Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA 12 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli Y Çanakkale PB İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Ankara Y 15 17 15 12 19 19 18 11 13 13 15 17 15 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 11 15 17 17 21 19 20 26 18 20 10 12 14 Oslo Y Helsinki PB Stockholm PB Londra Y AmsterdamPB Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte B Madrid PB Viyana Y HABERLER 6 6 10 12 12 12 12 11 16 16 16 19 17 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam PB PB Y Y Y Y B Y B Y PB PB B 18 15 18 18 10 6 31 25 22 21 22 24 20 Ülkemizin geneli parçalı ve yer yer çok bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, Ege, Akdeniz, Sivas dışında İç Anadolu, Batı Karadeniz, Tokat ve Ordu dışında Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Malatya dışında Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusunun yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Nisan GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yayımladıkları aşağılık ifadeleri gerektiği yere, çöplüğe atınız. Dünkü gazetelerin haber ve yorumlarında Meral Okay; toplumda beğeni kazanan senaryoları, çevresine yaydığı dostluk duyguları ile anıldı. Tutuklu bir milletvekilinin, Mehmet Haberal’ın annesinin ölümü iki parti arasında kavgayı körükledi. Ulusal büyük sorunlardan vazgeçtik; iki parti, tutuklu bir milletvekilinin hasta annesini ölümünden önce ziyaret etmesi gibi doğal hakkını sağlayacak yasanın bir an önce çıkmasında bile uzlaşamadı. ??? Önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal; eşiyle geçmiş olsun ziyaretine gittiği RTE’den, Haberal’ın hasta annesini görmesine izin verilmesini sağlamasını rica etmesi üzerine, tutukluların hastanedeki aile yakınlarının ziyaretine olanak sağlayacak yasa süratle hazırlanıp Meclis’e sunuldu. Komisyonlardan geçti, ama bir türlü genel kurula inmedi ve ne zaman ki Haberal’ın annesi vefat etti, yasa birden anımsandı ve tabii olağan şema değişmedi. Partiler arası Haberal kavgası gündeme girdi. AKP, yasanın genel kuruldan geçmesini CHP’nin engellediğini öne sürdü. CHP ise gecikmeyi AKP’nin kasıtlı davranışlarına bağlayan açıklamalar yaptı. Bu arada gecikmenin nedeni başka içerikteki faturalarla CHP’ye kesildi. Medyada Haberal yasası diye anılan yasanın, Deniz Baykal’ın RTE’den ricası üzerine hızla hazırlanıp Meclis’e sunulmasını, “Yeni” CHP yönetiminin sindiremediği için fazla ilgilenmediği gibi söylentiler dolaştı başkent kulislerinde. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun; Baykal’ın girişimine konuşmalarında hiç değinmemesi bu söylentileri destekledi. Bu kavga yararlı oldu. Haberal yasasının perşembe günü genel kurulda görüşüleceği açıklandı. Haberal annesiyle sağ iken görüşemedikten ve öldükten üç gün sonra!.. Ana muhalefetimizin hoşgörüsü mü desek yoksa aman inançlı halkımızı bu parti dine karşı demesin diye kimi taze uygulamaları gözden kaçırmayı yeğliyor mu desek, kestirmek zor. Ama iktidar, bu fırsattan yararlanıyor. Dinsel konularda yeni hamlelerle gelecek seçimlere hazırlanıyor. ??? Fethullah Gülen’in yakın takipçilerden biri (Cemal Uşak) geçenlerde toplanan Abant Platformu’nda; “Kürtçe konusu gündeme geldiğinde Lazların, Gürcülerin, Arnavutların da benzeri haklar isteyebileceklerine dair kaygılar” öne sürülmesine karşı çıktı ve… aksini sağlam mı sağlam bir dayanak, kanıt, belge ile savundu. “Peki o zaman soralım; Lazca, Gürcüce, Arnavutça da Allah’ın ayeti değil midir?” Yeni anayasada dil sorununa böylece çözüm yolları açıldı! Kuşku yok bu konuşma ME Bakanı Ömer Dinçer’in dikkatini çekmiştir. Yeni Anayasa’da Türkiye’nin resmi dili Türkçedir yerine, Allah’ın ayetleri gereği Türkiye’nin dili Kürtçedir, Lazcadır, Arnavutçadır sözcükleri yer alırsa, sakın şaşırmayın. Son marifetleri cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğe göre Kuran kursları; “Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı hareket ederse, devletin, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozacak faaliyetlerde bulunursa, bölgecilik ve ırkçılık propagandası yaparsa” kapatılabiliyordu. Fakat yönetmelikten bu kural çıkarıldı; yerine “kursların sadece ‘binada eğitime devam edilmesi öğrencilerin güvenliği için tehlike oluşturması’ halinde kapatılması” koşulu getirildi. Haber bir gazetenin son sayfalarında beş satır! ??? Yakın günlerde Anayasa Komisyonu’na; yeni anayasanın, mekânı cennet mi yoksa deniz mi olduğu hâlâ bilinmeyen Nurculuğun kurucusu, oradan doğan Gülen cemaatinin öncüsü Said Nursi’nin görüşleri çerçevesinde oluşturulması önerildi. Şaşırdınız mı? Şaşırmayın; çünkü şaşırtıcı uygulamalar öylesine yerleşik, böyle uygulamalara toplum öylesine tepkisiz ve sessiz ki… şaşırmak sözcüğü bile artık kullanılmıyor. Silivri’de üç yıldır tutuklu bulunan CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın taziye evinde dün ilginç diyaloglar yaşandı. Hastalığı sırasında görüşemediği annesi Medine Haberal’ın cenaze töreni için mahkemeden iki gün izinle Zonguldak’a gelen Haberal, defin töreninden sonra taziyeleri çalışma ofisi olarak adlandırılan Başkent Üniversitesi’nin misafirhanesinde kabul etti. CHP’nin yeni ve eski genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu ve Deniz Baykal ile çok sayıda CHP milletvekili moral için yanındaydı. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, “İzin dilekçende yer belirtilmemişse Ankara’ya götürüp yemin ettirelim sana. Böylece dokunamazlar artık” deyince ilginç bir tartışma başladı. Baykal ve Kılıçdaroğlu sessiz kalırken Ankara Milletvekili Sinan Aygün, “Olmaz öyle şey. Faydası değil zararı olur” karşılığını verdi. Haberal’a eşlik eden jandarmaların komutanı aile fertlerine “Aman sakın ha” işareti yaparken Genç teklifinde ısrarcıydı. Haberal net tavır koyarak “Ben şu anda özel izinle burada olan tutuklu biriyim. Bunu yapmak uygun düşmez” dedi ve Türkiye’yi belki de yeni bir krizin eşiğinden döndürdü. ılıçdaroğlu: Sonları adaletsizlikten olacak CHP lideri Kılıçdaroğlu da tutuklu sanıkların hasta aile fertlerini ziyaretine izin verecek yasanın çıkarılamamasından AKP’nin sorumlu olduğunu belirterek “Biz ‘hazırız’ dememize rağmen Başbakan’dan talimat alamadıkları için yasayı çıkarmadılar. Bir de bizi suçluyorlar. Yüzsüzlüğün bu kadarına pes doğrusu! Göreceksiniz bu iktidarın sonunu yaptıkları bu adaletsizlikler getirecek” dedi. K ‘Seni Meclis’e Götürelim’ verdiği hizmetlere ve milletvekili seçilmiş olmasına rağmen özgürlüğünden mahrum bırakılmasıydı: “Ameliyat yapmam, üniversiteler kurmam gerekirken üç yıldır tutukluyum. On aydır da Zonguldak milletvekiliyim. Benim tutuklu olmam Türkiye’nin utancıdır. Meselenin çözüleceği yer parlamentodur ve bu noktada CHP’ye çok büyük sorumluluk düşmektedir.” edebilmesi için Başbakan Tayyip Erdoğan’dan ricacı olduğunu anımsattığımda üzüntüsünü ve yeni beklentisini açıkladı: “Başbakan bunun önemini görmüş, talimat vermişti. Teklifi hazırlandı, komisyonlara gönderildi. Ama 3 ayda çıkarılamadı. Sorumluluğun kimde olduğu belli. İktidar partisi istese rahat geçerdi. Ama çok acı biçimde ortada kaldı. Her şeye rağmen, cezaevindeki diğer binlerce tutuklu için çıkarılmalıdır. Türkiye’nin birinci önceliği tutuklu vekiller meselesidir. Seçilmiş, maaşı verilen sekiz milletvekili bir yıldır yemin edip görevlerine başlayamadı. Dava devam etsin ama onlar gelip yasa yapsın. Bu mesele, gereğinden fazla uzadı, kutuplaştırıldı. Tutuklu vekillerin tahliyesi siyasette uzlaşma yolunda ilk adım olmalı. O milletvekilleri içeride kaldığı sürece anayasa değiştirmenin ve demokratikleşmenin hiçbir inandırıcı tarafı olamaz.” içek Silivri’ye gitmeli’ Tutuklu vekiller konusunu CHP’nin Türkiye ve Avrupa’da yoğun çaba göstererek gündemde tutmayı başardığını belirten CHP lideri yine Meclis Başkanı’na yüklendi: “Tutuklu vekiller meselesi Türkiye’nin demokrasi ayıbı ve bu ayıptan kurtulana kadar her yerde anlatacağız. Asıl görev ise yasamanın başındaki Meclis Başkanı’na düşer. Anayasanın 90. maddesi özel yetkili mahkeme tarafından fiilen askıya alınmış durumdayken Cemil Çiçek’in isyan etmesi gerekir. Silivri’ye gidip arkadaşlarımızın halini hatırını sorması, sonra da çıkıp ‘Bu yasama organına indirilen darbedir’ demesi gerekmez mi?” Kılıçdaroğlu ve Baykal, “En kısa sürede Meclis’te görüşebilmek” dileğiyle Haberal’la vedalaştı. ‘Ç Valilik önünde bombalı paket İstanbul Valiliği’nin bahçe duvarına bırakılan şüpheli paket bomba imha uzmanlarınca patlatıldı. Paketten bomba çıktı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, bombanın hafif ve parça tesirli olduğunu söyledi. Mutlu “Bu tür eylemlere girişenlerin yaptıklarını yanlarına bırakmadığımızı terör örgütleri de çok iyi biliyor. Netice itibarıyla yapılmak istenen şey toplumu huzursuz etmek ve varlıklarını bu şekilde duyurabilmek” dedi. aykal: Öncelik tahliyeler olmalı Cenazenin kaldırıldığı Acılık Camisi’nde Haberal’ı ilk karşılayan Baykal, cami içindeki iki metrekarelik bir odadaki taziyeler sırasında da yanından hiç ayrılmadı. O bir saate ilişkin gözlemi şöyleydi: “İki duyguyu aynı anda yaşadı. Bir yanda kaybetmenin hüznü, diğer yanda özlediklerini görmenin sevinci. Yaşanan izdiham halkın gerçek sevgisiydi. Bunu görmek de ona moral verdi.” Haberal’ın annesini ziyaret B CEZAEVİNDE FAZLA KALIYORLAR aberal: Türkiye’nin utancı Taziye sohbetinde Haberal’ın en çok üstünde durduğu konu Türk tıp ve akademi hayatına H Yanlış hesap yılları çalıyor HİLAL KÖSE KCK operasyonu kapsamında tutuklanan 15 kişi serbest bırakıldı Zarakolu’na tahliye İstanbul Haber Servisi KCK operasyonu kapsamında tutuklanan ve terör örgütüne yardım ettiği iddia edilen yayıncı, insan hakları savunucusu Ragıp Zarakolu’nun da aralarında bulunduğu 15 kişi, tutuklu kaldıkları süre, suç vasfının değişme ihtimali ve delil durumu göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Ragıp Zarakolu’nun oğlu Deniz Zarakolu ile Prof. Dr. Büşra Ersanlı ise tahliye edilmedi. Cumhuriyet savcısı Adnan Çimen’ in, 147’si tutuklu 193 kişi hakkında hazırladığı 2401 sayfalık iddianameyi kabul eden İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi davaya ilişkin tensip kararını dün açıkladı. Ragıp Zarakolu ile BDP üyeleri ve partinin siyaset akademisine giden Muhsin Yenisöz, İrfan Hülakü, Lütfü Balbal, Ali Becerikli, Songül Karatağna, Nahit Onat, Zeynal Çelik, Zeki Elmas, Burhanettin Toprak, İsmail Zeybek, Evrim Öztürk, Yasin Yalçın, Cemalettin Gördegir, Alaattin Güneş tahliye edildi. Diğer 132 tutuklu sanık ise kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunduğu, delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti gerekçesiyle tahliye edilmedi. Heyet, 22 sanık hakkında çıkarılan yakalama kararının sonucunun beklenmesine de karar verdi. Davanın ilk duruşması 2 Temmuz 2012’de Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi içindeki büyük salonda yapılacak. Duruşma 13 Temmuz 2012’ye dek devam edecek. 2401 sayfalık iddianame, görevlendirilecek iki TRT spikeri tarafından okunacak. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden KCK davasında da dünkü duruşmada DİHA muhabiri Hamdiye Çiftçi ve BDP çalışanları Fatma Duman, Berivan Akboğa, Hüsna Sağın, Tahir Koç, Faruk Yıldız tahliye edildi Van’da da 6 tahliye DHKP hükümlüsü Özgür Sağlam, şartla tahliye süresi yeniden hesaplanınca yaklaşık 6 ay daha erken tahliye edildi. Sağlam’ın avukatı Several Ballıkaya, “Ceza İnfaz Yasası’nda 2005’te yapılan değişiklik üzerine müddetnameye itiraz ettik. Tahliye süresi yeniden hesaplandı” dedi. Özgür Sağlam, Şubat 2007’de örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Kandıra F Tipi Cezaevi idaresinin, Sağlam’a verdiği müddetnamede, hapis cezasının 4’te 3 oranında infaz edileceği, şartla tahliye süresinin Temmuz 2012 olacağı belirtildi. Sağlam’ın avukatı Several Ballıkaya, müddetnameye itiraz etti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuran Ballıkaya, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin kararına göre, örgüt üyeliğinin 1074 kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkat çekerek yeniden hesaplanmasını istedi. Mahkeme, 5 Mart’ta avukatın itirazını kabul etti. Ballıkaya, “Cezaevinde hükümlü olan herkesin avukatı yok. Savcılar yasa değişikliğine karşın kendiliklerinden harakete geçmiyorlar. İnfaz hesabı, 4’te üç oranına göre değil, 3’te 2 oranında hesaplanmak zorunda. Özgür Sağlam’a atılı suç tarihi 2005 yılı öncesi olduğu için 647 sayılı eski yasa esas alındı. Bir bölü iki oranında bir hesap yapıldı” dedi. TUNCELİ‘DE OPERASYON 2 bin asker sevk edildi TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de 2 bin askerin katılımıyla bahar üstlenmesine geçen terör örgütü PKK üyelerine karşı operasyon başlatıldı. Operasyonlar, Tunceli merkez, Nazimiye ve Hozat ilçeleri kırsalında yoğunlaştırıldı. Kara ve havadan çok sayıda özel eğitimli birlik, Tunceli merkeze bağlı, Pülümür Vadisi, Munzur Vadisi, Geyiksuyu, Ahpanos Vadisi, Çiçekli ve Demirkapı bölgesi ile Kert Dağları’na sevk edilirken, Mazgirt ve Nazimiye ilçeleri arasındaki dağlık alanlar ve Kutuderesi Vadisi’nin iç kesimlerine yüzlerce özel eğitimli komando indirildi. Kış sığınaklarından çıkan PKK’lilerin eylem hazırlığında olduğu belirtilirken, hâlâ karların erimediği bazı bölgelerde askerler 1 metreyi aşan karla birlikte çetin doğa koşullarıyla da mücadele ediyor. OYAK iddianamesi mahkemede İstanbul Haber Servisi Danıştay saldırısına ilişkin kamera kayıtlarının silinmesi nedeniyle açılan soruşturma kapsamında 6’sı tutuklu 10 şüpheli hakkında iddianame tamamlanarak İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianamede, eski OYAK Güvenlik Genel Müdürü Orhan Çoban, Elektronik Güvenlik Sistemleri Müdürü Yavuz Selim Kavaklıoğlu, Savunma ve Güvenlik Sistemleri Şirketi Bilgi İşlem Müdürü Barış Demirtaş, Montaj ve Bakım Teknisyeni Murat Ünal, Savunma ve Güvenlik Sistemleri Şirketi Teknisyeni Serkan Akyıldız ve Savunma ve Güvenlik Sistemleri Şirketinde Montaj Bakım Şefi Metin Alma’nın şüpheli olarak yer aldığı öğrenildi. TÜBİTAK 2010 yılında savcılığa gönderdiği raporda, Danıştay saldırısına ait kamera kayıtlarının silindiğini belirtmiş, savcılık da 2010 yılında soruşturma başlatmıştı. TÖRENE ŞENER VE ŞIK DA KATILDI Metin Göktepe ödülleri verildi İstanbul Haber Servisi “Metin Göktepe 15. Gazetecilik Ödülleri” dün sahiplerini buldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen ödül töreni öncesinde konuşan gazeteci Ahmet Şık, “Türkiye’de yapılan işe gazetecilik demeye dilinin varmadığını” belirterek Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda da cemaatin parmağı olduğunu, çete gibi bir grup polisin bunları torbalara doldurduğunu söyledi. Nedim Şener ise “İnsanların kahvelerde bile siyaset konuşmaktan korkar olduğunu” belirterek “Hoş geldin Abdülhamit dönemi” dedi. Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’nin de katıldığı törende Haber Ödülü’nü, “Pozantı Cezaevi’nde cinsel istismar iddiası” başlıklı haberiyle Zeynep Kuriş, Görüntülü Haber Ödülü ise Van’da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki ikinci depremde Van Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde yaşananları yansıtan haberleriyle muhabir Ali Burak Ersemiz ve kameraman Deniz Pirinççiler kazandı. Gazetecilik faaliyetini cezaevinde de sürdüren cezaevinde yaptığı ve Birgün gazetesinde 7 Mart 2012 tarihinde “Kadınlar vardır, kadınlar hapiste” başlığıyla manşetten yayımlanan haberiyle Zeynep Kuray’a da Jüri Onur Ödülü verildi. O. C. Göl M. Erdem Amasya’da şehit düşen Er Murat Erdem, memleketi Kayseri’de toprağa verildi. Şehit sayısı 2’ye çıktı MEHMET MENEKŞE / RECEP BULUT Polis 167 yaşında İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Türk Polis Teşkilatı’nın 167. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı. Çapkın, törene katılan emekli polislerin de çocuklarını sevdi. Kutlamalar kapsamında yapılması planlanan resmi geçit töreni ise hava muhalefeti nedeniyle iptal edildi. AMASYA / KAYSERİ Amasya’da düzenlenen mayınlı saldırıda ağır yaralanan Jandarma Üstçavuş Osman Cantürk Göl de şehit düştü. Saldırıdaki şehit sayısı ikiye yükseldi. Önceki gün Şehit er Murat Erdem ise Kayseri’de toprağa verildi. Saldırıda yaralanan 5 askerin tedavilerinin sürdüğü, durumlarının iyi olduğu bildirildi. Amasya Valiliği, terör sal dırısı nedeniyle yapılacak polis teşkilatının kuruluş yıldönümü kutlamalarını iptal etti. Şehit er Murat Erdem için Kayseri’de düzenlenen törene askeri ve mülki yetkililer katıldı. Şehit annesi Sare ile kardeşi Naile Erdem’i, kadın askerler teselli etmeye çalıştı. Öte yandan Göl’ün şehit olduğu haberini alan yakınları, Osmaniye’deki şehit evine akın etti. Evli ve 4 yaşında bir kız çocuğu olan şehidin annesi Fatma Göl (48) fenalık geçirdi. C MY B C MY B