20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2012 PAZAR 8 İstanbul A Edirne A Kocaeli A Çanakkale A İzmir A Manisa A Denizli A Zonguldak B Sinop B Samsun B Trabzon PB Giresun PB A Ankara 34 39 36 35 37 39 39 29 29 28 28 31 35 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A B A A A A A A A B B PB 35 34 34 37 36 34 40 42 38 40 32 28 29 Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra PB AmsterdamY Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte Y Madrid B Viyana Y HABERLER 14 18 18 20 19 21 21 21 21 23 30 33 22 Belgrad Y 37 Sofya B 35 Roma PB 30 Atina B 37 Zürih Y 21 Moskova Y 21 Aşkabat B 33 Taşkent B 33 Baku B 30 Bişkek Y 34 Tiflis B 34 Kahire B 37 Şam B 39 Ülkemizin genelinde yağış beklenmiyor. Ülkemizin kuzeydoğu kesimlerinin parçalı bulutlu, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı bugün iç kesimlerde 1 ila 4 derece artacak. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Ağustos ÇAMLICA TEPESİ’NE CAMİ PROJESİ İmar planına itiraz ÖZLEM GÜVEMLİ Dünyada inşaat sektörü alanındaki faaliyetleri yakından takip eden Engineering News Record (ENR) dergisi, her yıl olduğu gibi bu sefer de geçen yılın en büyük iş yapan 225 inşaat şirketini açıkladı. Listeye 33 şirketini sokan Türkiye 2011 yılında Libya’da yaşanan krize rağmen Çin’in ardından dünya ikinciliğini korumuş oldu. rap Baharı ciroları vurdu ENR listesi Türk inşaat firmalarının küresel gelişmelerden nasıl etkilendiğini de açık bir biçimde ortaya koyuyor. Libya’da Kaddafi rejimi ile büyük anlaşmalar imzalayan Türk şirketleri, Arap Baharı’nın ardından geçen yıl cirolarında önemli kayıplar yaşamış ve ENR listesinde üst sıralardan aşağılara düşmüşler. Örneğin STFA 117.’likten 201.’liğe inmiş. GAMA’nın dünya 75.’liğinden 94.’lüğe, ENKA’nın da 88. sıradan 95. sıraya ve Nurol’un 120.’likten 150. sıraya inişinde Libya etkisi büyük. Geçen yıl dünya sıralamasında yer alan üç Türk şirketi Güriş, Baytur (Çukurova Grubu’nun inşaat şirketi) ve Sembol İnşaat (Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’nin inşaat grubu) da Libya’daki yatırımlarının karşılığını alamadıkları için bu yıl liste dışı kaldılar. Yurtdışında iş yapan Türk şirketleri arasındaki ikinciliğini korumayı başaran Renaissance İnşaat ise yeni anlaşmalar imzalamasına rağmen, 2010’da elde ettiği 69.’luktan 81. sıraya düşmekten kurtulamadı Libya’daki kayıpları nedeniyle. Libya’da yaşanan yüzde 4.2’lik daralmaya karşın geçen yıl müte A Hükümetle Müteahhitler Arasında Köprüler Atıldı ahhitlerin imdadına Rusya ve Orta Asya ülkeleri koşmuş. En çarpıcı örnek Türkmenistan’ı neredeyse yeniden inşa eden Polimeks’in Türk şirketleri arasındaki birinciliğini listede yükselerek korumayı başarması. Yaklaşık 2 milyar dolarlık 2011 cirosuyla Polimeks dünya 59.’luğundan 56.’cılığa yükseldi. Birçok Türk şirketinin sıralamadaki yerini muhafaza etmesinde de Rusya’da Vladimir Putin’in yeniden devlet başkanlığına seçilmesiyle başlayan yatırım hamlesinin etkisi olduğu belirtiliyor. Bu yıl listeye dahil olan 5 Türk şirketi ise Çalık Enerji (Listede yer alan GAP İnşaat’ın yanı sıra ikinci şirketleri), Yenigün İnşaat, TACA, Eser İnşaat ve Kontek İnşaat. Onların yükselişinde ise Rusya, Suudi Arabistan, Ukrayna ve Kuzey Irak’ta kazandıkları ihaleler rol oynamış. zenlenen törende Başbakan, dünya klasmanına giren bu müteahhitleri ‘Oscar’ heykeline benzer plaketlerle ödüllendirirdi. Bu gelenek geçen yıl bozuldu ve 2010 yılında listeye giren 31 müteahhit için ödül töreni yapılmadı. “Niye yapılmadı?” diye sorup soruşturunca öğrendik ki hükümet ile müteahhitlerin çatı kuruluşu TMB arasında büyük “küslük” yaşanıyor! Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Yüksel İnşaat’ın sahibi de olan Emin Sazak başkanlığındaki TMB yönetimi arasında ipler kopma noktasına gelmiş durumda. Bakan Çağlayan TMB başkanını yaptığı hiçbir dış geziye davet etmiyor. Başbakan Erdoğan’ın da Sazak başkanlığındaki TMB yönetimine bir buçuk yıldır randevu vermediği belirtiliyor. Bu tavrın ardında da ‘Çağlayan etkisi’ olduğu ileri sürülüyor. Çağlayan bir başka ismin başkan seçilmesi için baskı yapmış. Müteahhitlerden gelen “Sazak’ın başkanlığı konusunda daha önce ilke kararı alındı” yanıtını alınca bu sefer de istediği bir ismin yeni yönetime sokulması için baskı yapmış. Çağlayan’ın TMB yönetiminde görmek istediği isim, Çelikler İnşaat’ın sahiplerinden Tahir Çelik. Yeni başkan adayı Sazak yönetim kurulu aday listesini önceden belirlediği için olumsuz yanıt verince Çelik de adaylığını koymuş seçimlerde. Ancak yönetime girecek oyu elde edememiş diğer müteahhitlerden. İşte o gün bu gündür hükümet ile TMB yönetiminin arası bozuk... Hükümet kanadından ne randevu var ne de davet! Geçen yıl, dünya ikincisi olmaları buzları eritmeye yetmedi. Ödül töreni yapılamadı... Bu yıl ise Libya krizine rağmen ikinciliklerini korumayı başarmakla kalmadılar, listedeki şirket sayısını 33’e çıkardılar. Öğrendiğimize göre Bakan Çağlayan, listeye giren müteahhitlere ödül vermeye hazırlanıyor. Bunu yaparken TMB’yi dışlıyor. Geçen seneye kadar her yıl TMB tarafından düzenlenen ödül töreni bu yıl İNTES (İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası) tarafından düzenleniyor. Hükümet ile TMB yönetimi arasındaki kriz daha da derinleşiyor. Bugüne kadar tüm törenlere katılan Başbakan Erdoğan bakalım bu haftaki törene katılacak mı? Daha da önemlisi. Dünya ikincisi müteahhitlerin bir buçuk yıldır bekleyen randevusunun kaderi ne olacak? GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ne randevu ne davet Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çamlıca Tepesi’ne yapılacağını açıkladığı İstanbul’un her yerinden görülecek dev cami projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planına itiraz edildi. İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkan plana itiraz eden Üsküdar ve İBB’nin CHP’li meclis üyesi Doğan Tekel, yaklaşık 150 bin metrekarelik kamuya ait 1. derece doğal sit alanının yarısını dini tesis yarısını turizm alanı olarak yapılaşmaya açan planın bakanlık tarafından hukuk yok sayılarak hiçbir kurumun görüşü alınmadan onaylandığına dikkat çekti. Tamince liste dışı var Hükümetle ‘küslük’ ‘Hukuka aykırı’ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Başbakan’ın açıklamasının ardından Üsküdar’da bulunan Çamlıca Tepesi’ne “Özel Proje Alanı” adıyla imar planı hazırladı. Plan İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 8 Haziran’da askıya çıktı. Plan bir ay süreyle 7 Temmuz’a kadar askıda kaldı. Bu süre içinde plana Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve CHP’li meclis üyesi Doğan Tekel itiraz etti. İtirazlar üzerinde planda küçük değişiklikler yapılarak revizyona gidildi ve yeniden hazırlanarak 31 Temmuz’da askıya çıkarıldı. Doğan Tekel, askı süreci 29 Ağustos’ta sona erecek 1/5 bin ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli büyük Çamlıca özel proje alanı uygulama imar planına ikinci kez itiraz etti. Tekel, itiraz dilekçesinde plan tadilatının planlama ilkelerine, kamu düzenine ve imar hukukuna aykırı olduğunu vurguladı. Kurtarıcı Rusya ve Irak Geçen yıl yaşadıkları türbülansa rağmen inşaat sektöründe dünya ikincisi olan müteahhitlerin kamuoyunda pek bilinmeyen bir sıkıntısı var. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından her yıl dü ktidarın adamını almazsan Çağlayan ile TMB arasındaki küslüğün sebebini araştırdığımızda ise ilginç bir hikâye çıktı karşımıza. Emin Sazak’ın TMB başkanı seçildiği Nisan 2011 genel kurul toplantısı öncesinde İ 12 Eylül işkencecileri 78’liler 12 Eylül dava dosyasına giren belgelerden yararlanarak işkence iddialarında adı geçen 1656 kişinin ismini yayımladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devrimci 78’liler Federasyonu, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı 12 Eylül davasına gönderilen belgeler ışığında işkence iddialarında adı geçen 1656 kişiyi açıkladı. Devrimci 78’liler Federasyonu’nun Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısında yapılan açıklamada, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren 12 Eylül dava dosyasına giren belgelerden yararlanılarak, “işkencecilerin listesinin” oluşturulduğu belirtildi. “Gizli, ivedi, kişiye özel” ibareli ve “okunduktan sonra imhası takdirinize arz” dipnotlu notlar anımsatılan açıklamada, “O notlarda işkencede ölen bir devrimcinin ölümüne nasıl kılıf hazırlandığını; işkencecilerin cunta mahkemelerinde nasıl beraat ettiğini, nasıl kovuşturmaya yer olmadığı kararlarının verildiğini; mızrağın çuvala sığmadığı anlarda ceza alan işkencecilerin nasıl görevlerine devam ettiğini, daha sonra nasıl devletin üst kademelerine yükseldiğini; hatta bu belgeler arasında mahkemelere ulaşmayan ifadeleri göreceğiz” denildi. İşkence sonucu ölenler hakkında intihar, kalp yetmezliği, dolaşım bozukluğu ya da doğal ölüm şeklinde raporlar düzenlendiği belirtilen açıklamada, “Hazırlanan doktor raporlarında işkence görmesinde, hücreye atılmasında bir sakınca olmadığı belirtilmektedir. Ölüm nedenleri işkencecilerin istediği şekilde rapora dönüştürülmüş bazı doktorlarla işkenceciler ortak çalışmıştır. Eğer bu dava bu belgelere dayanarak sürerse olayları darFotoğraf: CANAN ÇAM ‘Çevresinde yaşayan insan yok’ Tekel, itiraz dilekçesinde Çamlıca Tepesi’nde büyük bir camiye ihtiyaç olmadığını vurgulayarak “Kamu görevlilerinin ellerindeki kaynakları ihtiyaçlar çerçevesinde verimli kullanması gerekirken Çamlıca Tepesi’ne yapılacak bir caminin çevrede yaşayan insanların olmadığını da düşünürsek devlet kaynaklarının israf edileceği açıktır” dedi. 3 yaşında 10 ülkeye çevre mesajı verdi İstanbul Haber Servisi Öğretmen olan Sonerİnci Sarıhan çiftinin 3 yaşındaki oğulları minik gezgin Tibet Çınar ile birlikte Tema Vakfı’nın 20. yılı, Hollanda ile Türkiye ilişkilerinin 400. yılı ve küresel ısınma tehlikesini kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla Amsterdam’dan İstanbul’a gerçekleştirdikleri 60 günlük bisiklet yolcuğu sona erdi. 3 bin 640 km yol kat eden Sarıhan ailesi, konuk oldukları 10 ülkede TEMA Vakfı’nın 20. yıl mesajı olan “Toprak yaşamdır” sloganını uluslararası düzeye taşıdı. TEMA Vakfı, 60 günlük bisiklet yolculuğunun son durağı olan Karaköy’de Sarıhan ailesini karşıladı. Soner Sarıhan Hollanda’dan başlayan yolculukları sırasında Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan’dan geçtiklerini anlattı. Bisikletin dünyanın en masum aracı olduğunu söyleyen Sarıhan, “Ülkemizde bisiklet yolları ve sürücülerden saygı görmek istiyoruz. Tibet Çınar da tüm yolculuk boyunca bizimleydi ve çok şeyler öğrendi. Tüm anne ve babalara, çocuklarını eve hapsedip onları teknolojiye esir etmemeleri çağrısında bulunuyoruz” dedi. Siz iç barışı, “Benim tarifim neyse, odur” deyip geçiyorsunuz. Ama partideki hesap Türkiye’ye uymuyor. Terör örgütünün ekmeğine yağ sürer diye Meclis’te bir araya gelmediğiniz muhalefet liderleriyle, şehitlerimizi uğurlarken cenaze namazında bir araya geldiniz! Al bayrağa sarılı tabutların önünde muhalefet liderleriyle yan yana dururken aklınızdan ne geçti bilmiyorum; benim aklımdan şu geçti: Siyaseti artık sadece ölüm buluşturuyor, yaşam değil! Bunun ana sorumlusu iktidar olarak sizsiniz. Daha iftarınızı açmadan ağzınızı açıp siyaseti alabildiğine gerdiğiniz günlerin ardından, bayramın ilk günü son 20 yılın Cumhurbaşkanlarına, Başbakanlarına telefon açtınız. Kim bilir belki bunu Çankaya Köşkü’ne giden yolun bir “gereği” olarak düşündünüz. Orada oturmanın başka bir dil gerektireceğini düşündünüz. Yıllar sonra bile olsa, böyle bir nezaket göz yaşartıcı ama, genel üslubunuzla yan yana getirince oturmuyor. Geçmişe bakışınızla yan yana getirince hiç oturmuyor. ??? Sayın Başbakan, Geçmiş deyince ayrıca durmak isterim. Ramazanın son haftasında önce Atatürk’te simgeleşmiş kalpak giyip poz verdiniz, sonra 10. Yıl Marşı’na gönderme yapıp Cumhuriyet’in ilk yıllarının en önemli hamlelerinden birini küçümsediniz. 17 Ağustos Cuma günü metro açılışını yaparken aynen şu sözleri kullandınız: “10. Yıl Marşı’nda geçer, demir ağlarla ördük falan, neyi ördün, hiçbir şey örmüş falan değilsin... Ortada duran belliydi. Demir ağlarla şimdi Türkiye’yi biz örüyoruz...” Önce şunu vurgulamak isterim ki, siz bu ülkede demir ağlardan çok demir parmaklıklar ördünüz. 17 Ağustos sonrasında pek çok yazar bu olağanüstü haksızlığa kayıtsız kalamadı. Çeşitli kaynaklardan verilerle, Cumhuriyet’in ilk 10 yılında gerçekten büyük bir demiryolu yatırımı yapıldığını ortaya koydu. Ben de Prof. Bilsay Kuruç’un Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi, Büyük Devletler ve Türkiye” adlı kitabından birkaç satırbaşı aktarmak istiyorum. Demiryollarıyla ilgili bölümün başlığı şöyle: “Bir Karış Fazla Şimendifer.” Evet, bir karış fazla demiryolu yapabilmek için her şeyi düşünmüşler. Osmanlı’dan kalan 3.700 km’lik demiryolunun üstüne 15 yılda bir o kadar daha eklemişler. Üstelik Osmanlı’dan kalan kapitülasyondu, onu da Cumhuriyet’e katmışlar. Demiryolu politikasını oluşturmaya 1922’nin sonlarında, yani daha Cumhuriyet’i ilan etmeden, Lozan’ı imzalamadan başlamışlar. Demiryolu hem ulusal kalkınma hem de ulusal savunma anlayışının bir parçası olarak düşünülmüş. 1925’te Şimendifer Mektebi (Demiryolu Okulu) açılmış, ilk Demiryolu Kongresi düzenlenmiş. İlk yerli ray üretimi 1932’de Kırıkkale Çelik Fabrikası’nda gerçekleştirilince akla şu soru gelmiş: Bizim raylar, geçmişte kullanılan Alman raylarından ne kadar sağlam? Test edilmiş, Kırıkkale rayları 4 kat daha sağlam çıkmış. ??? Sayın Başbakan, demiryollarını hem sizin başlattığımız güncel bir tartışma olduğu için hem de 100. yıl kutlamalarına değinmek için mektubun konusu yaptım. Her fırsatta 2023’e gönderme yapıyorsunuz. Cumhuriyet’in 100. yılında ulaşılacak hedefleri rakamlarla ifade ediyorsunuz. Bir yandan bunu yaparken bir yandan da geçmişi küçümsüyorsunuz. Demiryolları örneğinde olduğu gibi bazen küçümsemekle kalmıyor, yok sayıyorsunuz. Bu ne 100. yıl aşkı, bu ne tarihi yok sayma gayreti! Üstelik 100. yıl kutlamasını partinizin iktidarını merkeze alarak planlamaktasınız; arada bir öteki partilere, “Bizim bu projemizi çalmaya kalkmayın” diye gönderme yapmaktasınız. Hayır Sayın Başbakan, 100. yıl hiçbir partiye ait değildir. Tüm Türkiye’nindir. Hepimizindir. Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamak, öncelikle kuruluş temellerine saygı duymaktan geçer. Kaygılarımla. Silivri’de ‘Azınlık’ Türkiye NATO’daki koltuğunu kaybetti Haber Merkezi Türkiye, NATO tarihinde ilk kez elde ettiği Savunma Direktörlüğü koltuğunu kaybetti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, tutuklanmasını eleştirdiği Balyoz davası sanığı Tuğgeneral Hakan Akkoç’un yerine NATO tarafından atama yapıldı. Akkoç, NATO Savunma Direktörü olarak Brüksel’de görev yaparken yurda gelip ifade verdi. Belgeler arasında ses kaydı, ıslak imzası ya da parafı bulunamadı ve Balyoz plan semineri sırasında yurtdışında olduğunu kanıtlamasına rağmen Mart 2011’de tutuklandı. Erdoğan bir süre önce Akkoç’un durumunu dile getirip “NATO’da görev yapan, yurtdışında görev yapan personellerimizden bu süreç içerisinde olanlar, çağrılmışlardır ailelerini bırakmak suretiyle gelmişler ve tutuklanmışlardır. Bu bir inceliktir. Öyleyse tutuksuz yargılarsınız” demişti. Akkoç, Brüksel’deki NATO karargâhında karar mekanizmalarında görev alan ve seçimle işbaşına gelen tek Türk subayıydı. sahnelenecek İstanbul Haber Servisi Tiyatro sanatçısı Levent Kırca’nın “Azınlık” adlı oyunu, Silivri Cezaevi’ndeki tutuklu sanıklar ve aileleri için sahnelenecek. Oyunun gösterimi, bu akşam saat 21.00’de Silivri sahilinde açık hava gösterimi ile gerçekleştirilecek. Levent Kırca’nın “Azınlık” adlı oyununun, 1 yıldan uzun süredir Aydınlık gazetesinde yazdığı yazılarından derlendiği ve tiyatro haline getirildiği belirtildi. Kırca ve 3 kişilik ekibi ile sergilenecek oyunun, yaklaşık 1 yıldır Silivri’de bulunan Vardiya Bizde Platformu çadırında nöbet tutan ailelere destek olmak ve cezaevindeki tutuklularla dayanışma amacıyla sergileneceği kaydedildi. becilerin gözüyle görmüş olur, darbecileri aklamanın zemini yaratmış olurlar” denildi. Federasyon tarafından hazırlanan 3 ayrı listede toplam 1656 kişinin adı yer alıyor. Bu listelerde dikkat çeken isimlerden öne çıkanlar şöyle: “Eski Emniyet Müdürü Necdet Menzir, eski Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu, eski Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu, eski Vali Saffet Arıkan Bedük, Nevzat Ayaz, Hayri Kozakçıoğlu, Kenan Güven, Cengiz Bulut, Reşat Akkaya, Tevfik Başakar, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar.” Listelerde “bazı MİT görevlileri ve muhbirleri”, “Emniyet Genel Müdürleri, Emniyet Müdürleri, Şube Müdürleri, İşkenceci Polisler ve Ordu Mensupları”, “İzmir, İstanbul, Kars, Bingöl, Şebinkarahisar, Muş, Adana, Trabzon, Gaziantep, Bursa, Rize Çamlıhemşin, Emniyet Müdürlüklerindeki İşkenciler”, “Kahramanmaraş Emniyetinden İşkenceci Polis Sedat Caner’in İtiraf Ettiği İşkenceciler” ile “Haklarında İşkence Yapmaktan Dava Açılan Ancak Cezalandırılmayan İşkencecilerden Ba zıları” başlıklı bölümlerde de isimlere yer verildi. Tutuklular üzerinde deneyler yaparak kobay olarak kullanan doktorlar, işkenceci doktorlar, işkence görenlere işkence görmediğine ilişkin rapor düzenleyen doktorlara da yer verildi. 1982 Anayasası’nı hazırlayan ve idamları onaylayan danışma meclisi üyeleri, 12 Eylül hükümeti ve üyelerinin isimleri yer aldı. Ancak bu listede değişikliğe ret oyu veren dönemin Danıştay Savcısı, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in isminin de yazılması dikkat çekti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle