Katalog

24 EYLÜL 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER toplum olarak tepkisizdik. Alanları doldurup kör teröre karşı tepki göstermiyorduk... Şehit cenazelerine alışmıştık. Kıyı kasabasına yağmur yağıyordu... Orta yaşı çoktan geçmiş insanlara baktım... Çoğun Türkiye’de yaşananlardan habersizdi anladığım kadarıyla... Belki de kanıksamışlardı artık... Yanımda oturan okur, doların, borsanın yükselip yükselmeyeceğini, terörün büyük kentlere sıçrayıp sıçramayacağını merak ediyordu. Ona doların neden yükseldiğini anlatamadım ama kör terörün büyük kentlere yıllar önce sıçradığını, Ankara Ulus’ta, İstanbul Güngören’de, İzmir’de, Antalya’da, Kuşadası’nda onlarca can aldığını anlattığımda şaşırıp kaldı: “Yaa öyle mi?!” Salt geçmişi değil, bugünü de unutan bir toplumduk... Kendi acılarımızı birkaç gün sonra unutuyorduk. Eli kanlı PKK toplumu yıldırmak, TürkKürt çatışması çıkarmak için elinden geleni yaparken, ABD PKK için şöyle diyordu: “Terör örgütü, Türkiye’yle ortak düşmanımızdır!” ABD bunu 2007’den beri söylediği halde, PKK’nin önde gelen adamlarının Kuzey Irak’ta saklandığını, nerelerde oturduğunu bildiği halde, Türkiye’yi bu konuda engellediği nedense unutuluyordu. Yine hep yazdığım gibi emperyalist güçler Türkiye’yi çoktan kıskaca almışlardı... PKK’yi, başta ABD olmak üzere, AB ülkeleri koruyup kolluyordu... Başbakan Erdoğan BM’de esip gürledi İsrail’e karşı... Mısır, Tunus, Libya gezisinde laiklik ve demokrasi dersi verdi... Suriye lideri Beşşar Esad’ı sert bir dille uyardı... Bir kıyı kasabasındayım ve yağmur yağıyor... Gazeteler geldi... Cumhuriyet’te Musa Kart’ın her şeyi anlatan karikatürüne bakıyorum, acı bir gülümsemeyle: “Cenazeler dizi dizi, sevdiğimiz yerli dizi...” Başımı kaldırıyorum... Kahvenin bahçesinde bir televizyon... Eski, ünlü bir dizi... Kadın müşteriler o diziyi izliyor... Masadan kalkıp, kıyıya doğru yürüyorum yağmurun altında... Sessizliğin sesi içindeyim! 5 12 Ekim’de açıklanacak AB İlerleme Raporu’nda en ciddi eleştiri yine değişmedi Dolar, Terör ve Yağmur... Denize yakın çay bahçeleri yaz yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyordu... Okullar açılmış, kıyı kasabası boşalmıştı... Az ötede de balıkçı tekneleri vardı. Üstü brandayla örtülü kahvelerin önünde, orta yaşlı kadın ve erkekler oturuyor, kimileri oyun oynuyordu... Az sonra hava birden bozdu ve yağmur başladı... Gazeteleri okuyordum çayımı yudumlarken... O sırada bir okurla karşılaştım... Sandalyesini çekti ve yanıma oturdu. Konuşmaya başladık... Şu soruyu sordu: “Dolar iki lira olur mu, terör bundan sonra büyük kentleri de vurur mu?” Biri ekonomik, diğeri sosyal bir soruydu... Nasıl yanıt verebilirdim? ABD Merkez Bankası kaygıları giderememiş, Çin yavaşlamış, dünya piyasaları allak bullak olmuştu...Terör Güneydoğu’da can almayı sürdürüyordu. Diyarbakır’ın göbeğinde genç bir polisimiz şehit düşmüştü... Türkiye’nin kredi notunun artışından sonra dolar birden düşmüş, borsa yükselmişti... İki gün geçmeden bir şeyler olmuş, bu kez dolar “tehlike sınırı”nı aşarak 1800 liranın üzerine çıkarken, borsa düşmeye başlamıştı. Mustafa Sönmez’in deyişiyle birileri “voliyi” vururken, medya bilerek ya da bilmeyerek vurguna çanak tutmuştu. Eli kanlı PKK terörünün Ankara’da Kızılay’ı kana bulaması, Siirt’te bir otomobile önce el bombası atıp, sonra silahla tarayarak dört kadını öldürmesi... Bitlis ve Van’da dört güvenlik görevlisi şehidimiz toprağa verilirken, Diyarbakır’da bir polisimizin sokak ortasında uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe tutularak katledilmesi... Terörün kana doymadığı gerçeğini görüyorduk toplum olarak. Her zaman değindiğim gibi, ‘Özgürlükler kısıtlı’ Haber Merkezi Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik serüveninin 1 yıllık performansını değerlendiren AB İlerleme Raporları’nın sonuncusu 12 Ekim’de açıklanacak. Raporda, 12 Eylül referandumunun ardından yapılan düzenlemeler olumlu karşılanırken basın ve ifade özgürlüğü konusunda Avrupa Birliği standartlarından uzaklaşıldığına dikkat çekildi. Raporda olumlu olarak görülen gelişmeler arasında azınlık vakıflarıyla ilgili kararlar var. Türk hükümetinin azınlıklara ait olan emlakların iadesi konusundaki kararlılığı ruhban okulunun açılması için atılan adımlar olumlu bir şekilde değerlendiriliyor. Terörle mücadele konusunda PKK’nin terör örgütü olduğunu hatırlatan rapor, örgütün eylemlerini kınıyor. Dış politikadan Türkiye’nin son bir yılda atmış olduğu adımların bü azınlık vakıflarıyla ilgili kararlar olumlu olarak değerlendirilirken ifade özgürlüğü, uzun tutukluluk süreleri ve hak ihlalleri konularında hâlâ AB standarlarının gerisinde olduğu vurgulanıyor. yer alıyor. Türkiye’de gazetecilerle basın kuruluşlarının yaşadığı sorunlara geniş yer ayrılırken, bu alanda AB uygulamalarından uzaklaşıldığına dikkat çekiliyor. Hâlâ çok sayıda gazeteci ile siyasetçinin tutuklu bulunduğuna, soruşturma da sanık haklarının ihlal edildiğine işaret ediliyor. Ergenekon ve Balyoz davalarında da tutukluluk sürelerinin makul ölçülerde olmadığı, masumiyet kaak ihlalleri sürüyor’ rinesinin de zaman zaman çiğnenBu eleştirilerin başında basın ve diği hatırlatılıyor. Raporda, Ankaifade özgürlüğünün kısıtlanması ra’nın açılış kriterlerini yerine getirmediği ve bir yıldır hiçbir Türkiye’nin dış politikada attığı adımlar ve müzakere başlığının açılmadığına dikkat çekiliyor. yük bir kısmına da olumlu bir şekilde yaklaşılıyor. Bu olumlu tavra karşın ilerleme raporunun taslağında eleştiriler de var. DP GENEL BAŞKANI ‘H Zeybek: Bu hükümet zalim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, AKP’nin Türkiye’nin başına, “ABD tarafından bilinçli olarak, bir proje dahilinde getirildiğini” belirterek, “ABD’liler bana da gelmişlerdi. O zaman AKP diye bir parti yoktu ancak daha o günlerden böyle bir partinin tanımı yapılmıştı. Partinin içinde milliyetçiler, liberaller ve solcuların yer alacağı söylenmişti. Oldu.” dedi. Gazetemiz Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Zeybek, gündemi değerlendirdi. Zeybek, 2. Ergenekon davasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, AKP’ye açılan kapatma davasıyla ilgili Yargıtay Başsavcılığı’nca yapılan soruşturmada görevli savcıların kimler olduğunu sorma kararı almasını da şöyle niteledi: “Bunlar zalim, bu hükümet de zalim. Bu bir diktatörlük. Bunlar, ‘İslamda demokrasi yoktur’ diyerek, İslama da hakaret ediyorlar. İslam tarihinde Yezid diye bir adam vardı ya, ancak cemaatin önünde namaz kıldırıyordu. Bunların Müslümanlık anlayışı budur. Bir tür faşizmdir.” adının durumu kötüleşiyor’ ‘K Raporda Türkiye’deki kadınların durumundaki kötüleşme (şiddet ...vs), namus cinayetleri ve zorla evlilik vakalarının artmasından duyulan kaygılara da yer veriliyor. Raporda, kapsamlı bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğunun altı da çiziliyor. Raporda, seçim yasasında reform çağrısı yapılıyor. ‘Biz diskoda tanışan gençler değiliz’ BRÜKSEL (Cumhuriyet) Brüksel’de bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, aralarında Reuters, Associated Press ve BBC temsilcilerinin de bulunduğu yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefine bağlılığını tekrarlayan Arınç, “Başlangıcından itibaren tam üyelik için mücadele ediyoruz. Bu sözleşmelere dayalı, ahde vefayı gerektiren bir durum. 2005’ten bu yana müzakereler devam ediyor. Yani biz bir diskoda tanışan ve birbirini beğenen genç bayan ve erkek değiliz. Sözleşme imzalamışız. Bunlar tamamlanınca Türkiye üye olacak. Sarkozy’nin bunu bilmemesi, Merkel’in farklı davranması bir şey ifade etmez” diye konuştu. SEND KALAR YASASINDA DEĞ Ş KL K ÇALIŞMALARI şçinin gözü işkolu barajı ve grev hakkında yok. İşçi sınıfının sendikal birlikteliğini parçalayan uygulamalardı. ANKARA Çalışma ve Sosyal Şimdi bu sayı indirildi” dedi. Güvenlik Bakanlığı ile işçi ve işveren Sendikaya üye olurken noter şartı konfederasyonları 2821 Sayılı Sen arandığına dikkat çeken Görgün, dündikalar Yasası’nda yapılacak deği yada örneği görülmeyen bu uygulaşikliklerde uzlaşmaya varırken, pa manın bütün tarafların mutabakatı ketin ikinci ayağı olan 2822 sayılı ile kaldırıldığını söyledi. Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasada yapılan değişikliklerin Yasası üzerindeki değişiklikler için olumlu bir adım olduğunu ancak tasyeniden bir araya gelecekler. lak yasalaşmadan da bir şey diyemeÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yeceklerini kaydeden Görgün, şöyle Faruk Çelik ile işçi ve işveren kon devam etti: “Daha önce de böyle uzfederasyonları başkanları 2821 sayı laşma sağlanıp gerçekleşmeyen çok lı Sendikalar Yasası’nda yapılacak de örnek var. 3 yıl önce de 2821 ve ğişiklikleri ele almak 2822’ye ilişkin değiüzere önceki gün bir şiklik hazırlığı yapılÇalışma ve Sosyal araya geldiler. mıştı. ‘Reform Yasası Toplantıda 33 mad Güvenlik Bakanlığı ile işçi çıkıyor’ havası yayılve işveren dede mutabakat sağmıştı. Ama gerçekleşlanırken, taraflar pakonfederasyonları 2821 medi. O hâlâ Meclis’te ketin ikinci ayağı olan bekliyor. Şimdi o geri Sayılı Sendikalar ve önceki toplantılarçekilecek. Yerine bu Yasası’nda yapılacak da anlaşma sağlanagönderilecek. Ancak mayan yüzde 10 işko değişikliklerde uzlaşmaya yasalaşmadan, oldulu barajı ile grev yavarırken paketin ikinci bitti ile Türkiye’de resaklarının da içinde buform oldu demek duayağı olan 2822 sayılı lunduğu 2822 sayılı rumunda da değiliz. Toplu İş Sözleşmesi, Toplu ş Sözleşmesi, Grev ve Olumlu ama Resmi Grev ve Lokavt Yasa Lokavt Yasası üzerindeki Gazete’de yayımlansı için önümüzdeki değişiklikler için yeniden madan iyimser tavır günlerde yeniden uziçine giremeyiz. Yabir araya gelecekler. laşma arayacaklar. salaşmadan bir değer DİSK Genel Sekreifade etmiyor. Şu anda teri Tayfun Görgün, Sendikalar Ya hâlâ eski yasa yürürlükte.” sası’nda ILO normlarına yaklaşan, Görgün, ILO normlarına yaklaşılgeçmişe göre daha olumlu, 12 Ey ması için başka çalışmalar da yapıllül’ün izlerini silme noktasında önem ması gerektiğini söyledi. Asıl uzlaşı li bir çalışma yapıldığını söyledi. gerektirenin ise 2822 Sayılı Toplu İş 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasave Lokavt Yasası’nda da uzlaşma sağ sı’nda yapılacak değişiklikler oldulanması gerektiğine dikkat çeken ğunu belirten Görgün, “Asıl mesele Görgün, sonrasında tasarıların Mec o. Orada grev yasakları var, işkolis’e gönderilebileceğini kaydetti. lu barajı var. İki yasa bir paket haSendikalar Yasası’nda yapılan de linde çıkacak. Aslında ikinci adıma ğişiklikleri olumlu bulduklarını dile bağlı birinci adımın ne olacağı. O getiren Görgün, “İşkolları 28 ta yasada da mutabakat olması geneydi. Bu dünyanın hiçbir yerinde rekiyor” dedi. MUSTAFA ÇAKIR C MY B C MY B