27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Kızılay, Ay Ay, Ay! Bayram Yasaklanamaz umhuriyet çiler kararlı. Tüm engellemelere karşın 29 Ekim Pazartesi günü, Ankara Ulus’taki 1. Meclis önünde olacaklar. “Cumhuriyet Bayramımızı, ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakan, ne İçişleri Bakanı, ne de Ankara Valisi bize unutturabilir!” Cumhuriyeti kimsesiz sananlara inat, bayramımız şimdiden kutlu olsun. sayfa... Dergiyi açıyorsunuz, haberler sıram sıram: AKP’li Beyoğlu Belediyesi ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi sempozyum yapmış. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Boğaz’a nazır törende ödül dağıtmış. Erzincan Mineralli Su İşletmesi’nin temel atma törenine AKP’li bakan ve milletvekilleri katılmış. Emine Erdoğan ile Myanmar’a gidilmiş. AKP’li Altındağ Belediyesi ile Sevgi Çarşısı açılmış. Ercişli depremzedelere Çalık Holding iftar vermiş, iftara Başbakan’ın damadı Berat Albayrak da katılmış. Adana’da kan bağışı rekor denemesi etkinliklerine AKP’li ızılay, süreli dergi K çıkarıyor, kuşekâğıdı, gıcır gıcır, 90’ı aşkın milletvekilleri gelmiş... Kızılay’ın yönetim kurulu üyelerine şöyle bir göz attık: Sefa Saygılı, geçmişte Zaman gazetesinin sağlık köşesini yönetmiş, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yürüttüğü Sıcak Yuva Vakfı’nın kurucusu. Hamza Aydoğdu, AKP’den Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği ve Büyükşehir Koordinatörlüğü yapmış. Fevzi Alpaslan, AKP’den milletvekili adayı olmuş. Burhan Külünk, Recep Tayyip Erdoğan’ın hemşerisi olarak AKP iktidara gelir gelmez Deniz İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne atanmış. Kemal Yazıcıoğlu, Susurluk kazası sonrası kızağa çekilmiş iken AKP iktidarı döneminde Ordu’ya vali yapılmış. Görüldüğü üzere, Kızılay olmuş size AKay... Anadil Uzmanları başka dil ve değerler, okulda başka dil ve değerler arasında kalınca, okuldan soğurmuş, anadilinde eğitim şartmış. Onanç’ı ikna eden “uzmanlar”a sormak gerek: ABD’de evlerinde Çince konuşan, Japonca konuşan, Hintçe konuşan, Urduca konuşan, İspanyolca konuşan, Arapça konuşan, İtalyanca konuşan, Türkçe konuşan ABD yurttaşı çocukların okulda ortak dil İngilizce öğrenmeleri sorun olmuyor da, Türkiye’de ortak dil Türkçe üzerinden eğitim verilmesi mi sorun oluyor? Onanç’ı ikna eden “uzmanlar”, Ankara’da, Samsun’da, Balıkesir’de, Antalya’daki okullarda anadili Türkçe olmayan yurttaşların çocuklarına “anadilinde eğitimin” nasıl verileceği konusunda ne gibi önerileri var acaba? Ayrıca... “Uzmanlar”ın görüşünü ciddiye alan Gülseren Onanç’ın, genel başkan yardımcılığını üstlendiği CHP’nin programı konusunda ikna olmadığı kanısındayız. Çünkü, CHP Programı, anadilde eğitimi değil, anadil öğretimini kabul eder. (Bak: CHP Programı, Sayfa 48) zmanlar”, yeni CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren “U Onanç’ı ikna etmişler. Çocuk evde C Alın Size Maneviyat! “İlerilerin en gerisinde, gerilerin en ilerisindeyiz!..” Falih Rıfkı teselli niyetine bunu yazdığında yıl 1964. Kötümserliğe kapılmamak için hep bu söze sarıldık, kendi ülkemizden beter durumda olanlara bakıp avunduk. Neredeyse yarım yüzyıl sonra bir de baktık, artık bu noktanın da gerisine düşmüşüz. Hapisteki gazeteci sayısında birinci olmak, kadınerkek eşitliği uçurumunda zirveyi zorlamak gibi göstergeler yüzümüze vuruldukça, “Nerede hata yaptık” sorusu çıkar karşınıza... Bayram günü sizi bu soruyla baş başa bırakmak değil niyetim, bayramımız kutlu olsun, ama sabah gazeteleri açıp da Anadolu Ajansı’nın geçtiği o fotoğrafı görünce keyfim kaçtı. Fotoğrafta Boğaz’ın Anadolu kıyısındaki sular, akan kurban kanından kıpkırmızı. Bu görüntü karşısında derin bir suskunluğa kapıldım. Edecek sözüm kalmadı. Sanırım buna şok geçirmek deniyor. Tatildeyiz, üstelik Kaş gibi cennetten bir köşede... Bin bir tekneye, git Meis’te dolaş, hava güzel, denize gir, balık tut, moral bul! İyi de iki gün sonra da 29 Ekim. 75’inci yılı Kızılay Meydanı’nda babasıyla dans ederek kutlayan ben değil miyim? 89’uncu yılın kutlama yasakları sinirlerimizi germesin de ne yapsın? Atatürk anıtına çiçek koyulamazmış! Yok artık! Ben de koyacağım, oğlum da koyacak. Ailecek... Yasaktan önce böyle bireysel davranışlar aklımıza gelmezdi, ama artık görev biliyoruz. Bastırılma duygusu işte böyle bir şey... ??? Liseyi bitiriyoruz. Kompozisyon sınavı: “Mehmet Akif’in Batı’yı anlattığı ‘tek dişi kalmış canavar’ benzetmesini yorumlayınız...” Batı’nın maddiyatını, yani teknolojisini alıp, maneviyatını reddetmek gibi egemen bir söylem var 70’li yıllarda hâlâ süregelen. Maneviyattan o zaman anladığımız, sömürgecilik. Ne de olsa işgal yaşamış ülkeyiz. Bu çerçevede yazıyorum bir şeyler. Notum 10. Bugün geldiğimiz noktada ise “maneviyat” meselesine gelip takılıyorum. Sömürgeci dönem kapandı, ama bizim maneviyatla ilgili ciddi sorunlarımız var. En azından siyasal yaşam bize bu sorunların olduğunu gösterdi. Batı uygarlığıyla yaptığınız işbirliği, Batı’dan bol kese aldığınız kredilerle kalkınmaktan ibaret olamaz. Özgürlükler olmadan Batı’nın parasıyla “manevi kalkınma” bir yere kadar... Kaldı ki manevi kalkınmayı hangi din adamıyla yapacaksınız? Maneviyat bahsinde de Batı’dan alacak çok şey var. Gazetedeki kanlı Boğaziçi’ni bırakıp yazlıktaki kütüphaneden sararmış bir kitap çekiyorum. Falih Rıfkı yine karşımda. Ve bakın uygarlık için ne yazmış: “Bir medeniyetin temeli, manevi dediğimiz şeydir. Batı medeniyeti fabrikada imar edilmemiştir. Feylesoflar, ilimciler, yani büyük kafa, ülkücüler, fedailer, hürriyetçiler, fikir uğruna can verenler, yani büyük ahlak, el ele vererek, ortaçağ dinciliği geleneklerini yere vurup, dinle dünyayı ayırarak ve dine yalnız vicdan görevlerini bırakarak bugünkü Batı medeniyetini yaratmışlardır...” Ben artık Batı medeniyetinin önce maneviyatını istiyorum. Zaten manevisi olmadan maddisi de olmuyor. Varsın sıfır alayım bu yazıdan... KP’nin büyükşehirleA rin sınırlarını genişleKüçük Şehir ten başkan babacı tasarımına yurdun dört bir yanından tepki yağıyor. İskenderun Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu; “Hatay’ın Büyükşehir olması için İskenderun’un küçük şehir olması gerekmez” diyor örneğin: “İskenderun ile iç içe girmiş Karaağaç ve Nardüzü beldelerimizin, 35 km. uzaklıktaki Arsuz’a bağlanması, belediye veya kamuda işi olan bu belde sakinlerinin, bu mesafeyi kat etmek zorunda bırakılması, ekonomik olarak külfet getiren bir emrivaki ile karşı karşıya bırakılması, şehircilik ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Olmayız Üstelik söz konusu uygulama yöre halkını mağdur eden, bölen, ötekileştiren ve sosyolojik ayrılığı öne çıkaran siyasi bir yaklaşımdır ve bu anlamda çok tehlikelidir. İskenderun il olmayı beklerken, kendi kararlarını kendisi vermek isterken, nüfus ve mahalleleri adeta çalınarak Arsuz’un ilçe olması için gerekli 50 bin nüfusun tamamlanması gibi yoktan bir bahane üretilmiştir.” Belediye tasarısı başlarına bela açacak gibi gözüküyor. Zaten derler ki: Gemsiz ata dizgin olmaz... ayda 8 bin uzman çavuşun istifa dilekçesi verdiğini, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) istifaların PKK operasyonlarına katılan askerlere yönelik soruşturmalarla bağlantılı olduğunun ileri sürüldüğünü köşemizden dile getirmiştik. CHP’li Gürkut Acar, konuyu bir soru önergesi ile Meclis’e taşıdı. Milli Savunma Bakanı’ndan istifaların doğruluğu ve gerekçesini öğrenmek isteyen Acar, şu sorulara da karşılık beklediğini ifade etti: skerhaber bilgisuA nar sitesinden bir 8 Bin İstifa alıntı yapmış, son iki Sorusu “Terörle mücadele kapsamında görevini yapması nedeniyle soruşturmaya uğradığı algısı, TSK personelini nasıl etkilemektedir? Bu durum terörle mücadeleyi olumsuz etkilemez mi? TSK personelinin, uzun süre gündemde kalan soruşturmalar ve terörle mücadele soruşturmalarından nasıl etkilendiğine ilişkin bakanlığınız bir çalışma yapmış mıdır? Askeri personelin moral gücünü yükseltmek ve güven içinde çalışma ortamını oluşturmak için bir çabanız olacak mıdır?” Çocuğunuzu ‘Enfes’ Kitaplardan Sakının SADIK ÇELİK KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Maltepe’de öğrenim gören çocuklara dağıtılan “enfes” kitaplardan haberiniz vardır. Şu, içinde Einstein, Darwin, Edison ya da Afife Jale gibi toplumlara sözde “kötü örnek olmuş” tarihi kişilerin biyografilerinin yer aldığı. 10 ila 13 yaş arasındaki çocukların körpecik beyinlerine işlenen bu yepyeni(!) bilgiler arasında Albert Einstein’ın iletişim özründen, pasaklı bir Yahudi kimliğinden, Freud’un sapıklığına, Afife Jale’ye tiyatroculuğa merak salmasının cezası olarak mahallede “aşufte” gözüyle bakılmasından, Darwin’in evrim teorisinin çocukken kendisine maymun denmesine dayandığı görüşüne kadar tarihin arka sokaklarına dair ne kadar küçük düşürücü, hakaretvari hurafe varsa hepsi bu kitaba sığdırılmış. Kitabın sayfalarından yalan, çarpıtma ve nefret akıyor adeta. Hıristiyan, Yahudi, Ermeni ya da sol aşağılamaları, kindar bir neslin temellerini atmak üzere kinle yazılmış sözcükler olarak sayfalarda zuhur ediyor. Maltepe Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan kitap bu haliyle, inceleyenlerin de kendi dünya görüşleriyle uyuştuğu için olsa gerek, hiçbir engele takılmadan Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü onayından geçiyor. Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü kendini nasıl savunuyor dersiniz? Kitapların içeriğini okumadığını söyleyerek. Zaten “okumadığımız” için, ilgilenmediğimiz, bilmediğimiz, umursamadığımız için bu kadar kolay oynanıyor kitaplarımızla da, dünya tarihiyle de, bilimle ve insanlık değerleriyle de. Ve bu ayrımcı, ırkçı, nefret dolu, şiddet içeren, çağdışı ve bilimdışı zihniyet böylesine kolaylıkla ulaşabiliyor çocuklarımıza. Nefret suçunu gündeme getirmenin ve bununla savaşmanın gerekliliğine dair söylemlerin moda ve ancak tam aksi davranışların yaygın olduğu günümüzde, Maltepe’de dağıtılan kitapları “incelemekten” öteye gidemeyecek oluşumuz, konunun bu şekilde üzerinin örtüleceği gerçeği ise enfes olduğu kadar acı verici de... Lösemili Hastalar İlaç Bulamıyor Lösemi hastaları için ekmeksu anlamına gelen, hayati önem taşıyan Purinethol isimli ilacın temini geçen mayıs ayından beri problemli. İlacın fiyatıyla ilgili yaşanan sıkıntı yüzünden eczanelerde bu ilacı bulmak mümkün değil. Sonuçta ilacı karaborsadan normal fiyatından 3040 kat fazlasına, o da bulurlarsa, satın almak zorunda kalan çaresiz hasta yakınları isyan ediyor. Bayramı mı? Hemen yanı başımızda siyasi güç savaşları uğruna masum çocuklar, kadınlar, insanlar ölmeye, büyük iktidar oyunları uğruna kurban verilmeye devam ediyor. Cezaevlerinde açlık grevi yapan yüzlerce insan, biz “Bu nasıl hak talep etme”, “Ne halleri varsa görsünler” desek de, talepleri ve inançları uğruna kendilerini kurban ediyor. Çocuklarımızı eğitim sistemlerine, eşlerimizi, kızlarımızı vahşi cinayetlere, işçilerimizi ihmalkârlıklar zincirlerine, gazetecilerimizi düşüncelerine, kalemlerine kurban veriyoruz. Demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını, eşitliği, çağdaşlığı… Kültürü, sanatı, bilgiyi, görgüyü… Çevreyi, doğayı, yeşili, sağlığı… Anlayışı, saygıyı, şefkati, insan sevgisini. Hepsini kurban ediyoruz. Ne uğruna? Bir gün Kurban Bayramları’nın gerçek anlamda huzur, barış, merhamet ve insanlık sevgisiyle kutlanmasını diliyor ve bu dileklerle birlikte iyi bayramlar diyoruz. Bu yıl Kurban Bayramı’yla birleşen Cumhuriyet Bayramımızı da aynı içten dileklerle kutluyoruz. [email protected] Kurban ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] 1/ Halk dilinde pan 1 cara verilen 2 ad. 2/ Taş 3 ya da ma 4 den çıkarı5 lan yer.. Osmanlı 6 devletinde 7 il ile ilçe 8 arasında yer 9 alan yönetim birimi. 3/ Çap1 2 3 4 5 6 7 8 9 raz düğmeli, ipek 1 F E R O M O N K ya da sırma işle 2 İ M A İ P E K A meli bir tür kısa ye 3 G E V E N Y A S lek. 4/ Hastalığın 4 Ü Ç E T E K N İ E Ş A S ya da bir durumun 5 R N E en zor anı... Eli 6 A N T R A S İ T İ S L A K açık, cömert, yiğit. 7 N E L B O Z L A K 5/ Türk resim sa 8 9 P İ Ş M A N İ Y E natında önemli bir grubun ad olarak benimsediği harfin okunuşu... Kurnaz, tecrübeli. 6/ Karışık renkli... Dayanaksız söz ya da konuşma. 7/ İdare lambası. 8/ Yağmur suyunun biriktiği çukur yer... Tellür elementinin simgesi. 9/ “Ölmezotu” da denilen ve beyaz, mor ya da firfiri renkte çiçekler açan otsu bir bitki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Flurcun” da denilen bir kuş. 2/ Bir ay adı... Osmanlı devletinde iki alaydan oluşan askeri birlik. 3/ Denizcilikte, dört köşe yelkenleri boğarak yüzeylerini küçültme işi. 4/ Sarp geçit... Herhangi bir kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çizgileri. 5/ Adın durum eklerinden biri... İri, kart. 6/ Kekliğin boynundaki siyah halka... Nesnel. 7/ “Yok” anlamında argo sözcük. 8/ Elma, armut, kayısı gibi meyvelerin kurutulmuşu... Borudan kol almakta kullanılan bağlantı parçası. 9/ Artvin yöresine özgü bir halk oyunu. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle