17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 1 MAYIS Başkentte Sıhhiye Meydanı’ndaki kutlamalarda hükümetin politikalarına tepki gösterildi 5 sanatçıları için... Faili meçhul cinayetler ve onların ağababalarının yakalanıp yargılanması için... Askeri darbeleri yapanların; Erdal Eren’i, Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i asanların yüzlerine tükürmek için. İşçileri zor koşullarda çalıştırıp ölüme gönderen hainlerin yargılanmaları için. Uğur Mumcu, Doğan Öz, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Hamit Fendoğlu, Musa Anter, Hrant Dink’i öldüren tetikçilerin değil gerçek katillerin bulunması için. ??? 1 Mayıs tüm dünyada emekçilerin dayanışma günüdür... Işıltılı bir göğün altında her dinden, mezhepten, ırktan, dilden, renkten insanlar vardı dün Taksim’de. Farklı ideolojiler kendi düşüncelerini özgürce haykırdılar... Antikapitalist Müslümanlar Fatih’ten Taksim’e yürüdü ilk kez... Türkçe, Ermenice, Kürtçe ve Arapça bez pankart dikkatimi çekti: “Kölelere özgürlük! Mülk Allah’ındır!” Tiyatro ve sinema sanatçılarının pankartı: “Korkuya karşı özgür tiyatro... Şehir Tiyatroları yok edilemez...” Yaşamın rengi özgürlüğün sesi türkülerle, şarkılarla, şiirlerle buluştu... Yaşam için! İnsanlık için! Çoğulcu demokrasi için! Böylesine bir coşku içindeydik. ??? Ankara’da yapılan kutlamalar ise siyasal iktidarın gölgesinde yapıldı. Eğitimİş Sendikası, Birleşik KamuSen üyeleri Sıhhiye Alanı’na girmek isteyince biberlendiler... İstanbul, Ankara ve İzmir... 1 Mayıs... 77’de Kazancı Yokuşu’nda, 89’da Şişhane’de, 96’da Kadıköy Rıhtım Alanı’nda katledilen insanlarımızın anısı önünde saygıyla eğilirken gözlerim o 800 metrekarelik dev postere takılıyor: “1 Mayıs 1977 suçluları yargılansın!” Mavi göğün altında Taksim’den Şişli’ye doğru yürürken, içimde kabaran bir deniz yemyeşil vadiler, umudun bir parçası mıydı? AKP’ye protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentte Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamalarında AKP’nin politikaları protesto edildi. Emekçiler, Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleştirilecek miting için sabah saatlerinde gar önünde toplanmaya başladı. Grupların yerini almasının ardından düzenleyici örgütler DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin “Emek, Barış, Eşitlik, Özgürlük, Adalet, Yaşasın 1 Mayıs” ana pankartı arkasında yürüyüş başladı. Yürüyüşe Türkİş içerisindeki muhalif sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu ile konfederasyona bağlı bazı sendikalar da destek verdi. DİSK Genelİş üyesi işçiler, taşıdıkları tabutla taşeron uygulamasını protesto etti. Tabuta, ellerinde tırpanları ve siyah giysileri ile kendilerine “Azrail” görünümü veren iki işçi de eşlik etti. Tiyatrocular, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Şehir Tiyatroları’nın özelleştirileceğine ilişkin açıklamalarını, “Tiyatroma dokunma; Ey padişah tiyatromdan elini çek; Karanlığa inat yaşasın sanat; Biz sanatçıyız siz kimsiniz” pankart ve sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi. Bisikletli grupların da katıldığı kortejde, başlarına çiçeklerden kolyeler takan gruplar nükleer santralları ve HES’leri protesto etti. KESK üyeleri, sendika üyesi kadınların KCK soruşturması kapsamında tutuklanmasını arama noktası önünde bir süre oturma eylemi yaparak protesto etti. Mitingde saatler 14.00’ü gösterdiğinde 1 dakika boyunca “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin ve Perihan Sarı’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda CHP milletvekili ile BDP’li Hasip Kaplan da eşlik etti. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Doğan Kaya AKP’nin “iş, ekmek istiyorum” diyen kesimleri susturmak için polisi ve askeri seferber ettiğini söyledi. DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, “Ülkemizde siyasal gericilik, toplumsal alanda ilmek ilmek örülüyor, yetkili mahkemeler aracılığıyla düşünme ve ifade etme özgürlüğünü kullanan vatandaşlar terör ve çete bahanesi ile hapishanelere mahkum ediliyor, AKP hükümetine karşı söz söyleyen tüm muhalif kesimler, sendikacılar, belediye başkanları, bürokratlar, devrimciler ve işçiler özel yetkili mahkemeler aracılığıyla tutuklanıyor, cezaevleri adeta toplama kamplarına dönüşüyor.” 1 Mayıs’ta Umudu Çoğaltmak... İçimde buruk bir sevinç vardı dün sabah uyandığımda... Vadide bir rüzgârın estiği bir zaman diliminin içinde gibiydim. Masmavi bir göğün altında Şişli’de, Mecidiyeköy’de, Gümüşsuyu’nda toplandıkları saatlerde gazeteye geldim. Şişli’den Taksim’e doğru yürürken, zamanın o güzel türkülerini mırıldanıyordum. Aklımda 1977 katliamı... Bu katliamı kimlerin yaptığını çok önceden biliyorduk... Bunun devlet sırrıyla bir ilişkisi olabilir miydi? Yazdım yazmasına ama bugün yinelemem gerekiyor yine... 12 Eylül’le yargıda hesaplaşmak isteniyorsa önce 35 yıl önceki katliamın bilinen katilleri ortaya çıkarılmalı, Kahramanmaraş, Çorum, İzmir İnciraltı Öğrenci Yurtları kıyımının sorumluları yargılanmalı. ??? Ben yakın tarihimize doğru bir yolculuğa çıkmıştım dün sabah... İnsanca yaşam için, emeğin örgütlü gücü için, demokratik hak ve özgürlükler için yürüyordum Taksim’e... Zorbalığa karşı olduğum için, özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin, barışın gerçekleşmesi için... Din, dil, ırk, mezhep, inanç, renk ayrımına, faşizme karşı olduğum için... Hem askeri hem de sivil siyasi vesayete karşı olduğum için... Vahşi kapitalizmin güler yüzü küreselleşmeye, emeğin sömürülmesine karşı olduğum için. Emperyalizme “dur” demek için... Tutuklu gazeteciler, üniversiteli gençler için... Hopa’da çevre eylemi sırasında polisin biber gazından etkilenip kalp krizi geçirerek ölen emekli devrimci öğretmen Metin Lokumcu için... Tüm dünya halklarının kardeşliği için... Kör cehalete, dini sömürenlere “yeter artık” demek için... Sanatın içine tükürenleri lanetlemek için... Şehir Tiyatrosu İşçilere yine biber gazı Sabah saatlerinde, TCDD Genel Müdürlüğü yakınındaki kavşakta toplanan Birleşik Kamuİş Konfederasyonu üyelerinin mitinge katılmak için gar önüne yürümelerine polis tarafından izin verilmedi. Tertip komitesinin Birleşik Kamuİş’in katılımını istemediğini savunan polis, grup önünde barikat kurdu. Birleşik Kamuİş üyeleri barikatı aşmaya çalıştı. Bu sırada polis, biber gazıyla müdahale etti. Polis, oturma eylemi başlatan Birleşik Kamuİş üyelerinin Sıhhiye Meydanı’na gitmelerine de izin vermedi. Birleşik Kamuİş üyeleri daha sonra Kolej’e yürüdü. İlk kez bir bakan 1 Mayıs’ta kürsüye çıkarak yurttaşlara seslendi Hükümet Tandoğan’daydı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın davet edildiği, MemurSen ve Hakİş’in Tandoğan Meydanı’ndaki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı kutlamasına hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik katıldı. Bakan düzeyinde desteğin, 1977 yılında Taksim’deki kanlı 1 Mayıs mitinginden sonra bir ilk olduğu dile getirildi. Hakİş ve MemurSen konfederasyonlarına bağlı sendikalar 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlamak amacıyla saat 09.30’da Atatürk Kültür Merkezi’nden Tandoğan Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Alandaki polis sayısının az olması, Emniyet güçlerinin sadece meydana giriş noktalarında beklemesi dikkat çekti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile birlikte AKP Genel Başkan Yardımcıları Salih Kapusuz ve Hüseyin Tanrıverdi , Hakİş Genel Başkanı ve AKP Milletvekili Salim Uslu, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas da sendikalara destek verdi. MemurSen’e bağlı EğitimBirSen’in “Yüzde 50 vermişti Erbakan, sıra sende R.T. Erdoğan” ve “Kamusal Alan Koca Bir Yalan” yazılı dev pankartlar hazırladığı, sendika üyelerinin ise Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e yönelik “Sayın Bakan, seni de bir öğretmen yetiştirdi, unuttun herhalde” yazılı dövizler taşıdığı görüldü. SağlıkSen üyeleri ise “Sağlık çalışanları şiddete karşı” yazılı dövizler taşıdı. Miting alanında 6 ok ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bayraklarının bir araya toplanarak yere atılması ve yorulan sendikacıların üzerine oturması dikkat çekti. Önceki gün memur konfederasyonları ile hükümet arasında başlayan toplu görüşmelere “Masada yoranı alanlarda yorarız” sözleri ile atıf yapıldığı mitingde ayrıca, “Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma”, “Kadının örtüsü gözünüze batmasın”, “Şiddete hayır, başörtüsüne özgürlük” sözleri ile seslenildi. Mitinge destek veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, alandakilere “Hukuk diyen, insan onuru diyen, Türkiye’nin her alanda normalleşmesi için Tandoğan’ı dolduran işçiler, memurlar, çalışanlar” diye seslendi. Çelik, “Ülkemizde, 1977’deki karanlık güçlerin senaryosu neticesinde 32 yıl 1 Mayıs’ı kutlamak yasaklandı. Çok şükür bizim hükümetimize, bu kardeşinize 1 Mayıs’ı tatil etmek nasip oldu” dedi. MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamuda ve TBMM’de türban yasağının kaldırılmasını istedi. 1 Mayıs İzmir’de şenlik havasında renkli görüntülerle kutlandı, dayanışma mesajları verildi Uyan Artık... SERDAR KIZIK On binler Gündoğdu’da buluştu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)1 Mayıs İzmir’de, on binlerce yurttaşın katılımıyla Gündoğdu Alanı’nda, şenlik havasında kutlandı. Türküler ve halaylar eşliğinde gerçekleştirilen kutlamalarda, dayanışma mesajı verildi. Şiddet içeren herhangi bir olayın yaşanmadığı buluşmada, İzmir’in yanı sıra Ege Bölgesi’nin çeşitli yerleşimlerinden de katılımcılar yer aldı. CHP milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sendika, siyasi parti temsilcileri, sanatçılar, meslek örgütü üyeleri ve yurttaşların oluşturduğu kalabalık gruplar öğle saatlerinde Konak, Basmane, Alsancak Garı ve Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak Gündoğdu Meydanı’na kortejler halinde yürüdü. Saat 14.00’ü gösterdiğinde, 1 dakika süresince “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atıldı. Kitlenin taşıdığı pankartlar arasında, “Biz sanatçıyız, sen kimsin?” yazılı olanı, kutlama alanına girdiğinde, kitle tarafından büyük alkış aldı. “Faşizme karşı omuz omuza”, “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”, “Halkız, haklıyız, kazanacağız”, “Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın” yazılı olanlar da dikkat çekti. Kortej eşliğinde Kordon’da yürüyüş yapan kitle içerisinde Musta fa Kemal Atatürk’ün posterlerini ağırlıklı olarak gençler taşıdı. Anarşist gençlerden bazıları, alana soyunarak girmeyi tercih ederken, “Karşı Bisiklet Grubu” üyeleri de trafik kazalarında ölenleri anmak amacıyla bir süre yerde yattı. Miting düzenleme komitesi görevlileri, meydanda toplanan kalabalık gruba, “Şu an 70 bin kişiyi bulduk” yönünde anons yaptılar. Miting konuş macılarının, tutuklu gazeteciler için alandaki kitleden destek alkışı istemesi ve kalabalık grubun uzun süre alkışta bulunması da, günün dikkat çeken unsurları arasında yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanan belediye çalışanları ve sendikacılar, dün unutulmadı ve uzun süre alkışlandı. Yıllardır İzmir’de 1 Mayıs’ı izlerim. Böylesine bir katılım görmedim doğrusu. Sayısal bir vurgu değil bu, metrekareye düşen insan sayısı değil. Sözü olan, derdi olan, düzen karşıtı her renk, her düşünce bir arada neredeyse. Sendikalar, partiler, TMMOB’ye bağlı meslek odaları, şiddet mağduru hekimler, üniversiteliler, liseliler... Komünistler, sosyalistler, Kemalistler, sosyal demokratlar ve anarşistler... Kooperatifler, üreticiler. Aliağa’da termik santrala karşı çıkanlar, nükleer karşıtları... Hayvan hakları koruyucularından tutun da bisiklet severlere, sanatçılardan müzisyenlere... Silivri zindanlarında meslektaşlarının hakkını arayan gazetecisinden ebebiyatçısına, kadın hakları savunucularına... İzmir’de belediye operasyonunda tutuklananların haklarını arayan yakınlarından, seks işçilerinden, “İstemeseniz de biz varız” diyen eşcinsellere... “Sermaye golüne kalemiz kapalı” pankartı açan Altaylı, Göztepeli, Karşıyakalı taraftarlara, mor, siyah, beyaz, yeşil, sarı ve daha çok kırmızı... Dünyanın rengi, bir arada... Bütün ezilenler, sömürülenler, haksızlığa uğrayanlar, muhalifler, düzen mağdurları... Kordon’da önümden geçiyorlar hepsi. Gündoğdu Ala nı’nda dev hoparlörlerden “Enternasyonal” yükseliyor o sırada: “Uyan artık uykudan uyan/Uyan esirler dünyası...” Yılların marşı, yılların sömürüsüne karşı. Sömürü düzeni yıkılmıyor bir türlü. Kalabalıkta bir Nâzım posteri, şiirsiz. O şiiri anımsıyorum, o sırada: “Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, demeye de dilim varmıyor ama kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!” TKP’liler en örgütlü, en yığınsal grup görünüyor. Önceki 1 Mayıs’lardan farklı bir slogan atıyorlar: “Padişah’a boyun eğmeyeceğiz...” Notları tuttuğum kafede sohbet eden kadın grubundan birisi anlamamış, soruyor arkadaşlarına; “Padişah ne, kim?..” Yanındaki ağzını avucuyla yarım kapatıp, kulağına fısıldıyor... Yarım ağızlı, fısıltılı bir toplum, neden? O zaman boşuna değil Gündoğdu’da özgürlük diye haykırmak. İş, ekmek ve özgürlük sloganları Kordon’dan yükseliyor... Aynı istem, aynı gün dünyanın dört bir yanında yankılanıyor... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle