Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Televizyon dizisinde büyük gaf FIRAT KOZOK ANKARA İktidara yakınlığı ile bilinen atv televizyonunun dün başlayan “Uçurum” adlı dizisinde skandala imza atıldı. Atatürkçü kimliği ile tanınan CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter’in adı “bir hayat kadınına” verildi. “Nur Serter” isimli “hayat kadınını” canlandıran oyuncu Esra Ronabar dizinin ilk bölümünde genç kızları bir odada tutarak azarlerken görülüyor. Durumu milletvekillerinin kullandığı medya takip sisteminden öğrenen Nur Serter, sert tepki göstererek, “Bu Başbakan’ın başlattığı kin ve nefret söyleminin sonuçlarıdır” derken RTÜK durum üzerine alarma geçti. atv’de dün akşam ilk bölümü yayınlanan Süreç Film’in yapımcılığını, Cem Karcı’nın yönetmenliğini Kerem Dere’nin de senaristliğini üstlendiği “Uçurum” adlı dizide “Bu kadar da olmaz” dedirten bir skandala imza atıldı. Dizinin ilk bölümünde “hayat kadınlığından mamalığa yükselen” bir kadını canlandıran ve Esra Ronabar’ın canlandırdığı karaktere “Nur Serter” adı verildi. CHP Milletvekili Nur Serter duruma tepki göstererek “Bu bilinçli, çok açık bir saldırıdır” dedi. Serter şöyle konuştu: “Adım ve soyadım bir araya getirilerek çok kötü bir karaktere veriliyor. Hatta bu karakter kızları bir odada tutarak ‘satıyor.’ Bu Başbakan’ın başlattığı kin ve nefret söyleminin sonucudur. Diziyi yayınlayan kanala ihtar name gönderdim, dava da açacağım. Ancak tüm bu süreçlerin dışında yapılan bu saldırı, ülkenin geldiği noktanın en açık göstergesidir.” Diziyle ilgili haberler RTÜK’ü de harekete geçirdi. Özellikle RTÜK’ün CHP’li üyeleri diziye ve yayıncı kuruluşa sert tepki gösterdi. RTÜK Üyesi Süleyman Demirkan “Bu olacak şey mi? Kamuoyunun bu kadar yakından tanıdığı bir isim böyle karakterize edilir mi? Bunda kasıt ve kötü niyet var. Vicdan sahibi herkes Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve Sayın Başbakan’ın eşlerinin isimlerinin bu şekilde karakterize edildiğini düşünsün. Tüm kamuoyunun vicdanına böyle sesleniyorum. RTÜK bunun gereğini yapacaktır. Bu tablo kimsenin affedeceği bir tablo değildir” dedi. Ortadoğu’da ‘Büyük Oyun’ Ortadoğu “satranç tahtası”ndaki “büyük oyun” giderek daha da karmaşıklaşırken kimi gelişmeler, Batılı oyuncuların ve AKP’nin bu oyunu, kurallarını tam olarak anlamadan, oynamaya çalıştığını düşündürüyor. ‘Güzel bir arkadaşlığın başlangıcı’ ABD, geçen 20 yılda, El Kaide adlı bir örgüte karşı “küresel savaş” bahanesiyle Afganistan’a girdi, Irak’ı yangın yerine çevirdi, Pakistan’ı bölünme noktasına getirdi, Libya’yı, “Arap Baharı”ı denen bir şeyi bahane ederek dağıttı. ABD’nin uzaktan kumandalı uçakları Pakistan’dan Yemen’e, Somali’ye kadar, El Kaide militanı avlamak adına çoluk çocuk demeden sivilleri infaz ediyor; şüphelendikleri kaçırılıyor, tüm dünyaya yayılmış gizli işkence merkezlerine taşınıyor; Suriye’de, yeni bir Batı müdahalesine zemin hazırlayacak bir iç savaşın ateşi körükleniyor. Obama “Ulusa Sesleniş” konuşmasında, Bin Ladin’i öldürdüklerini, El Kaide’yi işlevsiz hale getirdiklerini ileri sürerek övünüyordu. Ancak El Kaide militanlarının, Irak ve Türkiye üzerinden gelerek Suriye’de iç savaşa, ABD’nin desteklediği tarafın yanında katılmaya başladıklarına ilişkin haberler geçen hafta uluslararası basında yer almaya başladı. Libya’dan sonra, Suriye’de de ortaya çıkan bu durum, ABD ile El Kaide denen yapılanma arasında giderek artan bir işbirliğinin başladığını düşündürüyor. El Kaide’nin İran rejimine, Lübnan Hizbullahı’na da düşman olduğunu anımsarsak, sanırım Cazablanca filminin son sahnesindeki “I think this is the beginning of a beautiful friendship” (sanırım bu güzel bir arkadaşlığın başlangıcıdır”) sözlerini anımsatan bir olguyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz… Tabii kimi hafızası güçlü dostlarımız, bu, aslında iki âşığın, Suudi Krallığı’nın aracılığıyla yeniden buluşması gibi şeye daha çok benziyor diyebilirler... Şöyle veya böyle (bu “arkadaşlığın” İsrail gibi “sessiz bir ortağı” olduğunu da düşününce) çok garip bir durum... Açıköğretim sistemi kapsamında öğrencilere 4. sınıftan sonra eğitime evlerinde devam etmelerine izin verilecek Eğitimde kesinti dönemi MAHMUT LICALI ANKARA AKP’nin 8 yıllık kesintisiz eğitimin kademelere bölünmesini öngören yasa önerisinde, Bakanlar Kurulu’na “örgün eğitimden açıköğretime geçiş kararını” alma yetkisi verildi. Hükümetin 28 Şubat’ın yıldönümüne kadar TBMM’den çıkarmayı planladığı yasa önerisine göre öğrenciler 4. sınıftan sonra zorunlu eğitim kapsamında belirlenecek açıköğretim programlarında okula gitmeden okuyabilecek. Öneride, FATİH Projesi kapsamında yapılacak ihalelerin Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında tutulması da sağlandı. AKP’nin önceki gün TBMM’ye sunduğu ve 28 Şubat’ın yıldönümüne kadar TBMM’den çıkarmayı planladığı yasa önerisi, kesintisiz eğitim sisteminin kademelere ayrılmasının yanı sıra örgün eğitimin açıköğretimle de kesintiye uğramasına olanak veriyor. Öneriye göre, 8 yıllık ilköğretim 1, 2, 3 ve 4. sınıflar için birinci kademe 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için ise ikinci kademe olmak üzere ikili bir yapıda örgütlenecek. Söz konusu iki kademenin yanı sıra bugüne kadar örgün eğitim ile yapılan zorunlu eğitime açıköğretim alternatifi de getirilecek. İlköğretim birinci kademenin ardından öğrenciler ikinci kademeyi açıköğretim aracılığıyla okuyabilecek. Bakanlar Kurulu, hem kesintili eğitim modeline geçiş tarihine hem de hangi açıköğretim programlarının zorunlu eğitim kapsamına alınacağına karar verecek. Zorunlu eğitim kapsamında örgün eğitimden açıköğretime geçiş aynı zamanda türbanın resmen ilköğretime inmesi anlamını da taşıyor. 4 yıllık temel eğitimin ardından öğrenciler, ikinci kademede herhangi bir okula devam etmeden açıköğretime giderek zorunlu eğitime devam edecek. Böylece türbanlı öğrencilerin açıköğretim sistemini kullanarak ilköğretimi bitirmeleri sağlanacak. AKP’NİN ÖNERİSİNE TEPKİ YAĞDI: Dindar gençlik düzenlemesi SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Eğitimciler, AKP’nin 8 yıllık zorunlu eğitimi kesintili hale getiren yasa önerisine tepki göstererek, amacın dindar gençlik olduğuna dikkat çekti. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu CHP’li üyesi Nur Serter: “Mesleki Kuran kursuna... Açıköğretim kapsamında bugün, ilköğretime başvurmak için özel eğitime muhtaç, tutuklu, hükümlü, ıslahevindekiler ve bir yıldan fazla süreli kamu görevlisi ebeveynine bağlı olarak yurtdışına çıkmak zorunda kalanların dışında 15 yaş sınırı bulunuyor. Teklifle birlikte söz konusu sınırın 10 yaşa inmesi, küçük öğrencilerin örgün eğitimden kopartılarak Kuran kurslarına gitmelerine de olanak verecek. Açıköğretim sistemi kapsamında öğrenciler okula gitmeden evlerinde eğitime devam ederek yalnızca dönem sonlarında merkezi sınavlara giriyor. sonra mesleki yönlendirme adı altında imam hatip liselerinin orta kısımlarına öğrenci alımını sağlayacak bir düzenleme. “Dini inançlarına bağlı nesiller” ya da siyasal iktidarın kendisi için potansiyel seçmen olarak gördüğü bir toplum nasıl yaratılır, bu yapılmaya çalışılıyor. Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir: Milli Bu siyasal İslamı ne yapmalı? ABD ve Batı’nın hesabı, El Kaide, Hamas, Hizbullah gibi “teröristlere” karşı “ılımlı İslam” olarak niteledikleri bir şey aracılığıyla bir “Çin Seddi” inşa etmekti. Başbakan Erdoğan “İslamın ılımlısı olmaz, ben de değişmedim” dediyse de, ilgili taraflar bunu duymak yerine kendi fantezilerine sarılmayı tercih ettiler. İkinci ılımlı İslam adayı da Mısır toplumunu 1980’den bu yana sivil toplumundan devlet bürokrasisine, ordu kadrolarına kadar dönüştürmekte olan Müslüman Kardeşler örgütüydü. Hele bu örgütün diğer Arap ülkelerinde de güçlenmekte olması, bölgeyi güvenilir bir “mültezime” bırakmayı hesaplayanların heveslerini arttırıyordu. “Arap dünyası”nda işsiz gençlerin, “yeni orta sınıf”ın, otoriter rejimlere karşı demokratik ayaklanmaları başlayınca, ABD ve Batı, “terorizme karşı savaş” ve “Büyük Ortadoğu Projesi” bağlamında başaramadıklarını, kabaran kitle muhalefetinin demokrasi talebini finanse ettikleri sivil toplum örgütleri aracılığıyla manipüle ederek gerçekleştirebileceklerini düşündüler. Böylece, bir devrimci enerji, daha baştan kontrol altına alınarak Batı’nın “yeni sömürgeci” projelerine yakıt yapılacaktı. Pazartesi işaret ettiğim gibi, bu hesap çok garip sonuçlar yaratmaya başladı. Bu “devrimci dalga”, tarihteki tüm diğer örneklerinde de olduğu gibi, toplumun en örgütlü yapılara, toplumsal desteğe, iktidarı hedefleyen programa sahip hareketlerini, bu kez Müslüman Kardeşler’i, onun gölgesindeki Selefi örgütleri siyasi iktidara taşımaya başladı. Mülk sahibi sınıfların “organik entelektüellerinin” önderliğinde gelişen bir hareket olarak Müslüman Kardeşler, Mısır’da eski rejimin ayakta kalabilen kesimleriyle buluşarak bu “devrimi” bastırdı. Müslüman Kardeşler’in, Selefi hareketin partileri seçimlerde toplam oyun yüzde 70’ini alarak meclise egemen, devlete ortak oldular. ABD ve Batı’nın Mısır’da hem devrimci dalgayı kullanma, hem de siyasal İslamın ılımlı kanadını radikal kanadına karşı oynama projesi, her iki kanadı birden iktidara taşımış, dahası ABD ve Avrupa’nın “iktidar noktalarını” (sivil toplum örgütlerini) tasfiye etmeye başlamıştı. Şimdi ABD ve Batı’nın karşısında, kendi projesini, üstelik Batı’nın kaynaklarından da, “ya ben, ya Selefiler” şantajını, “İsrail’in güvenliği” kozunu kullanarak yararlanmak yoluyla inşa etmeye kararlı bir “ılımlı İslam”, Batı’nın bölgedeki, askeri siyasi zaaflarını kullanarak ilerleyen bir radikalmilitan (Selefi) Sünni hareket var. Böyle karışık, adeta kuralları belirsiz bir “oyunda” büyük kaynaklara sahip bazı oyuncular, bölge dışında olmanın sağladığı avantajlarla, olaylara yön verme, olmazsa, zararı en aza indirme şansına sahip olabilirler. Türkiye gibi bölge jeopolitiğinin en kritik fay hattının üzerindeki bir ülke için, hele ekonomik kaynakları, toplumsal sorunları göz önüne alındığında, aynı derecede iyimser olmak zor. Baran Saltuk Kütüphanesi Şişli’deki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitiren protest müziğin öncü sanatçılarından Rahmi Saltuk’un oğlu Baran Saltuk yaşgününde adına kurulan kütüphaneyle anıldı. Türkiye Komünist Partisi (TKP) Şişli ilçe örgütünde Baran Saltuk adına kurulan kütüphanenin açılışına Rahmi Saltuk ve eşi Asuman Saltuk’un yanı sıra, TKP yöneticileri ve Baran’ın sevenleri, dostları ile yoldaşları katıldı. Rahmi Saltuk, kütüphane projesinin Baran’ın isteği olduğunu belirterek “Baran ölmeden 2 gün önce bana böyle bir görev aldığını ve ilçede kütüphane kurma görevini üstlendiğini söylemişti. Öldüğü gün kitap fuarına gidip kitap alacaktık ama olmadı. Baran’ın başlatmış olduğu görevi biz sürdürmek ve doğum gününde bu kütüphaneyi açmak istedik. Partili genç arkadaşlarından kütüphaneye Baran’ın adının verilmesi önerilince kabul ettik” dedi. (KAYHAN AYHAN) eğitimi geliştirme” gerekçesi bir bahane. Esas projeyi başbakan açıkladı: Dindar gençlik. Daha sonra da “Kininizin davacısı olun” dedi. Başbakan dindar adı altında kindar bir gençlik yaratmak istiyor. AKP’nin eğitim sistemindeki yarattığı dönüşümün “altın vuruşu”. EğitimSen Genel Başkanı Ünsal Yıldız: Eğitim Bakanlığı, Atatürk devrimleri ve Cumhuriyetle hesaplaşma merkezi gibi. Bilimsel ve pedagojik olmayan siyasi bir yasa. Medrese mantığı ile hazırlanmış bir yasadır. Tevhidi Tedrisat Yasası deliniyor. Eski CHP milletvekili Mustafa Gazalcı: Dindar nesil düşüncesinin eğitim alanında atılan adımıdır. Zorunlu eğitim süresi arttırılmamaktadır, fiilen 4 yıla indirilmektedir. İlk 4 yıldan Cumhuriyet eğitimine en büyük darbe vurulacak. Ne Cumhuriyet eğitiminin birliği ne de bilimselliği kalacaktır. 8 yıllık kesintisiz eğitimi içine sindiremeyen, “dindar gençlik yetiştirmek” isteyenlerin önerisidir. T.C. KIRIKHAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2009/602 E. 1 Tapu Kaydı: Kırıkhan, KALETEPE Köyü 3.424,59 m2. yüzölçümlü 168 Parsel sayılı TARLA. Halihazır Durumu: Kırıkhan İlçesi, KALETEPE Köyü 3.424,59 m2.1ik 168 sayılı Parsel, KilliTınlı toprak yapısına sahip, %12 meyilde drenaj problemi olmayan her türlü makineli tarıma uygun, yörede her türlü bitkinin ekimdikimine müsait olan TARLA vasfında Susuz tarım arazisidir. Kırıkhan’a uzaklığı yaklaşık 2530 Km.dir ve arazi, TürkiyeSuriye sınırındadır. M2. fiyatı 2.50 TL.den tarlanın tamamına 8.561,47 TL. değer takdir edilmiştir. İmar Durumu: Muhammen Bedeli: 8.561,47 TL Satış Saati: 09.10 09.20 Arası 2 Tapu Kaydı: Kırıkhan, KALETEPE Köyü 5.193,00 m2. yüzölçümlü 169 Parsel sayılı TARLA. Halihazır Durumu: Kırıkhan İlçesi, KALETEPE Köyü 5.193,00 m2.1ik 169 sayılı Parsel, KilliTınlı toprak yapısına sahip, % 12 meyilde drenaj problemi olmayan her türlü makineli tarıma uygun, yörede her türlü bitkinin ekimdikimine müsait olan TARLA vasfında Susuz tarım arazisidir. Kırıkhan’a uzaklığı yaklaşık 2530 Km.dir ve arazi, TürkiyeSuriye sınırındadır. M2. fiyatı 2.50 TL.den Tarlanın tamamına 12.982,50 TL. değer takdir edilmiştir. İmar Durumu: Muhammen Bedeli: 12.982,50 TL Satış Saati: 09.30 09.40 Arası Satış Şartları:1 Satış 10.04.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında KIRIKHAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 20.04.2012 günü KIRIKHAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 10580) T.C. KONYA 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2010/2582 TAL. SATILMASINA KARAR VERİLEN TAŞINMAZIN CİNSİ, KIYMETİ, SATIŞ GÜN VE SATLERİ, EVSAFI: Konya İli, Selçuklu İlçesi Beyhekim Mah. C: 7 S: 674 Ada: 858 Parsel: 47 Yüzölçüm: 367,43 M2 miktarlı Altı Katlı On Daireli Kargir Apartman vasıflı taşınmazın Çatı Katı 9 bağımsız bölüm numaralı 4/80 arsa paylı MESKEN. Taşınmaz Konya İli Selçuklu İlçesi Beyhekim Mahallesi Kaleönü Sokak Sevilir Apt. No: 20 Çatı Kat D. 9’da bulunmaktadır. Doğu ve Batı cephelidir. Yaklaşık kullanım alanı 45 m2’dir. Taşınmazda 2 oda, hol, WClavabo, banyo, mutfak ve 1 teras balkon bulunmaktadır. Oda zeminleri taban tahtası, duvar ve tavanları plastik boyalıdır. Hol ve mutfak zeminleri seramik, duvar ve tavanları plastik boyalıdır. Mutfak dolapları ve vestiyeri yoktur. Isınma sistemi sobalıdır. İMAR DURUMU: Selçuklu Belediyesi’nden 22.09.2010 tarih ve 2598 sayılı imar çapında da belirtildiği üzere taşınmaz mesken sahasına isabet etmektedir. Beyhekim Ağız ve Diş Sağlığı merkezine 50 m mesafede, Mareşal İlköğretim Okulu’na 150 m mesafededir. Her türlü sosyal imkânın ve ulaşımın karşılanabileceği bir alanda bulunmaktadır. TAŞINMAZ MUHAMMEN BEDELİ: 30.000,00 TL. KDV %1 SATIŞ ŞARTLARI: 1.Satış 03/04/2012 günü saat 14.0014.05’te Yeni Adliye Binası içinde 2. Nolu Mezat Salonu’nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırımda tahmin edilen kıymetlerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 2. Satış 13/04/2012 günü 14.0014.05’te Yeni Adliye Binası içinde 2. Nolu Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu artırımda da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. aArtırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin ve alacağa mahsuben iştirak edeceklerin kendinden önceki sırada bulunan alacaklıların alacağının, (muhammen bedeli %20’siyle sınırlı olarak) %20’si nisbetinde pey akçesi (nakit memleket parası) veya bu miktar kadar bir milli bankanın “şartsız, kesin ve süresiz” teminat mektubunu vermeleri lazımdır. bSatış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhaleye itiraz vaki olması halinde dahi (alacağına tekabül eden satış bedelini müşteri sıfatıyla ödemekte imtina suretiyle (alacağına) mahsuben ihale yapılmamış olması şartı hariç, satış bedeli nakden icra veznesine yatırılır, (Md.134/4) Tellaliye, resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile KDV, (150 metreye kadar olan net meskenlerde %1, mesken olmasına rağmen işyeri olarak kullanılmış dairelerde, metruk durumda olan binalarda, tarla, bina, han, otel, arsa ve binalarda %18 olarak KDV müşteriden tahsil edilir.) Tahliye ve teslim giderleri, tapu alım satım harcı, tellaliye harcı alıcı tarafından ödenir. İhalenin kesinleşmesine müteakip birikmiş emlak vergisi, cezaları ve fer’ileri ile birlikte aynından doğan vergiler, tapu satım harcı ve tellaliye ücreti ihale bedelinden ödenir. cİhaleye iştirak edenlerin icra satış dosyası, tapu kaydı, şartname, ilan ve tebligatları incelemek suretiyle ihaleye katıldığı, kabul ettiği, mükellefiyetleri nazara aldığı kabul edilir. eİpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu ve sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. fSatış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. İİK. 127. MADDESİNE GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan alakadarlara gönderilen tebligatların, tebliğ imkânsızlığı halinde işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. Uygulama aykırılığı nedeniyle, alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin İİK. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, alakadarların satışı takip ederek İİK.142 md. göre şikâyet veya itirazları olanın, bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair dosyamıza derkenar ibraz etmeleri İİK.83, 100, 142, 151 MK.789,777 maddelerine göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. Aşağıdaki tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık tutup, tebligat pul ve masrafları verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. hSatışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. • İcra İflas Kanunu 126 • İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 10794 Fatih ‘alarm’ veriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), “Fatih Projesi” için gerekli altyapı çalışmasına pilot uygulamaya geçilmesinden sonra başladı. MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mahmut Tüncel, projenin başlatıldığı gün, 6 Şubat tarihinde il milli eğitim müdürlüklerine bir yazı gönderdi. Yazıda, “Tüm resmi okulların fiziki ve teknolojik altyapı bilgilerine ihtiyaç duyulmaktadır” denildi. Bunun için okul yönetimlerinden “güncel okul bilgilerinin bakanlık internet sitesinde bulunan Kurum Altyapı Bilgi Toplama Modülü’ne 15 Şubat’a kadar girilmesi” istendi. 21 Şubat tarihli verilere göre 1500’den fazla okul, altyapı bilgilerini bakanlığa ulaştırmadı. Ankara’da proje dışında kalma ihtimali olan okullar arasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın projenin açılış törenini düzenlediği Sabahattin Zaim Anadolu Öğretmen Lisesi de var. C MY B C MY B