22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2012 SALI 4 HABERLER Başbakanlık’ın yeni binasının inşaatı için, ‘yüksek güvenlik’ gerekçesiyle ‘davet’ usulüyle 10 firma çağrıldı ‘Muti’ Gençlik 18 Mayıs Cuma günü, medyamızın yüz akı programlarından “Medya Mahallesi”nde, basınımızın genç kalemlerinden ve bilim adamlarından dostum Özgür Mumcu konuktu. Programda bir ara söz, Recep Tayyip Bey’in Müslüman bir gençlik istediği noktasına geldi. O sırada düşündüm: Başbakan, gerçekten Müslüman bir gençlik istiyor muydu? “Dinine ve kinine sahip çıkan bir gençlik” dediğine göre kuşku olmaması gerek. Dini anladık da, kine sahipten murat ne ola ki? Her neyse, Başbakan laik eğitimi gömmek niyetinde, ne yapmak istediğini de dinine sahip bir gençlik yetiştirme amacıyla açıklıyor. Çağdaş eğitimin, ki kaçınılmaz olarak laiktir, amacı düşünen, sorgulayan, araştıran, kuşkucu, her şeyin değişebileceğini düşünerek, kendi birikimlerini, bilgilerini de gerektiğinde zamanın mihenk taşına vuran kuşaklar yetiştirmektir. Sorgulayıcı olmayan, ister ilahi olsun ister siyasi, ister milli, kutsallık zırhı arkasına saklanmış dokunulmazlara yer veren eğitim, hiçbir zaman laik olarak nitelenemez. ??? Laik eğitim yalnız dinsel dogmalara değil, her türlü dogmaya karşıdır. Öyle olunca da, laik eğitim ile yetişmiş öğrenciler kolay kolay boyun eğmezler, sorgularlar, tartışırlar. Başbakan böyle bir eğitimi istemediğini, gerekçelerini belirtmese bile açıkça söylüyor. Yani Başbakan laik bir eğitimi istemediğini açıkça söylüyor, ama bunu neden istemediğini açıkça söylemiyor. Laik eğitim ile de dinine bağlı nesiller yetiştirmek mümkündür. Türkiye’de eğitimin laik olduğu dönemde yetişenler Müslüman değiller miydi? Ya da Batı ülkelerinin laik eğitimiyle yetişmiş insanları dinsiz mi oldular yıllarca? Tabii ki hayır, zaten mesele aslında, başka bir noktada düğümleniyor. Ne istendiğini söylüyoruz maskesi altında, aslında ne istenmediği gizleniyor. İstenmeyen, sorgulayıcı, her söylenene eyvallah etmeyen nesiller yetiştiren eğitimdir. Aslında çağdaş dünyada yer bulmak isteyen ulusların ihtiyaç duydukları eğitim, sorgulayıcı, kuşkucu, açıkçası laik eğitimdir. ??? Bir de şu soru geliyor aklıma: 1 Mayıs günü Taksim’deki gösterilere katılan, emekten yana tavır koymuş olan, “aptesli kapitalizmin karşıtı” Müslüman gençleri istiyor mu acaba Tayyip Bey? Ilımlı İslam olarak adlandırılan Tayyip Bey rejimi, aslında küreselleşme ile uyum sağlamış İslam, yani bir anlamda “aptesli kapitalizm”in müttefiki, hatta bizzat kendisi olduğuna göre, acaba bu Müslüman çocuklara nasıl bakar ve öyle bir kuşağın yetişmesini ister mi? Bu soruya doğru cevap verebilmek için gerçek anahtar kavramın ne olduğuna çok iyi bakmak gerek. Bugün Türkiye’de egemen olan dünya egemenleri tarafından, CIA’nın laboratuvarlarında hazırlanan, sonra da model olarak sunulan rejimin resmi adı her ne kadar ılımı İslam ise de, aslında “ılımlı” sözcüğünü asıl amacı olarak “uyumlu” şeklinde okuduğunuz zaman, olayı çözebilirsiniz. Aynı şekilde Müslüman gençler yetiştirecek bir eğitimden söz ederken de, asıl maksat dogmacı eğitimle “muti” (itaat eden) gençler yetiştirmektir. “İtaatkârlık” dogmacı eğitimin ayrılmaz parçası olduğundan, ayrıca belirtmeye gerek duyulmuyor. Ama aptesli kapitalizme boyun eğmeyen Müslüman gençler söz konusu olunca durum değişiyor ve onlar ile onlar gibiler istenmiyor. Muti oldukları sürece makbuldür gençler. Hem muti hem Müslüman olurlarsa ne âlâ! Ama aptesli kapitalizme itaatkâr olmazlarsa Müslüman olsalar bile kıymeti yok. Aslında istenen Müslüman nesiller değil, muti nesillerdir. İhaleye ‘güvenlik’ perdesi FIRAT KOZOK ANKARA Başbakanlık’ın Ankara Söğütözü’nde yapılacak yeni binası “yüksek güvenlik” gerekçesiyle “davetiye usulü” ihaleyle inşa edilecek. İlk etapta 300 milyon TL’lik yerleşke inşaatı için 10 firmaya çağrı yapıldı. Bedeli Kalkınma Bakanlığı bütçesinde yer alan Yatırımları Hızlandırma Ödeneği’nden karşılanacak ihale, ihale yasası kapsamı dışında tutulduğu için itiraz ve bekleme söz konusu olmayacak. Başbakanlık’ın “Beyaz Saray” olarak nitelendirilen yeni yerleşkesine ilişkin ihale çalışmaları sürüyor. Bakanlar Kurulu kararıyla Ka ? Söğütözü’nde bulunan Orman Genel Müdürlüğü arazisine yapılacak yeni Başbakanlık binası Türkiye’nin en güvenlikli alanlarından biri olacak. 150 bin metrekareyi bulacak yerleşkede helikopter pisti bile bulunacak. mu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarılan ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yürütülen ihaleye davet usulüyle 10 firma çağrıldı. Bakanlar Kurulu, geçen mart ayında “hassas görülen” mal ve hizmet alımlarının yalnızca “pazarlık” ve “davet” yöntemleriyle ihale edileceğini ya da “doğrudan alım” yönteminin seçilebileceğini karara bağlamıştı. Kamu İhale Yasası’nın 3. maddesi, “Savunma, güvenlik veya istihbarat alanları ile ilişkili olduğuna veya gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğine ilgili bakanlık tarafından karar verilen veya mevzuatı uyarınca sözleşmenin yürütülmesi sırasında özel güvenlik tedbirleri alınması gereken veya devlet güvenliğine ilişkin temel menfaatlerin korunmasını gerektiren hallerle ilgili olan mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin” yasa kapsamına alınmayabileceği ifade ediliyor. İşte bu çerçevede yapılacak ihale için Türkiye’nin büyük inşaat fir malarına çağrı yapıldı. Firmalar Başbakanlık’ın çağrısı üzerine yerleşke ihalesi için tekliflerini hazırladı. 300 milyon TL’lik ihalenin ardından yerleşkenin ince işçiliği ve iç donanımı için ikinci bir ihale daha yapılacak. Yeni bina inşaatı için Başbakanlık bütçesinde ödenek konulmadı. Kampusun yapımı; Kalkınma Bakanlığı bütçesinde yer alan Yatırımları Hızlandırma Ödeneği’nden karşılanacak. Orman Genel Müdürlüğü’ne ait arazi üzerine yapılacak yeni yerleşkeyle ilgili ayrıntılar da netleşmeye başladı. Buna göre yeni yerleşke 3 bloktan oluşacak. Yaklaşık 150 bin metrekarelik alana yayılacak yeni Başbakanlık yerleşkesi içerisinde bir helikopter pisti de yer alacak. ‘TOKİ’nin alanını daraltmak lazım’ MANİSA/İZMİR (Cumhuriyet) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TOKİ’nin alanının daraltılması gerektiğini belirterek “Çok açıldılar. Sıkıntılar oluşabilir” dedi. Celal Bayar Üniversitesi’nde bir ünitenin açılışını yapan Arınç, burada yaptığı konuşmada, “Bu yüksekokullar, bizim için çok önemli. Yenileri için TOKİ’ye inşaat yaptırılmak isteniyor. Bunlara da sıra gelir tahmin ediyorum” dedi. Başbakan’a bağlı kurumlardan biri olan TOKİ’yi hem öven hem de eleştiren Arınç, “Çok açıldı, Türkiye’nin her yerinde çok şey yapmaya başladı. Sıkıntılar oluşabilir diye düşünüyorum. Ama yine TOKİ’nin kendi imkânları ve kendi ihalesiyle bu yerleri yaptırmasının daha çabuk, daha güçlü olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Arınç, konuşması sırasında sesini yükselterek kendisini protesto eden yurttaşa yönelen gazetecileri fırçaladı. Arınç, AKP İzmir İl Başkanlığı’ndaki basın toplantısında ise Yargıtay’ın terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için ‘sayın’ ifadesi kullanılmasına verilen cezayı bozmasına ilişkin bir soru üzerine, “Anlayışla karşılamak gerekir” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle