Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2012 CUMA 4 HABERLER ‘Böyle Adalet Olmaz!’ Son günlerde ne zaman yargı konusu gündeme gelse, hep aklıma, Kılıçdaroğlu’nun ‘Silivri adaleti’ni hedef alan çıkışları üzerine, adil yargıyı etkileme fiilinden hakkında kovuşturma açılması girişimine Mustafa Balbay’ın şu çıkışı geliyor: Suçun oluşması için adil yargının olması şart! İlahi Balbay! Türkiye’de gün geçmiyor ki, adil yargının varlığı konusunda ciddi kuşkular dile getirilmesin. Türkiye’de gün geçmiyor ki insanlar, “Böyle adalet olmaz!” diye feryat etmesin. Vatandaş feryat ediyor, halk yargıdan şikâyetçi... Milletvekili haykırıyor, yasama yargıdan şikâyetçi... Bakan Bey kararları eleştiriyor, yürütme yargıdan şikâyetçi... En vahimi, yargı yargıdan şikâyetçi... Malatya’da Grup Yorum konseri için bilet sattıkları, 8 Mart Kadınlar Günü’nde yürüdükleri, katliamlara tepki gösterdikleri için haklarında dava açılan yedi kişinin altısı (biri beraat etti) terör örgütü üyeliği ve örgüt propagandası suçlarından 13 yıla kadar varan hapis cezalarına çarptırıldı. Ailelerin isyan ettiği karar hakkında, 3. Ağır Ceza Mahkemesi Reisi şunları söylemiş: Bu karardan hoşnut değiliz. Yasaları uyguluyoruz Ceza Yasası’nda düzenleme çalışmaları bulunuyor. İnşallah lehte düzenleme olur. ??? Yargı dahil herkes yargıdan şikâyetçi. Bu durumda kimse adil yargı beklemesin! Ama yargıdan şikâyetçi ne söz, fevkalade hoşnut olan da var. Başbakan Tayyip Erdoğan. “Hiç kusura bakmayın Sayın Kılıçdaroğlu”, diyor Başbakan, yargıdan, adil yargı yokluğundan şikâyetçi ana muhalefet liderine “Yargının hükümet emrine falan girdiği yok; tam tersine yargı sizin militanlarınızdan, sizin militan tavırlarınızdan, sizin militan zihniyetinizden arınıyor, temizleniyor.” Özel yetkili ağır ceza mahkemesi İstanbul’da karar veriyor, Hrant Dink cinayetinde örgüt bağlantısı bulamıyor. Özel yetkili ağır ceza Mahkemesi Malatya’da karar veriyor, Grup Yorum konseri bileti satmak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne katılmak ve katliamları protesto etmek eylemlerinde terör örgütü üyeliği ve propagandası suçu buluyor. İnsanlar isyan içinde haykırıyor: Böyle adalet olmaz!.. Her iki mahkemenin de reisleri feryatlara hak veriyor: Karar bizim de içimize sinmedi... ??? Bu olaylar üzerine ortaya çıksam da haykırsam “böyle adalet , böyle adil yargı olmaz” diye, yargıyı ve kararlarını eleştirsem, hakkımda adil yargıyı etkilemeye çalışmaktan, dava açılıp, mahkum olur muyum? Böyle bir davada çıkıp, kendimi savunurken bütün yukarıdaki olayları dile getirsem, yine de mahkum olsam, sonra da mahkeme başkanı kararın akabinde şunu söyler mi?.. Karar bizim de içimize sinmedi. Dikkat buyurunuz. Daha önce de uyarıldığı gibi, özellikle 12 Eylül 2010 referandumundan sonra yargı iyice şirazesinden çıkmış durumda. Herkes yargıdan şikâyetçi... Vatandaş şikâyetçi... Yasama şikâyetçi, Yürütme şikâyetçi... Bizzat yargı şikâyetçi... Bir tek şikâyetçi olmayıp savunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan o yargının bile savunmadığı bu yargıyı savunuyor. Eseridir tabii savunacak... Hatta iftihar edecek... Ediyor da... Sanki marifetmiş gibi!.. ‘Auster’ı davet edeceğim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye gelmeyeceğini söyleyen yazar Paul Auster’ı hedef alan sözleriyle ilgili “Sayın Başbakan’a önerim, Auster’ı da gazetesinden etsin” dedi. Kılıçdaroğlu, önceki gün akşam CNN Türk televizyonunda yayınlanan Tarafsız Bölge programına katıldı. Kılıçdaroğlu’nun gündemdeki konularla ilgili sorulara verdiği yanıtlar şöyle: Muhafazakâr nesil: Biz ne zaman dindar bir nesil yetişmesine karşı olduk? Ben kendisine şu soruyu sordum; “Bu nesilden önceki nesiller dinsiz miydi peki?” Böyle bir şeyi bir Başbakan nasıl söyler? Tam tipik bölücülük. Böyle bir şey söyledikten sonra o Başba Kılıçdaroğlu Batı’da Türkiye’deki demokrasiyi sorgulayanların sayısının arttığına dikkat çekti Tanıyın bunları tanıyın da büyüyün Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan gençlere seslendi. Kılıçdaroğlu “Konser bileti satan gençlere 13 yıl ceza verenler, parasız eğitim isteyen geçleri 19 ay cezaevinde tutanlar ancak tutsak gençlik yetiştirir. Ayrımsız, ülkemin bütün gençlerine sesleniyorum, aranıza nifak tohumları ekenleri Ahmed Arif’in dediği gibi ‘tanıyın, tanıyın da büyüyün” ifadelerini kullandı. kan’ın, Başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım. Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede din ticareti yapıyor. Mütedeyyin insanların bütün inançlarını sömürüyor. Yargı arka bahçemiz olmadı: Hiçbir zaman yargı CHP’nin arka bahçesi olmadı. Hiçbir zaman biz yargıyı eleştirmeyelim diye bir düşüncemiz olmadı. Tam tersine o dönem de yargı bağımsız değildi, şimdi de bağımsız değil. O zaman da biz, bakanın ve müsteşarın HSYK’de görev almasını eleştiriyorduk, şimdi de eleştiriyoruz. Eleştirilerimiz hep aynı. Sadece son zamanlarda yargı öyle kararlar verdi ki hukukun üstünlüğü yerle bir oldu, tuz la buz oldu, yargı kokmaya başladı. Ergenekon’u küçümsüyor mu?: “Ergenekon terör örgütü” diye mahkemenin aldığı bir karar var mı? Yok. Tam tersine “Böyle bir örgüt yoktur” diye... MİT’e, Emniyet istihbarata sordular, “Böyle bir örgüt yok” dedi. Siz, bana diyorsunuz ki böyle bir örgütün var olduğunu söyle. Benim istihbarat örgütüm yok, herhangi bir şeyim yok ama bu konuda yazılmış birçok kitap var. İnsanlar neyle suçlandıklarını bilmeli. Paul Auster tartışması: Sayın Başbakan’a önerim, Sayın Auster’ı da gazetesinden etsin. Sayın Mehmet Altan’ın başına ge leni diğeri için de yapabilir. Tahammül edemiyor. Bir gazeteci, “Türkiye’de bu kadar tutuklu gazeteci varsa ben gelmem” diyor. Protesto ediyor. Boşuna yapmıyor bunu. “Ben Çin’e de gitmem” diyor. Demokrasi askıda buralarda. Özgürlükler, insan hakları askıda. İsrail’e gittiği söyleniyor. İsrail’de tutuklu gazeteci sayısı kaç? Başbakan önce onu öğrensin. Tahammül edecek eleştiriye. Daha çok yazarçizer Türkiye’ye gelmeyebilir böyle giderse... Batı’daki sesler gittikçe artıyor, Türkiye’de demokrasi sorgulanıyor artık. “Hibrid demokrasi” deniyor buna, “melez demokrasi” deniyor buna. Kabul ederse Auster’ı Türkiye’ye davet edeceğim. Geçmişle hesaplaşma: CHP hiçbir zaman geçmişini inkâr etmedi, geçmişimizden gurur duyuyoruz. Sayın Erdoğan, 15 yıllık geçmişi ile hesaplaşabiliyor mu? “Milli Görüş gömleğini çıkardım” diyor mu, demiyor mu? Kendi geçmişini inkâr ediyor. Biz, bütün tarihimizle her zaman şeref duyarız. Eksiğimiz varsa, “eksiğimiz var” deriz. KURULTAY TARTIŞMASI İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN GENEL KURUL’DA GERGİNLİK Muhalifler yargı yoluna mesafeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26 Şubat ve 1 Mart tarihlerinde iki ayrı kurultay için çağrı yaparken muhalifler “yargı yoluna giderek partiye kayyuma götürme” seçeneğine sıcak bakmıyor. Olağanüstü kurultay için imza toplayanlara öncülük edenlerden eski Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı, ikinci kurultay çağrısının eksik olduğunu söyledi. Yıldızlı, “Bizim başvurumuzda beyan kısmında birinci gün salt çoğunluk olmazsa, ikinci gün katılanlarla, diyoruz. Birinci gün çoğunluk olmazsa ne olacak, ikinci gün ilan yok. Hukuki boşluk var” dedi. Yıldızlı, yargıya gidip gitmeyecekleri sorusu üzerine “Arkadaşlarla konuşuyoruz. İmza verenlerin görüşleri çok önemli, bir değerlendirme yapacağız” demekle yetinirken “Gözüken o ki, iki kurultay yapacağız. Birinci kurultaya yönelik olarak önerilen tüzük değişiklikleri, bizim önerimizle çakışmıyor. Örneğin, önseçimi PM’nin inisiyatifine bırakıyorlar. 362 kişi imza vermiş, talep geri çekilmez. Öyle uygun görüldüyse iki kurultay yapılacak” dedi. Kılıçdaroğlu ise, önceki gün CNN Türk’te katıldığı Tarafsız Bölge programında soruları yanıtlarken kurultaylar konusunda da değerlendirmeler yaptı. İki olağanüstü tüzük kurultayı çağrısını birleştirme yetkisinin olmadığını vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Ama bu tüzük kurultayında bunu da ortadan kaldıracağız” dedi. “Kurultaylar partisi” imajıyla ilgili bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, “Gerçekten bir imaj sorunumuz var, bu imajın değişmesi lazım. Kurultayımızı düğün havasında yapacağız, kavga alanı olmayacağız” dedi. TBMM’de dindar gençler tartışması ? CHP’li Hamzaçebi, AKP din üzerinden siyaset yapma politikasına dönüş yaptı” derken Kamer Genç de amacın “memleketi kardeş kavgasına götürmek” olduğunu savundu. AKP’li Canikli ise CHP’lilere Erdoğan’ın sözleriyle yanıt verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ ın, “Dindar gençler yetiştirmek istiyoruz” açıklaması, TBMM’de CHP ile AKP arasında “dindar gençler” tartışmasına neden oldu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “AKP din üzerinden siyaset yapma politikasına döndü” dedi AKP’nin içtüzük önerisini görüştürme, muhalefetin de engelleme kararları nedeniyle TBMM Genel Kurulu gergin görüşmelere sahne olurken CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, dindar gençler yetiştirmek istediklerine dair açıklamaların gündeme getirerek “Tayyip Bey, barıştan yana ol, bir aklına başına topla da doğru düzgün konuş kardeşim. Bu memlekette dindar ve demokrat, laik insan, çağdaş insan yetiştireceğiz. Din ayrı bir şey laiklik ayrı bir şey, bunları öğren de gel. Devamlı ayrımcılığa gidiyor. Sizin amacınız bu memleketi kardeş kavgasına götürmek” dedi. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise “Biz inançlı bir nesil gençlik yetiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ama siz nasıl bir gençlik istiyorsunuz onu bilemiyorum, bizi de ilgilendirmiyor” diye karşılık verdi. [email protected] aun Suresi ile yanıt Hamzaçebi ise Maun suresini anımsatarak “Sayın Başbakan ve onu sözcüleri yeniden eski bir politikaya başvurmaya başladı. Din üzerinden, siyaset yapmak. Toplumu din konusunda kutuplaştırma siyasetini güdüyorlar. Size Kuranıkerim’deki Maun suresini okumanızı salık veririm. ‘Fakiri düşünmüyorsanız, yoksulu düşünmüyorsanız, haksızlık yapıyorsanız vay o namaz kılanların haline, sizin namazınız sayılmaz’ diyor. Namaz adalet demektir. Sizi namazı camide bırakıp çıkıyorsunuz. Oruca ramazandan sonra başlıyorsunuz. Namazı camide bırakıyorsunuz” diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise bu sözlere, “CHP temsilcileri ‘kim daha dindar nesil yetiştirecek’ diye AKP’yle yarış haline girmiş, Rabbime şükrediyorum. CHP’nin grup başkanvekili ve daha önceki grup başkanvekilleri ‘kim daha çok cami yaptırdı’ diye bir yarış içine girmiş onun için yine şükrediyorum. Sayın Hamzaçebi, ayet, surelerden, İslamın içeriğine girerek böyle yaklaşım içine girmesi çok büyük gelişme. Anayasa Mahkemesi’nin irticayla ilgili odak olduğumuzla ilgili konusunu her gün gündeme getirenler, Allah lafzını, Kuranıkerim’i ifade ettiğimizde ‘irticai faaliyette bulunuyorsunuz’ diyenler, şimdi hadislerle, ayetlerle meseleyi anlatıyorlar. Türkiye önemli bir noktaya gidiyor, buna CHP’nin de katkısı olduğuna inanıyorum” karşılığını verdi. M Ergin’e gensoruya ret CHP’li Oyan, ‘Google’a Ali Dibo yazdığınızda karşınıza kim çıkıyor biliyor musunuz’ diye sorarak Bakan Ergin’i gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında verdiği gensorunun gündeme alınmasına ilişkin önergesi reddedildi. CHP’liler Ergin’e, “Ali Dibo” anımsatması yaptı ve hükümeti “Pentagon, Pensilvanya hukuku uygulamakla” suçladı. Genel Kurul’da, AKP, CHP, MHP ve BDP’nin grup önerilerinin ardından, muhalefetin engelleme taktikleri nedeniyle yaklaşık 6 buçuk saat sonra gensoru önergesinin görüşmelerine geçildi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal gensoru önergesi üzerine konuşmaya oturumu yöneten Mehmet Sağlam’a hitaben, “Sayın Başkan konuşma süremin 10 dakika olduğunu söylediniz. Ancak gensoru görüşmelerinde böyle bir süre kısıtlaması yok. Meramımı anlatana kadar bu kürsüde olacağım” sözleriyle başladı. 10 da kikalık sürenin sonunda ise Sağlam, Tanal’ın mikrofonunu kapattı. Tanal’ın itiraz etmesi üzerine ise Sağlam, “Oturuma ara veriyorum” diyerek salondan ayrıldı. Sağlam’ın verdiği araya rağmen konuşmasını sürdüren Tanal’a AKP sıralarından tepki geldi. CHP adına Oğuz Oyan konuşmasında, “Google’a ‘Ali Dibo’ yazdığı zaman karşınıza kim çıkıyor biliyor musunuz?” diye sordu ve komisyon sırasında oturan Bakan Ergin’e dönerek, “Şekilde görüldüğü gibi, karşınıza Adalet Bakanı çıkıyor. Böyle bir Adalet Bakanı böyle bir Türkiye’ye ve Erdoğan hükümetine yakışır tabii” dedi. BDP adına kürsüye gelen Sırrı Süreya Önder ise Hrant Dink davasındaki kararı anımsatarak, “Bir devlet görevlisinin ‘Örgüt yoktur’ demesi cinayeti devletin üstlenmesi anlamına gelir” dedi. Özel okullarda Atatürk tırpanı TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet’in önceki gün “Sıra ‘Gençliğe Hitabe’de” başlığıyla kamuoyuna duyurduğu haber TBMM gündemine taşındı. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hazırladığı yönetmelik taslağında özel okulların amaçları arasından “Atatürk ilke ve inkılaplarının çıkarılması” ve özel okullardaki “Atatürk köşelerinin sıradanlaştırılması” yla ilgili bir soru önergesi verdi. Öztürk, Bakan Dinçer’in yanıtlaması isteğiyle verdiği önergesinde “Bu değişikliklerle nasıl bir gençlik yetiştirilmesi amaçlanmaktadır?” diye sordu. CHP’Lİ İSA GÖK’E SERT TEPKİ PİRSULTAN CEMEVİ MÜCADELESİ ALEVİ KÖYLERİNE ALEVİ İMAM Köktürk ‘Gülen azarı’nı Kılıç’a sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Fethullah Gülen’e ait bir şiiri bilmeyen öğrencileri azarlayan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın bu tutumunu TBMM gündemine taşıdı. Köktürk, şunları dile getirdi: “Tarafınızca okunan Gülen’in ‘Sıkılsın’şiirinin devamını getiremeyen öğrencilerin tarafınızca azarlanması olayından sonra da, yurtlarda cemaat propagandası yapıldığına, öğrencilerin izleyeceği televizyon kanallarına, okudukları gazete, dergi vb.’ye müdahale edilmesine yönelik soru önergemize verdiğiniz yanıtın samimiyetine siz kendiniz inanıyor musunuz? ‘AKP’nin ekmeğine yağ’ ABİDİN YAĞMUR MERSİN CHP Mersin Milletvekili İsa Gök’ün katıldığı bir televizyon programında “CHP şu anda genel merkezin verdiği talimatla tek bir etnik temele ve tek bir mezhebe dayanarak yeniden oluşturuluyor. Parti omurgasını kaybediyor” şeklindeki sözlerine seçim bölgesi Mersin’deki Alevi örgütleri sert tepki gösterdi. Mersin Alevi Kültür Derneği Başka nı Suat Yıldız “Alevilerin oylarıyla seçilen İsa Gök’ün Alevilerle bir derdi varsa gitsin partisinden istifa etsin. Aleviler yıllardan beri bu partiye oy verdi ve hiçbir zaman bu parti Sünni bir partidir demedi. CHP tarihinde ilk kez Alevi bir kişi genel başkan oldu diye mi bu tahammülsüzlük” dedi. Derneğin Mezitli Şube Başkanı Ferdi Koç ise “Gök, AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor” diye konuştu. ‘Bir tuğla bile yıktırmayız’ İstanbul Haber Servisi Gazi Mahallesi’ndeki Sultangazi Pirsultan Cemevi’nin yıkımına karşı yapılan eylemin ardından, Demokratik Halklar Federasyonu (DHF) üyelerine 29 Ocak Pazar günü düzenlenen silahlı, bıçaklı saldırıda yaralanan mahalle sakini Battal Tepeli’nin (33) yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. Saldırıda yaralanan ve gözaltına alınan 3 mağdur, örgüt üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri mahkemece serbest bırakıldı. Olaylarda saldırgan gruptan da bir kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Sultangazi Pirsultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş, “Yıkım kararı yanında, 62 bin 500 TL ve 1 ile 5 yıl arası hapis söz konusu. Mahkemeye başvuracağız. Bizi katletseler de buradan tek bir tuğla yıktırmayacağız” dedi. Samsun müftüsü ‘devşirme’ arıyor CEMİL CİĞERİM SAMSUN Samsun Büyük Otel’de bir basın toplantısı düzenleyen İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, birçok ilki Samsun’da gerçekleştireceklerini belirterek, kahvehane, çay ocağı ve kıraathanelerde oturan yaşlıları sosyal projelerde çalıştıracaklarını anlattı. Öztürk, “Erkek olsun kadın olsun her yaştan insanın cuma namazlarına camilere gelmesi ile ilgili pro jeler geliştireceğiz. Din hizmetleri sadece cami ile sınırlı kalmayacak. Bunları yapabilmek için master ve doktora yapan öğrenciler ile imamlardan oluşan ekip oluşturduk” dedi. Öztürk, Alevilere yönelik çalışmaları ise “Bazı ilçelerimizde Alevi vatandaşlarımızın çoğunlukta olduğu köyler var. İlk etapta bu köylerimizdeki camilerimize, Alevi orijinli imamlarımızı atayacağız” diye anlattı. C MY B C MY B