Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2012 PERŞEMBE 6 HABERLER Sanki altın günü Cumhuriyet resepsiyonunu pastanede düzenlemek isteyen Amasya Valisi A. Celil Öz, tepki çekince ‘Her yerde yapılabilir, düğün salonu da olur’ dedi MEHMET MENEKŞE Ayrılıkçılıkla Değil Birliktelikle Çözülür Bayram bayram nedir bu cezaevi, demeyin. Önce iyi bayramlar dileyeyim... Şu sırada Sincanlar dahil 60’a yakın cezaevinde yüzlerce insan (Adalet Bakanı dün 600 küsur kişi olarak açıkladı) açlık grevinin 44. gününde. Bu eşik sonrasında insanda geri dönülmez sakatlıklar oluşuyor, eğer ölümler birbiri ardına gelmezse... Açlık grevine gidenlerin büyük çoğunlukla Kürt kökenli mahkum ve/veya tutuklular olduğunu biliyoruz. Konu da cezaevi koşulları değil, mahkemelerde Kürtçe konuşma ve ifade verme hakkı, İmralı’da Öcalan’ın tecridinin kaldırılması... Kimsenin “bunlar siyasi talepler...” diyerek konuya sırt çevirmesi doğru değil. İlki, Kürt sorunu ulusal boyutta en büyük sorunumuz... Tam da bu nedenle çok daha önem taşıyor. Konuya yaklaşımınız, bu meselenin derinleşip ayrılığı mı güçlendireceği, yoksa TürkKürt yakınlaşmasını mı sağlayacağı ile ilgilidir! İkincisi, ortada insan canlarından bahsediyoruz... Belki de şu sıralarda yeniden görüşmelere başladığınız terör örgütü PKK lideri Öcalan’a yıllarca tecrit uygulamanızın anlamı var mıdır? Mahkemelerde Kürtçe ifade vermelerini önlemek mi önemli yoksa hepsinin açlık grevinden ölmesi mi?.. İnsan canı söz konusu olduğunda konuyu böyle bir (ahlaksız) ikilem içinde sunmak bile felaket. Ama, insan hayatı söz konusu olduğunda ahlaki olmasa da, şu soruyu soralım yine de bu noktada: Acaba hangi sonuç TürkKürt birlikteliğine hizmet eder? ??? Cezaevleri Türkiye’nin her zaman insan canının belasıdır. Bu bela, şüphesiz ki insan canını hiçe sayan devlet ve siyasi iktidar tutumundan ileri gelir. Mamak’ı vb. saymayalım; ülkemizde akıllarımızda kalan en büyük cezaevi felaketleri veya katilamları Ulucanlar’da (Eylül 1999, 10 cinayet, şimdi müze yapıldı); Bayrampaya, Sağmalcılar başta olmak üzere çok sayıda cezaevinde de 2000 Aralık’ında büyük bir dehşete tanık olmuş, açlık grevindeki yüzlerce ve siyasi tutuklu ve hükümlüyü “hayata döndürmek(!)” için yapılan operasyonlarda 32 kişi öldürülmüştü! Bizde devlet ve siyaset budur! Bugün de aynı kafa hüküm sürmektedir. Cezaevlerinin her türlüsü insanlık dışıdır. Üstüne üstlük, Silivri’de olduğu gibi muhalefeti istediği komplolarla tutuklayıp içeri atan siyasi bir rejim altında yaşıyoruz! ??? Kürt meselesinin ülkemizi ilgilendiren yönü şudur: Ortadoğu’da emperyalist yeni planlar, Büyük Kürdistan düşü vb. olmasına ve ayrılıkçılık körüklenmesine rağmen, tek çözümü vardır: Birlik içinde ve beraber yaşayarak! Bütün iç ve dış zorlamalara rağmen, bu mesele ayrılarakbölünerek çözülmez, çözülemez! Ben terazinin iki kefesine koyuyorum sorunları, istekleri, ayrılık olup olmayacağını, hep birliktelik ağır basıyor.. Çünkü Kürtlerin büyük çoğunluğunun ayrılmak istediğini düşünmüyorum, sanmıyorum. Irak Kürdistanı ile birleşip bir Ortadoğu ülkesi gibi mi yaşamak isterler, yoksa Türkiye bütünlüğünde, daha gelişmiş olanaklar içinde mi?.. Kürt ayrılığının Kürtler açısından en büyük tehlikelerinden biri, tamamen etnik temelde bir ayrılığa dönüşmesidir... Türkler ve Kürtler olarak... Türkiye Kürtleri, Irak Kürdistanı ile mi yaşayacaklar, Türkiye ile mi.. eşit yurttaş olarak?.. Bu konudaki anketlerden zaten bu sorunun yanıtlarını görüyorsunuz. Ama şunu da görüyorsunuz: Kürt olarak, etnik kimliğiyle ve kültürel olarak yaşamak isteği ve bilinci, son otuz yılda son derece gelişmiştir. Bu sorun ancak birliktelik içinde çözülebilir! Öncelikle şu cezaevlerinde açlık grevleri bir bitsin... İyi bayramlar dileyeceğim yine de ve her şeye rağmen... AMASYA Amasya Valiliği’nin bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı AKP’den 2007 seçimlerinde milletvekili aday adayı olan Abdurrahman Övündür’e ait bir pastanede düzenlemek istemesi tepki çekti. ADD Amasya Şube Başkanı Metin Kara ve CHP Amasya İl Başkanı Hüseyin Duran, resepsiyonun Amasya Oteli veya Amasya Genelgesi’nin imzalandığı Saraydüzü Kışlası’nda yapılabileceğini belirterek, “Başka yer mi kalmadı” diye sordu. CHP ve ADD, tepki için resepsiyona katılmama kararı aldı. CHP Amasya İl Başkanı Hüseyin Duran, “Cumhuriyete, giden yolda Kurtuluş Savaşı Amasya’dan başlamıştır. Amasya Genelgesi’nin hazırlandığı Saraydüzü Kışla Binası bu resepsiyon için son derece uygun bir mekândır. Bir pastanede Cumhuriyet kutlanmasına anlam veremedik” dedi. ADD Amasya Şube Başkanı Metin Kara da “Resepsiyona katılmayacağız çünkü seçilen yerin Cumhuriyet Bayramı gibi önemli bir günün resepsiyonunun anlamından uzak olduğu kanısındayız. Bu Cumhuriyet ile edindiğimiz edinimlerimizin yavaş yavaş yok edildiğinin bir göstergesidir” diye konuştu. Amasya Valisi Abdil Celil Öz ise resepsiyonun her yerde yapılabileceğini savunarak “Resepsiyon yapılacak yer bir restoran da, düğün salonu da olabilir. Buradaki tercihte tamamen fiziki mekânın genişliği, sunulan hizmetin kalitesi göz önünde bulunduruldu” dedi. Mehmet Kocadon görevine dönüyor ? BODRUM (Cumhuriyet) Muğla Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Bodrum’da düzenlenen rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından görevden alınan DP’li Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, görevine iade edildi. Kocadon, haziranda yapılan operasyonda tutuklanmış, bir süre cezaevinde kaldıktan sonra ilk duruşmada tahliye edilmişti. Kocadon, “Bodrumlular, ben ve ailem bugün çifte bayramı birlikte yaşıyoruz. Adalete ve bakanlığımıza inancım her zaman tam ve sonsuzdu. Bu nedenle asla görevden alınmaya itiraz etmedim, yanlışın düzeltileceğini biliyordum” dedi. Bakanlık: Heykel eridi. Büyükerşen: Alev görmedikçe erimez Heykeller kaldırıldı SİNAN TARTANOĞLU Bir kişiyi öldürdü, bir kişiyi yaraladı kaçtı ? İstanbul Haber Servisi Güngören’den Merter istikametine bisikletiyle giden Mehmet Arslanoğlu (24) ve yolun karşısına geçmeye çalışan bir yayaya hızla gelen bir araç çarptı. Olay sonrası araç sürücüsü kaçarken, çarptığı yaralılar da asfalt zemine düştü. Arslanoğlu’nun hayatını kaybettiği anlaşılırken, üzerinden kimlik çıkmayan yaralı tedavi altına alındı. Karikatürde dünya birincisi oldu ? SİNOP (AA) Sinop’un Boyabat ilçesinde Yatılı Bölge İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Fatmagül Gökçe, çizdiği savaş karşıtı karikatürü ile İtalya’da, Spilimbergo Ortaöğretim Enstitüsü’nce düzenlenen “Barış ve Hoşgörü” konulu 16. Uluslararası Karikatür Yarışması’nda dünya birincisi oldu. 2 yıl önce karikatür sanatçısı ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Aşkın Ayrancıoğlu’nun yönlendirmesi ile karikatür çizmeye başladığını söyleyen Gökçe, “Gündemde savaş var, insanlar ölüyor. Savaş olmasın, barış olsun diye bu karikatürü çizdim” dedi. Aynı yarışmada Gülçin Çalışkan da başarı ödülü kazandı. ANKARA Atatürk’ü anmayı ve ulusal bayramları kutlamayı yasaklayan hükümet, bu kez Atatürk heykellerine el attı. Cumhuriyet Müzesi olarak hizmet veren 2. Meclis Binası’nda, Büyük Nutuk’un okunduğu günü canlandıran, aralarında Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nünkilerinin de bulunduğu balmumu heykeller Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “eridiği” gerekçesiyle kaldırıldı. Heykelleri yapan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, heykellere bakılamadığını belirterek “Alev görmedikçe erimez. Bana kaldırdıklarına dair bir bildirimde bulunmadılar. Ben yerinde gördüm, bakamıyorlar, dışarıdan çok toz toprak geliyor” dedi. Bakanlık yetkilileri “Balmumu heykellerin deforme olduğunu, zaman içerisinde erime meydana geldiğini, balmumu heykellerin yerine yenisinin yapılmasının da düşünülmediğini” belirttiler. Cumhuriyet Müzesi’nde balmumu heykellerin yerine hologram sistemi konulmasının planlandığı öğrenildi. Büyükerşen bağışladı ? Anadolu Üniversitesi eski rektörü ve Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Nutuk’un okunduğu ortamı canlandırmak amacıyla ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün, Bakanlar Kurulu ve Meclis divan üyelerinin balmumu heykellerini yaptı. Büyükerşen, balmumu heykellerini, Cumhuriyet Müzesi olarak hizmet veren 2. Meclis Binası’nda kullanılmak üzere Fikri Sağlar’ın bakanlığı döneminde Kültür Bakanlığı’na bağışladı. CUMHURİYET BAYRAMI PROGRAMI CHP’Lİ İNCE’DEN YASAK ELEŞTİRİSİ Kılıçdaroğlu ‘yasaklı yürüyüş’e katılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Valiliği’nin “Cumhuriyet Yürüyüşü”nü yasaklaması üzerine Cumhuriyet Bayramı programını değiştirdi. Kılıçdaroğlu, Ankara’daki yasaklı yürüyüşe katılacak, bayramın ikinci günü de Diyarbakır’a “sürpriz ziyaret” gerçekleştirecek. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı’nın birinci günü Silivri Cezaevi’de bulunan partisinin İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ı ziyaret edecek. Kılıçdaroğlu, ikinci güne ise sürpriz Diyarbakır programı koydu. Bayramın ikinci günü özel uçakla Diyarbakır’a gidecek olan Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile valilik ve ticaret odasını ziyaret ettikten sonra şehir turu atacak. ‘Biber gazını Şahin’e tattırırız’ YALOVA (Cumhuriyet) CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Ankara Valiliği’nin 29 Ekim kutlamalarını yasaklaması üzerine 29 Ekim’de Ankara’da CHP’li vekillerin katılımıyla bir yürüyüş düzenleneceğini belirtti. İnce, “İçişleri Bakanı’nı buradan uyarıyorum. Eğer bir milletvekili arkadaşımın gözüne biber gazı gelirse, sana Meclis’te milletvekilleri ile birlikte o biber gazının tadını öğretiriz. Bu böyle bilinsin. Tattırmayan da namerttir. Bu topraklarda kimse Cumhuriyet Bayramı’nı yasaklayamaz” dedi. Not: Bayram tatili nedeniyle yazılara ara veriyorum, artık gelecek perşembe yeniden buluşuruz diye umuyorum... Sevgiyle... Dünürünü öldürdü, eşini ağır yaraladı ? BALIKESİR (AA) Balıkesir’de bir düğün salonunda, A.A.Y. (57) ile düğün salonunun işletmecisi olduğu belirtilen dünürü Adnan Ş. (58) ve eşi Şükran Ş. (55) arasında tartışma çıktı. A.A.Y, aralarında husumet olduğu iddia edilen Adnan Ş’yi tabancayla dört el ateş ederek öldürdü. Zanlı, saldırıya müdahale etmek isteyen Şükran Ş’yi de karnından bıçakla yaraladı. Şükran Ş’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Olay yerinden kaçan A.A.Y, daha sonra teslim oldu. AKP VATANDAŞLIK TANIMINDA İSMET İNÖNÜ’YÜ, BDP İSE ZİYA GÖKALP’İ ÖRNEK ALDI AKP’ye her yol ‘mubah’ AYŞE SAYIN Demirel: Kara gün karanlıkta kalmaz ? BOLU (AA) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ankara’dan Sakarya’ya geçerken bir dinlenme tesisinde durarak yemek yedi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirel, Türkiye ile Suriye ilişkilerine değinerek, “Hep umuyoruz, hep umduk ve ummaya da devam ediyoruz. Kara gün karanlık kalmaz, mutlaka bir gecenin sabahı vardır” dedi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP’lilerin ağır eleştiriler yönelttiği 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda AKP’lilerin “kurtarıcısı” oldu. “Vatandaşlık” maddesini revize ederek “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı”nı öneren AKP’lilerin, bu önerilerine gerekçe olarak İnönü’nün 1930’lu yıllarda hazırlattığı bir rapordaki, “Türklüğe hevesli şehir ahalisi” tanımını göstermeleri dikkat çekti. Yeni anayasanın en “kritik” maddelerinden biri olan “vatandaşlık”la ilgili madde başlığı dahil, ? AKP’li Şentop, Türklük kavramının etnik bir aidiyeti ifade etmekten çok “birlikte yaşama iradesiyle çevrili kültürel bir durumu” ifade ettiğini belirtirken MHP’li Öztürk “Birileri kendini ifade edecek diye biz kendimizi Türk olarak inkâr edecek değiliz” diye tepki gösterdi. Türkiye vatandaşlığı tanımında ısrar eden BDP ise tezini Türkçülük akımının önemli temsilcilerinden Ziya Gökalp’e atıflarla savundu. hiçbir konuda görüş birliği sağlanamayan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun AKP’li üyesi Mustafa Şentop, “Türklük” kavramının “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı” olarak değiştirilmesi görüşüyle ilgili İnönü’nün hazırlattığı bir raporu anımsattı. Türklük kavramının “etnik” bir aidiyeti ifade etmekten çok, birlikte yaşama iradesi ile çevrili “kültürel” bir durumu ifade ettiğini belirten Şentop, “1930’lu yıllarda İsmet İnönü’nün hazırladığı bir raporda bazı illerle ilgili ‘Türklüğe hevesli şehir ahalisi’” dendiğine işaret etti. AnayasadakiTürklük tanımına katılmadığını belirten Şentop, “Bu tanım Cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle de uyuşmuyor” dedi. Şentop’a tepki göstererek “Türk milleti kavramı bir etnik aidiyeti ifade etmiyor. Türkiye’nin doğusunda, güneydoğusunda sadece Kürtler yaşamıyor, hatta sözünü ettiğiniz raporda Türkler bakımından asimilasyon tehlikesine de işaret ediliyor. Birileri kendini ifade edecek diye biz kendimizi Türk olarak inkâr edecek değiliz. Kimseyi de ikna edecek bir zahmet içinde olma yacağız” görüşünü dile getirdi. “Türkiye vatandaşlığı” kavramını öneren BDP ise tezini ilginç bir örnekle savundu. BDP’li komisyon üyesi Altan Tan, Türk milliyetçiliğinin önemli isimlerinden Ziya Gökalp’in “Türkler ve Kürtler” makalesinden bölümler okudu. Kürtlerin tarih boyunca kendi etnik kaynak ve kökenlerini Türklerden ayrı tuttuğunu kaydeden Tan, Gökalp’in de bu iki etnik grubu ayrı tanımladığını savundu. Tan, “Türk gibi tekçi anlayışın, laikçi Jakoben anlayışın ülkeyi bölünmeye götüreceğini” söyledi. BDP de Gökalp’e sarıldı apor asimilasyon tehlikesi içeriyor’ MHP’li üye Oktay Öztürk ise ‘R C MY B