27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2012 CUMA 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B B B B B B B Y Y Y Y Y Y 17 14 15 15 19 19 15 15 15 15 15 14 10 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 11 12 12 22 20 23 21 23 21 23 17 15 15 HABERLER TARİHTE BUGÜN Oslo K Helsinki A Stockholm A Londra Y AmsterdamPB Brüksel B Paris B Bonn PB Münih B Berlin Y Budapeşte A Madrid Y Viyana B 1 2 2 12 10 10 10 11 9 11 12 16 10 Belgrad B 14 Sofya PB 12 Roma B 18 Atina B 21 Zürih B 12 Moskova Y 2 Aşkabat A 23 Taşkent A 21 Baku PB 17 Bişkek A 18 Tiflis Y 14 Kahire PB 24 Şam Y 24 MÜMTAZ ARIKAN 9 Kasım GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada “Size tatsız bir iklimde yazıyorum” diye başlayan mektubunda, kamuoyunun ancak dış yüzünü izleyebildiği, oğul acısıyla yıkılan bir babanın Silivri Zulümhanesi’nde yaşadığı ve yaşanan dramı anlatıyor: “Yeni koğuşa gelince, hemen yanımızdaki koğuşta Yalçın Küçük, Fatih Hilmioğlu, Mehmet Perinçek kalıyordu. 14 Ekim Pazar günü Fatih Hoca’nın oğlunu trafik kazasında kaybettiği haberi hızla yayıldı. Hemen yanda kaldıkları için, Fatih Hoca’nın haberi öğrendiği anda yükselen sesi hâlâ kulaklarımda. Aramızda 7 metrelik bir duvar var. Başsağlığı dileyememek, hiçbir şey söyleyememek bizi kahretti. O günden beri (Tuncay Özkan’la kaldığı) koğuşta kendi aramızda gülmek bile suçmuş gibi geliyor.” Balbay, koğuşta yaşananları anlattıktan sonra dört yıldır dört duvar arasında dünyadan tecrit edilerek yaşamasına karşın ayakta dimdik durmasını, orada yaşananları ve yaşadıklarını, adil olmayan Silivri Mahkemesi’ni alaylı üslubuyla eleştirmesini ve geleceğe umutla bakmasını sağlayan sırrını bir cümleyle özetliyor: “Sağlık ne kadar önemliymiş, bir daha hissettik”. ??? Sonra gerçeklere dönüyor: “Yarın 16 duruşmalık yasağımız sona eriyor. Duruşma salonundan gelen haberler ortamın daha da kötüleşeceği yönünde. Artık aylık talep konuşmaları da kaldırıldı. Giderek duruşmalarda olmak da anlamını yitirmeye başladı” diyor Balbay’dan kimi satırlar aktardığım sırada gazetelerde yayımlanan bir fotoğraf vardı önümde: Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun başkanlığındaki CHP heyetinin, Kurban Bayramı’nda Silivri’de İzmir Milletvekili Balbay’ı ziyaretini gösteren bir fotoğraf. Ziyaretten sonra partiden yapılan açıklamada, CHP heyetinin “hak hukuk tanımadan tutuklanan Balbay ile cezaevinde buluştuğu” belirtiliyor. Yoksa bu fotoğraf, partinin haksızlığı ve hukuksuzluğu iktidara kabul ettiremediğinden kaynaklanan bir özrü, vekillerini Ankara’da göreceği yerde çaresiz Silivri’de ziyaret etmek zorunda kaldığını özetleyen bir kanıt mı? Ne dersiniz? ??? AKP adaletinde tanık sanık dengesindeki utanç verici duruma bakınız. ‘Silivri Mahkemeleri’nde Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, bir rektör, Prof. Fatih Hilmioğlu, ünlü bilim adamı cerrah Prof. Mehmet Haberal, bir yazar, düşünür Prof. Yalçın Küçük, bir Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Org. Hurşit Tolon; terör örgütü kurmak ya da üyesi olmaktan sanık! Bir dönemde dillere destan gayrimenkul ve menkullerin hesabı sorulduğu sırada Refah Partisi şantajına boyun eğerek Erbakan ve tayfasının hükümet olmasını sağlayan, 28 Şubat sürecinde Yüce Divan’dan paçayı kurtaran, başbakanlığı sırasında, örneğin faili meçhul cinayetlerden sorumlu Tansu Çiller ile lütfen yuh veya çüş demeyin... ...33 silahsız askeri kurşuna dizen Şemdin Sakık adındaki eli kanlı katil ile 14 yaşındaki çocuğa tecavüz eden Y. D. ve cibilliyeti karışık Tuncay Güney tanık! Ne adalet ama! ??? Ana muhalefete ve liderine her konuşmasında küfürlerle saldırarak ülkede gerginliğin mimarı değilmiş gibi, Bay Başbakan RTE... ...ObamaRomney arasında terbiye sınırlarını aşmadan başlayıp biten çetin seçim kampanyasını yorumlarken tecahülü arife de geliyor. İnanılmaz bir tavırla, on yıldır özellikle ana muhalefete küfürle saldıran, uzlaşması gereken ulusal sorunlarda bir araya gelmeyi baltalayan, siyasal gerginliği sürekli kışkırtan kendisi değilmiş de ana muhalefettin eseriymiş gibi, ABD liderlerini överken, “Tavırları güzeldi, darısı başımıza” demez mi? Pes!.. Türkiye’de 76 gazetecinin cezaevinde olduğu ve bunların 65’inin doğrudan gazetecilik mesleğinin gereğini yerine getirdikleri için tutuklu olduğunu açıklayan New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) yönetim kurulu üyelerinden Kati Marton önceki gün Ankara’da Cumhuriyet’in de arasında yer aldığı basın kuruluşlarının üyeleriyle bir araya geldi. ABD’nin saygın gazetecilerinden olan Marton, çocukluğunu baskı rejimleri altında geçirmiş. Büyükannesi Auschwitz’de soykırıma uğrayan Marton, altı yaşındayken ikisi de gazeteci olan anne ve babası tutuklanarak iki yıl hapsedilmiş. Belki de 20 yıldır aktif biçimde CPJ yönetiminde yer almasının ve Türkiye’nin cezaevindeki gazeteciler sorununa bu kadar yakın ilgisinin arkasında bu acı hatıralar yatıyor. Marton, salı günü Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile bir araya gelmiş. Adalet Bakanlığı 5 Kasım Pazartesi günü (görüşmeden bir gün önce) CPJ raporu ile ilgili bir açıklama yaparak örgütün raporunun tek yönlü iddialara yer verdiği; geçen yıl açıkladığı 8 rakamıyla bu yıl açıkladığı 76 rakamı arasında derin uçurum olduğu ve listedeki isimlerin bir bölümünün gazetecilik ile ilgisi olmayan terör örgütü üyeliği, bombalama, adam öldürme vs. gibi suçlardan mahkum oldukları gibi eleştiriler getirmişti. Açıklamadan bilgisi olduğunu belirten Marton, Ergin ile görüşmesini Cumhuriyet’e şöyle anlattı: “Bizimle bir buçuk saat görüşmesini konuya ne kadar duyarlı olduklarını göstermesi açısından önemsiyorum. Biz kendisine listedeki isimler üzerinden tek tek giderek dosyaları birlikte inceleyebileceğimizi söyledik. Ancak Sayın Bakan rapor açıklanmadan böyle bir girişimde bulunmamamıza da sitem ederek bunu reddetti. Bakanla görüştükten sonra da ben bahsedilen CPJ: Tek tek bakalım dedik, Ergin reddetti isimlerin gazeteci olduğundan şüphe duymuyorum.” Avrupa’ya ‘yıl sonu’ sözü Dün de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) raportörü Fransız Sosyalist Milletvekili Josette Durrieu cezaevindeki gazeteciler, uzun tutukluluk süreleri gibi konuları Ergin’in önüne koydu. Ergin bu kez ilk defa 4. yargı paketinin tarihi konusunda bağlayıcı mesaj vererek “Paketin 2012 yılı bitmeden hayata geçirilmesini hedeflediklerini” bildirmiş. Her paket öncesinde tutuklu gazeteci ve milletvekillerinin tahliyeleri konusunda umut yaratan AKP’nin 3. paketiyle Bahçevlievler’de 7 TİP’liyi öldüren katiller cezaevinden çıkarılmıştı. Umarız 4. paketten gerçekten gazeteciler yararlanır. Gerekçe: Yargılamalar sürüyor Marton’un iddiasına görüşmeye katılan Adalet Bakanlığı heyetinden bir yetkili, “Biz hüküm giymemiş, henüz yargılanmakta olan birinin durumunu konuşamayız. Örneğin Mustafa Balbay ya da Nedim Şener’in dosyasını onlarla konuşamayız. Ama hüküm giymiş olanları ister toplu ister tek tek konuşmaya hazırız. Bugüne kadar bizimle hiçbir bilgi paylaşımı yapmadılar. Sadece avukatlarla konuşarak rapor yazıyorlar. Türk yargısı bile onlardan daha adil. En azından tek taraflı dinleyip karar vermiyorlar” şeklinde yanıt verdi. YÖK tasarısına protesto TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM bütçeleri görüşülürken Öğrenci Dayanışması, TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde YÖK tarafından hazırlanan yeni Yükseköğretim Yasa Taslağı’nı protesto etti. Öğrenciler Dikmen Kapısı’nın önüne yürümek isteyince polis izin vermedi. Polis arabasından yapılan anons MEB, YÖK ve ÖSYM bütçelerinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu salonunda, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya tarafından net bir şekilde duyuldu. ‘Adım atacakları izlenimi aldık’ Marton’un Ergin ile görüşmesine ilişkin ikinci önemli gözlemi ise şu: “Bize getirdikleri tüm eleştirilere rağmen görüşmeden, hükümetin Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin farkında olduğu ve bunları ortadan kaldırmaya yönelik hazırlık içinde olduğu izlenimiyle ayrıldık.” Bakanlık yetkilileri de bu izle TAKSİM ESNAFI TEPKİLİ ‘BABANIZ DA MI BOMBACIYDI?’ CPJ raporundan mesleğimiz adına değil de hükümet adına ‘rahatsızlık’ duyduğu izlenimi edindiğimiz bazı meslektaşlarımız Marton’u Ankara’da adeta ‘sorgu’ya çektiler. İşte bazı sorular ve yanıtları: Raporu hazırlarken resmi makamlar ne diyor merak etmediniz mi? Yanıt: Biz objektifliğe önem vererek mevcut durum hakkında bir rapor hazırladık. Resmi bir onay aramayız. Otoritelerin de bizi beğenmesi ya da doğru bulmasını beklemiyoruz. Olumlu düşünmelerini de beklemiyorduk. Buradaki korku iklimi, atmosferi var ki bu bizi endişelendiriyor. Biz durum daha da kötüye gitmeden önce bu raporu yayımlamanın doğru zaman olduğunu düşündük. Gazeteci dedikleriniz silahlı saldırı düzenlemiş, bomba atmış. Sizin babanız da bomba attığı için mi tutuklanmıştı? Yanıt: Hayır tabii ki bombacılık veya casuslukla ilgili bir şey yapmadı. Listenizde cinayetle suçlanan isimlerin olması Nedim Şener’e haksızlık değil mi? Yanıt: Yargıyı dikkate almamalısınız gibi bir şey söylemiyorum. Ama yargı sisteminiz de tamamen mükemmel değil ve gazetecileri hapse sokuyor. Ben bu listede cinayet işlemiş katillerin veya bombacıların bulunduğunu düşünmüyorum. Esas söylemek istediğim şudur, insanlara hapse sokularak gözdağı verilmesi, korkutulması doğru bir şey değildir. O insanların yaptığı çalışma olmadan demokrasi olmaz. Biz bu insanların çalışmaları için teşekkür etmeliyiz, onları hapsi sokmamalıyız. ‘Karantina altındayız’ İstanbul Haber Servisi Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Cumhuriyet Caddesi’ne giriş tamamen kapatılınca çevredeki esnafın ticari faaliyetleri durma noktasına geldi. Dükkânlar açık ancak müşterilerin buraya ulaşması caddeye konulan güvenlik duvarları nedeniyle mümkün değil. Esnaf, belediyeden yapılan tebligatlardan sonra “tahliyeleri durdurma” istemi ile mahkemeye başvurduğu için dükkânların boşaltılması hukuki açıdan mümkün değil. İşyeri sahipleri bu nedenle kendilerini yıldırmak için caddenin güvenlik duvarı ile çevrilerek adeta karantiya alındıklarını söylüyor. Esnaf ve işletmeciler adına yapılan ortak açıklamada işyerlerinin Nazi kampları gibi giriş ve çıkışa izin vermeyecek şekilde bariyerlerle çevrildiğini belirttiler. Esnaf İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan bir türlü randevu alamadıklarını vurguladı. Topbaş ise dün gazetecilerin soruları yanıtlarken çok fazla sıkıntı vermemek için çalışmaları hızlandırdıklarını belirterek “İstanbullular’dan ricam, bize destek ve yardımcı olsunlar” dedi. Taksim Gezi Parkı’nda gerçekleştirilecek Topçu Kışlası ihyası projesinin ayrıntıları da ortaya çıktı. Proje İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na sunuldu. Projeye göre kışla binası 5 katlı olacak, parkı tamamen kaplayacak. Kışlanın ortasında buz pisti de inşa edilecek. Müze/sergi alanı üst kata konumlandırılmış. Projede 4 adet kule de yapılacak. Anadilinde savunma konusunu çözecek düzenleme tamamlandı Başbakan bekleniyor ERDEM GÜL ANKARA Cezaevlerindeki açlık grevlerinin üç talebinden biri olan anadilinde savunma konusunu çözecek yasa tasarısı hazırlandı, Meclis’e gönderilmek için Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yurtdışından dönüşü bekleniyor. Adalet Bakanlığı’nın, anadilinde savunma hakkına ilişkin tasarı konusundaki çalışmaları tamamlandı. Edinilen bilgilere göre, açlık grevlerindeki KCK sanıklarının talepleri arasında yer alan anadilinde savunma konusu için Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 202. maddesinde değişikliğe gidilecek. Bu değişiklikle, 202. maddede anadilinde savunma ya da tercüman aracılığıyla savunma için hâkim kararına olan ihtiyaç ortadan kaldırılacak. Söz konusu ifadenin eklenmesiyle başta Kürtçe olmak üzere sanıkların talep etmesi durumunda mahkemelerde Lazca, Çerkezce, Boşnakça, Arapça ve diğer dillerde de savunma yapılabilecek, savunma için tercüman sağlanacak. Anadilinde savunma, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerle ilgili yapılacağı önceden Başbakan Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından açıklanan bazı düzenlemelerin de içinde yer alacağı bir paket olarak Meclis’e gelecek. Tutuklu ve hükümlülerin eş ve çocuklarıyla birlikte 3 ayda bir belirli mekânlarda 24 saat süreyle bir arada kalabilmesine ilişkin düzenleme de paket içinde yer alacak. Metroda 2. göçük Ankara İnönü Bulvarı’nda haziran ayında yaşanan ve bir işçinin ölümü ile sonuçlanan göçükten sonra dün akşam saatlerinde ikinci göçük yaşandı. Ankara’da dün erken saatlerden itibaren başlayan yağmur, bulvarın ekim ayının son haftası trafiğe açılan Kızılay istikametinde göçüğe yol açtı. Göçen bölüm yarı yarıya beton ile kapatıldı. Alınan bilgiye göre, asfaltın altındaki kum tabakanın yoğun yağış nedeniyle çöküntüye yol açtığı belirtildi. (NECATİ SAVAŞ) Topçu Kışlası’nın ortası buz pisti HAYALİ İHRACATIN SİMGE İSMİ Yahya Demirel yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel uzun süredir karaciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Demirel, yarın toprağa verilecek. Yahya Kemal Demirel, Süleyman Demirel’in erkek kardeşi Hacı Ali Demirel’in oğluydu. Yahya Demirel’in Türkiye gündeminde birincisi sıraya oturması 1975’te karıştığı hayali ihracat olayı ile oldu. Mobilya ihracatı yapanlara verilen yüzde 75 vergi iadesini kötüye kullanan Yahya Demirel’in 1975 yılında 25 yaşındayken kazandığı 20 milyon liranın sırrı ise çok geçmeden ortaya çıkmıştı: “Ceviz yatak odası” diye ihraç ettiği ürünlerin sunta parçaları olduğu anlaşılmıştı. Üstelik mobilyaları ihraç ettiği söylenen İsviçre firması da hayaliydi. Yahya Demirel, ismi 90’lı yıllarda bu kez de banka yolsuzluğuyla gündeme geldi. Demirel’in Kıbrıs Yatırım Bankası adıyla KKTC’de kurduğu bankanın hayali olduğu ve böyle bir bankanın izine rastlanmadığı ortaya çıktı. Demirel’in hayali banka ile devleti milyonlarca dolar dolandırdığı saptandı. CHP’DEN TEŞKİLATLARA 10 KASIM GENELGESİ Erdoğan 10 Kasım’da yok ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Demokrasi Forumu için gittiği Endonezya’nın Bali Adası’ndaki ziyaretini bir gün uzattı. Erdoğan, son anda karar verdiği Brunei ziyareti için yarınki 10 Kasım törenlerine katılmayacak. Anıtlara çelenk konulacak ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) AKP hükümetinin valilikler eliyle getirdiği “yasağa” rağmen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kitlesel katılımla kutlayan CHP, Atatürk’ün 74. ölüm yıldönümünde tüm parti teşkilatlarınca Atatürk anıtlarına çelenk konularak anılması kararı aldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil imzasıyla il ve ilçe teşkilatlarına gönderilen genelgede, 10 Kasım’da saat 09.05’te tüm örgütlerden valilik ve kaymakamlıklara gerekli “izin” başvurusunu yaparak il, ilçe, kadın ve gençlik kolları, il genel meclisi üyelerinin “eksiksiz” katılımıyla bulundukları yerlerdeki Atatürk anıtına çelenk konulması istendi. Vardiya Bizde Platformu da yarın 08.30’da Dolmabahçe’ye gelerek Atatürk’ü anma etkinliği düzenleyecek. Daha sonra Beşiktaş’taki Özgürlük Anıtı önüne gelecek olan platform üyeleri, Balyoz sanıkları hakkında verilen kararları protesto etmek amacıyla her cumartesi günü gerçekleştirdikleri eylemi yarın da saat 13.0014.00 saatleri arasında yapacak. Platform üyelerine Sanatçılar Girişimi’nden gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu ve Tarık Akan’ın da bulunduğu çok sayıda sanatçı destek verecek. ÇYDD Gençlik Birimi’nin “Atamızın İlke ve Devrimlerine Sahip Çıkıyoruz” sloganıyla gerçekleştireceği anma töreni ise Kadir Has Üniversitesi’nde saat 14.00’te başlayacak. Yolculardan feribotta eylem ? İstanbul Haber Servisi Bursa’ya gitmek için Kabataş’tan İDO’ya ait feribota binen yolcular, hava muhalefeti gerekçesiyle feribot Yenikapı iskelesine çekilince isyan etti. Feribotu yaklaşık 2 saat terk etmeyen yolcular yetkililerin ikna edilmesinin ardından başka bir feribotla Bursa’ya gönderildi. Yolculardan Dilek Kiper, “Bize hava muhalefeti var dediler. Bizi feribottan zorla indirmeye kalktılar. Feribot başka bir sefer yapacakmış. Bursa’yı aradık. Yağmurun yağmadığını öğrendik. Hiçbir sorun yoktu. Yetkili yok. Çözüm yok” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) nimini teyit ediyor. İfade özgürlüğünün önünde engeller varsa bunların kaldırılması yönünde hükümetin iyi niyetli olduğu ifade edilmiş CPJ heyetine. Türkiye’nin AİHM’de mahkum olmasına neden olan uygulamaların kaldırılmasını hedefleyen yasal değişikliklerin yer alacağı 4. yargı reformu paketinin yakında çıkarılacağı bilgisi CPJ’ye iletilmiş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle