Katalog

27 OCAK 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DDK’nin Dink cinayeti raporunda, belgede değişiklikler önemli yer tutuyor 5 söylemedi. Eğer bu bilgi bende olsaydı, hemen İstanbul valisine haber verirdim. O gün görev yapanlar bana bilgi vermeyip görev suçu işlediler. Hiçbir şey bilmeyen bir vali durumunda olmak ağrıma gidiyor...” Vali Yavuzdemir, her hafta güvenlik toplantısı yapıldığını belirtip devam ediyor: “Toplantı benim başkanlığımda yapılıyordu... Emniyet Müdürü Reşat Altay, İl Jandarma Komutanı Ali Öz, tugay komutanı ve istihbarat temsilcilerinin katılımıyla yapılıyordu toplantı. Sonradan gazetelerden öğrendim istihbarat birimlerinin Hrant Dink gibi önemli bir gazeteciye suikast yapılacağından haberdar olduklarını. Eğer bilgi verilseydi bugün Hrant Dink yaşıyor olacaktı.” ??? Yağmurlu bir günün içinde dünü ve bugünü düşünürken, Ankara Sıkıyönetim Savcısı Nurettin Soyer’in Uğur Mumcu’ya anlattıkları aklıma geldi... Ankara’da bir operasyon yapılıyor. Operasyonda uzun namlulu silahlar, 56 tabanca, 500 mermi ele geçiriliyor. Soyer, Ankara Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Recep Ergun’a gidip şöyle diyor: “Komutanım size güzel bir haberim var... Çok sayıda mermi, uzun namlulu silah bulduk. Bunlar pek çok katliam ve faili meçhul cinayetleri aydınlatır.” Recep Ergun hiç umursamaz... Nurettin Soyer’e şöyle seslenir: “Bırakın efendim bırakın onu... Solcular Kızılay’da pankart asmış. Siz gidip pankart asanların failini bulun, daha önemli. Benim için bulunan silahlar önemli değil... Pankart asan solcular önemli.” ??? Recep Ergun, Nurettin Soyer ve Uğur Mumcu yaşamıyor bugün... Türkiye’nin dününü ve bugününü göstermesi bakımından Soyer’le Ergun Paşa arasındaki konuşma çok önemli... Kafalar değişmemiş... Bugün de silahla adam öldürenler ayyıldızlı bayrağımızı kullanıp güvenlik güçleriyle birlikte resim çektiriyorlar güle oynaya... Pankart asan, cebinde yumurta taşıyan 1819 yaşındaki gençler ise terör örgütü kurup eylem yapmak suçundan tutuklanıp yargılanıyor... ‘Bazı belgeler kayıp’ FIRAT KOZOK Umutsuz Bir Yolda... Sütbeyaz bir kırağı üzerinde yürüyorum sanki... Duygularım, beni yıllar öncesine götürüyor. Acılar ırmağındayım belki, belki de bir düş görüyorum... Eli kanlı PKK’nin işlediği cinayetler, yaptığı katliamlar... 90’lı yıllarda devlet desteğiyle kurulan Hizbullah ve faili meçhul cinayetler... Devlet içinde örgütlü silahlı çeteler... Bunlara göz yuman siyasal iktidarlar... Bunun yanı sıra her Kürt kökenli yurttaşımızı potansiyel terörist olarak gören bir zihniyet. Gözlerimi yumuyorum.... Belinde silah değil, cebinde üç yumurta bulunan 19 yaşındaki üniversiteli gence istenen ceza, yumurta başına 44 ay çarpı üç. 132 ay hapis... 132’yi bölün 12’ye, kaç yıl ettiğini siz bulun... Sonra düşünün uzun uzun... Devletin istihbarat birimlerinin, sivilasker bürokratların bildiği, ama önlem almadığı Hrant Dink cinayetini aklınıza getirin. ??? Ogün Samast adında 17 yaşında bir genç, tek başına belinde silahla İstanbul’a geliyor, başında beyaz beresiyle Hrant’ı, güpegündüz İstanbul’un en kalabalık semtinde, Osmanbey’de öldürüyor. Dink ailesinin avukatları, TİB ve MOBESE kayıtlarının önemli bölümlerinin silindiğini öne sürüyor... Zaten dönemin İstanbul Emniyet Müdürü, 17 yaşındaki Ogün Samast’ın işlediği cinayeti “üç beş duyarlı milliyetçi gencin işi” deyip görüşünü açıklıyor. Demek ki bu ülkede cebinde üç yumurta değil, belinde silah taşıyacaksın örgütlü suç kapsamına girmemek için... ??? Bakın o dönemin askersivil bürokratlarına... Hepsi terfi ettiler... Cinayetin işlendiği tarihte Trabzon Valisi olan Hüseyin Yavuzdemir’in birkaç gün önce yaptığı açıklama güme gitti, kimse umursamadı. Rahip Santoro cinayetinin ardından merkeze alınan Yavuzdemir bakın ne diyordu: “Olayı Trabzon’da bir alışveriş merkezinde televizyondan öğrendim. Yanımda o dönemin Emniyet Müdürü Reşat Altay vardı. O bildiği halde bana bir şey ANKARA Hrant Dink cinayetiyle ilgili çalışmalarını tamamlama noktasına gelen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), önemli verilere ulaştı. Köşk, özellikle konuyla ilgili bazı belgelerin ortadan kaybolduğunu, bazıları üzerinde de değişiklikler yapıldığını saptadı. Raporla birlikte bazı kamu görevlileri hakkında soruşturma talep edilmesi bekleniyor. DDK, Dink cinayetiyle ilgili çalışmasını tamamlama aşamasına geldi. Yaklaşık 1 yıl boyunca İstanbulTrabzonRize hattında yoğun bir çalışma yürüten Köşk, yaklaşık 50 bin sayfalık bilgi ve doküman topladı. Kurulda iki üyenin koordinasyonunda Adalet Bakanlı ? Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun tamamlama aşamasına geldiği Dink cinayeti raporunda, cinayetin aydınlatılmasında önem taşıyan evrakta tahrifat yapıldığı belirtiliyor. ğı ve İçişleri Bakanlığı’ndan görevlendirilen müfettişlerin de katılımıyla yapılan çalışmalarda tüm bu dokümanlar elenerek bir rapor oluşturuldu. Araştırmalarda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2007’de, Dink cinayetine ilişkin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün bazı görevlileri hakkında açtığı soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığı” yönündeki kararı başta olmak üzere, süreçte verilen kararlar masaya yatırıldı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, raporda cinayetin ardından bazı evrakın ortadan kaybolduğu, bazılarının ise orijinal olmadıkları saptandı. Cinayetin aydınlatılmasında önem taşıyan belgelerden bazılarının tarihlerinin değiştirildikleri de DDK’nin saptamaları arasında. O cep mesajı da incelendi Süreçle ilgili tartışma yaratan iki konu da Köşk’ün gündemine girdi. Bunlardan birincisi, Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin cinayetten önce Temmuz 2006’da Hayal’in Hrant Dink’i öldüreceği konusunda jandarma istih baratına verdiği ileri sürülen istihbarat. Bu konuda eleştirilerin hedefi haline gelen jandarma, istihbaratın cinayetten önce değil, sonra geldiğini savunmuştu. Kamuoyunda tartışma yaratan diğer bir konu da savcı Hikmet Usta’nın da gündeme getirdiği Erhan Tuncel’e Tuncay Uzundal’dan geldiği belirtilen cep mesajıydı. İçeriği normalde “Yasin Hayal geldi, 7.65 mermi soruyor” şeklinde olan mesajın Trabzon Emniyeti’nde “Yasin abi geldi, erken gel” şeklinde değiştirildiği ileri sürülmüştü. Köşk’ün diğer idari işlemlerin yanı sıra bu konularda da saptamalara raporunda yer vereceği belirtiliyor. Köşk ayrıca TİB’nin, cinayet bölgesinde telefon kayıtları ile kamera kayıtları konusunda da eleştirilerini raporda sıralayacak. KAMPANYA BAŞLATILDI ‘Nefret Suçları Yasası İstiyorum’ İstanbul Haber Servisi Toplam 49 sivil toplum kuruluşundan oluşan Nefret Suçları Yasa Platformu, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “nefret suçları”nı kapsayan bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi için kampanya başlattı. Önümüzdeki 2 yıl içinde gerekli yasal düzenlemenin hayata geçirilmesini, bu konuda kamuoyunda nefret suçlarına ilişkin bir yasal düzenlemenin gerekliliğine yönelik farkındalık yaratmayı amaçlayan platform, söz konusu yasa tasarısını şubat ayında tamamlayıp haziran ayında da TBMM’ye gönderecek. Taksim Hill Otel’de dün düzenlenen basın toplantısında konuşan platform üyesi Levent Şensener, kampanya çalışmalarının 2 ay önce başladığını belirtti. Türk Ceza Kanunu’nda “nefret suçları” tanımının yer almadığını vurgulayan Şensener, “AGİT üyesi 56 ülkeden 34’ünde bu tanım var, Türkiye’de ise yok. Bu durum da faillerin ya ceza almamasına ya da yeterince ceza almamasına neden oluyor” diye konuştu. Platform olarak, “Nefret Suçları Yasası İstiyorum” adlı bir imza kampanyası da başlattıklarını anlatan Şensener, toplanan imzaları TBMM’ye ve ilgili kurumlara göndereceklerini söyledi. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ise Türkiye’nin nefret suçları bakımından zengin bir ülke olduğunu, Hrant Dink cinayeti gibi çok sayıda olayın söz konusu suç kapsamında meydana geldiğini vurguladı. İnceoğlu “Türkiye’nin acilen nefret suçları ile ilgili yasal bir düzenlemeye ihtiyacı var” dedi. AKP’nin Dink ‘samimiyetsizliği’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin Hrant Dink cinayetinde TİB’in sorumluluklarıyla ilgili araştırma önergesinin önceki günkü TBMM Genel Kurulu’nda öncelikle görüşülmesi istemi AKP oylarıyla reddedilirken CHP ve MHP, Dink cinayeti döneminde İstanbul valisi olan AKP Mardin Milletvekili Muammer Güler’i hedef aldı. Mahkeme kararının ardından ilk kez konuşan Güler ise “Ben derin devletten filan anlamam ama benim bildiğim bir derin olgu var, o da hizmetinde kırk yıl bulunduğum derin millettir. Hesap vermeye hazırım” dedi. Sert tartışmalar yaşandığı görüşmelerde. CHP’li Veli Ağbaba “Mahkeme, “Örgüt yok” dedi. Hrant Dink bu kararla bir kez daha vuruldu. Bu karar yüz yıkama kararıdır... Cinayetten sorumlu valiyi milletvekili, emniyet müdürünü vali yapan ve cinayette rolü olanları birer birer terfi ettiren zihniyetten başka bir karar da beklenemezdi” dedi. ? BDP’li Sebahat Tuncel de “Eğer gerçekten samimiyse AKP iktidarının kendisinin bu olayların araştırılması konusunda bir araştırma önergesi getirmesini, biz de BDP olarak bu araştırma önergesini destekleyeceğimizi ifade ediyoruz” dedi. Ankara ve İstanbul’da PKK’nin finans kaynakları masaya yatırıldı Çifte terör toplantısı ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Terörle mücadelede alınacak ek önlemler Ankara ve İstanbul’da düzenlenen kritik zirvelerde masaya yatırıldı. Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay başkanlığında toplandı. Atalay’ın başkanlığını yaptığı toplantıya Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Serdar Kılıç, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili Hasan Canpolat, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Serdar Dülger katıldı. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, son gelişmeler ışığında alınacak ek tedbirler masaya yatırıldı. 78’LİLER MAHKEMEYE DİLEKÇE VERDİ: 15 ilin emniyet müdürleri İstanbul’da Bir diğer kritik toplantı da İstanbul’da başladı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde gerçekleştirilen ve 2 gün sürecek toplantıya İstanbul, İzmir, Hakkâri, Mersin, Şırnak, Tunceli’nin de aralarında bulunduğu 15 ilin terörle mücadele şube müdürleri ve Kaçakçılık Daire Başkanlığı’ndan polisler katıldı. Tozkoparan Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıda, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve MASAK’tan da yetkililer hazır bulundu. Terör, kaçakçılık ve mali suçlar konusunda uzman katılımcılar, örgüte kazanç getiren taktikleri mercek altına alarak çözüm yollarını tartıştı. PKK’nin para kaynakları masaya yatırılarak bundan sonrası için izlenecek yol haritası belirlenmeye çalışıldı. ‘İhtiyaç var’ Kenan Evren intihar edebilir tutuklansın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 78’liler Dayanışma ve Araştırma Dernekleri Federasyonu, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın tutuklanması istemiyle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Dilekçede, tutuklamanın “Kenan Evren’in intihar etme olasılığını da engelleyeceği” ifade edildi. Federasyon üyeleri Yılmaz Cerek ve Turan Bayrak ile federasyonun avukatı İlyas Danyeli, dün adliyeye gelerek dilekçeyi verdi. Daha önce, “hakkında dava açılırsa intihar edeceğini beyan eden” Evren’in intihar teşebbüsünün önlenmesi için yakınlarının, evdeki silah ve benzeri araç ve gereçleri sakladığına ilişkin bir gazetede haber çıktığı belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi: “Bu türden insanlık suçu işleyen sanıkların işlemiş oldukları suçların ağırlığı altında ezilerek yargılanmaktan, işkencede, sokakta, cezaevlerinde ve idam sehpalarında öldürdükleri on binlerce insanın yakınlarıyla karşılaşmaktan ya da suçlarıyla yüzleşmektense intiharı tercih ettiklerinin tarihte pek çok örneği vardır. Örneğin Alman faşisti Hitler, yargılanmaktansa intiharı tercih etmiştir.” KCK OPERASYONU 1’i çocuk 20 tutuklama ŞIRNAK/ VAN (Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesinde geçen günlede KCK’ye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 24 kişiden 23’ü sorgulamalarının ardından nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. 23 kişiden 19’u tutuklanırken 3 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mardin Çocuk Mahkemesi’ne sevk edilen 15 yaşındaki zanlının da tutuklandığı belirtildi. Van’da 11’i tutuklu 21 sanığın yargılandığı davada iki kişi serbest bırakıldı. Ankara’daki toplantıya Beşir Atalay başkanlık yaptı. (CEM ÖKSÜZ / AA) Suriçi’ndeki kazılar dün de kötü hava koşulları nedeniyle yapılamadı Avni Erakalın yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) kurucuları arasında yer alan ve partinin kurucu genel başkanlığını üstlenen Avni Erakalın, 88 yaşında Büyükçekmece’de yaşamını yitirdi. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olan Erakalın, akciğer kanseri hastasıydı. Avni Erakalın’ın cenazesi için bugün saat 12:30’da Şişli Camisi’nde tören düzenlenecek. Cenaze, törenin ardından Feriköy Mezarlığı’na götürülecek ve burada toprağa verilecek. Rıdvan Özden’in mezarı açılacak İstanbul Haber Servisi Faili meçhul cinayetlerle ilgili Diyarbakır’da yürütülen soruşturma kapsamında otopsi yapılmasına karar verilen eski Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden’in mezarı 2 Şubat Perşembe günü açılacak. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararının ardından, mezarlıklar müdürlüğü ekipleri, Özden’in Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarında inceleme yaptı. Mezarın boyutlarını ölçüp, notlar alan ekipler, daha sonra şehitlikten ayrıldı. AKP ve BDP’nin kazı tartışması DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın tarihi Suriçi semtinde JİTEM’in merkezi olarak kullanılan 23 kafatası ve kemiklerin bulunulduğu alandaki kazılar dün de kötü hava koşulları nedeniyle yapılamadı. Kazılara önceki gün kötü hava koşulları nedeniyle ara verilmişti. Habertürk televizyonuna konuşan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, bulunan kemiklerin 90’lı yıllara değil çok daha eski dönemlere ait olduğunu ileri sürdü. Ensarioğlu, “Cesetlerin üzerinde elbise yok. Eğer 90’lı yıllara ait olsa, genelde elbiseleriyle gömüyorlardı. Çünkü o dönemde öyle atıyorlardı. İstiklal Mahkemeleri’nde binlerce insan sorgulanmadan, yargılanmadan idam edilmiş ve öldürülmüş” diye konuştu. AKP’li milletvekili Oya Eronat da, “Kemikleri gördüm; üst üst yığılmış, toprak kayması olabilir” dedi. Eronat’a tepki gösteren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bu suçlar da örtülemeyecektir, hiç olmamış gibi davranmak nafiledir. ‘Bir aklıevvel de heyelan olabilir’ demiş. Evet muhtemelen MÖ 1200’lü yıllarda meydana gelen heyelanda ölen BDP’lilerdir.” C MY B C MY B