Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2012 PERŞEMBE dishab@cumhuriyet.com.tr 12 Rus komutan, yeni bir uçak tartışması başlattı DIŞ HABERLER ‘Stinger’ler isyancılara sivil uçaklarla taşınmış olabilir’ Silahlar bayramda susacak Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov (yanda) yaptığı açıklamada Suriye’deki isyancıların elinde aralarında ABD yapımı Stinger’lerin de olduğu seyyar füze sistemlerinin bulunduğunu söyledi. (Fotoğraf: AFP) ve Arap Birliği temsilcisi İbrahimi, Mısır temasları sırasında Arap BM Birliği Başkanı Nebil Arabi ile görüştüğü sırada yaptığı açıklamada, “Esad yönetimi ateşkes planını kabul etti. Yakın zamanda Esad yönetimi, ateşkes kararını yazılı yayımlayacak” diye konuştu. Suriye yönetimi, ateşkesle ilgili resmi kararın bugün alınacağını bildirdi. Suriye’deki bazı muhalif gruplarla görüştüğünü de belirten İbrahimi, isyancıların büyük bölümünün ateşkese uyacaklarını belirtmekle birlikte, bunların arasında en büyük isyancı grup olan Özgür Suriye Ordusu’nun bulunup bulunmadığı konusunda bilgi vermedi. Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı Abdulbasid Seyda, Elİbrahimi’nin Kurban Bayramı süresince Suriye’de ateşkesi öngören planı hakkında “Kurban Bayramı’nda Suriye’deki çatışmaların durmasını umduklarını, ancak Esad güçlerinin saldırılarının devam etmesi durumunda karşılık verileceğini” ifade etmiş, saldırıların durması halinde ateşkes yapabileceklerini duyurmuştu. İbrahimi, “Bu alçakgönüllü girişimde başarılı olursak, bunun üzerine daha uzun soluklu bir ateşkes söz konusu olabilir” diye konuştu. İbrahimi’nin açıklamaları, muhalif kaynakların ülkede son operasyonlarda 50’den fazla kişinin öldüğü iddialarıyla birlikte geldi. Türkiye’de Gazeteciliğin Sefaleti “İşte” dedim kendi kendime; “Türkiye’de gazeteciliğin geldiği sefil noktayı bundan iyi özetleyen bir yazı olamaz!” Banu Güven… soyadındaki “Güven” gibi Türk medyasının yetiştirdiği en güvenilir, en sağlam, en profesyonel kadın gazetecilerden biri… Nuray Mert, güçlü ve etkili bir yazar… Bu iki kadın meslektaşımız, bir yılı aşkın süredir işsizdi. “Birgün”de yeniden yazmaya başlayacakları söylenen iki ismin “dönüşü” ile ilgili olarak medya sitelerinde çıkan haberler üzerine, Taraf’tan bir köşe yazarı tek kelimeyle “iğrenç” bir yazı döşendi… “Murtazalar geri dönüyormuş gazino sahnelerine” diyen Taraf köşecisi; “Adını saymak vakit kaybı olacak bir çuval işsiz bakkal ulusalcı tartar, yeniden recycling yönetimiyle toplum hayatımıza kazandırılıyor” demekteydi. Bu aşağılık yazının çıktığı gün, medyamız tam da Gazetecileri Koruma Örgütü’nün (CPJ) raporu ile yankılanıyordu. Rapora göre: Baskıcılıkta Türkiye dünya rekoru kırmakta; gazeteciler “yakın tarihin dünya çapındaki en büyük saldırısına” maruz kalmaktaydı. Demir parmaklıklar ardında hapis yatan gazeteci sayısı; İran (52), Eritre (28), Çin (42), Burma (14) gibi en katı, en acımasız baskı rejimlerini geride bırakmaktaydı. Eleştirel yazı kaleme alan gazeteciler “itibarsızlaştırma”dan, işlerini yitrimeye dek uzanan bir dehşet dengesinde her çeşit saldırının örneğini yaşamaktaydı… Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Lahdar İbrahimi, Esad yönetiminin ve isyancıların şeflerinin “büyük bölümünün” Kurban Bayramı süresince ateşkes planını kabul ettiğini açıklarken Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov Suriye’deki isyancıların elinde bulunan ABD yapımı silahların sivil uçaklarla taşınmış olabileceğini söyledi. Rusya ile Türkiye arasında Ankara’ya indirilen Suriye yolcu uçağı krizi iki ülkenin dışişleri bakanları arasında bir söz düellosu biçiminde devam ederken Rusya Genelkurmay Başkanı Makarov, Moskova’da basına yaptığı açıklamada, isyancıların elinde aralarında ABD yapımı Stinger’lerin de olduğu seyyar füze sistemlerinin bulunduğunu söyledi. Makarov, “Suriye ordusuna karşı savaşan isyancıların elinde ABD yapımı Stinger’ler dahil pek çok ülkeye ait seyyar füzeler var. Bunları kimin temin ettiğini bulmamız gerekiyor” diye konuştu. Makarov, füzelerin ve diğer silahların isyancılara yurtdışından muhtelif yollarla taşınmış olabileceğini, bu yollardan birisinin de sivil uçaklar olduğunu ifade etti ve “bu çok ciddi bir mesele” dedi. NBC televizyonu, temmuz ayında Özgür Suriye Ordusu’nun Türkiye üzerinden 2 düzine karadan havaya seyyar füze temin ettiğini söylemişti. Washington’ın isyancılara silah gön derdiğini kabul etmediğini kaydeden Makarov ABD yapımı Stinger’lerin isyancıların cephaneliğinde bulunmasının ciddi sorular doğurduğu mesajı verdi. Makarov “Amerikalılar isyancılara bir şey vermediklerini söylüyor ama elimizde Suriyeli isyancılarda ABD ve başka ülkeler tarafından üretilen MANPAD’ler bulunduğuna dair güvenilir bilgi var” diye konuştu. Türkiye bu ay başında MoskovaŞam seferini yapan yolcu uçağını ille gal malzeme taşıdığı gerekçesiyle indirmişti. Rusya kargonun yasal radar teknolojisinden ibaret olduğunu savunuyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Rusya’nın istediği ülkeyle ticaret yapabileceğini söylemişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, önceki gün yaptığı açıklamada, Şam’a giden uçakta silah ve mühimmatın bulunmadığına dair Türkiye’den aleni açıklama beklediğini bildirdi. ABD’den ateşkes çağrısına destek ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İbrahimi’nin, Kurban Bayramı dolayısıyla ateşkes ilan edilmesine yönelik çağrısını desteklediklerini söyledi. Clinton, Suriye’de şiddetin sona ermesini ve siyasi dönüşümün başlamasını görmek istediklerini ifade etti. aşlar bağlanıp itler salındığında Tam bu karanlık tablonun önümüze serildiği gün; Türk liberallerinin mabedi sayılan gazetede, CPJ’nin yukarıda sıraladığı dinamiklerle işini yitiren iki yazarın dönüşü; “çöplerin geri dönüşümü” için kullanılan “recycling” tabiri ile tanımlanıyordu. Terbiyesizliğin vardığı noktaya bakın! Yazıyı okurken ilk tepkim, “Acaba doğru mu görüyorum? Okuduklarım doğru mu?” diye düşünmek oldu. Ardından “Tabii ya. Taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir ortamda” olacağı budur dedim… Son birkaç yılda medya önce Banu Güven, Nuray Mert kalibresinde isimlerden temizlenmiş; sonra gazetecilikte kimin “çöp”, kimin “çöp” olmadığını belirlemek bu hadsizlere kalmıştı… Böylece Taraf’ın yazısı; CPJ raporuna giren ifadeyle “krizdeki Türk basınının”, en somuta indirgenmiş örneği olmuştu. Standartları dünya standartlarının bu denli altına düşmüş bir medyayla yaşamasak, bu boyutlarda bir “densizlik” bunca büyük rahatlıkla yapılamaz. Böylesi bir yazı; öncelikle gazetenin kendi standartlarının filtresinden geçmekte zorlanır. Geçerse de basın camiasından ivedilikle gereken tepkiyi alır. Birileri sonuçta çıkar özür diler, özür dilemek mecburiyetinde kalır vs. Sözü edilen satırlar son kertede yalnız adı geçen iki meslektaşımız ve “Birgün”ü sözüm ona “aşağılamakla” kalmıyor; özgür basının değerlerini de aşağılıyor/hiçe sayıyor. Bilgisayarın başına oturduğumda niyetim aslında yalnız CPJ raporundan bahsetmekti. Ama bunları söylemeden geçemedim... CPJ raporuna gelince… Türkiye’nin AB ile müzakerelere başladığı yıl olan 2005’te, bu konuda yazmış olduğum bir yazı duruyor önümde… 23 maddede gazetecilere ağır cezalar öngören TCK’nin yürürlüğe girmesi vesilesiyle kaleme almış olduğum bir yazı… O dönemde dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeler Çin, Küba, Eritre ve Burma imiş... “TCK, bu sakıncalı maddelerle yürürlüğe girdiği anda, kendimizi bu ülkelerle aynı kulvarda bulacağız” diye yazmışım ve “AB ile müzakere masasına oturmayı planlayan bir ülke, nasıl olur da bu U dönüşünü yapar?” demişim. Dönemin Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de uyarmış ve “yasanın (o haliyle) yürürlüğe girmesi ile Türkiye’nin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüşeceğini” söylemiş… Yani bile bile lades… Bugünkü durum daha o günlerden, göz göre göre, hazırlanmış… “AB çığlıkları atılırken”, Türkiye’yi dünyanın en baskıcı ülkelerinin kıskacına sokacak hukuki altyapı; “taammüden” döşenmiş. AB müzakereleri eşiğindeki 2004 yılında “en çok gazeteci hapseden ülkeler” arasında adı anılmayan Türkiye; sonucu önceden malum olan TCK değişikliklerinin yapılmasıyla bire bir Ekşi’nin uyarıları paralelinde netice vermiş. 2004’te Çin’de hapiste kaç gazeteci varsa, bugün de aynı sayıda gazeteci (42) var. Biz ise sıradaki tüm diğer ülkeleri sollayarak, 1. sıraya yükselmişiz. Vaktiyle bunun böyle olacağını söyleyenler süreç içinde bir bir basından elenmiş… Meydan bundan böyle artık tümüyle kendinden menkul değerlerle medyada racon kesen yeni dönemin kalem erbabına kalmış… Yazıklar olsun. T İsrail Gazze arası karşılıklı saldırılar Dış Haberler Servisi İsrail, Gazze’den İsrail’in güneyine önceki akşam atılan ve 5 kişinin yaralanmasına yol açan füze saldırılarından sonra Gazze’ye hava saldırısı düzenledi; saldırıda en az 4 Hamas militanı öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Genel İsrail Radyosu’ndan yapılan açıklamada, Gazze tarafından İsrail’in Negev bölgesine 60 roket atıldığı ve saldırılarda 5 kişinin yaralandığı ifade edildi. İsrail medyasına göre, önceki akşam atılan füzelerde yaralanan 3 kişi, yabancı işçi. İsrail, öldürülen militanlardan 3’ünün füze ateşlemeye hazırlandıkları sırada vurulduklarını bildirdi. Geçmiş dönemde başka militan grupları dizginlemeye çalışan Hamas’ın bu kez saldırılarda yer alması dikkat çekti. Gözlemciler, Hamas’ın İsrail’e direniyor görünme baskısı altında olduğunu dile getiriyor. Gazze’ye Karşılıklı ateşten düzenlenen hava sonra iki tarafta saldırısında 4 da sınıra yakın Hamas militanı bölgelerdeki ölürken çok sayıda okullar kişi yaralandı. kapatıldı. (Fotoğraf: Saldırı, REUTERS) Katar emirinin Gazze’ye düzenlediği tarihi ziyaretin hemen akabinde meydana geldi. Panama’da protestolar kamu arazisi satışını durdurdu Panama Cumhurbaşkanı Ricardo Martinelli, şiddetli protestoların ardından Colon Serbest Ticaret Bölgesi’nde, kamu arazilerinin satışından vazgeçti. Polisin protestoculara müdahalesi sırasında biri çocuk olmak üzere 3 kişi hayatını kaybetmişti. Protestocular, geçen cuma günü resmileşen satış kararının bölge halkının gelirini azaltacağını ve iş kaybına yol açacağını söylüyor. Dünyadaki en büyük serbest ticaret limanları arasındaki Colon, Latin Amerika’nın en büyük serbest ticaret bölgesi olmasına rağmen, bölgede yoksulluk ve suç oranı yüksek. Cumhurbaşkanı Martinelli, önceki akşam Twitter’da yazdığı mesajında, “Eğer Colon halkı serbest ticaret bölgesindeki kamu arazilerinin satılmasını istemiyorsa, satış feshedilir” dedi. Martinelli, satış yerine ticari kiraların artırılacağını ve paranın yeniden bölgeye yatırılacağını belirtti. (REUTERS) Nazi kurbanı Romanlar için anıt Dış Haberler Servisi Almanya Başbakanı Angela Merkel, Nazilerin Roman kurbanları için Berlin’de yapılan anıtın açılışına katıldı. Daire şeklindeki bir havuzla ortasındaki küçük sütundan oluşan anıt, Almanya Parlamentosu Reichstag’ın yakınındaki Tiergarten Parkı’nda bulunuyor. Anıtın tasarımı ve maliyeti uzun yıllar tartışmalara yol açmıştı. İkinci Dünya Savaşı sırasında 220 bin500 bin Roman ve SintiRoman’ın öldürüldüğü sanılıyor. Merkel daha önce YouTube’ta yapılan söyleşide hatırlama kültürünün önemini vurgulamıştı. “Her kuşak, kendi tarihiyle yüzleşmelidir” diyen Merkel, bunun için tanıkların artık hayatta olmadığı zamanlarda gidilebilecek uygun mekânlara ihtiyaç olduğunu ifade etmişti. SS Şefi Heinrich Himmler, 1938’de “Çingene sorununa nihai çözüm” için düğmeye basmıştı. Açılış töreninde Merkel’le birlikte Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile soykırımdan kurtulan 100 kadar Roman ile Almanya Roman ve Sinti toplumu başkanı Romani Rose da bulundu. 2 dakikalık saygı duruşu sırasında üçgen şeklindeki sütun, havuzun dibinden yüzeye üzerinde bir çiçekle çıktı. İsrailli sanatçı Dani Karavan (81) tarafından yapılan anıttaki sütuna her gün bir çiçek konacak. Bile bile lades (REUTERS) T.C. HATAY ASLİYE ( 3. ) HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2012/516 ESAS Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Hatay ili, Antakya Ilıca köyü 110 sayılı taşınmazın (davalı Ahmet Bayır’a ait) 237,18 m2’lik kısmında KAMULAŞTIRMA yapılmış olup, Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı Karayolları Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verilmesi Mahkememizden istenilmiştir. Bu taşınmazdaki hak sahiplerinin ve 3. kişilerin tebliğden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırmanın iptali için İdari Yargıda ya da maddi hataların düzeltilmesi için Adli Yargıda dava açabilecekleri, açılacak davada husumetin kamulaştırmayı yapan Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yöneltileceği, bu süre içerisinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedelinin yargılama sırasında hak sahipleri adına VAKIFBANK Antakya şubesine yatırılacağı, ilgililerin davaya ve taşınmazın değerine ilişkin bütün savunma ve delillerini de tebliğden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazılı olarak ibraz etmeleri gerektiği 2942 s. Kamulaştırma Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 66667) C MY B