Katalog

6 EYLÜL 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Buna karşın “küçük” mükelleflerin ise iade talepleri aylarca bekletiliyor. Bunlardan, teminat, inceleme raporu veya YMM tasdik raporu isteniyor. Buna rağmen, iadeyi yapma840. Bu mükelleflerden tahsil edilen mak için pek çok kısıtlama devreye sokuluvergi tutarı ise toplam vergi gelirleriyor. Kod listesi taramaları defalarca yapılıyor, nin yüzde 20’sine yakın. Akaryakıt, kod listesinde yer alan mükellefler devamlı bankacılık, sigortacılık, bilgisayar, değiştiği için mükelleflerin iade talepleri budemirçelik metal, makine imalatı, danıyor, her seferinde biraz daha azaltılıyor tekstil ve gıda gibi firmalar bunların ve iadeyi almak adeta bir işkenceye dönüşüarasında ilk sıraları yer alıyor. yor. Bu rakamlar “büyüklük” kavramı içinPeki, vergi idaresi hangi mükellefleri “büde ne kadar mükellef olduğunu tanımyük” kabul ediyor? 109 numaralı Genel Teblarken, bir başka ifadeyle mükelleflerin liğ, büyüklük kriterlerini belirlemişti. Ancak, çok büyük bir yüzdesinin bu tanımın dıvergi idaresi bu kriterleri çok yüksek belirleşında kalan işletmeler olduğunu da gözdiğini tespit etti ve bir değişikliğe gitti. Yani ler önüne seriyor. Altını çizelim; bugün biraz küçük mükellefleri de büyük mükellef Türkiye’de kayıtlı mükellef sayısı tüm Değer Vergisi Tebliği ile düzenleme yapılmış. olarak kabul etti! gruplar dahil olmak üzere 6.5 milyon civarında. Yapılan bu düzenlemelerden birinde, “Eğer Yani girişte “büyüklere” ilişkin verdiğimiz müBu rakamları neden hatırlatma gereği duydusen büyük bir işletmeysen, KDV iadelerini hızlı kellef sayıları belli bir oranda arttı. ğumuza gelince… alırsın” deniliyor. Evet 109 seri numaralı Katma Geçen günlerde yayımlanan 120 numaralı Biliyorsunuz katma değer vergisinde indirim Değer Vergisi Genel Tebliği’nde, “Hızlandırılmış KDV Genel Tebliği bakın “büyüklük kriterlerini” mekanizması ile istisna uygulamasının doğal so İade Sistemi” getirilmiş ve bu sisteme ilişkin nasıl ifade ediyor. nucu; KDV İadesi’dir. açıklamalar yapılmış. KDV iade talep tarihinden önce vergi dairesiVergi ile uğraşanlar iyi bilirler. Devlet vergi Tebliğde açıklanan kriterlere göre “büyük” olne vermiş olduğu son yıllık kurumlar vergisi betahsilini çok sever. Ama verginin iadesinden duğu kabul edilen mükelleflere “HİS” sertifikası nefret eder. Devletin kasasına giren vergi, eğer verilecek ve bunların nakden ve/veya mahsuben yannamesinin ekinde yer alan bilançoya göre en az; aktif toplamı 200 milyon TL, maddi duran mükellefe sonradan iade edilmesi gereken bir KDV iade talepleri, tutarına bakılmaksızın, temivarlıkları toplamı 50 milyon TL, öz sermaye tutavergi ise bunu iade etmeden önce eskilerin denat, inceleme raporu veya Yeminli Mali Müşavir rı 100 milyon TL, net satışları 250 milyon TL yimi ile “kırk dereden su getirtir”. (YMM) tasdik raporu aranılmadan, gerekli belBu zorluğa rağmen, mükelleflerin bazı durum gelerin tamamlandığı tarihten itibaren beş iş gü olan ve talep tarihinden önceki takvim yılında vergi dairesine vermiş olduğu muhtasar beyanlarda ödedikleri KDV’leri, vergi dairesinden iade nü içinde yerine getirilecek. namelere göre aylık ortalama almaları gerekiyor. Yukarıda çalıştırılan kişi sayısı 350 ve ifade ettik, bu iade katma dedaha fazla olan mükellefler ğer vergisi uygulamasının do“büyük” kabul edilecek. ğal bir sonucu. Bunların KDV iadeleri hızla KDV uygulamasında “tam Hiçbir sosyal güvencesi olmayan T.C. vatandaşı yapılacak. Ancak bu kriterlere istisna” yani ihracat, uluslarkız kardeşim yurtdışında yaşıyor. 1 Ocak 2012’de yüuymayan mükelleflerin iade arası taşımacılık vb. KDV Karürlüğe giren Sosyal Güvenlik Reformu bağlamında talepleri yavaş yerine getirilnunu’nun 32. maddesinde sakonumu nedir? M. Ali Karakaya meye devam edilecek! yılan istisna işlemler kapsamıSorularınız için Anayasamızın temel ilkelena giren işlemleri yapan mümalicozum?ism Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının adrese mmo.org.tr adrinden biri, herkesin yasalar kellefler, bu işlemleri yapabilresine mail atadayalı nüfus kayıt sistemindeki ikametleri Türkiye’deki önünde eşit olması. Ancak mek için mal veya hizmet alışbilirsiniz. Tüm adresleri olarak kayıtlıysa SGK otomatik olarak bu hızlandırılmış iade sistemi bu ları sırasında ödedikleri katma sorular eposkişileri de genel sağlık sigortası kapsamına koyuyor. ilkeye aykırılık teşkil ediyor. değer vergilerini vergi daireta ile tek tek Bu kişiler gelir testi sonucuna göre prim ödemek zocevaplaTabii ki iadelerin hızlandırılmasinden talep ediyorlar. nacaktır. runda kalabilecekler. Eğer nüfus müdürlüğünde ikasını eleştirmiyoruz. Ama küBu iadenin pek çok ve yorumet adresi yurtdışı olarak düzeltilirse prim ödenmez. çükbüyük ayırt edilmeksizin cu prosedürü var. Buna ilişkin herkes için hızlı olmasını savubaşta 84 seri numaralı Tebliğ nuyoruz. olmak üzere birçok Katma ürkiye’de Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na bağlı mükelT lef sayısı resmi istatistiklere göre İşçi İzinde Hastalanırsa… Yıllık izin kullanımında yaşanan önemli sorunlardan birisi de, izin kullanırken işçinin hastalanması ve rapor almasıdır. İşçi, yıllık ücretli iznini kullanırken hastalanacak veya kaza geçirecek olur ve bu nedenle kendisine ilgili sağlık kuruluşları tarafından sağlık izni verilirse, sağlık izni ile yıllık iznin iç içe girmemesi için, yıllık ücretli izin hakkı askıya alınır. Ancak burada, kaza veya hastalık nedeniyle verilen sağlık izninin bitimi halinde, yıllık ücretli iznin devam edip etmeyeceği yönünde bir belirsizlik bulunmakta. Sağlık izni nedeniyle askıya alınan yıllık izin hakkının geriye kalan kısmının kullanılmasına, sağlık izninin bitiminden itibaren tekrar başlanıp başlanılmayacağı hususu hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleriyle önceden belirlenebileceği gibi, taraflar arasında özel olarak da kararlaştırılabilir. Ancak, sağlık izninin, yıllık izin süresinden uzun olması halinde, sağlık izninin bitiminde işin aksatılmaması amacıyla işçinin işe başlaması ve bilahare işverenle anlaşarak kalan iznini kullanması daha uygun olur. ‘Büyük’sen KDV İadeni Hızlı Alırsın! Haysiyet!.. O fotoğrafları gördünüz mü?.. Aydınlık ve Sözcü gazetelerinde yer alan o kahredici, iç parçalayıcı fotoğraflardan söz ediyorum. Beytüşşebap ilçesine saldırırken can veren PKK’li teröristlerin cesetlerini taşıyan askeri aracın önüne PKK sempatizanları sarı, yeşil, kırmızı renkli “örgüt bayrağı” asıyor. Ortada bir tane “müdahale edecek” güvenlik görevlisi yok! Araç o halde ve de sloganlar eşliğinde adeta geçit? töreni yapıyor... Teröristlerin cenazesi askeri aracın içinde, askeri lojmanların önünden geçerken, lojmanlardan birinin balkonunda asılı duran Türk bayrağı, üç askerimiz tarafından yerinden kaldırılıyor... Belli ki birileri “aman tansiyon yükselmesin” düşüncesiyle emir vermiş, utanca bakın... Aydınlık gazetesi, “Bunu da yaşattılar” diye manşet atmıştı... Sözcü ise “Şehidim affet bizi” başlığı altında o bayrak için toprağa düşen evlatlarımızın yan yana fotoğraflarını vermişti... İki başlığa da katılmıyorum. Çünkü ikisinin de vakti çoktaaan geçti! Yeni bir söze, gerçeği en iyi şekilde gözümüze sokacak bir anlatıma ihtiyacımız var. Belki şu: Eyy haysiyet, neredesin?.. ??? Aslında her şey tabak gibi ortada... PKK bayrak dikmek istiyor!.. Şemdinli’de 19 günlük “savaş” bir dönüm noktasıydı. Artık, dağdan gelip, karakol basıp, sonra kaçmak yok!.. Ağır silahlarla, yüzlerce kişi geliyor, aynı anda dörtbeş noktaya saldırıyor ve saatlerce, fırsat yaratabilirse günlerce savaşa devam ediyor... PKK’nin yeni çizgisi artık bellidir: Vurkal!.. Pekii, PKK böylesine bir cüreti nasıl gösterebiliyor? Çok basit; Suriye, Irak, İran ve tabii büyük efendisi ABD’den aldığı engin destek sayesinde!.. Çelişkili gibi mi duruyor?.. Açalım o zaman: Sen, Suriye rejimini çökertmek için elin çapulcusuna açıktan silah, para, karargâh desteği verirsen... Sen, Irak merkezi yönetimini hiçe sayıp, Barzani adındaki kabile reisiyle “petrol” pazarlıkları yaparsan... Sen, sonuçta asıl hedefin kendisi olduğunu bilen İran’ın paralize edilmesi için Malatya Kürecik’e füze “imha” sisteminin konuşlanmasına gönüllü olursan, PKK’nin ardına bu üç ülkeyi de dikiverirsin... ABD’ye gelince... Onun hesabı seni önce Suriye, sonra da İran’a karşı muharip güç olarak kullanmak, sonunda da uzun yıllar önce çizdiği haritayı burnuna dayayıp kayıtsız koşulsuz “Büyük Kürdistan”ın kurulmasına geçit vermek!.. Hiç kuşkunuz olmasın daha sırada Ermenistan var, Yunanistan var, Kıbrıs var... Var oğlu var!.. Uzun lafın kısası, son tahlilde ortada çelişki filan yok, düşmanlığını çektiğin ülkelerle, senin için gayet aççık ve seççik hesapları olan emperyalizm var!.. Hadi afiyet olsun!.. ??? PKK’nin çizgisi belli, ülkelerin hesapları da ortada, pekiii, bizim “Yeni Osmanlıcı” tayfanın planı programı nedir?. Devekuşu politikası!.. Tayyip Bey, geçenlerde yandaş medyanın “Siz tabii her şeyin en iyisini bilirsiniz ama” acıklı tiradlarıyla soru sorar gibi yapan “zebilane bardakları”nın önünde coştukça coştu. Hızını alamadı, “Terör haberlerini vermeyin kardeşim” bile dedi!.. İşte bu; hükümetin yangına karşı bulduğu harikulade yöntem bu!.. Verme haberi, halk uyusun, çocuklarımız sessiz sedasız defnedilsin, ortalık süt liman sanılsın... Ama olmuyor, mızrak çuvala sığmıyor!.. Bir Osman Pamukoğlu çıkıyor, “Evladım, Hakkâri elden gitti gider” deyiveriyor!.. İçişleri Bakanı olacak muhterem yüzlerce korumanın eşliğinde Hakkâri’de tacize uğruyor. Askeri aracına “PKK bayrağı” asılıyor. Askeri lojmanından Türk bayrağı hem de kendi askerin tarafından indiriliyor... Bu ülkenin aydınlık insanları da mertçe soruyor: Biz bu denli mi haysiyetimizi yitirdik!.. Ver bakalım cevabını... YURTDIŞINDA YAŞAYAN GSS PRİMİ ÖDER Mİ? AKP İktidarının Aymazlıkları... PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Anımsanacağı gibi geçen hafta içinde bir grup CHP milletvekili Suriye’de gündüzleri Esad’a karşı savaş verdikten sonra geceleri Hatay’daki Apaydın kampında itibarlı konuklukla sığınma izni verilen kişilerle yerlerinin durumunu görerek öğrenmek için oraya gitmişlerdi. Kampı koruyan askerlerce, kendilerine verilen emir gereği geri çevrilmişlerdi. Halk iradesiyle TBMM’de görev almış olan temsilcilere uygulanan bu aşağılayıcı davranış kamu vicdanında haklı tepkilere neden olmasına karşın iktidarın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nca “normal”, partinin sözcüsü Bülent Arınç’a göre de “provokatif” bulunmuştu. Çatışmalardan kaçanların dışında silahlı eylemcilerin ve yabancı çetelerin de barındırıldığı bu kamplar, Meclis’in onayı alınmadan, Suriye olaylarından önce ABD’nin istemi doğrultusunda Yüce Divan’lık bir yasadışılıkla kurulmuş. Bir de kamplardakilerin “Biz Erdoğan’ın misafirleriyiz” diyerek aşevlerinde bedava yiyip içmeleriyle, adap dışı davranışlarıyla, Alevi karşıtı kışkırtıcılıklarıyla Hatay halkının huzurunu bozma dışında, dükkân kapattırırcasına yağmalamalara girişiyorlarmış. Bunların eşliğinde bir de Suriye ile yılardır süregelen ekonomik ve ticari ilişkilerin de yok edildiğiyle ilgili şikâyetleri, ekranlardan isyankâr davranışlarla gösterilmesini üzüntüyle izliyoruz. ??? Bunca maddi ve manevi zarar ziyana karşın bunun sırf ABD’nin istemi doğrultusunda, özünde İsrail’in İran’a karşı güçlendirilmesi için yapıldığı gerçeği sosyal bilimcilerce dile getiriliyor. Gerçekte ABD’nin Conilerini savaştırıp kırdırmamak ve ekonomik durumunu korumak amacıyla, yazık ki maşası saydığı AKP iktidarını kullanarak, hatta İran’la tarihi dostluğumuzun zedelenmesi pahasına, Avrupalı dostlarına yaptıramadığı, İsrail’i mutlandıracak füze kalkanını da sanki kendi topraklarıymış gibi Malatya’ya konduruverdiğini de gördük. Bir aymazlık da AKP iktidarının Kurtuluş Savaşımızda 30 Ağustos Meydan Savaşı’ndan sonra elde ettiğimiz zaferle, 9 Eylül’de düşmanı İzmir’den denize dökerek onlara Sevr’i yırttırıp bağımsızlık ve özgürlük senedimiz olan Lozan Antlaşması’nı da kabul ettirdikten sonra, Mustafa Kemal’in yıllar önce planlayarak kayda aldırdığı 29 Ekim 1923 günü kurulmuş olan laik, demokratik, sosyal Cumhuriyetimizi teslimiyeti, ulusalcılarca kabulü olası değildir. Gereği kesinlikle yerine getirilecektir. Zaten halkımız yasaklı 19 Mayıs ve 30 Ağustos bayramlarımızı, özgürlüğümüzün simgesi al bayraklarımızla, bağımsızlığımızı yansıtan dövizleriyle, gündüz ve gece coşkulu yürüyüşleriyle yasağı dinlemeyip borçlulukla Atatürk abidelerine bıraktıkları çelenkleriyle duygu ve düşüncelerini simgelediler. ??? Yurdumuzun içine düşürüldüğü bir yığın aymazlık yetmezken 4 gün önce güne gene hain PKK’nin kanlı saldırı haberiyle girdik. Teröristlerin Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde mülki ve askeri kurumları ele geçirmek için giriştikleri saldırıda 10 askerimiz şehit olmuş, 7’si de yaralanırken askerlerimizle polisimizin karşılık vermesiyle 20 terörist öldürülmüş. Ana muhalefet genel başkanının Başbakan’a bir süre önce Meclis’i toplayıp terörü önleme çarelerini tartışalım önerisini, Başbakan önemsemeyip küçümsemişti. Bu son olmasını istediğimiz katliamda da Cumhurbaşkanı her zamanki gibi “mücadelenin topyekun süreceğini” tekrarladı. Başbakan da sanki bilinmezlerin çözüleceği konularmış gibi gene sadece Genelkurmay Başkanı’yla konuşmayı yeğledi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de “Üç beş şehit için Meclis mi toplanır” cevabıyla şehit yakınlarıyla halkımızda şok yaratmıştı. Bakalım 10 şehidimiz için ne diyecek? Bu son olmasını dilediğim saldırıdan sonra Başbakan Yardımcısı Bozdağ da terör örgütünün hezimete uğradığını söyleyebildi(!). Oysa terör uzmanlarınca bu kanlı saldırıların şiddetlenerek devamını, başta istihbarat eksikliğiyle ayrıca Doğu ve Güneydoğu sınırlarımızın savunma ve korunmasında eksikliğine bağlıyorlar. Hükümet mensupları, akla ve içe sinmeyen söylemler yerine işgal güçleri niteliğindeki terorizme karşı Oslo, İmralı muhabbetlerini bir yana bırakıp tüm siyasi partilerle, akademisyenlerle bir araya gelerek, karşılıklı müzakerelerle planlı çareler bulmalıdırlar. Artık manen maddeten yıkılan yuvalarla yüreği dağlanan ailelerin ve tüm halkın acıları dindirilmeli, Suriye’yle uğraşma ve karşıtlarını el üstünde tutma yerine iç sorunlarımızı halletmelidirler. ??? Öncelikle iktidara karşıt olanları kendi istemi doğrultusunda oluşturduğu, akla ziyan Ergenekon mahkemesinin tutuklusu, İzmir Milletvekili Cumhuriyet gazetesi yazarı Sevgili Mustafa Balbay da 3.5 yıldır hâlâ saptanamayan suçu nedeniyle Silivri zindanında. O mahkemede uygulananları yazdığı açık mektupta “Şüphe hukukun temeli oldu” başlığıyla yaptığı tanımın sonlarında “Adaletin gözleri değil terazisi kapalıdır. Gözleri de istediğini görür, istemediğini görmez hale gelmiştir” tanımıyla gerçeği saptamış. Ey yöneticiler artık gözlerinizi, kulaklarınızı, vatandaşın sesini duymaya durumunu anlamaya çevirin. Sabır taşını çatlatmayın! ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com 1/ Her türlü sıvıyı 1 çok fazla miktarda içme hastalığı. 2 2/ İri taneli be 3 zelye... İspanyol 4 ların sevinç ünle5 mi. 3/ BüyükOkyanus’ta bir ada 6 lar ülkesi... Kü 7 çük mağara. 4/ 8 Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk... 9 Büyük ve zehirsiz bir yı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 lan cinsi. 5/ Vergilerin 1 MA N D E P S İ ve devlet gelirlerinin 2 İ D İ O T AMA toplanması. 6/ Doğu 3 R A K E Ş H A S Karadeniz dağlarının 4 L T A N E N P yüksek kesimlerinde 5 İ P O T E K S E yaygın geçici kırsal yer6 V E F A E F İ N leşme tipi... Tümör... D İlgi eki. 7/ Bir burç 7 A N O M A L İ 8 E B A T E G O adı... Dolma yapmak E F E S için hazırlanan karışım. 9 E S İ N 8/ Belirti, nişan... Şaka. 9/ Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tınlaması... Azerbaycan ve Kars yöresinde yaygın telli bir çalgı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Hasta olmaktan duyulan aşırı korku. 2/ Hatay yöresinde içliköfteye verilen ad... Tahılların ekşitilmesiyle yapılan mayhoş bir içecek. 3/ En uygun durum ve zaman... Erzurum’un Oltu ilçesine özgü, “yatık döner” de denilen bir tür kebap. 4/ Afrika’da yaşayan, bacakları beyaz çizgili memeli hayvan... Telefon sözü. 5/ Kahve, hindistancevizi, süt ve alkolle hazırlanan bir içki... Utanç duyma. 6/ Merkür gezegenine verilen bir başka ad. 7/ Japon lirik dramı... Rey... Bahçe, bağ gibi yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden çekilen duvar. 8/ Bir nesneye zorunlu olarak bağlı olmayan ve onun özünde bulunmayan nitelik... Bir nota. 9/ Hayvanlara vurulan damga... Boyaları inceltmekte kullanılan kimyasal bileşim. C MY B C MY B