22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Aziz Kocaoğlu belediyedeki operasyon kapsamında özel yetkili savcıya ifade verdi 5 beri yazıp çiziyorum. ??? Mazot ve sigara kaçakçılığından vurgunu vuran kesim, ölümü göze alan o Kürt delikanlıları değil... Peki kimler büyük patron? Devlet bunların kimler olduğunu elbet biliyor... Ölen Kürt çocukları salt taşımacılık yapıyor... Güvenlik güçleri onlara dokunmuyor. Dağa çıkmalarındansa kaçakçılık yapmasına göz yumuyor. 90’lı yıllarda uyuşturucu kaçakçılığı almış başını gidiyordu. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin tutanakları ortada, meraklısı dava dosyasına gidip bakar ve öğrenir. Kimi siyasetçilerin, kimi yazarların yazdıklarına bakınca inanın utanıyorum... Ölen 35 gencimizin kaçakçılık yaptığını, daha da ileri giderek PKK’yle işbirliği içinde olduklarını yazacak kadar vicdanları nasır bağlamış. ??? Bu gençler 50 lira gündelikle yapıyor bu işi, ölümü göze alarak. İş yok güç yok! Nasıl yaşayacaklar? Ya dağa çıkacaklar ya da yükçülük yapacaklar... Hayat böyle akıp gidiyor. Altüst olmuş topraktan yarıklar fışkırırken, ruh kendi hüznüyle başbaşa kalmış. Bu noktada varoluş tamamlanıyor... Alevin acısı mavi oluyor oralarda ama kimseler farkında değil. Oralar başka bir evren, oralarda bizim yurttaşlarımız, kardeşlerimiz yaşamıyor sanki... 35 gencin ölümü... Bu acı hepimizindir. ??? Hem Türk hem de Kürt halkının olaylar karşısında soğukkanlı olmaları gerekir. Birbirimizi anlamak ya da anlamamak... Terörle mücadele edildiği bir dönemde Ortasu köylülerinin acısını sömürmek isteyenler televizyon kanallarında ahkâm kesiyorlar. Yaşamlarında oralara bile gitmemişler. Yaşadığımız coğrafya binlerce yıllık tarihi ve kültürü içinde barındırıyor. Ulusumuz tüm etnik ve inanç kökleriyle, din ve mezhep ayrımcılığı yapmadan yaşamasını çok iyi bilir. Hayatın kanlı, acılı ve hüzünlü sayfaları bize bunu çoktan öğretti... Bizim asıl kimliğimiz kardeşlik ve tümlük değil mi? Bir örgüt aranıyor! ? Özel yetkili operasyon savcısı Çengil’e ifade veren Başkan Aziz Kocaoğlu, çıkışta yaptığı açıklamada kendisine belediyede örgütün bulunup bulunmadığı sorusu yöneltildiğini belirterek “Gereken cevabı verdik” dedi. OZAN YAYMAN Adliyeden çıkarken İZMİR İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yönelik operasyon kapsamında Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı’na ifade verdi. Yaklaşık 5.5 saatlik sorgunun ardından savcılık tarafından serbest bırakılan Kocaoğlu, “Gereken cevabı verdik, çok iyiyim, çalışmalarıma devam edeceğim” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçen yıl mayıs başında ilk operasyon yapılmış, ikinci dalga 22 Kasım’da gelmişti. İki operasyonda 100’e yakın kişi gözaltına alınmış, başta Genel Sekreter Pervin Şenel Genç olmak üzere çok sayıda üst düzey belediye yöneticisi tutuklanmıştı. Savcılığın CMK 250. çok sayıda kişi Aziz Kocaoğlu’na sevgi gösterisinde bulundu. Kocaoğlu’na destek vermeye gelenler, “Burası İzmir, Kayseri değil”, “İzmir Azizdir, Aziz kalacak” ve “İzmir faşizme mezar olacak” sloganları attı. madde üzerinden örgütlü suç ve çete soruşturması yaptığı operasyonlarda halen 16 üst düzey belediye yöneticisi tutuklu bulunuyor. Son olarak bilirkişi raporlarında ismi “sorumlu kişi” olarak yazılan Kocaoğlu’nun, 29 Aralık’ta savcılık tebligatını aldığı belirtildi. Kocaoğlu, dün sabat 09.45 sıralarında yanında korumaları olmadan taksiyle adliyeye geldi. Özel yetkili operasyon savcısı Birol Çengil’e “şüpheli” sıfatıyla ifade verdi. Sorguya 2 saatin sonunda 1 saatlik yemek arası verildi. Verilen arada İzmir Barosu’nun adliye deki bürosunda avukatlarıyla görüşen Kocaoğlu’na, mayıs ayındaki birinci operasyondan bu yana soruşturulan hemen her ihale, konser ve satın alma gibi konularda sorular sorulduğu, operasyonla ilgili topyekun bir sorgulama yapıldığını aktardığı öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ifade veren Kocaoğlu’nu dün telefonla arayarak gelişmeler hakkında bilgi aldı ve destek verdi. CHP İletişim Koordinatörlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, sorgusuna ara verildiği zaman Kocaoğlu ile görüşen Kılıçdaroğlu, desteğini iletti. Açıklamaya göre Kılıçdaroğlu, İzmir Belediyesi’ne yönelik “baskın, saldırı ve yıldırma faaliyetinin uzantısı” olarak Kocaoğlu’nun ifadeye çağrıldığını belirtti. İddianame hazır değil Saat 15.30 sıralarında savcılık tarafından serbest bırakılan Kocaoğlu, adliye çıkışında, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon kapsamında birçok soru soruldu. Bildiklerimize cevap verdik. Bilmediklerimizeyse bilmediğimizi söyledik. İfademiz İzmir tepkiyi internette örgütlüyor OZAN YAYMAN İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonun ardından başlayan tutuklamalarla birlikte kentte oluşan tepki, internet üzerinden, örgütlü bir hal alıyor. Süreci, siyasal iktidarın İzmir’e karşı sahnelediği bir oyunun parçası olarak algılayan İzmirliler, olan bitene tepkilerini, “www.izmirgozaltinda.net” adlı internet sayfasında dile getiriyor. Halen Buca Cezaevi’nde tutuklu bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi İZENERJİ Genel Müdürü Ali Sabuktay’ın arkadaşları tarafından oluşturulan sitede, salt Sabuktay’a değil, halen cezaevinde tutulan tüm belediye bürokratlarına destek veriliyor. Yeni oluşturulan sitenin ziyaretçi sayısının şimdiden on binleri bulduğu ifade ediliyor. Sitenin girişinde, “İzmir gözaltında: Siyasal iktidar, muhalefetle, kent yönetimiyle ve İzmir halkıyla hesaplaşma güdüsü içinde, benzerleri son zamanlarda sıkça görülen, bir hukuk operasyonu yürütüyor. Arkadaşımız Ali Sabuktay da bu operasyon kapsamında tutuklandı” deniliyor. “Bizler Ali Sabuktay’ın arkadaşları olarak; İzmir’in bu kadim dostunun kent yönetiminden tutuklanarak uzaklaştırılmasına, ilerici bir entelektüelin adının çete ve yolsuzluk iddialarına bulaştırılarak itibarsızlaştırılmasına, özgürlüğüne tutkuyla bağlı bir insanın ortada herhangi bir iddianame olmadan hapse atılmasına itiraz ediyoruz” diyen İzmirliler, sitede açılan “mesajlar” başlıklı bölümde duygularını yansıtıyorlar. bitmiştir, çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sorguda bana, herkesçe bilinen konularla ilgili sorular soruldu. İddianame hâlâ hazır değil, biz iddianamenin bir an önce hazırlanmasını ve tutuklu bulunan arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz” dedi. Kocaoğlu, kendisine belediyede örgütün bulunup bulunmadığı sorusu yöneltildiğini belirterek “Gereken cevabı verdik, çok iyiyim, çalışmalarıma devam edeceğim” diye konuştu. Kocaoğlu’ndan önce, hafta sonunda vekili Sırrı Aydoğan’ın ifadesinin alındığı öğrenildi. Aydoğan’a Manisa’daki bir köylü kooperatifinden satın alınıp 24 Kasım’da İzmirli öğretmenlere dağıtılan atkı ve şalların sorulduğu, Aydoğan’ın “Neden ihale yapmadınız” sorusuna, “Yasada ihale zorunluluğumuz yok. Üretici kooperatiflerine destek olmak için doğduran temin yapabiliyoruz” yanıtını verdiği kaydedildi. Kocaoğlu’nun ifadeye çağrılmasıyla birlikte belediye çalışanları, CHP İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, hukukçular ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri adliyeye geldi. CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, “Aziz Kocaoğlu çocukluk arkadaşımdır. Ne suçlu olarak, ne tanık olarak... biz buralara hiç gelmedik. Aziz Bey Türkiye’de tanıdığım en dürüst başkanlardan biridir” dedi. CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır da, “Büyükşehir Belediyesi’ne çete gözüyle bakmaktan vazgeçsinler. Bu konu özel yetkili mahkemelerin konusu değildir” diye konuştu. Hayatın Kanlı ve Acılı Sayfaları... Birbirimizi anlamak ya da anlamamak! İnsanların yaşadıkları koşullar ayrıdır, düşünceleri, düşleri, aşkları, tutkuları, özlemleri. Bu yüzden çoğu zaman başkalığını sürdürür her şey... Yıllar da başkadır, hayatlar da... Başkadır sevdalar, tutkular, özlemler başkadır. Yeni yılın ilk yazısı olacak bu... Sabahtan beri şu soruyu soruyorum kendi kendime: “Hayata tutunmak için bireyin umudunu yitirmemesi gerekmez mi?” Hayatla ölüm arasındaki o çizgiyi düşünün bir kez olsun. Böyle ölümleri kanıksadık mı?.. Ölümler, katliamlar karşısında niçin vurdumduymazız, neden her Kürt vatandaşımızı potansiyel terörist olarak görüyoruz... Niçin her sabah acı bir haberle uyanıyoruz? ??? Ocak ayının ilk günü hızla büyüyen tarihin yapraklarını çeviriyorum sanki. Aydınlığın zifiri karanlık gecelerden kaçtığı saatleri, Uludere’yi, o 35 genç ölüyü unutmak olanaksız. Hele susmak, yazmamak, öfkenin, acının çığlığı olmamak korkaklık. Bugüne dek kan gölünden beslenip çıkar umanlarla, acılar ve ölümler üzerinden siyasi rant sağlamak isteyenler hep kaybetmedi mi? Elbet devlet sınır boylarında yaşayan yurttaşlarımızın da, kentlerde yaşayanların da can güvenliğini koruyacak, teröre karşı mücadele edecektir güvenlik güçlerimiz. ??? Kan gölünde yaşamak isteyenlere, kışkırtıcılara dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bugün bölgede PKK’nin varlığı bir gerçektir... BDP bu nedenle PKK’ye damardan bağlıdır, çünkü bağımsız adayların seçilmesinde yol haritasını PKK çizmektedir. O ayrı bir konu, Uludere’de can veren 35 gencin bombardıman uçaklarıyla öldürülmesi ayrı bir konu. Güneydoğu sorununun temelinde etnik kimlik değil, haklar ve özgürlükler ile sermayeemek çelişkisinin yattığını yıllardan ERTEKİN, KOMİSYONDA KONUŞTU: Cemaat yargıyı ele geçirdi ? Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Gazi Ertekin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri ile yaptığı görüşmede “Ordu vesayeti bitti, yargı vesayeti başladı” dedi. AYŞE SAYIN Ekşi’den TMY’de değişiklik önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 6 ve 7. maddelerinin yürürlükten kaldırılması için yasa önerisi verdi. Ekşi’nin, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önerinin gerekçesinde TMY’nin 6 ve 7. maddelerinin medya mensuplarına eziyet ettiği belirtildi. Gerekçede, terör örgütünün propagandasının yapıldığı iddiasıyla “suçun işlenişine iştirak etmemiş olan basın ve yayın organı çalışanlarının 10 bin güne kadar adli para cezasına mahkum edilmelerinin” anlamsız olduğu belirtildi. Canikli: Kendi sesimizi kısıyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefetin, “AKP konuşmayan, cici, uslu muhalefet istiyor” diye tepki gösterdiği, TBMM İçtüzüğü değişiklik önerisine AKP’den, “Muhalefetin değil kendi konuşma süremizi kısıtlıyoruz” açıklaması geldi. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, amaçlarının “Meclis’i daha verimli çalıştırmak olduğunu” söyledi. Canikli, Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresiyle ilgili olarak da tasarının bu hafta ya da önümüzdeki hafta gündeme alınacağını belirterek, “Tasarıya geçici bir madde eklenerek konu netleştirilecek” dedi. ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na yeni anayasa konusunda görüşlerini anlatan Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargı ve Savcılar Birliği Başkanı (Demokratik Yargı) Orhan Gazi Ertekin, “cemaat”in yargı ve devleti ele geçirdiğini savunarak “Ordu vesayeti bitti, yargı vesayeti başladı. Yargı ordulaştı” dedi. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu içinde “sivil toplum örgütleri” ile ilgili alt komisyon dün Demokratik Yargı Başkanı Ertekin ile Parlamento Muhabirleri Derneği, Ekolojik Anayasa Girişimi ve KADER temsilcilerini dinledi. Ertekin, komisyon üyelerine “Siz anayasa yapamazsınız” deyince, komisyonda havanın gerilmesine yol açtı. Tepkiler üzerine Ertekin, “Teknik ve yasal olarak anayasa yapmanıza engel bir durum yok. Ancak politik temsil olarak bu komisyonun yeterliliği olmadığını düşünüyorum.” açıklaması yaptı. Ertekin, yargıdaki “cemaatleşme”den yakınarak “Yar gı ve devlet bir cemaatin kuşatması altında. Hükümet cemaat tarafından kuşatılmış durumda” diye konuştu. Yargıdaki cemaatleşme nedeniyle yeni bir “kast sistemi” oluştuğunu kaydeden Ertekin, bunun AKP’yi de kuşatan bir yapıya dönüştüğünü ileri sürdü. “Yargıdan mağduriyeti olmayan tek bir kesim kalmayacak” görüşünü savunan Ertekin, dindar kesimlerin de bundan zarar görmeye başladığını, Cüppeli Ahmet Hoca’nın tutuklanmasının da bunun örneği olduğunu ileri sürdü. Ertekin, KCK, Balyoz ve Ergenekon davaları için de “KCK ve Balyoz dosyalarını okuyunca dehşete kapılıyorum. Ergenekon soruşturması başlangıçta doğru başladı, ancak geldiğimiz noktada cemaat hukuk dışı iş ve ilişkilerini Ergenekon soruşturmasını kullanarak yürütmeye başladı” dedi. PMD Başkan Yardımcısı Mahmut Aydın, Genel Sekreter Tülay Ağaoğlu ve yönetim kurulu üyesi Saliha Çolak ise gazetecilere yönelik baskılardan yakındı. EMEKLİYE KARŞI YAPILAN DEVLET AYIBI Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, TBMM’nin ve hükümetin Sayın üyeleri ve Sayın yargı mensupları başta olmak üzere, devletin ilgili tüm kurumlarının Sayın yetkilileri; Gerçekleştirilen yeni düzenlemeler ve yargı kararları sonucunda, emekli bir vatandaşa, geçmişteki 25 yıllık kamu hizmetine karşılık zamanında ödenmemiş bulunan emekli ikramiyesi yerine, bugün ikramiye adı altında 9 lira 2 kuruş (yanlış okumadınız, sadece dokuz Türk Lirası ve iki kuruş) gibi komikten de öte bir meblağın reva görülmesi, sizlerde rahatsızlık uyandırmıyor mu? Ülke hizmetine yıllarını vermiş insanlarla alay eden bu talihsiz uygulamaya neden olanları, uygulamanın muhataplarından biri olarak şiddetle kınıyor, yetkililerden, emeklilerden özür dilemelerini ve yapılan yanlıştan bin an önce dönülmesi için acil girişimde bulunmalarını bekliyorum. Şerif Hançer ŞENKON C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle