Katalog

23 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Uludere’de topu bürokratlarına atarak sorumluluktan kaçtığını söyledi 5 çıkaramadıkları için Erdoğan’ın posterlerini taşıyarak içlerini dökmüşlerdi. Zaman çabuk geçiyor... Eh, demokrasimiz de tıkır tıkır işliyor... 500 üniversiteli genç tutukluymuş, gazeteciler zindandaymış, milletvekilleri içeride yatıyormuş, işsizlik artıyormuş, terör belası sürüyormuş... Boş ver paşam, boş ver! Gemisini yürüten kaptan bu devirde... Çilalı taş devrini yaşıyoruz sanki, parlatabildiğin kadar parlat... ??? Sarığı, kara çarşafı, tesettürü millete “tıkır tıkır işleyen demokrasi” diye yuttur, ABD’den aldığın Uludere katliamı istihbaratını gizle, “vur emrini” kimin verdiğini söyleme. Tıkır tıkır işleyen demokrasilerde olur böyle şeyler... KKTC kurulduğundan bugüne değin hiçbir İsrail Başbakanı Güney Kıbrıs Rum kesimine gitmedi ama üç ay önce inadına ziyaret etti. İsrail, kardeş Azerbaycan’la da yakın ilişkiler içinde, bilmeyenler için söyleyeyim. İsrail Başbakanı Netanyahu Türkiye’ye şu mesajı veriyor: “Ben bölgede seninle işbirliği yapmadan da yaşayabilirim, haberin olsun!” Devlet adamlığının kitabında “delikanlılık” yazmıyor. Bu delikanlılık Fransa’da sökmedi, Sarkozy’nin tüm kurnazlığına karşın. Libya’yı o bombaladı NATO güçlerinden önce, yakın dostu Kaddafi’yi devirmek için. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise sandığa gömüldü. ??? Ne savaş çığırtkanlığı ne de delikanlılık. Malatya’ya füze kalkanı, Suriye, Irak, İsrail’le aramızın bozuk olması, Netanyahu’nun Kıbrıs Rum kesiminde 10 milyar dolarlık doğalgaz santralı yatırımı, 10 bin işçinin tümünün ülkesinden gelmesini şart koşması... Güney Kıbrıs’ta “küçük İsrail” kurulacağını, 50 bin kişinin geleceğini Ada’daki Rumlar söylüyor, ben değil. Bu olup bitenleri salt izliyoruz... Umurumuzda değil! Demokrasimiz tıkır tıkır mı işliyor, fıkır fıkır mı, yoksa şıkır şıkır mı, kararı siz verin! Sakın ola ki şu deyişi unutmayın: “Görünen köy kılavuz istemez!” ‘Kukla mısın?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere’de istihbarat tartışmasıyla ilgili olarak “Genelkurmay, Başbakan’ın basın ofisi mi, sözcüsü mü” diye sorarken “Başbakan, sonradan haberim oldu, diyor. Bu vahim itirafı yapan Başbakan’ın o koltukta bir saat bile kalmaması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı açıklamalar özetle şöyle: Genelkurmay sözcü mü?: Ben defalarca sordum, Uludere’de istihbaratı nereden aldınız, diye. Kankası oldukları yabancı devletlerin istihbarat servislerinin oyuncağı oldular mı, olmadılar mı öğrenmek için. MİT, ben vermedim, dedi. Genelkurmay, Meclis’te komisyona, istihba ? Uludere konusunda Erdoğan’ın ‘’Operasyondan sonra benim haberim oldu’’ sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu ‘’Bu vahim itirafı yapan Başbakan’ın o koltukta bir saat bile kalmaması lazım. Sen nasıl bir başbakansın, yoksa o koltukta kukla mısın?’’ diye konuştu. ratın tamamı milli kaynaktan, diye rapor gönderdi. Ben Başbakan’a soruyorum, Genelkurmay cevap veriyor. Genelkurmay Tayyip Erdoğan’ın basın ofisi mi? Yanıt verecek olan siyasi otoritedir, onun sözcüsü konumunda olan Genelkurmay cevap veriyor. Basın sözcüsü çıkacak, tamamı milli kaynak diyecek... Ne oldu, tamamının yalan olduğu çıktı meydana. İstihbarat yabancı ülkelere endeksli olursa geleceğiniz taşeronluktur. İstifa çağrısı: Başbakan, operasyondan sonra benim haberim oldu, dedi. Bu vahim itirafı yapan Başbakan’ın o koltukta bir saat bile kalmaması lazım. Sen nasıl bir başbakansın, yoksa o koltukta kukla mısın? İstihbaratın kaynağı belli oldu. Şimdi ikinci soru: Bombalama talimatını kim verdi? Sıyırmak istiyor. Senin haberin olup olmadığını bilmiyorum, ama sorumluluğun var. Sorumluluğu birilerine atmak istiyor. Bir başbakan kendisine bağlı kurumlara nasıl iftira atar? Git o zaman halktan özür dile. Ben bu ülkeyi yönetemiyorum, aciz bir başbakanım de. Bu haber Obama’yı zor duruma düşürmek için yazılmış. Taşe ronluktan koruyuculuğa! Sana ne Obama’dan? Tutuklu milletvekilleri: Üç grup başkanvekili uzlaştı, bastılar imzayı Cemil Çiçek’in eline verdiler. Ne oldu? Bu kez özel görevli mahkemeleri devreye koymadılar, AKP’nin MYK’si devreye girdi. Neymiş, anket yapmışlar yüzde 65 tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasını istemiyormuş. Anketle milletvekili hapse atıp, anketle çıkaracaksınız böyle bir demokrasi anlayışını dünyanın hangi ülkesinde anlatırsın? Tam bir siyasi ahlaksızlık örneği. Memurlara zam: Sendikacılık oynuyorlar. Sen sarı sendikacısın arkadaş. Memura gözdağı veriyorlar. Memurların eylemlerini destekliyoruz. TERÖR SORUNU Demokrasimiz Tıkır Tıkır, Şıkır Şıkır... Başbakan Erdoğan’ın sözlerini mırıldanıyorum, anılarda kalan bir şarkı, şiir gibi: “Türkiye’yi büyütecek olan, tıkır tıkır işleyen bir demokrasidir!” Erdoğan, Pakistan gezisine çıkacağı için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlemeden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 67. Genel Kurulu’ndan ayrılırken epey alkış aldı bu sözleriyle. Ne de olsa delikanlı bir devlet adamı, sıkıysa alkışlamasınlar! Başbakan Pakistan’da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’yla birlikte savaş örgütü NATO zirvesi için Chicago’daydı. Gündemde Afganistan’ın işgali, füze kalkanı, işbirliğinin güçlendirilmesi, savaş bütçesinin üye ülkeler tarafından paylaştırılması falan vardı. ??? İşte ne olduysa tam bu sırada oldu... Bir haber bomba gibi patladı: İsrail, Akdeniz’e döşenecek boru hattı ve Limasol’da kuracağı doğalgaz santralı karşılığında, Rumlardan 2030 bin komando askerini yerleştireceği askeri üs talep etmişti. 10 gün önce İsrail, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hava sahasına savaş uçaklarıyla girip bunalım yaratmıştı. Sabah gazeteye gelirken bu olup bitenleri düşündüm. Neler olup bittiğini benim yurdum insanı bilmiyordu. O, günlük geçim tasasına düşmüştü. Öğretmenler, memurlar gece taksi şoförlüğü yapıyor, yoksullar kömür ve gıda yardımı bekliyorlardı. İsrail, “Van münit” restinin öcünü almak için kollarını çoktan sıvamıştı. ??? Mavi Marmara gemisi Gazze’ye yardım için bir ülkenin karasularına girebilir miydi? Uluslararası deniz hukuku ortada dururken, böyle bir eylem günahsız insanların canını almış, Erdoğan da “van münit” restini Davos’ta çekince kendisini Ortadoğu’nun lideri sanmıştı. Baskıcı rejimlerde ezilen, horlanan Arap halkı, seslerini ‘40 yıldır silahla çözülmüyor’ Kılıçdaroğlu, terörle mücadele konusunda tüm partilerin ortak çaba harcaması gerektiğini belirterek konuyu bir komisyonda tartışalım çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, “Terör sorunu toplumun desteğiyle çözülür. Tüm siyasi partiler ortak çaba harcamalı. Silahla olmuyor. 40 yıldır deniyoruz, çözülmüyor. İlk raporu biz yazdık. Bizim önerilerimizi eksik bulabilirsin, yanlış bulabilirsin. Bir sen öneri getir. Destek verilecekse biz ona da varız. Biz bunları tartışıyoruz, ülkede ne oluyor. 4 yiğidimizi daha toprağa verdik. Şehit analarının ellerinden öpüyorum. Bize söyledikleri bir cümle var. Bu ne zaman bitecek. Peki kim çözecek? Bizim çözümümüzü söyledik. Gerçekten analar ağlamasın istiyorsak toplumsal uzlaşmayla parlamentonun dışında ikinci bir komisyon kuralım. Başbakan hâlâ ne olduğunu anlamıyor. Biz sorunları büyütmek için sorunlardan yararlanmak için değil, sorunları çözmek için yola çıkıyoruz. Hedefimiz budur’’ dedi. Bektaş’ın ödülü geri alınamadı ? İstanbul Haber Servisi Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, 26 Nisan 2012’de TBMM’ye verdiği dilekçe ile sendikalı oldukları için işten çıkarılan HEY Tekstil işçilerinin patronu Aynur Bektaş’a 2010’da TBMM tarafından verilen “Üstün Hizmet Ödülü”nün işçilerin ağır ve kötü koşullarda çalıştırılması ve toplu iştan çıkarmalar yapıldığı gerekçesiyle geri alınmasını talep etti. Meclis Başkanvekili, AKP’li Mehmet Sağlam imzasıyla gönderilen yanıtta, ödülün geri alınamayacağı ifade edildi. ÖDP’nin il başkanı Gündoğan ? İstanbul Haber Servisi ÖDP’nin İstanbul 7. Olağan İl Kongresi 20 Mayıs’ta Ses Tiyatrosu’nda gerçekleşti. Avni Gündoğan il başkanı olarak seçilirken kongrenin sonuç bildirgesi de açıklandı. İstanbul’un hızla yeniden yapılandırıldığının altı çizilen bildirgede, şöyle denildi: “ÖDP İstanbul İl Örgütü, taşeron çalıştırılan, güvencesiz ve sosyal haklardan yoksun yaşayan işçi ve emekçilerin, hakları için mücadele edecekleri zeminleri yaratmayı önüne görev olarak koymaktadır.” Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında, 19 Mayıs bayramı kutlamalarına dikkat çekerken kürsüden bir fotoğraf gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Atatürk heykeli var, polisler heykeli koruma altına almışlar. Atatürk’ü çok sevdikleri için değil, kim çiçek, bir buket karanfil koyacak diye engellemek için. AKP’nin 19 Mayıs anlayışı budur” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Yetki gaspı davalık Günaydın, İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanlarının yetkilerini valilere devretmesinin hem yasalara hem de anayasaya aykırı olduğunu söyledi EMRE DÖKER TBB’DEN ‘AVUKATSIZ SAVUNMA’YA TEPKİ BDPli başkana 20 ay hapis ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büorsu) KCK davasından tutuklu bulunan Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle dün hâkim karşısına çıktı. Atalay’ın Kürtçe savunma yapmak istemesi üzerine mahkeme, duruşma tutanağına, “Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dilde konuştuğu görüldü” yazdırdı. Mahkeme heyeti, sanık Atalay’ı “ 1 yıl 8 ay hapse mâhkum etti. İZMİR Bütünşehir Yasası çıkmadan İçişleri Bakanlığı genelgesiyle yetkileri valiliklere devredilen yaklaşık bin belediyeden 200’ünün CHP’li olduğunu belirten CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Bu belediyelerimizin tamamına dava dilekçesi gönderdik. Yetki gaspına karşı çıkacağız” dedi. Günaydın, AKP’nin hazırladığı Bütünşehir Yasası’nın TBMM’nin ilgili komisyonlarına geldiğini, bu yasayla belde belediyelerin kapanacağına dikkat çekti. Daha yasa çıkmadan İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle, seçilmiş belediyelerin yetkilerini valiliklere devrettiğini anımsatan Günaydın, bu genelgenin, hem yasalara hem de anayasa aykırı olduğunu belirterek “Bu uygulama AKP’nin diktacı zihniyetinin göstergesidir” dedi. Bütünşehir Yasası’nın TBMM’den geçmesi durumunda kapanacak bin belde belediyesin 200’ünün CHP’li olduğuna da dikkat çeken Günaydın, genelgenin iptali için hazırladıkları dava metnini belde belediyelere gönderdiklerini, CHP’li belediyelerin yetkilerini geri almak için dava açacaklarını da açıkladı. ‘Adil yargılanma ortadan kalkar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği (TBB), Ceza Muhakemeleri Yasası’nın (CMK) 188. maddesinde değişiklik yaparak mahkemelerin savunma avukatının yokluğunda karar açıklamasının önünü açan yasa tasarısına yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile anayasanın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına göre; herkesin, davacı veya davalı olarak iddia ve savunma, kendisini bir avukat aracılığıyla savunma hakkına sahip olduğu anımsatıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Değişiklik, her şeyden önce adil yargılanma hakkını yok saymaktır. Dahası bu düzenleme, yargılama faaliyetinde savcı ile savunma makamlarının eşit koşullarda olmalarını öngören silahların eşitliği ilkesine, adaletin gerçekleşmesi ve adalete erişim ilkelerine, hukuk devleti ilkesine, yargının demokratik işleyişi ilkesine açıkça aykırıdır. Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesinden daha çok yargı hizmetlerinin savunmasız bırakılması amacına ve dolayısıyla adaletin sakatlanmasına hizmet edecek olan bu düzenlemeyi kişi hak ve özgürlüklerine aykırı gördüğümüzü belirtiriz.” Özcan, CHP İl Başkanı seçilen Salıcı‘yı ziyaret ederek birlik mesajı verdi ‘Kaybeden olmadı’ İstanbul Haber Servisi CHP Bundan sonraki süreç34. Olağan İstanbul İl Kongrete hep birlikte CHP’yi si’nde başkan adaylığı için yarışan iktidara taşıyacağız” Ali Özcan, il başkanı Oğuz Kaan diye konuştu. Salıcı’yı makamında ziyaret etti. nemli olan Özcan, “Bugün buraya başkanıpartinin başarısı’ mızın, yönetimimizin emrine girmeye geldik. Bundan sonraki Salıcı ise kongre süresüreçte hep birlikte CHP’yi ikcinde ve sonrasında Ali tidara taşıyacağız” dedi. Özcan ile görüşmeye deCHP İstanbul İl Kongresi’nde vam ettiğini belirterek başkanlık için Oğuz Kaan Salışöyle konuştu: “CHP cı ile yarışan Ali Özcan berabekültüründe kazanan ve rinde bir grup ile dün Şişhakaybeden olmaz. Bir ne’deki CHP İstanbul İl Baş Ali Özcan, kongrede yarıştığı CHP İl Başkanı Oğuz Kaan kişiye görev verilir, dikanlığı’na gelerek yeni yönetime Salıcı’yı (sağda) bir grup partili ile il merkezinde ziyaret etti. ğeri de örgüt adına çabaşarı dileklerinde bulundu. lışır. Önemli olan parti müzdeki yerel seçimlerde parti taba başarısıdır. CHP’liler birbirinin dosalışmaya hazırız’ nı birlik, bütünlük ve dayanışma tudur, yoldaşıdır. Birbirini kıyasıyla Ali Özcan ve Oğuz Kaan Salıcı baş ba bekliyor. Bugün buraya hem başka eleştirebilir, ama 13 Mayıs’ta yapılan şa yaklaşık yarım saat görüştükten son nımızı kutlamak hem de emrinde ol kongre 14 Mayıs sabahı sona ermişra gazetecilerin karşısına çıktı. Oğuz Ka duğumuzu söylemek için geldik. Yıl tir, onun üzerinden hesap yapmanın an Salıcı seçildikten sonra örgütten ay lardır İstanbul, AKP ve zihniyetinde CHP’ye getirisi yoktur. Önümüzderışma olmaması yönünde beklentiler yönetiliyor. İstanbul’un yeniden umu ki dönemden itibaren Ali Özcan’ın olduğunu anlatan Özcan, “Bugün ör dunun sosyal demokratlar olduğunu bilgi, birikim ve deneyimine uygun bir gütün verdiği bir görev var. Önü göstermek için çalışmaya hazırız. görevle çalışmak istiyoruz.” ‘Ö AKP’Lİ ÜYEDEN İLGİNÇ YORUM Patlayıcı değil sabun yapacakmış ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) El Kaide terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla hakkında dava açılan 7 sanığın yargılanmasına başlandı. Sanıklardan Deniz Koçak, Konya’daki evinde patlayıcı madde yapımında kullanılan kimyasal malzemeler bulunmasına ilişkin, “Onlarla aileme yardım için sabun yapacaktım” diye savunma yaptı. ‘Eşcinsellik hastalık’ AYŞE SAYIN ‘Ç ANKARA Yeni anayasanın “Temel hak ve özgürlükler” bölümünün “Eşitlik” başlığı altında BDP’nin “cinsel kimlik” kavramına AKP’liler ilginç gerekçelerle itiraz etti. BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in başkanlığında önceki gün toplanan Yazım Alt Komisyonu’nda “Eşitlik” başlıklı 3. maddedeki “cinsel kimlik” kavramı konusundaki uzlaşmazlık aşılamadı. Geçen hafta toplanan üst komisyonda ise “cinsel yönelim ve cinsel kimlik” konusunda ilginç bir tartışma yaşandığı ortaya çıktı. BDP’nin “Ayrımcılık Yasağı” başlığı altında “cinsel yönelim hakkı ve cinsel kimlik” kavramının konulması konusundaki ısrarına AKP’liler “genel ahlak” gerekçesiyle karşı çıktı. AKP’li üyeler ise bu ifadeyle “eşcinselliğin meşrulaştırılmış olacağını” savundu. AKP’li bir komisyon üyesi çocuğunun eşcinsel olması durumunda “doktora” götüreceğini belirtince Önder, “Bu bir hastalık değil, dünya biliyor” dedi. CHP ise cinsel kimlik konusunda BDP’ye destek verdi. C MY B C MY B