19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER KamuSen, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şahin’e, memur ve işçinin durumunu anlatan rapor sundu 5 Emekçi aç ve yoksul! MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Türkiye KamuSen, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e kamu çalışanlarının sorunlarını içeren rapor sundu. Raporda, memur ve işçilerin AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bugüne kadar “nereden nereye” geldiklerine dikkat çekilirken rakamlar, emekçilerin içinde bulundukları durumu da gözler önüne serdi. Türkiye KamuSen Başkanı İsmail Koncuk ile konfederasyon yöneticilerinin Şahin’i ziyareti sırasında sunulan raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: l Memurların yüzde 7’si açlık sınırının altında, yüzde 80’i açlık sınırının üstünde ama yoksulluk sınırının altında ücret alıyor. l Gelir dağılımında 20022012 arasında memurlar aleyhine yüzde 14.8 oranında gerileme oldu. Aynı dönemde TÜFE artışı yüzde 146.1 olarak gerçekleşmesine karşın vatandaşların tüketmek zorunda oldukları mal ve hizmetlerin fiyatları ortalama yüzde 187.8 oranında arttı. l 2002 yılında yüzde 6.6 olan per u KamuSen’in raporuna göre, memurların yüzde 7’si açlık sınırının altında, yüzde 80’i açlık sınırının üstünde ama yoksulluk sınırının altında ücret alıyor. 1 milyona yakın üniversite mezunu, 750 bin meslek yüksekokulu mezunu, yaklaşık 3 milyon lise mezunu da işsiz. sonel harcamalarının milli gelirdeki payı, 2012 yılında yüzde 5.7’ye düştü. Bu azalma, personele ayrılan 7.4 milyar dolar tutarındaki kaynağın başka alanlara kaydığını gösteriyor. l En düşük ücretli memur ile en yüksek ücret alan memur arasında 6.5 kat fark var. Ödenen tazminatlarla bu fark 20 katına kadar çıkıyor. Bu oran Finlandiya’da 2.5, Fransa’da 2.3, Hollanda’da 2.2 ve İsveç’te 1.9 katı kadar. l 2012 yılında tespit edilen fazla çalışma ücreti brüt 1.35 TL, ele geçen net ücret ise yaklaşık saat başı 1.10 TL. Bu durum Türkiye’nin onaylamış olduğu ILO sözleşmelerine asla uymuyor. l Geliri çok yüksek olanlardan alınan vergi oranı yüzde 40’tan yüzde 35’e indirildi. Daha önce yüzde 25 olan orta gelirli vatandaşlarımız üzerindeki vergi yükü ise yüzde 27’ye çıkarıldı. l 2002 yılında 72 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı 350 bine ulaştı. l 1 milyona yakın üniversite mezunu, 750 bin meslek yüksekokulu mezunu, yaklaşık 3 milyon lise mezunu işsiz var. Acemiymiş, Çete Nedir Bilemezmiş... Basın toplantısını yaparken bir ara gözleri doldu, yüzündeki gülümseme kayboldu... “Ben de bir anayım!” Tansu Çiller’den söz ediyorum... Yeniköy’deki yalısında, TBMM Darbe Komisyonu üyelerine ifade vermiş, ardından gazetecilere 15 dakika boyunca kendini savunan bir konuşma yapmıştı. Acemiymiş, yeniymiş, mağdurmuş, çete mete bilmezmiş o yıllar... Şaşırmadım! Doğu Perinçek’in Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Çiller Özel Örgütü”, Uluslararası Susurluk Konferansı’na sunulan bildirilerden oluşan “Bütün Yönleriyle Susurluk” kitabının yeniden sayfalarını karıştırmaya başladım. Susurluk Konferansı’na bildiri sunan tanıdık birçok ad vardı... Doğu Perinçek, Enis Berberoğlu, İzzettin Önder, Hasan Fehmi Güneş, Fikri Sağlar, Sezen Öz, Jürgen Roth, Alpaslan Işıklı ve Tuncay Özkan gibi. 22 yıl öncesini anımsadım... HHH 90’lı yılların başında Çetin Emeç, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Diyarbakır’da Vedat Aydın öldürülmüş, 1992’de Musa Anter, 1993 başında Uğur Mumcu... 1993’te Turgut Özal’ın ölümü, Demirel’in Çankaya’ya çıkışı, Tansu Hanım’ın DYP Genel Başkanlığı ve ardından başbakan olması. 2 Temmuz 1993 Sivas kıyımı... Bu arada Behçet Cantürk ve Savaş Buldan gibi Kürt işadamlarının öldürülmesi. Milletvekili Mehmet Sincar’ın Batman’da vurulması. Özgür Gündem’in bombalanması... Güneydoğu’da Kürt köylerinin boşaltılması... Cem Ersever’in ortadan kaldırılması. Gazi kıyımında 18, Ümraniye’de 3 kişinin öldürülmesi... Uzun uzun anlatmaya gerek yok... Perinçek’in kitabı, Susurluk Konferansı’na ilişkin raporlar, Soner Yalçın’ın “Binbaşı Ersever’in İtirafları” her şeyi apaçık anlatıyor. Neden yazıyorum bunları? Tansu Hanım, TBMM Darbe Komisyonu üyelerine şöyle dediği için: “Yeniydim, çete nedir bilmezdim!” HHH Tansu Hanım 1995 seçimlerine değin DYPSHP ortaklığında başbakan olarak, 1995 seçimlerinin ardından da Necmettin Erbakan’la birlikte yola devam etmişti: REFAHYOL hükümetinde başbakan yardımcısı... 1996’da Susurluk’ta “devlet içinde örgütlü silahlı güç” ortaya dökülünce ne diyordu Tansu Hanım: “Bu millet uğruna, ülke uğruna, devlet uğruna kurşun atan da yiyen de her zaman benim için saygıyla anılır... Onlar şereflidir...” HHH Oysa işin rengi başkaydı. PKK’ye karşı Hizbullah kurulmuş, Batman’da jandarma alay komutanlığında eğitilmiş, bu arada Eşref Bitlis’in uçağı düşmüş ya da düşürülmüştü. Bu olayları yazıp çizen, üstüne giden pek çok meslektaşımız bugün Silivri zindanında yatıyor. Mustafa Balbay’dan Soner Yalçın’a dek. Susurluk’ta çeteler ortaya çıkınca “Aydınlık için bir dakika karanlık” eylemi başlatıldığında, Erbakan Hoca başbakan, Tansu Çiller başbakan yardımcısıydı. Erbakan eylemler için “Gulu gulu dansı yapıyorlar” derken, Çiller eli kanlı canileri, devlet içinde yuvalanan çeteleri açık bir biçimde koruyordu. HHH O çeteler yani derin güçler bugün uykuda ama bir ıslık çalın, hemen uyanırlar. Uğur Mumcu’dan Hrant Dink’e değin her baktığımızda tetikçiler bulunurken, asıl patron yakalanmıyor. Yani duvardan bir tuğla çekilmiyor... Ergenekon’da bir torbaya 20 ayrı dava doldurulmuş. Aynı davada katiller de çeteler de var; Balbay, Tuncay, Hikmet Çiçek de, Hilmioğlu da, Başbuğ da... Aslında Tansu Hanım, Erbakan Hoca her şeyi biliyordu. Bugün ülkeyi yönetenler bilmez mi? 10 yılda neler öğrenmişlerdir neler! HHH Başa döneyim... Öyle “Ufacıktım, tefeciktim, top oynadım acıktım” der gibi “Yeniydim, acemiydim, çete mete nedir, eroin işi nedir, faili meçhul nedir bilmezdim, darbe mağduruyum” demekle olmaz bu işler... Yemezler! Galaxy Note II’nin S Pen’iyle, dijital not alma özgürlüğünü yaşayın. Ayrıca benzersiz Air View özelliği sayesinde de S Pen ile ekrana temas etmeden video, fotoğraf, email, ajanda gibi farklı içeriklerin ön izlemesini yaparak aradığınız dosyaya anında ulaşın ve verimliliğinizi arttırın. Üstelik tüm bunları 5.5 inç Super AMOLED HD ekranın sunduğu etkileyici görüntü kalitesinde deneyimleyin. n İstanbul Haber Servisi Sarıyer Belediyesi, 2 Temmuz 1993 Sivas katliamını unutmamak, unutturmamak için ilçedeki Kazım Karabekir Paşa Mahallesi’nde yeni yapılan parka 2 Temmuz Parkı adını verecek. 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nce organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin radikal İslamcılar tarafından yakılmasıyla çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanı yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmişti. Katledilen aydınlarımızın yakınlarının da katılacağı açılış töreni 11 Kasım Pazar günü saat 16.00’da gerçekleştirilecek. Sarıyer’e 2 Temmuz Parkı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle