15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER CHP’li Aksünger’den, Phorm’un Türkiye’de faaliyet göstermeye başlamasına tepki Sanal fişleme uyarısı MAHMUT LICALI CUMOK etkinliğine katılan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet okumak bir ayrıcalıktır” dedi. ‘Her gün bir Cumhuriyet’ KAYHAN AYHAN ANKARA AB’de yasaklanan Phorm adlı şirketin Türkiye’de TTNET aracılığıyla faaliyet göstermeye başlaması “fişleme tartışmalarını” beraberinde getirdi. Şirket, kişilerin internet kullanımını takip ederek sosyal, inançsal, siyasal ve kültürel tercihlerini analiz edip profillere ayırıyor. CHP Milletvekili Erdal Aksünger, “Zarar eden bir firma, bu işi neden hâlâ yapıyor?” dedi. Avrupa Parlamentosu’nun kişisel verileri ve iletişimin gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle Avrupa’da yasadışı ? AB’de kişisel verilerin gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle yasaklanan Phorm adlı şirket, kişilerin internet kullanımını takip ederek sosyal, inançsal, siyasal ve kültürel tercihlerini analiz edip profillere ayırıyor. ilan ettiği Phorm adlı şirketin TTNET aracılığıyla Türkiye’de gezinti.com adı altında faaliyet göstermesi, tepki çekiyor. CHP’li Aksünger, bu konuya bilişim açısından değil, kişisel hayatın gizliliğinin ihlali anlamında bakılması gerektiğini belirterek Phorm’un girdiği bütün ülkelerde faaliyetlerinin yasaklandığını kaydetti. Aksünger, şirketin şu an Romanya ve Brezilya’da faaliyet yürüttüğünü fakat Romanya’nın buna karşı tedbir alma hazırlığında olduğunu söyledi. Aksünger, şunları dile getirdi: “Bu şirketin ülkelerden çıkarılma sebebi özel hayata ilişkin izinsiz kayıt tutmasıyla ilişkili... Phorm, internet sağlayıcıyla yaptığı anlaşmayla abonelerin her birini bu filtreye tabi tutuyor. Masumane bir söylem gibi gözüküyor, fakat şirketin ticari faaliyetleri incelendiğinde or taya çıkan çok ilginç bir konu var. Bu şirketin toplam zararı 250 milyon dolar olmuş. 2011’de 62.5 milyon dolar zarar etmiş. Peki, bu şirket ticari olarak zarar ediyorsa hâlâ bu faaliyeti neden sürdürüyor?” Aksünger, “sanal fişleme” yöntemini şöyle anlattı: “TTNET üzerinden çalışıyor. Gezinti.com üzerinden bir pencere açılıyor. Tercihlerinize uygun reklamları getirmek için kabul etmenizi istiyor. Bu pencereyi çarpıdan kapatsanız da sizi yine havuza alıyor. Her ihtimalde sizi takip etmeye başlıyor. Sizi sürekli fişliyor.” Kafanın Dışı Jöle Kafanın İçi Köle... Öğrencilerin giyim kuşamı serbest bırakıldı. Okul formaları kalktı. Öğrencilerin saçları istedikleri gibi serbest. Aman ne güzel mi? Artık o tek tipleşmeden kurtulduk mu? Eski katı disiplinin yerini özgürlük mü alıyor? Ne yazık ki hayır. Düşünmek özgürleşmiyor. Düşündüğünü açıklamak özgür değil. Farklı olmak, karşı çıkmak suç. Yetkilileri protesto eden öğrenciler “terörist” suçlamasıyla hapiste. Pankart açan öğrenciler yıllarca ceza tehdidi altında. Giyimi serbest, saçı serbest öğrencinin sesi serbest değil. Kafanın dışı jöle. Kafanın içi köle. ??? “Dindar ve kindar nesiller” amaçlanıyor. Neden dindar? Çünkü dinsel ideoloji iktidarda, bu amaca hizmet etmek görevi. Neden kindar? Çünkü dinine karşı olana kin duyması gerekiyor. Bunun için de çocukluktan başlayan şartlandırma ve önyargı kazandırma gerekiyor. Yapılanların tümü de bu hedefin gerçekleştirilmesine yönelik. 4+4+4 olayı da bu. Kılık kıyafet serbestliği de bu. Bu yolla tesettür okullara girecek. Sonrası da bütün kamu hizmetlerine yaygınlaşacak. Bu arada anayasaya “başkanlık sistemi” sokulmaya çalışılıyor. Başkan ne derse o olacak. Bugün de olan o. Başbakan ne derse o oluyor. İnanç, toplumda bilincin yerini aldı. İnanç artık her şey oluyor. ??? İnancın tek kaynağı din değil. Gelenekler yaygın bir inanç kaynağı. Töre cinayetleri bu inanca dayanıyor. Din dışı inançlar da alabildiğine yaygın. Burçlara inanç yaygınlaşmış. Bir işe girişmekten eş seçimine kadar her alanda burçlara bakılıyor. Astroloji tarihte görülmedik derecede yaygın. Yıldız haritaları geleceğin yol haritası olmuş. Fallar, falcılar günümüzün rehberleri. Mahalle kahveleri bile “fal bakılır” sloganıyla çağrı yapıyor. Ünlü falcılar lüks kuyruklar oluşturuyor. Alternatif tıp bildiğimiz tıbbın yerini almış. Dünün aktarları günümüzün eczacıları olmuş. İnanç bilincin yerini alınca işte böyle olur. Bilinen, yerini bilinmeyene bırakır. Kafanın dışı jöle. Kafanın içi köle. ??? İnsanı teslim alan inanç değil. İnsanı teslim alan kapitalist küreselleşme. Dini de kullanıyor, imanı da... “Piyasa İslamı” sözü boşuna değil. Her şey alım satım. “Düşünüyorum, öyleyse varım” diyen Descartes unutuldu. “Satın alıyorum, öyleyse varım” diyen piyasa kuralı geçerli. Akıllı satıcı dünyayı ele geçirmiş. Akılsız alıcı kendini kaptırmış gidiyor. Üst tarafı şamata, gırgır, eğlence. Tüketim toplumu diyoruz ya, aslında tüketilen insanın kendisi. Kafanın dışı jöle. Kafanın içi köle... Yaklaşık 3 yıl dinlenen şüphelilerin görüşme kayıtları silindi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet’i seviyorum. Her sabah kalktığımda ilk baktığım, okuduğum gazetedir. Cumhuriyet’in daha geniş kitleler tarafından okunmasını sağlayacağız. Geniş kitleler aydınlanmalı bunu yapmak zorundayız” dedi. Cumhuriyet Gazetesi Okurları’nın (CUMOK) kuruluşunun 17. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Yurttaşlık Görevini Kim Nasıl Yapmalı?” konulu etkinliği dün akşam Aden Otel’de gerçekleştirildi. Gece Ergenekon davası kapsamında tutuklu olan gazetemiz yazarı CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın mekbunun okunmasıyla başladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu etkinlikte yaptığı konuşmada basın özgürlüğünün önemine dikkat çekerek, “Yurttaş olarak yükümlülüklerimiz bir amacımız hedefimiz olmalı çoçuklarımıza güzel bir Türkiye ve onların özgürce yaşayabileceği bir ülke bırakmak olmalıdır. Herkesin düşüncesini özgürce dile getirebildiği bir ülke. Baskı varmı var adına ileri demokrasi diyorlar kadın erkek eşitliği yok, aydınlar tutklanıp hapse atılyor. Halkın seçtiği milletvekilleri cezaevinde bunların hepsine ileri demokrasi diyorlar” dedi. ‘Fener’ imha edildi ALİCAN ULUDAĞ ‘Bir ayrıcalıktır...’ “Cumhuriyet okurlarını ben Türkiye’nin seçkin aydın okurları olarak görüyorum. Çünkü Cumhuriyet’i okumak bir ayrıcalıktır” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Şikâyet mi ben de şikâyet ederim. Ama Cumhuriyet’ten şikâyet ettik diye Cumhuriyet okumamazlık etmeyeceğiz.” ERDOĞANKILIÇDAROĞLU Yargıtay’dan tazminata ret ANKARA (ANKA) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığı konuşmalar nedeniyle açtığı tazminat davaları Yargıtay’dan döndü. Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a yönelik eleştiri sınırlarını aştığı yönünde hüküm vererek tazminat talebini kabul etti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Kılıçdaroğlu’nun halka hitaben konuşma yaptığına dikkat çekerek yerel mahkemenin tazminat kararını bozdu. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında Dolmabahçe’de yapılan görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamalar da tazminat davasına konu oldu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “tazminat ödenmesi gerektiği” yönünde karar veren Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını bozdu. ANKARA Almanya’da yüzyılın bağış yolsuzluğu olarak adlandırılan Deniz Feneri soruşturmasındaki “örgüt” suçlamasıyla ilgili verilen takipsizliğin kesinleşmesinin ardından, dosyadaki telefon dinleme kayıtları da imha edildi. Yok edilen kayıtlar arasında “köstebek” iddialarına neden olan soruşturmadaki arama kararının sızdırılmasına ilişkin görüşmeler de yer aldı. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İstanbul’daki Deniz Feneri davasında mahkemenin suçun niteliğini değiştirebileceğini ve “örgütün varlığına” işaret edebileceğini söylerken kayıtların imha edilmesiyle bunun zorlaştırıldığını kaydetti. Savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün görevden alınmasıyla seyri değişen Deniz Feneri soruşturmasında, dikkat çeken bir gelişme daha ortaya çıktı. Üç savcının dosyadan el çektirilmesinin ardından görevlendirilen iki savcı, Zahid Akman ve Zekeriya Karaman gibi şüphelilerin tutuklanmasına neden olan “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak”la “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla ilgili takipsizlik kararı vermişti. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi de kararı onamıştı. Kararın ardından şüphelilerin avukatları, “örgüt” kapsamında yapılan telefon dinleme kayıtlarının imha edilmesini istedi. Mahkemenin talebini yerinde bulan Ankara Başsavcılığı, yaklaşık 3 yıllık telefon dinleme kayıtlarının tümünü imha etti. Şüphelilere, kayıtların imha edildiğine ilişkin tebligat gönderildi. İmha edilen kayıtlar arasında dosyanın şüphelileri arasında yer alan Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz ile Mustafa Çelik arasında geçen, zanlıların ev ve işyerlerinde yapılacak aramayı önceden haber verdiği iddiasına dayanak yapılan telefon konuşmaları da yer aldı. “Köstebek” iddiasına neden olan bu kayıtların yanı sıra şüphelilerin birbiriyle irtibatını gösteren yüzlerce telefon görüşmesi de yok edildi. Diyarbakır’da olaylı cenaze Bingöl’de yapılan operasyonda ölü ele geçirilen PKK’lilerin cenazeleri için aralarında BDP’li milletvekilleri Hüsamettin Zenderlioğlu ile Altan Tan’ın da bulunduğu bir grup, Yeniköy Mezarlığı önünde toplandı. Yoğun güvenlik önlemi alan polis, milletvekilleriyle yaptıkları görüşmede, cenaze alındıktan sonra grubun mezarlık dışında yürümesine izin vermeyeceklerini, bu nedenle cenazenin mezarlık içerisindeki yoldan defnedilecek alana götürülmesini istedi. Kılınan cenaze namazının ardından cenazeleri alan gruptakiler, slogan atarak mezarlık dışına doğru yürüyüşe geçti. Kapıda önlem alan polis, “Türkçe ve Kürtçe” anonslarla yürüyüşün izinsiz olduğunu söyledi. Bu uyarılara rağmen yürüyüşe devam ederek taşlı saldırıda bulunan gruba polis, biber gazı ve basınçlı suyla müdahalede bulundu. Grup, daha sonra geri dönüp mezarlık içerisindeki yoldan götürdüğü cenazeleri burada defnetti. (Fotoğraf: AA) ‘FEZLEKE SİYASİ BİR OPERASYON’ HATAY (AA) BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, partisinin 9 milletvekili hakkında hazırlanan fezlekeyi “Siyasi bir operasyon” olarak nitelendirdi. Kışanak, “siyaset yapmalarını engelleyecek bir yol izlenirse, karşı duruş sergileyeceklerini” söyledi. Kışanak, “Bu konuda biz bir polemik yaratan, bunu konuşan, tartışan taraf olmayacağız” diye konuştu. DİNÇER OKULLARDA TÜRBANA YEŞİL IŞIK YAKTI ‘Talepler yerine gelir’ İstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda kıyafet serbestliğine yönelik okullarda türbanın neden tamamen serbest bırakılmadığının sorulması üzerine “Demokrasiyi daha fazla içselleştirdiğimizde bu toplumda her kesimin talebi karşılıklı olarak yerine gelmiş olur, endişe etmeyin” dedi. Kılık kıyafet serbestisinin “çocuklar arasındaki gelir farklılıklarının ortaya çıkacağı” yönündeki eleştirilerle Dinçer, “Çok zengin olanla çok fakir olanın aynı okula gittiğini mi düşünüyorsunuz” diye yanıt verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetmelikle kısa kollu gömleğin yasaklandığına dair iddialarının anımsatılması üzerine Dinçer,“Bizim yaptığımız şey, mevcut yönetmeliklerde birtakım makul olanları da korumak şeklindeydi” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle