10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Bir profesöre, bir yazara sorulabilecek en ilginç soru: ‘Okuryazar mısın?’ Türkiye’m, benim muhteşem ülkem! “İleri demokrasi”nin şahı ülkem! Mantık yürütmekle, karşısındakini aptal yerine koymak arasındaki çizginin üzerinde cambazlığa soyunanların hükmettiği ülkem! Gülsem mi ağlasam mı dedirten mahkemeleri, Kafka’ya rahmet okutan sorgulamaları; Ionesco, Jarry Beckett’i kıskandıracak uyumsuzluklarıyla sevgilim ve belalım memleketim! Bir soru ve bir liste “Bir soru” olayı şu: Silivri’de, duruşmada kimlik saptaması yapı lırken yeryüzünde bir profesöre, bir yazara sorulabilecek en ilginç soru, mahkeme başkanı tarafından Prof. Dr. Büşra Ersanlı’ya soruldu: “Okuryazar mısın?” Aynı gün Türkiye Yayıncılar Birliği, “Terörle Mücadele Yasası” kapsamında hapisteki kimi yazarların kitaplarının listesini dağıttı. BÜŞRA ERSANLI’nın Kitapları, Derlemeleri ve Tercümeleri: (Akademisyen) İktidar ve Tarih, Türkiye’de “Resmi Tarih” Tezinin Oluşumu (1929 1937) ? Tartışılan Sınırlar Değişen Milliyetçilik, (ortak kitap) ? Türkiye Siyasetinde Kürtler; Direniş, Hak Arayışı, Katılım (ortak kitap) ? Azerbaycan; Sözün Sazın Ateşin Ülkesi ? (Derleme) Bağımsızlığın İlk Yılları: Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan, TC Kültür Bakanlığı. HAGEM Yayınları (K.B.) ? (Derleme) Türk Cumhuriyetleri Kültür Profili: Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, (A Culture Profile of The Turkic Republics) TC K.B. ? (İbrahim Mazlum ile) Günlerdir o listeye bakıyorum. Bakarken “Okuryazar mısın?” sorusu beynime saplanıyor! Çarpıcı bir liste! Tümü buraya sığmaz. Farklı isimler seçtim. Onları sevip sevmemenizin, düşüncelerini paylaşıp paylaşmamanızın hiçbir önemi yok. (İşte birkaç örnek. Kısaltmak için yayınevi, yayın tarihini yazmadım.) Üretkenlikte rekor, 51 kitapla Yalçın Küçük’te… Doğrusu çıldırasıya merak ediyorum: Yahu, bu insanlar bunca yazmaktan okumaktan nasıl fırsat bulup da teröristlik yaptılar? Her Yerde Her Zaman Siyaset: Türkiye’de Siyasal Kültür, Siyasal Sistem ve Kadın (Politics Everywhere: Political Culture, Political System and Women in Turkey), ? (Orazpolat Ekaev ile) Türkmenistan’da Toplum ve Kültür (Society and Culture inTürkmenistan), K.B. ? Akademik Araştırmalar Dergisi AvrupaAvrasya Özel Sayısı, ? Jean Daubier, Çin Kültür Devrimi 19651969, ? George Thomson, Kapitalizm ve Sonrası, Tarihi Materyalizme Giriş, ? Ernest Gellner, Uluslar ve Ulusçuluk [Günay Göksu ile], ? Ed.: Herkül Millas, Türk Romanı ve “Öteki”, Ulusal Kimlikte Yunan İmajı ? Daniel Goffman, Osmanlı İmparatorluğu’nda İngilizler 16421660. Füsun Akatlı Olabilmek... “Yakında görüşelim, Ahmet Cemal!” Ne zaman olduğunu hatırlayamadığım son telefon görüşmemiz de bu dilekle noktalanmıştı. Bütün öncekiler gibi. Hattın öteki ucundaki, bu dileğin sıradan bir “konuşma sonlandırması” olmadığını her harfte ayrı vurgulayarak karşı tarafa ileten toklukta ve inandırıcılıkta bir sesti. Görüşmeyi gerçekten istediği konusunda tam anlamıyla inandırıcı, “Konuşulacak neler var!” cümlesinin müjdesini daha baştan veren bir ses. Bütün öncekiler gibi. Füsun Akatlı ile son konuşmamız da böyle noktalanmıştı: “Yakında görüşelim, Ahmet Cemal! Şu işler bir hafiflesin...” İşlerden kastedilen, sıradan günlük işler değildi. Yaşamakla ve ölümle ilgiliydi. Hastalığının önemli bir dönüm noktasını daha geride bırakmıştı. “Şu işler”in bitmesiyle, o dönüm noktasının sarsıntılarını geride bırakmayı dile getiriyordu. Olmadı. O konuşmanın ardından her şey hızlanarak gelişti. Ve bir gün geldi, ben kendime: “Füsun Akatlı’yı en son ne zaman ‘bir daha artık hiç göremedim?” diye sormaya başladım. Ve anladım ki, o günden sonra onu her düşündüğümde de artık aynı soru ile yaşamaya başlayacağım: Nasıl Füsun Akatlı olunur? Ölümünden bu yana geçen iki yılda aklıma çok sık takılan, yaşadığımız iklimde ise neredeyse umarsız bir soru. Hem insan olabilmek, hem kadın olabilmek, bu kadarı ile de yetinmeyip, “düşünen kadın”lığın kavgasını verebilmek ve ardından, yani üstüne üstlük bir de “felsefeci kadın” olabilmek. Bu ülkede çok ender yetişen bir başka felsefe insanı, Prof. Dr. Nermi Uygur, “Felsefenin Çağrısı” başlıklı denemeler kitabındaki bir yazısında felsefe hocasının misyonunu “hayata felsefe sorusu yöneltebilen gençler yetiştirmek” diye tanımlar. Yani, hayatın hiçbir olgusu karşısında “Demek böyleymiş!” tavrıyla kollarını kavuşturup kalmayan, “Neden böyle?” ve “Başka türlüsü de olabilir mi?” sorularının rehberliğinden hiç kopmamayı asıl yaşamak sayan gençler yetiştirmek. Füsun Akatlı, hep böyle yaptı. Bütün yazılarıyla, denemeleriyle, eleştirileriyle, konuşmalarıyla hayatı hem kendisi sorguladı hem de karşısındakilere yaşadıklarına gerçek anlamda “hayat” demek istiyorlarsa eğer! sorgulamaktan başka çıkar yol tanımadı. Beni, bir zamanlar Tiyatro Bölümü Başkanlığı’nı yaptığı Yeditepe Üniversitesi’ne öğrencileriyle buluşturmak üzere davet ettiğinde ve ben konuşma öncesinde öğrencilere nelerden söz etmemin iyi olacağını düşündüğünü sorduğumda, şöyle demişti: “Bunun seçimini tamamen sana bırakıyorum, yeter ki onları sorularına vereceğin her yanıt ile daha başka soruların kapılarının çalınması gerekeceğine inandır!” Füsun Akatlı da hep böyle yaptı. İster yazılı, ister sözlü olsun, bütün söylemlerinin harcına kendinden emin yanıtların güvencesinin yanı sıra, ufukta bekleyen yeni soruların tedirginliğini de kattı. Derin bir edebiyat kültürü temeli üzerine kaynağını doğrudan kendini sorgulamaktan kaynaklanan bir bilgeliği kullanarak inşa ettiği bütün, aslında hep insan olabilmenin öteki adı ve koşulu oldu. “Bir daha artık hiç görüşemediğimizden” bu yana, böyle bir insana hem bir anne hem de bir dost olarak sahip olduğu için, açık söyleyeyim, sevgili Zeynep Altıok’u kıskanmayı sürdürüyorum... MAHMUT ALINAK’ın Kitapları: (Eski Milletvekili, Avukat, Kürt yazar) ? Tarihin Çarmı hında Güneş Ülkesi, ? Şiro’nun Ateşi, ?Nazo, ? Ateşte Yıkanmak, ? Köpekler Manifestosu, ? HEP, DEP ve Devlet, AYŞE BERKTAY’ın Derlediği ve Çevirdiği Yapıtlar: (Akademisyen, Çevirmen) Haremi Hü? Leslie P. Pierce, mayun. Osmanlı İm? Donald Quataert, 0, paratorluğu 1700192 miş Er , n ra ib ? Halil C r ve Erkekler, ? 75 Yılda Kadınla ed. Ayşe Berktay. yu Bir İşçi Ya? “Cumhuriyet Bo a” şamı: Zehra Kosov ı ve Eserleri am aş Y ko en ? Makar i, Osmanlı İmgh ro Fa a iy ra ? Su daki Dünya, fın paratorluğu ve Etra Osmanlı Ban? Edhem Eldem, kası Tarihi. ı Döndürenler, ? 75. Yılda Çarklar ed. rdan Chiplere, ? 75. Yılda Çarkla ed. , Kahve Üze? Stewart Lee Ailen i, rinden Dünya Tarih penal code red an il civ ish rk ? Tu er perspective: nd ge a m fro s form [Ortak kitap]. MUSTAFA itapları: BALBAY’ın K eteci) az (Milletvekili, G si ra ek ön D ? e Kurban ? Türban Kim il Savaşa ? Ülkelere Değ Düşmanım ? Copokrasi ? Cepokrasi ? Balkanlar sya Ülke? Orta(daki) A rımı, 78’liler Hoca ile Eşeği leri ğı lı ar ez M er ? Nasreddin lar ? Yemen Türkl Fontaine Hoca ile Çocuk Uin dd re as N a ? L Z ma Kampı ? Affedersin um Demir Eller ? Silivri Topla ? Yürüt ya Kul Vak’ası LÜMHANE um O Halde Sanıahya Tarihinde 2. Y urt, Bir de Arı Ele ? Düşünüyor E ? Güvercin, K AM rı ğım ZULÜMN Tanrısı ZULÜMGeçirince İktidan Yürüyüşü si ra ok ? Dem ? Çin’in Uzu çlarında AR U D n nı ? Afrika’ : Amerika sı da O a rk A in ? Tarih TUNCAY ÖZKAN’ın Kitapları: (Gazeteci) ? Hapiste Yatacak Olanlara Öğütler ? Zorbalığın Pençesinde ? Bir Casusun İftirafları / Tuncay Güney Hakkında Her Şey ? Danıştay Cinayeti Cumhuriyet’e Saldırı ? Yaraya Tuz Bastım ‘Ermeni Soykırımı’... ? Abdullah Öcalan Neden Verildi? Nasıl Yakalandı? Ne Olacak? ? CIA KürtleriKürt Devletinin Gizli Tarihi ? Milli İstihbarat TeşkilatıMİT’in Gizli Tarihi ? Bush ve Saddam’ın Gölgesinde Entrikalar Savaşı ? Operasyon ? Parsadan Hikâyesi ? Bir Gizli Servisin Tarihi ? Suikast Raporu 93/96 ? Öldürün O Gazeteciyi ? Kıyamet Mahkemesi ? İran Raporu u ? Suriye Rapor da ın ? Irak Bataklığ işİl an ik TürkAmer kileri lam ? Devlet ve İs nla aş ? Heyecan Y maz d en ? Ç an ak k al e’ N A a y a’ A v u st ra ly Rİ ZAK TÜRKLE Kıol ? 12 Eylül S Yıldızlar kadar parlak 19. İstanbul Caz Festivali, bu akşam ünlü Alman trompetçi Till Brönner’i ağırlıyor ? Çalışında inceden Charlie Parker, Louis Armstrong ve Chet Baker etkileri sezilse de, onun kıblesi pop. Çünkü hedef profilini iyi seçmiştir Brönner; eğlence dünyasının tüketicilerine, metropolde gece hayatına katılan kibar ve steril insanlara hitap ettiğinin bilincindedir. MURAT BEŞER MEHMET PERİNÇEK’in K ita (Akademisyen, Yaza pları: r) ? TürkRus Diplo sinden Gizli Sayfal masiar, Kaynak Yayınları ? Sovyet Devle naklarında Kürt is t Kayyanları, Kaynak Yayınları ? 100 Belgede Er meni Meselesi, Doğan Kitap ? Atatürk’ün So lerle Görüşmeleri. vyetKaynak Yayınları ? Avrasyacılık: Tü rkiye’deki Teori ve Pratiği, Bilgi Yayınevi ? Borya TürkErmeni Çatış n’ın Gözüyle ması, Kaynak Yayınları ? Aralık 1915 Ta lığı Ermeni Raporu rihli Rus Çar, Doğan Kitap C MY B C MY B “Parlak” sözcüğünü tam anlamıyla dolduran müzisyenler vardır. Parlaklık aslında pazar stratejisi ve sahip oldukları medyatik nüfuzla eşanlamlıdır. Yıldız mertebesine ulaşırlar ve yaptıkları her iş bu tarif üzerinden muamele görür. Bir noktadan sonra çaldıkları müzik ve tarz anlamını yitirir, her şey pop olarak görünür alıcının gözüne. Bu da o ürünün tüketim alanını en üst düzeye çıkarır. İşte bu onlardan biri, bu akşam 19. İstanbul Caz Festivali kapsamında, Arkeoloji Müzesi’ne konuk olan genç trompetçi Till Brönner. Daha ziyade ABD ve İngiltere’den çıkmasına alışkın olduğumuz örneklerin Almanya sürümü. Geldiğimiz noktada genç kuşak Alman caz müzisyenleri arasında, en ünlü birkaç kişisi arasında adı sayılır Brönner’in. Süpermarketlere ya da alışveriş merkezlerine kurulan müzik reyonlarında, her türden seçmece albümler konulacaksa, caz namına vitrinlenenlerden biri mutlaka onundur. Cazdaki karşılığı hemcinsleri arasında Jamie Cullum ile Chris Botti, karşı cinsten de Diana Krall ve Madeleine Peyroux olabilir. Moda dünyasındaki muhata bı Carla Bruni. 41 yaşında, Almanya doğumlu, ama İtalya’da büyümüş Brönner. Klasik müzik ve caz eğitimi almış, akademik olarak. Ağır bir eğitimin ardından başlayan albüm çalışmalarında kritik dönemeç 2002 tarihli “Blue Eyed Soul”. Denemek üzere portesine yerleştirdiği dönemin moda tarzlarının aritmetik toplamı, ona “doğru yolu” göstermiş. Trompeti de melez; romantizm ve erotizmin, az buğulu bir mekânda iç içe geçtiği dingin bir sound’a sahip. Çalışında inceden Charlie Parker, Louis Armstrong ve Chet Baker etkileri sezilse de, onun kıblesi pop. Çünkü hedef profilini iyi seçmiştir Brönner; eğlence dünyasının tüketicilerine, metropolde gece hayatına katılan kibar ve steril insanlara hitap ettiğinin bilincindedir. Mırıldanır gibi duygusal şarkılar söyler. Özellikle bu yanıyla Chet’e benzediğinden, bir Amerikan cool’u havası verir. Çağdaş R&B ve hiphop unsurları ile geleneksel bebop duyarlılığı da yan yana gelince resim tamamlanır. Sonuç: Tüm zamanlarda Almanya’nın bestseller cazcısı. Kolay dinlenir, pürüzsüz bir sound’u vardır; bulunduğunuz ortamda size varlığını bir kuştüyü hafifliğinde hissettirerek nefes alır. Ayrıca sahnesi de etkileyici. Son not yanındaki müzisyenler için: Saksofoncu Magnus Lindgren, davulcu Wofgang Haffner, basçı Christian V. Kaphengst, piyanist Jasper Soffers; (zaten aksi düşünülemez) kuşkusuz hepsi 10 numara profesyonel. Ezcümle, bu konsere gidenlerin eve hayli keyifli döneceklerinden hiç şüpheleri olmasın. ([email protected]) ‘Ustalar’ yeniden gün ışığında ? Kültür Servisi Leonardo Da Vinci, Titian, Rembrandt ve Rubens’in yıllardır görülmemiş çizimleri, yeniden gün ışığına çıkıyor. 1720’li yıllardan bu yana Devonshire Dükü’nün koleksiyonunda yer alan, 1906 yılından beri de depolarda saklanan 12 çizim, Derbyshire’daki Chatsworth Malikânesi’nde sergilenecek. Kasım ayına kadar devam edecek sergide, Leonardo da Vinci’nin, en son 1990’lı yıllarda Londra’daki bir sergide görülebilen “Leda ve Kuğu” deseninin yanı sıra Bruegel, Van Dyck, Gossaert, Dürer ve Guercino’nun da eserleri yer alacak. Özpetek’in ‘Şahane Misafir’ine 5 ödül ? ROMA (AA) İtalya’da her yıl geleneksel olarak Yabancı Gazeteciler Birliği tarafından verilen Altın Küre (Globo d’Oro) sinema ödüllerinde, bu yıl Ferzan Özpetek’in yeni filmi Şahane Misafir de 5 ödül aldı. Ferzan Özpetek, filmiyle “En İyi Yönetmen” ödülünü aldı. Bu ödülün yanı sıra Şahane Misafir’in başrol oyuncusu Elio Germano da “En İyi Erkek Oyuncu” ödülüne değer görüldü. Ödül töreninde, Şahane Misafir, Paola Minaccioni ile “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, Beppe Fiorello ile de “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini kazandı. Filmin oyuncularından Anna Proclemer’a da gecede özel ödül verildi. ‘Leyla’nın Evi’ne yoğun istek ? Kültür Servisi Tiyatrokare, dört yıldır kapalı gişe oynanan “Leyla’nın Evi” adlı müzikli oyunu, yoğun istek üzerine İzmir’de tekrar sahneleyecek. Oyun, 9 Temmuz saat 21.00’de Karşıyaka Bostanlı Tiyatrosu’nda sergilenecek. Zülfü Livaneli’nin “Leyla’nın Evi” adlı romanından uyarlanan oyunu Nedim Saban yönetiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle