24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümü için siyasi iktidara destek vermeye hazır olduklarını söyledi 5 cehennemde cayır cayır yanacağını” anlatıyor. Zaten üç çocuk yetmez! En az 10 çocuk yapmalı bir kadın... Çocuk yaptıkça aileler daha da yoksullaşacak ve dindar kuşaklar yetiştirilip AKP bin yıl iktidarda kalacak. Amaç özgür bir toplum yaratmak değil, biat eden yoksul toplum yaratmak! Bunun adına “sadaka toplumu” diyorum ben... Üretmeyen, düşünmeyen bir toplum ve genç kuşaklar yetiştirmek. Okul yerine cami açmak... Kuran kurslarının sayısını 150 bine çıkarmak... Zaten örgütsüz bir toplum yaratılması için düğmeye basıldı, sendikal örgütlenmenin önü çoktan tıkandı. TEKEL işçilerinin başına gelenleri unutmuştuk ki, THY’deki eylem başlayınca anımsadık... ??? Hükümet havacılık işkolunda grev yasağı getirdi, göz açıp kapayana dek THY’den 300 emekçi kovuldu. Nerede demokratik hak ve özgürlükler? 12 Eylül askeri darbesi sürecinde bile görmedik, yaşamadık böylesine baskıyı... AKP iktidarı anne karnındaki ceninin yaşam hakkını korurken, emekçilerin, gençlerin yaşam hakkını korumuyor... Kandırmaca bu işte! İşin içine din sömürüsü, dini siyasette araç olarak kullanmak girince akan sular duruyor... Gözaltında kayıplar, Uludere, sınır boylarında şehit düşen Mehmetçikler, kentlerdeki terör eylemleri unutturuluyor. Eh, bunun adı da “demokrasi ve özgürlük” oluyor... ??? Ortada özgürlük falan yok, göz boyama var, din sömürüsü, baskıcı bir hükümet var... Suskun, başını öne eğmiş bir medya var! Candaş, yandaş ve dindaş pompacılar ve yağdanlıklar var... Yaşadığımız bu topraklarda talan var, rant var, yağma var... Çokuluslu şirketlerce yağmalanan dağlarımız, ovalarımız, koylarımız, büklerimiz var... Bunlar varken aydınlanmayı, faili meçhul cinayetleri, gözaltındaki kayıpları sakın unutmayın... Susmayın, direnin, demokratik hak ve özgürlüklerinizi elinizden almak isteyenleri artık görün! Randevu talebi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorunuyla ilgili yol haritasını görüşmek üzere Başbakan Tayyip Erdoğan’dan randevu istediğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, dün CNN Türk’te yayımlanan Medya Mahallesi programına katıldı. Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekilleri konusunda parti olarak ellerinden geleni yaptıklarını, 100’e yakın tutuklu gazeteci olduğunu, hiçbir çağdaş demokrasinin bu kadar tutuklu gazeteciyi kaldıramayacağını ve hiçbir medyanın da meslektaşları cezaevindeyken bu kadar sessizliğe gömülmeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bunlar mahkum değil sanık, bir karar verilmiş değil. Neden listelerde gösterdiniz diye bizi suçluyorlar. Savcılıktan milletvekili olabilir diye kâğıdı alıyor. YSK olur veriyor. Vatandaş oy veriyor ve milletvekili oluyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu, bazı BDP’li milletvekillerine KCK davası kapsamında fezleke hazırlandığının aktarılması üzerine “Biz düşünce özgürlüğünden yanayız. Düşüncelerin kısıtlandığı bir demokrasiye sağlıklı bir demokrasi denemez. Olay bir terör olayıysa o çerçevede değerlendirilir. Ama bunu değerlendirecek olan yargıdır” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümüne yönelik bir yol haritası da hazırladıklarını, bu amaçla Başbakan netiyor ülkeyi. Ama siz gidin katkı verin dediler. Biz de oturduk, düşündük en son konuştuğum kişi Çankırı’da şehit olan teğmenin babasıydı. Ondan önce şehit olan bir binbaşının babasıyla Ankara’da görüştük. Kendi evinde o da aynı dileği dile getirdi. Balıkesir’de bir şe ? Kürt sorununun çözümüne yönelik bir yol haritası hazırladıklarını, bu amaçla Başbakan Erdoğan’dan randevu istediğini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu sorun tek başına bir siyasal iktidarın çözebileceği bir sorun olmaktan çıkmış. Analar ağlamasın edebiyatıyla bu olmuyor. Gerçekten anneler bu ülkede artık ağlamasın” dedi. Erdoğan’dan randevu istediğini açıklarken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sorun tek başına bir siyasal iktidarın çözebileceği bir sorun olmaktan çıkmış. Ben her gittiğim yerde analar bana şunu sordu, şehit anneleri; niye bu sorunu çözmüyorsunuz? Çözmek bizim elimizde değil. Siyasi iktidarın elinde, güç onda. O yöhit annesiyle konuştuk. Ne olursunuz bunu çözün. Siz gidin Sayın Başbakan’a. Siz söyleyin, düşüncelerinizi aktarın, bu olay çözülsün. Analar ağlamasın edebiyatıyla bu olmuyor. Gerçekten anneler artık bu ülkede ağlamasın. Eminim aynı duygular Sayın Başbakan’a da aktarılmıştır. Özel kalem müdürleri kendi arala rında görüşüyorlar. Umarım bir randevu verir.” Polisin biber gazlı müdahalesi sonucu hayatını kaybeden Çayan Birben’le ilgili bir soru üzerine de CHP lideri, “Demokrasilerde polis orantısız güç kullanmaz. İçişleri Bakanı tutarsızlıklarıyla ünlenen bir bakan, o yüzden görüşmeyi düşünmedim. İnsan haklarına saygı duymayan, söylemlerinin insani olmadığı kendi parti sözcüsü tarafından dile getirilen bir bakan” dedi. Kılıçdaroğlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün CHP’ye dönme olasılığıyla ilgili bir soru üzerine “Biliyorsunuz kendisi partimizin üyesi değil. O yüzden kendisi hakkında yorum yapmak da şık olmaz. Benim genel başkanlığımla birlikte partimizi herkese açtık. Geçmişteki kırgınlıkları unutmak istiyoruz” dedi. Sarıgül’e özel bir davet olup olmayacağı sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Özel bir davet düşünmüyoruz. Çağrıyı herkese yapıyoruz. Sayın Sarıgül de partimize gelip üye olmak isterse herhangi bir itirazımız olmaz” yanıtını verdi. Baskıcı Kafa, Fazıl Say’a Dava... İnsanlık onurunun ayaklar altına alınıp çiğnendiği bir toplumda demokrasiden ve özgürlüklerden söz edilir mi? Çağdaş demokratik toplumlarda gözaltına alınan insanlar işkence edilerek öldürüldükten sonra ailesine “onlar kayıp” denilmez. Biber gazıyla çocuklar öldürülmez... İnsan hakları yaşamın olmazsa olmaz koşuludur! Bunun içine hem yaşama hakkı girer hem de düşünceyi ifade özgürlüğü! Hopa’da çevre eylemi yapanlar biber gazıyla püskürtüldü, emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi... Bir yıl önceydi! Başbakan Erdoğan’ın seçim mitingi için Hopa’ya geldiği güne rastladı çevre eylemi. Metin öğretmenin ölüm acısı yüreklere alev topu gibi düşerken, onlarca kişi gözaltına alınıp tutuklandı “terör örgütü üyesi” yaftası yapıştırılarak. Bu arada, dünyaca ünlü piyanist ve bestecimiz Fazıl Say’a 1.5 yıl ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı. Suçu: “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak!” ??? Altı gün önce güvenlik güçleri Yalova’da bir kavgayı ayırırken biber gazı kullandı ve astım hastası olan Çayan Birben yaşamını yitirdi. Yaşadığımız bu olaylar insanı kaygılandırıyor... Gündem değiştirme ustası olan Başbakan Erdoğan “Her kürtaj bir Uludere’dir” dedikten sonra topu Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a attı. Akdağ, televizyon televizyon dolaşıp kadın bedeni üzerinden siyaset yapıyor. Medyamızın aslanları da Akdağ’a “çanak sorular” yönelterek, kürtajın ve sezaryenle doğumun “zararlarını” anlatıyor. Eh candaşlar, yandaşlar, dindaşlar da kolları sıvayıp “görevlerini başarıyla yapmak” için canla başla çalışıyorlar. ??? Cami imamları işbaşında bu arada... Kürtajın ve sezaryenle doğumun “günah olduğunu, yaptıranların Polisin attığı gaz bombası sonucu yaşamını yitiren Metin Lokumcu için Eskişehir’de anma eylemi gerçekleştirildi. Önceki gün kürtaj yasağını protesto eden kadınlara çok sert müdahale eden polis Lokumcu anmasına da cop ve gaz bombası ile müdahale etti. Bazı göstericiler biber gazı nedeniyle fenalık geçirdi. Metin Lokumcu anmasına da biber gazı CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Hopa mitinginde polisin kullandığı biber gazı nedeniyle ölen Metin Lokumcu için Eskişehir’de düzenlenen eylemde polis yine biber gazı kullandı. Bazı eylemciler fenalık geçirdi. Polis Eskişehir’de önceki gün de kürtaj yasağını protesto eden kadınlara sert müdahale ederek 10 kişiyi gözaltına almıştı. Artvin’in Hopa ilçesinde geçen yıl Başbakan Erdoğan’ın mitinginde polisin sıktığı biber gazı nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu’yu anmak için yüzlerce kişi sağlık müdürlüğü önünde toplandı. Eylemciler, Asarcıklı Caddesi sonunda durduruldu. Polis, AKP il başkanlığına yürümek isteyen eylemcilere izin vermedi. Bunun üze rine polis ve eylemciler arasında gerginlik yaşandı. Polis, göstericilere cop ve biber gazı ile müdahale etti. Bazı göstericiler biber gazı nedeniyle fenalık geçirdi. Ara sokaklara dağılan grup, daha sonra İstiklal mahallesi İki Eylül Caddesi’nde gelerek tramvay yolunu kapattı. Yaklaşık 15 dakika tramvay yolunda bekleyen grup, basın açıklaması yaptıktan sonra dağıldı. Polis Eskişehir’de önceki gün de kürtaj yasağını protesto eden kadınlara sert müdahale ederek 10 kişiyi gözaltına almıştı. EğitimSen şube sekreteri Hatice Salan, “Arkadaşlarımıza eylem sırasında ve sonrasındaki gözaltı sürecinde yapılan muamele AKP’nin faşist yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bizler bu ülkeyi AKP karanlığına teslim etmeyeceğiz” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle