17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EYLÜL 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, terörle mücadele konusunda muhalefeti eleştiren Erdoğan’a yanıt verdi 5 Devlet ve terör örgütünün liderleri PKK ve KCK üst düzey yöneticileriyle görüşmeler yaparken Türkiye neden 90’lı yıllara dönüyor? ABD bizim müttefikimiz mi? Öyle diyorlar! Bugüne dek PKK’yi Kuzey Irak’ta koruyup kollayan, istihbarat bilgilerini saklayan ABD’nin, kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye’nin “tek adam”ını kullandığı apaçık ortada. İyi ki Cumhuriyet var, ben bu gazetede özgürce yazıyorum düşüncelerimi... Cumhuriyet’ten Bahadır Selim Dilek, “Stratejik derinlik Türkiye’yi dış politikada çıkmaz sokağa soktu” derken haksız mı? Komşularımızla “sıfır sorun” politikasının Türkiye’yi nereye getirdiğini bilmeyen yok. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yaklaşımı, dış politikanın uygulamasının temelini oluşturdu. Yıllarca Suriye’deki baskıcı rejimi görmezden gelen, vize sorununu çözümleyen, “Schengen değil, Şamgen” diyerek AB’ye sert mesajlar veren AKP iktidarı, bununla yetinmeyip Fenerbahçe’yi Aziz Yıldırım’la birlikte Suriye’ye götürmemiş miydi? Bunlar ucuz politika ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “PKK ile kol kola, göz göze oturup görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan’a yakışır” diye çattı. Kılıçdaroğlu, dün parlamentodaki makamında Filistin Büyükelçisi Nabil Maarof ile görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Maarof’a “Filistin halkını en iyi anlayan parti, herhalde CHP olmalı. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, ulusal bağımsızlık savaşını veren CHP kadroları, yeni bir devlet kurdular. Şimdi aynı savaşı, aynı mücadeleyi sizler veriyorsunuz” dediğini aktardı. Başbakan Erdoğan’ın “terörle mücadelede muhalefetin destek değil, köstek olduğu” yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Nerede köstek olduk, bir açıklasa bari. Muhalefeti körü körüne eleştirmek, bir başbakanın görevi olmamalı. Türkiye’de bugün Sıfır Sorun mu Dediniz?.. Zaman zaman aklıma hep aynı soru gelir: “İnsanlık onuru nedir?” Benim güzel yurdumun insanı bunu oturup düşünür mü? Laiklik kavramının ne olduğunu bilmeyenler, nasıl bir demokrasi ve Türkiye istiyorlar? Demokrasisi ve özgürlükleri geliştirilmiş bir Türkiye mi, yoksa tarikat şeyhlerinin, din pazarlamacılarının özlemini duyduğu bir Türkiye mi? Ulusal devlet kavramını “faşizm” olarak gören bir siyasal iktidar, Mustafa Kemal Atatürk’ün “tam bağımsızlık” kavramından ne anlıyor? Olup bitenleri irdelediğimizde, emperyalizmin kolları arasında sıkışmış, komşularıyla ilişkileri bir türlü belli bir düzeye ulaşmamış Türkiye var bugün karşımızda. Mustafa Kemal Atatürk kısacık yaşamında Türkiye’de Cumhuriyet Devrimleri’nin temelini attı; ulusal, çağdaş, tam bağımsız bir çizgiyi yaşama geçirdi. Oysa günümüz Türkiyesi’nin fotoğrafı ortada. Laik demokratik Cumhuriyetin temelleri ikinci “tek adam” döneminde sarsılıyor, gazetelerde ve televizyonlarda siyasal iktidarı öyle ahım şahım eleştirmeyen meslektaşlarımız bile işlerinden olurken yandaş, candaş, dindaş medya, toplumu etkilemek için her yola başvuruyor. Cumhuriyet Devrimleri’nin kazanımları gözlerimizin önünde yitip giderken feodal yapı, aşiretler ivme kazanıyor; terör birdenbire büyük kentlere iniyor, insanlar korku içinde yaşıyor. Kan gölünden beslenen terör örgütünün amacı bu zaten! Pervari’de beş askerimizin şehit düşmesi... Dört genç Kürt kadınımızın öldürülmesi... Sahada futbol maçını izleyen polis eşi kadınımızın, kocasıyla birlikte alçakça katledilmesi... Terör can almayı sürdürüyor... Çünkü terör örgütünün halkı sindirme yöntemi var... Aşiret topluluklarına bürünmüş, feodal yapının kırılmadığı bir Türkiye var gözlerimizin önünde. ‘CHP F L ST NL KARDEŞLER N N YANINDA’ Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla yayımladığı mesajlarda partisinin, Filistin devletinin tanınması çabasında Filistinlilerin yanında olduğunu bildirdi. Kılıçdaroğlu, şu mesajları verdi: CHP, Filistin halkının haklı davasını kendi tarihi boyunca desteklemiştir bundan sonra da desteklemeye devam edecektir. CHP, Filistin devletinin tanınması çabasında Filistinli kardeşlerinin yanındadır. CHP, Gazze ablukasını meşru ve hukuki sayan BM Mavi Marmara raporuna şiddetle karşıdır... CHP, sadece srail’in çıkarlarını korumaya yönelik olarak kurulan ‘ srail Kalkanı’ projesine karşıdır ve bununla ilgili Türkiye çapında bir kampanya başlatmıştır. Türkiye Filistin ve bütün bölge ülkeleri için ‘akıllı dost’ olmak zorundadır. terör varsa, tek sorumlusu AKP. Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze oturup konuşmalar, görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Erdoğan’a yakışır. Devlet adamı kimliği bile söz konusu değil. Biz sorunu çözmek için sorumlu davranıyoruz, o sorunu büyütmek için sorumsuz davranıyor, aramızdaki fark bu” açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Baş bakan, terörle mücadelede siyasi kanat ile müzakerenin devam edeceğini söylüyor. Ancak konuyu tam olarak açmıyor. Siz ne anlıyorsunuz” sorusuna “Anladığım şu; Recep Tayyip Erdoğan ile PKK arasında görüşmeler devam edecek. Bu doğru değil, onaylamıyoruz” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın daha önce ABD Büyükelçisi’ne AKP’nin kapatma davası, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına iliş kin bir rapor sunduğu ortaya çıktı. Bu normal midir?” sorusuna da, “Normal değil, anormal. Hele hele bir Anayasa Mahkemesi başkanı yapıyorsa, o koltukta oturmaması lazım. Bir Anayasa Mahkemesi başkanının dağıtacağı tek şey vardır; hukuk. Onu da hukukun üstünlüğü kuralı üzerinde inşa etmek zorundadır. Ama birilerine gidip hesap, bilgi vermek gibi bir görevi üstleniyorsa, artık o Anayasa Mahkemesi Başkanı değildir” karşılığını verdi. CHP VE MHP’YE MEKTUP Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta verdiği talimatın ardından dün AKP’den CHP ve MHP’ye yeni anayasayı görüşme amaçlı randevu isteği içeren mektup gönderildi. AKP, “terörle arasına mesafe koymadıkça ve yemin etmedikçe” görüşmeme kararı aldığı BDP’ye mektup göndermedi. AYŞE SAYIN ERDEM GÜL Fotoğraf: AA ABDURRAHMAN ANTAKYALI AKP, yeni anayasa için randevu istedi ‘Meclis’in işidir’ TBMM Başkanı Cemil Çiçek, AKP’nin mektubunu değerlendirirken görüşmelerde koordinatör makamın kendisi olmasında bir tereddüt olmadığını belirtti. “ nisiyatif sizde yani öyle değil mi” sorusunu Çiçek, “Meclis gerçekleştirecek. Zaten anayasa konusu hükümet konusu değil. Anayasa yapım işi Meclis’in işidir” diye yanıtladı. Öte yandan Çiçek, Kırgızistan Devlet Başkanı Ahmatbek Keldibekov ile TBMM’de bir araya geldi. Kildibekov Çiçek’e milli giysileri Kementay giydirdi. Arap Baharı’ndan sonra ne oldu? Müslüman Kardeşler’in istediği... Suriye’de ayaklanmalar başladı, ABD siyasal iktidara rol biçti: “Haydi koçum, şu Suriye’yi hizaya getir!” Suriye’yle dostluk bitti, düşmanlık başladı. NATO kapsamında görünse de füze kalkanı olası bir çatışmada Türkiye’yi hedef haline getirmeyecek mi? İşte bu süreçte azgın, eli kanlı PKK, eylemlerini hızlandırdı, kentlere indi, Ankara’da Kızılay’ın göbeğinde kanlı eylem yaptı... Demek ki Türk istihbaratı önceden bilgi alamıyor... ABD ve kimi Avrupa ülkeleri PKK’yi destekleyip Türkiye’nin tümlüğünün bozulmasını istiyor bu arada... İşin ilginç yanı, Başbakan Erdoğan BM’de yaptığı konuşmada Suriye ve İsrail’i ağır dille eleştirirken topraklarında PKK’yi barındıran Irak’a hiç değinmedi, buna ne dersiniz? Türkiye’de kurulacak füze rampalarına gelince! O bir başka güne kaldı... ANKARA TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa konusundaki çalışmaları sürerken AKP de, TBMM’nin açılmasına kısa süre kala yeni anayasa için düğmeye bastı. Başbakan Tayyip Erdoğan, yeni anayasa konusunu görüşmek amacıyla randevu istenmesi için partilere mektup gönderilmesi talimatını vermişti. AKP’nin mektubu dün CHP ve MHP’ye gönderildi. Mektup AKP Genel Sekreteri Haluk İpek imzasıyla CHP ve MHP genel sekreterliklerine iletildi. AKP, “terörle arasına mesafe koymadıkça ve yemin etmedikçe” görüşmeme kararı aldığı BDP’ye mektup göndermedi. BDP’nin yemin etmesi durumunda bu partiye de mektup gönderilerek randevu istenecek. verdi: “Anayasa değişikliğiyle ilgili gelmek istiyoruz diyorlarsa, Meclis Başkanı eşgüdümü sağlar. Onun dışında bilmediğimiz bir bilgi verebilirler, gelirler, bakarız. Usulü de Meclis Başkanı belirler. Parlamentonun geleneğinde bu tür çalışmaların nasıl yapıldığı belli. Daha önce Ecevit hükümeti döneminde, ondan önceki dönemlerde bir uzlaşma komisyonu nasıl kurulur... Her partiden, genelde iki milletvekili alınıyor iki mi üç mü alınır onu da bilmiyoruz bunlar bir araya gelirler, oturur çalışırlar.” Kuzey Irak tezkeresi uzatılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 17 Ekim 2011 tarihinden itibaren 1 yıl daha Kuzey Irak ve mücavir alanlarda terörle mücadele kapsamında kara harekâtı yapılabilmesiyle ilgili tezkerenin, imzalanarak TBMM’ye gönderildiğini bildirdi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Arınç,tezkerinin Meclis’in 1 Ekim’de açılmasıyla birlikte ilk gündeme alınacak konulardan olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın, “terörle mücadele, siyasetle de müzakere” yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Arınç, “Sayın Başbakanımızın ‘siyaset’ derken mutlaka seçilmiş milletvekillerini ve siyasi partileri ifade etmek istediğini düşünüyorum” dedi. BDP’nin yemin etmemesine değinen Arınç, “Eğer halktan aldıkları vekalet görevini bir şekilde yerine getirmemekte direnirlerse, bunun karşılığını hem TBMM’nin mekanizmaları hem de vekalet aldıkları halktan görecekleri şüphesizdir” diye konuştu. Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili MHP ve CHP’ye gönderilen mektubun partiler arası bir faaliyet olduğunu, hükümetiyle doğrudan bir ilişkisi olmadığını savunan Arınç, BDP’nin yemin ederek Meclis’e gelmesi durumunda sürece dahil edileceğini söyledi. Terör olaylarının medya tarafından işleniş biçimini de eleştiren Arınç, “Terör örgütünün bu kadar büyük şeyi yapabileceği konusunda adeta propagandasına yönelebilecek başlıklardan, haber verilişinden uzak kalınması gerekiyor” dedi. Arınç, konuyla ilgili önümüzdeki günlerde medya temsilcileriyle “dostane” bir toplantı yapacağını açıkladı. YARGITAY HÂK M GÖREV BIRAKIRKEN SYAN ETT : Yaşanan oyunların parçası olmayacağım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ka adalet dağıtmak ülküsünden uzak Yargıtay Tetkik Hâkimi Celal Çe laştığını vurgulayan Çelik, “Türk lik, Türk yargısının “hukukun üs yargısında, kişi hak ve özgürlükletünlüğü ve halka adalet dağıtmak rine değer katması gereken karar ve ülküsünden giderek uzaklaştığını” gerçekler ile yargıçlar ve savcılar yönünden saygın duruş söz konusu belirterek görevinden istifa etti. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nde gö olması gerekirken biat, bedelli ikbal rev yapan Tetkik Hâkimi Celal Çelik, beklentileri, blok oy uygulamaları, istifasını yönetim kurulu üyesi oldu koltuk ve yaranma hesaplarının varlığı midelerimizi ğu YARSAV’da düzenlediği basın toplanYargıtay Tetkik Hâkimi kaldırmıştır” dedi. Çelik, düşünen, söytısında açıkladı. YargıCelal Çelik, görevini leyen ve yazan muhalif da gelinen durumu sert ifadelerle eleştiren Çe bırakırken sert eleştirilerde yazarların, basın mensuplarının yargı eliyle lik, Yargıtay üyelerinin bulundu. adeta avlanarak zinve daire başkanlarının HSYK’deki değişimden danlarda çürütülmesihak etmedikleri şekilde görev yerlerinden alısonra yargının adalet nin ve böylelikle toplumda oluşturulan basnarak farklı dairelerde dağıtma ülküsünden kının yargıç olarak vicgörevlendirildiklerini anlattı. 40 yaşında ol uzaklaştığını belirten Çelik, danında eziklik yarattıduğunu ve emeklilik sümuhalif yazarların ve ğını kaydetti. Ergenekon, Balyoz davasının resini doldurmak için gazetecilerin adeta hâkim ve savcılar ile önünde 10 yılı bulunavlanarak zindanlarda İlhan Cihaner hakkınduğunu ifade eden Çelik, “İki kızım var, çürütülmesinin yargıç da yapılan soruşturmaekonomik olarak ay olarak vicdanında eziklik da görevli savcı ve yargıçlar hakkında yüzlerrılmanın zorluklarını yarattığını söyledi. ce şikâyet başvurusu olbilerek istifayı göze almasına karşın ödüllendım” diye konuştu. Çelik, HSYK’nin yapısının değiş dirildiklerini belirten Çelik, istifa getirilmesinin ardından Yargıtay’daki rekçesini şöyle açıkladı: “Deniz Feblok oy uygulamaları, koltuk ve ya neri soruşturmasının, şikâyet üzeranma hesaplarının varlığını belirterek rine hiçbir usulsüzlük olmamasına “Midemin kaldıramayacağı kadar karşın soruşturmanın görevli 3 savsorunlarla karşı karşıya kaldığımızı cıdan alınmasındaki fahiş taraflı tadüşünüyorum. Türk yargısı çok sarrufların yarattığı adalet travderin sıkıntılar yaşıyor. Bana göre ması, YARSAV üyelerine yönelik Türk yargısı bitmiş bile diyebiliriz” taraflı uygulamalar, halkımızın dedi. HSYK’nin olumsuz tasarrufla beklemekte olduğu adaletten, Adarı nedeniyle artık yargıç ve savcıların let Bakanı’nın iradesi altındaki sağlıklı karar verebileceğine ihtimal HSYK eliyle her gün biraz daha vermediğini belirten Çelik, Yargı uzaklaşılması nedeniyle, bu oyunun tay’da 20 civarında hâkim ve savcının ve sürecin bir parçası olmamak yakın zamanda aynı gerekçelerle yolundaki kişisel tercihimi kullaemekliye ayrılacağını söyledi. Türk nıyor ve sevgili mesleğim yargıçyargısının hukukun üstünlüğü ve hal lıktan istifa ediyorum.” BDP’den tepki BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan BDP’ye davet mektubu göndermeyen AKP’ye tepki gösterdi. Kaplan “Meclis dışındaki siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerini çağıracaksın ama resmen grup kurmuş, bildirimini yapmış bir siyasi partiyi bunun dışında tutacaksın. Bu yanlıştan dönecekler, döndüreceğiz ve sorumluluklarını kendilerine hatırlatmasını bileceğiz” dedi. AKP’nin tavrını “ilkesiz, saygısız, önyargılı ve ayrımcı” olarak nitelendiren Kaplan, “Bu tavır Meclis’te grubu olan bir partiyle yaklaşım tarzının uzlaşmazcı değil çatışmacı olduğunu gösteriyor” eleştirisi getirdi. “Yeni anayasa” için TBMM Başkanlığı da altyapı hazırlıklarına hız verdi. Çiçek’in Meclis’in açılmasından hemen sonra uzlaşma komisyonu için siyasi parti gruplarına çağrı yapmayı planladığı öğrenildi. Bu kapsamda Kanunlar Kararlar Genel Müdürlüğü’nden 20 uzmana 60 ülkenin anayasası inceletildi. Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin soruşturmada köylüler sorgulandı MHP kabul etti AKP’nin heyetinde Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya yer alacak. MHP’den yapılan açıklamada AKP’den gelen talebin kabul edildiği, görüşmenin 28 Eylül Çarşamba günü saat 11.00’de parti genel merkezinde yapılacağı belirtildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, mektubun partiye ulaştığını kaydetti. Bir gazetecinin, “Mektupta, sizin talebiniz olan, Meclis Başkanlığı koordinatörlüğünde olduğu bilgisini aldık. Böyle ibare varsa, talebiniz yerine gelmiş oluyor mu” sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle karşılık Çantanın izi sürülüyor LHAN TAŞCI ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değerlendirmelerinin ardından yeniden gündeme gelen BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını yitirdiği helikopter kazası ile ilgili soruşturmada savcılık, “bir gün” içinde kaybolan evrak çantasını kim ya da kimlerin aldığının izini sürmeye başladı. Kazanın ardından enkaz bölgesine ilk ulaşan köylüler de “şüpheli” olarak sorgulandı. Malatya Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği tarafından yürütülen soruşturma dosyasındaki belgelere göre savcılık, enkazı bulan köylülerden bazılarını tanık olarak sorgularken, bazılarını da “şüpheli” sıfatıyla sorguladı. Hem tanık, hem de şüpheli olarak sorgulanan eski Döngel köyü muhtarı Yılmaz Dilki, enkaz alanına ulaştıklarında laptop sığabilecek büyüklükte siyah renkli bir çanta, omuz kamerası ve palto bulduklarını söyledi. Dilki ifadesinde, “Olay yerindeki çantaya ben veya başkası kimse dokunmadı, çantayı açmadık. Olay adli bir vaka olduğu için hiçbir şeye dokunmadım” dedi. Savcılık, çantanın kaybolması iddiası ile ilgili; Abidin Karataş, larına kaydettikleri görüntülerin nasıl yok olduğunu da araştırdı. Fatih Gökçek, görüntünün kaybolmasını ifadesinde şöyle anlattı: “Enkaza ilk yaklaşmamızda telefonumla görüntü kaydı yapmıştım. 24 Mayıs 2009’da gezinti yaptığım arkadaşlarımla bu görüntüyü paylaşmak istedim. Onlar da fotoğrafı gördüler. 1.5 km. kadar yürüdükten sonra teleSavcılık, Yazıcıoğlu’nun kayıp fonumu tekrar açtıçantasıyla ilgili olarak kaza yerine ğımda görüntü kaybolilk ulaşan köylüleri ‘şüpheli’ olarak muştu. O tarihten sonsorguladı. Köylüler olay yerinde ra o telefonu bir daha kullanmadım. Yılmaz gördükleri çantayı açmadıklarını Dilki’nin yaptığı göve almadıklarını söyledi. rüntü kaydının da benim telefonuma olduğu Fatih Gökçek ve Abdullah Göl şekilde kaybolduğunu duydum.” lü isimli köylülerin ifadelerini de Enkazın ilk halini cep telefoaldı. Müfettişlere de ifade veren bu nundan görüntüleyen baraj güköylüler, enkaza ulaştıkları gün venlik görevlisi Abdullah Göllü ise çantayı gördüklerini, ancak do görüntünün kimliğini bilmediği kunmadıklarını, ertesi gün ise çan bir kişi tarafından silindiğini satanın orada olmadığını gördükle vunarak “Bu kaydın aileme ve rini söylediler. bana zarar vereceğini söyledi. Savcılık, köylülerin cep telefon Kartı aldı” şeklinde ifade verdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle