19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kemal Kılıçdaroğlu, hakkındaki fezlekenin tüm topluma bir gözdağı olduğunu söyledi 5 sevgililerini, annelerini, babalarını, kardeşlerini... Kabaran bir ırmak gibi, dağların yamaçlarında açan çiçekler gibi çoğalan özlemler, demir sürgülü kapılar, küf ve beton kokan hücreler... Tutuklu Gazete’yi okurken şiirsel bir yolculuğa çıkmış, Turhan Özlü’nün “Silivri Toplama Kampı” yazısı içimi acıtmıştı. Tutuksuz yargılanan Barış Açıkel, “Kafka’nın Böcekleri Gibiyiz” derken 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü anımsadım... Yarınların aydınlığının, Edirne’den Hakkâri’ye dek uzanan coğrafyada insanca yaşamanın demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesiyle gerçekleşeceğini görmeyen gözlere nasıl gösterebileceğimizi düşündüm. ??? Sevginin alacakaranlığında yürüyordum dün sabah... Dün yazdığım gibi kelimelerin bittiği yerdeydim... Yaşamın masalımsılığını, sevginin karanlık sokağını, Kafka’nın böceklerini düşünür, Balbay’ın yazdığı Kızılderili reisi Seattle’nin yaşadığı toprakları satın almak isteyen ABD yönetimine 1885’te yazdığı mektubunu okurken Efrain Huerta’nın dizilerinde gezinir gibiydim. Onlar benim meslektaşımdı... Tanıdıklarımın sayısı beşi geçmiyordu... Bunca yıl ne acılara tanıklık etmiştim, ne hüzünlere, ne ölümlere... Demir sürgülü kapıları, küf kokan hücreleri bilirdim... Anılar bir iğne batışıydı dudaklarımda! El değmemiş bir ovaya, bir ırmağa, denize, dağlara, ağaçlara, kuşlarla dolu bir koruya teslim edilen yalnızlık ve özgürlük... Niçin tutuklandıklarını bilmeyen gazeteciler, yayıncılar, bilim insanları, yazarlar... Alacakaranlığın sesi gibiydi onların yazdıkları “Tutuklu Gazete”de... Zaman hepimizi yok etti, belki de denizler yuttu bizleri. ??? Yerimden kalkıp yeniden pencerenin önüne gidip göğe baktım uzun uzun... Oktay Rifat’ın gözüne uyku girmediği saatleri, Cevdet Kudret’in surların üzerine konduğu akşam saatleri, umutla umutsuzluk çizgisinde birleşiyordu... Efrain’in dizelerini anımsamaya çalıştım: “Hayatının masallarını kurdun bugün bir elmanın ince kabuğunda. Bu ara hep tedirginim, bir pencerenin açılışını bekliyorum şimdi arkandan gideyim Ya da parçalanayım diye üzgün kaldırımlarda.” ‘Boyun eğmem’ FEZLEKE ATIŞMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında fezleke kapışması yaşandı. Erdoğan, bir gazetecinin Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeyi hatırlatOlması m a s ı “Başbagereken kan, başbakan yarolmuştur dımcıları, hepsi için bu tür fezlekeler var. Aynı şey, Sayın Kılıçdaroğlu için de hele hele o kullandığı ifadeler için hayda hayda olması gerekir. Olması gereken olmuştur” değerlendirmesini yaptı. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise gazetecilerin Erdoğan’ın açıklamalarını sorması üzerine, “Demek ki fezlekeyi önceden biliDemek ki yormuş” değerlendirmesini yaptı. Kı“Partiönceden lıçdaroğlu, nizi bir suç örgütü gibi göstebiliyormuş merkezi rebilirler mi?” sorusu üzerine “Olabilir. Beni 1 numara olarak terör örgütü toplantı halinde diyebilirler. Gizli tanığa, dilekçeye ihtiyaç var o kadar. Geçmişte acılar yaşamış mazlum rolü oynamış haksızlığa uğramış bir kişinin bugün geldiği nokta ilginçtir” diye konuştu. Vekiller ayakta CHP Grup toplantısında Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, tüm milletvekillerini ayağa kalkarak Kılıçdaroğlu’nun “adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasına konu olan sözlerini yinelemeye çağırdı. Toplantının basına kapalı kısmına katılan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın salonda olmaması dikkati çekerken, tüm milletvekilleri ayağa kalkarak Kılıçdaroğlu’nun Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamaları yineledi. Hamzaçebi, “Genel başkanımızın işlediği iddia edilen suçu CHP grubu da işlemiş oldu. Savcıların işini kolaylaştırmak için dokunulmazlıklarımızın kaldırılması talebiyle TBMM Başkanlığı’na başvuracağız” dedi. ‘Kafka’nın Böcekleri Gibiyiz...’ Soğuk bir İstanbul sabahında yazı masamın başına geçmiş, günlük gazeteleri okurken pencereden gökyüzüne bakıyorum her zaman olduğu gibi. Bulutlar gri bir yalnızlığı yansıtıyor insana... “Tutuklu Gazete”yi okuyorum... Yazarların çoğu aylardır, yıllardır tutuklu... İçlerinde tanıdıklarım da var, tanımadıklarım da... Müyesser Uğur Yıldız Odatv davasının tutuklu sanığı... Yazısının girişi şöyle: “Bazılarımız ‘muhalefet’ diye bir hastalığa yakalandık. Bunun antibiyotik benzeri ilk tedavisi tutuklama.” Gazetenin manşeti ilginç: “Terörist Değil Gazeteciyiz!” Haberde cezaevlerinde tutuklu gazeteci sayısının 97 olduğu yazılıyor. Tutuklu gazetecilerin tümünün suçu, terör örgütü üyesi olmak. Mustafa Balbay, Doğan Yurdakul, Nedim Şener, Ahmet Şık, Ragıp Zarakolu, Hikmet Çiçek, Soner Yalçın, Tuncay Özkan, Deniz Yıldırım, Barış Pehlivan... Başta söyledim, daha pek çok gazeteci... Kimileri Silivri’de, kimileri Diyarbakır’da, kimileri Gaziantep’te, kimileri Ankara’da yatıyor... Aralarında salıverilen gazeteciler de var. Onların tutkuları, hüzünleri, yalnızlıkları... Hasan Coşar’ın yazısının başlığı şiirsel: “Sevgimiz sevgisizliğin üzerini çizecektir...” ??? Sevgiyi, tutkuyu, özlemi, aşkı, yalnızlığı sık yazarım bilirsiniz. Bugün darmadağın olmuş düşlerin içindeyim, bağışlayın beni... O nedenle sorular soracağım, yanıt verilemeyeceğini bilsem de... Kelimelerin bittiği yerde, gölge oyunlarını, demokrasi ve özgürlük maskesi takan tetikçileri koruyan güç kim? Maviden yeniden doğmuş bir beyazlığı, sevecenliği, onurlu yaşamayı, boyun eğmeyip dik durmayı yeğleyenlerin suçu ne? Toplum olarak karanlık bir dalganın sarkacında olduğumuzun farkında mıyız acaba? Derin bir tasayı, çılgınca bir isyanın izdüşümünü, sevgi ve özgürlük tomurcuğunun ne anlama geldiğini biliyor muyduk? İçerideki meslektaşlarımızın tutkularını... Eşlerini, çocuklarını, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında adli yargılamayı etkilemek suçundan fezleke hazırlanmasına sert tepki gösterirken dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle TBMM Başkanlığı’na başvurdu. CHP’nin dünkü kapalı grup toplantısından sonra yapılan açıklamada fezleke “iktidar kamçısı gibi kullanılan yargının ana muhalefet partisi başkanı üzerinden tüm topluma verdiği açık bir gözdağı mesajı” olarak nitelendirildi ve “CHP’nin tek yumruk olarak genel başkanının ve söylediği her cümlenin arkasında olduğu” bildirildi. CHP grup toplantısına katılan çok sayıda partili de “Başbakan Kemal”, “Halkçı Kemal” sloganları attı. Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezlekeden söz ederken salondan “yuh” sesleri yükseldi. Salondan “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları yükselirken, kürsüye çıkan CHP lideri Kılıçdaroğlu “Hiç meraklanmayın. Dinlemezlerse dinleteceğiz. Onlara özgürlük, hukuk, hukukun üstünlüğü nedir, öğreteceğiz” dedi. Konuşması sık sık “Devrimci Kemal”, “Halkçı Kemal” sloganlarıyla kesilen CHP lideri fezlekeyle ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı: “Bunların adil yargısı basılmamış kitabı toplatan yargı. Bunların adil yargısı, parasız eğitim istiyoruz diyen üniversite öğrencilerini aylardır hapiste tutan adil yargı. Eski bir Genelkurmay Başkanı’nı te Kitabımda korku yok ‘YETKİ’ KRİZİ CHP ÖRGÜTLERİNDEN AKP VE OKYANUS ÖTESİNE UYARI: Baykal ile Sav tüzükte anlaşamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de olağanüstü tüzük kurultayı toplanması için Deniz Baykal ve Önder Sav ekipleri arasında yaşanan trafik uzlaşmazlıkla sonuçlandı. Edinilen bilgiye göre 7 Ocak Cumartesi günü akşamı Deniz Baykal, evinde kendisine en yakın isimlerden Yılmaz Ateş ve Önder Sav’a yakınlığıyla bilinen eski milletvekili Hakkı Süha Okay’la bir araya geldi. Tüzük değişiklikleri üzerinde uzlaşma aranırken; seçimlerde çarşaf listenin esas olması, önseçim zorunluluğu, genel başkan adaylığını zorlaştıran düzenlemenin değiştirilmesi ve örgütlere kaynak aktarılması konularında anlaşma sağlandı. Hakkı Süha Okay, “Genel başkan MYK’yi istediği gibi atayabiliyor. Oysa MYK, PM içinden seçilmeli. Genel başkana aşırı yetkiler veren bu madde değişmeyecekse tüzük kurultayı toplamanın anlamı yok” dedi. Baykal’ın ise “Bu aşamada 39. maddeye dokunmaya gerek yok. Bu bir sistem sorunu” dediği öğrenildi. Okay bu düzenleme konusunda ısrarlı olduklarını vurgularken; Baykal ve Sav ekipleri arasında tüzük taslağı konusunda uzlaşma sağlanamadı. Bunun üzerine Sav ekibi hazırladığı taslakla olağanüstü tüzük kurultayı istemini imzaya açtı. Bu taslakta genel başkanın MYK’yi atayacağına ilişkin düzenlemenin kaldırılması, genel başkan adaylığı için delegelerin yüzde 10’unun imzasının yeterli olması, gençlik kotası getirilmesi, kurultayda organ seçimlerinin çarşaf liste ile yapılması öngörülüyor. Bu arada Mersin Milletvekili İsa Gök olağanüstü tüzük kurultayı toplanması için noter aracılığıyla imza veren ilk milletvekili oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle hazırlanan fezleke, Taksim’de binlerce CHP’linin katıldığı yürüyüşle protesto edildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘KILIÇDAROĞLU’na Dokunmayın yanarsınız’ ALİ AÇAR/EMRE DÖKER rörist diye tutuklamayı akıl etmek yine ilk kez bu adil yargılamayı yapan arkadaşlara nasip olmuştur. Biz bunların adil yargılamalarının ne olduğunu çok iyi biliriz. Önümüzde Deniz Feneri davası varken. Benim dokunulmazlığa ihtiyacım yok, ben korkuyla siyaset yapanlardan değilim. Halkı için yola çıkanların kitabında korku yoktur. CHP Genel Başkanı ile hesaplaşmak mı istiyorsun kaldırın dokunulmazlığımı. Ben bu oyunun nerelerde kurgulandığını da çok iyi biliyorum. Egemen güçlere taşeronluk yapanların tehditlerine boyun eğmem ben. Ben sizin özel yetkili mahkemelerinizden korkmam. Siz kim oluyorsunuz, siz kime diz çöktürmek istiyorsunuz? Ben sizden çekinmem, ben sizin ağa babalarınızdan da çekinmem. Ben yalnızca kendi ulusumun emrindeyim, ben yalnızca kendi milletimin önünde eğilirim, beni hapse atmak değil, darağacına da çıkarsanız söyleyeceğim budur.” Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında diğer konularla ilgili yaptığı değerlendirmeler de özetle şöyle: Dünün mazlumu, bugünün zalimi: Başbakan’a sormak istiyorum: Şiir okuduğu için hapse atılmakla, kitap yazdığı için hapse atılmak arasında ne fark var. Dünün mazlumu bugünün zalimi oldu. Terörist Genelkurmay Başkanı: Artık bir de terörist Genelkurmay başkanımız oldu. Özel yetkili savcıların daha yaratıcı olmalarını bekliyorum daha iyi espriler bulabilirler. Ama bir şeyi merak ediyorum bir ülkenin Genelkurmay başkanı terörist olursa Başbakan’ı ne olur? Uludere’de yaşananlar: Yanlış istihbarat, diye geçiştirilemez. Türkiye, bu olayın sorumlularını en kısa zamanda yargı karşısına çıkaramazsa, başımıza gelecekleri düşünmek bile istemiyorum. KILIÇDAROĞLU: ERDOĞAN: ek parti salt CHP olarak düşünülemez’ Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “BDP tek parti iktidarındaki CHP’dir” sözleri aktarıldığında “Tek parti dönemini iyi incelesin. Zaman zaman beraber fotoğraflarını bilboardlara astığı rahmetli Adnan Menderes, Celal Bayar da CHP’liydi. Ona ne diyecek? Bizim de tek parti dönemine eleştirilerimiz var. Nâzım Hikmet’in bu ülkeden kaçmasına yol açıldı. Onlar Nâzım Hikmet’e sahip çıkmıyor ama CHP sahip çıkıyor. Sabahattin Ali öldürüldü. Behice Boran ve arkadaşlarının üniversiteden atılmaları da tek parti döneminde oldu. Tek parti dönemini salt CHP diye düşünmek doğru değil. O dönem sosyal demokrasi de yoktu. Artık sosyal demokrat partiyiz” dedi. ‘T İSTANBUL/İZMİR CHP İstanbul İl Başkanlığı ve 39 ilçe örgütü, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören tarafından hazırlanan fezlekeyi Taksim’de binlerce partilinin katıldığı yürüyüşle protesto etti. CHP’liler dün öğle saatlerine doğru Beyoğlu Tünel Meydanı’nda toplandı. İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, DİSK Tekstilİş Başkanı Rıdvan Budak, 39 ilçe başkanı, il ve ilçe meclis üyeleriyle binlerce partili, Tünel’den Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında partililer, “Kılıçdaroğlu’na dokunma yanarsın”, “Onlara yargıç demeyi içimize sindiremiyoruz”, “Yeter artık” yazılı pankart ve dövizleriyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun posterlerini taşıdı. Partililer, “Hırsız Tayyip Amerika’ya”, “Silivri’nin savcısı AKP’nin yargıcı” sloganları attı. Yürüyüş sırasında İstanbul Barosu ve Emek Sineması önüne gelindiğinde bir süre slogan atan partililere alkışlarla destek verildi. Taksim Meydanı’nd partililere seslenen CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı , “AKP’ye hodri meydan diyoruz. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Buradan Okyananus ötesine de sesleniyoruz; Kılıçdaroğlu’na dokunursanız siz yanarsınız ve bu işin sonucunun nereye gideceğini tahmin edemezsiniz... Bu ülkede özgürlüğün tek bir harfi bile kalmamış. Böyle bir ortamda gazetecilerin bayramı mı olur? Bugün bir tek şeyin bayramı olacak; AKP, kendi gidişinin ilk gününü ilan etti” diye konuştu. CHP İzmir İl Örgütü de Kılıçdaroğlu hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle hazırlanan fezlekeye, geniş katılımlı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. İzmir il binasında partinin belediye başkanları ve meclis üyelerinin katılımıyla hazırlanan metni okuyan CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, AKP diktatörlüğünün son hedefinin Cumhuriyet Halk Partisi ve onun genel başkanı olduğunu söyledi. ‘Sivas’ta ananları değil yakanları yargılayın!’ MEHMET MENEKŞE İzmir’den fezleke tepkisi SİVAS Sivas’ta Madımak katliamının bu yıl yapılan anma törenlerine katılanlar için valiliğin suç duyurusu üzerine açılan davaya 17 Ocak’ta başlanacak. Alevi dernekleri, sendika ve siyasi partiler, anma törenine katılanların değil, katliamı gerçekleştirenlerin yargılanması gerektiğini vurguladı. Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılan 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi yakılarak katledildi. Sivas Valiliği, katliamın 18. yıldönümünde geçen temmuz ayında katliamda yaşamını yitirenleri anmak için düzenlenen etkinlikleri yasakladı, ancak etkinlikler gerçekleştirildi. Bunun üzerine vali lik de anma komitesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Anma Komitesi Başkanı Hidayet Yıldırım ile komite üyeleri Niyazi Erdem, Cahit Albayrak, İbrahim Erdoğan, Cevat Aktaş, Muzaffer Deniz, Hüseyin Erol hakkında “ 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçundan Sivas Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasının 17 Ocak’ta yapılacağı belirtildi. CHP, EMEP, ÖDP genel merkez temsilcileri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi ve hukukçuları, Alevi Bektaşi Federasyonu genel merkez temsilcileri ile birlikte bir grup hukukçu da yargılananlara destek vermek ve müdahil olmak için ilk duruşmaya katılacak. Gül tekrar aday olamayacak ERDEM GÜL Atalay: Yargı hakaret olarak algılamış Ergin: Kim ki ona uygulanmayacak? BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleri ile kahvaltıda bir araya gelip değerlendirmelerde bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında düzenlenen fezlekeye ilişkin bir soruyu yanıtlayan Atalay, “Yani yargının ifadelerin algılaması var. Yargı o ifadeleri yargıya müdahale olarak ve kısmen de suçlama veya hakaret olarak algılamış ve fezleke düzenlemiş. Doğrusu çok fazla söyleyeceğim bir şey yok. O sınırları belirlemek her zaman kolay değil. Müdahale sayılır sayılmaz. Türkiye’de daima tartışılan bir konudur” dedi. Haber Merkezi Adalet Bakanı Sadullah Ergin, katıldığı bir televizyon programında; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yargıya dönük sistematik bir saldırı içerisinde olduğunu, hâkim ve savcılara yönelik hakaret içeren sözler sarf ettiğini savundu. Birçok siyasetçiye fezleke düzenlendiğini dile getiren Ergin, şunları dile getirdi: “Görevini yapan savcılara karşı bu hakaretler, bu ithamları yapma hakkını Sayın Kılıçdaroğlu nereden buluyor? Başkalarına uygulanan yasalar Kılıçdaroğlu kim ki ona uygulanmayacak? Hangi özel sıfatları var ki diğer siyasetçilerin muhatap olduğu maddeler Sayın Kılıçdaroğlu’na uygulanmayacak” ANKARA AKP, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresini 7 yıl olarak netleştirirken 2014’te yeniden aday olmasını önleyecek bir düzenlemeye gitti. AKP TBMM Anayasa Alt Komisyonu’nda geçici maddeyle Gül’ün süresinin 7 yıl olacağı düzenlemesini yaparken maddenin gerekçesinde, “On birinci Cumhurbaşkanı’nın TBMM tarafından bir daha seçilmemek üzere ve 7 yıllık bir süre için seçilmiş olduğu hu susunda tereddüt yoktur” görüşünü savundu. Komisyon başkanı AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop bir gazetecinin “Mevcut Cumhurbaşkanı bir daha aday olabilecek mi” sorusuna “Hayır olmayacak” karşılığını verdi. Komisyonun CHP ve MHP’li üyeleri AKP önergesine muhalefet etti. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, “Tasarıda Başbakan Erdoğan izi var. Bu ‘2014 yılında Erdoğan’ı nasıl Köşk’e çıkaracağız?’ tasarısıdır” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle