19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Beyaz eşya üreticileri yüksek enerji tüketen ürünleri tasarruflu olanlarla değiştirmek için kampanyaya başlıyor İki Keban kadar tasarruf ? Hanelerde bulunan 24 milyon buzdolabının yaklaşık 15 milyonu, enerji verimliliği düşük ürünlerden meydana geliyor. Bunlar 78 yılda A + ürünlerle değiştirilirse 1 Keban, A++ ile değiştirilirse 1 Atatürk Barajı, A+++ ile değiştirilirse 2 Keban üretimi kadar tasarruf sağlanacak. Ekonomi Servisi Geçen yıl itibarıyla 228 milyar KWh elektrik enerjisi tüketen Türkiye’de, sadece evlerde kullanılan buzdolaplarının “A tipi” çevreci etiketlilere dönüştürülebilmesi halinde 611 milyar KWh enerji tasarrufu yapılabilecek ve bu tasarruf 10 yılda 1 milyar doları bulacak. Bu çerçevede, halen evlerde bulunan A sınıfı altı yaklaşık 15 milyon beyaz eşyanın 78 yıllık bir programla değişiminin sağlanabilmesi için kamu desteği veren bir program yürürlüğe girecek. Bu arada beyaz eşya üreticileri de ocak ayı sonuna kadar söz konusu ürünleri düşük fiyatlardan satacak bir kampanya uygulayacak. Bu yılın ikinci yarısından itibaren de sadece A ve üzeri verimliliğe sahip beyaz eşyalar satılabilecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Türk BESD işbirliğinde düzenlenen “Beyaz Eşyada Enerji Verimliliği İçin İşbirliği Toplantısı” Ankara’da yapıldı. Türk BESD Başkanı Özcan Aydilek, şunları söyledi: “Beyaz eşyalar, konutlarda elektrik tüketiminin yüzde 50’si. 24 milyon buzdolabının yaklaşık 15 milyonu, enerji verimliliği düşük ürün. Bu ürünler A+ ile değiştirilecek olursa Keban Barajı, A++ ile değiştirilecek olursa Atatürk Barajı’nın ürettiği elektrik kadar tasarruf olur. A+++ ile değiştirilse de tasarruf miktarı 2 Keban Barajı üretimi kadar.” Aydilek’in verdiği bilgilere göre Avrupa’da tüketicilerin ürün değişimine yönelmeleri için çeşitli teşvik modelleri uygulanıyor. Örneğin İtalya’da yeni alınan buzdolabının A+ ve A++ olması şartı var. 200 Avro’yu aşmamak kaydıyla yüzde 20 vergi indirimi uygulanıyor. İspanya’da da teşvik var. Belçika’da buzdolapları için 200 Avro geri ödeme var. Türkiye’de 2009’daki yüzde 6.7’lik ÖTV indirimi yararlı oldu. Ama öyle teşvik olmalı ki düşünmeyeni bile tasarrflu aletlere yöneltmeli. Bir Krize Bir Özel Dava Uludere, Erdoğan iktidarının doğrudan sorumluluğu üzerinden öyle hafife alınabilecek, kolay kolay unutturulabilecek, yenilir yutulur bir iş değil... Üstüne üstlük en pembe ekonomik tablo, büyüme rakamlarından ay geçmeden, enflasyonun çift haneliye geçmesi başta, ekonomik olumsuz gelişmelerin istatistikleri peşi peşine saklanamaz oluyor. Yandaşı, cemaati, teslim alınmışı ile büyük medya tam kadro üzerine gitmese de, en yandaş yorumlarda sorumluluklar yadsınamıyor, kasıt olmadığı üzerinden durumlar hafifletilmeye çalışılıyor... Özel yargı eliyle gündemin değiştirilebilmesi, iktidarın ülkeyi demokratikleştirmede ne kadar da olumlu adımlar attığı, ülkenin diktatoryal geçmişi ile hesaplaşıldığını gösterecek yeni ataklarda, özel yargı eliyle yeni bir iddianamenin ortaya atılmasının çarpıcı şok haberleri yetmez... Batı dünyasını da en etkileyebilecek olanı; 12 Eylül iddianamesinin gündeme girmesinin tam zamanıdır. 12 Eylül ile hesaplaşılmasını kim istemez ki... Doğuştan muhalif olarak ben yine dilimi tutamayacağım; “Toptancı iddianamelerle geçmişle hesaplaşma olmaz. Konseyin hayatta olan iki çok yaşlı üyesininin müebbetle yargılanacakları bir genel ana dava ile gerçekçi bir hesaplaşma başlatılamaz. Devletin içinde var olan, 12 Eylül’e gidişin kaldırım taşlarının döşenmesinde kullanılan illegal güçlerin eylemlerinin tek tek çıkarılması, faili meçhullerin, darbe ittifaklarının hesabının tek tek, ciddi ciddi sorulması ile ancak olabilir... Hükümetin siyaseten gelişmesini, varlığını borçlu olduğu güç odakları ile hesaplaşmak gibi bir niyetinin olmadığını...” iddia edeceğim. İktidar için 12 Eylül ile hesaplaşma gibi bir niyet olsa, artık tümden iktidarın elinde olan devlete ait kaynaklardan yola çıkılır... Örneğin benim önceliklerimin içinde kanlı 1 Mayıs 1977, Kahramanmaraş, Kanlı Pazar (1969) türünden büyük provokasyonlar var ki... Artık devletin tüm gizli arşivleri, belgeleri, suç kanıtları hükümetin elinde... ??? İktidarın bugünkü sıkışıklığına 12 Eylül iddianamesi yetmez... Çünkü iktidarın her sıkışıklığında şok gündem değişikliklerinde kullanılan özel yargı eliyle iddianameler, ele geçirilmiş medya gücü ile şok haberler, toplumda kabak tadı vermeye başladı... Özel yargı eliyle, en çarpıcı senaryolarla medyanın aylarca gündeminin baş tacı yapılan iddianameler, davalar, suçlamalar öylesine birbirlerine eklemlendiler ki... Öylesine birbirlerine karışıp, arapsaçı oldular ki... Bir tanesinde bile suçun sabitlendiği, sonuca ulaşıldığı yaşanamadığından, aylar, yıllar süren tutukluluklar, boşa çıkan iddialar, çok ağır insan hakları, hukuk ihlalleri kanıtları, çok ağır cezaevi koşulları, yargısız infaz içerikli tutukuluklar, ölümler derken hukukun gerçekten işletildiğine, adaletin terazisinin çalıştığına güven diplerde... Özel yargı katkısıyla gündem değişikliklerinde güncel destekli atışlar peşi peşine geliyor... Cumhuriyet okuru çok iyi bilir... Sevgili İlhan Ağbey, Sevgili Balbay üzerinden Ergenekoncu ilan edilmemizle yetinilmemiş, kendi gazetemize atılan bomba, Danıştay cinayeti ile ilişkilendirilmiştik... İnandırıcılık kanıtı elbette bu türden davalarda hep olduğu üzere sayısız adi suçtan da sabıkalı itirafçılar, gizli tanıklar üzerindendi. Şimdi Danıştay baskını ile ilişkilendirilmiş OYAK güvenlik şirketleri operasyonları devreye sokuldu. Danıştay cinayetinde görüntü kayıtlarının silinmesi o zaman da bilinen bilgiyken, bu operasyonlar yıllar sonra, neden şimdi? Doğrusu azıcık sonrasını öğrenemediğimiz, arkası gelmeyen Arınç suikast girişimi gerekçe, kozmik odaya giriş yolunun keşfedilmesine daha benzer bir durumu çağrıştırıyor. Bu sayede TSK’yi hedef alan birkaç davanın belgelerine ulaşılmış, yolu açılmıştı. OYAK güvenlik şirketi aramasından da birden fazla yeni dava çıkarsa hiç şaşmayalım... Bir taşla sayısız kuş... Zaten sürmekte olan TSK üyeleri davaları üzerinden eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a ulaşılınca, nerede yargılanabileceği üzerinden bile çarpıcı bir tartışma medya gündemi ortaya çıktı... Yine de dün sabah medya yorumlarının peşi peşine okunduğu sabah haber saatlerine baktım da, özel yargı eliyle bu kadar şok yeni haberin bile Erdoğan hükümetleri için ana sorun olan yaşamsal gündem maddelerini unuturmaya pek de yetmediklerini gördüm... Aynı taktik dünyanın en teslim alınmış medyası bile olsa kabak tadı veriyor, tutmuyor. Çünkü hani Başbakan Erdoğan’ın çok güvendiği yüzde 50’lik seçmeni bile bıktırmış durumdalar... Onların bile ilgisini çekememeleri, onları bile heyecanlandıramıyor olması gerçeği bir yana, iktidar nimetleri ne kadar çekici olursa olsun, onların da yaşamlarını sarsan çok daha önemli kaygılar, korkular ağır basıyor... 32 milyon aboneye tasarruf teşviki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Türk BESD işbirliğinde düzenlenen “Beyaz Eşyada Enerji Verimliliği İçin İşbirliği Toplantısı”, Ankara Rixos Otel’de yapıldı. Toplantıya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk BESD Başkanı Özcan Aydilek, Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, BSH İcra Kurulu Üyesi Ronald Grünberg, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, İndesit Satış Direktörü Turgay Dağ ve Candy Grup Satış Direktörü Engin Özsayın katıldı. Enerji Bakanı Yıldız, sanayiden konutlara ve tarımdan sokak aydınlatmalarına kadar enerji tasarrufu konusunda 32 milyon aboneyi ilgilendiren geniş bir paket hazırladıklarını, bunu önce ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, sonra da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunacaklarını açıkladı. Bakan Yıldız, Türk BESD’in evlerdeki yüksek tüketim gerektiren ürünlerin enerji tasarruflu olanlarla değişimini gerçekleştirmek için düşündüğü 78 yıllık sürecin daha da kısaltılması gerektiğini belirtti. Toplantıya katılan BSH, Vestel, Indesit, Arçelik yetkilileri de bu ay sonuna kadar A sınıfı beyaz eşyalarda yürütülecek kampanya ile ilgili bilgi verdiler. Asgari ücretli yaşam cambazı Ekonomi Servisi Türkiye Devrim metlerinin en az olduğu, deprem riski alci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araş tındaki konutlarda yaşamak zorunda bıtırma Enstitüsü’nün (DİSKAR) hazır rakılıyor. ladığı rapora göre eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir asgari ücretli, Ocak 2012 yıünlük 1.87 TL ile ulaşım lında elde edeceği geliri ile gıdaya ancak Tek bir belediye otobüs biletinin Türgünlük 8.25 TL ayırabilecek. Buna gökiye ortalamasında 1.45 TL olduğu kore asgari ücretlinin üç öğün için kişi başullarda, asgari ücretlinin ulaşım şına ayırabildiği tutar 2.75 TL olurken öğün başına bu ? Zamlı ücret alacak için ayırabildiği günlük pay sadece 1.87 TL. Bu gelirle bututar sadece 69 kuruş düolan asgari ücretli, lunduğu yerden hareket etmesi zeyinde kalıyor. bile imkânsız. geçinmek için Rapora göre özetle asgari Kültür ve eğlence için ayıraücretliden, öğün başına 66 mucizeler yaratmak bildiği pay toplamda aylık 9 TL. kuruşla karnını doyurması, 1 buzdolabı için 28 ay ça durumunda. Öğün lışması, 226 TL’ye ısın başına 69 kuruşla ocuk başına ması ve barınması, çocuk karnını doyurması ile 2.5 TL ile eğitim başına 2.5 TL’lik eğitim çocuk başına 2.5 TL Isınma, bakım, onarım, teharcaması ile çocuklarını mizlik ve hatta kadro eksikliği çocuklarını yetiştirmesi yetiştirmesi bekleniyor. nedeni ile öğretmen ihtiyacı, gerekecek. kaynak yokluğu bahanesi ile ylık 226 TL ile velilerin ödediği katkı paylarıbarınmak zorunda na teslim edilen eğitim koşullarında, Rapora göre Kasım 2011 tarihi itiba asgari ücretli çocuğuna defter, kalem birıyla ortalama kira bedeli 509 TL’yi bu le alamayacak durumda. Çocuğunun lurken asgari ücretlinin kira ve diğer ko okuması aylık 5 TL’lik ayrılan pay ile nut harcamaları için ayırabildiği tutar sa yokluktan dolayı neredeyse mucize. İki dece 226 TL. Buna göre asgari ücretli en çocuk olduğu düşünüldüğünde çocuk basağlıksız çevrede, kentsel donatı hiz şına 2.5 TL eğitim bütçesi düşüyor. G GİRİŞİMCİLİK KONSEYİ KURULDU Türkiye’de girişimciliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları bir çatı altında toplayarak stratejiler oluşturulmasını ve uygulamaya geçirilmesini sağlamak amacıyla Girişimcilik Konseyi kuruldu. Törende yetkililer, imzaların ardından konseyin kurumsal kimliğini yansıtan logoyu oluşturan yapbozun parçalarını bir araya getirdi. Ç Şirketler bebekken ölüyor ? TOBB Başkanı, Türkiye’deki şirketlerin yüzde 65’inin ilk 5 yılda kapandığını, yüzde 25’inin 510 yıl arasında yaşadığını, yalnızca yüzde 10’unun 10 yıldan uzun yaşadığını belirterek girişim sermayesi gibi modellerin yerleştirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de girişimciliğin bir zorunluluk olduğunu belirterek “Askerlik yapmak neyse, Türkiye’de girişimci çıkartmayı da aynı noktada ele almamız lazım” dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye Girişimcilik Konseyi’nin kuruluş töreninde yaptığı konuşmada, girişimcilik ekosisteminin ortaya çıkabilmesi için, sürecin kamu ve özel sektör ortaklığında koordine edilmesinin önemine işaret etti. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki şirketlerin yüzde 65’inin ilk 5 yılda kapandığını, yüzde 25’inin 510 yıl arasında yaşadığını, yalnızca yüzde 10’unun 10 yıldan uzun yaşadığını belirterek finansman sıkıntısını aşmak için girişim sermayesi gibi modellerin yerleştirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Kurdukları risk ve girişim sermayesi şirketine yapılan denetlemede, “Niye zarar eden şirkete yatırım yaptınız” sorusuyla karşılaştıklarını, oysa bunun bu işin ruhunda olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, kamuda ve bütün kurumlarda zihniyet değişimine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. TOBB Başkanı, Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalamasının tek yolunun, girişimci sayısının arttırılması ve zenginleştirilmesinden geçtiğini dile getirdi. A Alper Suri TÜSİAD’ta liste belli oldu Bora İnşaat: Para kaçırmadık Ekonomi Servisi Çeçenistan’da mahsur kalan işçilerle gündeme gelen Bora İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Alper Suri, Çeçenistan’dan Türkiye’ye para kaçırdığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve mal beyanı vereceklerini savundu. Suri, düzenlediği basın toplantısında, Bora İnşaat’ın Rusya’da kurduğu Orion firmasının Çeçenistan’da üstlendiği 40 projeden 396 milyon dolara yakın para aldığını anlatırken tüm kazancını Çeçenistan’da 5560 milyon dolar civarında yatırım olarak değerlendirdiğini söyledi. Suri şunları kaydetti: ? Çeçenistan’daki bütün işlerimizin tamamlanması için 1015 milyon dolar para lazım. Çeçenistan’da derdimi anlatamadım. Türkiye’ye döndükten sonra Çeçenistan Cumhurbaşkanı Kadirov’a bir mektup yazdım. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı beni çağırdı, mesele uzlaşmaya gitsin diye ‘hiçbir alacağım yok’ dedim. Biz Çeçenistan’da yanlış bir iş yapmadık. Cumhurbaşkanı ile görüşmek üzere temsilci göndereceğim. ? İşçilerin 3 aylık alacakları var. İşçilerin bir kısmı Çeçenistan’dan Türkiye’ye geldi, 105 kişinin da ayın 8’inde çıkış vizesi tamamlanacak. Borçlarımızın hiçbirini inkâr ediyor değiliz. ? Çeçenistan’da 94 milyon 658 bin dolar alacağımız var. 47 milyon doları makine parkı ve tesislerden oluşuyor. Köprü, hastane, üstgeçit, şantiye stokları, kalıplar gibi başka alacaklar da var. ? Türkiye’de tüm varlığım 3 milyon dolar. Bunun dışında mal varlığı bulan varsa hediye etmeye hazırım. Ekonomi Servisi TÜSİAD, 19 Ocak’taki seçimli genel kurul toplantısı kapsamında, yeni yönetim kurulu ve Denetleme Kurulu üyelerini belirleyecek. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi için kendisine sunulan teklifi kabul eden Ümit Boyner, genel kurula sunmak üzere yeni yönetim kurulu için önerdiği isimleri dün sundu. Yeni yönetim kurulu asil adaylar şöyle: Nezih Barut, Cansen Başaran Symes, Tayfun Bayazıt, Nazlı Ümit Boyner, Cenk Çimen, Haluk Dinçer, Erman Ilıcak, Volkan Vural, Muharrem Yılmaz, Meral İnci Zaim. Şirketlerin itibarı ölçülecek Ekonomi Servisi İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin (İTİCÜ) akademik denetiminde, şirketlerin kamuoyu nezdindeki itibarını ölçümleyen Türkiye İtibar Endeksi çalışması başladı. Türkiye genelinde 26 ilde 4 bin kişi ile görüşülerek raporlaştırılacak endeksin sonuçları, 7 Mart’ta düzenlenecek 2. Türkiye İtibar Zirvesi’nde açıklanacak. Endeks çalışması hakkında bilgi vermek amacıyla İTİCÜ’de düzenlenen basın toplantısında konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nâzım Ekren, karar alma ve uygulama süreçlerinin her aşamasında kritik veri ve bilgiye sahip olmanın önemli olduğunu, günümüzde bunlardan birinin de itibar olduğunu söyledi. Ekren, kamu ve özel, birey ve kurumlar için de benzer bir endeksin üretilmesinin ihtiyaç haline geleceğini kaydetti. Türkiye İtibar Endeksi Platformu Yürütme Kurulu Başkanı Can Çağdaş da “Hedef ilk 500 içine Türk şirketlerinin daha çok girmesini sağlamak” dedi. Ekmek artık az tuzlu bol kepekli olacak Ekonomi Servisi Sofraların vazgeçilmezi ekmeğin tuz oranı düşürüldü, kepek miktarı arttırıldı, ekmek daha sağlıklı ve hijyenik koşullarda satışa sunulacak. Ekmeğin gramajı da 300 gramdan 250 grama düşürülürken ekmek, kepekli ekmek, tam buğday unlu ekmek, tam buğday ekmeği ve ekşi hamur ekmekleri en az 250 gram ağırlıktan başlayarak 50’şer gram arttırılarak piyasaya arz edilecek. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğine göre, fazla tüketimi halinde sağlık için tehdit haline dönüşen tuzun ekmekteki azami oranı yüzde 1.5’e indirilirken kepek oranı da arttırıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle