Katalog

6 TEMMUZ 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiçek, adli kontrol uygulamasından tutuklu vekillerin yararlanabileceğine dikkat çekti 5 Bir de Orta Asya cumhuriyetlerinden ve Kuzey Avrupa’dan pasaportla gelenler var. PKK, özellikle Pakistan, Afganistan ve Afrika’dan kaçak göçmenlerin Türkiye üzerinden Yunanistan’a kaçışını düzenleyip büyük paralar kazanıyor. Elbet bunun yanı sıra uyuşturucu kaçakçılığından da büyük vurgun vuruyor. Hükümetin gözleri bu olup bitenlere kapalı nedense... Onlar tehlikeli değil... Birincil tehlike, gazeteciler, aydınlar, üniversiteli gençler, taş atan 1415 yaşındaki çocuklar... ??? Delikanlılığın, racon kesmenin “ileri demokrasi” olarak algılandığı günümüz Türkiyesi’nde, sınırlarımız kevgire dönmüş... Bakıyorum birileri zıp zıp zıplıyor: “Ordu Şam’a!” Bakın kaçak göçmen işçilerden başlayıp nereye geldim. Neoliberalizm bir toplumu tümleştirmez, ayrıştırır. Sadece bu olsa... Ülkeleri savaşın içine sokar, halkı yoksullaştırır. Emperyalizmin gücü buradan gelir... Yoksul halkın için “sadaka” verir gibi, kömür, kurufasulye, pirinç, şeker, peynir torbaları dağıtırsın, kaçak işçinin sırtından sermayeye milyarlar kazandırırsın. Sol güçlerin askeri darbelerle yok edilmesini alkışlarsın, iktidara gelince demokrasi kahramanı olarak dolaşırsın. Emperyalizmin ağababaları, nasıl olsa ilericisol demokratik güçleri ezdiğinde, senin işin kolaylaşmıştır. Sırtını sıvazlarlar, “Haydi yiğidim, aslanım” diye sana gaz verip, seni seyrederler. ??? İster adına “örtülü” ister “örtüsüz” deyin PKK terör örgütüyle 30 yıldır savaşıyorsun. Sahi Kemal Burkay gelmişti İsveç’ten büyük umutlarla... Şimdi nerelerde bilen var mı? Ben bilmiyorum! Olsun bugün Leyla Zana modası var... İşte böyle... Kafam karışınca ben de böyle önemsiz(!) yazılar yazıyorum. Bugünlük idare edin!.. ‘Ümit ederim yargı mesajı anlamıştır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 3. yargı paketinde yer alan “adli kontrol uygulamasındaki üst sınırın kaldırılması” düzenlemesinden tutuklu milletvekillerinin yararlanabileceğine işaret etti. Tutuklu vekiller de dahil olmak üzere özel yetkili mahkemelerin uygulamalarından bir rahatsızlık olduğunu ve TBMM’nin bu rahatsızlığı değişiklik yaparak ortaya koyduğunu belirten Çiçek, “Ümit ederim ki yargı yasamanın verdiği bu mesajı anlamıştır” dedi. TBMM Başkanı Çiçek, 24. dönem 1. ve 2. yasama yılı faaliyetlerine ilişkin yaptığı değerlendirme toplantısında yargı makamlarının çıkarılan yasaların ruhunu iyi anlama ve kavramaları gerektiğini belirterek, “Tutuklu vekillerimiz de dahil özel yetkili mahkemeler olarak bilinen mahkemelerin uygulamalarından bir rahatsızlık var. Meclis de bu rahatsızlığı bünyesinde değişiklik yapmak suretiyle ortaya koymuştur. Demek ki Meclis’in mesajı uygulamalarda daha dikkatli davranılmasıdır. Tartışmaların önemli bir kısmı soruşturmanın yapılaşıyla ilgilidir, tutuklamalarla ilgilidir. Dolayısıyla Meclis yeni bir irade ortaya koymuş ve yargı makamlarının her şüphede tutuklama kararı vermek yerine elini genişletmiştir. Yani adli kontrol diye zaten yasamızda mevcut olan ve üst sınırı 3 yıl olan hususu ortadan kaldırmıştır” açıklamasını yaptı. Tutuklu olan 34 bin kişi hakkında yargı makamlarının yeni bir değerlendirme yapabileceğini kaydeden Çiçek, yargı makamlarının tutuklu vekiller bakımından da adli kontrol gibi çağdaş bir imkânı uygulamaya koyabileceğini belirtti. Tutuklu vekilleri ziyaret etmediği yönünde yapılan eleştirilerin anımsatılması üzerine Çiçek, her partinin kendi vekilini ziyaret ettiğini belirtti. Gazetemizde yayımlanan Esad söyleşisiyle ilgili sorular üzerine de Çiçek, yürütmeyle ilgili bir açıklama yapmayacağını kaydetti. TBMM Başkanı Çiçek toplantının ardından basın mensuplarına kokteyl verdi. Gazetecilerin tutuklu milletvekili Kemal Aktaş’ın durumuyla ilgili sorusu üzerine Çiçek, Aktaş ile ilgili fezlekeyi yargıya geri göndereceklerini söyledi. ‘Aktaş’ın vekilliği düşmeyecek’ Korku Tüneli... Baskı, gözdağı, korku... Hepsi iç içe girmiş durumda! Suskun bir toplum yaratmanın keyfini sürüyor AKP hükümeti. Sorunlar yumağı büyüyor, gün geçmiyor ki şehit haberleri gelmesin. Toplum sindirilmiş bu arada... Sıcak bir temmuz sabahında gazeteleri okurken, bir haber gözüme ilişiyor: “Son bir yılda Türkiye’de 200 bine yakın kaçak göçmen işçi çalıştırıldı...” İşsizliğin giderek arttığı ülkemiz kaçak işçi cenneti... Göçmen işçiler evlerde, eğlence sektöründe ve daha pek çok işkolunda çalıştırılıyor düşük ücretle. İşveren sigorta primi ödemiyor... Göçmen işçiler sağlık güvencesinden yoksun... İnsan hak ve özgürlüklerine yakışmayacak koşullarda çalışıyor göçmen işçiler. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri gerçekten düşündürücü. Son 15 yılda ülkemize 271 milyon yabancı giriş yapmış. Aynı süreçte çıkış yapan yabancıların sayısı ise 266 milyon kişi... 15 yılda 45 milyon kaçak göçmen Türkiye’de kaybolmuş... Akıl alacak iş değil... ??? Devletimiz, halkını baskıyla, gözdağıyla sindirip, üniversiteli gençlerimizi, aydınlarımızı, gazetecilerimizi “terörist yaftası”yla paketleyip zindana atarken, kaçak göçmen işçilerin ayda 250 dolara çalışmasına göz yumuyor. Burada malı işverenler götürüyor... Vergi yok, şu yok, bu yok! Bir sömürü düzeninin daniskası bu! Burada işyerleri iyi denetlenmiyor ama muhalif gazetelerden sosyal güvenlik müfettişleri hiç eksik olmuyor. Bizim sınırlarımız yol geçen hanı gibi! Sığınmacı, kaçak işçi, transit geçiş... Denetimler yeterli mi? Yeterli değil!.. Balbay, Haberal ve Başbuğ’un da aralarında olduğu 35 sanık yeni düzenleme kapsamında başvurdu Tahliye beklentisi HATİCE TUNCER CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın 3 yılı aşkın süredir tutuklu bulunduğu Ergenekon davasında, sanıklar ve avukatları üçüncü yargı paketi kapsamında yapılan yasal değişikliklere dikkat çekerek tahliye talep etti. 3. yargı paketinde en çok tartışılan konunun özel yetkili mahkemeler olduğunu söyleyen Balbay “Bizi ıssız bir adaya koydular. Baş başa bıraktılar. Sizi bize mahkum ettiler” diye konuştu. CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer de müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Duruşmada aralarında gazeteci Tuncay Özkan, Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, oğlu Mehmet Bora Perinçek’in de bulunduğu toplam 35 sanık 3. yargı paketi kapsamındaki değişiklikler çerçevesinde tahliyesini talep etti. Silivri’de görülen 199. duruşmada, mahkeme başkanı Hüsnü Çalmuk, akşam 17.30 sıralarında tanık Semih Genç’in ifade işleminin tamamlandıktan sonra “3. yargı paketi” kapsamında taleplerinin alınacağını açıkladı. Sanıklar, söz alarak yasa TBMM’yi kapsamında “Uygun bir kontrol tedbiri uyolağanüstü adli gulanarak” tahliyelerini toplarız: talep etti. Yargı paketinde, en çok tutukluluk süCHP Genel Başrelerinin tartışıldığına kan Yardımcısı Erdikkat çeken Balbay doğan Toprak “Bizi, heyetinizi hepiyaptığı açıklamamizi toplayıp ıssız bir da, “Tutuklu miladaya koydu. Siz, bize letvekillerinin tahmahkum edildiniz” diliyesinden sonra, milletvekillerimiye konuştu. Balbay şöyzin yasama görevle devam etti: “Bu delerini yerine getirğerlendirmeleri biz meleri için yapsaydık a) Salondan TBMM’yi olağançıkarırdınız, b) Suç duüstü toplantıya yurusunda bulunurduçağıracağız” dedi. nuz, c) Uyarırsınız d) Dinledikten sonra ‘adil yargılama’ yapıldığı konusunda açıklama yapardınız.” TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in dünkü açıklamalarına dikkat çeken Balbay “Cemil Çiçek’in değerlendirmelerinin dikkatinizde olacağını düşünüyorum” dedi. 19 iddianamenin birleştirilerek davada 7 bin sayfalık iddianame toplandığını, eklerin de 5 milyon sayfaya ulaştığını anlatan Balbay “Bizi kaç asır daha yargılamayı düşünüyorsunuz” diye konuştu. 41 aydır tutuklu olduğunu ifade eden Balbay, “Aleyhime hiçbir delil ve şahit bulunamadı. Ne kadar daha tutuklu kalacağım. Yasanın gerekçelerinin okunmasını istiyorum” dedi. Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atmaktan sanık Bedirhan Şinal ise “İlhan Selçuk’u öldürsem bu kadar ceza istenmezdi. Keşke adam öldürseydim” diye konuştu. Mahkemenin sabahki oturumunda ise başkan Hüsnü Çalmuk, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’i Başkent Üniversitesi’nden taburcu edildikten sonra gizlice muayene eden, eski AKP milletvekili Dr. Mücahit Pehlivan, DSP Genel Başkanı Masum Türker ve gazeteci Can Dündar’ın tanık olarak dinlenmesine karar verildiğini açıkladı. Duruşma bugüne ertelendi. KCK davasının ilk duruşmasında sanık yakınlarıyla gerginlik yaşayan jandarma, bu kez de avukatlarla ‘avukatlık kimliğini teslim etme’ konusunda tartıştı. İstanbul’daki KCK davasının üçüncü duruşması da olaylı başladı Sanık avukatlarından Adem Çalışçı, güvenlik İstanbul Haber Servisi İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen, PKK’nin görevlileri tarafından avukat kimlik belgesi alınarak verilen giriş kartını heyete gösteren “Bu basit, şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK dajandarma komutanı tarafından imzalanmış bu vasının 3. duruşması olaylı geçti. Sanık avukatkart, baronun verdiği resmi karttan daha delarının, avukatlık kimlik belgelerini teslim etmeyi ve jandarmanın hazırladığı giriş kartını almayı ğerli değildir” diye konuştu. Prof. Dr. Büşra Erreddetmeleri üzerine güvenlik görevlileriyle sanlı ve avukat Gönül Erdem’in avukatı Fikret İlkiz ise avukatlara giriş kartı uygulaması uzun tartışmalar yaşandı. Güvenkonusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavlik görevlilerinin baro kartlarını cılığı ile de görüştüklerini ifade ederek gösteren avukatları, isim listesi Cezaevindeki “Duruşma burada devam ettiğine göre, yaparak içeri almaları üzerine vekillerden başvuru söyleyeceğiniz tek söz avukat arkadaşsorun aşıldı. İddianamenin TRT larımızın salona girmesini sağlar” dedi. spikerleri tarafından okunmasıKCK davasından tutuklu bulunan BDP Mahkeme heyeti, avukatların taleplerini na karşı çıkan avukatlar, iddiaŞırnak Milletvekili değerlendirmek üzere ara verdikten kısa namenin özetlenmeden savcı taFaysal Sarıyıldız’ın süre sonra jandarma görevlileri avukatlarafından okunmasını istediler. avukatları, mahkeProf. Dr. Büşra Ersanlı, Prof. rın kimlik belgelerini gösterip içeri girmeye başvurarak melerine izin verdi. Avukatların kimlik Dr. Ayşe Berktay, BDP Merkez yeni düzenleme uyakartlarıyla içeri alınmasına jandarma yetYürütme Kurulu üyesi Mustafa rınca müvekkillerinin tahliyesini talep kililerinin izin verdiği belirtildi. Avcı, avukat Gönül Erdem, Özetti. Mardin milletUzun tartışma ve itiş kakışın ardından gür Gündem gazetesi editörü Kavekili Gülser Yıldızım Şeker, yayıncı Ragıp Zaraduruşmaya giren tüm sanık avukatlarınrım’ın da bugün dan Taylan Tanay, sanıkların “anadilkolu ile oğlu Cihan Deniz Zaratahliye talebinde buleri olan Kürtçe savunma haklarının” kolu’nun da aralarında bulunduğu lunacağı öğrenildi. tanınmasını istedi. Duruşmaya ilk kez 140’ı tutuklu, 205 sanıklı İstanbul gelen tutuksuz sanıklar kimlik tespiti sıra1. KCK davasına dün devam edildi. Sanık avukatları, davanın görüldüğü Silivri Ce sında soruları Kürtçe yanıtladılar. Başkan Ali Alzaevi yerleşkesi bitişiğindeki büyük duruşma salo çık, isimlerini okuduğu sanıklara “Kimlik bilgilerin konusunda Türkçe beyanda bulunacak mınu girişinde, “Avukatlık kimlik belgelerini tessın” diye sordu. Kürtçe yanıtlayanların “Kürtçe lim edip, cezaevi idaresi tarafından hazırlanan konuştuğu görüldü” diyerek tutanağa geçirdi. giriş kartlarını almayı” reddettiler. Avukatla jandarmanın ‘kimlik’ tartışması Balyoz sanıkları da ADLİ KONTROL TALEBİ İÇİN BAŞVURDULAR tahliyelerini istedi Yargının aklı karıştı, şüpheli bırakıldı Ankara’da özel yetkili başsavcılık, bir şüpheliyi ÖYM’ye sevk etti. Ancak nöbetçi yargıç artık kendilerinin değil, TMM’lerin yetkili olduğunu belirterek dosyayı iade etti. Savcı bunun üzerine şüpheliyi serbest bıraktı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Terörle mücadele mahkemelerinin (TMM) kurulmasını öngören yasanın yürürlüğe girdiği ilk gün, özel yetkili mahkemelerde (ÖYM) “yetki” karmaşası yaşandı. 3. yargı paketinin dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle “Ankara Özel Yetkili”ye “belirsizlik” hâkim oldu. Soruşturmaların mahkeme aşamasına ilişkin pakette büyük bir boşluk olduğu ortaya çıktı. Bu yasal boşluk da dün Ankara özel yetkilideki bir soruşturmada kendini gösterdi. Özel yetkili savcı Yıldırım Bayyurt, yürüttüğü “silahlı çete” soruşturmasında bir şüpheliyi gözaltına aldırdı. Bayyurt, bu kişiyi tutuklanması istemiyle nöbetçi (özel yetkili) Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimliği’ne sevk etti. Ancak nöbetçi yargıç Haydar Kol, yeni düzen lemeye göre artık yetkili olmadıklarını belirterek dosyayı savcıya iade etti. Bayyurt da bunun üzerine şüpheliyi serbest bırakmak zorunda kaldı. Bir diğer örnek ise KCK soruşturmasında yaşandı. 28 KESK’linin tutuklandığı soruşturmada avukat Öztürk Türkdoğan, tutuklama kararına itiraz etmek istedi. Ancak soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılık, Türkoğan’a yeni yasa nedeniyle tutukluluğa itirazın “öz gürlük hâkimi” olarak tanımlanan hâkimler atandıktan sonra karara bağlanacağını bildirdi. Karmaşa üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, oluşan terüddütü gidermek için HSYK’ye başvurdu. Yaşanan tereddüt üzerine HSYK, ÖYM’lere “görevlerine devam etmeleri” görüşünü iletti. HSYK yetkilileri ayrıca, yeni mahkemelerin ve görev yapacak hâkim ve savcıların önümüzdeki hafta görevlendirileceğini kaydetti. İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında bazı sanık avukatları, 3. yargı paketinde yapılan değişikliklerin dikkate alınarak “uygun bir adli kontrol tedbiri uygulanarak” muvazzaf ve emekli 17 asker müvekkilinin tahliyesini istedi. Avukat Ziya Kara ve Ramazan Bulut, dün Silivri Cezaevi yerleşkesindeki İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine tahliye dilekçesini sundu. Balyoz davasında tutuklu bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Bekir Memiş ile 15 asker sanığın avukatları Ziya Kara ve Ramazan Bulut, mahkemeye sundukları dilekçelerinde 3. yargı paketi kapsamında yapılan değişikliklere dikkat çekti. Avukatlar “Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi hakkındaki kanun” uyarınca müvekkillerinin tahliyesini istedi. 3. yargı paketi adıyla anılan yasa değişikliklerine dikkat çeken avukatlar, dilekçelerinde şu ifadelere yer verdiler: “Bu değişiklikle daha önce üst sınırı 3 yıl olan suçlar için uygulanması mümkün olan adli kontrol altına alma tedbirleri tüm suçlar için uygulanabilir hale gelmiştir. Yani bu değişiklikle adli kontrol tedbiri alma yönünden suç için öngörülen cezanın üst sınırı kaldırılmıştır.” Avukatlar, dosyadaki dijital kayıtlara ilişkin bilirkişi raporlarının müvekkillerinin lehine olduğunu, bu ODATV’DE DE TALEP AYNI Avukat Hüseyin Ersöz Odatv davası kapsamında tutuklu yargılanan gazeteciler Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan ile KCK soruşturması çerçevesinde tutuklu yargılanan Çağdaş Ulus’un, “6352 Sayılı Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Yasa” uyarınca tahliye edilmeleri için İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na dilekçe sundu.Ersöz’ün dilekçesinde “Yalçın, Terkoğlu, Pehlivan ve Ulus’un öncelikle tahliyesine, mahkeme aksi kanaatte ise 6352 Sayılı Kanunla Değişik CMK 109. Madde hükümleri uygulanmak suretiyle, serbest bırakılmalarına karar verilmesini istiyoruz” ifadeleri kullanıldı. nedenle tutukluluk halinin devamına ilişkin kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığına dikkat çekerek taleplerini şöyle kaleme aldılar: “Bir an için kuvvetli suç şüphesi olduğu kabul edilse dahi yapılan yasal değişiklikle getirilen yeni adli kontrol tedbirlerinin uygulanma imkânı bulunmaktadır. Değişen yasa kapsamında haklarında derhal uygun bir adli kontrolün uygulanarak tahliyeleri gerekmektedir. CMK’nin 109. maddesinde yapılan değişiklik ve ilaveler nazara alınarak müvekkillerin uygun görülecek bir adli kontrol tedbiri ile tahliyelerine karar verilmesini talep ederiz.” İlk tahliyeler Sivas’tan SİVAS (AA) Kamuoyunda “3. yargı paketi” olarak bilinen kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından tahliyeler başladı. Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 37 mahkum denetimli serbestlik uygulamasından yararlanarak dün akşam saatlerinde tahliye edildi. C MY B C MY B