19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 OCAK 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM kadrosuna 9 yıllık dönemde 2 bin 100 kişi alınırken yalnızca 147 kişi sınavla girdi 5 Meclis’te AKP şişkinliği AYŞE SAYIN ANKARA “Kadro fazlalığı” gerekçesiyle yapılan Teşkilat Yasası değişikliğiyle, büyük bir “tasfiye” operasyonunun yaşandığı TBMM kadrolarının, 9 yıllık AKP iktidarı döneminde “şişirildiği” ordaya çıktı. AKP’nin işbaşına geldiği 2002 yılından, Teşkilat Yasası değişikliği öncesine yaklaşık 2 bin 100 kişi Meclis kadrosuna katılırken, bunlardan sadece 147’si “sınavla” işe alındı. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören’in AKP hükümetleri döneminde Meclis’e alınan personelle ilgili soru önergesini TBMM Başkanı Cemil Çiçek adına yanıtlayan TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, çarpıcı bilgilere yer verdi. AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002’de, TBMM’nin personel sayısının 4 bin 491 olduğunu açıklayan Sağlam, 2 Aralık 2011’ye kadar 2 bin 21 kişinin işe başlatıldığını bildirdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 12 Ha ? AKP’nin işbaşına geldiği 2002’den, Teşkilat Yasası değişikliği öncesine yaklaşık 2 bin 100 kişi Meclis kadrosuna katılırken, bunlardan sadece 147’si “sınavla” işe alındı. Meclis’te rehber, usta, yönetmen, döşemeci, düz taşçı, iskeleci, meydancı, saatçi, soba onarım ustası gibi ilginç meslek gruplarından çalışanlar yer alıyor. ziran seçimlerinden, Teşkilat Yasası’nın değişmesinden hemen önce, 2 Aralık 2011’e kadar, 2’si sözleşmeli olmak üzere 17 personeli Meclis kadrolarına aldı. Sağlam’ın verdiği bilgiye göre AKP hükümetleri döneminde işe alınanlardan 764 kişi kadrolu olarak göreve başlatılırken, 935’i 4/C olarak ifade edilen sözleşmeli, 322’si ise başka kurumlardan Meclis’e “geçici görevle” atandı. Geçen günlerde yasalaşan ve TBMM’deki askeri taburun da görevine son veren yeni Teşkilat Yasası Meclis’e eleman alımında “sınav” zorunluluğu getiriyor. Yine Sağlam’ın verdiği bilgiye göre AKP hükümetleri döneminde işe alınan 2 bin 21 personelden sadece 147’si KPSS ile işe alındı. Bunlardan 137’si uzman yardımcısı olarak işe başlatılırken, 10’unun da stenograf olduğu bildirildi. ‘Meydancı’ da var Sağlam’ın verdiği bilgiye göre Meclis’e son 9 yıl içinde 3 “meydancı”nın da bulunduğu çeşitli meslek gruplarından personel alındı. Meclis’e alınan diğer bazı ilginç meslek grupları ise şöyle: “1 dekoratör, 16 mimar, 23 rehber, 9 usta, 3 yönetmen, 2 döşemeci, 2 düz taşçı, 1 iskeleci, 3 kuaför, 3 meydancı, 5 pastacı, 1 saatçi, 1 soba onarım ustası, 2 terziperdeci.” Sağlam, 2 Aralık 2011’e kadar alı nan personel sayısını açıklarken, Meclis’e bundan sonra “sınavla” eleman alınmasını öngören yeni TBMM Teşkilat Yasası’nın Meclis’teki görüşülme aşaması ve yasa çıktıktan sonra Köşk’e gönderilmeyip bekletildiği 10 gün boyunca kaç personelin işe alındığı konusunda ise bilgi vermedi. Ancak, genel teamül yasa çıktıktan birkaç gün içinde Cumhurbaşkanlığı’na onay için gönderilirken, TBMM Teşkilat Yasası yaklaşık 10 gün bekletildi. Ancak bu dönemde 70 dolayında personelin işe alındığı ifade ediliyor. Sağlam’ın verdiği bilgiye göre AKP hükümeti döneminde alınanlarla birlikte Meclis personelinin sayısı 6 bin 500 civarına yükseldi. Yaklaşık 500 çalışan, kadroları iptal edildiği ya da durumlarına uygun pozisyonlara atanmadıkları için bir anlamda “zorunlu” emekli olurken, bu sayının daha da artabileceği belirtiliyor. Muhalefet Yeni Sınavda... AKP oylarıyla Meclis’ten geçti ama muhalefet karıştı... Sözünü ettiğimiz, milletvekillerinin emekli aylıklarına gece yarısı operasyonuyla yapılan “kıyak zam” düzenlemesi. Bu süreçte başta CHP olmak üzere MHP ve BDP’liler, bu düzenlemeye aslında “destek vermediklerini” açıkladılar, “Biz yasanın tümü oylanırken, ‘hayır’ oyu kullandık” dediler. Aslında söyledikleri, Meclis İçtüzüğü üzerinden yürütülen kelime oyunu. Çünkü... Malum zam düzenlemesi, ilaçtaki katkı payını düzenlemesini de içeren, kapsamlı bir yasa tasarısının içine “değişiklik önergesi”yle yerleştirildi. Önerge oylamaları “işari”, yani parmak kaldırarak yapıldığından, Meclis tutanaklarına, yani “kayda” girmedi. Muhalefet partileri bu süreçte, “AKP’nin ‘evet’ demediği hiçbir düzenleme bu Meclis’ten geçmez” demek yerine, her nedense kendilerini “savunma” pozisyonuna girdiler. İktidardan “tık” çıkmadı, tartışma muhalefet partilerinin açıklamaları, savunmaları üzerinden yürüdü ve muhalefetin yanlış “stratejisi” yüzünden AKP yine bu işin içinden sıyrıldı! Neyse ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, düzenlemeyi Meclis’e iade etti. Geçmiş yıllarda defalarca “kıyak” hüsranı yaşayan vekillerin hevesi bir kez daha kursağında kaldı. Ama Meclis bu yasayı yeniden görüşecek. Muhalefet partileri tavırlarını baştan ilan ettiler: “Biz buna destek vermedik, vermeyeceğiz.” Peki AKP ne diyor? Ne dediğini, Başkan Tayyip Erdoğan’dan öğrendik. Bu düzenlemenin asıl “müsebbibi” olan AKP’nin hiç de öyle tamamen geri çekilmeye niyeti yok. AKP’nin MYK toplantısında Başbakan Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanının maaşının yüzde 42’si oranında olan şu andaki emekli milletvekili maaşlarındaki oranı yüzde 60’a çıkarmaları nedeniyle kurmaylarını “fırçalamış.” Ama öyle anlaşılıyor ki Erdoğan, “niye arttırdınız?” diye fırçalamamış, “dozu abarttınız” diye fırçalamış. Çünkü MYK toplantısında, vetolu yasa görüşülürken, milletvekillerinin emekli aylıklarının cumhurbaşkanı maaşının yüzde 50’si oranında olması karara bağlanmış. Bu da demektir ki, emekli vekil maaşı 3 bin lira artacağına, en az 1500 lira artacak. Yani üst düzey emekli maaşı kadar! Daha önce zam önergesine “sessiz” muhalefet yapan muhalefet partileri, bakalım, vetolu yasa görüşülürken, “seslerini yükseltecekler” mi? Yüksek mahkeme, İzmit Körfezi Bütünsel Planı’nı ‘bütünsellikten uzak’ diyerek iptal etti Körfez’e Danıştay’dan veto ? Danıştay 6. Dairesi’nin oybirliğiyle aldığı kararda planın, tarım alanlarını korumadığı, kamu yararına ve hukuka uygun olmadığı belirtildi. MURAT KIŞLALI DAVA AÇACAKLAR ANKARA Danıştay, “1/50.000 Ölçekli İzmit Körfezi (KocaeliYalova) Bütünsel (Kıyı ve Geri Sahası) Planı”nı iptal etti. Planı yargıya taşıyan davacılardan Subaşı Belediyesi’nin eski Başkanı Ali Ekber Fidan, “Söz konusu plan İzmit Körfezi’ndeki mevzuata aykırı sanayileşmeyi meşrulaştırıyordu. İptal edilmesiyle denetimsiz sanayileşmenin önü alınmış olacak” diye konuştu. Uzmanlar, planın iptalinin İstanbulİzmir Otoyolu ile İzmit Körfezi Geçişi’ni etkilemeyeceğini söylediler. Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO), Subaşı Belediyesi ile birlikte Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na açtığı davayı görüşen Danıştay 6. Dairesi’nin karar metninde iptal gerekçesi şu ifadelerle özetlendi: “Dosyada yer alan bilgi ve belgelerle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planının bütünsellikten uzak olduğu, planlama sınırının parçacıl şekilde belirlendiği, arka bölge ile bütünlüğün sağlanmadığı, diğer planlar ile eşgüdümü sağlamaktan uzak olduğu, alt ölçeklerdeki planların geçerliliği konusunda belirsizlik yarattığı, çok temel kullanım alanlarından Sanayi, Tarım ve Orman alanlarını yok saydığı, afet riskinin giderilmesi amacını taşımadığı, tarım alanlarını korumadığı, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline 29.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” Caferiler Laçiner’e tepkili Haber Merkezi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner’in, TRT Haber’de yayımlanan bir programda Şii’lere yönelik sözleri tepkilere neden oldu. Suriye ve Irak’taki mezhep çatışmalarına değinen Laçiner, programda, “Şimdi bir insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü, çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır; üç dinden bir tanesindendir. Allah onu selamete de erdirebilir, belki cennete de koyabilir. Şii ise sapkınlık var orada, dini bozmaya çalışmak var” ifadelerini kullandı. Türkiye Caferiler lideri Selahattin Özgündüz, “Ülkemizin en geç rektörünün bu şekil bağnaz, yobaz ifadeler kullanmasını çok yadırgadım. İhtilal döneminde bile kimse bizim mezhebimize dil uzatmadı” diyerek tepki gösterdiği Laçiner hakkında dava açacaklarını belirtti. Tepkiler üzerine bir açıklama yapan Laçiner, söz konusu cümlelerin kendisine ait olmadığını, Ortadoğu’daki marjinal mezhepçi gruplara ait düşünceler olduğunu, sözlerinin mezheplere hakaret anlamına gelmediğini dile getirdi. Eşcinsellerin Anayasası... AKP hükümetinin “homofobik” yaklaşımı malum. Eski kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf, eşcinselliği, “hastalık” olarak değerlendirmişti. Sanatçıları “şiirleri, resimleri” ile teröre destek vermekle suçlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in görüşleri de aynı paralelde... Yaptığı bir konuşmada, “(...)çok özür dilerim, eşcinselliğe kadar, her türlü namussuzluğun, ahlaksızlığın, gayri insani durumun olduğu bir ortam” ifadeleri ile bakış açısını net olarak ortaya koydu. Bu açıklamalara tepkilerini koyan eşcinsel örgütleri, yeni anayasada da haklarının güvence altına alınmasını istediler. Peki “eşcinseller” yeni anayasadan ne bekliyor? TBMM Başkanlığı’na sundukları öneriden öğrenelim: Yeni anayasa, ayrımcılığın her türlüsüne karşı tüm yurttaşları koruyan bir zemin oluşturmalı. Önyargılara değil gerçeklere dayalı olmalıdır. Modern tıp, psikiyatri ve psikoloji bilimlerinin en yüksek otoriteleri eşcinselliğin bir hastalık olmadığını açıkça ifade etmektedirler. Ülkemizde hâlâ varlığını güçlü bir biçimde sürdüren eşcinselliğin hastalık olduğuna yönelik kanı yanlış bilgi ve önyargılardan kaynaklanmaktadır. Yeni anayasa, cinsiyetler arası eşitlik idealine dayalı olmalıdır. Yeni anayasa erkek egemen bir anlayıştan uzak, kadınların ve LGBT bireylerin eşit yurttaşlar olarak kabul edildiği bir anlayışla yazılmalıdır. Yeni anayasanın eşitliği düzenleyen maddesinde “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” ibareleri açıkça yer almalıdır. Anayasada temel hak ve özgürlüklerin “genel ahlak”, “adap”, “kamu düzeni” gibi referanslarla sınırlandırılmasına imkân veren ibareler bulunmamalıdır. İlk ziyaretçi Haniye İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni yılda ilk ziyaretçisi Gazze’deki Filistin hükümetinin başbakanı İsmail Haniye oldu. El Fetih ile ortak hükümet kurma çalışmalarını yürüten Haniye, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Üsküdar’daki konutunda ziyaret etti. Basına kapalı yapılan görüşmede, Erdoğan ve Haniye’nin El Fetih ile kurulması öngörülen yeni hükümet ile Suriye’deki gelişmeleri görüştükleri bildirildi. Edinilen bilgilere göre; Erdoğan’ın Haniye’ye, “Filistinliler arasında birlik ve beraberliğin sağlanması amacıyla son dönemde yoğunlaştırılmış olan çabalardan Türkiye olarak memnuniyet duyduklarını” belirttiği kaydedildi. Başbakan Erdoğan’ın, Filistin Kurtuluş Örgütü Geçici Liderlik Komitesi’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik çabalarının en kısa sürede tamamlanmasını ümit ettiğine de değindiği öğrenildi. Haniye bugün, Gazze’ye yardım götürürken İsrail askerlerinin baskınına uğrayan Mavi Marmara gemisi ve yardımı organize eden İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı’nı ziyaret edecek. Yunus, Razi, İbreti, Brecht ve Time TBMM Genel Kurulu’nda olduktan sonraki altı yıl içinde 6 milletvekillerinin konuşmalarına sık milyon Yahudinin, 3 milyon Rus sık şiir de karışır. CHP Bursa savaş esirinin, yüz binlerce Milletvekili Aykan Erdemir, bütçe Roman’ın, engellinin, eşcinselin, görüşmeleri sırasında kürsüye sosyalistin, sosyal demokratın, çıktığında, önce Yunus Emre’nin gazetecinin, sendikacının, “Bir kez gönül yıktın ise/ Bu kıldığın öğrencinin ve diğer milyonlarca namaz değil” dizelerini yineledi. suçsuz insanın katili olmuştur.” Ardından Başbakan Tayyip AKP’liler sert tepki gösterirken, Erdoğan’ı hedef aldı: Erdemir konuşmasını Bertolt “Evet, kimileri Hitler gibi yüzde Brecht’in dizeleriyle sürdürdü: 44’lük oy oranına, kimileri “İnsan dediğin nice işler Goebbels gibi yandaş görür, generalim/ Bilir medyasına, kimileri de uçmasını, öldürmesini./ Ama bir kusurcuğu var,/ Mengele gibi bilimsel tekniklerine güveniyor Bilir düşünmesini de.” olabilir ama unutmayın ki Erdemir, konuşmasını Razi’nin dediği gibi ‘Bir Âşık İbreti’nin bir deyişiyle sonlandırırken, AKP Grup kantar ilim bir okka edebe Başkanvekili Nurettin muhtaçtır.’ İşte, o Canikli söz alıp yanıt verdi: yüzdendir ki 12 Haziran “Siz Sayın Genel seçimlerindeki gibi yüzde Başkanımızın Time 49 oy alsanız da, hatta Mussolini gibi yüzde 65 Aykan Erdemir dergisine kapak konusu olmasını eleştiriyorsunuz. oy alsanız da bir okka edebin savunucusu CHP, hakkı Ee, o zaman siz de kendi genel göstermeye, delil olmaya devam başkanınızı ‘kapak’ demiyorum edecektir. Adolf Hitler, gerçekten bakın. Kapağın arkası da değil, de Almanya’da her 2 seçmenden arkasının arkası da değil, en dip 1’inin oyunu almış, dünyanın önde sayfaya, dip not olarak koydurun gelen dergilerinden Time’a kapak bakalım; koydurabiliyor musunuz?” CHP İstanbul Milletvekili Aykut olmuş ve hatta dünyada yılın kişisi seçilmiştir. Hitler yılın kişisi olarak Erdoğdu altta kalmadı, yerinden seçilmiştir seçilmesine de bizim laf attı: “Bizim Genel Başkanımız nazarımızda bir kusurcuğu vardır. emperyalizmin ve Siyonizmin Hitler, Time dergisine kapak dergilerine kapak olmayacak.” sanayileşmeyi durduracak Fidan, söz konusu plana Şubat 2004’te itiraz ettiklerini belirterek “Bu İzmit Körfezi, Yalova ve Kocaeli’nin körfez bölgelerini ve onun arkasındaki şeridi planlayan, Yalova’daki tersaneler dahil yeni oluşumların, Yalova tarafındaki termik santral planlamalarının önünü açan bir plandı. Bir nevi İzmit Körfezi’ndeki mevzuata aykırı sanayileşmeyi meşrulaştırıyordu. İptal edilmesiyle denetimsiz sanayileşmenin önü alınmış olacak” dedi. Fidan, “Bu planda daha önceden belirlenen İstanbulİzmir Otoyolu ve İzmit geçişi gözüküyordu. Otoyol projesi daha evvelden vardı. Bu planı da yaparken onu da bir çizgi halinde gösteriyordu” derken uzmanlar otoyol ve İzmit Körfezi Geçişi’nin Ulaştırma Bakanlığı tarafından ihale edildiğini ve bu planın iptal edilmesinin, otoyol ve geçiş projesinin iptali anlamına gelmeyeceğini söylediler. Denetimsiz Memuremekli 2012’ye zamsız girdi, toplusözleşme hâlâ belli değil Yeni yılın ‘talihsizleri’ belli oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN), Ankara’da Kızılay Meydanı’nda yapılan eylemde, 2012’nin “talihsizlerini” çekilişle belirledi. Çekilişte, memurlar, emekliler, 4/C’liler, atanamayan öğretmenler ve taşra uzmanları 2012 yılının talihsizleri olarak belirlendi. HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, basın açıklamasında milletvekili emekli maaşlarındaki yüzde 100 artış girişimini eleştirdi. TBMM’den geçen düzenlemeyi veto eden Cumhurbaşkanı Gül’e teşekkür eden Çivi, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın yaptığı giderler hesabını anımsatarak “Siz bu kadar zor durumdaysanız, sizinle yer değiştirip bu sıkıntıdan kurtaracak binlerce memur ve Emniyet’i sarsan ölüm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Trafik Plan ve Destek Daire Başkanı Ahmet Türker, evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirdi. Emniyet’ten yapılan açıklamada, daha önce beyin ameliyatı geçiren Türker’in, yılbaşı gecesi Batıkent’teki evinin balkonuna çıktığı sırada dengesini kaybederek 9. kattan düştüğü bildirildi. Türker’in cenazesi, bugün Emniyet Genel Müdürlüğü önünde düzenlenecek törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. emekli olduğunu hatırlatırız” dedi. Kamu görevlileri ve emeklilerin ilk defa 2012’de maaş artışı almadığını belirten Çivi, “12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucu kabul edilen anayasa değişikliğine göre memurların 2011 yılında toplusözleşme yapmaları gerekirken, yasal düzenlemenin yapılmaması sonucu toplusözleşme de hâlâ yapılamamıştır. 4.5 milyon insanı ilgilendiren böylesine önemli bir konudaki belirsizlik hâlâ devam etmektedir” diye konuştu. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül [email protected] C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle