Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2012 SALI 4 HABERLER 400 ilköğretim okulu, bağımsız ilk ya da ortaokula ve imam hatip ortaokuluna dönüştürülüyor Seçmeli Kürtçe Dersi Bir Devrim mi? Kürtçenin beşinci sınıftan itibaren, seçmeli ders olarak kabul edilmesini, bir yazar devrim olarak niteliyor. Kürtçenin seçmeli ders olarak kabulü gerçekten devrim olarak algılanabilir mi? Kendilerini Kürtlerin temsilcisi olarak tanımlayanlar için bu bir çözüm olabilir mi? Ve nihayet, bu konuda tarafların her birini hoşnut eden formül bulunabilir mi? Galiba, yukarıdaki üç soru içinde yanıtı en kolay olan birincisidir. Gerçekten de, Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması, toplumda dikkate değer bir itirazla karşılaşmayacak, hemen hemen kimsenin yadırgamayacağı bir uygulamadır. Bu önerinin ilk defa gündeme getirilmesinde uyandırdığı yankı ile bugün vardığımız nokta, Kürt sorununda alınan muazzam mesafeyi gösteriyor açık olarak. Bir zamanlar yasak olan Kürtçe yayınlar (kitap, dergi, kaset, film vb.) serbest bırakıldığı gibi, TRTŞeş’in 24 saat Kürtçe yayın yapması da uygulamaya konduğunda tepki uyandırmamıştı. Kamuoyunun Kürtçe üzerindeki yasağın kalkmasını iyi karşılamasında, pek farkında olunmasa bile elverişli ortamın hazırlanmasının da etkisi olmuştur. ??? İkinci sorunun yanıtını ise fazla aramaya gerek yok. Yalnız üyelerinin veya yöneticilerinin değil, bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da Kürtlerin temsilcisi olarak kabul ettiği BDP, Başbakan tarafından bu açıklamaya çok sert tepki gösterdi. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’a göre, bir kimseye kendi anadilini seçmeli ders olarak öğretmek zulümdür. Kışanak’ın tepkisinin sertliği, ifadesinin aşırılığı, insanda ister istemez, “Yoksa çözüm yolunda adım atılmasını mı istemiyor kimileri” sorusunun şekillenmesine yol açıyor. Bu kaygı kimilerinde iyice yer etmiştir ve dil konusunda Kürtlerin kabul edeceği bir formül bulunmadan çözüm ne denli mümkün değilse, kimi Türklerdeki bu kaygı giderilmeden çözüme ulaşmak da o denli mümkün değildir. Bazıları BDP’nin ne yapılsa hoşnut olmayan ve yeterli bulmayan bu tavrını çıtayı yüksek tutmak olarak yorumluyorlar. Bu arada MHP’nin dile getirdiği, “asıl amacın, ulus içinde yeni bir ulus yaratmak olduğu” görüşü de, bu partiye hiç de yakın olmayan kimi çevreler tarafından da paylaşılıyor ve şu anda çözümün önünde bulunan en büyük engeli oluşturuyor. Bu görüşte olanlar da şunu söylüyorlar: Ne versen, tatmin olmuyorlar, amaç ayrılmak, iyisi mi, inceldiği yerden kopsun! ??? Tepki haksız değil, ama bu tür tepkilerle de çözüme ulaşılmıyor. Oysa, sorunun özü olan bir arada yaşama iradesi var olduğu sürece çözüm mümkün. Acaba hem bu iradenin varlığını kanıtlamak, hem dil sorununu aşmak mümkün mü? Bunun için herkesin büyük bir çaba harcaması gerekecektir. Evvela yapılması gereken, dil konusunun, öfkelenmeden, birbirini suçlamadan, komplekse kapılmadan, sert söylemlere sapmadan kamuoyu önünde tartışılmasıdır. Ulus devletin temel taşlarından biri dil olduğuna göre, konu üzerindeki duyarlılığı iyi anlamak gerek. Kendi kutsallarına saygı gösterilmesi gerektiğini düşünenler, aynı şeyi karşı taraf için de düşünmelidirler. Önümüzde örnek oluşturacak önemli ülkeler var. Örneğin Fransa tarih içinde dil içindeki katı tavrıyla yerel dilleri devrim Fransa’sında yasaklamıştır. Yani başlangıçta bu yasak devrimci bir girişimdi. Ama zaman içinde, Fransa’nın ulusal birliği iyice pekişince, 20. yüzyılın sonuna doğru yerel diller konusundaki tavır da, yumuşamıştır. Tartışılması gereken soru şudur: Acaba dil konusunda, ulusal birlik çerçevesi içinde nasıl bir çözüm bulunur? Konu çok yakıcı, şimdi bu noktada bırakıyorum, daha sonra buradan hareketle çok tartışacağız. Çünkü enine boyuna tartışma kaçınılmaz. Veliler eyleme hazırlanıyor FİGEN ATALAY 4+4+4 yasası ile birlikte İstanbul’daki yaklaşık 400 ilköğretim okulunun dönüştürülme süreci başladı. Okulların bir bölümü bağımsız ilkokul, bir bölümü bağımsız ortaokul, bir bölümü de imam hatip ortaokulu olarak öğretim verecek. Dönüştürülen okullarda öğrenim gören öğrenciler mezun olana kadar aynı okulda kalacak. Yani bir okul imam hatip ortaokuluna dönüştürülse bile o okuldaki örneğin 3. sınıf öğrencisi öğrenime devam edecek. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, sürecin bir ay içinde tamamlanacağını, velilerin “adrese dayalı kayıt sistemi’’ çerçevesinde çocuklarının hangi okula başlayacağını öğrenebileceklerini söyledi. İstanbul’da 1450 ilköğretim okulu bulunduğunu hatırlatan Dr. Yıldız, dönüştürülen okul sayısının en çok 400 olacağını vurguladı. Velilerin, çocukları ? Okullardaki en büyük belirsizlik 1. ve 5. sınıf öğrencileri için geçerli. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, ‘’4’ten 5’e geçen bir çocuğun okulu bağımsız ilkokula dönüşmüşse en yakın ortaokula gidecek’’ dedi. nı göndermeyi düşündükleri ilköğretim okullarının, bağımsız ortaokula dönüşmesine tepki gösterdiklerini söyleyen Yıldız, şöyle devam etti: “Velilerin talep ve itirazlarını dikkate alıyoruz. Bu rakam içinde bağımsız ilkokul var, ortaokul var, imam hatip var. Dönüşüm 3 yıl sonra tamamlanacak. En çok önem verdiğimiz, dönüştürülen okullarda halen okuyan çocukların düzenleri bozulmayacak, birlikte okuyacaklar. Bir ilköğretim okulunu imam hatip ortaokulu yaptık diye çocuklar okulundan olmayacak. Veliler de 1 ay içinde, adrese dayalı sistemden çocuklarını kaydettirebilecekleri okulu öğrenebilecekler. En büyük değişkenlik 1. ve 5. sınıfa başlayacak öğrenciler için geçerli. 4’ten 5’e geçen bir çocuğun öğrenim gördüğü okul bağımsız ilkokula dönüşmüşse en yakın ortaokula gidecek.” durumuna göre yeni düzenlemeler yapılacağını belirtti. Karmaşa yaşanacak EğitimSen eski genel başkanı, eğitimci Alaattin Dinçer, “oldubitti’’ süreci yaşandığını, dönüştürülen okulların velilerinin, ilçe milli eğitim müdürlükleri önünde eylemlere hazırlandığını söyledi. Dinçer, “Sistemi yalnızca imam hatipler üzerinden düzenleme çabası ileride daha büyük sorunları ve tartışmaları beraberinde getirecektir. Büyük bir karmaşa yaşanacak. Önce ortak program, ortak talep oluşturulup, bunlara ve öğrenci sayısına göre okul belirlense daha iyi olurdu. Okullarda zaten yeterli derslik yok. Aynı binalarda farklı okullar nasıl olacak? Anayasal yönden de eşitsizlik durumu var. Neden sadece imam hatip ortakoulu açıyorsun? Çocuğumu güzel sanatlar ortaokuluna göndermek istersem ne olacak?’’ dedi. MEB ELİNİ ÇEKİYOR ‘Özel öğrenci’ye yine engel ? MEB’in, ayda 105 milyon lira harcadığı özel eğitim kurumlarındaki öğrenci sayısını azaltma yoluna gittiği öne sürülüyor. EMRE DÖKER Belirsizlik 1. ve 5. sınıflarda Yeni sistemdeki belirsizliklerden biri de önümüzdeki öğretim yılında ilkokul 1. sınıfların kaç kişiden oluşacağı. Çağ nüfusuna 5 ve 5.5 yaşındaki çocukların da eklenmesiyle sayınının çok artacağından kaygı duyuluyor. Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, 1. sınıfa başlayacak çocuk sayısının henüz belli olmadığını,büyük bir artış beklemediklerini, ilçelere, okullara göre sınıf sayılarının değişiklik gösterdiğini, yoğunluk Rektöre gözaltı Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, ihalelerde haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak ve ihaleye fesat karıştırmak başta olmak üzere bir dizi suçlamayla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Dün öğle saatlerinde Rektörlük binasına giden polis ekipleri, Rektör Akınoğlu’nu makamında gözaltına aldı. Akın’ın makamında 4, evinde ise 1 tane sinyal bozucu cihaz “jammer” bulundu. Rektörlük çıkışında polislerin koluna girmek istediği Prof. Dr. Akınoğlu, tepki gösterip direndi. Polis çemberinde ekip otosuna bindirilen Rektör Akınoğlu, Adli Tıp Kurumu’ndaki sağlık kontrolünün ardından Adana Adliyesi’ne götürüldü. Çukurova Üniversitesi’ne geçen günlerde düzenlenen baskında 15 kişi gözaltına alınmıştı. (Fotoğıraf: AA) İZMİR Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ayda 105 milyon lira harcadığı özel eğitim kurumlarındaki öğrenci sayısını yönetmelikle azaltma yoluna gittiği öne sürülüyor. Okul girişlerine konulacak özel tarama sistemiyle, elleri olmayan çocuklardan bile “parmak izi” isteneceği belirtiliyor. MEB tarafından 18 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ndeki maddeler, devletin özel eğitim alması gereken çocuklardan elini çekmesi olarak yorumlanıyor. MEB, Türkiye’de toplam 1700 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde 245 bin bireye hizmet sunuyor ve karşılığında aylık yaklaşık 105 milyon lira ödeme yapıyor. Ancak çıkarılan yönetmelikle bütçede önemli yer tutan bu kurumların masrafının aşağıya indirilmesinin hedeflendiği belirtiliyor. Yapılan değişiklikler arasında, elektronik ortamda kimlik doğrulama sistemi yer alıyor. Bakanlık, bu uygulamayı, engelli çocukların düzenli ve dengeli bir eğitim almalarının önünün açılacağı gerekçesiyle savunuyor. Buna karşın, engelli çocukların parmak izi tanıma sistemine giriş yaparak derslere girmesinin zorlaştırıldığı, belli bir saat derse girmeyen çocuğun eğitim hakkının elinden alınacağı belirtiliyor. Eğitimciler şunları söyledi: “Engelli çocuklarımızı hiçbir okul kabul etmiyor. Bu çocuklar ilkokula devam etmedikleri için özel eğitim alamayacaklar. Milli Eğitim Bakanlığı bu uygulamayı özel eğitime ayrılan giderleri kısmak için yapmıştır. Birçok veli çocuğunu ilköğretim okulana yazdırabilmek için yalvarır duruma gelmiştir. Ancak okullar birçok neden öne sürerek bu çocukları okula kabul etmiyorlar. Normal eğitime devam ettiğini kanıtlayamayan öğrenciler özel eğitim merkezlerine alınmıyor.” El Kaide’ye darbe: 7 gözaltı ? GAZİANTEP (Cumhuriyet) El Kaide için Afganistan ve Pakistan’daki çatışma bölgelerine “Eleman ve para temin ettikleri” iddia edilen kişileri takibe alan polis, operasyon düzenledi. Aralarında örgütün Gaziantep sorumlusu A.B’nin de olduğu 7 kişi gözaltına alındı. Kaya uzaklaştırıldı K operasyonunda Van’da düzenlenen KC Belediye Başkanı Betutuklanan BDP’li Van itiraz süresi beklena kir Kaya, tutukluluğun tarafından görevğı meden İçişleri Bakanlı lli İdareler Genel ha Ma . ldı tırı den uzaklaş uklu Belediye Baştut Müdürlüğü tarafından a İçişleri Bakanı İdkanı Bekir Kaya hakkınd len görevden alma eri ris Naim Şahin’e gönd F ZİYA CANSEVER) SU (YU dı. lan ay on ı zıs ya FETHİYE İMAM HATİP LİSESİ İzmir ucuz kurtuldu ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Gaziemir’de bir kişinin sırt çantasında önceki gün 1 kilo 900 gram plastik patlayıcı ele geçirilmesinin ardından zanlının ifadeleri doğrultusunda bölgedeki mezarlık etrafındaki boş bir arazide kazı çalışması yapıldı. Aramada toprağa gömülü durumda 6 kilo daha patlayıcı bulundu. Atatürk posteri çöpe atıldı iddiası Haber Merkezi Muğla’nın Fethiye ilçesinde sınıf köşelerine ait Atatürk portresi, “Gençliğe Hitabe” ve “İstiklal Marşı”nın yazılı olduğu panolar Muzaffer Dontlu Caddesi, 561 Sokak’taki çöp tenekesi içinde ve çevresinde bulundu. Panoların Fethiye İmam Hatip Lisesi’ne ait olduğu ve oradan gelen görevlilerce atıldığı ileri sürüldü. Fethiye İmam Hatip Lisesi Müdürü Tevfik Engin, birkaç gün önce okulun deposunda temizlik yaptıklarını, ancak Atatürk posterlerinin yakındaki çöpe atılmasının mümkün olamayacağını söyledi. Duruma tepki gösteren Fethiyeli gençler atılan Atatürk posterlerini çöpten alarak evlerine götürdü. Avusturya Alevilik için öğretmen yetiştiriyor KADİM ÜLKER VİYANA Avusturya Viyana ve Innsbruck üniversiteleri ortaklaşa olarak, Innsbruck Üniversitesi bünyesinde Alevilik konusunda ders verecek öğretmenler yetiştirecek. Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu Basın Sözcüsü Ertürk Maral tarafından yapılan yazılı açıklamada, öğretmenlerin Alevilik İnanç Pedagojisi Master Programı çerçevesinde eğitilecekleri belirtildi. Maral, Innsbruck Üniversitesi’nce onaylanan ve Din Bilimleri Fakültesi bünyesinde kurulan kürsü aracılığıyla da Avusturya genelindeki orta dereceli okullarda Alevilik dersleri verileceğini belirterek “Alevilik dersleri ve kürsüsü ile inancımızın sonsuza kadar yaşamasının zemini oluşmuş bulunuyor. Aynı zamanda bu programda Alevilik konusunda bilimsel çalışmalar yapılacaktır” dedi. Epasaport sistemi çöktü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Günde yaklaşık 5 bin çipli pasaport dağıtılması planlanıyordu ama epasaport sistemi iki hafta içinde çöktü. Çipli pasaport ihalesi iptal edildiği için darphane, Emniyet’e yeni pasaport gönderemiyor. Pasaport Dairesi Başkanlığı’nda sınırlı sayıda kalan epasaport acil durumu olanlara veriliyor. İZMİR’DE ‘KAÇAKÇILIK’ GÖLGESİ AKP il başkanlığı bilmeceye döndü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu, gümrük kaçakçılığından adli sicil kaydı olduğu gerekçesiyle Konak İlçe Seçim Kurulu’nun AKP İl Başkanlığı’ndan düşürdüğü Ömer Cihat Akay’ın siyasi haklarını geri verdi. Akay’ın bugün koltuğunu Abdullah Tekbaş’tan devralacağı belirtildi. AKP’nin 9 Haziran’daki kongresinde başkanlığa seçilen Akay, Konak İlçe Seçim Kurulu’nun kararı nedeniyle mazbatasını alamamıştı. C MY B C MY B