14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2012 PAZARTESİ [email protected] 10 EKONOMİ Güvenli internete ailelerden ziyade şirketler akın etti. Çalışanlar yöneticilerin sınırlarını aşamıyor Çalışana çocuk koruması G eçen yıl 22 Kasım’da yürürlüğe giren güya çocukları zararlı içeriklerden korumayı amaçlayan ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) belirlediği sitelere girilmeBilgi sini sağlayan filtreli internete (güvenli internet) şu ana kadar 1.5 milTeknolojileri ve İletişim yon abone kaydolmuş durumda. Kurumu geçen yıl kasım BTK’nin açıklamalarına göre işin ayında hayata geçirdiği ilginç yanı ise buraya kaydolan abonelerin çoğunluğunun şirGüvenli İnternetin Çocuk ketlerden geliyor olması. BTK Profiline çocuklardan ziyade güvenli internete daha fazla şirketleri çekti. Kurum abone çekmek ve geçişi hızlandırmak için de SMS uyçocukları koruyacağım diye gulamasını da başlattı. neredeyse şirketlerin Bilgi Teknolojileri ve İleçalışanlarına çocuk tişim Kurumu (BTK) yetkimuamelesi yapmasına lileri geçen haftalarda yaptıkları açıklamaya göre, son neden oluyor. Oysa günlerin en büyük tartışma zararlı yazılımlar konusu olan siber saldırıların her tür siteden çocuk profiline etki edemediğini savunarak “Bu nedenle finans gelebiliyor. kuruluşları ve bankacılık hizmetlerini yoğun şekilde yürüten bireysel müşteriler çocuk profilini seçiyor” açıklamasını yaptı. Özellikle elektronik ortamda ticaret işlemlerini yapmak isteyen işadamlarının ve kurumsal şirketlerin “çocuk profili” kullandıklarının altı çiziliyor. Uzmanlar ise uluslararası büyük firmaların böyle bir yönteme başvurma ihtimalinin düşük olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre eğer ki bankalar ya da uluslararası arenada büyük işler yapan şirketler müşteri bilgilerini koruyacak, şirketlerinin bütünlüğüne zarar verecek bir sistem geliştirememişlerse, şirket çalışanları hangi profile geçilirse geçilsin hangi filtre kullanılırsa kullanılsın bilgileri dışarı sızdırmanın bir yolunu bulacaklar. Bu durum hem şirkete hem de müşteri bilgilerine zarar verecek. Şirket yöneticileri kendi evlerinde seçmedikleri güvenli internete çalışanlarını sokuyorlar. Çalışanlarının girmeyeceği değil gireceği siteler seçiliyor. Devletin izin verdiği kadar özgürlük BTK yetkililerine göre internet korsanlarının güvenli internette ‘çocuk profili’ne dokunamadıkları için şirketler buraya akın ediyor. ?İnternet Teknolojileri Derneği (İNETD) Başkanı Mustafa Akgül, buna birkaç aile şirketi ya da internetten haberi olmayan küçük şirketlerin itibar edeceğini vurguladı. Akgül’e göre çocuk profili tek başına siber saldırıları engelleyen bir koruma değil. Çocuk profilini seçen kullanıcılar, BTK ’nin belirlediği ve servis sağlayıcılarına gönderdiği alan adı, alt alan adı, IP adresi ve portlara girebiliyorlar. Bunun dışındaki hiçbir adrese erişim söz konusu değil. Çocuk profili ile eğitim, ödev, bankacılık uygulamaları, alışveriş, müzik, oyun, haber, eposta, kamu siteleri, özel şirketler, eğitim kurumları ve edevlet gibi farklı sitelere erişim mümkün olabiliyor. Hiçbir sosyal ağ çocuk filtresinde yer almıyor. Çocuk ve Aile Profil Kriterleri Çalışma Kurulu’nun belirlediği kriterlere göre çocuk profilinde Facebook ve diğer paylaşım siteleri bulunmuyor. Genel olarak zararlı yazılımlar her tür siteden gelebiliyor. Arama motorları bu tür uygulamaları kendiliğinden tespit ediyor, site sahiplerini uyarıyor. Filtre uygulaması ‘devlet eliyle merkezi bir şekilde’ gerçekleşiyor. Hizmetten yararlanan yurttaşların hangi sitelere erişeceği/erişemeyeceği BTK tarafından belirleniyor. Yurttaşların filtre içeriklerini değiştirme özgürlükleri bulunmuyor. Merkezi filter profilleri kullanıldığı sürece devletin izin vermediği bilgiye, habere, farklı/alternatif görüşlere erişme, muhakeme etme ve karar verme olanakları da olmuyor. Çağlayan’da Gazeteciler Ve Kürt Çıkmazı Kürt yangınının bugünkü boyutlara sıçramasında, giderek içinden çıkılmaz hallere dönüşmesinde AKP rejiminin KCK operasyonlarının yeri ve önemi büyük. Kürtlerin tüm sivil kesimlerinden sayıları 78 bini bulan kişinin gözaltına alınması, tutuklanması, cezaevlerine doldurularak yıldırılması bir tür siyasi kıyım. Bu kıyımın bir halkasında da sayıları 98 olan Kürt gazeteciler var. Bugün saat 10’dan itibaren, Çağlayan Adliyesi, bu tutuklu gazetecilerden 35’inin duruşmasına tanıklık edecek. İddianameyi inceleyenler gözlerine inanamazlar; 800 sayfalık iddianamede, sanıklar hakkındaki delillerin çoğunu yapılan haberler oluşturuyor. Telefon görüşmeleri, tıpkı başka davalarda olduğu gibi, delil kabul ediliyor. Ayrıca Kürt gazetecilerin ister Almanya, ister Irak, yurtdışına yaptıkları her seyahat, iddianameye “örgüt toplantısına katıldı” diye yansımış. Savcılık, bu gazetecilerin yaptıkları haberleri halkın devlete karşı kışkırtılması, provokasyon ve propaganda olarak nitelendiriyor. Birkaç örnek, fikir vermeye yetecek; Irak Kürdistan Federe Yönetimi’nden bir parlamenterler heyetinin Kandil’i ziyaret edeceği haberini yapan Ertuş Bozkurt, bu haberinden dolayı örgüt üyeliği ile suçlanıyor. DİHA muhabiri Çağdaş Kaplan’ın “Yüreğim yandı ama hiç kimsenin yüreği yanmasın” başlığı ile hazırladığı haberde, bir Kürt annesinin söylediği “Artık Kürt analarının yüreği yanmasın. Ne Kürt analarının ne de Türk analarının yüreği yansın” şeklindeki sözleri, savcının yorumuyla Kaplan’ın örgüt üyeliğine delil. Haberlerin, hep devleti, hükümet politikalarını, yargı makamlarını, emniyeti itibarsızlaştırıcı özellikte olduğuna hükmedilmiş. Zeynep Kuray’ın, hosteslerin tacize uğradığına yönelik haberleri veya ev işçisi kadınların sendikalaşmasına ilişkin haberleri bile, böyle niteleniyor. Ve daha bir sürü kara mizah konusu… ??? Çağlayan’a getirilen gazeteciler Kürt siyasetine yakın Gündem, DİHA, ANF gibi gazete ve ajanslarda çalışanlar. Yeni bir şey değil bu; fikir gazetelerinde, ajanslarında çalışanlar, genellikle o fikrin savunucusudurlar. Bugün de böyledir. Cemaatin Zaman gazetesinde çalışanlar, cemaat fikirlerine yakındır. Star, Yeni Şafak, Bugün gibi gazetelerde gazetecilik yapanlar, köşe yazanlar, AKPcemaat koalisyonunun dünya görüşüne, projelerine yakın gazeteciler, yazarlardır. Bu, Birgün, Evrensel için de, büyük ölçüde Cumhuriyet, Aydınlık, Sözcü, Yurt gibi gazeteler için de böyledir. Böyle olması doğaldır, kabul görmelidir. Dolayısıyla, İslami, milliyetçi medyada çalışan gazete ve yazarların angajmanları ne kadar normal kabul ediliyorsa, devrimci, Kürt medya mensuplarının durumu da aynı ölçüde normal karşılanmalıdır. Bunları, “terörist, yıkıcı, bölücü” olarak yaftalamak, yargılamak adil değil, haklı değil ve yanlış, eninde sonunda AİHM’den döner. Şiddeti kullanmayan her görüş, siyaset yapma biçimi, ister parlamentoda, ister medyada, sendikada, yerel yönetimde, ister sanatta, özgür olmalıdır. Bunları KCK iddianamelerinin yaptığı gibi “terörist, bölücü örgüt üyeliği” sınıflamasına tabi tutarsanız, rüzgâr ekenlerin fırtına biçmesi kaderine boyun eğmek zorunda kalırsınız. Nitekim, bu ekilen rüzgâra PKK, fırtına hasadı yaptırıyor ve tepkici tavrı yükseliyor. ??? PKK’nin tepkici tavrına ilişkin son haberi, ANF, Almanya’dan bildirdi. Mannheim kentindeki 20. Kürt Kültür Festivali’ne görüntülü bir mesaj gönderen PKK lideri Murat Karayılan, “Tek bir yol vardır. Eğer bizimle birlikte yaşamak istiyorlarsa Önder Apo’nun özgürlüğünü ve Kürdistan’ın özerkliğini kabul edecekler” diyor. Kürt özgürlük mücadelesinin yeni bir döneme girdiğini açıklayan Karayılan, barışçı dile çok da uymayan bir dili sahiplenmiş. Rüzgâr ekenlere fırtına ile cevap verirken şöyle diyor; “Devletle muhatap olunan her an Kürtçe konuşulmalı. İkincisi; yeni eğitim dönemi başlıyor. Madem anadilimizi istiyoruz o zaman asimilasyonun başladığı bu okullara gidilmemeli. Kimse çocuklarını okullara göndermemeli Kürt gençleri okullara gitmemeli. Üçüncüsü Kürt gençleri askere gitmemeli... Dördüncüsü Kürtler artık devletin adalet sistemiyle ilişkisini tamamıyla kesmeli. Sorunlarını kendi içerisinde çözmeli... Bugün Kürdistan özgürlük gerillası bir hamle geliştirdi ancak özgürlük sadece gerillanın savaşımı ile elde edilemez. Özgür yaşamak isteyen her Kürt üzerine düşeni yapmalı. Kürt halkı mutlaka kazanacak, Kürdistan özgürleşecektir.” Kürt nüfusunun yarısının batıda yaşadığı bir ülkede, tam da “ayrılmak istiyorlar” diyenleri haklı çıkarırcasına “Kürdistan’a özerklik” gibi boş sloganlara yeniden sarılmak, (Kürdistan’ın sınırları neresi? Neresi Kürdistan, neresi değil?) tam tepkici bir tavırla Türkçe konuşmayı, okula, askere, mahkemeye gitmeyi reddetmeye çağrı, yüz yüze kalınılan baskılar, haksızlıklar ne kadar büyük olursa olsun, aklın, sağduyunun önerileri midir? “Kürdistan’a özerklik” söylemi, tüm Türkiye’de demokratik özerk bölgeler, tüm Türkiye’de demokratikleşme söyleminin unutulması, milliyetçi bir dar çizgiye yeniden gömülmek, baskı ve zulmü tek çıkar yol gören AKP ve MHP ittifakına yeni baskıların gerekçesi olmaz mı? ??? AKP rejiminin “güvenlikçi yaklaşım” olarak adlandırılan Kürt inkârı ve çözümsüzlük dayatması, Türkiye toplumuna büyük kan kaybı yaşatıyor. Bu yolda ısrarı, Kürt siyasetini geriletmiyor. Aklı olanın bunu görmesi ve enerjisini çözüme odaklaması gerekiyor. Daha önce de yazdım; Kürtleri muhatap almadan Kürt sorununa çözüm üretilmez. Çözüm, Kürtleri temsil eden aktörlerle masa başında buluşup tartışmak ve çözüm üretmektir. Aksi her tavır, Karayılan’ın ifadelerinde yer alan tepkici tutumu tırmandıracak ve toplumda ayrışma, kutuplaşma, cepheleşme büyüyecektir. Böylesi haller, hal değildir... Bizim, Türklerin ve Kürtlerin, bu kör kuyudan, çıkmazlardan kurtulması ancak ve ancak barışın diline sahip çıkmakla olur. Çıkmazlardan kurtulup, denizlere açılan sokakları bulmaya ihtiyacımız var… İş sosyal medyada şekilleniyor Yeni Windows çıktı Microsoft, geleceğin bulut işletim sistemi Windows Server 2012’nin genel kullanıma sunulduğunu duyurdu. Her ölçekteki kuruma özel ve hibrit bulut çözümlerinden faydalanma imkânı sunan Windows Server 2012 maliyetleri azaltarak rekabet avantajı ve esneklik sağlıyor. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, “Microsoft Türkiye olarak kurumlarımızın hem Türkiye hem de dünya çapında rekabet güçlerini artıracak yeni ürün ve hizmetleri tüm dünya ile aynı anda sunabilmek için çalışıyoruz. Kurumlarımızın kârlılık ve verimliliğini artıracak yenilikleri Türkiye’ye taşımaya devam ederek iş ortaklarımızla birlikte verdiğimiz danışmanlık ve destek hizmetleriyle her zaman onların yanında olacağız” dedi. Windows Server 2012, Microsoft’un bu yıl içerisinde duyurduğu yeni Windows Azure ve System Center 2012 çözümleri ile birlikte kurumlara özel, barındırılan ve genel bulutlarda, uygulamaları ve hizmetleri yönetme ve sunma gücü sağlıyor. ? Econsultancy ve Adobe tarafından yapılan araştırmaya göre birçok şirket artık sosyal medyayı iş stratejisinin bir parçası haline getirmiş durumda. Sosyal medya, şirketlerin pazarlama faaliyetlerinde giderek daha önemli yer tutuyor. Econsultancy ve Adobe’nin Avrupa ve Amerika’daki 650’den fazla pazarlama uzmanı ile yaptığı araştırmaya göre yıllık geliri 100 milyon Pound’un üzerinde olan şirketlerden sosyal medyanın iş stratejilerinin bir parçası haline geldiğini kabul edenlerin oranı 66’ya çıktı. Pazarlama faaliyetlerinin bir parçası haline geldiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 67. Araştırmada yıllık geliri 100 milyon Pound’un aşağısında olan şirketlerde sosyal medyanın etkisinin daha yüksek olduğu görülüyor. Bu şirketlerde sosyal medyanın, pazarlama faaliyetlerinin bir parçası halinde geldiğini söyleyenlerin oranı yüzde 73, iş stratejilerinin bir parçası haline geldiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 75. Nokia Lumia 920 ile öne çıkacak Nokia, Samsung ve Apple gibi mobil devleriyle rekabeti güçlendirerek yeni bir sayfa açmak üzere Lumia 920’yi geliştirdi. Kablosuz şarz edilebilen, bulunduğun bölgeye ilişkin detaylı bilgiler veren, saniyede 30 kare video kaydı yapabilen Windows Phone işletim sistemine sahip üst düzey akıllı cep telefonu Nokia Lumia 920’nın kasım ayında satışa sunulması bekleniyor. 130.3 mm uzunluğunda, 70.8 mm genişliğinde, 10.7 mm kalınlığında ve 185 gram ağırlığında tasarlanan Lumia 920, hızlı internet bağlantısına olanak tanıyan HSPA ve LTE alt yapılarına destek veriyor. Batarya, 3G şebekesi göz önünde bulundurulduğunda 400 saate varan bekleme, 10 saate varan konuşma, 67 saate varan müzik dinleme, 6 saate varan video izleme ve 9 saate varan internette gezinme süresi sağlıyor. iPhone 5 12 Eylül’de geliyor Apple iPhone 5’in tanıtımını 12 Eylül’de San Francisco’da yapacak. Tarihin belli olmasının ardından basın organları Apple’ın dağıtacağı davetiyeler için talep yağmuru başlattı. Teknoloji dünyası, aylardır beklenen tarihin en sonunda açıklanmasıyla derin bir nefes aldı. iPhone 5’in ardından, 2012 iMac, 13 inç Retina MacBook Pro ve çeşitli yeni iPod ve iTouch’ların AppleStore’lara dökülmesi bekleniyor. Ekonomi Servisi Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Ekonomi Servisi Muhasebe ve Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tamali müşavirlik alanında meslek rafından düzenlenen “Teknoloji, mensupları ve meslek mensubu Medeniyet ve DeğerlerII” konulu adaylarına yönelik eğitim hizmetleri için “Düşünce Fırtınası”nda ortaya İstanbul’da önemli merkez daha açıldı. atılan “İslami Bisiklet” konusu “Gaziosmanpaşa Eğitim Birimi”ni hizmete derinlemesine tartışıldı. açtıklarını belirten İstanbul Serbest Anadolu Ajansı’nın haberine Muhasebeci Mali Müşavirler Odası göre, Yıldız Teknik Üniversitesi (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan Temel Sosyal Bilimler Enstitüsü MüdüEğitim Staj Merkezi İstanbul Şubesi’nin, 12 rü Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, ilçede 13 eğitim birimine sahip olduğunu İslami bir bisikletin üretilebileceson altı yılda çeşitli konularda düzenlenen ğini belirterek “İslama göre ameleğitim seminerlerine ise 37 bin meslek ler niyete göredir. Allah’ın rızamensubu ve stajyerin katıldığını söyledi. sını gözeterek ve insanlara faydalı Arıkan, yüz binlerce meslektaşının olması öncelenerek üretilen bir bibağımsız denetim hakkı için, siklet İslami bisiklet olur” dedi. “ayrımcılığa son verilmesi, sınav Gaziantep Üniversitesi İletiyapılmaması ve mevcut şim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. eğitimlerin yeterli görülmesi” Türkay Dereli, “Boyası inkonusunda Kamu Gözetimi san sağlığına zararlı olan Kurumu’nu sorumlu bir bisiklet İslami oladavranmaya davet maz” diye konuya katkı yapetti. tı. Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. ‘Denetimde ayrımcılığa son verin’ İslami bisikletin beş şartı Bedri Gencer ise teknolojinin neden İslamisinin üretilmesi gerektiğini şöyle anlattı: “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete sözleriyle insan teknolojinin esaretine girdi. Teknoloji insanın asli yapısını, fıtratını değiştirmeye başladı. İnsanın asli yapısını değiştiren teknoloji ve onun ürünleri İslami olamaz. Mesela naylon halılar, özellikle çocuklara negatif elektrik yüklüyor ve onları huzursuz ediyor. İlerleyen yaşlarda bu kalıcı rahatsızlıklara sebep olabiliyor.” Maltepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazif Gürdoğan da İslamın insanları, “Ya dünya ya da ahiret kazancı” gibi bir ikileme sürüklemediğini belirterek, “İki dünyada da nasıl kazanırız ona bakmak lazım” diye konuştu. ? Bir vakfın “düşünce fırtınası”nda buluşan günümüzün alimleri iyice tartışıp ittifak eyledi; ‘eğer Allah rızası gözetilerek niyet edilirse, insana faydalı olması öncellenirse, boyası sağlığa zararlı değilse, insan fıtratını değiştirmeyecekse İslami bisiklet üretilebilir.’ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle