27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Sanatçılar Girişimi ‘Yaşamsal temelleri koruyun’ çağrısı yaparken Gül 4+4+4’ü onayladı ‘Sorumluluk sizin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8 yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 şeklinde kesintili hale getiren yasayı onayladı. Eğitim sistemini sil baştan değiştirecek olan yasayla okula başlama yaşı 5 yaşa inerken Mektupta “Bu sözde eğitim yasası, ortaokul ve liselerde “Kuranıkerim” ve Tahmin edilmesi “peygamberimizin hayatı” adlı dersler hiç de güç olseçmeli olarak okutulacak. TBMM’de mayan bir nekesintili eğitimi düzenleyen ve toplamda denle ve pedagoji biliminin39 gün süren sürecin ardından 4+4+4 yaverilerini hiçe sayarak öğsa önerisi 30 Mart’ta kabul edilmişti. retim yaşını bir yıl daha küCHP’li Gürsel Tekin, “Anayasa Mahçültmekle çocuklarımızın kemesi’ne gideceğiz, Gül 20 milyar dokişisel gelişimlerinde son ların suç ortağı olmuştur” dedi. derece olumsuz sonuçları olacak bir kargaşa ve belirYasanın kabul edilmesinden önce Sasizlik ortamı yaratmaktadır. natçılar Girişimi adına yazarlar Erendiz Atasü, Abdullah Nefes ve Gökhan Cenİlk dört yılın sogizhan, Gül’e iletilmek üzere 4+4+4 yanunda bu yasasasına ilişkin mektubu Köşk’e sundu. ya göre dokuz yaşına gelecek olan çocuk Mektupta Gül’e “Görev ve sorumlulumeslek seçmeye zorlanağunu taşımakta olduğunuz makam size cak ve seçmeli ders adı alTürkiye Cumhuriyeti’nin yaşamsal tetında çok açıktır ki en bümellerini koruma sorumluluğunu yükyük ölçüde bütçe, donanım lemektedir” denildi. Yasanın eğitim reve hazırlığa kavuşturulmuş formu olmadığı vurgulanan mektupta, olan dinsel alana yönlendi“Bu yasa, 28 Şubat’ın kalıntılarını terilecektir. Öğrenime başlamizlemek görüntüsü altında Cumhurima yaşının küçültülmesinyetimizin en temel yasalarından Öğredeki ve dokuz yaşındaki nim Birliği Yasası’nın yok edilmesi, eği çocuğun meslek seçmeye zorlanmasındaki başlıca timin çağdaş kimliğinin tümüyle ortaamaç da çok açık olarak dan kaldırılmasıdır” ifadeleri kullanıldı. budur. Mektupta Tarık Akan, Edip Akbayram, Onur Akın, Sunay Akın, Üstün Akmen, İkinci dört yılın soMehmet Aksoy, Erendiz Atasü, Orhan nunda açıköğretime geçebilme olaAydın, Rutkay Aziz, Kürşat Başar, nağının verilmesi, bu sıraBedri Baykam, Nihat Behram, Ataol da on üç yaşına gelen özelBehramoğlu, Genco Erkal, Altan Erlikle kız çocuklarının ve kekli, Erdal Erzincan, Mert Fırat, Müjağırlıkla kırsal kesimlerde dat Gezen, Altan Gördüm, Mehmet okuldan alınmalarının yoluGüleryüz, Levent İnanır, Özdemir İnnu açacak ve hem kız hem ce, İlhan İrem, Bülent Kayabaş, Yıldız erkek öğrenciler bakımınKenter, Mine Kırıkkanat, Nuri Kurtce dan temel eğitimin süreklibe, Zeynep Oral, Ferhan Şensoy ve liğine çok büyük bir darbe indirecektir” denildi. Gülsen Tuncer’in de imzası var. Haberal’a Neden Sonra Çıkan İzin Ergenekon tutuklularından CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal annesini kaybetmiş. Mehmet Haberal, özgür bir yurttaş olsaydı anne acısı, gazetelerde haber yerine bir “ölüm ilanı” ile öğrenilecekti. Oysa 94 yaşındaki Medine Hanım’ın ölümünü dünkü birçok gazetenin ilk sayfalarına taşıyan neden, Dr. Haberal’ın Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu savı ile 17 Nisan 2009 yılından bu yana, önce gözaltına alınmış olması; ardından da İstanbul 14. Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak Silivri “Zulümhanesi”ne gönderilmesidir. Ülkemizin en önemli cerrahlarından olan ve o tarihten bu yana özgürlüğünden yoksun kalan Haberal, uluslararası tıp literatürlerinde en iyi karaciğer, böbrek naklini yapan operatör olarak da tanınıyor. Diyelim ki sizler bu yazıyı okurken Ankara’da kendilerini giderek insan üstü güçlerle donanmış, hatta ilah gibi görenler insafa gelip Haberal’ın tutukluluğunun kaldırılması işaretini vermiş olsunlar. Ünlü cerrahın üç yıldır neşter tutmayan eli, o eski becerisine nasıl kavuşacaktır? Daha önce babasını yitirmiş olan Silivri tutuklusuna, annesini, hastalığı sırasında ziyaret edebilme olanağının sağlanması için Deniz Baykal’ın Başbakan Erdoğan’a yaptığı başvuruda kopardığı “olur” izninin nasıl Meclis bürokrasisinin dosyaları arasında gizlendiği de yeni ortaya çıktı. Ve çıkmasıyla birlikte iktidar partisinin Meclis grup başkanvekillerinden Nurettin Canikli, işin yasal yönünü istenirse 24 saat içinde yerine getirecek olan çoğunluk grubunun kucağındaki ateş topunu CHP’li milletvekillerine, özellikle de Akif Hamzaçebi’ye atarak vicdan azabından kurtulabileceğini sandı. Oysa ileride o yasa çıkarsa başka bazı tutuklu ve hükümlülerin yararlanabileceği olanaklar Dr. Haberal için ne yazık ki çoktan tarih olmuştu. Mehmet Haberal, Medine Hanım’ın ancak sonsuzluğa uğurlanışı sırasında, o da bir binbaşı komutasındaki 22 erin gözetimi altında evlatlık görevini kısmen yerine getirebilecektir. İlginçtir. Darbe suçlaması ile 2009 Eylülü’nden bu yana demir parmaklıklar arkasında kalan, kalp hastası Haberal, dün getirildiği Zonguldak’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisini bu duruma düşürmüş olan tertiplerden dolayı hiç kimseye kin beslemediğini ortaya koyan sözler söylemiştir: 12 Eylül darbesinin zulmüne uğrayanlar için kaleme alınmış olan ünlü “Aydınlar Dilekçesi”ne imza attığını, darbecilerin o dönemin politikacılarının önüne diktiği siyasi yasakların kaldırılması için çalıştığını anımsatan Haberal, “ama asla politikacı olmak da istemediğini” söylüyor. Bu yüzden de Ecevit kendisini Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermek istediğinde de olur vermemiş. Dünkü sohbetinde “Adalet yok ise o ülkede gelecek tehlikededir” diyen Ergenekon davasının ucu açık tutuklusuna, bu sözlerinden ötürü yeni bir soruşturma açmak isteyenler olursa kendisini nasıl savunacaktır Dr. Mehmet Haberal? “Bu sözler bir genellemedir. Ben bugünkü Türkiye için söylemedim” diyecek olsa, bizim kudretlilerin yanıtı hazırdır: “Hocam sen kimlerle dans ettiğini sanıyorsun? O sözlerin hedefinde hangi ülke olduğunu bizlerden daha iyi mi bileceksin?” ??? Haberal gibi bir Silivri tutuklusu için 22 silahlı nöbetçi ve bir binbaşı yetmez! Zonguldak’daki tugay alarma geçirilmeli ve kendisinin Karadeniz’e atlayarak Bulgaristan’a yüzerek kaçma ihtimaline karşı önlemler de alınmalıdır! Kargaşa yaratacak Yorulmak, kaçmak yerine 1) Server Hoca gibi olmalı Geçen yıl aramızdan ayrılan Prof. Dr. Server Tanilli ‘Akademi ve Aydınlanma’ başlıklı bir panelle anıldı İstanbul Haber Servisi Geçen yıl yaşamını yitiren Prof. Dr. Server Tanilli, İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) düzenlenen bir panelle anıldı. “Server Tanilli’yi Anıyoruz: Akademi ve Aydınlanma” başlıklı panelde, Tanilli’nin bir aydın, yurtsever ve en önemlisi halkıyla asla bağlarını koparmayan bir bilim emekçisi olduğu vurgulandı. 2) ? Bilim emekçisiydi İÜ Hukuk Fakültesi Toplumcu Hukukçular Kulübü’nce düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan Toplumcu Hukukçular Kulübü’nden Hatice Demir, Server Tanilli’nin, yalnızca akademisyen değil, bir aydın, yurtsever ve en önemlisi halkıyla asla bağlarını koparmayan bir bilim emekçisi olduğunu belirtti. Şükran Soner kuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer 12 Eylül darbesiyle hesaplaşmanın boyutlarının çok daha derinlere inmesi gerektiğini vurguladı. Sözüer “Sadece 12 kişiye yönelik bir hesaplaşma bize istediğimiz sonuçları vermeyecektir. Server Tanilli ile ilgili bu saygı gününde, öğrencilerimiz güzel bir şey yaptılar. Akademi, aydınlanma ile ilgili bu insanların oluşturmaya çalıştıkları misyonu tekrar gündeme getirerek kurşunları sıkanlara cevaptır” diye konuştu. ? Derinlere insin İÜ Hu 3) Çizginin ustası Turhan Selçuk eğitimde bugün gelinen noktayı yıllar öncesinden görmüştü. ? Kandil tutan adam İÜ Hukuk Fakütesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Semih Gemalmaz Türkiye’de kurumların içinin boşaltıldığını belirterek “Üniversitede insanlar korkutulup sindiriliyor. İşimiz zor, ama umutsuz değilim” dedi. Bir Hintli düşünürün, aydınlık için büyük bir sessizlikle elinde kandili tutan adamın unutulmaması yönündeki sözünü anımsatan Gemalmaz, “İşte Server Tanilli gibi hocalar işte o kandili elinde tutanlardır” dedi. ? İnat dolu bir yaşam Gazetemiz yazarı Şükran Soner de “Yorulmak, kaçmak yerine Server Hoca gibi olmak, onu örnek almak, onun kadar dirençli olmaktır. Herkes onun gibi olamayabilir; ama herkes ondan kendine dersler çıkarmalıdır. Hoca ülke sevgisini, insan sevgisini, birikim, çalışkanlık, çaba, özveri, inat dolu bir hayat yaşadı”dedi. Tablet tahta derslik Proje çerçevesinde tablet bilgisayarların 4. sınıftan 12. sınıfa kadar 15 milyon öğrenciye dağıtılması planlanıyor. Tablet bilgisayarların ortalama fiyatı 700 TL olarak hesaplandığında projenin birinci bileşeninin maliyeti 105 milyon TL oluyor. 570 bin derslikte 2 bin 500 TL değerindeki akıllı tahtanın kurulması içinse 1 milyar 425 milyon TL harcanması gerekiyor. Sistemin gerektirdiği 170 bin dersliğin kurulması ile tahta maaliyeti 1 milyar 850 milyon TL’ye çıkıyor. Bu hesaba göre sadece tahta ve tablet bilgisayarlar yaklaşık 2 milyar TL. Her okula alınması planlanan yazıcı, tarayıcı ve kameranın maliyetinin yanı sıra internet altyapısı, kullanılan teknolojinin yıllık bakımı ya da yenilenmesinin maliyeti, eğitsel içeriğin oluşturulması gibi kalemler de eklendiğinde fatura CHP’nin yaptığı hesaba göre 20 milyar dolara, yani yaklaşık 36 milyar TL’ye çıkıyor. 4+4+4 pahalıya patlayacak Darüşşafaka annesini kaybeden çocuklara da kucak açıyor Faturası kadar SİNAN TARTANOĞLU Bir şans da onlara FİGEN ATALAY Yaklaşık bir buçuk asırdır babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz yetenekli çocuklara eğitim fırsatı sunan Darüşşafaka, bu hakkı “annesi hayatta olmayan” çocuklara da tanıyacak. Darüşşafaka, bu doğrultuda Darüşşafaka Cemiyeti’nin doğa başkanı da olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 14 Nisan 2012 tarihinde, “Tüzüğünün Amaç Maddesi”ni değiştirmek için “Olağanüstü Genel Kurul” düzenleyecek. Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım, bu değişikliğin gerekçesini şöyle açıkladı: “Böylelikle eğitimde fırsat eşitliği misyonumuzu daha fazla öğrenciye ulaştırmış olacağız. Darüşşafaka, 1971 yılında da kız öğrencilerine kapılarını açarak kadın hakları konusundaki hassasiyetini ortaya koymuştu. 1971 yılında ilk kez 77 kız öğrenci Darüşşafaka’ya alındı. Bugün ise 927 öğrencimizin 391’ini kız öğrenciler oluşturuyor ve her geçen yıl kız öğrencilerimizin sayısı artıyor. Son iki yıldır ise sınav birincimiz kızlar arasından çıktı. Bizce, babası hayatta olmayan çocuklar gibi annesi hayatta olmayan çocuklarımız da dezavantajlıdır ve en az onlar kadar pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duymaktadır.” bütçe ANKARA Eğitimi kesintili hale getiren 4+4+4 sistemine geçişin faturasının 35 milyar TL civarında olması bekleniyor. İlk ve ortaöğretimde okullaşma oranının yüzde yüze çıkarılması hedefi, 170 bin derslik yapılması anlamına geliyor. Ancak AKP iktidarı eğitimöğretim sistemine 9 yılda yaklaşık 170 bin derslik kazandırdı. Türkiye Ekonomik Politikaları Araştırma Vakfı’nın yaptığı hesaba göre, yeni sistem için dersliğe yaklaşık 18 milyar TL harcanması gerekiyor. İlköğretimin 4 yıla inmesiyle ilköğretimde yaklaşık 50 bin öğretmen norm kadro fazlası olarak açıkta kalacakken ortaöğretimde 150 bin öğretmene ihtiyaç duyulacak. Norm kadro fazlası öğretmenlerin, eksik alana kaydırılması planının uygulanması durumunda 100 bin öğretmen açığının kapatılması gerekecek. En düşük öğretmen maaşı 1700 TL olarak hesaplandığında öğretmen ihtiyacının kapanması için aylık 170 milyon TL’lik bütçe gerekiyor. Bu rakam 12 aylık öğretmen maaşına göre yaklaşık 2 milyar TL. Hesaplamadaki öğretmen ihtiyacına, Kuran ve Hz. Peygamber’in yaşamı gibi çok sayıda seçmeli dersi okutacak öğretmenlerin sayısının da eklenmesi gerekiyor. Derslik ihtiyacı için 18 milyar TL, öğretmen ihtiyacı için yılda 2 milyar TL, “Fatih Projesi” için ise CHP’ye göre 14, MEB’e göre 8 milyar TL harcama yapılmalı. Sisteminin Türkiye’ye maliyeti yaklaşık 34 milyar TL. Bakanlığın bütçesi ise 40 milyar TL. Öğretmenleri PKK propagandasıyla suçlamıştı Dinçer kendini yalanladı MAHMUT LICALI Üniversitenin adının Recep Tayyip Erdoğan olmasını istemiyorlar İsim değil bilim ÖMER ŞAN ANKARA Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin “PKK’nin etkisi altında kalarak okullarda propaganda yaptığı” yönündeki açıklamalarından çark etti. Dinçer, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın soru önergesine verdiği yanıtta ücretli öğretmenlerle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) intikal eden herhangi bir şikayetin bulunmadığını belirtti. RİZE Rize Üniversitesi’nde Gençlik Muhalefeti tarafından yapılan ankette, öğrencilerin diplomalarında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi yazmasını istemediği ortaya çıktı. Ankete katılan 420 öğrenciden yüzde 86’sı isim değişikliğine karşı çıktı. Katılımcıların yüzde 47’si, “Yalakalık değil, bilim istiyoruz” şıkkını işaretledi. Rize Üniversitesi’nin isminin Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmesinin ardından, Gençlik Muhalefeti, öğrenciler arasında bir anket düzenleyerek isim değişikliğiyle ilgili fikirlerini sordu. 6 sorudan oluşan bir anket hazırlayan Gençlik Muhalefeti üyeleri, çalışmayı 2 fakülte ve 2 meslek yüksekokulunda 420 öğrencinin katılımıyla yaptı. “Rize Üniversitesi’nin isminin Recep Tayip Erdoğan Üniversitesi olarak değişmesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 47’si, “Yalakalık değil, bilim istiyoruz”, yüzde 39’u ise “Rize Üniversitesi’nin ismi gayet iyiydi isim değişikliği iyi olmamış” şeklinde yanıt verdi. “Rize Üniversitesi’ni isminin değiştirilmesinin ardından logosunun da değiştirilmesi gündeme geldi. Sağlık Yüksekokulu Sekreteri Mustafa Çakır üniversitenin yeni logosunun RTE’nin imzası olması gerektiğini dile getirdi. Bu konuya ilişkin düşünceniz nedir” sorusuna öğrencilerin yüzde 40’ı “Kentin yeşil doğası, çayı ve Karadeniz’den esinlenerek tasarlanan mevcut logosu gayet iyiydi” yanıtını verirken yüzde 36’sı “Yalakalıkta sınır yok” dedi. Rektör ‘ücret yetersiz’ dedi AKP’li vekiller salonu terk etti ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla Üniversitesi’nin 20. kuruluş yıldönümü etkinliklerinin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Mansur Harmandar, öğretim üyelerinin ücretlerinin yetersiz olduğunu vurgulayarak “Öğretim üyeleri, ücretleri yetersiz olduğu için haftada 40 saat derse giriyor. Haftada 40 saat derse giren birisinin bilimle uğraşması beklenemez” dedi. Bunun üzerine Harmandar’ın rektör olması için çabalayan iktidarın milletvekilleri salonu terk etti. AKP Muğla milletvekilleri Prof. Dr. Yüksel Özden ile Ali Boğa salondan ayrıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle