Katalog

2 EYLÜL 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu’nun başkan yardımcısı olduğu Sosyalist Enternasyonal’den bildiri: 5 attıklarını anlatıyor. Bu kitabı mutlaka “yetmez ama evet” diyen sözde liberaller, tarikat şeyhlerinin müritleri, yandaşlar, candaşlar ve dindaşlar da okumalı. Ergenekon soruşturmasının genel analizini çok iyi yapmış Ahmet Şık. Pusuyu kuranların iftira tuzağını derinliğine anlatmış, polisten polise fişleme bilgilerini, yeni medya dizaynını, devletin yeni sahiplerini, tarikat şeyhlerinin 12 Eylül darbesinden sonra devletin duyarlı kurum ve kuruluşlarında nasıl örgütlendiğini anlatmış... ??? Ahmet’in “Pusu”sunu okurken bir de baktım Kaz Dağları eteklerinden Havran’a iniyorum. Aracımın pencerelerini açtım... Kır çiçeklerinin, çam ağaçlarının kokusunu solukladım... Odatv davasından yargılanan Soner Yalçın’ı, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nu düşündüm... Yazımı cuma akşamı geç saatlerde yazıyorum... Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım ve öteki meslektaşlarım, bilim insanları ile beni ve aile bireylerimi en ağır biçimde eleştiren Yalçın Küçük’ün, yüreğimin en derin köşesine mıh gibi saplandıklarını bilmelerini isterim... İnsan zaman tünelinden geçerken kin ve nefretten arınmalı... Hayatın o ince mavi çizgisinde yaşanıyor bunlar... Onun için fazla söze gerek yok... Yarın (pazar) Tarık Akan, Rutkay Aziz ve ben Çanakkale Küçükkuyu’daki “Barış Şenliği”nde olacağız, CHP’li Belediye Başkanı Cengiz Balkan’ın konuğu olarak... Oradan da tutuklu meslektaşlarımıza selam göndereceğiz. Sevgiyi, umudu, kardeşliği, aşkı, özlemi anlatacağız... Hep birlikte haykıracağız: “Savaş değil, barış...” ??? Serin bir Dikili gecesi... Uyku tutmuyor... Deniz kıyısında yürüyoruz Serdar Kızık’la... Rumca içli bir şarkı geliyor az öteden... Gençler ateş yakmış eğleniyor... Ahmet Şık’ın kitabını mutlaka okumanızı öneririm... Sonra uzun uzun düşünmenizi... Vekillerin tutukluluğu AYŞE SAYIN İnsan hakları ihlali CAPE TOWN Türkiye’deki tutuklu vekil sorunu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkan yardımcısı seçildiği Sosyalist Enternasyonal’in (SE) 24. kongresinin sonuç bildirgesine girdi. Bildirgede, tutuklu vekil sorunu, “insan hakları ihlali” ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olarak değerlendirildi. SE’nin dört gündür süren 24. kongresi çalışmalarını dün tamamladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkan yardımcısı olduğu kongrede önceki akşam başkanlar kurulu toplantısına katıldı. Toplantıda “Demokrasi Raporu” adı altında sonuç bildirgesi dün yapılan toplantılarda tartışılarak açık Pusu Günlüğü: Ahmet Şık... Serin bir Dikili akşamında, kimi tutkuların, varoluşun, iç evrenimizdeki hesaplaşmanın, hızla akıp giden yılların, doğruların ve yanlışların hesabını yapıyorum... Serin bir hava... Midilli’nin ışıkları uzaklardan göz kırparken, yalnız kentleri, yaşadığımız coğrafyanın güzelliklerini, yok edilen doğayı, “çokuluslu altın avcıları”nın Kaz Dağları’nı, Kozak Yaylası’nı nasıl delik deşik ettiklerini düşünüyorum. İstanbul’dan karayoluyla geldim Dikili’ye... Ulubat Gölü’nün nasıl kirlenip can çekiştiğine tanık oldum... Yol boyunca bir hafta önce okumaya başladığım, gazeteci Ahmet Şık’ın yeni kitabı “Pusu”yu (Postacı Yayınları) bitirdim... CHP’li Belediye Başkanı Osman Özgüven’in 1986 yılından günümüze dek her yıl yaptığı “Barış Şenlikleri”ne katılmak için Dikili’deyim... Kimler geldi kimler geçti... İlhan Selçuk, Aziz Nesin, Halit Çelenk, Uğur Mumcu, Asım Bezirci, Metin Altıok, Behçet Aysan, Müşfik Kenter ve yaşamını yitiren pek çok aydın, yazar, sanatçı... Yaşayanları yazmıyorum... ??? Gözlerimi karşı kıyıya diktim ve bir süre baktım... Ahmet Şık’ı tanıdığımda çok gençti... Eskilerin deyişiyle gözünü budaktan esirgemeyen, dürüst, onurlu “yaman bir gazeteci”ydi. Gözü pek! Öğrenci eylemlerini izlerken çoğu kez polisin hışmına uğrar, yüzü gözü kanlar içinde gazeteye gelirdi. Takılırdım Ahmet’e: “Yine mi dayak yedin!” Ahmet gülümseyerek yanıt verirdi: “Polis beni komünist olarak bellemiş bir kere abi!” Umursamazdı dayağı falan, işine bakardı... Ahmet “İmamın Ordusu”ndan sonra yayımladığı “Pusu”da, mayınlı ve bombalı ölümcül eylemleri değil, bir gazeteciyi, aydını, bilim insanını pusuya düşürüp, nasıl zindana 24. Kongre çalışmalarını tamamlayan Sosyalist Enternasyonal’in Demokrasi Raporu adlı sonuç bildirgesinde Türkiye’deki yargı uygulamaları da gündeme getirildi. Bildiride, ‘’Türkiye’de, parlamentonun seçilmiş milletvekillerin sebepsiz mahkeme kararları ile görevlerini yerine getirmeleri engellenmektedir” denildi. landı. Bildirgenin genel çerçevesini küresel ekonomik dengeler oluşturdu. Bildirge, CHP’nin önerisi ve oybirliğiyle metne giren Türkiye’deki tutuklu milletvekilleri sorunu ile dikkat çekti. Bildirgenin “Avrupa” başlığı altında yer alan Türkiye’deki tutuklu milletvekillerinin durumu, tutuklu öğrenciler, gazeteciler ve kamu görevlileriyle birlikte SE’nin sonuç bildirgesinde şöyle yer aldı: “Türkiye’de, parlamentonun seçilmiş milletvekillerin sebepsiz mahkeme kararları ile görevlerini yerine getirmeleri engellenmektedir. Bu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin maddelerine aykırı olup, demokrasinin temel unsuru olan yargı bağımsızlığı sorusunu gündeme getirmektedir. Bu durum bir insan hakları ihlali olmakla birlikte; Türkiye’de diğerlerinin yanı sıra gazetecilerin, öğrencilerin ve kamu görevlilerinin uzatılmış tutukluluk süreleri endişe kaynağıdır.” Sosyalist Enternasyonel’in sonuç bildirgesinde; Suriye’de yaşanan gelişmelerden duyulan kaygıya da yer verildi. Bildiride “Suriye’de halkı daha büyük çatışmaya sürükleyecek her türlü müdahaleye karşı durulmalı” denildi. Bildirgede; Suriye’de Beşşar Esad yönetiminin meşruiyetini yitirdiği belirtildi. Esad yönetiminin kınandığı bildirgede, sorunun çözümü için Arap Ligi ve BM göreve çağrıldı ve “Bölgede acilen barışın sağlanması gerektiği” ifade edildi. BDP, sonuç bildirgesinde Uludere olayının da yer almasını istedi. BDP’nin, “insan hakları” başlığı altında Uludere ile ilgili hükümetin kınanması istemi SE tarafından değerlendirmeye alındı. Ancak sonuç bildirgesinde yer almadı. Esad’a kınama ‘DOKUNULMAZLIK’TA YENİ STRATEJİ AKP artık fezlekeleri tutmayacak ? Halen Meclis’te bekleyen 750’nin üzerindeki dokunulmazlık fezlekesine yeni anayasa süreci içinde çözüm arama kararı alan AKP hükümeti, özellikle BDP’liler hakkında hazırlanan yeni dönem fezlekelerin ise her biri hakkında ayrı ayrı karar alacak. ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “geldikleri gibi giderler” sözleriyle işaretini verdiği dokunulmazlıkları kaldırma konusunda öncelikle hedef olacak BDP’liler belli olmaya başladı. Erdoğan’ın talimatıyla AKP’de yürütülen çalışmaya göre, halen Meclis’te bekleyen 750’nin üzerinde dosya için yeni anayasa sürecinde çözüm aranacak. Ancak PKK’lilerle görüşen BDP’lilerle ilgili kararın, savcılıktan Meclis’e gelecek fezlekelere göre ayrıca verilmesi benimsendi. Erdoğan, BDP’lilere yönelik sert suçlamaları ve dokunulmazlıkların kaldırılabileceğine ilişkin yeşil ışık yakan açıklamalarının altından AKP’de bu konuda yürütülen bir çalışma çıktı. Erdoğan’ın isteğiyle kurmaylarınca, yeni dönemde özellikle BDP’lilerin dokunulmazlıklarına ilişkin iktidarın tutumunu değiştirecek bir çalışma yürütülüyor. Edinilen bilgilere göre, çalışmada halen TBMM’de bekleyen 750’nin üzerindeki dosya ayrı bir başlıkta ele alındı. AKP’de, MHP’nin dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği önerisi de dikkate alınarak, bekleyen bu dosyalarla ilgili yeni anayasa sürecinde partiler arası ortak bir çözüm bulunması görüşü öne çıktı. AKP yöneticileri, mevcut durumda dokunulmazlıkların kaldırılması için anayasa ya da yasada bir değişiklik gerekmediğine dikkat çekiyor. 1994 yılında DEP’lilerin dokunulmazlıkları kaldırıldığında da anayasada ve yasalarda aynı hükümler bulunduğuna dikkat çekilirek, Meclis’teki çoğunluğun istediği anda istediği milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırabileceğinin altı çiziliyor. Bu bakış açısıyla çalışmada da bundan sonra gelecek yeni dosyalar konusunda “siyasi karar” alınarak farklı bir tutum izlenmesinin çerçevesi oluşturuluyor. Buna göre AKP, artık yeni süreçte BDP’lilerle ilgili yargıdan gelecek dosyaları toplu olarak dönem sonuna bırakmak yerine, her biri hakkında tek tek karar verecek. AKP’de özellikle PKK’lilerle görüşen ve buluşma fotoğrafları çıkan BDP’lilerin durumu farklı bir bakış açısıyla ele alınıyor. Fotoğraftaki BDP’liler hakkında hemen harekete geçmek yerine savcılıklardan Meclis’e gelecek fezlekeler değerlendirilerek karar verilecek. Gül taburcu edildi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kulaklarındaki rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nden sağlıklı şekilde taburcu edildi. Cumhurbaşkanı Gül, 23 Ağustos Perşembe gününden bu yana tedavi gördüğü Hacettepe Hastanesi’nden çıkışında kendisini bekleyen gazetecilere “Beni beklediğiniz için teşekkür ederim, çok sağ olun” diyerek seslendi. Gül, dinlenmek üzere Dışişleri Konutu’na geçti. Cumhurbaşkanı Gül hastaneden ayrılmadan önce Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer de yazılı açıklama yaptı. Tuncer, “İç kulak kaynaklı rahatsızlığı nedeniyle 23 Ağustos’tan bu yana hastanemizde tedavi edilen Sayın Cumhurbaşkanımızın, hastanemizdeki tedavisi tamamlanmış ve planlandığı üzere bugün sağlıklı olarak taburcu edilmiştir. Başından beri hastanemizde gelişmeleri izleyen değerli basın mensuplarına işbirliği ve anlayışı için teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı’nın hastahanede olması nedeni ile Çankaya’da verilmesi gereken 30 Ağustos resepsiyonu iptal edilmişti. (Fotoğraf: AA AHMET İZGİ) UZAKLAŞTIRMA CEZALARINA YÜRÜTMEYİ DURDURMA Yargıdan rektöre ‘temel haklar’ dersi MEHMET ALİ SOLAK Dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu yaşamını yitirmişti Cem’i vuran polisler serbest ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Polis kurşunuyla ölen isimlere katılan son isim Cem Aygün adlı genci, “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle ateş ederek öldürdüğü iddia edilen iki polis memuru, savcılık tarafından serbest bırakıldı. Aygün’ün 7 kız kardeşi ise Emniyet önünde oturma eylemi yapmak isterken gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakıldı. Keçiören’de 30 Ağustos sabahı kız arka daşlarıyla tartışan Cem Aygün’ü kaçmak isterken iki kurşunla ölümüne neden olan iki polis memuru, soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Emniyette ifadeleri alınan polisler, havaya ateş ederken dengelerini kaybettiğini öne sürmüştü. Polisler, cuma gecesi gizlice adliyeye sevk edildi. Burada olayı soruşturan nöbetçi savcı tarafından sorgulanan iki polis memuru, mahkemeye sevk edilmeden direkt serbest bırakıldı. Cem Aygün’ün kız kardeşleri, dün sabah Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün kapısında oturma eylemi yaptı. Bunun üzerine polisler, kız kardeşlerin Emniyetin önünden ayrılmalarını istedi. Cem Aygün’ün kardeşleri, tepki olarak oturmaya devam edeceklerini söyleyince, çevik kuvvet ekipleri 7 kız kardeşi gözaltına alarak Yenimahalle Polis Merkezi’ne götürdü. Polis merkezinde 2 saat kalan kız kardeşler Songül, Yasemin, Aylin, Aynur, Nazlıcan, Sonay ve Döndü sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldı. Aydın adaylığını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, genel başkan adaylığını açıkladı. Aydın, 4 Kasım’da düzenlenecek olan büyük kongre öncesinde Ankara Anadolu Gösteri Merkezi’nde MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Salonda toplanan partililere AKP’ye ve politikalarına karşı çıkabilmek için önlerinde 3 yıl olduğunu anımsatan Aydın, bu süreçteki oyunda MHP’nin aktör olması gerektiğini belirterek MHP’nin şu anki haliyle bunu yapamayacağını ifade etti. Ardından partisine yönelik eleştirilerini sıralayan Aydın parti içi demokrasinin rafa kaldırıldığını, birçok ülkücünün küstürüldüğünü, MHP’nin geliştirilmesine yönelik farklı önerilerin ihanetle eş tutulduğunu savundu. Soylu: AKP’nin emrindeyiz İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu ile 1.5 saat süren bir görüşme yaptı. Haliç Kongre Merkezi’ndeki ofisinde çalışmalarına devam eden Erdoğan, dün Soylu’yla süpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan’la görüşmesinin ardından yazılı açıklama yapan Soylu, Erdoğan’ın kendisini AKP’ye davet ettiğini belirterek, “Tecrübesi ve tarihsel siyasal kimliği tartışmasız olan Başbakan’ın bu daveti, elbette ki bizim için bir onur vesilesidir. Sayın Başbakanımız ile yaptığımız görüşmede kendilerinin bize duyduğu itimada teşekkür ederek Ak Parti’nin ve milletin emrinde olduğumuzu ifade ettiğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum” dedi. HATAY Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde (MKÜ) bir öğrenciye yönelik saldırıyı protesto ettikleri için okuldan uzaklaştırılan 39 öğrenciden 13’ü için mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarını örnek göstererek, “protesto temel bir haktır” vurgusu yaptı. MKÜ’de poşu takan bir öğrencinin ülkücü öğrenciler tarafından saldırıya uğraması üzerine öğrenciler bir protesto eylemi yapmış, MKÜ yönetimi ise protesto eylemine katılan 39 öğrenciye “Faşizme geçit vermeyeceğiz”, “Özerk, bağımsız, demokratik üniversite” yazılı dövizler açıp, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları attığı gerekçesiyle 1 aydan 2. yarıyıla varan uzaklaştırma cezaları vermişti. Hatay İdare Mahkemesi, uzaklaştırma cezası alıp dava açan öğrencilerden; Umut Timurçin, Fırat Topal, Nuh Yıldız, Yunus Akdil, Yusuf Söylemiş, Özgür Ozan Karakaya, Ömer Dinç, Zahide De mir, Özgül Yakut, Özgür Durgun, Orhan Yavuz Demir ve Doğuş Zafer Bağlama için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararında, “Demokratik bir toplumda kişilerin bu şekilde yaptıkları bir toplantı ve yürüyüşün ise sınırlanması veya yasaklanmasını zorunlu kılan bir gerekçe ileri sürülemez. Davacının bir temel hak niteliğinde olan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkını kullandığı, anayasa, yasalar ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne uygun biçimde kullanılan bir hakkın ise bir yönetmelik kuralı ile suç addedilerek hem de davacıyı yine temel bir hak olan eğitim hakkından mahrum bıraktıracak şekilde bir uygulama yapılmasının da demokratik bir hukuk devletinde düşünülemeyeceği sonucuna varılmakla, davaya konu disiplin cezası işleminin bu yönüyle de hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır” denildi. Öğrencilerin avukatı Bülent Akbay, 26 öğrenci için de bu kararlardan sonra yürütmeyi durdurma talebinde bulunduklarını söyledi. Evlilik eğitimi protokolü ? İstanbul Haber Servisi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), bakanlıkça başlatılan “Evlilik Öncesi Eğitim Programı”nı birlikte gerçekleştirmek amacıyla bir protokol imzaladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende protokol Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile TBB Başkanı Kadir Topbaş arasında imzalandı. Kaçak ocakta göçük: 1 ölü ? ZONGULDAK (AA) Zonguldak Kozlu beldesi İhsaniye Mahallesi’nde, kaçak işletilen maden ocağında çalışan Ramazan Taşkın (58), tahkimat yaptığı sırada tavan kısmından düşen kömür yığınının altında kalması sonucu yaşamını yitirdi. Kaçak olarak işletildiği bildirilen maden ocağının sahibinin belirlenmesine yönelik soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Maden ocağının yaklaşık 1 ay önce mühürlendiği öğrenildi. C MY B C MY B