19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2012 CUMARTESİ 4 HABERLER Sivas katliamı davasının düşmesine 3 gün kalırken, sivil toplum örgütlerinden mahkemeye son kez çağrı İlhak Edelim mi? Acaba Kıbrıs’ı ilhak mı etsek? 21. yüzyılda, Türkiye’nin bir mahalle kahvesinde bile bunu söyleyene iyi bakılmaz. Peki, mahalle kahvesinde bile söyleyenin aklı hakkında tereddüt yaratan bir tümceyi bir bakan söylerse, ona ve mensubu olduğu kuruluşa nasıl bakılır? Soru için özür dilerim, ama bunu gündeme getiren ben değilim Egemen Bağış. Korkarım, karşı taraf, Bağış’ın kendileri için nimet olan bu sözünü tepe tepe kullanacaktır. Lafı fazla uzatmadan söyleyelim: Türkiye Kıbrıs’ın yarısını ilhak etmez, edemez de. Gerçi 1950’li yıllarda, bir ara “taksim” tezi ortaya atıldı, ama bu çok kısa sürdü. Bir nevi çifte Enosis olarak da nitelenebilecek olan “taksim” tezine göre, Ada’nın yarısını Yunanistan alacaktı, yarısını da Türkiye. O zamanlar sokaklarda şöyle haykırıyorlardı göstericiler: Kıbrıs tramvayı ‘Taksim’de durmazsa, ‘Harbiye’de, durur. Yıllar sonra Kıbrıs tramvayı Harbiye’de durdu, ama Taksim’e gitmesi söz konusu olamazdı. Çünkü sorunun hukuki çözümü Türkiye – Yunanistan ve İngiltere’nin taraf olduğu Londra ve Zürih antlaşmalarıyla oldu. O da “taksim”e kapıyı kapıyordu. ??? Yunan ve Kıbrıs Rum tarafının 1958 Londra Zürih Antlaşmalarıyla, kaynağını ondan alan Kıbrıs Anayasası’nın hükümlerine uymamakta direnmesi ve Atina Albaylar Cuntası’nın kuklası Enosis’çi faşist Nikos Sampson’un darbeyle iktidarı ele geçirmesi üzerine Türkiye Londra Zürih Antlaşması’yla Kıbrıs Anayasası’nın kendisine tanıdığı “garantörlük” hakkına dayanarak, 1974 müdahalesini yaptı. Hatta Türkiye garantörlük statüsünün verdiği müdahale hakkını kullanmadan önce, İngiltere’ye birlikte hareket etmek için başvurdu, ama Londra’nın reddetmesi üzerine tek başına harekete geçti. Kısacası, 1974 “Barış Harekâtı” Londra Zürih Antlaşmaları ve Kıbrıs Anayasası’nın Türkiye’ye verdiği garantörlük statüsüne dayanarak yapılmıştır. Ne bu metinler Türkiye’ye Kıbrıs’ın bir kısmını ilhak hakkı verir ne de Ankara herhangi bir dönemde böyle bir niyet izhar etmiştir. Ankara’nın tezi, Kıbrıs’ta, eşit kurucu hakka sahip iki toplumlu, iki bölgeli statüsünün güvence altına alındığı Kıbrıs Devleti’nin bu ilkelere saygı çerçevesinde yeniden kurulmasıdır. Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulması, bu eşit haklı iki toplum görüşünden yola çıkarak, federal bir devlet çerçevesinde, çözüm yolunu açmaya yönelik bir girişimdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ise Ada’nın bir bölümünün Türkiye tarafından ilhakı anlamını taşımadığı gibi, ileride Türkiye’ye böyle bir hak da tanımaz. ??? Annan Planı’nın uzlaşmaz diye takdim edilen Türkler tarafından kabul edilip, Rumlarca reddedilmesinden sonra, Ada’da kimin gerçek uzlaşmaz taraf olduğu açıkça ortaya çıktı. Bu uzlaşmaz tutum, Kıbrıs’ta kalıcı bir ikili çözümün gündeme gelmesine neden oldu. Ama bu kalıcı ikili çözüm de, Ada’nın bir bölümünün Türkiye tarafından ilhakı anlamına gelmiyor. Türkiye’nin böyle bir hakkı yok. Bunu uluslararası camiaya anlatmak, kabul ettirmek de imkânsızdır. Aklı başında hiçbir yurttaş da ne böyle bir özlemi duyar ne de böyle bir duaya amin der. Ayrıca, Kıbrıslı Türklerin büyük bir çoğunluğunun da, ilhak fikrine sıcak baktıklarını sanmak yanlıştır. Böyle bir çözüme tepki gösterecek olanları Rum ve Yunan yandaşı olarak nitelemeye kalkmak daha büyük bir yanlış ve çok çirkin bir davranıştır. Bütün bu gerçeğin ışığında, Bakan Egemen Bağış’ın bir mahalle kahvesinde bile telaffuzu hoş karşılanmayacak sözleri hem kendisi hem de ülke adına talihsizliktir. ‘Bu dava düşmemeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sivas katliamı davasının duruşmasına 3 gün kalırken çok sayıda sivil toplum örgütü, Madımak Oteli’nde 35 kişinin yakılmasının insanlığa karşı olduğunu belirterek, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmemesi gerektiğini vurguladı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Sekreteri Cemal Şahin, mahkemeyi insanlık suçu karşısında uluslararası hukuku uygulamaya davet etti. PSAKD’nin öncülüğünde Emek ve Demokrasi Güçleri, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşürülmek istenen Sivas davası için Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Madımak’ta yakınlarını kaybeden ailelerinin yanı sıra; CHP, BDP, Emek Partisi, EDP, TKP, ÖDP, KESK, Genel İş, TTB, İHD, TMMOB, ABF ve Halkevleri’nin arasında bulunduğu HSYK BAŞKANVEKİLİ OKUR: MADIMAK İÇİN YAPACAK BİR ŞEY YOK Haber Merkezi HSYK Başkanvekili İbrahim Okur, Sivas katliamı davasında zamanaşımı konusunda “yapılacak bir şey olmadığını” söyledi. NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtlayan Okur, Sivas katliamının sanıkları hakkındaki yargılamanın zamanaşımına uğramasına 4 gün kala yargının nasıl davranacağı sorusuna Okur, “Sivas davasında 5 sanık hakkında zamanaşımı doluyor. 4 sanık hiç yakalanmamış, diğer sanık serbest bırakılmış. Sivas davasında söz konusu sanıklarla ilgili zamanaşımının sonuna gelindiği görülüyor. Zamanaşımı da tüm modern ceza hukukunda olan bir uygulama. Mahkeme takdir hakkını kullanabilir. Aslında bu davada zamanaşımı uzamış. Bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok” dedi. parti ve sivil toplum örgütleri katıldı. PSAKD Genel Sekreteri Şahin, gelişmiş demokratik ülkelerde, insanlık suçu işleyenlere zamanaşımı olmadığını belirterek şunları kaydetti: “Çünkü bilirler ki, insanlığa karşı yapılacak en büyük kötülük, insanın yaşam hakkının elinden alınmasıdır. Şurası bilinmelidir ki; adalet herkese gereklidir. Adalet yerini bulmazsa zulüm yapanlar, haksızlık yapanlar, katiller, caniler zamanaşımı sayesinde ceza almaktan kurtulurlarsa, bu durum ülkeyi karanlığa sürükleyecektir.” Şahin, katliamı yapan örgütler ortaya çıkarılmadıkça, yeni katliamların kaçınılmaz olduğunu belirtti. Şahin, “Mahkemeyi, insanlık suçu karşısında, uluslararası hukuku uygulamaya davet ediyoruz. Alınacak karar insanlık için, adalet için onurlu bir adım olmalıdır” dedi. İHD Genel Başkanı Öztürk Türk doğan, hukuk ve insanlık adına vahim bir durum ile karşı karşıya olunduğunu vurguladı. Türkdoğan, “Doğrudan doğruya Türk yargı makamlarını bağlayan AİHM hükümleri var. İstenirse 13 Mart’taki duruşmada mahkeme AİHS’ye dayanarak zamanaşımı talebini reddedebilir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Alevilerin 1400 yıldır asimile edilmeye çalışıldığını kaydetti. Çorum’da, Ma raş ve Sivas’ta yaşananların Adıyaman’da tezgâhlanmaya çalışıldığına işaret eden Akkaya, bunlara örgütlü olarak “dur” denilmesi gerektiğini vurguladı. Sivas’ta yakılan canlardan Seher Gül Ateş’in amcası, davanın avukatlarından Süleyman Ateş de, Adıyaman’da Alevilerin evlerinin işaretlendiğini, İçişleri Bakanı’nın “bu çocuk işi” dediğini aktarırken, “Bu sanıklar serbest kalırsa yarın gidip Adıyaman’da veya diğer yerlerde aynı olaylara katılmayacaklarının garantisini kim verebilir? Sivas olaylarının arkasında devlet yöneticilerinin desteği var” dedi. Madımak’ta yakılan Gülsüm Karababa’nın kardeşi Hüseyin Karababa, Sivas’taki olaylarda bir vatandaşı ölen Hollanda Büyükelçiliği’nden hiçbir yetkilinin basın toplantısına katılmamasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu Karaca ailesini ziyaret etti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, sanatçı Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca’yı ziyaret etti. Kendisi de Dostlar Korosu’nda Ruhi Su’nun öğrencisi olan İlkim Karaca, ziyaret sırasında Cem Karaca’ya ait kep ve altıoklu fularını Kılıçdaroğlu’na verdi. İlkim Karaca, “Onun ne kadar iyi bir CHP’li ve Atatürkçü olduğunu gösteren bu eşyaların sizin tarafınızdan daha iyi korunacağını düşündüğüm için bu eşyaları size veriyorum” dedi. Kılıçdaroğlu da kendilerine verilen hediyelerden mutlu olduklarını ifade ederek, “Eşyaları aldım. Partimizin müzesine koyacağız”‘ dedi. Kılıçdaroğlu ve beraberindekileri uğurlayan Karaca da “Kılıçdaroğlu başkanımın bir gün Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyorum” diye konuştu. Bu arada Kılıçdaroğlu ile tokalaşan bir kişinin, Kılıçdaroğlu’na sarılarak “Korkmayın” demesi dikkat çekti. Bayrampaşa’da 4 tutuklama ? İstanbul Haber Servisi Bayrampaşa’da bulunan patlayıcılarla ilgili gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 7 şüpheliden 4’ü tutuklandı. Tutuklananlar arasında, emniyetteki ifadesi sırasında bombaların bulunduğu yeri söyleyen “Musa” kod adlı Erol Ş’nin de bulunduğu öğrenildi. ‘Zavallı’ya 30 bin lira istedi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Taraf gazetesindeki köşesinde “Zavallı Başbakan” ifadesini kullanan Taraf Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan ve gazeteye 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Taraf gazetesi, CIA’nın gölge kuruluşu Stratfor’un Başbakan için iki yıl ömür biçtiği belgeleri yayımlamıştı. Erdoğan da bu yazışmaları haberleştiren Taraf’a “Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da, bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da büyük bir küstahlığın içindedir” diyerek tepki göstermişti. Altan ise ertesi günü köşesinde Erdoğan için “Zavallı Başbakan’ın aklı iyice karışmış” demişti. Kumrular’da 6 kişiye gözaltı CHP’den ‘zamanaşımı’ protestosu CHP İstanbul il ve ilçe gençlik örgütü üyeleri Sivas katliamı davasının 13 Mart’ta zamanaşımı nedeniyle düşme tehlikesini, Taksim tramvay durağından Galatasaray Lisesi önüne kadar düzenledikleri meşaleli yürüyüşle protesto etti. Galatasaray Lisesi önünde grup adına basın açıklamasını okuyan CHP İstanbul İl Gençlik Örgütü Başkanı Olgun Çelik, “Sivas’ta sanatçılarımızın, aydınlarımızın, insanlarımızın katledilmesinin üstünden 19 yıl geçti. Bu koca 19 yılda katliamın gerçek katillerini bulup ortaya çıkartamayanlar, bugün davanın zamanaşımına uğratılmasına göz yumuyor hatta sessiz kalarak açık destek veriyor” dedi. Yürüyüşe CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de destek verdi. (KAYHAN AYHAN) ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Kumrular Caddesi’nde 5 yurttaşın ölümüne neden olan bombalı saldırıyla ilgili gözaltına alınanların sayısı 6’ya çıktı. Adana’da yakalanarak önceki gün Ankara’ya getirilen zanlı Ü.A’nın sorgusunda, Çukurova Üniversitesi ElektronikElektrik Mühendisliği Bölümü öğrencisi olduğu ve bomba yapımı konusunda uzman olduğu belirtildi. Ü.A.’nın saldırı talimatını bizzat Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin’den aldığı iddia edildi. Baykal gündemi değerlendirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, katıldığı bir televizyon programında partisini ve gündemdeki konuları değerlendirdi. CHP’nin tüzük kurultaylarını eleştiren Baykal, “Kurultay bir medya kurultayı oldu. Tüm bu manzaradan rahatsız oldum ve dışarıda kalmak istedim” dedi. Dersim katliamı tartışmasıyla ilgili de Baykal tarihle hesaplaşılması gerektiğini söylerken “CHP kendi iç muhasebesini yapmalıdır” dedi. Baykal, siyasi gelişmelere ilişkin ise “Türkiye’nin uluslaşmadan saparak etkin ve mezhepsel bir ayrışma ile karşı karşıya olduğunu” savundu. BDP DİYARBAKIR İL BAŞKANI ZÜMRÜT KARAYILAN, BAYIK VE HÜSEYİN ‘Nevruz’u AKP’ye karşı PKK liderlerinin başına 4 milyonluk ödül 10 gün kutlayacağız’ MAHMUT ORAL Selvi Kılıçdaroğlu mahsur kaldı ? ARTVİN (Cumhuriyet ) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Artvin’de bir toplantıya katıldıktan sonra Hopa yolunun kar nedeniyle ulaşıma kapanması sonucu mahsur kaldı. Yol 25 dakikada ulaşıma açıldı. DİYARBAKIR BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, bu yılın Nevruz kutlamalarını 10 güne yayacaklarını açıkladı. Zümrüt, Nevruz etkinliklerine ilişkin Sümerpark Resepsiyon Salonu’nda toplantı düzenledi. 21 Mart’ın hafta içine rastlaması nedeniyle ana etkinliğin 18 Mart Pazar günü yapılacağını belirten Zümrüt, Nevruz’u coşkuyla kutlamak istediklerini ancak AKP’nin toplumu karamsarlığa sevk ettiğini söyledi. Zümrüt, “Kutlamaları AKP politikalarına karşı 10 güne yayacağız. Bütün halkımızı kutlamalara çağırıyoruz” dedi. Yurt Haberleri Servisi İçişleri Bakanlığı, PKK’nin son dönemde kent merkezlerindeki bombalı saldırılarını ve kırsalda eylemlerini arttırması üzerine yeni önlemler alınmasını kararlaştırmıştı. Bunun üzerine terörle mücadelede “suçluyu yakalatana ya da kimliğini bildirene para ödülü”nün uygulamaya geçmesi için yönetmelik hazırlandı. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ödül yönetmeliği incelenmek üzere Başbakanlık’a gönderildi. Yönetmeliğe göre, terör örgütü PKK’nin lider kadrosundan Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Fehman Hüseyin’in de aralarında bulunduğu 50 kişiden herhangi birini yakalatana 4 milyon lira ödül verilecek. DİSK’ten 12 Eylül’e katılım talebi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül 1980 darbesi yapıldığında DİSK Genel Sekreterliği görevinde bulunan ve gözaltında 99 gün geçiren eski siyasetçilerden Ahmet Fehmi Işıklar, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davaya katılma talebinde bulundu. Işıklar, Ankara Adliyesi’ne gelerek katılma talebini içeren dilekçeyi davanın görüleceği 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle