi Hüsrev Paşa’nın Halep çarşısı yanına yaptırdığı “Hüsreviye Camisi” de Sinan’ın ilk eserlerinden. Şam ve Halep’in “kentsel doku” olarak Halep ya n UNESCO Miras ıy o r; yani tarih yanıyor. Listesi’nde yer alması, sivil mimarlık zenginliğini de yeterince kanıtlıyor... Buna karşın bu zenginliğin çatışmalardan ötürü zarar gördüğü ise artık tahmin değil “gerçek...” “Shaam News Network” adlı internet sitesinde, Suriye ordusunun operasyonlarında tank mermilerinin tarihi Madik Kalesi’ne isabet etmesi sonucu kalede meydana gelen hasarı gösteren görüntüler yayımlandı. Bu tahribata her gün yenileri ekleniyor. Devonshire koleksiyonundaki Raffaello deseni satışa sunuluyor ‘Genç Havari’den rekor beklentisi Kültür Servisi İtalyan Rönesansının en önemli ressamlarından Raffaello’nun (14831520) “Genç Bir Havarinin Başı” adını taşıyan bir deseni, önümüzdeki aralık ayında Sotheby’s müzayede evi tarafından satışa sunulacak. Yüzyıllardır Britanya’da, Chatsworth malikânesindeki Devonshire koleksiyonunda bulunan desene 1015 milyon sterlin arasında bir değer biçiliyor. Ancak müzayede sırasında bu fiyatın daha da yukarılara tırmanmasının kimseyi şaşırtmayacağı belirtiliyor. 2009’da, Christie’s tarafından düzenlenen bir müzayedede, Raffaello’nun “Bir Esin Perisinin Başı” adlı benzer bir deseni 29.2 milyon sterline alıcı bularak, Eski Ustalar’ın desenleri arasında rekor kırmıştı. Sotheby’s’in Eski Ustalar bölümünün yöneticisi Cristiana Romalli, sanatçının ustalığının benzersiz bir örneği sayılması gereken yapıtın, Raffaello’nun neden gelmiş geçmiş en büyük desen ustası olduğunu gösterdiğini söyledi. Bugünkü Devonshire Dükü ise, Raffaello’nun deseni ve yine Rönesans döneminden iki minyatürlü elyazmasının satışıyla, Chatsworth malikânesi ve koleksiyonun geleceğinin güvence altına alınacağını açıkladı. Devonshire Dükü, koleksiyonlarında 14 Raffaello deseninin daha bulunduğunu belirtti. Bir Halep izlenimi 2000’ler başlarken, Mimarlar Odamız ile Suriye Mühendis ve Mimarlar Birliği arasındaki “Kültürel İşbirliği” görüşmesi için Gaziantep’ten günübirlik Halep’e geçmiştik... O gün kentin tarihi dokusunu ve “restorasyon” çalışmalarını da görme fırsatı bulduk. Eski kentte, korunan ve özgün durumları yaşatılarak yenilenen evler ve sokaklar karşısında hayranlık duyduk; kaleye ve tarihi çarşılara gösterilen özen ile “yeni yapılar”ın Halep’in “yöresel mimari”sine uygun inşa edilmeleri de övgüye değerdi.. Tarihe olan bu saygı öylesine “içten” olmalıydı ki bazı kâğıt paralarda ülkedeki “antik kentler”in, hatta “Roma İmparatorları”nın resmi vardı... Şimdi merak ediyorum. Tarihi değerlerini yaşatmaya ciddi gayret gösteren, dahası yeni binalarını da “eskiyle uyumlu” bir çağdaşlıkta gerçekleştiren Suriye’de, insana ve mirasa karşı bugünkü “acımasız”lık hangi nedenden kaynaklanıyor? O insani ve “kültürel” çabalar ile şimdi yaşananları kıyaslarsak, insanlık dışı çatışmaların ardında “Suriye’ye yabancı” güçlerin varlığını sezmemek mümkün görünmüyor. Roma’dan Osmanlı’ya Suriye’deki uygarlık birikimlerini özetlemeye bile kitaplar yetmez... Örneğin MÖ 300 yılında Romalılar tarafından inşa edilen Madik Kalesi ve Afamya antik kenti, Hama şehrinin 60 kilometre kuzeyinde; Selahaddin Eyyubi’nin yaptırdığı Şövalye Kalesi, Dera, Humus, Lazkiye ve Halep’teki çok sayıda Osmanlı eseri kaleler, kapalı çarşılar ile Türkiye sınırındaki antik köyler, askeri kullanımlardan ‘Yorgun Aslanlar’ın karanlığı ‘Yarışmacı olmak, jüri olmaktan zor’ Araf, Venedik Film Festivali’nde prömiyer yaptı Kültür Servisi Yeşim Ustaoğlu’nun yazıp yönettiği “Araf”, 69. Uluslararası Venedik Film Festivali’nde dün ilk kez eleştirmenlerin ve festival jürisinin karşısına çıktı. “Orizzonti /Ufuklar” resmi yarışma bölümünde yer alan “Araf”ın gösteriminin ardından yönetmen Ustaoğlu, oyuncular Özcan Deniz, Neslihan Atagül ve Barış Hacıhan basının sorularını yanıtladı. Daha önce Venedik Film Festivali’ne jüri üyesi olarak katılan yönetmen Ustaoğlu, tekrar Venedik’te olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtirken, yarışmacı olmanın daha zor olduğunu söyledi. Bir filmi yaratmanın en büyük tatminlerinden birinin karakterlerinin gözbebeklerinden içeri girip daha derine dalabilmek olduğunu söyleyen Ustaoğlu, ayrıca filmi çekerken oyuncusundaki duygu ve düşünce dinamiklerinin tetiklenmesi ve sonrasında da seyircisiyle aynı hissiyatı paylaşabilmenin de keyif verdiğini ekledi. “Araf”, Adana Film Festivali’nde Altın Koza için yarıştıktan sonra 21 Eylül’de gösterime girecek. NEZAKET EKİCİ, EBRU ÖZSEÇEN VE NİL YALTER’İN ESERLERİ ABD’DE ? Aşınmış kavramları sıradan diyaloglar eşliğinde sunan, ve yalın olmaya çabalarken, her ağır bir ahlaki yaklaşımın kısır döngülerinde Terrence ikisi de içtenlikli ve inandırıcılar. VENEDİK Kâğıt üzerinde heyecan veren Japon sinemasının ustaları arasınMalick, Altın Aslan avcılarının galiba en yorgunu. Asya Altın Aslan seçkisi “Venezia 69”, bir dizi da şimdiden önemli bir yeri olan sinemasının iki has adı, Takeshi Kitano ile Kim Kiduk, çok düşkırıklığını da beraberinde getirdi. TerKitano “Outrage Beyond” ile, daha başarılı iki filmle yarışıyorlar ama, onların da rence Malick’ten umudu kesenlerin sayısı Yakuzaların simgelediği kanun oldukça yüksekti ama, yine de merakla bekli dışı şiddeti bir adım daha ileri tasöyleyecekleri fazla yeni bir şey kalmamış. yorduk... Amerikan sinemasının şımış. kült yönetmeni, “Hayat Kore sinemasının özgün daki Fransız yönetmen Olivier Assayas, hiç Ağacı” ile Cannes’da aladı Kim Kiduk da şiddeti tüm çiğde o kadar karamsar değil. Tam tersine, “Apdığı tartışmalı Altın liği ve korkunçluğuyla beyaz rès mai /Mayıs’tan Sonra”, içeriğiyle umut, Palmiye’nin üzerinperdeye taşırken, süslerden biçemiyle de tat veren güzel bir film. Senarden daha bir buçuk arınmış yalın bir estetik gelişyosunu kendi yaşamından, 1970’lerin başınyıl geçmeden, “To tirmiş. İçimizdeki ürkütücü, daki gençlik yıllarının heyecanından yola çıThe Wonder” ile isyan ettirici eğilimleri yadkarak kotardığı bu içtenci sinema örneği, 68 Venedik’te ödül sımayan, insan gerçeğini bir olaylarının yoğun etkisisi altındaki genç aramaya gelmişti. bütün olarak ele alan “PieBen Affleck’in ta”, tüm iticiliği ve çekiciliği Fransızların, kişisel düşleriyle toplumsal idealleri arasındaki gelgitlerini dönemin ruhunu yorumladığı, iki çegerisinde, içten, umutsuz bir yansıtan portreler de çizerek anlatmayı başakici kadın arasında çığlık. rıyor. kalan orta yaşlı adaAltın Aslan adayları arasınLa Mostra’nın sonuna mın öyküsünü, oraya “To The yaklaşırken, Brian de Palburaya kayıp kıvrılarak Wonder” ma, Marco Bellochio, Franneden dönüp durdurduğu belcesca Comencini ve Brillanli olmayan kamerası ve tikleri bol te Mendoza gibi yönetmenağır sinema diliyle kotaran Malerin beklentilere ne oranda lick, bırakın kendini yenilemeyi, yanıt getirebileceklerini bileyinelemekte bile zorlanmış. Aşınmiyoruz ama, festivalin ikinmış kavramları sıradan diyaloglar ci yarışmalı bölümü olan eşliğinde ısıtıp önümüze sürmeye “Orizzonti /Ufuklar” seçkikalkan, ağır bir ahlâki yaklaşımın sinin daha doyurucu olduğukısır döngülerinde boğulan Amenu söylemeliyiz. Belgesel rikalı yönetmen, Altın Aslan avcıfilmlerle deneysel çalışmalalarının galiba en yorgunu... rın da yer aldığı, sanat sineAsya sinemasının iki has adı, masından pek ödün vermeTakeshi Kitano ile Kim Kiduk, yen yaratıcı yönetmenlerin çok daha başarılı iki filmle yarışıfilmlerine ağırlık veren böyorlar ama, onların da söyleyelüm, daha yüksek bir sinema cekleri fazla yeni birşey kalmadüzeyi sunuyor. mış. Ancak daha tok, daha çarpıcı MEHMET BASUTÇU Altın Aslan seçkisi kendilerini yenilemekte zorlanan yönetmenlerin filmleriyle beklentilere yanıt vermiyor “Pieta” Dorukan Doruk Belçika’da yarışacak ? Kültür Servisi Uluslararası Lions Klüpleri’nin Belçika’da düzenlediği yarışmada Türkiye’yi, Donizetti 2011 Klasik Müzik Ödülleri’nde “Yılın Çıkış Yapan Genç Müzisyeni” seçilen 21 yaşındaki Dorukan Doruk temsil edecek. Viyolonsel eğitimine 2000 yılında başlayan Dorukan Doruk, bugün başlayıp üç gün devam edecek Brüksel’deki yarışmada, J. S. Bach, D. Şostakoviç ve Çaykovski’nin eserlerini seslendirecek. Her yıl bir enstrüman dalında yapılan yarışma, gelecek yıl piyano dalında İstanbul’da yapılacak. Dünya Karikatür Müzeleri toplantısı ? Kültür Servisi Bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek Dünya Karikatür Müzeleri toplantısına Belçika 610 Eylül tarihlerinde ev sahipliği yapıyor. Her yıl değişik ülkelerde gerçekleşen toplantıya Türkiye’den Milas Turhan Selçuk Karikatürlü Evi’nin kurucusu, gazetemiz çizeri Kamil Masaracı, Eskişehir’den Atilla Özer Karikatürlü Evi’nin kurucusu Vicdan Bulunmaz Özer ve Deniz Çil katılıyor. Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk da etkinlikte onur konuğu olarak bulunacak. Pekin Senfoni Orkestrası geliyor ? Kültür Servisi Dünyanın en iyi 3 orkestrasından biri kabul edilen Pekin Senfoni Orkestrası; Türkiye’deki ilk konserini, “2012 Türkiye’de Çin Yılı” etkinlikleri kapsamında, Side 12. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali çatısı altında 13 Eylül Perşembe akşamı saat 21.30’da verecek. Avrupa turnesinin Türkiye’deki tek konseri olma ayrıcalığını da taşıyan konserde, Tan Lihua şefliğindeki Pekin Senfoni Orkestrası, Side Antik Tiyatro’da UzakDoğu rüzgârı estirecek. Nil Yalter New Jersey’de sanat ‘bereketi’ Kültür Servisi Rutgers Üniversitesi Kadın ve Sanat Enstitüsü’nün toplumsal cinsiyet, sanat ve toplum programı “The Fertile Crescent / Bereketli Hilal” (Mezopotamya ve Doğu Akdeniz’i kapsayan coğrafi bölge) kapsamında gerçekleştirilen ve programla aynı adı taşıyan sergi kapsamında Nezaket Ekici, Ebru Özseçen ve Nil Yalter’in eserleri ABD’nin New Jersey eyaletine konuk oluyor. Özseçen’in “Jawbreaker” adlı videosu ile Yalter’in “ambassaDRESS.” adlı eserleri 9 Eylül’e kadar Mason Gross Sanat Okulu’nda sergilenirken, Ekici’nin eseri 4 Ekim’de Princeton Üniversitesi’nin Lewis Sanat Merkezi’nde başlayacak sergide yer alacak. New Jersey’de yer alan çeşitli sanat merkezlerinde devam edecek olan “The Fertile Crescent” sergileri kapsamında, aralarında Suriye, Lübnan, Mısır, İran, İsrail ve Kuveyt’in de yer aldığı 11 ülkeden 24 sanatçının toplam 120 adet eseri sergilenecek. Ocak ayına kadar farklı tarihlerde farklı sanat merkezlerinde izlenebilecek sergiler kapsamında Şirin Neşat, Mona Hatoum, Hayv Kahraman gibi sanatçıların eserleri de görülebilecek. “The Fertile Crescent” programının ve sergilerinin kurucuları ve küratörleri olan Judith K. Brodsky ve Ferris Olin, serginin amacının Batılı gözlerin Doğu’ya nasıl baktığını irdelediğini söylüyor; “Batılılar dünyanın Doğu’sunu egzotik ya da Türk lokumu gibi tatlı kadınların yer aldığı bir bölge olarak görüyor, kadınları birer cinsel obje haline getiriyor”. (fertilecrescent.org) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle