23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Ricciardone ‘Aydınların ve gazetecilerin hapsedilmesini anlamıyorum’ demişti Bir yıl geçti hâlâ UTKU ÇAKIRÖZER On Basamak Daha Aşağı Tutuklu gazetecilerin sayılarının giderek artmış olması, elbette dışımızdaki dünyanın da gözünden kaçmıyor. Birkaç gün önce içerdeki meslektaşlarımızın sayıları 90’ı aşmıştı. Diyarbakır’daki toplu kazıdan çıkan kafatasları, insanlık karnemiz için ne kadar yüz karası bir durum ise ülkenin dört bir yanında gazetecilik yaparken tutuklanmış arkadaşlarımızın sayıları da aynı ölçüde ayıptır. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, 20112012 yılları için düzenlediği raporda 179 ülkede medya özgürlüğünün değerlendirmesini yapmış. Avrupa Birliği’nin kapısında bekleyen ülkemizin basın özgürlüğü için Batı dünyasının değerlendirmesi, geçen yıla göre 10 basamak daha aşağıya düştüğümüzü gösteriyormuş! Rapor, Türkiye’nin kendini bölgesel bir model olarak resmettiği bir dönemde geriye doğru bir adım attığı suçlamasını içeren ağır bir itham ile başlıyor. “Söz verilen reformları gerçekleştirmek yerine yargı sistemi, askeri yönetim zamanından beri görülmemiş bir şekilde gazetecileri tutuklama dalgası başlattı.’’ Tümcesi bile AKP iktidarının sivilleşme iddialarını tek kalemde çürütecek ağırlıkta değil midir? Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ndeki meslektaşlarımız çoğumuzun korkudan söylemekten çekindiği bir yaramıza da parmak basarak “yargının gazetecileri taciz etmesinde dramatik bir artış yaşandığını, onlarca gazetecinin yargılanmadan hapse atıldığını” söylüyor. Bu raporun medyamızda yer aldığı gün biz tüm toplum sözcülerimizle, Fransa Parlamentosu’nda 1915 olayları ile ilgili çıkarılmış yasanın kabulü ile ifade özgürlüğünün sınırlandırılmış olmasını eleştiriyorduk. Eloğlu, bu eleştirilerimiz karşısında STGÖ’nün Türkiye’nin ifade özgürlüğü alanında on basamak birden geriye giderek 148’inci sırada yer aldığını söylese, aynı raporda kendi ülkelerinin 38’inci olarak gösterildiğinin altını da kalın bir kırmızı kalem ile gözümüze sokmaya kalkışsa ne yanıt verebileceğiz? Sayın Başbakan, iktidarının ifade özgürlüğüne yönelik uygulamalarının Batı ülkelerindeki tepkilerini yumuşatma amacıyla olmalı, tutuklu gazeteciler için göreceli bir aftan söz ediyor. Zaman gazetesinin kuruluş yıldönümü dolayısıyla verilen resepsiyonda yaptığı açıklamada, “Üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezası gerektiren soruşturma ve mahkumiyet kararlarını aynı suç tekrar işlenmediği sürece geçersiz hale getiriyoruz. Çok sayıda gazeteci arkadaşımızın mahkemeleri ertelenmiş oluyor” diyor. Bu sözlerin koşullu bir tecil olduğunu bilmeyen var mıdır? Sayın Başbakan’a “Malınız kadar zekâtınız da artsın” mı diyeceğiz? Medyaya “Kalemlerinize hâkim olun. Aynı yazıları yazmayın. Yoksa karışmam ha” diyen zihniyet, demek ki bir Demokles kılıcı gibi başımızda asılı kalacak. anlamıyorum ANKARA ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone, Uludere olayıyla ilgili olarak PKK’ye karşı Türkiye’ye istihbarat verildiğini, ancak hedeflemeye karışmadıklarını söyledi. Uludere’nin “korkunç trajik hata” olduğunu kaydeden Ricciardone, Türkiye’nin elindeki 4 saatlik görüntünün Amerikan predatorlarına ait olup olmadığı konusunda “Predatorlar aracılığıyla teknik istihbarat sağladığımız bir sır değil. Ama neden, nasıl, nereye, ne zaman gibi bilgileri veremem. Askerlerinizin iyiliği için bu tip askeri sırların korunması gerekir” dedi. Göreve ilk geldiği zaman basın özgürlüğü konusundaki sözleriyle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “acemi” dediği Ricciardone, “Hâlâ aydınların ve gazetecilerin hapiste olmasını anlamıyorum” diye konuştu. Gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Ricciardone şu mesajları verdi: Gazeteci ve aydınların hapsedilmesini hâlâ anlamıyorum: (Basın özgürlüğüyle ilgili sözleriniz hükümetten tepki görmüştü, bir yıl sonra durumu nasıl değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine.) İfade özgürlüğü konusu hâlâ ilerleme bekleyen bir konu. Yanlış anlaşılma riskini göze alarak geçen sene ‘anlamadım, anlayamadım’ dedim. Şimdi bu sözleri tekrarlamak zorundayım. Türkiye birinci sınıf demokrasi emeli olan, kendine AB standartlarını şablon alan bir ülke. Ama itiraf etmeliyim ki demokrasisi bu kadar ileri gitmiş ve insanları tarafından bu kadar benimsenmiş, özgürlüklere değer veren bu ülkede gazeteciler ve aydınlar nasıl olur da parmaklıklar arkasında tutulur. Ben anlamıyorum. Sınıfta ve basında aydınlar özgür olmalı: Teröre destek suçlamalarından hapiste olduklarını biliyorum. Ama kendi hükümet yetkililerinizin, tutuklamanın gereksiz olduğu durumlarda dahi insanların uzun süre tutuklu kalıyor olmasından ne kadar memnuniyetsiz olduklarını duydum. Bu kişiler şiddete başvurmuş, bombalar atmış olsa şaşırmazdım. Ama insanlar söyledikleri sözler iyi ya da popüler olmadığı, eleştiri ya da öfke içerdiği için hapiste tutulmamalıdır. Sınıfta da olsa, basında da olsa aydınlar fikirleri test etmek, çoğunluğun görüşünü eleştirmek konusunda özgür olmalıdır. ‘Tablo karanlık’ demiyorum. Demokrasinin gelişmesi bağlamında bence bardağın yarıdan fazlası dolu. Ama siz gazeteciler daha fazla ifade özgürlüğü istiyorsunuz ve biz bu arzunuzu destekliyoruz. . Zamanında adalet: (Balyoz ve Ergenekon davalarına ilişkin değerlendirmesi sorulunca.) Sadece bunlarda değil tüm davalarda şeffaflık görmek isteriz. Türkiye’de adaletin zamanında gelmesini görmek isteriz. ‘ Türk ve Ermeni tarihçiler biraraya gelmeli Uludere korkunç, trajik bir hata ? Uludere olayı (Anamuhalefet liderinin Uludere olayında ABD ve İsrail’e dikkat çekmesi, ABD’nin bu olaydaki rolünün ne olduğunun, sorulması üzerine) Uludere’deki olayda ABD hiçbir şekilde Türkiye’nin hedef tespit etme kararlarının bir parçası olmamıştır. Evet PKK’ye karşı istihbarat desteği veriyoruz. Ancak hedef belirlenmesi tamamen Türk tarafına ait bir karar. Türkiye’nin o konuda kendi kapasitesi var. ? Korkunç trajik hata (İstihbarat paylaşımında zaafiyet var mı, sorusu üzerine) Yaşanan trajik olay için bir kez daha başsağlığı dilerim. Çok insan öldü. Olmamalıydı. Bu olayda da başta Türk yetkililerince yapılan açıklamalardan anladığım kadarıyla korkunç bir trajik hata sözkonusu. ? Afganistan’da özür diledim İstihbarat toplanmasında zafiyet konusunda özellikle çatışma ortamlarında kimsenin mükemmel bilgisi olamayabilir. ABD her zaman kendi askerlerine ve istihbarat kaynaklarına en iyi teknik istihbarat desteğini sağlamak için uğraşır. Ama bazen biz de eksik bilgiyle kalıyoruz. Afganistan’da görev yaparken böyle bir durum nedeniyle özür dilemek zorunda kaldım. Bu normal. ? Askeri sırların korunması gerekir (Türkiye’nin elindeki 4 saatlik insansız hava aracı görüntülerinin Amerikan Predatorlarına ait olup olmadığı, sorusu üzerine) Operasyonel istihbarat konusunda hçbir zaman yorum yapmayız. Lütfen söylediklerimi bu spesifik olayla ilgili almayın. Predatorlar aracılığıyla teknik istihbarat sağladığımız bir sır değil. Kalktıklarını görebilirsiniz ama neden, nasıl, nereye, ne zaman gibi bilgileri veremem. Bunlar askeri sırlardır. Ve askerlerinizin iyiliği için bu sırların korunması gerekir. Bir de PKK’nin bu mekanizmaları nasıl bertaraf edeceğini öğrenmemesi için korunmalıdır. ? Kara operasyonları sınırlı olmalı (PKK’ye karşı karadaki işbirliğinin sorulması üzerine) Sorduğunuz sınır ötesi kara operasyonlarıysa onlarla hiçbir bağlantımız ya da katılımımız yok. Geçmişten beri bizim politikamız, Türkiye’nin bu tür operasyonları süre ve kapsam açısından sınırlı tutması ve sivil ölümlerinden kaçınılmasını söylemek yönünde oldu. Bir süredir de büyük bir sınır ötesi operasyon yapıldığından bilgim yok. Irak’ın toprak egemenliğine saygı gösterilmesi önemlidir. Irak hükümeti ve bölgesel yönetimin; Irak topraklarının teröristlerce kullanılmasının önlenmesinde Türkiye ile birlikte işbirliği yapacağını umuyoruz. Obama ile ilişkiler yenileniyor Başkan Obama döneminde TürkiyeABD ilişkileri yenilenme sürecine girdi. Bu yönde çok yol aldık. Gelecek yıl Türkiye’nin NATO üyeliğinin 60. yıldönümü. Şimdi eskisine göre daha da tehlikeli olan dünyamızda, Türkiye ile ortak ulusal güvenlik bağımlılığımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Ama halklarımız arasındaki dostluğu da ilerlettik. Ekonomik işbirliğimizin stratejik olan savunma ve diplomasi alanındaki ilişkilerle aynı seviyeye yükseltilmesi gerekiyor. Bu yönde geçen yıl çok başarılı olduk. İki ülke arasındaki ticareti yüzde 35 arttırdık. Maliki’ye mezhep çağrısı Askerlerimiz ayrıldı diye Irak hakına ve hükümetine taahhütlerimiz sona ermiyor. Biçimi değişiyor. Ulusal savunmalarını, demokrasilerini ve ekonomilerini geliştirirlerken onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bölgesel güvenlik, terör faaliyetlerinin önlenmesi, Irak topraklarının Türkiye’ye karşı kullanılmasının önlenmesi gibi konular Irak ile diyaloğumuzun parçası. Irak konusunda Türkiye ile aynı hedefleri paylaşıyoruz. Irak tek, bütün ve mezhep farklılıklarını aşmış bir ülke olarak kalmalı. sahası’nın operasyonlarda Türk savaş uçaklarınca kullanılması konusu sorulduğunda) Irak egemen bir ülke ve kendi hava sahasının kontrolü kendisine attir. Bu konudaki düzenlemelerin ayrıntıları hakkında konuşmak istemem, ama ABD Irak’ın kendi toprakları ve hava sahası üzerindeki egemenliğine saygılıdır. Türk ve Irak hükümetleri de birbiriyle temas halindedir. Fransa ve Türkiye, ABD’nin eski ve değerli müttefikleri. Biz dostlarımızın aralarında iyi ilişkiler olmasını dileriz. Ermeni konusunda bizim görüşümüz, Ermeni ve Türklerin 1915 olaylarının gerçeklerini tam, samimi ve adil şekilde kabullenmesidir. Bizim görüşümüz bunun dürüst, açık ve yapıcı bir diyalog süreci içinde gerçekleşmesidir. Her iki tarafın tarihçilerini bir araya getirmek lazım. Türkiye’de basın sayesinde çok daha fazla tartışılabiliyor bu konu. Artık kapalı bir kutu değil. Türkler geçmişlerine ve bunun acılı bir bölümüne bakma ve ne anlama geldiğine karar verme konusunda çok daha fazla güven sahibi. Türklerle Ermeniler arasında tarihin bu korkunç bölümüyle uğraşma yönünde daha fazla ilişki var ve biz bunu destekliyoruz. Hayaletlerle yüzleşme zamanı 24 Nisan’da ABD’de bir girişim olur mu sorusu üzerine) Biz Amerikalılar geçmişe bakma konusunda iyi değiliz. Daha çok gelecek ile ilgileniyoruz. Türkiye giderek daha fazla geleceğe bakan bir ülke. 2023’te dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri olmak istiyor. Biz de bunu destekliyoruz. O hedefe ulaşmak için geçmişin hayaletleriyle yüzleşmenin sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Tarihçiler bu konuyla dürüst ve açık biçimde ilgilenmeli ki o dönem ne olduğunun tam ve samimi kabulü yapılabilsin. Irak hava sahasının kontrolü (Irak hava TGB’liler konsolosluğa girdi ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Gençlik Birliği üyeleri, Fransa Konsolonsluğu içine girerek geçtiğimiz günlerde kabul edilen sözde Ermeni soykırımını inkâr edenlere ceza öngören yasayı protesto etti. TGB’liler Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Herve François Margo ile görüştükten sonra dağıldı. Ümraniye’de de İşçi Partililer Fransa’yı protesto etti. Savunma Bakanı: Predatorların istihbaratı için para ödenmiyor ABD’den ‘bedava’ hizmet AYŞE SAYIN ANKARA MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın İHA’larla ilgili ABD ile yapılan anlaşmanın koşulları, ücret ödenip ödenmediği, İHA’ların merkezinin İncirlik mi, ABD mi olduğu yönündeki soru önergesine Milli Savunma Bakanı Seyfettin Yılmaz yanıt verdi. ABD’nin 2007’den bu yana Türkiye’ye PKK ile mücadele adı altında istihbarat desteği sağladığını anlatan Yılmaz, “ABD’ye ait insansız İHA’lar bu bağlamda PKK ile mücadeleye yönelik olarak Kuzey Irak üzerinden bizim talep ve önceliklerimiz doğrultusunda istihbarat toplamaktadır” bilgisine yer verdi. dışında “başka amaçlar ve başka bir ülkeye karşı bilgi toplamak amacıyla da kullanılıp kullanılmadığına” ilişkin sorusuna da Yılmaz şu yanıtı verdi: “Kuzey Irak’ta hangi bölgelerde istihbarat toplanacağı, Türk makamlarının talebiyle belirlenmektedir. İHA’ların Kuzey Irak’a intikal ederken Türkiye hava sahasında izleyecekleri rota, olanağanüstü durumlarda takip edecekleri güzergâh dahil olmak üzere, önceden tespit edilmiştir. Hava araçlarının toplayacağı görüntüler, gerçek zamanlı olarak Türk askeri makamlarının da hazır bulunduğu merkezde izlenmektedir. İHA’ların amaçları dışında kullanılmaları veya bilgimiz dışında herhangi bir görüntü toplamaları fiilen mümkün değildir.” nara, Cumhuriyet öncesi geçmişe dönük Türk halkında büyük bir ilgi görüyoruz. Bu eğlence sektöründen de belli. Muhteşem Süleyman’ı izlerken aynı zamanda iyiyi, kötüyü ve çirkini izliyorsunuz. ‘Muhteşem Süleyman’ dizisi Tarihçilerin tartışması bir ke Ege 2 saatte 7 kez sallandı ? İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre saat 06.24’te 5.2, saat 06.38’de 4.3, saat 06.59’da 3.8, saat 07.02’de 3.6, saat 07.57’de 4.2, saat 08.18’de 4.2 ve saat 08.27’de 4.2 büyüklüklerinde deprem kaydedildi. Depremlerin merkez üssü Girit Adası’nın kuzeyi olarak belirlendi. Kasımdan beri İncirlik kullanılıyor ABD’nin Irak’taki askeri varlığını geri çekmesine bağlı olarak 23 Kasım 2011 itibarıyla söz konusu desteğin İncirlik’ten sağlandığını kaydeden Yılmaz, bu amaçla ABD ile Türkiye arasında kasım ayının başında bir “mutabakat muhtırası” imzalandığını anımsattı. Seyfettin Yılmaz’ın, bu araçların terörle mücadele Acılar artık kabul edilmeli Her ülkenin geçmişinde gerçek acı dönemleri vardır. Türkiye’nin acı dönemi imparatorluktan geçiş ve savaşlar dönemiydi. Geçmişte yaşamayı sürdürüp, öfkeyi korumak yerine tarihte yaşananlardan öğrenmeliyiz. Geçmişteki acılar ve çekilenleri kabul ederek dersler çıkararak daha iyi bir geleceğe hareket etmeliyiz. (Türkiye’nin özür dilemesinden mi bahsediyorsunuz, sorusu üzerine) Türkiye devleti ve Türk halkı ile Ermenistan devleti ve Ermeni halkı nasıl konuşacaklarına, ilişkilerini normalleşmeye ve dostluğa nasıl götüreceklerine kendileri karar vermeli. ‘Özür’ gibi sözler çok güçlü sözler. Dikkatle ve her ülkenin karar vereceği zamanlama ile kullanılmalı. Esenboğa yolunda zincirleme kaza ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Pursaklar ilçesinde, Esenboğa Havalimanı güzergâhında ticari taksi ile 2 farklı araç çarpıştı. Bu araçlara çarpmamak için fren yapan ancak yolun kaygan olması nedeniyle duramayan 15 araç daha zincirleme trafik kazası yaptı. Karşı şeritte de 5 araç çarpıştı, 6 kişi yaralandı. Avrupa Kalp Birliği İstanbul’da ? İstanbul Haber Servisi Türk Kalp Vakfı (TKV) ev sahipliğinde, önümüzdeki yıl İstanbul’da “Avrupa Kalp Birliği (EHN) Genel Kurulu” yapılacak. TKV Mütevelli Heyet ve Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akşit, Türkiye’de ilk defa 25 ülkeden 32 üye kuruluşun kalp sağlığı hakkında konuşmak üzere gelecek yıl bir araya geleceğini belirterek hedeflerinin insanların; kalp ve damar hastalıkları konusunda bilgilendirilmelerini sağlamak olduğunu söyledi. ve kalkış izinlerinin Türk makamlarının onayına tabi olduğunu ve seyirlerinin radarlar tarafından izlendiğini kaydeden Yılmaz, araçların bütün masraflarının ABD’ye ait olduğunu belirtti. MHP’li Lütfü Türkkan’ın aynı konuda soru yönelttiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise ABD’ye ait 4 Predator tipi İHA’nın yanı sıra ayrıca bu ülkeden yeni İHA satın alınmasının gündemlerinde olduğunu bildirdi. C MY B C MY B ‘Dört tane daha alacağız’ İHA’ların İncirlik’ten iniş Süper Loto devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “1, 8, 10, 31, 38 ve 48” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmayınca 3 milyon 416 bin 200 lira 71 kuruş haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 546 lira 65’er kuruş, 4 bilenler 98 lira 15’er kuruş, 3 bilenler 7 lira 85’er kuruş kazandı. ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle