Katalog

28 EYLÜL 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sevilay öğretmen için sokaklara çıktılar 7 Öfkemiz ve acımız büyük bağımsız değildir” dedi. Protestonun ardından öğretmen ve öğrenciler, Durukan’ın cenaze törenine katıldı. Olayın ardından ihmaller zinciri de ortaya çıktı. Rabia öğretmenin şikâyetinin ardından okul yönetiminin çağırdığı 15 yaşındaki H.K’nin annesi ile babasının, okul müdürünün odasında bulunduğu sırada aynı kattaki sınıfta dehşetin gerçekleştiği öğrenildi. Komşuları da H.K’nin olaydan bir gün önce evinin önünde tahta parçasını bıçakla yontarak “Öğretmenimi öldüreceğim. Böyle keseceğim” diye konuştuğunu söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karabağlar ilçesindeki bir okulda önceki gün, öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürülen fen bilgisi öğretmeni Rabia Sevilay Durukan için yüzlerce eğitimci Konak Alanı’nda eylem yaptı. Eyleme EğitimSen, Türk EğitimSen, Eğitimİş üyeleri ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, öğretmen Durukan’ın öğrencileriyle Türk KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk da katıldı. Ortak açıklamayı okuyan EğitimSen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Tunalı, “Acımız da öfkemiz de büyük. Saldırılar, 23 Mayıs grevi sonrasında Başbakan’ın, öğretmenler için ‘Haftada 15 saat çalışıyorlar bir de 2 ay tatil yapıyorlar ’ demecinden Sessiz Ayakkabılar Yürürken... Gün geçmiyor ki, eşkıya yeni canlar almasın! Yine gün geçmiyor ki, insanlarımız öfkeye kapılıp birbirlerine silah çekmesin! Bugünkü Düzyazı için bilgisayarımı açmadan önce her sabah yaptığım gibi günlük gazeteleri okudum. Sakarya’da yayımlanan Anadolu gazetesinin sahibinin, görevli bir Basın İlan Kurumu denetmenine silahlı saldırı haberleri, Tunceli Cumhuriyet Savcısı’nın başından vurulmasından İzmir’de bir ilköğretim okulunun öğretmenlerinden Sevilay Durukan’ın 14 yaşındaki öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürülüşüne kadar bir dizi cinayet ulusal medyamızda yer almıştı. İnternetten yerel medyayı da taramak istesem; kent, kasaba ve beldelerde daha nice öldürme olayına rastlayacağımdan kuşkum yok. Silahın “Türk’ün Süsü” olduğunu söyleyen bir Cumhurbaşkanımız bile olmadı mı? Rahmetli Turgut Özal, hem de yüzlerce cinayetin işlenmesini gerekçe göstererek yapılan 12 Eylül 1980 darbesinden hemen sonra, yeniden parlamenter demokratik döneme geçilir iken; o kanlı olayları unutmuş gibi sahip çıkmış değil miydi silah taşımaya! Hem de kendisine tabanca ile ateş eden Afyonlu Kartal Demirağ’ın kurşunlarından kıl payı kurtulmuş olmasına karşın. Farkındayım. Birçok okurum bu yazıyı okurken, onca güncel konuyu bir yana bırakıp neden silah üzerine eğildiğimi sorgulayacaktır. Onlara ve tüm öteki olurlarıma, gencecik oğlu Umut’u kaza mı, yoksa cinayet mi olduğu tam açıklığa kavuşmayan bir olay sonunda yitiren Nazire Dedeman Çağatay’ın bir mektubundan söz edeceğim. 1993 yılı 28 Eylül’ünde olmalıydı, genç Umut Dedeman’ın Ankaralı “Baba”lardan Kürt Ahmet adıyla anılan Ahmet Turgut’un oğlu tarafından silahla vurulduğu tarih. Cinayetin nasıl işlendiğini, oğlunu yitirmiş bir annenin onarılmaz acısını tazelememek için bir yana bırakalım. O onarılmaz acıyı başka annelerin de çekmemesi için, vakur bir ısrarla önce oğlunun adını taşıyan “Umut Vakfı”nı kurduğunu söyleyelim. Her 28 Eylül’de daha başka Umut’ların ölmemesi için silahlara “Dur” çağrısını yineliyor. Bu yıl, gönderdiği mektubunda “..Nereden geldiği belli olmayan kurşunlarla kaybettiğimiz” Şanlıurfa’da Yusuf Kerem’i, Konya’da Gonca Yaman’ı, İzmir’de Umut Ceylan’ı anımsatıyor. “Size daha onlarca isim verebiliriz” dedikten sonra ülkemizde 2.5 milyon ruhsatlı, 17 milyon ruhsatsız silah taşıyan olduğu gibi korkunç bir gerçeği gündeme getiriyor. 300 milyon insanın yaşadığı ABD’de ateşli silahla öldürülenlerin sayısının 30 bin, bizde ise ölenlerin 4 bin 500’e ulaştığını anlatıyor. Askerliğim sırasında, o da temel eğitim sürecinde omzumda taşıdığım Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma tüfek dışında ateşli ya da ateşsiz silahla tanışmadım. Oysa parlamentoya ayak bastığım anda, istiyorsam taşıma ruhsatlı bir silahı ehven fiyatla alabilecektim! Pasifist olmamdan mı geliyor bilemem. Silahtan, şiddetten nefret eden bir doğanın sahibi olarak yargıç ve savcılarına koruma verme güçlüğü çeken devletin onlara ucuz silah satarak sorumluluktan sıyrılmak istediğini dün sabah gazete haberlerinden öğrendim. Raslantı bu kadar olur. Aynı gün masamda bulduğum Umut Vakfı Başkanı Sayın Nazire Dedeman Çağatay’ın mektubu; beni bir Cumhuriyet yazarı olarak bireysel silahlanmayı protestoya katılmaya çağırıyordu. O çağrıya bu yazıyla seve seve katkıda bulunmayı bir insanlık görevi sayıyorum. Sessiz Ayakkabılar’ın sesini hem devletimize hem de tüm insanlarımıza duyurmaya çalışalım. Ailesi okuldayken öldürmüş Apartman görevlilerinin çocukları bir sınıfa toplandı MEB din eğitimi kitaplarını hazırlamayınca cemaatlere gün doğdu, Riyad’daki yayınevinin Arapça kitabı dağıtıldı TBMM’de kurulan kayıp ve mağdur çocuklarla ilgili araştırma komisyonunun raporuna göre Türkiye’de toplam 2 bin 52 çocuk kayıp. Yüzde 77.1’i 15 yaş ve üzerinde, 1134’ü kız çocuğu. Dört dörtlük rezalet GAZİANTEP (Cumhuriyet) Gaziantep’teki Nilgünİsmet Akınalan İlkokul/Ortaokulu’nda yaşanan ayrımcılık pes dedirtti. Okulda, apartman görevlilerinin çocukları için ayrı sınıf açıldığı iddia edildi. Gaziantephaberler.com internet sitesinin haberine göre, Nilgünİsmet Akınalan İlkokul /Ortaokulu’nda apartman görevlilerinin çocuklarının bir sınıfta, varlıklı çocuklar ile öğretmen çocuklarının da bir sınıfta toplatıldığı iddia edildi. İddialara göre varlıklı, okula bağış yapan ailelerin çocuklarının ve öğretmen çocuklarının bulunduğu bu sınıfa en iyi öğretmenler verildi. Okul idaresinin bu uygulamasının duyulmasından sonra, birçok veli çocuklarını apartman görevlilerinin çocuklarının okuduğu sınıftan aldı. Sonuçta geriye 9 çocuk kaldı. Gaziantephaberler.com’a konuşan veliler, “Bir sınıfta varlıklı ve okula çok bağış yapanlarla, öğretmen çocukları toplandı. Bu sınıfa en iyi öğretmenler giriyor ve bu öğretmenler başka sınıflarda derse girmiyor. Burada çocuğun başarısı değil, babası paralı olanlar kıstas alınıyor. Bir eğitim kurumunda bu kıstaslara göre eğitim yapılırsa, biz çocuklarımıza hangi doğruyu öğreteceğiz” diye konuştu. ? Üniversite sınavında soru çıkacak baskısı Kayıp çocuklar sorununa ‘nadiren kaçırılıyorlar’ dedi Öğrencileri talep etmedikleri halde temel dini bilgiler dersine kaydeden bazı okul yönetimlerinin, itiraz eden velilere, “Üniversite sınavlarında bu derslerden soru çıkacak, çocuklarınızın bu dersi alması gerekiyor” sözleriyle baskı yaptığı öğrenildi. SİNAN TARTANOĞLU bağış iddiası İlköğretim birinci sınıf öğretmeninin, “sınıfa projeksiyon makinesi alınacak” diye her öğrenciden 300 lira istediğini iddia eden veliler, “Milli Eğitim Bakanı, ‘öğrenci velisinden para talep edilmeyecek’ demişti. Okulda geçen yıl okul aile birliğine toplanan bağış miktarı incelendiğinde, gerçeğin ne olduğu, velilerin nasıl soyulduğu görülecektir” dedi. Zorunlu ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Kuranıkerim, Hz. Peygamber’in hayatı, temel dini bilgiler ve Arapça seçmeli ders kitaplarını hazırlamayınca, İlim Yayma Cemiyeti, Ensar ve Önder gibi dernek ve vakıflara gün doğdu. İlim Yayma Cemiyeti, merkezi Riyad’da bulunan yayınevinin Arapça ders kitabını öğrencilere ve öğretmenlere dağıttı. MEB, bu yıl müfredata giren Kuranıkerim, Hz. Peygamber’in yaşamı, temel dini bilgiler seçmeli derslerinin öğretim programlarını tamamlasa da ders ve öğretmen kılavuz kitaplarını hazırlamadı. MEB, bu dersler için, 20122013 eğitimöğretim yılında fotokopi gibi ders materyallerinin dağıtılmasına karar verdi. Ancak seçmeli ders taleplerinin alınması ve sınıfların oluşturulması ile birlikte, ders kitabı arayışına giren din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin yardımına tarikatlara yakın dernek ve vakıflar koştu. Söz konusu derneklerin, kaynağı belli olmayan ve Talim ve Terbiye Kurulu denetiminden geçmeyen kitapları “yardımcı ders kitabı” adı altında öğretmenlere ve öğrencilere dağıttığı öğrenildi. MEB yetkilileri, “özellikle denetimden geçmeyen din kitaplarının öğrencilere dağıtılmasının tehlike yaratacağını ve buna izin verilmeyeceğini” açıkladı. Yine bir Şahin incisi MAHMUT LICALI ? Daha önce Gaziyurt İlköğretim Okulu’nun adının İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 1 milyon TL bağışta bulunarak, “Adımı şehrin en merkezindeki bir okula vereceksiniz” diye şart koşan bağışçılar tarafından Nilgünİsmet Akınalan olarak yenilendiği iddia edildi. Arabistan’dan indirimli ders kitabı ŞULE KÖKTÜRK İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li belediye meclis üyesi ve Gaziosmanpaşa Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Mehmet Polat’ın hazırladığı “Gaziosmanpaşa’da Eğitimin Dünü ve Bugünü” raporuna göre, ilçede 3 olan imam hatip okulu sayısı, 4+4+4 kademeli eğitim sisteminden sonra 7’ye çıkarıldı. İlköğretim okullarının dönüştürülmesi ile yapılan imam hatip okullarına kayıt olan öğrenci sayısının sınırlı olması nedeniyle, sınıflara ancak 1015 kişi düşerken, ilköğretim okullarında sınıflardaki öğrenci sayısı, İstanbul’un birçok ilçesinde olduğu gibi 7580’e çıktı. Polat raporunda, 7 ilköğretim okulunun imam hatip okuluna çevrilmesinin ardından, 6065 kişilik sınıfların 7580’e çıktığını belirterek bu okullara kayıt olan öğrenci sayısının azlığına dikkat çekiyor. Polat, “Acaba bu imam hatip okullarındaki sınıflarda 1015 kişiye mi eğitim verilecek? Bazı yerlerde bu sayıya bile ulaşılamayacaktır. Bu durumu İmam Hatip’te kampanyanın bir parçası mı? kurtarmak için imam hatip okullarında ‘daha kaliteli eğitim veriliyor’ kampanyası yaparak öğrencilerin imam hatiplere mecbur kılınması söz konusu” ifadelerini kullanıyor. Polat raporunda, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin Kazımkarabekir’de bulunan imam hatip lisesinin bahçesine belediye bütçesinden ek bina yapılmasına karar verildiğini belirterek İBB’nin de, son aylarda Gaziosmanpaşa’daki yeşil alanlar ile park alanlarına yeni imam hatip okullarının yapılmasına müsaade ettiğini anlatıyor. Rapora göre ilçedeki okulların spor salonları da Spor A.Ş’ye verilerek yetişkinlere tahsis ediliyor ve çocukların spor yapmaları engelleniyor. tenha sınıf İlim Yayma Cemiyeti, seçmeli Arapça dersi için, merkezi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan, Menahicu’lAlemiyye adlı yayınevinin “Teallem elArabiyye” kitabını okullarda dağıtmak için kampanya başlattı. Cemiyet tarafından yapılan açıklamada, “Ortaokul 5. sınıfta Arapça dersleri için kitapların hazır olmamasından dolayı cemiyetimiz İstanbul şubesi olarak özel okullarda seçmeli Arapça dersinde uygulanan Teallem elArabiyye kitabının öğrencilerimizin elinde hazır olması için destek çalışması başlattık” ifadeleri kullanıldı. Akdem Yayınları tarafından Türkiye’ye getirilen Teallem elArabiyye adlı Arapça öğretim setinin, bir öğrenci kitabı, iki adet çalışma kitabı, iki adet öğretmen kitabı ve CD’lerden oluştuğu öğrenildi. İlim Yayma Cemiyeti, kitapların fiyatını pahalı bulan okul yönetimleri için indirim yaptıklarını da açıkladı. Kuranı Kerim Derneği’nin de yurttaşları cep telefonlarından arayıp, “Size Kuranıkerim dersi için kitap sağlayabiliriz. Eğer isterseniz, kitapları adresinize de teslim edebiliriz” dedikleri öğrenildi. ANKARA İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Türkiye’de çocukların dilendirilmek ve cinsel istismar gibi sebeplerle “nadiren kaçırıldığını” açıklarken; Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yalnızca fotoğrafları bulunan çocukların yer aldığı “Kayıp Çocuk Albümü”nde 556 kayıp çocuk bulunuyor. Emniyet ve jandarma bölgelerinde kayıp çocuk sayısının 2 bini aştığı ve son yıllarda artış yaşandığı gerekçesiyle “biyolojik kimlik” gibi yöntemlerin uygulanması tartışılırken, Bakan Şahin’in çocukların “nadiren kaçırıldığını” ifade etmesi akılları karıştırdı. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Özer Zeyrek geçen hafta yaptığı açıklamada, 2011’de kayıp çocuk sayısının 1657 olduğu belirtti. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 19972010 yılları arasında toplam 29 bin 223 kayıp çocuk olayı yaşandı. Jandarma Genel Komutanlığı’nın sorumluluk bölgesinde ise 20052010 arasında 2 bin 961 kayıp çocuk vakası meydana geldi. 2 KARDEŞTEN BİRİ ÖLDÜ... KARARDAN 8 AY SONRA... Hurdalıktaki bomba can aldı VAN (AA) Van’ın Çaldıran ilçesinde hurda demir toplarken molozların içinde buldukları bomba atar mermisinin patlaması sonucu 2 kardeşten 1’i öldü, diğeri ağır yaralandı. Umuttepe ile Çubuklu köyleri arasındaki bir çöplükte molozların arasında demir toplayan Sami (13) ve Selami Akti (9) kardeşler bir bomba atar mermisi buldu. Akti kardeşler, mermiyi demir sanarak taşla ezmeye çalıştıkları sırada meydana gelen patlamada ağır yaralandı. Köylülerce Çaldıran Devlet Hastanesi’ne kaldırılan kardeşlerden Sami Akti’nin iki kez duran kalbi doktorların müdahalesiyle yeniden çalıştırıldı. Ambulanslarla Van’a sevk edilen kardeşlerden Sami Akti, yolda hayatını kaybetti. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Prof. Dr. Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde ameliyata alınan Yusuf Akti’nin ise durumunun ağır olduğu bildirildi. Dink dosyası Yargıtay’da İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin dava dosyası karar verildikten 8 ay sonra Yargıtay’a gönderildi. Davaya bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanık hakkındaı örgüt suçundan beraat kararı vermiş, muhbir Erhan Tuncel’i de tahliye etmişti. Dink ailesi ise karara itiraz etti. Dosya, 6 Haziran’da Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Temmuz’da mahkemeye gönderdiği yazıda, davaya katılmak isteyen Birgün Yayıncılık, Sivo ve Mihail Yağbasan, Pen Yazarlar Derneği, Uluslararası İHD, Sınır Tanımayan Gazeteciler Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Poyrazköy davası sanıkları Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih Ilgar’ın yokluğunda karar verildiğini belirtti. Bu kişilere de gerekçeli karar gönderilmediği için dosya iade edildi. Eksiklikleri tamamlayan mahkeme dosyayı dün Yargıtay’a gönderdi. Ders içerikleri Ensar’da belirleniyor Rize’de din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri, seçmeli din derslerinin de irdeleneceği zümre toplantısını, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in de kurucuları arasında yer aldığı Ensar Vakfı’nın Rize Şubesi’nde düzenledi. C MY B C MY B