15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2012 PERŞEMBE [email protected] 12 DIŞ HABERLER Borcuna karşılık dairesinden çıkması istenen ev sahibinin yaptığı katliam Almanya’yı şoke etti Zorla tahliye ölüm getirdi OSMAN ÇUTSAY Film Gibi Bir Gece Çamlıca Tepesi ardından tepsi gibi mehtabın doğuşunu izlediğimiz yemek, çok açıdan sıra dışıydı. 719 Temmuz tarihleri arasında yapılan “Opera Festivali”nin tanıtım yemeği için önceki yıllarda olduğu gibi Ortaköy Radisson Otel’in Pupa Teras’ında toplandık. Boydan boya Boğaz’ın ayaklar altına serildiği muhteşem manzaralı terastaki kokteylin ardından bir süre sonra yemek faslına geçildi. Dört yanı camekân yemek salonunda gene nefes kesen olağanüstü panorama karşısında kurulmuş mükellef sofralarda yerimizi aldık. Ama o da ne? Üç yıldan bu yana düzenlenen festivalin klasik müdavimi haline gelen gazetecilerin hepsi birbirini tanıyor… Yemekteki bir kişi hariç! Baş köşede Doğan Hızlan’ın hemen yanı başında protokol konumunda oturan sürpriz konuğu hiç kimse bilmiyor. Sürekli birbirimize soruyoruz: “Kim olduğunu biliyor musun?”, “Yooo! Kimmiş?” Merakla izlediğimiz şahıs, Devlet Opera Balesi Genel Müdürlüğü ile opera festivalinin ana sponsoru “Deniz Bank” tarafından düzenlenen davete “Cumhuriyet” gazetesinin adını kullanarak girmiş olduğu için öncelikle Zeynep Oral tarafından takibe alınıyor. Ama eşine ancak filmlerde rastlanabilecek garip bir sahneyle karşı karşıyayız… Karşımızdaki adam, insanın başını döndürecek bir araba dolusu laf kalabalığı yapıyor ve ser verip sır vermiyor. Yemeğin sonlarına doğru bu defa dayanamayıp, ben sıkıştırıyorum: “Cevabınızı alamadık. Siz kimsiniz?” Esrarlı konuk bu kez masa efradı önünde, bir “girişimci” olduğunu söylüyor. Yanımda oturmakta olan Serfiraz Ergun cep telefonuyla masanın altında “Google”dan şahsı araştırıyor hiçbir sonuca ulaşamıyor. Foyasının aleni biçimde deşifre edileceğini anlayan “gecenin konuğu” masadan sessizce ayrılıyor ve sırra kadem basıyor… Bizler aramızda serbest atış tahmin yürütüyoruz: Kimi yan yana yemek yediğimiz meçhul şahsın “büyük otel yemeklerine” sızan profesyonel beleşçilerden biri olduğunu düşünüyor… Kimi şakayla karışık! bir modern zamanlar “internet dedikodu casusu” ile karşı karşıya olabileceğimizi ileri sürüyor. Ama gece boyu masamızı paylaştığımız pişkin konuk için kimse tatmin edici bir açıklama bulamıyor. Sıradan “beleşçi” için biraz fazla profesyonel olan şahıs; bir internet casusu için de çok amatör kaçıyor. Bunca yıllık gazetecilik hayatımda benzerini hiç yaşamadığım olayın yanında, ikinci şokum; Türk basınının iflasını tescillemek oldu. Yemekte önemle üzerinde durulan konulardan biri haliyle Utku Çakırözer’in Esad söyleşisiydi. Son üç gündür gazetecilerin bir araya geldiği her mekânda olduğu gibi, “opera” yemeğinde de herkes bu olay söyleşiyi konuşuyordu. Sevgili Utku ve “Cumhuriyet” için haliyle övgüler göğsümüzü kabarttı. Ancak olayın diğer boyutu “Türk medyasının” encamı adına yüreğimi burktu. Merkez medyadan bir meslektaşım bir ara bana dönerek “Harika şeyler yazıyorsunuz!” dedi: “Yazın yazın! Biz yazamıyoruz bari siz yazın!” Bu sözleri işitince yıllar önce Çetin Altan’la “Türk basını” üzerine yaptığım bir söyleşiyi hatırladım. Ünlü yazar, Türk basınının en fazla okunan ve en hızlı yazarlarından biri olduğu yıllarda, iktidar zulmü karşısında çaresizliğe kapılan okurların; karşılaştıkları her yerde kendisine; “Yaz! Yaz! Daha sert yaz! Daha fazla bindir!” telkininde bulunduklarını anlatmıştı. “Nereden nereye geldik?” diye düşündüm. Bu telkinleri artık ellerinde kalemi olmayan sıradan okurlar değil, kalemleri hepten işlevsiz kalan “gazeteciler” yapıyor. Açıkça “Biz yazamıyoruz. Bizim adımıza da siz yazın!” diyorlar. “Cumhuriyet” için duyduğum kıvanç ve “utku”, bu nedenle bir miktar kursağımda kaldı. Çünkü mesleğim gazetecilik mesleği! adına utanç duydum ve üzüldüm. Gazeteciler için Türkiye artık bir çöl. Nerden bakarsanız bakın, bu ürkütücü bir gelişme. Bizler, Türkiye’de kalan son yeşil vahalarız. Teslimiyeti kabul eden ve açıkça bundan böyle teslim bayrağını çeken bir medya gerçeği ile yüz yüzeyiz. Ertuğrul Özkök, Mehmet Ali Birand, Amberin Zaman gibi deneyimli gazetecilerin; dünyanın konuştuğu, randevusu kotarılmış “tarihi bir söyleşiyi” ama öyle ama böyle tepmeleri, bu teslimiyetin açık işareti ve teslimiyet bir maskeleme çabasına dahi meydan vermeyecek biçimde artık göz önünde yaşanmakta. “Dördüncü güç” olarak bilinen medya Türkiye’de en azından bildiğimiz şekliyle iflas etti. Yazıklar olsun! Adli tıp ve polis yetkilileri katliamın gerçekleştiği evde incelemeler yaptı. (Fotoğraf: AFP) FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Almanya’nın Karlsruhe şehrinde dün sabah saatlerinde başlayan bir zorla tahliye işlemi beş kişinin hayatına mal oldu. Ölenlerden birinin Türk olduğu öğrenildi. Sabah saat 9.00 sıralarında icralık bir daireyi boşaltmaya gelen mahkeme icra memuru, ona yardımcı olan bir kişi, çilingir ve evin yeni sahibi, avcı belgesine sahip olduğu ve evin çatı katında yaşadığı belirtilen silahlı bir kişi tarafından içeri davet edildikten sonra ev sahibince rehin alındı. Daha sonra bu daireden silah sesleri gelmesi üzerine komşular polis çağırdı. ? İcra memuru, yardımcısı, Türk çilingir ve evin yeni sahibini önce rehin alan sonra öldüren avcı belgeli şahıs intihar etti. 200’e yakın güvenlik görevlisi olay mahallini kordon altına alarak binaları boşalttı. 200’e yakın görevli, eski bir Amerikan kışlası olan ve okullarla çocuk yuvalarının da bulunduğu mahalledeki binanın çevresini boşaltarak beklemeye başladı. Kendisini de öldürdü Öğle saatlerine doğru rehinelerin bulunduğu daireden yanık kokusu geldi. Bunun üzerine özel tim operasyon düzenleme kararı aldı. Kapıyı kırarak daireye giren gö revliler tam bir kan banyosuyla karşılaştı. Evde 5 ceset olduğu saptandı. İcra memuru ile beraberindeki bir görevliyle 33 yaşındaki Türk çilingir, evin yeni sahibi ve rehine olayını gerçekleştiren erkeğin kurşunlanmış cesetleri görevlileri şoka soktu. Yapılan açıklamalarda, sözü geçen caninin, evin eski sahibi olan kadının hayat arkadaşı olduğu vurgulandı. Aynı kişinin muhtemelen dört kişiyi öldürdükten sonra intihar ettiğine de dikkat çekildi. Bölgede ve ülkede büyük bir heyecan yaratan olayın yaşandığı ev çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı, okul, çocuk yuvaları ve evler tahliye edildi. Sippel görevden alındı Neonazi cinayetleri bir ‘kelle’ daha aldı FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Almanya’da Türk avcısı Neonazi katillerin gizli servis bağlantıları artçı depremlerle “kelle almaya” devam ediyor. Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) adı verilen çetenin 20012007 arasında 8 Türk bir Yunan ve bir de polis memurunu öldürmesiyle ilgili soruşturmada ciddi ihmali bulunduğu ortaya çıkan Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Thomas Sippel’in, resen emekliye sevk edileceği bildirildi. Neonazi çetenin işlediği cinayetlerde etkisiz kaldığı ve en son da aşırı sağ çevrelere sızdırılan bazı muhbirlerle ilgili bilgilerin imha edildiği iddiaları çerçevesinde ağır eleştiriler alan Sippel, hafta başında görevinden uzaklaştırılan Federal Anayasası Koruma Dairesi Başkanı Heinz Fromm’un ardından işini kaybeden ikinci üst düzey istihbarat sorumlusu oldu. Ukrayna’da dil kavgası DENİZ BERKTAY Bazı protestocular Ukrayna parlamentosunun önünde çatıştıkları polise göz yaşartıcı gaz sıktı. (Fotoğraf: AP) SURİYELİ MUHALİFLER KAHİRE TOPLANTISINDA AYRI DÜŞTÜLER Zehirlendiğinden kuşkulanılan Arafat’ın eşinin isteği Naaşını çıkarıp araştırın Dış Haberler Servisi Bir İsviçre sağlık kurumunun FKÖ lideri Yaser Arafat’ın kişisel eşyalarında bir tür radyoaktif element olan polonyuma rastlandığını açıklamasının ardından Arafat’ın eşi Süha Arafat, eşinin naaşına test yapılmasını istedi. El Cezire televizyonu, Arafat’ın teste tabii tutulan eşyalarının eşi tarafından enstitüye verildiğini bildirdi. Filistinlilerin büyük bir çoğunluğunun zehirlendiğinden kuşkulandığı Yaser Arafat, 2004 yılında doktorlarını da şaşırtan bir hızla rahatsızlanmış, Fransa’da yatırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. İsviçre’nin Lozan kentinde bulunan Radyofizik Enstitüsü Sözcüsü Darcy Christen, FKÖ liderinin kişisel eşyalarının üzerinde “şaşkınlık uyandıracak” düzeyde polonyum maddesine rastlandığını açıklayarak Arafat’a ilişkin tıbbi raporlarda belirtilen semptomlar arasında söz konusu bulgunun yer almadığını belirtti. Kürt kimliği çatlağa yol açtı KİEV Ukrayna’da iktidar partisinin girişimiyle parlamentoya sunulan ve Rusçanın Ukraynaca karşısındaki konumunun güçlendirilmesini öngören yasa tasarısının parlamentoda kabul edilmesi, başkent Kiev’i kaosa sürükledi. Yasayı Kiev’in çeşitli bölgelerinde protesto eden grupları polis göz yaşartıcı bomba ile dağıtırken, milliyetçi çizgide olan bazı muhalefet milletvekilleri de, tasarı parlamentoda yeniden oylanıncaya kadar açlık grevine başladıklarını açıkladı. Büyük çoğunluğu Rusçanın egemen olduğu doğu ve güney Ukrayna illerine mensup olan iktidardaki Bölgeler Partisi’nin milletvekilleri tarafından parlamentoya sunulan yasa tasarısı, aralarında Rusça, Kırım Tatarcası, Gagauz Türkçesi, Karaim Türkçesi gibi dillerin de bulunduğu 12 dile, “bölgesel resmi dil” statüsü getiriyor. Böylelikle, bir ilde yaşayanların yüzde 10’unun Rusçayı anadili olarak belirtmeleri halinde, o ilde eğitim alanında ve bütün resmi kurumlarda Rusça, Ukraynaca ile birlikte bölgesel resmi dil olarak kabul edilecek. İktidar milletvekilleri, söz konusu tasarının azınlıklara yönelik demokratik bir hak olduğunu öne sürerken, muhalefet ise tasarının, Ukrayna kültürünün Rus kültürü içinde erimesine neden olacağı görüşünde. ‘Biz yazamıyoruz, siz yazın!’ Soruşturma başlatıldı Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, eski Devlet Başkanı Yaser Arafat’ın ölümü üzerindeki sır perdesini kaldırmak üzere soruşturma talimatı verdi. Yapılacak soruşturmada komite kurulacağı, dava ile ilgili yeni raporlar oluşturulacağı bildirildi. Dış Haberler Servisi Suda Esad rejiminin devrilmesi Esad rejimi üzerinde uzlaşıldığı, ancak riyeli muhalifleri bir araya sonrası geçiş dönemi geçiş döneminde yönetimin getirmek amacıyla Arap Birhükümeti nasıl ve kim tarafından oluşliği tarafından Mısır’ın başkonusunda turulacağı konusunda anlaşkenti Kahire’de düzenlenen anlaşmazlıkların mazlıklar yaşandığı da kay“Suriyeli Muhalifler Konyaşandığı Arafat’ın dedildi. Öte yandan, kongreferansı”nda ayrılık derinleştoplantıya Kürt naaşının de bütün muhalif grupları içiti. Toplantıya katılan Suriyeprotestosu sekiz yıl ne alacak ulusal birlik hüküli muhalif Kürt grup “Kürt damga vurdu. sonra metinin kurulması kararı alınkimliğinin tanınmadığı” ge(Fotoğraf: AP) mezarından dığı ifade edildi. rekçesiyle toplantıyı terk etçıkarılması ti. Böylelikle Suriyeli muhagündemde. usya’dan ‘sürgün’ lifleri bir araya getireceği dü zim için son girişimdi. Biz nusunda bazı anlaşmazlıklar yalanlaması şünülen en de herkes gibi dillerini ve yaşandığını doğruladı. önemli girişim dinlerini savunan insanlaRusya Dışişleri Bakanlığı, Toplantıyı düzenleyen yetEnstitünün konuya başarısızlıkla rız” derken konsey yetkilile kililerden biri Reuters’a yap sürgüne gitmesi konusunda ilişkin raporuna göre s o n u ç l a n d ı . rinden Abdülaziz Otman da tığı açıklamada muhalif grup Suriye Devlet Başkanı Beşşar Arafat’ın elbiselerinde, Ulusal Kürt “toplantıdan Kürtlerin kim ları “Çok farklılar, kaotik Esad’a öneride bulunmasının diş fırçasında ve kefiK o n s e y i ’ n i n liğinin tanınmasına itiraz ler ve birbirlerinden nefret istendiğine ilişkin haberlerin yesinde “anormal” önde gelenle edildiği için çekildik” dedi. ediyorlar” sözleriyle değer doğru olmadığını açıkladı. düzeyde polonyuma Rusya Dışişleri Bakan Yarrinden Murşid Suriye Demokratik Laik lendirdi. rastlandı. Enstitü MüÖzgür Suriye Ordusu’nun dımcısı Sergey Ryabjkov, Maşuk, “Top Güçler Koalisyonu temsilcisi dürü Francois Boclantıya dönme Muhammed Temmam el “komplo” olarak değerlen ABD ile bu konuda bir göhud, bulgulayeceğiz. Bu bi Berazi, Kürtlerin hakları ko direrek boykot ettiği toplantı rüşme yapılmadığını belirtti. rın kesinlik kazanmasının tek yolunun eski liderin naaşının mezarından çıkarılarak teste tabii tutulması Ancak bir sonraki aşamada men bikatı ile ilgili “Bu tatbikat, masaEKBER ZALPERVER KARABAĞ olduğunu kayzili daha da artırılacak” açıkla da askeri seçenek var diyenlere bir detti. Bunun TAHRAN Aralarında, Malat masında bulundu. yanıt ve tepkidir. İran, saldırının için acele edilya’nın Kürecik beldesinde kurulan da İranlı komutan ayrıca dün biten ilk dakikalarında ABD’nin bölmesi gerektiğidahil, radar sitemlerine karşı füze ge “Yüce Peygamber 7” adlı füze tat gedeki 35 üssünü, ayrıca İsrail’i heni de belirten liştirdiğini belirten İran, bu füzenin def alacak” ifadesini kullandı. Bochud, “Pomenzilinin 300 kilometre olduğunu, lonyum çabuk ürmüz Boğazı tehdidi ancak gelecekte bu menzili daha da yok olan bir yükselteceğini açıkladı. İran Devrim Muhafızları, 3 gün süelement, eğer gecikiDaha önce füze radar sistemleriren tatbikatta aralarında uzun menzilli lirse bulguları kesinne karşı ‘Arm’ adlı balistik füze geŞahap füzelerin de bulunduğu onlarca leştirme şansını yitiliştirdiklerini açıklayan Devrim Mutür ve menzile sahip füze denemesi ririz” dedi. Süha Arahafızları HavaUzay Kuvvetleri Koyaptı. Diğer taraftan İranlı bir grup fat, eşinin ölümündeki mutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacimilletvekilinin, İran’a karşı Avrupa gerçeklerin İslam ve zade, konunun ayrıntıları ile ilgili Birliği ve ABD tarafından yürürlüğe Arap dünyasına açıkverdiği demeçte, “Bu füzenin araşkonan yaptırımlara karşı Hürmüz lanması açıklanması tırma aşaması bitmiş ve üretim Boğazı’nın kapatılmasını içeren yaamacıyla Arafat’ın aşamasına geçilmiştir. Bu füze ile sa teklifi üzerinde çalıştığı belirtildi. naaşının mezarından her radar merkezini hedef alabiAncak İran basını ve yetkililerinden çıkarılarak daha kapliriz. Balistik olan bu füze sesten elde edilen bilgiye göre, Tahran yöbirkaç kat daha hızlıdır ve üretisamlı bir incelemeye netiminin kısa vadede Hürmüz Bolen ilk örneklerin menzili şimdilik alınmasını istedi. ğazı’nı kapatmaya yönelik girişimde Önceki gün fırlatılan füzenin 300 kilometreye kadar ulaşıyor. menzili 300 km’yi buluyor. (AP) bulunmayacağı kaydediliyor. Nereden nereye geldik? R Enstitü: Elimizi çabuk tutalım İran radar karşıtı füzesinin menzilini yükseltiyor H Bayern, Courbet ve Gediz İstanbul’da Dış Haberler Servisi NATO Mukabele Gücü’ne (NRF) bağlı olarak oluşturulan dört deniz görev grubundan ikincisi olan NATO Daimi Deniz Görev Grubu 2 (Standing NATO Maritime Group 2), rutin ziyaret çerçevesinde İstanbul’a demir attı. Sarayburnu Limanı’nda dün gerçekleştirilen basın toplantısında Tuğamiral Thorsten Kaehler ve Komutan Antonio Tas grupla ilgili açıklamalarda bulundu. Kaehler, basının soruları üzerine bu ziyaretin Suriye olayı ile hiçbir ilgisi bulunmadığını ifade etti. NATO Daimi Deniz Görev Grubu 2 Bayern, Courbet ve Gediz isminde üç fırkateynden oluşuyor. Grubun amaçları arasında üye ülkelere terörle mücadelede yardımcı olmak, kriz anlarında denizden destek sağlamak ve gruptaki ülkeler arasında işbirliği ve eğitim birliği sağlamak bulunuyor. Grup, İstanbul’dan Akdeniz’e çıkacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle