25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2012 PAZAR 4 onları bütün kötülüklerin anası, bir kin hedefi karşısında birleştirmektir. Bu davranış, hem birlik duygusunu pekiştirir, hem bütün kötülükleri tek hedefte toplayarak arınmayı sağlar. Bütün varlığı ile ait olduğu, eridiği bütün içinde, kendini pirüpak hissetmesi için totaliter toplumun aynı zamanda hem kurbanı, hem celladı olan, ama hiçbir zaman bireyi olamayan nesnesinin varlığı için şarttır “günah keçisi”. Günah keçisi, totaliter toplumlarda, yeri olmayan, çok tehlikeli “neden” sorusunu engeller. Çünkü bizatihi neden sorusunun cevabı odur. Günah keçisi var olduğu için vardır kötülükler. Totaliter toplumlar, büyüklü küçüklü günah keçilerinin sürü kitle karşısında sıra sıra dizildikleri düzenlerdir. Günah keçileri, sürüleri karşılarında amaç birliğine iten yapıştırıcılık işlevini yaparlar, totaliter toplumlarda. ??? Bir sürü toplumu maazallah günah keçisiz kalmayagörsün! Artık o her türlü iç çekişmeye açık hale gelmiş demektir. Onun için, totaliter toplumların eli mahkumdur seri halde günah keçileri üretmeye. 12 Eylül döneminde bir ara Cumhuriyet’te yazmış olan Samim Lütfü de bundan 27 yıl önce, aynı konuya değinmiş ve bak nasıl bitiriyor 17 Mart 1985 günkü yazısını: “Günah keçisi politikasının uygulayıcıları açısından en büyük sakıncası ise amaca ulaşıyor göründüğü ölçüde tehlikeli olmasıdır. Öyle ya, bir ülkede hedef olarak gösterilmiş tüm günah keçileri ortadan kaldırılmış, sindirilmiş ya da uzun süre için etkisizleştirilmiş olduğu zaman bile sorun çözülmüyorsa, o zaman topluluklar şu soruyu sormaz mı: Yoksa biz yanlış günah keçilerine mi saldırdık? Asıl günah keçisi olması gerekenler, bize hedef gösterenler olmasın?” Şimdi, Samim Lütfü’nün bu tanısının da gerçekçi olmadığını görmüş bulunuyorum Enver Aysever’in “Yazgıcılar”ını okuyunca, böylesi toplumlarda bu tür soruların sorulmasının imkânsızlığı daha iyi anlaşılıyor çünkü. Muhteşem olağan finaline kahkahayı bastığım “Yazgıcılar”ı hararetle tavsiye ederim. HABERLER Kılıçdaroğlu, terörle mücadelenin başka ülkelerden gelecek bilgiye dayandırılamayacağını söyledi Günah Keçisi Sevgili, Enver Aysever’in “Yazgıcılar”ını elime geçtiği şubat başında, tıpkı ona uygun bir lezzet ile bütünleştirip, ağız tadıyla içmek için saklanan iyi cins şarap gibi bir köşeye koydum. Tatilde aldım elime, evire çevire, tadına vara vara okudum. Şimdi benim için Tahsin Yücel’in “Gökdelen”i gibi, bu dönemi fevkalade iyi anlatan yapıtlardan biri haline geldi. Yazın gariptir; bazen gerçeğin fantezilerle bezenerek anlatılması, onu gerçekten daha gerçek kılar. “Yazgıcılar”da Tevfik Fikret’in bin kocadan arta kalmış fahişesi kentinin 21. yüzyılında geçen olaylar, yine ondan kalma bir “dudu muannit”in (inatçı sis) yoğunluğunu tedricen arttırmasıyla gelişir. Kimsenin kimseye güvenmediği, herkesin herkesi gözetlediği, gizlice dinlediği, ispiyonladığı, “hoşgörü sahibi!”, “yumuşak huylu”, “imanı kavi” yazgıcıların egemen olduğu ülkenin, sisi gittikçe artan metropolünde, “Gibi Sitesi”nin ortak paydası herkese güvensizlik olan sakinleri arasına gelen, romanın en aykırı kişisi, tek özgür ve umursamaz bireyi EA’nın çevresindeki çember daralırken, (Enver o sözcüğü yapıtında bir kez bile kullanmamış dahi olsa) “günah keçisi” olayının en tipik örneğini görüyoruz. Gibi Sitesi’nin tüm yalakaları, noksanları, üçkâğıtçıları, namussuzları, pislikleri, aykırı EA’yı Yazgıcılar’a ispiyonlayarak, günah keçisi yaparak çemberi daraltırlar. ??? Kitabı keyifle okurken düşündüm. Totaliter dönemlerin onsuz olmazıdır günah keçisi. Yahudileri günah keçisi haline getirmeden, Hitler olabilecek bir Adolf düşünebiliyor musun? Kendisine “düşman kansızlar” yaratmamış, bir “Diktatör Kenan” kişiliğinin ne kadar eksik, ne kadar yetersiz, ne kadar tatminsiz kalacağını göremiyor musun? Kitleleri güdebilmenin en iyi yolu, ‘İstihbarat güçlenmeli’ ELAZIĞ (AA) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir ülke, istihbaratı başka bir ülkeden gelecek bilgilere dayandırıyorsa, başarılı olma şansı zayıftır. Türkiye’nin kendi istihbaratını çok sağlıklı bir şekilde temellendirmesi gerekiyor” dedi. Malatya’ya gitmek üzere uçakla Elazığ’a gelen Kılıçdaroğlu, havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Artan terör olaylarında istihbarat tartışması başladı. Gaziantep Valisi, istihbaratta bir zaafın olmadığını söyledi. Size göre istihbaratta bir zafiyet var mı” sorusu üzerine, istihbarat konusunda ciddi ek ? İstihbaratta ciddi eksiklik olduğunu herkesin kabul ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, hükümet çevrelerinin ABD’nin daha fazla istihbarat desteği vermesi gerektiğini ısrarla dile getirdiklerine dikkat çekti. sikliklerin olduğunu Türkiye’de herkesin kabul ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, hükümet çevrelerinin özellikle terör konusunda ABD’nin istihbarat yönünden daha fazla destek vermesi gerektiğini ısrarla dile getirdiklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bir ülke, istihbaratı başka bir ülkeden gelecek bilgilere dayandırıyorsa başarılı olma şansı zayıftır. Önce, Türkiye’nin kendi istihbaratını çok sağlıklı bir şekilde temellendirmesi gerekiyor. Eğer bunu yapmayıp da ‘Başka bir yerden bana istihbarat gelsin. Ben o istihbarata dayanarak terörü önleyeceğim’ diye yola çıkıyorsa bu, istihbaratta ciddi zafiyete yol açar.” Kılıçdaroğlu daha sonra Malatya’nın Hekimhan ilçesine bağlı Hasançelebi beldesine giderek yurttaşlara seslendi. Türkiye’nin zor koşullar altında olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Kendi coğrafyamızda da Ortadoğu’da da barışın egemen olması için her türlü müca deleyi yapmaktan korkmayacağız. CHP’ye oy vermeyen yurttaşlarıma sesleniyorum; Türkiye’nin geldiği tablo ortada, Türkiye’nin yaşadığı sorunları hep beraber görüyorsunuz. 2002’de sıfır terörle devraldılar, şimdi her gün şehitlerimiz geliyor. Bu tabloyu ters yüz etmek, Türkiye’de barışı egemen kılmak, hiç kimseyi ötekileştirmeden bütün yurttaşlarımızı kucaklamak CHP olarak görevimizdir ve biz bunu yapmaya kararlıyız.” Kılıçdaroğlu, belediye binasına giriş ve çıkışlarda yurttaşların yoğun ilgisi nedeniyle ezilme tehlikesi geçirirdi. Askeri araç kaza yaptı: 8 yaralı ? ARDAHAN (Cumhuriyet) ArdahanGöle karayolunda bulunan Sarmel Köprüsü Mevkii’nde meydana gelen kazada Göle Komando Birliği’ne ait araç bilinmeyen nedenle şarampole yuvarlandı. Kazada, 8 asker yaralandı. Yaralılardan 3’ünün durumu ağır. Gül’e uygulanan tedavi sürüyor ? ANKARA (AA) Kulağındaki rahatsızlık nedeniyle Hacettepe Hastanesi’nde tedavi gören Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ilaç tedavisi devam ediyor. Gül’ün genel sağlık durumu hızla iyiye gidiyor ve uygulanan ilaç tedavisinden başarılı sonuçlar alınıyor. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN / namikzafer@yahoo.com DÜZELTME Gazetemizin önceki günki sayısında 3. sayfada yer alan ‘Kanıt yok 4 yıldır içeride’ başlıklı haberde ‘küçük bir kıza tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklu bulunan Rıza Çıtakbaş’ cümlesi yanlışlıkla yer almıştır. Doğrusu “küçük bir kıza tecavüz ettiği iddiasıyla Selahattin Cirit’in dövülerek öldürülmesi olayına karıştığı gerekçesiyle yaklaşık 4 yıldır tutuklu yargılanan Rıza Çıtakbaş” olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle