24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MART 2012 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Adalet Bakanı Ergin’in, Sivas katliamı davasının zamanaşımıyla düşecek olmasına yorumu ‘Yürütme her şeyi yaptı’ ? Bakan Ergin, “Sanki sanıkların tamamı zamanaşımından kurtuluyormuş gibi bir algı da oluşuyor” değerlendirmesini yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Sivas katliamı davasının 13 Mart’ta zamanaşımıyla düşecek olmasına ilişkin, zamanaşımının 5 kişi açısından dile getirildiğini belirterek, “Sanki bu dava sanıklarının tamamı zamanaşımından kurtuluyormuş gibi bir algı da oluşuyor. Bununla ilgili yürütme organının yapabileceği gayretlerin hepsi yapılmış durumda” değerlendirmesini yaptı. Ergin, Hâkimevi’nde gazetecilerle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı. Pozantı Cezaevi’ndeki iddialarla ilgili konuşan Ergin, “Bir şey yapıldı, yapılmadı tartışmaları, bilen bilmeyen konuşuyor. Bir de gidip birkaç saatliğine orada dolaşıp gelince raporlar yayımlanıyor, zannedersiniz bilimsel raporlar gibi Pan Çağıltılı bir ırmağa benziyor tarih. Kimi zaman hızlanıyor, önüne gelen ne varsa devirip geçiyor. Kimi zamansa sessiz, sakin, sanki hiç akmıyor gibidir. Bunun biraz da kendi ömrümüzün hızıyla ilgili olduğunu herhalde kabul etmeliyiz. Ne yaparsanız yapın hızlanıyor işte. Tarih güdülenebilir, tahmin edilebilir bir şey de değil. Bir şeyler olsun, ırmak şu tarafa ya da bu tarafa aksın istiyor olabilirsiniz, ama o sizi dinlemeyecektir. Onu, büyük insanlığın doğayla olan sonsuz kapışması belirliyor. O sizin determinist hesaplarınıza yüz vermiyor. Bilmediğiniz, beklemediğiniz, hesaplayamadığınız olgular bu çağıldayan ırmağın içinde sizi bir çöp gibi oradan oraya savuruyor. Hesaplar tutmuyor. Masanın başında kurduğunuz hayalleriniz bir anda dağılıyor. Çünkü yukarıdakilerin tarihi, aşağıdakilerin çok ağır akan magmasını belirleyemiyor. O çağıltılı sular sizin pek hızlı akan, sizi heyecandan heyecana sürükleyen nehrinizin dibindeki çok yavaş ilerleyen magmaya fena halde bağlıdır. Siz on günde her şey değişsin istiyorsunuz. Kimi zaman yaşadığınız on günün bir ömre bedel olduğunu da düşünüyorsunuz. Sonra tarih, o on günü elinizden alıveriyor. ??? Şimdi siyaset erbabının ve onlarla pek sıkı fıkı olan gazeteci tayfasının tarih yapmak gibi bir işe giriştiğini görünce insan gülüyor ister istemez. Yapmaya çalıştığınız tarih, yarınlara intikamcılığın, kindarlığın pek kötü bir hikâyesi olarak kalacak. Hükmetmenin zevkini çıkarmayı tarih yapmak sanıyorsunuz. Hırslandığınız ve “işte zamanımız geldi, işte artık tarihi biz yazıyoruz” derken, tarih sizi yazıyor, farkında bile değilsiniz. Peki, tarih sizi nasıl yazıyor? Bir türlü terk etmeye yanaşmadığınız küflü fikirlerinizle yazıyor. Tıpkı “tüm Avrupa birleşsin; ötekiler, yani barbarlar dışarıda kalsın” berbat fikrinin Avrupalıları terk etmemesi gibi, siz de o eski kalıbın içinde yeni bir Osmanlı hayal ediyorsunuz. Şimdi büyük bir öfkeyle hesaplaşmaya çalıştığınız Cumhuriyetin her anını, her fırsatta hırpalamaya çalışmanızın, kendinize göre “demokrasi” yaratmaya çabalamanızın nedeni budur. ??? Tarih zalimlerin hep mahkum olduğu, ama hep yeniden ayağa kalktıklarını gösteriyor. Buna mı güveniyorsunuz? Sonunda yenildikleri, mahkum oldukları da gerçeğin öteki yüzü değil mi? Pan Avrupacılar da tarihte hep aynı fikrin peşinde koştular. Birbirlerinden farklı olduklarını söylerlerdi, gerçekte savundukları tek ideoloji “Avrupayı birleştirmek ve barbarlara karşı korumak”tı. Charlemagne’dan Napolyon’a, Hitler’den günümüze, Avrupa Birliği’ne kadar bu Pan Avrupa fikri hep aynı kaldı. Avrupa bu amacına ulaşabilmiş değildir. İyi olan her şeyin tarih dışına itilmesi de onları birleştiremedi. Sosyalizmin tarih sahnesinden çıkarıldığına inandıkları zaman da birleşemediler. Çünkü kapitalizm birleştirmez. Aynı şekilde farklı olanı inkâr etmek, saygıyla değil, zorla bir arada tutmak da olanaksızdır. Denerseniz, farklılıkların zenginliğini de heba edersiniz. Bakın Avrupalılara, ideolojik maya sayılabilecek Helenlerin haline bakıp “O müthiş Pan Avrupamıza ne oldu!” diye söylenip duruyorlar şimdi. Siz de öylesiniz. Alttakilerin tarihi ilgi alanınızda değil. Asıl olanın o tarih olduğunu bilmiyorsunuz. İçinde Pan olan o eski hikâyeyle mutlusunuz ve intikam çığlıkları atıyor, “Osmanlı vilayeti Şam” düşleri kuruyorsunuz. Farkında değilsiniz belki ama, öteki Pan, aşk tanrısı Pan elini çekmek üzere Türkiye’nin üzerinden. Panikleyeceksiniz yakında. SİVAS SANIKLARINA YİNE AKP KORUMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin, Sivas katliamı sanıklarının zamanaşımına uğramaması için verdiği yasa önerisinin, doğrudan TBMM Genel Kurulu gündemine alınması önerisi, AKP oylarıyla reddedildi. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun imzasıyla hazırlanan ve Sivas davası sanıklarının zamanaşımından yararlanmamasını düzenleyen yasa önerisi komisyonlarda ve genel kurulda yaklaşık 2.5 aydır görüştürülemeyince, CHP, genel kurulda “doğrudan gündeme alınması”nı önerdi. Yasa önerisinin doğrudan gündeme alınması önerisiyle ilgili söz alan Tarhan, birçok Avrupa ülkesinde işkence, kötü muamele ve Sivas katliamı gibi suçların “insanlık suçu” olarak görüldüğü için zamanaşımına girmediğine işaret etti. Türkiye’de de bunun örneğinin 12 Eylül darbesi sonrasında işkence ve kötü muamele mağduruyla ilgili bir davada yaşandığını ifade eden Tarhan, mahkemenin “işkence ve kötü muamele suçlarının” zamanaşımına uğramayacağına hükmettiğini ifade etti. Tarhan’ın konuşmasının ardından, yasa önerisinin doğrudan TBMM Genel Kurulu gündemine alınması AKP oylarıyla reddedildi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise yaptığı açıklamada CHP’nin yasa önerisinin 20 Aralık 2011 itibarıyla esas komisyon olan Adalet Komisyonu’na ve tali komisyon olarak İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sevk edildiğini belirtti. rin hepsi yapılmış durumda” diye konuştu. Davanın firari sanığı Vahit Kaynar ile ilgili gerçekleri yansıtmayan beyanlarda bulunulduğunu söyleyen Ergin, Kaynar ile ilgili iade evraklarını Türkiye’ye verilen süreden çok önce Polonya’ya ulaştırdıklarını ancak Türkiye’nin evraklarını beklemeden Polonya mahkemesinin itirazen Kaynar hakkında kefaletle salıverme işlemi yapıldığını anlattı. Almanya’da bulunan sanıkların da değişik nedenlerle iade edilmediğini kaydeden Ergin, “Almanya, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını da gerekçe göstererek, iade etmeme kararı veriyor. Bu uygulama sadece Sivas sanıkları için değil, en son Bedrettin Dalan için de aynı gerekçeyi ileri sürerek, ayrıca DHKPC örgütü mensupları için de aynı gerekçelerle Almanya Türkiye’nin iade taleplerini karşılamıyor” diye konuştu. Talepleri karşılamıyor takdim ediliyor” dedi. Ergin, Adana, Mersin, Tarsus, Osmaniye bölgesinde çocukların bu cezaevine konulduğunu söyledi. Adalet Bakanı Ergin, Sivas katliamı sanıkları yönünden 13 Mart’ta zamanaşımından düşeceğinin ha Sivas’ta zamanaşımı tırlatılması üzerine, toplam 111 sanık hakkında kamu davası açıldığını, 5 kişi için zamanaşımı iddialarının dile getirildiğini söyledi. Ergin, “111 sanıklı bir davada bu 5 kişi hariç tamamıyla ilgili hükümler kurulmuş durumda. Değişik mahkumiyetler alanlar var. Bir kişi bile olsa bu hassasiyetin, duyarlılığın gösterilmesi doğru bir şey ama takdim biçimi itibarıyla sanki bu dava sanıklarının tamamı zamanaşımından kurtuluyormuş gibi bir algı da oluşuyor şu anda. 111 sanıktan 5’i hakkında zamanaşımı iddiası var. Bununla ilgili yürütme organının yapabileceği gayretle AKP’DEN BİR İHL ADIMI DAHA Cumhuriyet savcılığı müdahaleyi ‘yasal sınırlar içinde’ buldu Ortaokullar yeniden açılıyor MAHMUT LICALI Polis copuyla kör oldu SİNAN TARTANOĞLU ANKARA AKP, kesintili eğitimin kademelerini doğrudan “ilkokulortaokullise” olarak tanımlanmasına yönelik değişiklik yapacak. Buna göre imam hatip liselerinin orta kısmının tekrar açılması resmiyet kazanırken, düzenlemenin her okul türünden sonra diploma verilmesine neden olacağı belirtildi. AKP, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülen kesintili eğitim düzenlemesine getirmeye hazırlandığı yeni bir önergeyle imam hatip liselerinin orta kısmının açılmasını garanti altına alıyor. Önergeyle ilköğretim birinci ve ilköğretim ikinci kademe olarak tanımlanan temel ilköğretim resmen ikiye ayrılacak. 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemi öncesinde uygulanan “üçlü okul yapılanmasına” geri dönülecek. Buna göre 4 yıldan oluşan ilköğretim birinci kademe “ilköğretim”, 4 yıldan oluşan ilköğretim ikinci kademe “ortaokul”, 4 yıldan oluşan ortaöğretim ise “lise” olarak tanımlanacak. Bu durum, imam hatip liselerinin orta kısımlarının açılmasına olanak tanıyacak. Buna göre yönlendirme eğitimi kapsamında ilköğretim ikinci kademede uygulanacak seçmeli Kuran ve din derslerinin yanı sıra doğrudan din eğitiminin yapılacağı ortaokullar açılacak. Düzenlemeye karşı çıkan CHP’li Nur Serter, okul tanımının yeniden getirilmesinin mantıklı bir gerekçesi olmadığını belirtti. Serter, “İlkokul tanımı ilk kademeye konuluyorsa ilkokulun sonunda diploma verecek. Çocuk 9 yaşında ilkokul diploması alacak” dedi. Serter, bu düzenlemenin hem okullaşma oranlarını düşüreceğini hem de kız çocuklarını okullardan dışlayacağını belirtti. Komisyon Başkanı Nabi Avcı, milletvekillerinin konuşmalarını makul süreyle sınırlı tutmalarını isteyerek, “Böylece ayrıca bir işlem yapmak zorunda kalmam” dedi. CHP’li Dilek Akagün Yılmaz ise CHP’li vekillerin konuşmalarını uzun tutmalarının demokratik bir direnme olduğunu belirterek yaklaşık 2.5 saat konuştu. AKP’li vekiller ise konuşma sürelerinin 5 dakika ile sınırlandırılmasına yönelik önerge verdi. CHP’li Engin Altay’ın, “İnsan babasının çiftliğini böyle yönetmez” diye önergeye tepki göstermesi tansiyonu yükseltti. Altay, komisyon başkanlığına yürüyerek Avcı’ya, “Olaylardan, akacak kandan siz sorumlusunuz” dedi. AKP’li Mahir Ünal, “Kandan bahsetme, neden bahsediyorsun” dedi. Gerginliğin artması üzerine görüşmelere ara verildi. Komisyonda konuşma süresinin 5 dakikayla sınırlandırılmasının ardından da tartışmalar sürdü. Aranın ardından AKP’li Ünal Kacır, basın mensuplarının kendi aralarında yaptığı konuşmaya müdahale ederek nasıl haber yapılması gerektiği konusunda görüşlerini ifade etti. Kacır, gazetecilere, “Siz böyle yorum yapamazsınız, sizin işiniz objektif olmak. Siz herhalde CHP’lisiniz” dedi. Basın mensuplarının habere konu olan bir konu üzerinde yorum yapmalarının doğal olduğunu söylemesi üzerine Kacır, “Böyle şey olmaz yahu. Bir de CHP’ye akıl verin olmadı” dedi. ANKARA EğitimSen’in düzenlediği mitingde polisin coplu müdahalesi sonucu sağ gözü kör olan Ankara 2 No’lu Şube Başkanı öğretmen Dengiz Sönmez polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı,“kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi. EğitimSen, 5 Haziran 2009 tarihinde toplusözleşme hakkı için Türkiye’nin dört bir yanından gelen eğitimcilerle birlikte Danıştay binası önünden Milli Eğitim Bakanlığı’na protesto yürüyüşü düzenledi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri yürüyüşe izin vermedi ve direnen eğitimcilere cop, tazyikli su ve gaz bombası ile müdahale etti. EğitimSen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı öğretmen Dengiz Sönmez, arbedede yere düşen arkadaşına yardım etmek isterken sağ gözüne cop darbesi aldı. Polisin kullandığı biber gazı da gözün daha fazla zedelenmesine neden oldu. Olaydan sonra ameliyata alınan Sönmez’in sağ gözünü yüzde 80 oranında kaybettiği ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı, görme engelini kanıtlayan hastane raporları üzerine Sönmez’i malulen emekli etti. Sönmez ve EğitimSen yöneticileri Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin “kendilerine saldırdığı, bu saldırı esnasında yaralandıkları, ölçüsüz ve orantısız şiddet uyguladığı” gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılığın 10 Şubat 2012 tarihinde aldığı kararda, “Emniyet görevlilerinin yasadışı gösteri ve yürüyüş yapmak üzere kendilerine gösterilen güzergâh dışında yürüyüş yapmak isteyen topluluğa müdahale etmek zorunda kaldığı” dile getirildi. Kararda, gözünü kaybeden Dengiz Sönmez’in de aralarında bulunduğu öğretmen sendikacılara yapılan müdahalenin “yasal sınırlar içerisinde kaldığı, ölçüsüz ve orantısız güç kullanılmadığı, güvenlik güçlerinin keyfi bir tutum ve davranış içine girmedikleri, yasaların kendilerine verdiği yetkileri kullandıkları” kaydedildi. Komik cezaya protesto Artvin’in Hopa ilçesindeki AKP mitinginde çıkan olayları protesto ederken gözaltına alındıktan sonra cezaevinde saçları kesilen Ozan Gündoğdu’ya destek olmak amacıyla saçlarını kestiren 3 gencin tutuklanması üzerine 8 Aralık’ta 15 üniversite öğrencisi Bursa Adliyesi önünde saçlarını kestirdi. Öğrencilere “çevreyi kirlettikleri” gerekçesiyle 26 TL ceza verildi. Dün Bursa Adliye Sarayı önüne gelen öğrenciler saçlarını keserek verilen cezayı protesto etti. Eylemden sonra Osmangazi Belediyesi’nin görevlileri öğrencilerin kestirdikleri saçları ve taşıdıkları pankartları süpürdü. Osmangazi Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, cezanın Emniyet’in isteği üzerine kesildiği bildirildi. ‘Müdahale yasal’ ‘Kız öğrenciler dışlanacak’ 52 öğrenciye uzaklaştırma cezası ISPARTA (Cumhuriyet) Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi önünde 3 Ekim 2011’de üniversite harçlarına yapılan zamları protesto eden 51 öğrenci hakkında üniversite yönetimi soruşturma başlattı. Güvenlik kamerası ve polisin çektiği görüntü kayıtları incelenerek kimlikleri belirlenen öğrenciler hakkındaki soruşturma, geçen hafta tamamlandı. SDÜ Rektörlüğü, eyleme katılan 51 öğrenciye 15 gün okuldan uzaklaştırma cezası verdi. Üniversite yönetimi, açılan soruşturmayı protesto eden 1 öğrencinin ise 1 ay okuldan uzaklaştırılmasına hükmetti. Rektörlük, öğrencilere verilen cezaları ailelerine tebliğ etti. Yönetim ayrıca, geçen ocak ayında Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde, 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan hava operasyonunu protesto eden 100 öğrenci hakkında da soruşturma başlattı. Maden Mühendisliği Bölümü öğrencisi Tanju Yıldız, yürütmenin durdurulması istemiyle Isparta İdare Mahkemesi’ne dava açacaklarını söy ? SDÜ’de protestocu öğrencilere soruşturma üzerine soruşturma açıldı Başbuğ’un sloganı geri döndü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tutukluluğunun ikinci ayına giren emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un, Genelkurmay Başkanlığı döneminde büyük polemik yaratan, “Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” sloganı geri döndü. Türk Silahlı Kuvvetleri dergisinin son sayısı, “Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” kapağı ile yayına çıktı. Başbuğ’un hazırlattığı afişlerde yer alan slogana, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay eleştiri getirmişti. ledi. Yıldız, “Bize selam veren arkadaşlarımıza da uzaklaştırma verildi” dedi. İbicioğlu: Tüm Rektör affediciliğimi kullandım Süre tartışma yarattı SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ise söz konusu cezanın disiplin yönetmeliğine göre verildiğini söyledi. İbicioğlu, “Karara direnerek ve tüm affediciliğimizi de kullanarak cezaları 15 güne düşürdüm. Disiplin yönetmeliğine göre bu ceza kaçınılmazdı. En düşük cezayı uyguladık” dedi. Kazan’a görevsizlik kararı ? ERZURUM (Cumhuriyet) Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP Milletvekili İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan hakkında, yazdığı bir mektupta savcılığın işlem yapmamasını eleştirdiği için Erzurum 2. Ağrı Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Ender Karadeniz’in hazırladığı iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle Kazan, sanık olarak çıktığı hâkim karşısında davanın anayasaya aykırı olduğunu söylemişti. Davanın dünkü duruşmasında görevsizlik kararı verildi. Özkoç’tan 12.5 saatlik konuşma eylemi MAHMUT LICALI CHP’li Ergin Özkoç ANKARA CHP Sakarya Milletvekili Ergin Özkoç’un, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülen kesintili eğitim yasa önerisini protesto etmek amacıyla 12.5 saat süren konuşması sırasında Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, cep telefonuyla sudoku oynarken, AKP’li vekiller gruplar halinde kulise inerek maç izledi. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda görüşülen kesintili eğitim yasa önerisinin görüşmelerinde CHP’li Özkoç’un tek başına yaptığı konuşma eylemi damgasını vurdu. Özkoç’un önceki gün saat 15.15’te başladığı konuşma eylemi dün sabaha karşı saat 04.00’e ge lirken sona erdi. Özkoç toplam 3 kez 5’er dakika süren ihtiyaç molasına çıktı. 12.5 saat süren konuşması sırasında komisyonda dağıtılan bir elma dışında hiçbir şey yemeyen Özkoç; sivil toplum örgütlerinin kesintili eğitim önerisi konusunda hazırladığı raporları tek tek okudu ve raporlar hakkında yorum yaptı. Konuşmayı sonuna kadar dinleyeceğini ifade eden Bakan Dinçer, saat 00.00’da Müsteşar Emin Zararsız’ı vekil olarak bırakarak konuşmanın 7. saatinde TBMM’den ayrıldı. Dinçer’in Özkoç’un konuşması sırasında yaklaşık 2 saat boyunca cep telefonu üzerinden sudoku oynadığı gözlendi. Bazı milletvekilleri de gruplar halinde kulise inerek SivassporGalatasaray maçını izledi. Ergin’den Erçakmak açıklaması ? ANKARA (ANKA) CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Cafer Erçakmak’ın ölüp ölmediğinin tespiti hususunda, adı geçene ait olduğu iddia edilen mezarın açıldığını belirtti. Adalet Bakanı Ergin yapılan DNA incelemesi sonucunda yüzde 99.99 ihtimalle ölenin, kan örneği alınan kişinin babası olabileceğinin tespit edildiğini kaydetti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle