23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2012 CUMARTESİ dishab@cumhuriyet.com.tr 12 DIŞ HABERLER Suriye’de Kurban Bayramı süresince çatışmama kararı delinince 51 kişi hayatını kaybetti Ateşkes durduramadı Dış Haberler Servisi Suriye’de Kurban Bayramı süresince rejim güçleriyle muhalifler arasında sağlanan ateşkese rağmen dün çeşitli bölgelerde meydana gelen çatışmalarda 51 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Şam’ın Def EşŞevk bölgesindeki Zuhur’da bomba yüklü bir araçla saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 5 kişinin öldüğü, 32 kişinin yaralandığı kaydedildi. Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC), rejim güçlerinin günün ilk saatlerinden bu yana ateşkese uymadığını ileri sürdü. SRGC, İdlib’in Han Şeyhun beldesinde aynı aileden 2 kadının öldürüldüğünü, Şam’ın Harasta banliyösünde ise protesto gösterisi düzenleyenlere açılan ateş sonucu 3 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. di. Gözlemevi yöneticisi Rami AbSuriye ordusu dülrahman ateşkeve muhalifler sin “çöktüğünü” dün birçok bölgede çatışırken iddia etmesine rağbaşkent men çatışmaların Şam’da bombalı seyrinin ve ölü saaraçla saldırı yısının her zamandüzenlendi. kinden düşük oldu(REUTERS) ğunu kaydetti. Rejim güçleri ile muhalifler arasındaki çatışmaların Şam’ın Assali semtiyle iki gün önce bombalı araç saldırısı sonucu altı kiMerkezi Londra’da bulunan Suriye şinin öldüğü Tadamun semti yakınlaGözlemevi, çatışmanın ülkenin çeşitli rında sürdüğü belirtildi. bölgelerinde meydana geldiğini bildirBu arada Suriye Genel Devrim Konseyi, Beşşar Esad’ın 23 Ekim’de aldığı genel af kararının da sözde kaldığını savundu. Kurban Bayramı süresince taraflar arasında ateşkesin ilan edilmesinin ardından Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın başkent Şam’da bayram namazı kılarken çekilen görüntüleri yayımlandı. Suriye devlet televizyonunun yayımladığı görüntülerde Esad, Şam’da ismi belirtilmeyen bir camide rahat tavırlarıyla dikkat çekti. Caminin imamı Velid Abdül Hak’ın bayram hutbesi sırasında Suriyelilere, “Savaşmayı bırakın çünkü hepiniz kardeşsiniz” diye seslendi. İmam hutbesinde, “Düşmanların elindeki mezhepçilik kartını düşürmeliyiz. Yeni Ortadoğu kendi değerleri ve ilkeleriyle kurulmalı” dedi. Çanakkale 1915 Konu üzerinde “İz TV” de henüz yeni, etkileyici bir belgesel görmüştüm. Bir dostum, Turgut Özakman senaryosundan uyarlanan filmi tavsiye edince bayram günü koşa koşa “Çanakkale 1915” i izlemeye gittim ve ne yalan söyleyeyim pişman oldum. Yapmam gereken onca iş varken üç saatimi bu kötü prodüksiyona gömdüğüme üzüldüm. Sonuç tam manasıyla bir “sinemayı Çanakkale içinde vurdular” olmuş. Ortaya sinemadan başka her şeyi çağrıştıran bir iş çıkmış. Öyle ki insan “bu şimdi nedir” diye düşünmekten kendini alamıyor: Belgesel deseniz belgesel değil, film deseniz film değil. Düşünebileceğim en yakın şey; bir tür “canlandırma”… Geçen ay Kırım’a gittiğimde, Sivastapol’da “Kırım Savaşı’nı” anlatan “Panorama” müzesini gezmiştim. Müze, cephede yaşanan çatışmaları ve ölümü anlatan dev bir tablo sergiliyordu. Büyük bir binayı çepeçevre dönen gerçek yaşam boyutlarındaki canlandırma tablo, tümüyle Sivastapol kuşatmasında Rus askerleri ve Rus halkının sergilediği “kahramanlıklar” üzerine kuruluydu. Olay yalnız kahramanlığı yücelten bir “destan” şeklinde tasvir edilmişti. “Çanakkale 1915”i de böyle bir panorama sergisine benzettim. Gördüğümüz şey ancak bir panorama müzesinde sahnelenebilecek türden bir “kahramanlık destanını” anlatmaktaydı ancak bu bir sinema filmini andırmıyordu çünkü bir filmde her şeyden önce çünkü atmosfer olur. İzleyicileri sürükleyen karakterlerin öyküleri, diyaloglar olur. “Çanakkale 1915” te bunların hiçbirisi yok. Bunlar olmadığı gib, “Çanakkale Savaşı” arkasındaki dünya tarihi de yok. Film, “20. yüzyıl başında güç dengeleri değişti ve çıkar çatışmaları arttı” gibi üstün körü bir metin cümlesiyle başlıyor ve en baştaki 1913 Balkan Göçü’nü temsil eden birkaç sahneden sonra hop Ağustos 1914 Cihan Harbi’nin çıktığı gün”e geçiyoruz. Derken seferberlik ilan ediliyor. Ayağında çarığı olmayan perişan erler silah altına alınıyor. Kadınlar da arkalarından, kâh dua, kâh davul zurna eşliğinde su döküyor. İnsan bir büyük tarih filminden daha farklı bir derinlik bekliyor. Bu yüzeysellik ne çare ki film boyunca yakamızı bırakmıyor. Sahneler birer kartpostal gibi. Bir ara İstanbul’da karaçarşaflı kadınların “gönüllü hastabakıcılık” konusunda kararlı duruşlarını izliyoruz. Kararlarını –gelenek namına diretenyetkili mercilere gidip tebliğ ediyorlar. “Hah!” diyoruz “Herhalde şimdi kadınların silkinişine” dair bir öykü başlayacak. Ne gezer! Bir sonraki kartpostal sahnede, beyaz hastabakıcı giysileri giymiş kadınların hastane odasında hastalara destek olduğunu görüyoruz. Konu orada kapanıyor! Bir kartpostaldan böyle sürekli olarak başka bir kartpostala sıçrayan filmde tempo ve ritim de olmuyor. Konuşmalar ise salt söylev/alıntı düzeyinde kalıyor: “Hiçbir düşman, hiçbir silah; yurt sevgisinden daha güçlü değildir!” “Onlar öldürmeye, biz ölmeye geldik!” “Vatan anamızın ırzıdır, gelecek olanlar da ırz düşmanlarıdır!” “Düşmanın arkasında yenilmez donanması varsa, bizim arkamızda da yenilmez dualarıyla analarımız var!” Bu ifadelerin arasına bol Çanakkale Türküsü, Mehter Marşı ve dualarla namazlar yerleştirildi mi tamam oldu sanılıyor! Biraz bari Mustafa Kemal görsek denilen yerde karşımıza; mavi gözlerinden başka hiçbir yönüyle Ata’yı çağrıştırmayan İlker Kızmaz çıkıyor. Kemal’den de sırf: “Ben size taaruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Gazanız mübarek olsun!” kıvamında çıkışlar perdeye taşınıyor. “Sinema” adına aklımda kalan yalnız iki etkileyici sahne sayabilirim. Biri ordunun bayram günü kıldığı toplu namaz, diğeri Arıburnu’nda bir tepe ardından Türk bayrağının nazlana nazlana dalgalanarak göğe doğru yükselişi… Senaryonun gerisi tümüyle nerdeyse siperde geçiyor ve herkesin bildiği Seyit Onbaşı, Nusret Mayın Gemisi gibi destan katındaki kahramanlıklara odaklanıyor. Vatanperverlik tutkusu dışında hiçbir (sanatsal/tarihi) ufuk bulamıyoruz filmde. Çıkarken “Acaba” diyorum “Sade ben mi böyle düşünüyorum?” Hemen önümdeki aileye yaklaşıp izlenimlerini soruyorum. Genç karıkoca; “Çanakkale 1915”i izlemeye yanlarındaki on yaşındaki küçük kızları için gelmişler. “Filmi görmeyi o çok istedi ve çok beğendi” diyorlar. Filmi sıkıcı bulmakla beraber anne baba; “Zor zamanlarda yaşıyoruz” diyerek sözün gerisini getiriyor; “Hepimizin Çanakkale’yi hatırlamaya ihtiyacı var!” Konu bu durumda “sinema” olmaktan çıkıyor ve başka bir arayış, başka bir özleme dönüşüyor. Esad camideydi ABD’Lİ KOMUTAN MARK HERTLING ‘Top mermisi kimden geldi belli değil’ Dış Haberler Servisi ABD’nin Avrupa Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Mark Hertling, Suriye sınırından Türkiye’ye düşen top mermilerinin kimden geldiğine yönelik kafa karışıklığı bulunduğunu söyledi. Hertling, Washington’da Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu (SAIS) bünyesindeki Transatlantik İlişkiler Merkezi’nde (Center for Transatlantic Relations), “ABD’nin Gelecekte Avrupa’daki Askeri Varlığı” konulu konferansta konuştu. Burada Türkiye ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Hertling, Suriye sınırından Türkiye’ye düşen top mermilerinden de söz etti. Hertling, “Bu mermilerin Suriye güçlerinden mi, Türkiye’yi işin içine daha fazla dahil etmek için muhalif gruplardan mı yoksa Suriye’deki PKK’den mi geldiği noktasında kafa karışıklığı bulunduğunu” savundu. Hertling, “NATO ülkelerinden hiçbir askerin müdahil olmak istemediği, artan derecede karmaşık bir ortam söz konusu. Biz dahil olacak mıyız? Bilmiyorum. Türiye ile bazı istihbaratları paylaşıyoruz ve herhangi bir ihtimal planı oluşturmadan, tüm tedbirli askerlerin yaptığı gibi bizden nelerin istenebileceğine bakıyoruz” dedi. sorgulayamam’ ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey de “Türkiye’ye, özellikle insani yardım bölgeleri, balistik füze savunması ve ayrıca istikrarsız bir Kuzeydoğu Suriye ve PKK ile ilintili bazı terörle mücadele kaygıları konularında birlikte planlamalar yapmak için ekipler gönderdiğimiz zamanlar oldu” dedi. Dempsey, “ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone’nin, PKK ile mücadelede Usame bin Ladin’in öldürülmesinde kullandıkları yöntemleri Türkiye ile paylaşma önerisi ve Başbakan Erdoğan’ın ise bu öneriye yanıtında, koşulların farklılığına dikkat çekmesine” ilişkin bir soru üzerine de “Bu, Başbakan Erdoğan’ın ülkesi, onun bu konuya yaklaşımını sorgulayamam. Biz ortaklarımıza teklif ederiz, bazen önerilerimizi kabul ederler, bazen etmezler ancak ben bundan herhangi bir iletişim kopukluğu olduğu sonucunu çıkarmam” yanıtını verdi. Dempsey, Hertling’in, Türkiye’ye asker gönderdiklerine ilişkin açıklamasıyla ilgili de “Yardımcım Oramiral Winnefeld, Türkiye’den yeni döndü ve Türk muhatabıyla görüşmeler yaptı” diye konuştu. ‘Yaklaşımını Afganistan’da bayram namazından çıkanlara yönelik intihar saldırısında 41 kişi hayatını kaybetti. Namaz çıkışında saldırı dört güvenlik noktasını geçmeyi başarmasına dikkat çekiliyor. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai saldırıyı sert bir dille kınadı. Karzai konuyla ilgili açıklamasında, “Müslümanları Kurban Bayramı’nda yasa boğanlar insan ve Müslüman olamaz” dedi. Geçen nisan ayında Maymana kentinde motosikletli bir saldırganın bir pazaryeri yakınında düzenlediği saldırıda 10 kişi hayatını kaybetmişti. Afganistan’ın kuzeyi, güney ve doğu bölgelerine kıyasla daha az saldırıya sahne oluyor. Saldırının meydana geldiği Feryab vilayeti nispeten sakin bir bölge olarak biliniyor. Bu arada Taliban, geçen hafta cuma günü Afganistan’ın güneyindeki Uruzgan eyaletinde düzenlenen ve iki ABD askerinin öldüğü saldırıyı üstlendi. Taliban sözcüsü Yusuf Ahmedi, eposta üzerinden yaptığı açıklamada, ABD askerlerinin bulunduğu üstte görevli olan Afgan güvenlik güçlerine mensup bir kişinin iki askeri vurduğunu, ardından üsten kaçarak aralarına katıldığını duyurdu. Kartpostal gibi ‘Kafa karışıklığı’ Dış Haberler Servisi Afganistan’da bir caminin girişinde, bayram namazı çıkışında düzenlenen intihar saldırısında 41 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı. Yerel yetkililer, ülkenin kuzeydeki Feryab vilayetinde bulunan Maynama kentinde önceki gün meydana gelen saldırıda ölenlerden 5’inin çocuk olduğunu, saldırı sırasında camide bulunan Emniyet Müdürü Abdülhalik Aksay ve valinin yaralandığını duyurdular. Ölenlerin yaklaşık yarısının polis olduğu da gelen haberler arasında. Görgü tanıkları, intihar eylemcisinin bayram namazı bittiği sırada camiye yaklaşıp üzerindeki patlayıcıları ateşlediğini, çok güçlü olan patlamanın ardından ceset parçalarının etrafa yayıldığını söylediler. ‘Polis üniforması giyiyordu’ Vali yardımcısı Abdül Satar Barez ise saldırıyı düzenleyen kişinin polis üniforması giydiğini bildirdi. İntihar eylemcisinin, cami çevresindeki Myanmar’da acı bilanço DÖRT YIL CEZA ALDI Berlusconi’ye hapis şoku Dış Haberler Servisi Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, vergi kaçırmaktan dört yıl hapse mahkum edildi. Milano’daki mahkeme dün, 76 yaşındaki eski Başbakan Berlusconi’yi vergi kaçırmaktan suçlu buldu. Berlusconi’nin temyize gitmesi bekleniyor. AP İtalya’da mahkeme kararlarının kesinleşmesi için iki temyiz aşamasından geçmesi gerekiyor. Berlusconi, sahibi olduğu medya imparatorluğu Mediaset’teki ticari işlerle ilgili vergi kaçakçılığından yargılanıyordu. Savcılar, İtalya’nın eski başbakanı için üç yıl sekiz ay, sahibi olduğu Mediaset medya şirketinin başkanı Fedele Confalonieri için de üç yıl dört ay hapis cezası talep etmişti. Berlusconi’in hapis cezasına çarptırıldığı karar, 76 yaşındaki politikacının bir yıl sonraki genel seçimlerde başbakanlık için yarışmayacağını açıklamasından iki gün sonra geldi. Berlucsconi, İtalya’nın yüksek kamu borcuyla mücadele amacıyla mali reformları gerçekleştirememesi üzerine gördüğü baskı üzerine Kasım 2011’de istifa etmişti. Eski başbakan, seks skandalları yüzünden de kamuoyunun büyük baskısı altındaydı. ‘Hatırlamaya ihtiyacımız var!’ Budistler ile Rohingya MüslüDış manları arasındaki Haberson çatışmalarda ler Serölü sayısı 64’e çıvisi karken Ankara Myanönlem alınması mar’ın çağrısında buArakan lundu. eyaletinde Rakhine Budistleri ile Rohingya Müslümanları arasında geçen pazar gününden beri meydana gelen çatışmalarda ölenlerin sayısı 64’ü buldu. Türkiye, Myanmar yetkililerine, olayların önüne geçecek önlemleri almaları çağrısında bulundu. Arakan eyaleti sözcüsü Vin Myaing, 4 kentte yaşanan çatışmalarda 10’u çocuk 72 kişinin de yaralandığını duyurdu. Olaylar sırasında 2 binden fazla evin ateşe verildiği ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği de gelen haberler arasında. Devlet Başkanı Thein Sein de bölgede güvenliğin sağlan ması için ordu, polis ile diğer yetkililerin her türlü önlemi almaya çalıştığını, huzuru bozmaya çalışan herkese karşı yasal girişimde bulunulacağını söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) ise çatışmalar yüzünden Myanmar’daki siyasi reform sürecinin tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu. BM Genel Sekreteri Ban Kimun’un sözcüsü Martin Nesirky, şiddetin sona ermemesi halinde “sosyal dokunun tamir edilemeyecek şekilde zarar görebileceğini” belirtti. Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da can kayıplarından duyulan üzüntü ve endişe dile getirildi. Açıklamada, “Türkiye, olayların sona erdirilmesi, can ve mal güvenliğinin sağlanması ve bölgede devam eden gerginlik ışığında benzer olayların tekrarının önlenmesi için gerekli önlemlerin zaman geçirilmeksizin alınması yönünde Myanmar hükümetine çağrıda bulunmaktadır” denildi. Türkiye’nin, Myanmar hükümeti tarafından bölgeye BM dışında ikili düzeyde doğrudan insani yardım yapmasına izin verilen ilk ülke olduğu da hatırlatılan açıklamada, “Bu bağlamda son olarak, Kurban Bayramı vesilesiyle bölgeye insani yardımda bulunulmakta olup, bu yöndeki çalışmalarımız Myanmar makamlarıyla eşgüdüm içinde devam edecektir” ifadesi yer aldı. Haziran ayından beri ise ülkede 90 kişi hayatını kaybetmiş, 3 binden fazla ev yanmış ve 50 bin Müslüman ile 10 bin Budist, mülteci kamplarına sığınmak zorunda kalmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle