18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE [email protected] 14 KÜLTÜR İslamiyetin kapitalizme hizmet etmesini eleştiren görüşler yeniden gündemde BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ’NDEN ‘PARK BULUŞMALARI’ ‘İslam ve Sosyalizm’ üzerine nı taşıyan eserinin de altını çiziyor. Afgani’den İnayet’e İslam ve sosyalizm ilişkisinde anımsanması gereken isimler arasında, 1945’de “İslam Sosyalizmi” kitabını yayımlayan ve 1933’de Nâzım Hikmet’le hapis yatan Lübnanlı yazar Faik Bercâvi’ de var. Ama çok daha önce 20. yy. başlarında aynı konuda makalesi yayımlanan, Osmanlı’nın son, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk felsefecilerinden İzmirli İsmail Hakkı’yı da (18691946) unutmamak gerekiyor. Daha da önceleri ise Mısırlı şair Ahmed Şevki’nin (18681932) bir şiirinde Hz. Muhammed’i tanımlarken “sosyalistlerin imamı” dediği biliniyor. Hataylı edebiyatçımız Cemil Meriç de (19161987) İslami sosyalizmin ilk kuramcısının “Afgani” (18381897) olduğunu savunmuş. Buna rağmen Türkiye’de aynı konuya “mesafeli” durulduğu söylenebilir… Örneğin Erzurumlu yazarımız Nurettin Topçu’nun (19091975) makalelerinde değindiği “Anadolu sosyalizmi” kavramı fazla yaygınlaşmadı. Topçu’nun Hareket dergisinde “sosyalizm devrimizin şeriatıdır” dediği bir yazısı bile geniş tartışma yaratmadı. Günümüz düşünürlerinden Hüseyin Hatemi’nin kitabı, “İslam Açısından Sosyalizm” de bu ilgisizliği aşmaya yetemezken, Haziran’ın 13’ünde vefat eden Fransız Marksist ve Müslüman düşünür Roger Garaudy’nin (19132012) Türkçeye Doğan Avcıoğlu’nun çevirdiği “Sosyalizm ve İslamiyet” adlı eseri de ülkemizin dindar aydınları arasında yeterince önemsenmedi. Oysa İran’da da siyaset bilimcisi Prof. Hamid İnayet’e (19321982) göre 20. yy’ın politik akımları arasında İslama en yakını sosyalizmdir. Çünkü her ikisi de özellikle servetin eşit üleşimini savunmaktadırlar. Bakalım bugüne dek ülkemizdeki İslam kuramı tartışmaları arasında pek yer alamayan İslam ve Sosyalizm ilişkisi, Numan Kurtulmuş’un siyasetteki yeni etkinliğiyle birlikte aydınlarımızın ve özellikle “dinci” kesimin gündeminde yerini alabilecek mi? Sanat’ı park gezintisi Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi’nin 2007 yılından bu yana yaz aylarında park ve meydanlarda düzenlediği “Park Buluşmaları” etkinlikleri, ağustos ayında da sürüyor. Bu ayın programında film gösterimleri, kabareler, konserler ve söyleşiler yer alıyor. Eylül ayına kadar sürecek olan Park Buluşmaları’nın ağustos programı kapsamında “Güzel Günler Göreceğiz”, “Sevimli Kahraman”, “Kurtuluş Son Durak” ve “Paris’te Çılgın Macera” isimli filmler gösterilecek. “Hacivat Karagöz” ve “Kaptan” gösterisi”, “Hayal Dünyası” kabare şovu, Hande Akın, Mehmet Eser, Cezmi Ersöz & Haluk Çetin’in gösterileri sunulacak. Ayrıca Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu, Fuat Saka, Tayyar Erdem, ENTU, Gökkuşağı, Peyk, Lackawanna, Üst Kattakiler, Grup Merdiven, Başka Dünyalar ve Zeliha Sunal da etkinlik kapsamında konser verecek. 20 farklı mahalle parkında gerçekleşecek etkinlikler ücretsiz olarak izlenebilecek. iyasetteki etkinliğini Saadet Partisi (SP) Genel Başkanlığı’yla yükselten Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un AKP’yle temasları Roger Garaudy sosyalizmi Müslüman başlayınca “İslam ve Sosyalizm” de gündeme ge Sıbai Misil Kumandanı olarak (solda) Filistin’de. kimliğiyle savundu. liverdi. Nedeni ise “AKP’nin kapitalistliği” Kurtulmuş’a anımsatıldığında “Düşüncelerimizden ta melidir. Mazlum kitleleri mağdur etmesinler.” (14 viz vermeyiz” demesiydi... Ağustos 2011) Neydi bu düşünceler? Örneğin birkaç yıl önce, tekel işçilerinin ünlü diuriyeli Sıbai renişini desteklerken, “Bu mücadele küresel emHSP liderinin “antiemperyalizme direnişin adım taşıdır” demiş ve eklemişti: “2000 başında yürürlüğe konulan IMF peryalist ve toplumcu söyprogramları ile Türkiye ekonomisi küresel ser lem”iyle yeniden anımsatmayeye teslim edildi. Stratejik kuruluşlar tek tek tığı “İslam Sosyalizmi” ya Erzurumlu Nurettin Topçu gençliğinde. da “İslamiyet ve Toplumsatıldı. Emek, tarım değersizleştirildi.” Kurtulmuş’a göre “emeğin değerini bilmeyen culuk” konusu, 1940’larda Humus’ta doğan Sıbai’nin babası Franiktidarların sürmesi mümkün değil”di… özellikle Suriyeli bilim adasızlara karşı savaşmış. Oğlu da Mısır’daki mı Sıbai ’nin çabalarıyla “Tekel fabrikalarının özelleştirilerek kapayüksek öğreniminden sonra Şam Üniversitılması emperyalistlerin oyunudur” derken si Dünya gündemine gelmiş tesi’nde hukuk profesörü olunca İlahiyat Fayasi hedefini de şöyle özetlemişti: “Bu oyunu bir kavram. kültesi’ne önderlik ederek ilk dekanlığını Bu çabayı en fazla önembozacağız.” (25 Aralık 2009) yapmış. 50’lerde Suriye meclisine milletİşte bu gibi sözleriyle “İslam Sosyaliz seyenler arasında, “dinİzmirli İsmail Hakkı, vekili seçilirken, ülkesinin anayasasını hadar ” toplumcularımızdan mi”nin anımsanmasına neden olan Kurtuldindar felsefeci olarak zırlayan dokuz kişiden biriymiş. Filistin samuş’un geçen yıl, partisinin “sokak ifta Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztanınmıştı. vaşı başlayınca tüm Suriye kentlerini dolatürk, adını da “İslam Sosrı”ndaki konuşması da çarpıcıydı: şarak halkı savaşa çağırmış... “Ayrılıkçı Kürt hareketi”yle ilgili olarak “Böl yalizmi” koyduğu Prof. Dr. 1947’de “ElMenâr” gazetesi ile “ElMüslimun” geyi etnik ve dini farklılıklarla bölmek isteyen Mustafa Sıbai’yle ilgili kitabının tanıtım metninmecmuasını çıkaran, özellikle işçilerin yaşam düde özetle diyor ki; “ Sosyalizmi, bütün peygamemperyal güçlerden bu soruna çözüm beklemek abesle iştigaldir” diyen HSP lideri, hükümetin “ba berlerin ortak mesajlarından biri ve ‘İslam aki zeylerinin yükselmesi için çabalar gösteren, emekşarılı” gösterilen “paralı sağlık hizmeti” politi desinin bir parçası’ olarak gören Sibai (1915 çilere gece okulları açtıran, köylülerin dertlerini meckasında da “emperyalist ilişkiler”in bulunduğunu 1964) fikir ve siyaset mücadelesinin merkezine lise taşıyan Sıbai için, ölümünden sonra da Pakisşöyle vurgulamıştı: “Vatandaş müşteri gibi gö bu fikri koymuştur. Sibai’ye göre, Hz. Mu tan, Lübnan, Suriye ve Mısır’daki çağdaş İslam bilrülüyor. Türkiye’yi yabancılara daha da borç hammet’din sünneti tarihin ilk ve en muhte ginlerinin bildiriler yayımladıklarını belirten Öztürk, kitapları arasında doğrudan “İslam Sosyalizmi” adılu hale getirdikleri bu sistem derhal terk edil şem sosyalizm denemesidir.” S S Kayıp Lichtenstein tablosu bulundu ? Kültür Servisi Amerikalı popart sanatçı Roy Lichtenstein’ın 42 yıl önce kaybolan eseri, New York’ta bir depoda bulundu. Sahibi Leo Castelli tarafından 1970’te bakım için gönderilen “Electric Cord” adlı eser bir daha geri dönmemişti. Lichtenstein’ın siyahbeyaz, sıkıca bağlanmış bir elektrik kablosunu gösteren tablosu geçen hafta satılmaya çalışırken bulundu. Roy Lichtenstein Vakfı’nın, tablonun yeniden kaybolmasını önlemek amacıyla başvurduğu mahkeme, gelecek haftaki duruşmaya kadar Lichtenstein’ın eserinin satılmasını ya da başka bir yere gönderilmesini yasakladı. Amerikan edebiyatının kült yazarlarından Gore Vidal 82 yaşında yaşama veda etti Altın Koza’dan ‘Adana Pazarı’ ? Kültür Servisi 19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında, SEYAP işbirliğiyle ilki gerçekleştirilecek olan “Adana Pazarı”, Türkiye’den her yapım aşamasındaki projenin uluslararası satış acentalarının temsilcilerine tanıtımını amaçlıyor. “Adana Pazarı”, 17 23 Eylül tarihleri arasında yapılacak festivale paralel olarak düzenlenecek ve sadece davetli satış acentası temsilcileri, festival programcıları ve müzelerin film küratörlerine açık olacak. Katılımcılar, Adana Pazarı’nda projelerinin diledikleri uzunlukta bir bölümünü ya da fragmanını sunabilecek. 1001BELGESEL FİLM FESTİVALİ’NE HAZIRLIK Yerleşik değerleri hiçe saydı ? Romancı, oyun ve deneme yazarı Vidal, açık bir dille savunduğu siyasal düşünceleri, sohbetlerde aktardığı esprili ve yergili gözlemleriyle ün kazanmıştı. Vidal’in politika, cinsellik, din ve edebiyat alanlarındaki eleştirel görüşleri tutucu çevrelerin öfkesini çekmişti. İznik’te sinema kampı Kültür Servisi 15. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali için 100’e yakın sinemacı bugünden başlayıp 5 Ağustos’a kadar İznik’te kampa girecek. Kampta, ön elemeyi geçen 120 film arasından festivalde gösterilecek yapıtlar belirlenecek. Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) tarafından 15 yıldır düzenlenen festivalde, tema bu yıl “Sistem Hatası” başlığını taşıyor. Filmler, belgesel sinemacılar, akademisyenler, sinema emekçileri ve yönetmenlerden oluşan bir değerlendirme kurulu tarafından seçilecek. Festivalde yer alacak filmlerin; evrensel bir sinema dili kullanmasının yanında, insani değerleri yüceltmesi, farklı kültürlerin birbirleri yerine geçirilmeden bir aradalıklarını savunması ve insanlığın geleceğine katkıda bulunacak bakış açıları sunması bekleniyor. 27 Eylül 2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival, İstanbul’un iki yakasında ücretsiz takip edilebilecek. Oscar’ın yeni patronu Hawk Koch ? Kültür Servisi Sinemanın en ünlü ödülü Oscar’ın yeni patronu belli oldu. Yapımcı Hawk Koch, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin (Academy of Motion Picture Arts and Sciences) yeni başkanı oldu. Akademi’nin başkanlığını üç yıldır Tom Sherak üstleniyordu. Koch’un yapımcılığını yaptığı filmler arasında “Source Code” ve “Wayne’s World” gibi filmler yer alıyor. Tek film iki farklı bakış açısı Kültür Servisi Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından ve en ilginç kişiliklerinden Gore Vidal önceki gün Los Angeles’taki evinde öldü. Yerleşik değerleri hiçe sayan entelektüel içerikli romanlarıyla tanınan Vidal 86 yaşındaydı. Açık bir dille savunduğu siyasal düşünceleri ve katıldığı sohbetlerde aktardığı esprili ve yergili gözlemleriyle de ünlenen Vidal, ABD başkanlarından John F. Kennedy ve eşi Jackie Kennedy ile Bill Clinton’ın yakın dostu olmuş, 1960 ve 1982’de Kongre ve Senato seçimlerine katılmış, ama kazanamamıştı. Vidal, 1993’te, “United States Essays, 19521992” (ABD Denemeleri, 19521992) adlı dev yapıtıyla, ülkesinin en saygın ödüllerinden Ulusal Kitap Ödülü’ne değer görülmüştü. Bu kitabında, The Nation, Esquire ve New York Times Review of Books gibi saygın yayın organlarında yayımlanmış denemelerini bir araya getiren Vidal, politika, cinsellik, din ve edebiyat alanlarındaki eleştirel görüşleriyle tutucu çevrelerin öfkesini çekmişti. ABD’nin politik tarihinde önemli roller oynamış bir aileden gelen Gore Vidal, II. Dünya Savaşı’na katıldıktan sonra savaş deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı ilk romanı “Williwaw” (1946) ile eleştirmenlerin övgüsünü almıştı. 1948’de bir eşcinselin yaşamını dolaysız bir anlatımla incelediği üçüncü romanı “The City and the Pillar” (Türkçede “Kent ve Tuz” adıyla yayımlandı) ile kamuoyunu sarsan Vidal, çeşitli oyunların yanı sıra pek çok TV ve sinema filmi senaryosu da kaleme almıştı. Vidal, Türkiye’de “Hükümdar” adıyla ? Kültür Servisi James McAvoy ve Jessica Chastain’ın yeni filmi “The Disappearance of Eleanor Rigby”nin çekimleri, New York’ta devam ediyor. Yönetmenliğini ve senaristliğini Ned Benson’ın yaptığı filmde, evlilikleri parçalanmış bir çiftin hikâyesi iki tarafın bakışından iki farklı film olarak gösterilecek. Filmde James McAvoy ve Jessica Chastain’ın yanı sıra, Viola Davis, Isabelle Huppert, komedyen Bill Hader, Ciarin Hinds,Nina Arianda ve 2007 Sundance festivalinde ses getiren Teeth isimli filmin yıldızı Jess Weixler’de rol alacak. NOTOS’UN YENİ SAYISINDA YUSUF ATILGAN DOSYASI K A M İ L M A S A R A C I yayımlanan “Julian” (1964) adlı romanında, Hıristiyanlığa karşı çıkan 4. yüzyılın putperest Roma imparatoru İulianus’u sevecen bir bakışla anlatmış; ABD başkentindeki siyasal ahlakı alaycı bir dille incelediği “Washington, D.C.” adlı romanını, Amerikan tarihinin önemli kişi ve olaylarını canlı bir dille anlattığı “Burr” (1974), “1876” (1976) ve “Lincoln” (1984) gibi çok sevilen romanlar izlemişti. Vidal’in, çağdaş Amerikan kültürünü yerdiği “Myra Breckenridge” (1964) adlı komedisi de büyük ilgi toplamıştı. Özellikle deneme kitaplarında dönemin Amerikan politikaları ve hükümetlerini sert bir dille eleştiren çözümlemelere yer veren Vidal, bir söyleşide, “Tarz, kim olduğunu, ne söylemek istediğini bilmek ve hiçbir şeyi iplememektir!” demişti. İnsanların cinsel tercih ve yönelimlerine göre kategorize edilmelerine her zaman karşı çıkan Vidal, uzun yıllar partneri Howard Auster’la birlikte yaşamış ve ilişkilerinin cinsellik içermediğini söylemişti. Çok değil, iyi okumak için Kültür Servisi Edebiyat dergisi Notos, 35. sayısında Yusuf Atılgan’ı kapağına taşıdı. Notos’un ağustos eylül sayısında yer alan Yusuf Atılgan dosyasında, Selim İleri, Murat Gülsoy, Ekrem Işın, Faruk Duman, İnan Çetin, Oylum Yılmaz, Tuğba Doğan, Çağlayan Çevik’in yazıları yer alıyor. İsa Çelik’in fotoğrafları ve Ethem Onur Bilgiç’in desenleri de dosyaya renk katıyor. Notos, Yusuf Atılgan’ı kapağına taşıma nedenini şöyle açıklıyor: “1950 kuşağı yalnızca öykücüleriyle anılırken, Yusuf Atılgan o dönemin neredeyse tek romancısıydı. Yusuf Atılgan bugün okunmasına çok okunuyor artık, ama onun aynı zamanda iyi okunması için de bazı çalışmalar yapılması gerekiyor. Notos’un Yusuf Atılgan dosyasının amacı buna yardımcı olmak.” Notos’un bu sayısının söyleşisi ise psikiyatr yazar Saffet Murat Tura ile. K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Bodrum’da Livaneli konseri ? Kültür Servisi Bodrum Palmarina’da BKM organizasyonuyla düzenlenen “Palmarina Yaz Yıldızları Konserleri” kapsamında 4 Ağustos Cumartesi akşamı Zülfü Livaneli konseri gerçekleşecek. “Güneş Topla Benim İçin”, “Yiğidim Aslanım” gibi klasiklerin yanı sıra Livaneli, “Haberleri Açma Baba” ve “Bana Bir Şarkı Söyle” gibi yeni şarkıları da seslendirecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle