25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 HAZİRAN 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, CHP lideriyle yapacağı görüşme ile ilgili ‘Mesele üzüm yemek’ dedi 5 ‘Bağcıyla işimiz yok’ Erdoğan’ın Şanlıurfa’daki gündemi terör ve Kürt sorunuydu. ŞANLIURFA (Cumhuriyet)Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapacağı görüşme konusunda “önyargılı” olmadığını belirterek, ““Önce bu 10 maddelik paketin ne olduğunu görmemiz, bilmemiz lazımPeşin bir kararım da yok. Biz, istifade edebileceğimiz bir paketle geliyorsa o zaman bunu biz de yetkili kurullarımızda değerlendiririz, bundan istifade ederiz. Beraber yapmamız gereken çalışmalar neyse bu çalışmaları yaparız. Bütün mesele ülkü olarak üzümü yemektir, bizim bağcıyla işimiz ? Başbakan Erdoğan Şanlıurfa’da BDP’ye yüklendi, CHP’nin sunacağı Kürt sorunu raporuna karşı önyargılı olmadıklarını söyledi. Erdoğan, Kürt sorunu ve terör konusunda kararlı bir duruşa sahip olduklarını savunurken isim vermeden eleştirdiği BDP’yi ‘kanı teşvik etmekle’ suçladı. yok” dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Şanlıurfa GAP Arena Stadyumu’nda düzenlenen il kongresinde yaptığı konuşmada ise isim vermeden BDP’yi eleştirdi. Kürt meselesinde, hem terörle mücadelede çok kararlı, çok dik, çok cesur bir duruş sergiledik. Demokratikleşme yolunda geri adım asla atmadık. Aynı şekilde terörle mücadeleden geri adım asla atmadık. Biz bu meseleyi çözmeye çalıştıkça, birileri de inatla, ısrarla, bu meselenin çözülmemesi için ağdakilerin inmesini istemiyorlar’ Başbakan Erdoğan, “ Hem ‘D gayret ediyor. Biz, ‘analar ağlamasın’ dedikçe, birileri ısrarla anaları ağlatmak için uğraşıyor. Biz, ‘ocaklara ateş düşmesin’ dedikçe, birileri şiddeti daha da tırmandırıyor. Biz, ‘yüreklerdeki yangın bitsin’ dedikçe, birileri bu yangını adeta körüklüyor. Biz, hem Kırıkkale’ye gelen şehidimin annesinin, hem dağdaki oğlunun yolunu gözleyen annenin gözyaşı dinsin diye, samimiyetle mücadele verdikçe, birileri çıkıyor, ‘dağdakiler inmesin’ diyerek, kanı, şiddeti, ölmeyi ve öldürmeyi teşvik ediyor” diye konuştu. AKP’li Kadınları Ekranlarda Görmek İstiyoruz! “Muhafazakâr, kindar” nesil yetiştirmek ve nüfusu arttırmak isteyen AKP, kürtaj yasağını gündeme getirerek bir kez daha kadını hedef aldı. Kadın cinayetlerinde gıkı çıkmayanlar, kadınları tecavüzcüsüyle evlendirmeye kalkışanlar, kadını “aile” içine ve “eve” hapsetmeye çalışanlar “kürtaj cinayettir” demeye başladı. Hem de Uludere katliamıyla eş tutarak! Down sendromlu ya da tecavüz sonucu doğan çocuklara da “bakılması” gerektiğini bildirdi “erkek” AKP’liler. Ne de olsa bu çocuklara onlar bakmıyor, evde kadınlar bakıyor. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Çocuğun suçu ne, anası kendini öldürsün” buyurdu. Ingeborg Bachhman, “Faşizm atılan ilk bombalarla başlamaz, insanlar arasındaki ilişkilerde başlar” diyor ya. İşte faşizm... Melih Gökçek her gün Twitter’dan, TV ekranlarından atıyor “bomba”larını kadınların üstüne. Ve diğer “erkek” AKP’liler... Televizyon ekranlarında “kürtaj” tartışılıyor. Hep erkekler konuşuyor, kadının bedeni üzerinden fetvalar veriyorlar. Kadınlar tek tük. Başbakan Tayyip Erdoğan konuşuyor, Sağlık Bakanı Recep Akdağ konuşuyor, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün konuşuyor. Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanı Fatma Şahin, “Kürtaj ve sezaryen konusunda bilim ne diyorsa o olacak” diye geçiştirmeye çalışıyor. Bir tek Zeynep Karahan Uslu açıkça savunuyor yasak girişimini, “Yüreği yeten kürtaj görüntülerini izlesin” diyerek. Biz de “töre” “namus” diye öldürülen, tecavüz sonucu hamile kaldığı için intihar eden kadınların görüntülerini izlemelerini öneriyoruz. AKP’de 46 kadın milletvekili var. Sesiniz gelmiyor? Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ve diğer AKP’li kadın milletvekilleri, sizleri de ekranlarda görmek istiyoruz... KONU ŞEHİR TİYATROLARI Günay soruyu beğenmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın şehir tiyatroları ile ilgili 13 sorusunun hiçbirini yanıtlamadı. Nazlıaka, Bakan Günay’ın yanıtlaması istemiyle Şehir Tiyatroları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ilgili toplam 13 farklı sorudan oluşan bir önerge verdi. CHP’li Nazlıaka, “Şehir tiyatrolarının bürokratlarca yönetilmesinin gerekçesi”, “Sanatçı olmayanların oyunları belirlemesi ve genel sanat yönetmeninin oyun belirlemeyecek olmasının sanatçının özgürlüğünü yok etmek anlamına gelip gelmeyeceği, oyunların belirlenmesinde belediye başkanlarının ideolojik duruşlarının belirli olup olmayacağı” sorularını yöneltti ve “Teklifi geri çekmeyi düşünüyor musunuz?” dedi. Ancak Günay bu soruları yanıtlamadı ve “Sorular şahsi fikir ve değerlendirmeler içerdiğinden bilgi alma unsurunun dışına çıkmıştır” dedi. Günay, yönetmeliğin amacının “Tiyatroların yönetiminden sanatçıları uzaklaştırmak olup olmadığı” ve “yönetmeliğin anayasaya aykırı olup olmadığı” sorularına ise “Sorular sadece istişare etmek amaçlıdır” karşılığını verdi. ‘Türkiye Belediye Başkanı’ SİNAN TARTANOĞLU CHP’li Tekin, kentsel dönüşüm yasasını ‘mülkiyetin gaspı’ olarak değerlendirdi Gürsel Tekin ANKARA CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak yürürlüğe giren kentsel dönüşüm yasasını “mülkiyetin gaspı” olarak değerlendirdi ve “Yasa Tayyip Erdoğan’ı bütün ülkenin belediye başkanı yapmayı hedeflemektedir. Ankara ve İstanbul belediye başkanları bile yetkilerinin çalınmasından rahatsız” dedi. Deprem riski altındaki bölgeler için hazırlanan yasasın ülkenin yarısından fazlasını ilgilendirdiğini dile getiren Tekin, “Yalnızca deprem riski ele alındığında ülkemiz topraklarının yüzde 66’sı, nüfusunun ise yüzde 75’inden fazlası 1. ve 2. derece deprem bölgeleri içerisindedir” dedi. Tekin, belediyelerce yürütülen uygulamalarda “kentlerin eski hak sahiplerinin yerine, kul hakkı yiyen yandaşa yönelik dönüştürüldüğünü” yasanın yürürlüğe girmesi ile de “daha fazla rantın, cepten cebe aktarılacağını, mülkiyetin gasp edileceğini” kaydetti. 3Y’de ‘Nereden Nereye?’ 11 yıl önce kurulurken, 9.5 yıl önce de iktidara gelirken AKP’nin en önemli sloganı, “3Y’yi (yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar) kaldıracağız” olmuştu. Yolsuzluk diyerek önce Meclis’te bir araştırma komisyonu kurup kendilerinden önceki hükümet üyelerini Yüce Divan’a gönderdiler. Ondan sonra yolsuzlukla mücadele gündemde yer bile bulamazken, iş, Alman yargısının ortaya çıkardığı Deniz Feneri Derneği davasında yolsuzluğu yargılayan savcıyı yargılamaya kadar vardırıldı... Yoksulluk konusu ise doğrudan gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldıracak politikalar beklentisini doğurmuştu. Ancak AKP, yoksulların gelirlerini arttırarak yoksul olmaktan çıkmalarını sağlamak yerine, yoksul ve yardıma muhtaç kalacakları bir politika izledi. Yoksulluk sürüyor, AKP bu yoksullara sadece yardım dağıtıyor. Üçüncü mücadele edeceği “Y” olan yasaklar ise şimdilerde bir acayip hal aldı. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki “dalga dalga” operasyonlarla yürütülen çok sanıklı örgüt davaları sürüyor. Hükümete yönelik eleştiriler yapılıyor diye tiyatroların kapatılmasının eli kulağında. Jet hızıyla Meclis’ten geçirilen yasalarla grev yasaklanıyor. TBMM’de alkol namına sadece 33’lük bir kutu bira kalırken, Afyonkarahisar’da bizzat valilik kararıyla, başka kentlerde mahalle baskısıyla alkol yasaklanıyor. Son olarak Türkiye günlerdir kürtaj ve sezaryen yasağını konuşuyor. Başbakan Erdoğan’ın hükümet icraatını anlatırken söylediği o ünlü “nereden nereye” sorusunu tekrarlıyoruz... alk hiçbir şey yapamayacak’ Gürsel Tekin, hükümetin yasa ile halka “Sizi evlerinizden çıkarıp başka yere götürdüğümüzde, anlaşamaz isek bizim size uygun gördüğümüz kadar parayı alıp gitmenizi istediğimizde hiçbir şey yapamayacaksınız. Sizin evleriniz yetmezmiş gibi mahallenizdeki okulu, parkı da talan edersem sesinizi çıkaramayacaksınız” dediğini belirtti. ‘H eprem alanları yok edildi’ Olası bir depremde İstanbul’da çadır alanı olarak kullanılması öngörülen “480 deprem sonrası alanın 200’den fazlasının yok edildiğini” belirten Tekin, “Bunlardan sadece birkaçı, Bostancı’da deprem sonrasında 180 çadırın kurulması planlanan alanda yükselen Pragon Residence, Ortaköy’de bir Ermeni Vakfı’na ait arazide yükselen ‘residence’ projesi, Abidei Hürriyet Parkı’nın yerinde yükselen ve alanın yarısını kaplayan Adalet Sarayı’dır” bilgilerini verdi. Tekin, “Yasa bütün belediyeleri saf dışı bırakmakta, Tayyip Erdoğan’ı bütün ülkenin belediye başkanı, Şehircilik Bakanı’nı ise genel sekreteri yapmayı hedeflemektedir. Ülkeyi yönetmek Başbakan’a yetmemiş, belediyelerin de tümünü yönetmeyi hedefleyen bir yasa hazırlamıştır” dedi. ‘D Oya Eronat’ın ‘Yerde Bulduğu’ Milletvekilliği! TBMM’de geçen hafta BDP’li Sırrı Süreyya Önder ile, Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin YSK tarafından milletvekilliğinin düşürülmesiyle “milletvekili oluveren” AKP’li Oya Eronat atıştı. Önder, iktidarı eleştirirken AKP’li İhsan Şener “Niye yüzde 50 oy aldı o zaman” diye laf attı. Bu atışmalar tutanaklara şöyle yansıdı: SIRRI SÜREYYA ÖNDER – Siz 2002’de 34 bin oy, 64 bin oy alan Kürt vekiller seçilmediği için 6 bin oyla, 5 bin oyla buralara milletvekili gönderdiniz. İlk kazancınızı sorduğumuz zaman, böyle bir gasp var... Sen bu lafı Kürtlerin oylarını gasp edip 5060 milletvekili fazlasıyla geldiğin zaman söyleyecektin. “Bu bize yakışmaz” diyecektin, “Aha, bu seçim barajını indirdik” diyecektin. Bakalım o zaman kimin oğlu, kimin kızı, hepsi ortaya çıkacaktı. OYA ERONAT – Kürtlerin oylarının yüzde 80’i bize geldi, bize. PERVİN BULDAN – Ona cevap vermeyin Sırrı Bey. SIRRI SÜREYYA ÖNDER – Görüyoruz, görüyoruz. Size gelince, siz 60 bin oy almış bir vekilimizin yerine 30 küsur oyla geldiniz, 30 küsur bin oyla, insan yerde bulsa etrafına bakar ya “Bunun bir sahibi var mı?” diye. Siz hiç konuşmayın! (BDP sıralarından alkışlar) OYA ERONAT – Hırsızlık oyuyla geldiniz... SIRRI SÜREYYA ÖNDER – Yerde bulsa yanındaki 2 Müslümana sorar “Ya, bunun bir sahibi var mı?” diye. Koştura koştura gittiniz. ULUSLARARASI BASIN Dünya Fazıl Say’ı konuşuyor Haber Merkezi Sosyal paylaşım sitesi Twitter’da paylaştığı bir mesaj nedeniyle dünyaca ünlü piyano virtüözü, besteci Fazıl Say hakkında müezzinlerin şikâyeti üzerine dava açılması dünya basınında geniş yankı buldu. ABD basınının ardından Almanya, Fransa ve İsviçre’de çıkan gazete ve dergiler Say’ın Türkiyede 1.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacağı haberine geniş yer verdi. Pazar günü İsviçre ve Almanya’da piyasaya çıkan ‘Dernieres Nouvelles D’ Alsace’ gazetesi, haberinde, ünlü piyaniste sosyal paylaşım sitesi ‘Twitter’ üzerinden dine yönelik mesajları nedeniyle müezzinler tarafından dava açıldığını duyurdu. Gazete, Say’ın 17 Ekim’deTürkiye’de mahkemeye çıkacağını yazdı. Fotoğraf: ALİ AÇAR Halk semtine sahip çıktı İstanbul Haber Servisi Okmeydanı halkı kentsel dönüşüm projesi kapsamında evlerinin yıkılma kararını yürüyüşle protesto etti. Kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını belirten semt sakinleri yerinde dönüşüm yapılmasını istedi. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında evlerinin yıkılmaması için dün Piyalepaşa Semt Konağı önünde bir araya gelen Okmeydanı sakinleri, “Afet yasası yıkım yasasıdır” “Barınma hakkı gasp edilemez”,“Okmeydanı Sulukule olmayacak” pankart ve dövizleri açtı. Çevrede yoğun güvenlik önlemi alan polis, grubun arasına yaşadışı grupların girebileceğini öne sürerek yürüyüşe izin vermek istemedi. Bunun üzerine mahalle sakinleri ile polis arasında yapılan görüşmelerin ardından yürüyüşe izin verilirken, bölgeye sevk edilen çok sayıda çevik kuvvet otobüsü, zırhlı araç ve müdahale aracı grubun çevresinden uzaklaştırıldı. Yürüyüşün ardından tekrar semt konağının önüne gelindiğinde yapılan açıklamada yerinde dönüşüm yapılmasının istendiği belirtilerek “Sermaye için yapılan kentsel dönüşümden yana değil, halk için yerinde dönüşümden yana olacağız” denildi. ‘Ülke yetmedi’ Özcan Yeniçeri’nin ‘Rekortmenliği’ TBMM’nin yoğun komisyon ve genel kurul gündeminin yanı sıra başta muhalefet partilerinin grup başkanvekillerinin kamuoyuna bir konuda görüşlerini aktarmak, güncel olaylara ilişkin değerlendirmeler yapmak için başvurdukları yöntemlerin başında, “TBMM’de basın toplantısı düzenlemek” geliyor. TBMM’de bir günde en az 3, en fazla 8 basın toplantısı düzenleniyor. TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından hazırlanan TBMM’nin çalışma takvimine göre 1 Ocak 2012’den bugüne kadar milletvekilleri tarafından toplam 279 basın toplantısı gerçekleştirildi. Parlamentoda görev yapan milletvekillerinden özellikle muhalefet partilerine mensup olanları, basın toplantılarıyla kamuoyunda seslerini duyurmaya çalışırken, iktidar partisi milletvekilleri ise bu yöntemi pek tercih etmiyor. Grup başkanvekillerinin yanı sıra basın toplantısıyla kamuoyuna seslenen vekillerin başında ise MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri geliyor. TBMM çalışma takvimine göre MHP’li Özcan Yeniçeri, 2012 yılında toplam 16 kere basın toplantısı düzenleyerek en fazla basının karşısına çıkan vekillerin başında geliyor. 5 ayda toplam 16 basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri’nin haziran ayında da TBMM çalışma takviminin programında şimdilik 3 basın toplantısı bulunuyor. Yeniçeri, neredeyse her gün saat 11.0011.30 arasındaki saatleri “kapatmış” görünüyor... Akdeniz yine ısınıyor Yunanistan, Ege’den sonra Akdeniz’de de hak ihlali ve ‘it dalaşları’na girişti. Türkiye daha önce de İsrail ve İtalya ile karşı karşıya gelmişti BARKIN ŞIK ‘Hayyam’dan alıntılandı’ Fazıl Say bu davayla ilgili New York Times gazetesine yaptığı açıklamada, söz konusu mesajların 11. yüzyıl’ın İranlı şairi Ömer Hayyam’dan alıntılandığını ve kendisinin cennetle ilgili o dizeleri paylaşan 165 Twitter kullanıcısından sadece biri olduğunu belirterek, “Komik bir alegori olduğunu düşünüp mesajı ‘retweet’ etmiştim. Bunun bir dava konusu haline gelmesi inanılmaz. Evrensel insan hakları ve yasalarına karşı olan bu dava, sadece kendi içinde değerlendirildiğinde değil, Türkiye’nin imajı açısından da üzücüdür” ifadelerini kullanmıştı. ANKARA Girit Adası’ndaki Souda Üssü’nden kalkan 2 Yunan F16 uçağı Kaş/Antalya’nın güneyinde Türk hava sahasını ihlal etti. Türk jetleri bunun üzerine “Hakiki Scramble” durumunda havalandı. Dalaman’dan kalkan 2 Türk F16 uçağı, Yunan jetleriyle Akdeniz üzerinde ‘it dalaşı’na girdi. Bu olaydan bir gün önce ise Yunanistan’a ait bir adet Süper Puma helikopter, Kalkan/Antalya’nın güneybatısında hava sahamıza girdi. Bu olaydan önce Türkiye, KKTC hava sahasının ihlal edilmesi nedeniyle İsrail ve İtalya ile karşı karşıya gelmişti. Yunanistan ile Akdeniz’de ‘it dalaşı’ yaşanan bölgenin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) petrol arayacağını ilan ettiği bölge üzerinde gerçekleşmesi dikkat çekti. Aynı bölge, Türkiye ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında tartışmalı. GKRY, 11 Şubat’ta çıktığı ihalede yalnızca KKTC’nin değil, “Türkiye’nin de kıta sahanlığı bölgesinde” arama yapacağını duyurmuştu. GKRY’nin ilan ettiği 1, 4, 5, 6 ve 7 numaralı arama bölgeleri, Türkiye’nin hak ve menfaatlarıyla doğrudan çakışıyor. Türk Dışişleri Bakanlığı, “Bu alanlarda, yabancı şirketlerin izinsiz petrol/doğalgaz faaliyetlerinde bulunmalarına hiçbir şekilde izin verilmeyeceğini ve kıta sahanlığındaki hak ve menfaatlarını korumak için gerekli her türlü tedbirin alınacağını” duyurmuştu. Mayıs ayı içinde,Türk Hava Kuvvetleri’nin KKTC hava sahasını ihlal eden İsrail uçağını, F16 uçaklarıyla kovalamasının ardından İtalya, da KKTC hava sahasını ihlal etmişti. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle