19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP sözcüsü, İçişleri Bakanı Şahin’in Uludere konusundaki açıklamasını insani bulmadı 5 ne varsa satılır polisin gözleri önünde. Habur’dan kaçak mazot getirilir ve bunun adına “sınır ticareti” denilir. Uludere’de ölen 34 canın çoğunluğu 1617 yaşındaki çocuklardı. Bölgede bunlara katırcı denir... Peki bugüne değin, bu çocukları kullanan “büyük patronun” kim olduğunu İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin niçin açıklamadı? ??? 34 insanımızı yitirdik Uludere’de! Onlar bizim çocuklarımızdı... Toplum olarak acıyı bal eylemesini severiz şair Hasan Hüseyin gibi. Bakan Şahin ne diyor? “Ani gelişen bir olay... Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı verecek değil...” İçişleri Bakanı, olayın “özür dilenecek bir mahiyeti olmadığını” belirttikten sonra, iki köşe yazarının “adres gösterdiği” komutanı işaret ediyor: “Genelkurmay 2. Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu...” Böylece suçlu bulunuyor... Çünkü Tuğgeneral Kuğu, ağustos ayında tümgeneralliğe yükselecekti. Böylece önü kesilmiş oldu... Burada sorumlu olan AKP hükümetidir... Böyle bir durumda PKK’yle mücadele nasıl sürer söyler misiniz? ??? Bu ülkede akla hayale gelmeyecek şeyler yaşanıyor. Ergenekon davasının uzun süre tutuklu kalıp, şimdilerde tutuksuz yargılanan “terörist” teğmenleri, üsteğmenleri Güneydoğu’da PKK’yle silahlı mücadeleye giriyor. Böylesine “komik bir dava” olur mu? Uludere olayında sorumlu hem hükümet hem de TSK’dir... İstihbaratı ABD’nin verdiğini Pentagon doğrulamış, haberi yazan gazeteciler şöyle demiştir: “Yazdıklarımızın arkasındayız... Aksini söyleyen varsa kapımız açıktır...” Yurdumun insanı ne askeri faşizmi bilir ne de sivil faşizmi... Nedeni çok basit... Toplumumuz sözlü kültürden yazılı kültüre geçmemiştir. ??? 12 Eylül’den birkaç gün önce Erbakan Hoca’nın mitinginde 100 bin kişi vardı... 12 Eylül darbesi yapıldı, Kenan Evren Konya’ya gitti... Evren’in mitinginde de 100 bin kişi vardı! Peki 1982 Anayasası’na “evet” diyenlerin oranı kaçtı? Yazmayacağım, bilenler bilmeyenlere söylesin! Ve kurnazlara şöyle seslensin: “Gerçekten Türkiye’yi çağdaş, demokratik ve özgür bir toplum yapmak istiyorsanız yakın tarihle hesaplaşın!” Bakalım ne yanıt verecekler! Çelik bile kızdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in Uludere olayında yaşamlarını kaybedenlerle ilgili, “PKK’nin figüranları” nitelemesi ve “Özür dilenecek bir şey yok” şeklindeki açıklamaları AKP’yi karıştırdı. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Bakan Şahin’i eleştirmek için Anadolu Ajansı’na (AA) özel açıklama yaptı. Çelik, “Sayın Bakan’ın bu yaklaşımını ve üslubunu insani bulmuyoruz” dedi. Çelik, açıklamasında, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i, Uludere olayıyla ilgili açıklamaları nedeniyle sert bir şekilde eleştirdi. Çelik, Şahin’in öldürülen 34 vatandaşı “PKK’nin figüranları” diye nitelemesine, “PKK’nin kaçakçılıktan beslenmesi ve kaçakçılıktan pay alması, sadece rızkını kazanmaya çalışan ama illegal yolla da olsa ekmek parası çıkarmaya çalışan bu insanları PKK’nin figüranları yapmaz” ifadesini kullandı. Çelik, Uludere’de yaşamlarını yiti Faşizmin Kanlı Yüzü... Bir bahar gecesi darmadağınık ve acılarla yaşamın içinde olmak kötü bir şey... Ülkemizde yaşanan acılar ve bildiğimiz halde saklamaya çalıştığımız Güneydoğu gerçeği ve orada yaşayan insanlarımız... Masamın başında otururken “Ne yazmalıyım” sorusu takıldı aklıma ve uzun uzun düşündüm... Kararımı vermiştim... Bugün faşizmin kanlı yüzünü, devlet içinde örgütlenen silahlı güçleri, 90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetleri, 12 Eylül davasını yazacaktım... Kafa karıştıran bir yazı olacaktı. Çünkü faşizm salt askeri darbeler sonrası olmuyor. Adına ister “devlet içinde çeteleşme”, ister “derin devlet”, ister “gladyo” deyin, bu eli kanlı yapılanma açığa çıkarılmıyor. TBMM’de bugüne değin kanlı olayları araştırmak için çok komisyon kuruldu, raporlar hazırlandı... Uğur Mumcu, Susurluk ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu... Bu komisyonlara askerler çağırıldı, eski MİT müsteşarları... Hangisi gitti TBMM’ye? Hiçbiri gidip ifade vermedi... ??? Onlardan kimileri tutuklu bugün! Kimileri ise dışarıda... Böyle bir ülkede Uludere olayı aydınlığa kavuşur mu? Devlet, yavrularını yitiren o insanlardan özür diler mi? Kahramanmaraş, İzmir İnciraltı, Sivas, Çorum, Gazi Mahallesi kıyımlarında özür diledi mi? Ben 12 Eylül davasının faso fiso olduğuna inanıyorum... Ergenekon da iyice sulandırıldı... Ergenekon bir torbaya dönüştü. Danıştay saldırısının katili, Akın Birdal’a suikast yapanlarla birlikte, başta Mustafa Balbay, Soner Yalçın, Tuncay Özkan, bilim insanları, deniz subayları vb. Ergenekon torbasının içine konuldu. Bu dava ne zaman biter, siz hesap edin... Demokratik bir hukuk devletinde sapla saman birbirine karıştırılmaz. Soner Yalçın ve Odatv davasının iddianamesini baştan sona üç kez okudum, haberciliğin dışında hiçbir şey yok. ??? Ahmet Şık ve Nedim Şener bir yıla yakın süre tutuklu yargılandılar. Bugün Uludere’yi konuşuyoruz... O yörede kaçakçılık yapıldığını devletin sivil, askeri, tüm istihbarat birimleri biliyor. Salt o yörede değil, Urfa’nın göbeğindeki alanda akşam saatlerinde tezgâhlar kurulur, yabancı sigaradan viskiye kadar, İÇİŞLERİ BAKANI, TEMİZ KİRLİ KAN AYRIMI YAPTI, ÇELİK’E DE ÜSTÜ ÖRTÜLÜ YANIT VERDİ Biri İdris Naim Şahin’i durdursun SAKARYA (Cumhuriyet) Uludere’de 34 yurttaşın bombalama sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin yaptığı değerlendirmelerle tepki çeken İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, yine tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. Şahin, Sakarya’nın Hendek ilçesinde Polis Bakım ve Yardım Sandığı tarafından kurulan su tesislerinin açılışını yaptı. Burada yaptığı konuşmada askeri, polisi ve jandarmayı değerlendirirken kimsenin “moral bozucu” davranmamasını isteyen Şahin, ortada iki kan bulunduğunu belirterek, “Biri temiz biri kirli kan” ifadesini kullandı. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik’in “Açıklamalarını insani bulmuyoruz” yönündeki değerlendirmesine de üstü kapalı göndermelerde bulunan Şahin şunları söyledi: “Yaptığımız iş ne olursa olsun birbirimizi değerlendirirken de mutlaka bu ülkenin yüksek menfaatleri itibarıyla değerlendirmek durumundayız. Kimsenin kimseye diz altından, bel altından birtakım fark edilmez zannettiği yöntemlerle engel olmaya, ön kesmeye hakkı olmamalıdır.” Bu arada, Şahin’i protesto eden 6 öğrenci gözaltına alındı. ren insanların acılarını paylaştıklarını, başsağlığı dileğinde bulunduklarını, başta Başbakan Tayyip Eroğan olmak üzere yetkililerinin de konuya böyle yaklaştıklarını belirterek Bakan Şahin’i şu sert ifadelerle eleştirdi:“Sayın Bakan’ın dünkü üslubunu ve yaklaşımını doğru bulmuyorum, ayrıca in sani de bulmuyorum. Burada bir yanlışlık var ki, burada bir hata vardı ki mesele şu anda yargıya intikal etmiştir. Esasen hükümetin bu insanlara tazminat öngörmesi, tazminat ödemesi de bu insanların terörist olmadığını veya PKK’nin figüranları olmadığını göstermektedir. Sayın İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin’in dün bir televizyon programında Uludere ile ilgili yaptığı açıklamaların önemli bir bölümüne katılmıyorum. Sayın Bakan’ın üslubunun ve yaklaşımının AKP hükümetine ve AKP’ye ait bir yaklaşım ve üslup olmadığı da ortadadır.” SORUŞTURMA SAHİPSİZ Uludere’de ne fail var ne de ifade ? İçişleri Bakanı’nın, ölenleri figüran olarak nitelendirdiği Uludere katliamına ilişkin soruşturmada bir arpa boyu yol alınmadı. Beş ay önce açılan soruşturmada tek bir askeri ya da sivil yetkilinin ifadesine başvurulmadı. İLHAN TAŞCI ANKARA Köylülerin “terörist” olduğuna ilişkin istihbaratın “milli kaynaklardan mı, ABD’den mi alındığı” tartışmalarına neden olan Uludere katliamıyla ilgili soruşturmada hiçbir “fail ya da şüphelinin” belirlenmediği gibi tek bir tümce ifadenin de alınmadığı ortaya çıktı. Uludure katliamının 5 aydır sürdürülen soruşturmasında bir arpa boyu yol alınamadı. 28 Aralık 2011 tarihinde Uludere’de yaşanan katliam ve sonrasıdaki ağır aksak soruşturma süreci şöyle gelişti: Düne kadar “vur” emrini kimin verdiği sorusuna yanıt aranan olaya ilişkin Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “2011/1019” numaralı dosyayla soruşturma başlatılmıştı. Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı yaklaşık iki ay sürdürdüğü soruşturmada, mağdurlar ile görgü tanıklarının ifadelerinı almıştı. Ancak sorumlu anlamında tek bir askeri ya da sivil yetkilinin ifadesine başvurulmadı. Uludere Savcılığı yazdığı “görevsizlik” kararıyla dosyayı Diyarbakır Özel Yetkili Başsavcılığı’na gönderdi. Görevsizlik kararında, “terör ve örgütlü suçlara” bakmakla görevli özel yetkili savcılığa dosyanın neden gönderildiği belirtilmemişti. Şubat ayından itibaren katliama ilişkin soruşturma Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı bünyesinde toplanan ve “2001/3590” numarayla yürütülen dosyaya ilişkin gizlilik kararı da alınmıştı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı müfetişleri ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri tarafından izlenen insansız hava aracına ait 4 saatlik görüntüleri alan Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’nın da aradan geçen bunca zamana karşın tek bir askeri ya da sivil yetkilinin ifadesine başvurmadığı bildirildi. Kaynaklar, istenmesine karşın henüz özel yetkili savcılığa ulaşmayan bilgi ve belgelerin de bulunduğunu söyledi. “İnsansız hava aracının aktardığı görüntüleri değerlendiren, bombalama talimatını veren, harekât planı kapsamında bombalamayı gerçekleştirenlere” yönelik yürütülmesi beklenen soruşturmada, herhangi bir şüpheli ya da fail belirlemesinin de henüz yapılmadığı bildirildi. Uludere’deki katliamla ilgili “olay yeri incelemesi” de bir skandala dönüşmüştü. Olayın ardından savcılığın bölgeye gittiği ancak “havadan keşif tutunağı” düzenlediği ortaya çıkmıştı. Bunun gerekçesi olarak da “halkın toplanması ve terör bölgesi” olması gösterilmişti. CHP’li İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, düzenledikleri basın toplantısında AKP’li TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün’ü protesto etti. (Fotoğraf: AAEVRİM AYDIN) İnsan Hakları Komisyonu’nun AKP’li Başkanı CHP’lileri konuşturmadı TBMM’de Uludere krizi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in skandal açıklamalarıyla bir kez daha gündeme oturan Uludere olayıyla ilgili komisyonda söz almak isteyen CHP’li üyeleri konuşturmayınca sert tartışma çıktı. Üstün, CHP’lilerin toplantıyı terk etmesinden sonra Uludere konusunda hem kendisi konuştu hem de AKP’li üyelere söz verdi. “Kadına ve aile bireylerine yönelik şiddet”le ilgili alt komisyon raporunu görüşmek üzere toplanan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda “Uludere” krizi yaşandı. CHP’li komisyon üyeleri, Uludere ile ilgili gelen son açıklamalar ve bu konuda kurulan alt komisyon çalışmalarıyla ilgili söz almak istedi. Komisyon Başkanı Üstün’ün “gündem konuşulurken görüşlerinizi söylersiniz” diyerek söz vermek istemeyince CHP’li Levent Gök, “bölmeyeyim şimdi konuşayım” diye itiraz etti. Ancak Üstün gergin ve sert bir tonda “O zaman gündeme geçemiyoruz” diyerek karşılık verdi. Üstün’ün gündemdeki konuyu görüştürmemek için taktik geliştirmekle suçladığı CHP’li üyeler, oylama talepleri de kabul edilmeyince salonu terk etti. Daha sonra basın toplantısı düzenleyen CHP’li komisyon üyeleri, Üstün’ü protesto etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, AKP’nin, en meşru zemin olan TBMM’de Uludere konusunu konuşturmak istemediğini belirterek, hem Üstün’ü, hem CHP: Şahin istifa etmeli CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ya istifa etmesi ya da görevden alınması gerektiğini söyledi. Güler, “Hükümet, ülkemizin sınırlarını korumaktan acizdir. Hükümet eliyle çaresizliğe teslim edilmiş insanlarımızın kaçakçılık yapmalarına göz yuman yine hükümetin kendisi olmuştur. Hükümet, kaçakçılığın işbirlikçisi durumuna düşmüştür. ‘Biz Uludere’de yaşamını yitiren 34 kişiyle ilgili olarak yapacağımız her şeyi yaptık’ diyen birine, ülkemizin ve insanımızın güvenliği teslim edilemez” dedi. B A Ğ I M S I Z V E K İ L E T E RÖ R Ö RG Ü T Ü Ü Y E L İ Ğ İ S U Ç L A M A S I de önceki günkü açıklamaları nedeniyle Bakan Şahin’i kınadıklarını ifade etti. Üstün’ün, kendi gündemini komisyona dayattığını kaydeden Tanrıkulu, “Uludere’de bir katliam yaşanmıştır ve bu insanlığa karşı suçtur. Hükümet bundan hukuken ve siyaseten sorumludur” dedi. CHP’lilerin komisyonu terk etmesinden bir süre sonra MHP’li Komisyon Üyesi Yusuf Halaçoğlu, Uludere konusunda komisyondan bazı bilgilerin saklandığını belirtti. Bunun üzerine Üstün, Uludere ile ilgili alt komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek savcılıktan belgeleri beklediklerini kaydetti. BDP’li Ertuğrul Kürkçü ise AKP’li Oya Eronat’ın “Sen de PKK’yi temsil ediyorsun o zaman” sözlerinin ardından komisyonu terk etti. Leyla Zana’ya 10 yıl hapis ve kamu haklarından men işlediği gerekçesiyle 45 yıl, “Terör örgüDİYARBAKIR tü üyesi olmak” suDiyarbakır 5. Ağır Ceçundan da 10 yıl olza Mahkemesi, 9 ayrı mak üzere toplam 55 konuşması nedeniyle yıla kadar hapis cezaDiyarbakır Bağımsız sı istendi. Zana’nın Milletvekili Leyla Zaavukatı Gümüş, müna’ya, “Terör örgütü vekkilinin milletvekiüyesi olmak” suçun ? Diyarbakır 5. Ağır Ceza li olması nedeniyle Mahkemesi, Leyla Zana davanın durdurulması dan 10 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca Za hakkında “terör örgütüne ve bunun TBMM’ye na’yı seçme ve seçilgerektiğiüye olmamakla birlikte bildirilmesi me ehliyeti ile diğer sini ifade etti. yasi ve kamu hakları örgüt adına suç işlemek” Mahkeme heyeti, nı kullanmaktan men ve “propaganda yapmak” verdiği kısa aranın aretti. dından Leyla Zana’nın suçlamalarıyla açılan Diyarbakır 5. Ağır “terör örgütüne üye Ceza Mahkemesi’nce davada suçu ‘terör örgütü olmamakla birlikte 4 Aralık 2008’de “te üyesi olmaya’ çevirerek 10 örgüt adına suç işlerör örgütüne üye olmek”ve 9 kez “terör yıl hapis cezası verdi. mak” suçundan 10 yıl örgütünün propahapis cezasına çarptıgandasını yapmak” rılan Zana’nın cezası “eksik sa suçundan cezalandırılması istemiyvunması” nedeniyle Yargıtay 9. le kamu davası açılmış ise de yapıCeza Dairesi tarafından bozulmuş lan yargılama neticesinde sanığın tu. Bozma kararı üzerine yeniden eylemlerinin ve faaliyetlerinin bir bübaşlayan yargılamaya Zana katıl tün halinde “terör örgütü PKK mazken avukatı Fethi Gümüş hazır üyeliği boyutuna ulaştığı” gerekbulundu. Cumhuriyet savcısı müta çesiyle Zana’nın TCK’nin 314/2. laada, Zana’nın katıldığı her mi maddesinde yer alan “terör örgütü ting, toplantı ve basın açıklamasın üyesi olmak” suçundan 10 yıl hapis da terör örgütünün istemlerine uya cezasına çarptırılmasına karar verdi. rak, propaganda kastını aşıp “terör Mahkeme ayrıca Zana’yı seçme ve örgütüne üye olmamakla birlikte seçilme ehliyeti ile diğer siyasi ve kaörgüt adına suç işlemek” suçunu iş mu haklarını kullanmaktan men etlediğini savundu. Mütalaada, Zana ti. Zana’nın avukatı Fethi Gümüş, hakkında, 9 kez “terör örgütünün mahkemenin verdiği kararı derhal propagandasını yapmak” suçunu temyiz ettiklerini açıkladı. MAHMUT ORAL ‘Askerlerle ilgili işlem yok’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet)Şırnak’ın Uludere ilçesi Irak sınırında düzenlenen hava operasyonunda 34 kişinin ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri, Genelkurmay Başkanlığı ve MİT dahil bir çok kurumdan istenen belgelerin beklendiğini belirterek Genelkurmay’ın da belgeleri ilgili komutanlıklardan istemesi nedeniyle sürecin uzadığını kaydetti. Operasyon emrini verdiği iddia edilen komutanlar dahil hiçbir askeri yetkiliyle ilgili çalışmanın olmadığını belirten savcılık yetkilileri ancak basında yer alan bütün haber ve köşe yazılarının klasörlere alındığını kaydetti. Şahin, İrez ve Ağar’ı işaret etti İçişleri Bakanı’nın açıklamasının ardından gözler harekât başkanı ve bölgedeki filo komutanına çevrildi BARKIN ŞIK ANKARA İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’nin “Uludere’deki ‘vur’ emrini Hava Kuvvetleri Komutanlığı verdi” yönündeki sözleri, dikkatlerin Hava Kuvvetleri Harekât Başkanı Tümgeneral Ateş Mehmet İrez ve operasyonu düzenleyen Diyarbakır’daki filoların komutanı 2. Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Veysi Ağar’a çevrilmesine neden oldu. Uludere’de 34 köylünün ölümü ile sonuçlanan hava bombardımanı ile ilgili tartışmalar Bakan Şahin’i açıklamaları üzerine yeniden alevlendi. Şahin’in olayda vur emrinin Hava Kuvvetleri Komutan lığı’ndan geldiğini açıklamasına karşın, medyada Genelkurmay 2. Analiz Daire Başkanı Kara Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu’nun adı ön plana çıktı. Bombardımanı gerçekleştiren Diyarbakır’daki 181’inci Üs Filo Komutanlığı, 2. Hava Kuvvet Komutanı Korgenel Veysi Ağar’a bağlı. Ankara’da 181. Filo’ya vur emrini verebilecek olan kişi ise Hava Kuvvetleri Harekât Başkanı Tümgeneral İrez. Bombardımanı gerçekleştiren pilotların, yazılı emir ile havalandıkları ve hedef bölgesine ulaşınca ayrıca “ateş izni” istedikleri öğrenildi. Askeri kaynaklar, “Uludere’deki olayla ilgili hata zincirinin son halkası pilotlardır” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle