19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2012 SALI 4 HABERLER Başbakan 35 sivilin yaşamını yitirdiği hava operasyonuyla ilgili olarak ilk ağızdan bilgi aldı 2012 Barış Getirecek mi? Yeni yıldan ne beklenir? Barış, mutluluk, refah, sağlık, demokrasi ve özgürlük getirmesi değil mi? Yıllar değişir beklentiler aynı kalır ve genelde de beklentiler hep beklenti olmaya devam eder. 2012’de de durum farklı değil. Tabii beklentilerin başında bugün, demokrasi sorunuyla birlikte, bir ölçüde de onun da geleceğini belirleyen Kürt sorunu geliyor. Acaba Türkiye 2012 yılında bu alandaki çatışmaları geride bırakıp barışa ulaşabilecek mi? Kürt sorununun seyir çizgisi çözüme doğru bir yol takip ediyor mu dersiniz? 2011’de, Kürt sorunu 2001 veya 2002’ye oranla daha mı çözüme yakınlaştı? Yoksa tersi mi oldu? Bir zamanlar Kürt sorununun bir demokrasi sorunu olduğu, gelişmiş demokrasinin imkânlarından ayırımsız bütün yurttaşlar yararlandığı takdirde bunun da çözüleceği düşünülüyordu. Pek de yanlış değildi. ??? Gerçekten de, demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla işletme halinde, Türkiye’de bu sorun çözülebilirdi. Ama ne oldu? Tam tersi yapıldı, Kürt kimliğinin üzerine vahşice saldırıldı, insanlara zulüm yapıldı. Bu tutum talepleri azaltmadı, aksine arttırdı. Ve geciken çözümler de derde deva olmaktan çıktı, Kürt kimliği konusundaki istekler daha yoğunlaştı. Bu arada kaybedilen zaman, bir arada yaşama iradesini sürdüren insanların hareket içinde mevzi kaybetmelerine, bölünmeden yana olanların güçlenmesine yol açtı. Bu zaman zarfında Kürt sorunu bir demokrasi sorunu olmaktan çıkıp etnik bir sorun haline geldi. Kürt sorunu olmadığını ileri sürenler, zaman içinde yanıldıklarını anladılar. Daha açık deyişiyle Türkler gördüler ki “Türk Kürt ayırımı yoktur, hepimiz kardeşiz”; “bir Kürt Türkiye’de nereye ulaşmak isterse ulaşır, bu ayırım isteği neden” gibi çıkışlarla sorunun üstünün örtülmesi, Kürt sorununun Türklerin veya devletin resmi ideolojisinin dayatmasıyla çözülmesi mümkün değildir. Türkler nihayet anladılar ki, Kürtleri dinlemeden salt kendi dayatmalarıyla sorunu çözmeleri mümkün değildi. Ama bu defa da Kürtler Türklerin önceden düştükleri yanlışa düşüyor, çözümün tarafların uzlaşmasından geçtiğini görmüyorlardı. ??? Bu arada, Kürtler arasında baştan beri var olan radikal unsurlar güç kazandılar ve Türklerle birlikte yaşama iradesi gittikçe kaybolmaya başladı. Aynı akımın aynı oranda olmasa bile Türkler arasında da güçlendiği de yadsınamaz. Leyla Zana’nın demokratik özerkliğin artık yeterli olmadığı konusundaki açıklamalarının kişisel bir düşünce olmadığını görmemek için saf olmak gerekir. Bu düşünceye varan Kürtlerin zaman içindeki düş kırıklıklarının sonucu olarak mı oraya vardıkları, yoksa zaten eskiden beri bu düşünceye sahip oldukları ve nihayet elverişli ortamı bulunca isteklerini açıklama yolunu mu tuttukları sorusunun artık bir önemi kalmamıştır. O ya da bu şekilde, artık Kürtlerde Türklerle bir arada yaşama iradesi azalmaktadır. Kürt sorunu artık Türkiye’nin bölünme sorunu haline gelmiş bulunmaktadır. Bu durumda, Kürt sorununun vardığı bu noktadan geriye dönerek yeniden bir arada yaşama iradesini canlandırmak mümkün olabilir mi? Bu mümkün olmadığı takdirde, 2012’de barış gelebilir mi? Buradan hareketle, hiç kimse, “Türkiye bölüneceği yerde savaş olsun daha iyi” dediğimiz sonucunu çıkarmasın! Konuyu tartışmayı sürdüreceğim. Erdoğan, Özel’le görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uludere’de 35 sivilin yaşamını yitirdiği hava operasyonlarıyla ilgili tartışmalar sürerken Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i kabul ederek süreç hakkında bilgi aldı. Özel, Erdoğan ile yapacağı haftalık olağan görüşme için Başbakanlık Merkez Bina’ya 13.45’te geldi. Yaklaşık 1.5 saat boyunca Başbakan’a operasyonlarla ilgili bilgi veren Özel’in bir de sunum yaptığı öğrenildi. Görüşmede Uludere operasyonuyla ilgili istihbarat süreci ayrıntılarıyla masaya yatırıldı. Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, olayın ardından “İstihbarat MİT ajanından geldi” şeklindeki haberiyle Erdoğan’ın sert tepkisiyle karşılaşmıştı. Erdoğan, Baransu’ya, “Köşe yazarlığı yapan cambazlar var. Bunlar istihbarat ? MİT Müsteşarı Hakan Fidan, perşembe günü gazete yöneticileriyle bir araya gelecek. Toplantıda, Uludere olayıyla ilgili MİT’e ilişkin iddiaların gündeme gelmesi bekleniyor. teşkilatımızı bizden daha iyi biliyorlar. Güya MİT’in verdiği bilgilerle bu olmuş” diye tepki gösterirken Baransu, Twitter adresinden, MİT’i Başbakan’dan daha iyi bildiğini öne sürerek “Sayın Başbakan ben eli silah tutanlardan korkmadım. Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’dan korkacağımı zannediyorsanız yanılıyorsunuz” demişti. MİT Müşteşarlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ise yaptığı açıklamayla, Baransu’yu yalanlamıştı. Baransu, dünkü yazısında da MİT’ten operasyon öncesinde Genelkurmay’a 6 rapor gönderildiğini belirtti. Aralık’ta gönderilen raporda, “Kandil’de eğitim görmüş 130 kadar yeni katılımlı teröristin Hakurk ve Haftanin bölgelerine gönderileceği ve bu bölgelerde eylem yapmalarını müteakip Kandil’e geri dönecekleri” belirtiliyor. 23 Aralık tarihli raporda ise “Sinat Haftanin bölgesindeki teröristlerin bir kısmının QumriSururKestaNazdurKeşan bölgesinde 2025 kişilik gruplar halinde barınmaya başladıkları..” kaydediliyor. 25 Aralık tarihli raporda, “Yer tespitine dayanarak yapılan çalışma ile temin edilen bilgi, Fehman Hüseyin’in 25 Aralık tarihinde Sinat Haftanin’de yer tespitinin yapıldığı...” bilgisinin yer aldı ğı ileri sürülüyor. Baransu, 28 Aralık tarihli raporda ise “Elde edilen yer tespit bilgilerine göre Fehman Hüseyin’in sınırdaki kalabalık grup içinde olduğu değerlendirilmiştir” bilgisinin yer aldığını belirtiyor. CHP ULUDERE’YE DİKKAT ÇEKTİ ‘Predator değil Heron’ Uludere olayının ardından köylülerin yer tespitinin yapıldığı görüntülerin nasıl sağlandığı tartışma konusu olurken ABD’li yetkililer, Uludere olayındaki görüntülerin Predatorlar değil, Heronlarca sağlandığını savundu. Ankara’daki Uludere trafiği önümüzdeki günlerde de sürecek. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, perşembe günü teşkilatın kuruluşunun 85. yıldönümü nedeniyle gazete yöneticileriyle bir araya gelecek. Toplantıda, Uludere olayıyla ilgili MİT’e ilişkin iddiaların gündeme gelmesi bekleniyor. ‘Gençler şebekelerin oyuncağı’ ? CHP Sözcüsü Güler, 35 sivilin yaşamını yitirdiği olayla ilgili hükümeti işaret etti: “Ekonomik ve toplumsal politikalara bağlı sorumluluğu var.” Güler, “Prof. Haberal’ı kurtarmak için gizli bir plan yok” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Irak sınırında 35 sivilin yaşamını yitirmesiyle ilgili gençlerin kaçakçılık şebekelerinin elinde oyuncak hale getirildiğini belirterek “Biz hükümetin sorumluluğunun, yalnızca Uludere olayının gizlerini açıklamakla sınırlı olmadığı kanısındayız. Sorumluluk, hükümetin mevcut iktisadi ve toplumsal politikalarıyla bağlı bir sorumluluktur” dedi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Güler, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı görevine Barbaros Dinçer’in atandığını bildirdi. Güler, Gazze’deki Filistin hükümetinin Başbakanı İsmail Haniye’nin randevu talep ettiğini ve bugün Kılıçdaroğlu ile görüşeceğini belirtti. Güler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması konusunda, “Karşı karşıya kaldığımız şey, yargı ve yargıya hazırlık yapan, adil, adli kovuşturmalar değildir” diye konuştu. Uludere’ye gitmek için helikopter tahsis edilmediğini, karayolu ile buraya gidildiğini ve bir trafik kazası yaşandığını anımsatan Güler, “Bu, hükümetin toplumsal sorunlara dahil olma, çözüm yolunu gösterme, ortak aklı harekete geçirmek isteyen muhalefete ne tür engeller çıkardığının da bir başka göstergesi oldu” ifadelerini kullandı. Güler, “CHP’nin, Mehmet Haberal’ı kurtarmak için gizli bir plan üzerinde çalıştığı” iddialarına karşılık “Biz gizli plan yapan siyaset gruplarından değiliz. Yapmak istediğimiz her şeyi açıkça söylüyoruz” yanıtını verdi. 20 Aralık’taki rapor Baransu’nun yazısına göre, 20 CHP İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Vekiller Uludere’de Yurt Haberleri Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şırnak Uludere’de yaşanan olayı yerinde incelemek üzere, 6 milletvekilini görevlendirdi. Milletvekilleri, dün Uludere’ye gitti. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Ordu Milletvekili İdris Yıldız ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’den oluşan heyet dün Uludere’nin Gülyazı köyüne gitti. Heyet incelemelerinin ardından bir rapor hazırlayarak Genel Merkez ve TBMM grubuna sunacak. Milletvekilleri, olayın aydınlatılması için TBMM’ye bir önerge verecek. [email protected] ‘Bakanlar bana can borçlu’ BDP’li Kaplan, Uludere’de provokasyon iddialarını reddederek ‘Ben daha büyük olayların çıkmasını engelledim’ diye konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Uludere’de askeri operasyon nedeniyle 35 sivil yurttaşın öldürülmesi olayının ardından Uludere Kaymakamı’na dönük “linç girişimi”yle ilgili partisinin suçlanmasına tepki göstererek “Görünen o ki 35 kişinin canı, devlet nezdinde çok da kıymetli değil, büyütülecek bir olay değil, asıl facia orada kaymakamın saldırıya uğramış olmasıdır” dedi. BDP Genel Başkanı Demirtaş, Uludere olayının ardından, milletvekilleri ve parti yöneticilerini parti genel merkezinde olağanüstü topladı. Toplantı öncesinde açıklama yapan Demirtaş, kaymakama linç girişiminin Grup Başkanvekili Hasip Kaplan’ın “provokasyon”u sonucu olduğu yönündeki haberleri “iftira” olarak nitelendirerek “Kaymakam da biliyor ki kendisini korumaya çalışan Hasip Kaplan ve BDP’li yöneticilerdir” diye konuştu. Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kaplan ise provokasyon yaptığı iddialarını reddederek, tam tersine kendisinin daha büyük olayları engellediğini kaydetti. letvekilleri bana can borçlular. Ben onların hayatlarını kurtardım. Beni azmettirici, provokatör olarak gösterenlerin alnını karışlarım. Herkes haddini bilecek” ifadesini kullandı. Bir gazetecinin, “Bakanlar oraya gelselerdi saldırıya mı uğrayacaklardı?” şeklindeki sözleri üzerine Kaplan, şunları dile getirdi: “Çok öfkeli bir topluluk ve kontrol edilemez bir durum vardı. Hepsi silahlı.” Kaymakama yönelik saldırıdan üzüntü duyduğunu belirten Kaplan, Asla ‘bir kaymakamı dövün’ diye talimat vermem” dedi. Bu arada toplantıdan, Uludere’de “insanlık suçu” işlendiği savıyla konunun BM İnsan Hakları Konseyi’ne taşınması kararı çıktı. ‘Tüzük değişikliği zorbalık’ TBMM’nin çalışma biçimini değiştiren içtüzük değişikliği girişimini de MYK toplantısında görüştüklerini bildiren Güler, “Bu çoğunluğun zorbalığı olan girişimi kınıyoruz. Bunun kabul edilmemesi gerektiğini söylüyoruz” dedi. CHP’Lİ ÖZTÜRK ÖNERGE VERDİ SİNAN YERLİKAYA DİNLENDİ ‘Yeşil, Özel Harekât’taydı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya, faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında “tanık” olarak ifade verdi. Yerlikaya, “Yeşil, Özel Harekât’ta görev yapıyordu” dedi. Cumhuriyet Savcıları Hakan Yüksel ve Mehmet Özgür’e ifade veren Yerlikaya, daha sonra adliyeden ayrıldı. Yerlikaya, ifade işlemi sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, “1994’te Tuncelili bir aile, gözaltına alınan oğulları Ayhan Uzala’yı bulamıyordu. Benden yardım istediler. Uzala Hollanda vatandaşıydı. Dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe’yi aradım. Hollanda Büyükelçiliği’ne de dilekçe vererek vatandaşlarına sahip çıkmalarını istedim. Uzala, daha sonra serbest bırakıldı. İfadem sırasında benden bu olayı anlatmam istendi” dedi. “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da sorulduğunu belirten Yerlikaya, “Ovacık’ta avukatlık yaptığım sırada Yeşil, Özel Harekât’ta görev yapıyordu” dedi. Bu arada soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski özel harekât polisleri Ayhan Çarkın ve Ercan Ersoy’un tutukluluklarına yapılan itiraz reddedildi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği kararında şüphelilerin “kaçma ve delil karartma” ihtimalini gerekçe gösterdi. ‘Komisyon kurulmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Şırnak Uludere’de 35 yurttaşın yaşamını yitirdiği askeri operasyonla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinin gerekçesinde askeri operasyonlar sırasında “terörist sanılarak” çok sayıda yurttaşın öldürüldüğüne dikkat çekildi. Bu kapsamda 29 Haziran 2010’da Hatay’ın Hassa ilçesi yakınlarında dağa kekik toplamaya giden 3 köylünün “terörist sanılarak” öldürüldüğüne işaret edilen gerekçede, şu sorulara yer verildi: “ Genelkurmay Başkanlığı, istihbaratı hangi kaynaklardan almıştır? F16 bombardımanı ile ölenler PKK’li olmadığına göre istihbarat zaafının nedeni nedir? Heron’dan alınan görüntülerden sonra karar aşamasında yer istihbaratı da yapılmış mıdır? AmerikaIrak ve Türkiye arasındaki istihbarat paylaşımı mekanizması, sağlıklı işlemiyor mu? Bölgede yapılan kaçakçılıktan bölgedeki komutanların bilgisi var mıdır? Olayın, askere bildirilmesine rağmen hava bombardımanının devam ettiği iddiaları doğru mudur? Askerin kaçakçıları durduğu, köylerine dönmelerine izin vermediği doğru mudur?” erkes haddini bilecek’ Kaplan, “Hükümetin Başbakan Yardımcısı Atalay, bakanlar ve mil ‘H YAŞAMINI YİTİRENLERİN AİLELERİNE TAZMİNATLAR BİRKAÇ GÜN İÇİNDE ÖDENECEK Arınç: Uludere’de kasıt yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Irak sınırında 35 sivilin yaşamını yitirmesine ilişkin “Olayda bir kasıt kesinlikle söz konusu değildir. Ancak kasıt olmasa bile bir ihmalin ve zafiyetin söz konusu olup olamayacağı konusunda incelemeler devam etmektedir” dedi. Ölenlerin yakınlarına birkaç gün içinde tazminat ödeneceğini söyleyen Arınç, olayın yaşanmasına neden olan yanlış istihbaratı kimin verdiğini ise açıklamadı. Yeni yılın ilk Bakanlar Kurulu toplantısı 6 buçuk saat sürdü. Toplantı sonrası açıklama yapan Arınç, Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile yaptığı görüşme hakkında kurula bilgi verdiğini aktardı. Arınç, insansız hava araçlarının çektiği 4 saatlik görüntünün bazı bölümlerini bu görüşmede Özel’in Erdoğan’a izlettirdiğini kaydetti. Arınç, şöyle konuştu: “Burada da tespitler şöyledir. Öncelikle işaret fişetleri atılmıştır. Yani olay yeri aydınlatılmıştır. Daha sonra top atışı yapılmıştır. İşaret fişekleri ve top atışlarına rağmen grup hareketine devam etmiştir. Bunun üzerine bir uçak marifetiyle bombalama yapılmıştır. Bombalama neticisinde yurttaşlarımızın yaşamını yitirdiği olay meydana gelmiştir.” Arınç, özür konusunda ise “Bir ihmal hata söz konusu olursa helalleşme olur” dedi. Arınç, bunun kürsüye çıkalarak yapılmayacağı mesajı da verdi. Arınç, olayın yaşanmasına neden olan istihbaratı kimin verdiği sorusuna ise açıklık getirmezken istihbarat ın tek elden kullanılmadığını söyledi. i İntibak kabul edild ibak Arınç, kamuoyunda İnt ın lağ tas n Yasası olarak biline ika nd Se ri lile rev Gö ve Kamu n nu Ka e şm ları ve Toplu Sözle rulda Tasarısı taslağının ku ına kabul edilerek imza alt di. dir bil nı ığı nd alı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle