19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 60 cezaevini ziyaret edip hazırladığı raporu CHP lideri Kılıçdaroğlu’na sunan CHP’li Ağbaba’dan çarpıcı tespitler: Ağar’a VIP Balbay’a tecrit BDP AÇLIK GREVLERİNDE TAVRINI SERTLEŞTİRDİ AYŞE SAYIN ‘30 Ekim topyekun direniş günü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP; PKK ve KCK tutuklu ve hükümlülerinin, Abdullah Öcalan’a uygulanan “tecrit”e son verilmesi ve anadilinde eğitim ve savunma hakkı talepleriyle başlattıkları açlık grevlerine destek vermek için 30 Ekim’i “topyekun direniş günü” ilan etti. Cezaevlerindeki açlık grevlerinde “kritik aşamaya” geçilirken BDP yönetimi de tavrını sertleştiriyor. BDP PM sonuç bildirgesinde Kürtlerin “tarihinin en güçlü dönemini” yaşadığı belirtildi. “Sayın”dan sonra mahkemenin “önder” ifadesini de “düşünce özgürlüğü” kapsamında saymasından sonra BDP bildirgesinde de Öcalan’ın Kürt halkının “önder”i olduğu ifadesine yer verilmesi dikkat çekti. “Cezaevlerinden tabut çıkmasına izin vermeyeceğiz” denen bildiride, ölümleri durdurmak için “güçlü eylem” kararı aldıklarını belirtti. Bu kapsamda, 30 Ekim’in “topyekun direniş günü” ilan edildiği belirtilen bildiride, tüm bölge halkına bulundukları alanda “yaşamı durdurun” çağrısı yapıldı. BDP’nin tüm il, ilçe örgütleri, parti yönetici ve üyelerinin bu kararı uygulamak için çalışacağı kaydedildi. Bildiride tüm parti örgütlerinin 30 Ekim tarihine kadar AKP teşkilat binaları önüne kitlesel “siyah çelenk bırakma” eylemi yapacağı kaydedildi. TANRIKULU’NDAN ‘KOŞULLU SALIVERME’ ÖNERİSİ ANKARA CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu üyesi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, incelemelerde bulundukları 60 cezaeviyle ilgili hazırladıkları ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sundukları raporda, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere uygulanan “ayrımcılığı” gözler önüne serdi. Ağbaba, eski Emniyet Müdürü ve Bakan Mehmet Ağar “VIP cezaevinde” kalırken CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’a “tecrit” koşullarının reva görüldüğüne dikkat çekti. Ağbaba, Balbay gibi Silivri’de kalan mafya elebaşısı Sedat Peker’in ise cezaevinde “antetli kâğıt” bile bastırdığı saptamasına yer verdi. Türkiye’deki 60 cezaevinde incelemelerde bulunan, Cüppeli Ahmet Hoca’dan Ergenekon ve Balyoz tutuklularına kadar, Hizbullah hükümlülerinden PKK ve KCK’lilere ve Pozantı’daki çocuk cezaevlerine kadar çok geniş bir kesimle görüşen CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri Özgür Özel ve Nurettin Demir, hazırladıkları raporda cezaevlerinin “fotoğrafı”nı çekerken çarpıcı ‘Tecavüz çığlığından uyuyamıyoruz’ F tiplerine bir ad verdik: “İzsiz işkence, sessiz ölüm.” Pozantı Cezaevi’nde bir çocuğa sorduk; “Gece uyuyamıyoruz” dedi. “Niye uyuyamıyorsun?” dedik. “On iki yaşındaki çocuğun çığlığından.” “Niye çığlık atıyor?” “Tecavüz çığlığı.” On iki yaşında… Benim on bir yaşında oğlum var. Yani on iki yaşındaki çocuğun çığlığından dolayı insanlar uyuyamıyor ve burada görev yapan müdürler terfi ettirildi. Bizim raporumuz üzerine o cezaevi kapatıldı. saptamalara da yer verdi. Raporla ilgili Cumhuriyet’e bilgi veren Ağbaba, bazı cezaevlerinde hem davanın içeriğine göre hem de “etnik” ayrımcılık yapıldığı yakınmaları geldiğine işaret etti. Pozantı Cezaevi’nde kalan çocuklara yönelik “cinsel taciz ve tecavüz”de bu bakış açısının da etkili olduğunu kaydeden Ağbaba’nın tespitleri şöyle: Ben terör örgütü lideriysem: İlker Başbuğ, görüşmemizde, “Ben terör örgütü lideri olarak yargılanıyorum. Size bir soru sorayım. Ben terör örgütü lideriysem bu başında bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri ne olur?” dedi. Kadınlara oyuk araması: Bir mektup geldi bize, KCK davasından yargılanan 6 kadın İzmir Şakran Cezaevi’nde çıplak arandığını iddia ediyor. Manisa milletvekilimiz Özgür Özel gitti. Şöyle bir sonuç çıktı: Kadınlar erkek gardiyanların önünde çırılçıplak soyundurularak oyuk araması yapılıyor. Dava açıldı. Şikâyetçi oldular. Savcının bilgisi var. Raci Tetik’ler Osmaniye’de: Osmaniye Cezaevi’ne gittik. Osmaniye Cezaevi’nde bir müdür var. Müdür oranın komutanı, her şeyi, Gestaposu. Dün Mamak’ta Raci Tetik varsa bugün de cezaevlerinde onları aratmayacak müdürler var. Gelen ailelerin, kadınların iç çamaşırına kadar kontrol ediyorlar. Hizbullah davasından yargılanan Yasin Demir Sincan Cezaevi’nde. Onu ziyarete gittim. “Buradaki muameleden dolayı, benim kızlarım, eşim artık cezaevine beni ziyarete gelmek istemiyor” diyor. ‘Peker’in özel kalemi de var’ Cezaevleri meselesi Türkiye’nin kanayan yarası. Mustafa Balbay’ın yanına gittik. Sayın Bakan, Silivri Cezaevi’ni gezdirdi, şöyle iyi, böyle iyi. Balbay bizim gibi seçilmiş bir milletvekili. Ağır tecrit uygulanıyor. Sedat Peker diye bir hükümlü var orada yatan. Aynı cezaevinde yatıyorlar. Peker’in özel bir görüşme odası var, milletvekillerinden daha lüks. Antetli kâğıtlara basılmış, kartları, özel kalemi var. “Cezaevinde ayrı muamele yapılmıyor” deniyor. Yapılıyor. Peker’in ayrı odası var, Balbay ağır tecrit altında, hücrede kalıyor. Mehmet Ağar da cezaevinde yatıyor, Mehmet Haberal da, Engin Alan da cezaevinde yatıyor. Alan’a da gittim, İbrahim Ayhan’a da gittim. Haberal’ın yattığı koşulları, bir de Ağar’ın yattığı koşulları görün. Ağar VIP cezaevinde yatıyor. Sayın Başbakan’ın yattığı gibi. Haberal, Alan, Balbay, Ayhan gibi insanlar da maalesef ağır bir tecrit içinde. 5 yıl hapis istemi tına alınarak karakola götürüldü. Her iki çocuk hakkında da “görev başındaki memurun görevini yapmasını engellemek” iddiasıyla 5’er yıl hapis istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan çocuklarla ilgili davanın ilk duruşması 5 Kasım’da Mersin 3 Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Çocukların avukatı Eyüp Sabri Öncel, bunun kabul edilemez olduğunu belirterek polise kimlik sormanın suç olmadığını anımsattı. Öncel, çocukların suç işlemediğini belirterek beraatlarını isteyeceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kitap okuyan hükümlüye “infaz indirimi” önerdi. Hükümlülerin topluma kazandırılması için Ceza ve Güvenlik Tedbirleri İnfazı Hakkındaki Yasa’nın “koşullu salıverme” maddesinde değişiklik yapılması için yasa önerisi veren Tanrıkulu, hükümlünün infaz kurumunda okuduğu her kitap için hakkında verilen cezanın 3 gününün infaz edilmiş sayılmasını önerdi. Yasa önerisinde, hüküm lünün okuduğu kitabın infaz süresinden sayılması için de kitabın ilköğretim düzeyinden yüksek olması, kitabın en geç bir ay içerisinde hükümlü tarafından okunmuş olması, kitabı okuduktan sonra kitap hakkında yazacağı makalenin infaz kurumunun bulunduğu ilin insan hakları komisyonları tarafından onaylanması kriterleri yer aldı. Yasa önerisinde her hükümlünün bir yılda en fazla 12 kitap hakkındaki makalesi karşılığında toplam 36 günlük cezasının infaz edilmiş sayılması da hükme bağlanıyor. MERSİN (Cumhuriyet) Kendilerine kimlik soran polisin kimliğini görmek isteyen 2 çocuğa “görev başındaki memurun görevini yapsamını engellemek” suçundan 5’er yıl hapis istemiyle dava açıldı. Mersin’in merkez Akdeniz ilçesi Çay Mahallesi’nde yaşayan 17 yaşındaki S.C. ile 16 yaşındaki S.E, 17 Eylül’de akşam saatlerinde mahallelerinde otobüs durağında bekledikleri sırada iki polis yanlarına yaklaşarak kimliklerini görmek istedi. İki çocuk, “polis kimliğini görmek istiyoruz” demeleri üzerine gözal Tartışılacak uygulama ‘Kitap okuyanın infazı indirilsin’ 2 çocuğa dava Polise kimlik sorana Antalya’da ‘aykırı tipler’ avı Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğü ile ortak bir çalışma planlandığını, “aykırı tipler” ve şizofreni benzeri hastalıkları bulunan kişilerin daha ileriye gitmeden tespit edilmesi gerektiğini savundu. Sağlam, “Bir insan oturduğunuz yerde taş atabilir, taşı havada engelleyemezsiniz ama yakalarsınız. Suç işleyen kişinin yakalanacağını bilmesi de caydırıcı etkendir. Bu gibi şahısları bilirsek bunları zaman zaman kontrol ederiz. O açıdan ekiplerimizi talimatlandırdım” dedi. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’da 4 Ekim’de bir şizofren hastası tarafından 3 polis memurunun şehit edilmesinden sonra Emniyet, Sağlık ve Milli Eğitim müdürlüklerince “benzer olayların tekrar yaşanmaması” gerekçesiyle “aykırı tipler”, şizofren hastaları ve benzer hastalıkları olanların tespiti ve sürekli kontrolü için çalışma başlatıldı. Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin geleneksel salı toplantılarının konuğu olan İl Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, bu konuda Milli Eğitim DİYARBAKIR BAROSU BAŞKANI Somut adım olmadan grev bitmez AYŞE SAYIN ANKARA Kürt sorununun ve cezaevlerindeki açlık grevlerinin çözümü için sivil toplum örgütlerince oluşturulan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le de görüşen “temas grubu”nda yer alan Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar, bayramın ikinci günü Diyarbakır’a gelecek CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu’na da gerek Kürt sorunu gerekse cezaevlerindeki açlık greviyle ilgili görüşlerini anlatacaklarını bildirdi. Emin Aktar, Ergin’in açlık grevlerinin sona erdirilmesiyle ilgili çağrısını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Adalet Bakanı’nın “cezaevlerindeki sesi duyduk” açıklamasının önemli ancak yeterli olmadığını belirten Aktar “Biz sonuçta avukat olarak açlık grevlerindekilerle de görüşüyoruz. Onların talepleri belli. Taleplerin en azından bir kısmı somut olarak karşılanmadıkça, grevlerin sona ereceği konusunda endişeliyim” dedi. Sorunun Öcalan’a tecritin sürmesi noktasında kilitlendiğini belirten Aktar şunları söyledi: “Tabii sadece bakan ya da iktidar partisinin değil, siyaset kurumunun çağrılar yapması gerekir. Adalet Bakanı’nın açıkladığı yargı reformu paketinde anadilinde savunma düzenlemesi olduğu anlaşılıyor ama tabii bunu yasalaştırmak parlamentonun işidir” Aktar, bu konuyla ilgili BDP dahil her kesimle görüşmeler yapabileceklerini belirtirken Kılıçdaroğlu’nun da bayramın ikinci günü Diyarbakır’a geleceğini, programında baro ziyareti de olduğunu belirterek kendisine de yaşanan sorunu ayrıca anlatacaklarını ifade etti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle