19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2012 PAZAR 4 Sevgili, Yatılı ilkokul yıllarımdan aklımda kalan değişmez hüsran öyküsüdür. Yavrukurtlar arasında geçit törenine katılmak heyecanıyla uyandığım her 23 Nisan’da, hava muhalefeti dolayısıyla hevesim kursağımda kalırdı. Aradan yıllar geçtikten sonra, bu olayın yüzlerce kez yinelendiği izlenimine kapılıyorum. Oysa tabii ki öyle değildi. Şimdi tam anımsamıyorum. Belki de yalnızca bir kez oldu, ama kesinlikle ikiden fazla değil. Ne var ki, hüsran o denli derinmiş ki, belleğime iyice kazınmış. Yıllar öncesine dönmemin nedeni, 23 Nisan’ı da içeren bu hafta sonu tatilini, İda eteklerinde, Güre köyündeki Zeytinbağı’nda geçirmemiz. Mine’nin doğum günü dolayısıyla çok yakın aile çevremiz ve artık o çember içinde olan kadim dostlarımız Ayşe ve Ata Sakmar ile İda Dağı eteklerindeki Güre köyünde Zeytinbağı Oteli’ndeyiz. Tabii insan böyle güzel, hoş ortamın, leziz mutfağın yanı sıra eşsiz doğanın keyfini daha fazla çıkarabilmek için, havanın güzel olmasını istiyor. Enfes tatlar, kokular, otları, keyfine doyulmaz sohbetleri güzel doğayla taçlandırabilsek, her şey mükemmel olacak. Ama “Küçük Prens”te Tilki’nin dediği gibi, “Heyhat yaşamda hiçbir şey mükemmel değil”. ??? İki gündür, sabahları kalkar kalkmaz pencereye koşan Mine de ilkokul yıllarında benimkine benzer bir hüsranı yaşamış olmalı ki, eskilerin deyimiyle mağmum coşkusu aşılayanlar vardır. Nitekim Fransızlar, 1959 yılında, 36 yaşında ölen büyük oyuncu Gerard Phillipe için hep “ebedi gençliğimizdir o bizim” derlerdi. Hatta Gerard Phillipe öldüğünde Galatasaray Lisesi son sınıftaki hocamız Patrice Thomson’un şunları söylediğini hiç unutmuyorum: Kim bilir böylesi daha da iyi; ebedi gençliğimizin yaşlandığını görmek durumunda kalmadık. Yanılıyordu. Öyleleri yıllar geçse de yaşlanmıyorlardı. Birkaç ay önce 93 yaşında yitirdiğimiz, dostum Merih Sezen bunlardan biriydi. Yıllar önce İdealtepe’de birlikte olduğumuz bir yaz günü, annem, Merih’e “evladım, oğlum” diye hitap edince Merih dayanamadı ve, Hanımefendi, belki de aynı yaştayız, deyiverdi. Gerçekten de öyleydi. Annem çok şaşırdı ve bu şaşkınlık içinde beni ifrit edercesine şu sözleri söyledi: Aaaa ben de sizi Ali’nin sınıf arkadaşı sanıyordum. Tabii herkes böyle olmuyor. Doğrusu ben de onlardan olmadığım için, üzülüyorum, ama kıskanmıyorum. Çünkü bu yaşlanmayanlar kategorisindekiler, tükenmez olmasa bile çok uzun süren gençliklerini ve yaşam sevinçlerini biraz da bizim için taşıyorlar. Bizim Mine de bunlardan. Öyle olunca da, ben de gençliğini artık kalıbında ya da içinde taşıyamasa bile yanında taşıyanlardan oluyorum. HABERLER Hükümet ‘avukatsız yargılama’ için düğmeye basmaya hazırlanıyor Kadının Yaşı havayı görünce, söyleniyor: Tabii 23 Nisan’larda hep böyle olur zaten. Doğum günü der demez, herkesin aklına aynı soru geliyor: Kaçıncı doğum günü. Oysa kadınlar söz konusu olunca, böyle bir soruyu akla getirmemek, gelse bile asla telaffuz etmemek gerekir. Şöyle ünlü bir söz var: Kibar adam karısının doğum gününü unutmayan, ama yılını asla hatırlamayan kişidir. Zaten, tüm kadınların değilse bile bazı kadınların yaşı da yoktur. Kimi fiziği, kimi dinmeyen neşesi ve enerjisi, kimi de bunların tümüyle bizim ebedi gençliğimizin simgesidirler; yaşam şevklerini bize bulaştırırlar. Çünkü onlarda var olan coşku adeta bulaşıcıdır ve de güzellikleriyle taşan coşan şevkleri, doğanın yalnız onlara değil, bulaşıcılığı yüzünden bize de armağanıdır. Bu tür kadınlardan söz ederken ilk aklıma gelen hep Gülriz Sururi olur. Ona baktığımda benim gençliğimdeki gençliğini korumasından hep mutluluk duyarım. ??? Erkek cinsinin de hakkını yememek gerek. Onlar içinde de insana hep gençlik ve yaşam Topal yargı İLHAN TAŞCI ANKARA AKP, yargının üç sacayağından biri olan avukatları yargılamanın “dışına” çıkarmaya hazırlanıyor. Ceza Muhakemesi Yasası’nın “Duruşmada Hazır Bulunacaklar” başlıklı 188. maddesine eklenecek tümceyle avukat duruşmada olmasa da sanık hakkında karar verilebilecek. Bu düzenleme, Balyoz davasında avukatların savunma haklarının kısıtlandığı gerekçesiyle duruşmalara katılmamaları nedeniyle yaşanan “kilitlenmenin” aşılmasına yarayacak bir formül olarak değerlendiriliyor. Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, getirilmek istenen düzenlemeyi “avukatı dışlayarak şeklen hüküm kurma telaşı” olarak nitelendirirken “Tabiri caizse bildiğini okumaya devam etmektir. Bu da kişiye özel bir kanundur” dedi. TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda bulunan “yargı reform paketi” olarak nitelendi ‘Amaç savunmayı yok saymak’ Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, girişimi “Bununla amaçlanan yargının üç kurucu unsurundan biri olan ve yargılamaya meşruiyetini kazandıran avukatı dışlayarak şeklen hüküm kurma telaşıdır” sözleriyle değerlendirdi. Amacın savunmayı yok saymak olduğuna dikkat çeken Feyzioğlu, “Balyoz davasında delillerin tartışılması aşamasını atlayarak doğrudan sonuca gidilmesine kalkışılması üzerine avukatlar savunma hakları kapsamında ve mahkemenin delilleri tartışmasını sağlamak amacıyla bu yapılıncaya kadar duruşmaya girmeyeceklerini söylemişlerdir. Kanun değişikliğiyle avukatların söz hakları ellerinden alınarak tek taraflı bir şekilde hüküm verilmesinin yolu açılmak istenmektedir” diye konuştu. rilen tasarıyla, Ceza Muhakemesi Yasası’nın “Duruşmada Hazır Bulunacaklar” üst başlıklı 188. maddesinin birinci fıkrasına tek tümcelik bir ekleme yapılacak. Buna göre, CMY’nin 188. maddesinin “Duruşmada, hükme katılacak hâkimler ve savcı ile zabıt kâtibinin ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafiin hazır bulunması şarttır” hükmünü içeren birinci fıkrasına, “Ancak savcının esas hakkındaki müta laasının zorunlu müdafiin de hazır bulunduğu duruşmada açıklanmış olması veya mütalaanın zorunlu müdafie yazılı tebliğ edilmiş olması durumlarında, çocuklar hakkında görevlendirilmiş olanlar hariç olmak üzere, hukuken kabul edilebilir bir mazereti olmayan zorunlu müdafiin yokluğunda da karar verilebilir” cümlesi eklendi. Bu düzenlemenin yasalaşması durumunda, savcının esas hakkındaki görüşünü açıklama sının ardından avukatın duruşma salonunda olup olmadığı “anlam ifade” etmeyecek. dil yargılamaya açıkça aykırı’ Mahkeme de savunmanın yokluğunda hükmünü verebilecek. Türkiye Barolar Birliği, görüşünü soran Adalet Bakanlığı’na verdiği yanıtta, değişikliğin “adil yargılanma ilkesine, savunma hakkına ve eşitlik hakkına açıkça aykırı” olduğuna işaret etti. ‘A BALYOZ DAVASINDA ÇOK SAYIDA AVUKAT DİLEKÇE VERDİ Başkanı HSYK’ye şikâyet ettiler İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında avukatlar ve bazı sanıklar, davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini ayrı ayrı dilekçeler yazarak HSYK’ye şikâyet etti. Avukatlar Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, 19 Nisan 2012 tarihli duruşmada Başkan Ömer Diken tarafından hakaret boyutunda ve hâkimlik mesleğinin saygınlığı ile bağdaşmayan ifadeler kullanıldığını söyledi. Emekli Orgeneral Çetin Doğan, Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, Korgeneral Kadir Sağdıç, emekli Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu sanık avukatlarından Ülgen ve Ersöz, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti başkanı Ömer Diken, Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Aytekin Ozanlı’yı HSYK’ye şikâyet etti. Avukatlar dilekçelerinde “Mahkeme Başkanı’nın hakaret içerikli sözleri, CMK’nin 177179. maddelerine aykırı kararları ve husumet beslediklerini gösteren davranışlar sebebiyle 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve üye hâkimleri hakkında soruşturma başlatılmasını arz ederiz” dediler. Savcılıkta Fethullah Gülen sorusu Zanlılara savcılıkta 4 sayfadan oluşan “Fethullah Gülen’in diğer siyasi ve irticai gruplarla ilişkileri” başlıklı, Refah ve Fazilet Partisi ile Gülen görüşlerinin uyuşmadığı konularla ilgili belge gösterildi. Yöneltilen sorular arasında, “Belge ile ilginiz nedir” de yer aldı. Ayrıca, eski Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri’nin adı da sorularda “Genelkurmay Başkanlığı’nın 29 Temmuz 1997 tarihli Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben yazılan Genelkurmay Başkanı namına Fevzi Türkeri, İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanı imzalı” yanıt ile gündeme geldi. Soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 26’ya yükseldi. (Fotoğraf: AA ) ‘BÇG, karargâhın eksi birinci katındaydı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat soruşturmasının ikinci dalgasında gözaltına alınan dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak’ın da aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Böylece, soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 26’ya çıktı. Tutuklanan albaylardan Ahmet Dağcı , BÇG’nin Genelkurmay Karargâhı’nın eksi birinci katında bulunduğunu ve burada aynı zamanda Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’nin de yer aldığını söyledi. Özel yetkili savcı Mustafa Bilgili tarafından yürütülen soruşturmada perşembe günü gözaltına alınan 11 kişinin adliye işlemleri cumartesi gecesi tamamlandı. Savcı Bilgili, ifadesini aldığı tüm zanlıların tutuklanmasıni istedi. Nöbetçi Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıcı Muhammet Alabaş, 11 zanlıdan emekli kıdemli albaylar Yaşar Bülent Aksaray ve İbrahim Reşit Çağın ile emekli Yarbay Güneş Kıral’ı “mevcut delil durumunu” dikkate alarak serbest bıraktı. Erol Özkasnak, Kurmay Albay Seyfullah Sönmez ile albaylar Mustafa İhsan Tavazar, Mustafa Hakan Bural ve Ahmet Dağcı, emekli albaylar Osman Bülbül, Bahattin Çelik ve Veli Seyit ise “haklarında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması ve kaçma şüpheleri” gerekçesiyle tutuklandı. Emekli askerler Sincan Cezaevi’ne, muvazzaf 4 subay ise Mamak Askeri Cezaevi’ne konuldu. Tutuklanan 4 muvazzaf asker, mahkemede kendilerini şöyle savundular: Seyfullah Sönmez: 1997’nin temmuz ayında Ankara’da Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığı’na hava proje subayı olarak atandım. O dönem hükümete karşı yapıldığı iddia edilen eylemi işlemem veyahut da bu eyleme katılmam mümkün Askerler: Böyle bir oluşumdan haberdar değiliz değildir. Çünkü ben Ankara’da göreve başladığımda hükümet değişikliği gerçekleşmişti. Mustafa İhsan Tavazar: İddia edildiği gibi BÇG adı verilen bir birimde görev yapmadım. Böyle bir birimden o tarihte haberdar da değildim. Daha sonra basın yayın organlarından BÇG adı verilen bir oluşumdan haberdar oldum. Mustafa Hakan Bural: 1996 Ağustos’ta Erzurum’dan Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’na tayin oldum. Göreve başladığımda İç Güvenlik Plan Harekât Şubesi’nde geçici olarak görevlendirildiğimi biliyordum. Daha sonra çalıştığım birimin BÇG olarak adlandırıldığını öğrendim. Ahmet Dağcı: 1996’da Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Dairesi Başkanlığı’nda geçici olarak görevlendirildim. Görev başladığım birimin BÇG olarak adlandırıldığını bilmiyordum. Kılıçdaroğlu, Fener iddianamesinin gönderilmesine tepki gösterdi ‘Yargının kara bir sayfası’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’daki mahkemenin 20 sanıklı Deniz Feneri iddianamesini yetkisizlik kararıyla İstanbul’a göndermesine ilişkin, “Aslında beraat kararı verecekler de hangi yargıç bunu yapsın diye düşünüyorlar” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin suç yerinin İstanbul olduğu gerekçesiyle 308 klasörlük Deniz Feneri dosyasını yetkisilik kararıyla bu kente göndermesine tepki gösterdi. Cumhuriyet’e açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Aslında beraat kararı verecekler de hangi yargıç yapsın bunu diye düşünüyorlar” diyerek şunları kaydetti: “Bizim yargı tarihimizin kara sayfalarından biridir. Topluma maliyeti çok büyük. Toplumun adalet duygusu bu davada yaşananlarla daha da zedelenmiştir. Adalete güven duymaz bir toplum oluşmuş durumda. Yargının sorması lazım ‘biz ne yaptık’ diye. Yargıya güvenilmiyor diyorlar. Dosyaları baştan sona okusunlar. Görevden alınan savcıları dinlesinler. Sonra da varsa vicdanlarını sorgulasınlar, ‘toplumun aradığı adalet bu mu’ diye. Siyasi otoritenin istemlerini yerine getiren adalet siyasallaşmış adalettir. Deniz Feneri meselesinde yargıya güvenilmemesinin nedeni yine yargının kendisidir. Çünkü yargı siyasi otoriteye göre karar alır aşamaya geldi.” Kemal Kılıçdaroğlu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle