23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 Sınırları aşan çizgi roman... ? Kültür Servisi 39. Angoulême Uluslararası Çizgi Roman Festivali’ne Türkiye ve Ermenistan konuk ülke olarak katılacak. 2629 Ocak tarihleri arasında, Fransa’nın Angoulême kentinde düzenlenecek festival sergi, panel, film gösterimi gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak. “Sınırları Aşan Çizgi Roman – Birleştirici Bir Sanat” üst başlıklı etkinlikler serisinde bu yılki iki konuk ülkeden biri Türkiye. Sergide, Türk çizgi romanı, Studio Rodeo ve Kült Prodüksiyon bünyelerinde gerçekleştirilmiş eserlerle tanıtılacak. ? Kültür Servisi TÜYAP Bursa Fuarcılık AŞ ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle 1018 Mart tarihleri arasında TÜYAP Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Bursa Kitap Fuarı, 10. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Teması “Bursa’yı Yazmak” olarak belirlenen fuara 230 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılacak; dokuz gün süresince 65 kültür etkinliği ve imza günlerinde 500 yazar okurlarıyla bir araya gelecek. DOT, Bryony Lavery’nin oyunu ‘Süpernova’da gündelik hayattaki şiddeti boks dünyası üzerinden ele alıyor Boks ringinde şiddet ? Murat Daltaban ‘Süpernova’da boks dünyasının yumuşak karnını gösterirken şiddet içeren bir sporla bu sporu bir kurtuluş olarak gören insanların iç dünyalarındaki çelişkileri, duyarlı çıkışları vurguluyor. Bursa Kitap Fuarı 10 yaşında Tiyatro sanatçısı Serimer öldü ? Kültür Servisi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Mehmet Serimer, bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Sanatçının cenazesi, bugün saat 10.00’da Kocaeli Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenecek törenin ardından Fevziye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Değirmendere Mezarlığı’nda toprağa verilecek. D OT Beyoğlu’nda Mısır Apartmanı’nda faaliyete başladığı 2005 yılından bu yana oyun seçimlerinde aynı çizgiyi sürdürüyor. Sert ve her anlamda vurucu. Tercihini, genelde Britanya adasından gelen günümüz yazarlarından yana kullanıyor. O suların salt kendi ülkelerinde değil, dünyada dikkat çeken oyunlarını İstanbul seyircisiyle buluşturuyor; Simon Stephens, Mark Ravenhill, David Harrower, David Eldridge gibi… Hakan Günday da topluluğun 2010’da birlikte çalıştığı ve sanıyorum önümüzdeki dönemlerde birlikte çalışmayı sürdüreceği bizden bir yazar. Sonuçta, önemli olan, DOT’un bu metinlerde yakaladığı dili kendi seyircisiyle ustalıkla paylaşıyor olması. Beşiktaş’ta iki belgesel birden ‘Süpernova’da Ünal Silver, Cemil Büyükdeğerli, Hakan Kurtaş, Berrak Kuş, Tuğrul Tülek ve Pınar Töre rol alıyor. Çelişkiler DOT’un Maçka GMall’da açtığı yeni tiyatro mekânında (mekân krizinin had safhada yaşandığı şu ortamda Maçka GMall ekibine teşekkürler) yine İngiltere’den bir yazarın, Bryony Lavery’nin “Süpernova” (Beautiful Burnout) adlı oyunu oynuyor. Oyunun yazarı genç bir kadın. Belki de kadın olduğu için boks dünyasına daha duyarlı bir pencereden bakabiliyor. Bu sert spor(!) dünyasının kabuğu kazındı ğında ortaya çıkan hassas dünyalara, farklı resimlere, özlemlere, arayışlara da dokunuyor. Ünlü olmak ve para kazanmak gibi hedeflerin altında yatan zaaflar, duygular, gerginlikler… Bir jimnastik salonunda yumruklarıyla ünlü olmak, yumruklarıyla zengin olmak için çalışan dört genç, söz konusu duyguları, gerilimleri, iç dünyalarında esen fırtınaları kendini adeta tanrılaştıran antrenör Bobby Burgess’in (Ünal Silver) gölgesinde, bir boks ringinin içinde yaşıyorlar. Kazanmak için hiç durmadan çalışan gençlerin dünyaları zaman zaman ringin dışına taşıyor ve o noktada kişisel sorgulamalar çıkıyor ortaya. Ajay Chopra (Cemil Büyükdeğerli), Cameron Burns (Hakan Kurtaş), Carlotta (Berrak Kuş) ve Neil Neill (Tuğrul Tülek) için kurtuluşa giden yoldur boksun acımasız profesyonel dünyasında söz sahibi olmak… Bir kadın olarak erkeklerle eşleşemediği için, bu alanda en az onlar kadar iyi olan Carlotta, şansını baştan kaybedecek ama yine de o ringin içinde adeta dans edercesine saldırmayı sürdürecektir beyninden silip atamadığı hasmına karşı. Cameron ise diğer ikisi kadar isteklidir belki ama, şampiyonluk yarışında yer almak için yeterli değildir salt istekli olmak. Fiziksel tiyatro Kendini kobra olarak tanımlayan Ajay’in aşırı güveni ve belli bir noktadan sonra baskıya başkaldıran tavrı, yapılacak maçta onu Neil’le karşı saflarda yer almaya itecektir. Ekibe en son katılan Neil ise şampiyon olmak için gerekli pırıltıya sahiptir. Belki sert bir dövüşçü olacaktır teknik anlamda ama, aynı zamanda duygusaldır da. Şan ve şöhreti kendisi için olduğu kadar annesi Dina (Pınar Tö re) için de istemektedir. Aslında, diyaloglar arasında yakalanan bu gençlerin hepsinde birtakım kırıklıkların, özlemlerin var olduğu gerçeğidir. Dina ve Neil ilişkisinde hassas kırılma noktalarının altı belki daha güçlü çizilmiştir. Belki de bu kırılma noktalarıdır Neil’in yıkımına giden yolu hazırlayan… Cemil Büyükdeğerli, Hakan Kurtaş, Berrak Kuş ve Tuğrul Tülek güçlü fiziksel performanslarının ötesinde, yaşadıkları buruklukları, hatta eziklikleri ve birbirlerine (dışarıya) karşı takındıkları donukmesafeliacımasızsert tavırları tempolu oyunlarıyla veriyorlar izleyiciye. Adeta dans ediyorlar dördü de o ringin içinde. Tan Temel, Sernaz Demirel tarafından verilen dans eğitimi yoğun bir çalışma ve egzersiz ürünü. Bu genç insanlarda yakalanan burukluk “Süpernova”yı agresif bir oyun olmanın çok ötesinde bir yer GÜNAY İLE GÖKÇEK TİCARİ MERKEZLERİ DE İÇEREN TÜRKİYE UYGARLIKLAR MÜZESİ İÇİN İMZA ATTI Ankara’ya Uygarlıklar Müzesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürk Kültür Merkezi (AKM) alanına kurulacak ve dünyanın en büyük müzelerinden biri olacağı iddia edilen “Türkiye Uygarlıklar Müzesi”nin yapımını içeren protokol, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından imzalandı. Komplekste müzeden kongre ve kültür merkezlerine kadar birçok uygulama alanı bulunacak. İmzalanan protokolle ayrıca Hacı Bayram Camisi’nin yanında yer alan Augus tus Tapınağı’nın da korunması için çalışmalar yapılması öngörülüyor. Cer Modern’de düzenlenen protokol imza töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, bakanlığın kazı alanlarından elde edilen, yeni bulunan veya depolardaki birçok tarihi eserin bu müzede sergileneceğini belirtti. Günay’ın daha önce “çirkin ve estetikten yoksun” olarak nitelendirdiği Ankara AKM’nin yıkılıp yıkılmayacağı tartışmaları da müzeye ilişkin protokolla beraber yeniden gündeme gelecek. lere taşıyor. Fiziksel tiyatronun başarılı örneklerinden biri. Zaten oyunun ilk kez sahnelendiği Frantic Assembly de bu tür çalışmalarıyla dikkat çeken bir topluluk. Burada da tabii ki Murat Daltaban’ın oyun seçiminden prova sürecine uzanan titiz, detaycı yaklaşımı dikkat çekiyor. Daltaban, izleyiciye boks dünyasının yumuşak karnını gösterirken şiddet içeren bir sporla bu sporu bir kurtuluş olarak gören insanların iç dünyalarındaki çelişkileri, duyarlı çıkışları vurguluyor. Bu gençlerin hepsi biliyor, görüyor, hissediyorlar bu yarışta bir kişinin “kazanan”, diğerlerinin “kaybeden” olacağını. Ama kaybetmenin, kaybeden olmanın sınırları nereye kadar uzanır acımasız bir yarış içinde… ? Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği kapsamında iki belgesel birden gösterilecek. Elif Demoğlu yönetiminde “sahte belgesel” yöntemiyle çekilen ve bir kadın işçinin yaşamöyküsünü ele alan “Son Amazon” ile Metin Akdemir’in yönettiği “Ben Geldim Gidiyorum” isimli belgeseller, yarın saat 19.00’dan itibaren Levent Kültür Merkezi’nde izlenebilir. İstanbul’da Japon filmleri ? Kültür Servisi Bu yıl 8’incisi gerçekleştirilecek İstanbul Japon Filmleri Festivali, 26 29 Ocak tarihleri arasında Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda izleyicisiyle buluşuyor. Japonya İstanbul Başkonsolosluğu tarafından organize edilen ve Japon Foundation, Beşiktaş Belediyesi ve Tiglon Film’in işbirliği ile gerçekleştirilecek festivalde tüm filmler Türkçe altyazılı ve ücretsiz olarak sunulacak. Festivalde, “Bir Milyon Yen Kazanan Kız”, “Bir Yaz Rüyası”, “Bizim Unutulmaz Günlerimiz”, “Güney Kutbundaki Aşçı”, “İyi Uçuşlar”, “Kappa ve Sampei”, “Küçük Cadı Kiki”, “Noriben: Şansın Tarifi”, “Rengârenk” adlı filmler gösterilecek. Louvre’daki ‘aşırı temizlik’ ? Kültür Servisi Leonardo da Vinci’nin, Louvre Müzesi’nde bulunan “Meryem ve Çocuk İsa Azize Anna ile Birlikte” (150112) adlı tablosu üstünde yapılan temizleme çalışmaları ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Louvre Müzesi Resim Koleksiyonu Bölümü Sorumlusu Vincent Pomarède, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, “Hiçbir pişmanlığım yok” diyerek tablonun zarar görmediğini belirtti. Fransa’nın önde gelen iki sanat uzmanı, Ségolène Bergeon Langle ve JeanPierre Cuzin, Leonardo’nun bir manastır için yapmış olduğu ünlü tablonun, “aşırı temizleme” sonucunda Rönesans ustasının hiçbir zaman amaçlamadığı kadar parlatıldığını ileri sürerek Louvre Müzesi’nin danışma kurulundaki görevlerini bıraktıklarını açıklamışlardı. İstanbul Modern’in şef küratörü Levent Çalıkoğlu’ndan sansür tartışmalarına yanıt: ‘Müdahale yok, karar alma özgürlüğü var’ Kültür Servisi İstanbul Modern’in şef natçının küratör ile birlikte kararlaşküratörü Levent Çalıkoğlu, müzenin Ga tırdığı üretimi son dakikada değiştirme la Modern etkinliği kapsamında Bubi’nin özgürlüğü vardır; ancak, özü tamamen “Oturak” çalışmasına yönelik uygulandı değiştirilen bu çalışmayı küratörün de süğı söylenen sansüre ilişkin tartışmaların ge rece dahil etmeme kararı alma özgürlülişimini paylaşmak ve açıklığa kavuşturmak ğü var olmalıdır” diyor. Çalıkoğlu, 27 Aralık 2011 tarihinde İsamacıyla bir metin hazırladı. “Sanatçı Bubi’nin, televizyon prog tanbul Modern’deki söyleşi etkinliğinin ramlarında bizzat kendisinin de kabul et konukları olan Mürüvvet Türkyılmaz, tiği gibi, ne tarafımdan ne de İstanbul Selda Asal ve Seda Hepsev’in ise etkinliModern’den herhangi bir yetkili tara ğe bir gün kala, toplantının içeriğini defından, gerçekleştirdiği çalışmanın üze ğiştirdiklerini belirterek “Bunu da yalnızca rini örtmesi veya son dakikada çalışma kendi yazışma gruplarına gönderdikleri bir mail ile duyurdular. sına eklediği ‘oturağı’ kaldırAncak, İstanbul Moması istenmiş veya çalışmaya, dern’in sergi konuşmalasanatçıya herhangi bir müdarı kapsamında kullanıma halede bulunulmuştur” açtığı salonunda gerçeksözleriyle başlayan metinleştirilen bu toplantının, de Çalıkoğlu, sansür tarkişisel inisiyatifleri ile yaptışmalarının ardından mütıkları içerik değişikliğini İszedeki “Hayal ve Hatanbul Modern’den hiçbir kikat” sergisinden çeyetkiliye iletmediler” diyor. kilmeyi talep eden sanatÇalıkoğlu kendisinin ya da çıların da haklı olmadıkkurumdan başka bir yetkiları halde, salt isteklerine linin de toplantıya davet duydukları saygı nedeniyedilmediğini vurgulayarak le çalışmalarını sergiden “diyalog taleplerine mukaldırdıklarını belirtiyor. hatap bulamadıklarını Açıklamasında Gala Mosöyleyen” sanatçıların 5 dern’e kadar gelişen süreci Ocak 2012 günü için İstanözetleyen Çalıkoğlu, Bubul Modern’in yaptığı buluşbi’nin çalışmasının sipariş ma davetine ise günlük progüzerine ortaya çıkan bir iş olramlarına uymadığını ifade madığını, yalnızca gönülBubi’nin ederek katılmadıklarını belülük esasında ortaya kon‘Oturak’ adlı işi. lirtiyor. duğunu vurgulayarak “Sa SANAT DERNEKLERİNDEN ÖNERİ Sanatçı sanat kurumu ilişkisi nasıl olmalı? Kültür Servisi UPSD, Sanat Galericileri Derneği ve Resim Heykel Müzeleri Derneği, son iki ayda sanatçısanat kurumu ilişkisi ve bu konu etrafında yaşanan tartışmalar ışığında yıpratıcı tartışmaların yaşanmaması amacıyla, birtakım önerilerde bulunan bir metin hazırladı. Kişisel veya grup sergileri için sunulan öneri şöyle: “Sanatçı sergi için anlaştığı kuruma sergileyeceği her tür yapıtın görselini sunar ve aralarında, bu görsellerin basılı dokümanının da bulunduğu bir sözleşme imzalarlar. Sanatçılar, katıldıkları serginin ilan edilen duyurusu veya şartnamesinde açıklandığı gibi, söz konusu sergiye girmeye hak kazanırlar. Kurum yöneticisi keyfi olarak, bu kararları değiştiremez.” Sanat derneklerinin müzayedeye alınacak, bağış veya sipariş işlerde ise önerisi şöyle: “Siparişi verilen yapıt hakkında, sanatçı detaylı bir tanımla proje taslağını sunar. Sanatçı ve kurum bu taslak üzerine bir ön anlaşma protokolü imzalarlar. Sanatçı yapıtı gerçekleştirirken yapılan anlaşmanın dışına taşan farklılıklar getirirse, kurum bu yapıtı sergileyip sergilememe, satışa sunup sunmamada özgür kalır. Sanatçı protokole sadık kalırsa kurum, işi kabul etmeye mecburdur. Kurum, projeye tasarımda farklılık getirildiği için yapıtı reddederse, sanatçı bu yapıtı, istediği gibi değerlendirmekte özgürdür. Bu madde de anlaşma protokolünde yer almalıdır.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle