22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 KASIM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 KABİN MEMURL ARI ŞİKÂYETÇİ Alevilerce kutsal sayılan alanda altın arayacaklar Protokol yolcu bezdirdi ÖZCAN YAŞAR Kabin memurları arasında yapılan araştırmaya göre, uçuşta yolcular tarafından “parmak şıklatarak” çağrılmaktan ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Türk kabin memurları ise Avrupalı meslektaşlarının bu görüşlerine katılmakla birlikte kendilerini zora sokan asıl sorunun özellikle son dönemlerde artış gösteren devlet adamları ve bu kişilerin yakın, akraba eş ve çocuklarının uçaktaki tavırları olduğunu bildirdiler. “Skyscanner” adlı havacılık, bilet arama ve karşılaştırma motorunun, 3 bin kadın ve erkek kabin memurunun görüşlerini alarak oluşturduğu listede en rahatsızlık verici 10 hareket belirlendi. İlk sırada, ‘parmak şıklatarak kabin memurunu çağırmak’ yer alıyor. Skyscanner’ın anket sonuçlarının, Türk kabin memurlarının sorunlarını tam olarak yansıtmadığı yolunda görüş Parmak şıklatarak kabin mebildiren Havayolları Kamurunu çağırmak (yüzde 26), bin Memurları Derneği, Uyarı ışıkları sönmeden yerinden kendilerine ulaşan şikâkalkmak (yüzde 13), yet bilgilerine göre, kabin El bagajını yerleştirirken yer memurlarının son döhacmi için söylenmek (yüzde 11), nemlerde dikkat çekici El çantasını koyacak yer bulabuldukları unsurun, devmamak (yüzde 10), let adamları ve bu kişi Güvenlik uyarıları anlatılırken yolcuların konuşması (yüzde 9), lerin yakın, akraba eş ve Fazladan abartılı yastık ve batçocuklarının gerçekleştaniye istemek (yüzde 8), tirdikleri sık uçuşlar ol Koltuk arkası ön cebi çöp kutuduğunu bildirdi. TASsu haline getirmek (yüzde 7), SA yöneticileri, bu yeni Mönü dışında değişik yemek isyolcu profilinin uçakta temek (yüzde 6), sergiledikleri tutum ve Kabin memurunu çağırıp kabin davranışların, kabin meısısından şikâyet etmek (yüzde 6), murlarının uçak içindeki Kabinde bulunmayan pahalı çalışma ortamını zorlaşmarka içki istemek (yüzde 4). tırdığını belirtti. KANGAL ayaklandı MEHMET MENEKŞE Eşkişehir’de ‘Büyük’ler Savaşı! AKP’nin yeni çıkardığı ve Cumhurbaşkanı’na imzaya giden Büyükşehir Belediye Yasası, pek çok büyükşehir ile birlikte Eskişehir’i de AKP’ye kazandırmayı hedefliyor: Yapılan değişiklik basit: Büyükşehir sınırları, il sınırlarına kadar genişletiliyor. Böylece daha kentli, daha eğitimli, daha yüksek sosyoekonomik düzeydeki seçmenin yaşadığı kent merkezlerindeki oylara karşı, kırsal alanlarda AKP’ye destek veren oylar devreye sokularak, büyükşehir belediye başkanlıklarının kazanılması hedefleniyor. Mustafa Sönmez’in 2011 genel seçimlerine göre yaptığı ve Cumhuriyet’teki köşesinde yayımladığı hesaplarda, AKP’nin bu yolla kazanmayı hedeflediği büyükşehir belediyeleri arasında Eskişehir de var! 2009’deki yerel seçimlerde, Büyükşehir Belediyesi’nin eski sınırları içinde Yılmaz Büyükerşen, DSP üyesi iken yüzde 51.5 oyla seçilmiş; AKP yüzde 37.1, CHP yüzde 2.7 oy almış. Aynı seçimlerde İl Genel Meclisi’nde, AKP yüzde 36.3, DSP yüzde 32.3, CHP yüzde 10.2 oy almış. 2011 genel seçimlerinde Büyükerşen CHP’ye geçtikten sonra, tüm Eskişehir ilinde AKP yüzde 44, CHP yüzde 35.5, DSP yüzde 0.5 oy almış. İşte büyükşehir belediye sınırları ile Eskişehir ilinin bütünü arasındaki bu oy farkından yararlanmak isteyen AKP, büyükşehir belediyesinin sınırlarını il sınırlarına genişletiyor ki, belediye başkanlığını da kazansın! Ama Eskişehir’in durumu, öteki büyükşehirlerden ve genel seçimlerin mantığından farklı… Aslında bütün Türkiye’den de farklı.. Çünkü orada bir başka “Büyük” var: Şu andaki Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz “Büyük”erşen… Onun varlığı bütün partilerin, siyasal hesapların üstünde! AKP “Büyük”erşen’in başkan olduğu Eskişehir Belediyesi’ni de kazanmak için “Büyük”şehir Belediye Yasası’nı çıkartıyor… Böylece Eskişehir, bir “Büyük”ler savaşının alanı oluyor! Bakalım “El mi yaman, Bey mi yaman?” ??? Ünlü hukukçu ve tarihçi Prof. Ahmet Mumcu, Yılmaz Büyükerşen için “dâhi” diyor… Bence de doğru söylüyor… “Büyük”erşen, gerçekten günlük dilin siyaset söylemi ile tanımlanamayacak bir insan… Normal sözcükler onun Eskişehir’de başardığı dönüşümü anlatmaya yetmiyor… Ancak “Dâhi” sözcüğü, onu ve yaptığı işleri anlatabiliyor: Bozkırın ortasında, gondollar, plajlar, yelken yarışları… Spora, sanata, kültüre, bilime dönük, bütün halkın yararlandığı geniş yeşil alanlar, parklar… Tüm halkı kent yaşamına dahil eden raylı sistem… Senfoni orkestrası, tiyatro binaları, opera, müzeler ve bütün bunları halkın günlük yaşamı ile bütünleştiren etkinlikler. Üstelik “Büyük”erşen durmak bilmiyor: Yepyeni projeler, yepyeni bir kültür merkezi… Raylı sistemi iki katına çıkaracak yeni ilaveler… Yeni müzeler, bilim, kültür ve spor merkezleri… Sadece yararlananların farkında olduğu çok özel sosyal hizmetler… Üstelik bütün bunların asgari maliyetle yaşama geçirilmesi için kurmuş olduğu fabrika gibi atölyeler ve yerli imalat… İleride bu konuya yine değineceğim. PARMAK ŞIKL ATIP ÇAĞIRMAK İLK SIRADA SİVAS Sivas’ın Kangal ilçesindeki Bakırtepe mevkisinde Alevilerce kutsal sayılan alanda Demir Export şirketi tarafından siyanürle altın aranması için başlatılan çalışmalar, Alevi dernekleri, sivil toplum örgütleri ve yöre halkınca protesto edildi. Maden Teknik Arama (MTA) Kangal ilçesinde Yama Dağı’nın uzantısında yer alan sönmüş bir volkanik bir dağ olan Bakırtepe mevkisinde altın tespit etti ve bölgede kırk yıldır demir, krom çıkaran Demir Export firmasına 2006 yılında işletme ruhsatı verdi. Firma eylül ayından itibaren bölgede siyanür ile altın aramak için harekete geçti. Firmanın ÇED toplantıları köylüler tarafından protesto edil di. Kangal Dernek Federasyonu Başkanı İsmail Erdem, eski Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız, Çetinkaya Belediye Başkanı Gazi Şentürk ile Eğricek, Elkondu, Bulak, Dışlık, Kaklım, Akçaşehir, Akçakale, Pınargözü köylüleri Çetinkaya beldesinde düzenledikleri toplantıyla siyanürlü altın arama çalışmalarını protesto etti. Eski ABF Genel Başkanı Ali Balkız, “Buradaki dünyaca ünlü doktor balıkların, nesli tükenmekte olan kangal köpeklerinin soyunun tamamen bitmesi demek. Tüm köylerin yüzyıllardır kurban adadıkları, kurban kestikleri, kutsal saydıkları bir ziyaretgâhtır. Doğaya, yaşama, tarihe, kültüre olduğu kadar inanca da bir saldırı var” diye konuştu. Kadıköy, parkına sahip çıktı Göztepe Parkı’na yapılması planlanan cami projesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Cumhuriyet Kadınları Derneği, Onuncu Köy Derneği’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum, kuruluş ve bölge halkı tarafından protesto edildi. Kadıköy’de Göztepe Parkı kadar başka büyük bir alanın olmadığını belirten yurttaşlar, parkın imara açılmaması için imza kampanyası başlattı. CHP, kararı yargıya taşıyacak. Kadıköy Göztepe’de 7 yıl önce mahkeme kararıyla yapımı durdurulan cami projesi, Danıştay’ın bozma kararının ardından yeniden gündeme geldi. Grup adına açıklama yapan gazetemiz yazarı Meriç Velidedeoğlu, “bakım ve yenileme çalışması” adı altında haziran ayından beri ağaçların kesildiğini belirtti. Kadıköylüler, 1 Aralık saat 13.00’te kararı kitlesel bir eylemle protesto edecek. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) Havada panik!.. İstanbul Haber Servisi Türk Hava Yolları’nın (THY) Şanghayİstanbul seferini yapan, 272 yolcunun bulunduğu uçak Hazar Denizi üzerindeyken kabin basıncının düşmesi nedeniyle İstanbul Atatürk Havalimanı yerine Ankara Esenboğa Havalimanı’na zorunlu iniş yaptı. Paniğin yaşandığı olay sırasında, yolcular 20 dakika süreyle oksijen maskesiyle yolculuk yaptı. Özellikle kulaklarından rahatsızlık geçiren yolculara sağlık görevlileri müdahale etti. Yolcular üç ayrı uçakla İstanbul’a getirildi. “Akdeniz” adlı uçak ise boş olarak ve alçaktan uçuş yaparak İstanbul’a geldi. SEZARYENLE DOĞUMUN ARDINDAN GELEN ÖLÜM Yanlış iğne mi? İstanbul Haber Servisi Ümraniye’deki özel bir hastanede sezaryenle doğum yapan 4 çocuk annesi Esengül Aktaş (38) doğumdan 24 saat sonda kalp krizi geçirerek öldü. İddiaya göre, Esengül Aktaş, sezaryenle doğum yapmak için özel bir hastaneye yattı. Bir erkek çocuğu dünyaya getiren Aktaş, tedaviye alındıktan 24 saat sonra hayatını kaybetti. Eşinin ölüm haberini duyan Şahin Aktaş sinir krizi geçirdi. Şahin Aktaş, “5 tane çocuğumun katili bu hastanedir. Eşimi resmen öldürdüler” diyerek duruma tepki gösterdi. Eşinin sağlık durumu hakkında kendisine bilgi verilmediğini belirten Şahin Aktaş, “ ‘Yeterli değilseniz başka bir hastaneye götüreyim’ dedim. Bana hastamı vermediler. En sonunda gelip bana ‘Hastanız kalp krizi geçirerek öldü’ dediler. Bebeğimi aldım. Hastane hakkında dava açacağım” diye konuştu. Esengül’ün akrabaları ise, Esengül’ün yanlış iğne sonucu hayatını kaybettiğini iddia etti. Olayla ilgili açıklama yapan İstanbul Sağlık Müdürlüğü söz konusu hastane hakkında inceleme başlatıldığını bildirdi. Muğla yine sallandı: 4.8 ? MUĞLA (Cumhuriyet) Son 1 aydır beşik gibi sallanan Muğla’nın Marmaris ilçesinde akşam saatlerinde 4.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat 19.35 sıralarında merkez üssü Marmaris’in Bozburun beldesi açıkları olan 11.1 kilometre derinlikte depremde can ya da mal kaybı olmadı. ? İZMİR (AA) Karabağlar’da geçen yıl gözaltına alınmak istenen Fevziye C.’nin, polise karşı “basit yaralama” ve “hakaret” suçu işlediği iddiasıyla, 16.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava, ana davayla birleştirilmek üzere İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Fevziye C. de karakolda darp edildiği iddiasıyla dava açmıştı. ‘Karakolda dayak’ davası birleşti El bombasıyla eşinin evini bastı Taksim’e yeni üstgeçit Taksim’deki “Yayalaştırma Projesi” nedeniyle kapatılan bölgede, yayaların yürüme mesafesini azaltmak için Taksim ile Talimhane arasına yapılan üst geçit, dün sabah kullanıma açıldı. Taksim’de “Yayalaştırma Projesi” nedeniyle zor günler geçiren İstanbullular için yeni bir uygulama hayata geçirildi. Çalışmalar kapsamında Tarlabaşı Bulvarı’ndan Cumhuriyet Caddesi’ne kadar olan bölgenin kapatılmasının ardından TaksimTalimhane arasına bir üst geçit inşa edildi. Yaklaşık bir hafta önce yapımına başlanan üst geçit, dün sabah kullanıma açıldı. Uzunluğu 70 metre olan üst geçidin yayaların yürüme mesafesini kısaltması bekleniyor. Yurttaşlar, daha önce Taksim’e ulaşmak için Tarlabaşı Bulvarı ya da Gezi Parkı’nı dolaşmak zorunda kalıyordu. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Ergani ilçesinde, eşinin evi terk etmesine sinirlenen Mehmet Karadayı, kayınpederinin evini bastı. Kayınvalidesi Emine Çağlar’ı öldüren zanlı, kayınpederi Çuço Çağlar’ı yaralayıp eve el bombası attı. Karadayı’nın eşi M.K, yaşanan bir tartışmanın ardından evi terk edip ailesinin evine yerleşmişti. Işıkara’nın sağlık durumu iyi ? İstanbul Haber Servisi Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’nın sağlık durumu iyiye gidiyor. Işıkara’nın, 7 günlük yoğun bakım ünitesindeki tedavisinin ardından cumartesi günü solunum cihazından ayrıldığı açıklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle