Katalog

27 EKİM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Küresel sendikalar mektup yazarak yeni Sendikalar ve Toplu Sözleşme Kanunu’nu veto etmesini istedi Dünyadan Gül’e uyarı Ekonomi Servisi Dünya ? Aralarında Uluslararası Sendikalar Konfederas ğan örgütlenme hakkını engelleyeceğini belirtti. Dünçapında örgütlü emek sendikaları, Cumhurbaşkanı Abyonu, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu, Küresel ya sendikaları, Gül’e “Türkiye Cumhuriyeti Anadullah Gül’e bir mektup yaSanayi Sendikası ve Uluslararası Gazeteciler Fe yasası size Meclis’in yasama faaliyetini denetleme zarak yeni “Sendikalar ve Topderasyonu’nun bulunduğu emek örgütleri, ve yasaların anayasaya ve uluslararası hulu Sözleşme Kanunu”nu veto etbir yeni yasanın, milyonlarca işçinin Ulus kuka uygunluğunu kontrol etme somesini istedi. Sendikalar, Cumhuruygubaşkanı Gül’e hitaben gönderdiği meklararası sözleşmeler ve ana rumluluğunu yüklüyor” diye lama. Kütupta şunları ifade etti: yasadan doseslendi. resel Sendika Bu yasa ILO’nun (Uluslarararası Ça zalar ve ETUC ve onlışma Örgütü) 87 No’lu “Örgütlenme Öz ladığını ve ların sektörel yapıları, neregürlüğü ve Örgütlenme Hakkını Koruma Cumhurbaşkanı olarak deyse her gün Türkiyeli kardeşlerinden yaSözleşmesi” ve 98 No’lu “Örgütlenme ve sizin de Türkiye’nin uluslararası hukuka ve şanan sendikal ayrımcılık vakalarından haToplusözleşme Hakkı Sözleşmesi”ne ay taahhütlerine uymasını sağlama ağır soberdar oluyoruz. kırı maddeler içeriyor. rumluluğunu taşıdığınızı hatırlatmak isteriz. 30’dan az işçi çalıştıran işletmelerde 6.5 Türkiye’nin ilgili ILO sözleşmelerini im Taslak, Küresel Sendika Federasyonları milyon işçi çalışıyor. Bu rakam aynı zave Türkiyeli sendikalar tarafından, kısıtlamanda Türkiye’deki işyerlerinin yüzde yıcı işkolu, işyeri ve işletme barajlarını sür70’ini temsil ediyor. Bu yasayı onaylarsadürdüğü; grev hakkı üzerindeki kısıtlamanız 6.5 milyon işçinin sendikal nedenlerle ları devam ettirdiği; toplusözleşme süreciişten çıkarmaya karşı bir güvencesi kalmane devlet müdahalesini ve sendika üyeliği yacak. Cumhurbaşkanı Abdullah ve toplusözleşme sürecinde bürokratik baGül’e endişelerini ileten emek Meclis’teki görüşmeler sırasında işkoriyerleri koruduğu gerekçesiyle defalarca örgütleri şöyle: lu barajı yüzde 3 olarak belirlendi. Bazı hüeleştirildi. BWI, İnşaat ve Ağaç İşçileri Enkümet yetkilileri yüzde 10 olan barajı dü Eleştirilerimiz Meclis’te dikkate alınternasyonali şürdüklerini söylüyorlar. Maalesef durum madı. Taslağa Türkiye’de sendikal hakları EI, Eğitim Enternasyonali böyle değil. İşkollarını birleştirerek ve istadaha da fazla ihlal edecek bazı yeni maddeler IAEA, Uluslararası Aktörler Fedetistiklerin hesaplanma yöntemlerini değişrasyonu eklendi. tirerek, pratikte yeni yasa barajı öncekinden IndustriALL, Küresel Sanayi Sendi Meclis görüşmeleri sırasında yasaya yekası ni bir madde eklendi ve buna göre 30’dan çok daha yüksek bir seviyeye çekiyor. Bu IFJ, Uluslararası Gazeteciler Fedeaz işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçiler, yasa yürürlüğe girdiğinde çok sayıda senrasyonu sendikal nedenlerle işten çıkarılmaları du dika toplusözleşme yapma hakkını kayITF, Uluslararası Taşımacılık Fedebedecek. rumunda sendikal tazminat alamayacak. rasyonu Bazı işkollarında hiçbir Türkiye’de sendikal örgütlenme sıraITUC, Uluslararası Sendikalar Konsendikanın toplusözleşsında işçi çıkarfederasyonu me yapma yetkisi mak yayIUF, Uluslararası Gıda Federasyokalmayacak. Bu gın nu işkollarında çalışan 3.3 milyon işçi toplusözleşme haklarını kullanamayacak. Bu yasa geçtikten sonra, 12 milyon işçinin sadece 2.7 milyonu örgütlenme ve toplusözleşme haklarını kullanabilecek. Bu sadece ILO’nun temel sözleşmelerinin değil, ama aynı zamanda Avrupa Sosyal Şartı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve küresel insan hakları prensipleri ve standartlarının açıkça ihlal edilmesidir. Canın Değeri Başka din ve inançlarda da yeri olan Tanrı’ya kurban adama, Tanrı’ya olduğu kadar canlara değer vermenin, bir eğitim aracı, sınavı... Nasıl oluyor da anlamı, yolu yordamı üzerinde giderek daha çok bilgilendirildiğimiz iletişim çağında, gözlerini kan bürümüş, ellerinde bıçaklar, silahlarla koşturanların görüntüleri eşliğinde, dini kurallara göre; göz göre göre “günah işlenerek” giderek daha ilkel, vahşi bir hayvan, kurban katliamına dönüşen kanlı kesimler yaşanıyor? Haydi gelin dürüstçe, yüreklice kimi gerçekleri görmeye, itiraf etmeye çaba gösterelim... Kalabalık yerleşim, kentsel koşullarda ailenin önceden evine alıp beslediği, iletişim kurabildiği kurban sahibi olamayışı ile sorun başlıyor... Tanrı’ya kurban verme felsefesinin öznel gerekçeleri ortadan kalkıyor... En insani kesim koşullarının yaratılmaya çalışıldığı toplu kesim yerlerinde de, gözleri bağlanmış kesileceğini, öleceğini hissetmeyecek, korkudan ödü patlamayacak kurbanlık, kesim koşullarını sağlamanın olanağı ise hiç yok... Ekonomik koşullar dayattıkça, paylaşılan, daha çok et elde edilen büyükbaş havyanların kesimi arttıkça, hayvanlara işkence yapılan kesimler ile bu yıl da görüldüğü üzere kendi kendilerini bile ağır yaralayan hayvanlara insanlık dışı işkenceler yapabilen acemi kasapları binlerle saymak zorunluluğu ortaya çıkıyor... Etin yüzünü bayramdan bayrama gören, çocuklarına büyük maddi özverilerle yedirebilen, kurbanlık ete kafayı takmış insanların sayısı on binlerle, milyonlarla sayılır olunca da, gözleri kan bürümüş kültür çoğunluğu egemenliğine alan bir isteriye dönüşüyor... Bütün televizyon kanallarında kurbanlık et pişirme uzmanlarının bıktırırcasına, yeni kesilmiş, üstelik ölüm korkusunu yaşamış kurbanın etinin yumuşayabilmesi için en azından bir gün bekletilmesi uyarılarını yapıyor olmaları hiçbir işe yaramıyor... Ayrıca bu bayram öleceğini anlamış, ölüm korkusunu ağır yaşamış, canı yakılarak, işkence ile kesilmiş hayvanın etine salgılanmış olumsuz maddeler bağlantılı insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerin yayınlarına ben rastlamadım. Geçmişten sağlık için tehdit edici boyutlarına ek olarak, bu kurbanların etini yiyenler, en çok çocuklar üzerindeki olumsuz, öfke yaratıcı etkilerini anımsıyorum. ??? Bütün bu gerçekler ortada dururken, Kurban Bayramı’nın ilk gününü öğlen saatlerine bile varamadan bütün apartmanlarda duyulmaya başlayan çok keskin pişen kavurma eti kokusunu nereye oturtacağız? Kesin kurban etinin paylaşımına ilişkin ölçülere, ailenin, yakın çevrenin kayırılmasına, yoksulların unutulmasına hiç girmeyelim en iyisi... Çocuklarımızın gözümüzün önünde bile birbirlerine karşı uygulama eğiliminde oldukları şiddetin tırmanışında, çocuklarımızı özellikle dindar yetiştirmek adına tanıklık yaptırdığımız bu vahşetin payının olmadığını söyleyebilir miyiz? Görüntülü rol model çılgınca kaçabilen hayvanı önce vurup, sonra acele kanı akmadan inanca uygun kesmenin peşinde koşan kasap olunca, canlı hayvanlar üzerinde deneme adına işkence yapan çocuklar sayısında patlama olmaz mı? Elbette çok kötü bir raslantı ancak bu kanlı kurban kesme görüntüleri haberleri arasına, camiyi temizleyen bir emekçinin boğazı kesilmiş olarak ölü bulunması, namazdan çıkmış babanın oğlunun önünde öldürülüp bir de boğazının kesilmesi haberleri eklenince, insan kendini haberleri izleyen değil, karabasan bir şiddetkorku filminin içinde buluveriyor. Hani bu türden diziler, filmler öncesinde çocukları uzaklaştırmamız için uyarılar yapılıyor ya... Günümüzde anaara haberler öncesinde sürekli bu türden uyarılara daha çok gereksinimimiz var... Bir de Kurban Bayramı ile çakışan, açlık grevlerinde geçirilen gün sayısı tıp bilimine göre, geri dönüşü olmayan ağır hastalıkölüm sürecine varmış ölüm oruçları haberleri var ki... Gelinen noktada, çaresizlik yanında bir arada tutukluluk koşulları, dışarıdan, yukarıdan siyasal zorlamaların etkilerinin sorgulanması sürecinin tartışmalarının anlamı yitirilmiş. İktidar ya da PKK cephesinden gelen karşılıklı suçlamaların ötesinde, sağlıkları, canları tehdit altında olanların kurtarılmasına çözüm üretilebilmesi güncel, yaşamsal... Bu kısır döngünün gerçek kurbanlarının sağlık ve canlarının kurtarılabilmesi yolunda atılan adımlar, gösterilen çabalar iyi niyetli olsalar da, henüz çok az ve çok yetersiz... Akıl, bilim, aydınlanma yoluna, ışığına her zamankinden daha çok gereksinimimiz var... Ne “dindarkindar” gençlik yetiştirmenin, ne de “TürkKürt kimlik ayırımcılığı, çatışmasını”... cepheleşmeleri körüklenmesinin sonu yok... Cumhuriyet Bayramı’nda Kurucu Meclis’in önünden, birleştirici ruhu ile yürüyüşe çıkmaya ne dersiniz? Milyonlarca işçiye haksızlık Türkiye kesinlikle yeni bir sendikalar yasasına ihtiyaç duyuyor ancak böyle bir yasaya değil. Türkiye hükümetleri antidemokratik sendika yasaları nedeniyle ILO tarafından defalarca eleştirildi. Ancak bu yasa Türkiyeli işçilerin mevcut problemlerini çözmekten çok uzak ve mevcutlara yeni problemler ekliyor. Türkiye anayasası her işçiye örgütlenme hakkı tanıyor, ancak uygulamada milyonlarca işçi örgütlenme hakkını kullanamıyor ve bu yasayla birlikte onlara milyonlarca işçi daha katılacak. Türkiye ekonomisinin gelişmesine bu denli katkıda bulunmuş Türkiye işçileri barajlar ve örgütlenme hakkı ve özgürlüğünün önünde engeller barındırmayan yeni bir sendikalar yasasını hak ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası size Meclis’in yasama faaliyetini denetleme ve yasaların anayasaya ve uluslararası hukuka uygunluğunu kontrol etme sorumluluğunu yüklüyor. Bu nedenle sizi bu yeni sendikalar yasasını veto etmeye çağırıyoruz. Kimler uyardı? PSI, Kamu Hizmetleri Enternasyonali TUAC, OECD Sendika Danışma Komitesi UNI, Uluslararası Sendikalar Ağı ETUC, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Hükümet seçim için kesenin ağzını açtı MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Karayollarına, barajlara, metro ve demiryolu inşaatlarına, yardımlara bol kaynak yaratan AKP hükümeti, harcamaları kısarken seçim propagandasında kullanacağı alanlarda ise kesenin ağzını açtı. 2013 bütçesinde “seçim yatırımı” olarak yorumlanan kalemler şöyle: En yüksek pay DSİ’ye: Özel bütçeli kurumlarda en yüksek pay 8 milyar 873 milyon 363 bin lira ile DSİ Genel Müdürlüğü’ne ayrıldı. ? Hükümet gelecek yıla almayı planladığı yerel seçimler ve arkasından gelecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler için kesenin ağzını açtı. Seçim meydanlarında propaganda konusu olan duble yollar, barajlar, demiryolu hatları ve metro inşaatları ile sosyal yardımlar için bütçede ‘cömert’ davranıldı. Duble yollara devam: Karayolları, 6 milyar 962 milyon 374 bin lira ile DSİ’nin ardından en çok pay alan 2. özel bütçeli kurum. Karayolları bütçesi 2014 tablosuna göre 8 milyar 141 milyon 503 bin lira. Yardımlara rekor bütçe: Sosyal yardımlar için ayrılan kaynak birçok bakanlığın bütçesini de geride bırakıyor. Maliye Bakanlığı’nın 99 milyar, Milli Savunma Bakanlığı’nın 20 milyar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 47 milyar, Çalışma Ba kanlığı’nın 32 milyar liralık bütçesinin ardından, 17.2 milyar lira ile sosyal hizmetler ve yardımlar geliyor. Her şeye kısıtlama var, HES’e, metroya yok: Proje harcamalarına da kısıtlama getiriliyor. Ancak kurulu gücü 500 MW üzerinde olan baraj ve HES projeleri, GebzeHaydarpaşa, SirkeciHalkalı banliyö hattının iyileştirilmesi ve Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi İnşaatı Projesi, bakanlıkça yapılacak şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro yapım projeleri ile diğer demiryolu yapım projeleri kısıtlama kapsamı dışında tutuluyor. Antalya Havalimanı, işitme engelini kaldırdı Parsel birleştiren emsal artırımı alacak İNDER Başkanı Durbakayım: Parsel birleşimlerine ekstra emsal verilerek, deprem riski olan binalara yenileme yolu açılması, bayram hediyesi oldu Ekonomi Servisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, parsel birleşimlerine ekstra emsal vererek merkezlerde bulunan ve deprem riski taşıyan binaların yenilenmesinin önünü açtı. İNDER (İstanbul İnşaatçılar Derneği) Genel Başkanı Nazmi Durbakayım, “Şartlı emsal artışıyla birlikte artık küçük ve orta büyüklükteki yaklaşık 150 bin bina deprem riskinden arındırılacak” dedi. Yaklaşık 5 yıldır büyük çaplı kentsel dönüşüm projelerinin konuşulduğuna dikkat çeken İNDER Genel Başkanı Durbakayım, buna karşılık merkezlerde bulunan ve deprem riski taşıyan binaların yenilenmesi için çözüm ortaya konmadığını hatırlattı. “Deprem riski taşıyan her binanın yenilenmesi için yıllardır dile getirdiğimiz sıkıntı, nihayet sona eriyor” diyen Durbakayım, “Deprem riski taşıyan binaların en yoğun ol Turkcell ve İTÜ’den lider eğitimi En it şartğer yolculara eş gelli yolcuların di lik imne yö e in ebilmeler larda seyahat ed lya Haını hedefleyen Anta kanların sağlanmas ri işletmecisi ICF Airalle valimanı Termin laylıklara ulara sağladığı ko lc yo ports, engelli . bir yenisini ekledi l Müdürlüğü’nce 2011’de Sivil Havacılık Gene olarak belgelendirilen anı” “Engelsiz Havalim Havalimanı, “İnlya ta An ts or rp Ai ICF Sistemi”ni hizdüksiyon Döngü le, işitme cimete soktu. Sistem engelliler, e hazı kullanan işitm rekli güsü ki da ın an havalim eden rültüden etkilenm rge i rin le em uçuş işl çekleştirebilecek. Gençlerin eğitim ine destek vermeyi hedefleyen Turkcell Akadem i, İstanbul Teknik Üniversitesi büny sinde 35 yıldır eğ itim veren İşletm ee hendisliği Bölüm ü ile yeni bir işbirli Müği projesini başlattı. duğu İstanbul’da yaklaşık 150 bin taProje, mezun ol ma aşamasın but evde (bina) yaşayan insanlar, bu daki öğrenc ilerin hem iş düny akorkulu süreçten kurtulabilecek. Ya sının karmaşık problemlerine ya pılacak bu uygulama, ‘merkezi kentsel ratıcı ve yüksek ka lit dönüşüm’ün mikro uygulamaları ola geliştirmesine hemeli çözümler de mezun olmadan önce ge caktır” yorumunu yaptı. rçek, kapsamlı ve profesyone İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentl deneyimler ed in m es in e ka sel Dönüşüm Dairesi’ne göre İstanbul’da tk ı su nu yo r. Turkcell Akadem 150 bin bina risk altında. Olası bir afette i Bö neticisi Banu İş lüm Yöbunların 140 bininin ağır hasar alabileceçi Sezen, “Gençlerimize ya ğine dikkat çekiliyor. Proje bütünlüğü sağtırım yaparak, gelecekte lamak için 150 bin binanın yanı sıra 100 bin de fa yaratmaya devam rk binanın daha yıkılması öngörülüyor. Sadece edeceğimize inanıyor Kadıköy’de deprem riski taşıyan yaklaşık 50 bin uz” diye konuştu. bina bulunuyor. C MY B